Ana Sayfa Blog Sayfa 1044

Şirket kurulum aşamasında girişiminiz için hangi tür şirketi kurmalısınız?

Girişimlerin şirketleşme süreçlerinde, karar vermesi gereken kritik konulardan birini seçecekleri şirket türü oluşturmaktadır. O kadar ki, hukukçu olarak girişimlerle ilgili karşılaştığımız soru ve sorunların çoğunluğunu, yapılan yanlış seçimler nedeniyle şirket türünün nasıl değiştirilebileceği, ortaklıktan nasıl çıkılabileceği, hisse devrindeki zorlukların nasıl aşılabileceği oluşturmaktadır.

Bu sebeple, şirketleşmeyi düşünen girişimler için tavsiye ettiğimiz yapılanma “Anonim Şirket” yapılanmasıdır. Zaten, yatırım alma aşamasında, yatırım şirketleri de çoğunlukla girişimin bir anonim şirket şeklinde kurulmasını şart koşmaktadır.

Bunun ilk ve öncelikli sebebinin yapısal olduğunu söyleyebiliriz. Girişimlerin en büyük hedeflerinden biri, girişimlerine yatırımcı bulmaktır. Yatırımcı bulunduğunda ise, yatırımcının kolaylıkla şirkete girebilmesi ve istediğinde çıkabilmesi gerekmektedir. Anonim şirket yapılanmasında, hisse senetleri, tescil ve noter işlemleri gibi formalitelere gerek kalmaksızın, hatta çoğu zaman bir sözleşmeye dahi gerek kalmadan pay senedi bastırılması yoluyla devredilebilmektedir.

Pay senetlerinin devri olanağı devirlerdeki vergisel yükümlülükleri de azaltmaktadır. Aynı şekilde, anonim şirketler çok sayıda hissedarın bir arada olmasını elveren bir yapılanma olup şirket hedefleri tutturulup büyüdükçe profesyonel bir yönetim sağlanması açısından da idealdir. Kısa vadeli bir yaklaşım yerine uzun vadeli bir bakış açısıyla şirketinizi kurmak daha sağlıklı olacağından kurumsallaşmaya ve bu kapsamda kurumsal yönetime de en uygun şirket türü anonim şirketin tercih edilmesi yerinde olacaktır. Bu perspektiften yaklaşıldığında halka arz gibi farklı finansman modellerine en yatkın şirket türü de anonim ortaklıktır.

Anonim şirketin tercih edilmesi için diğer bir sebep, anonim şirket hisse devirlerinde, pay senedi veya ilmuhaber kullanılması durumunda devreden ve devralan hissedarların vergi kolaylıklarından yararlanabilmesidir. Anonim şirketlerde pay sahipleri, yalnızca getirmeyi üstlendikleri sermaye tutarıyla şirkete karşı sorumlu olup limited şirketten farklı olarak, ortakların kamu borçlarında da sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu da girişimler için önemli bir avantaj teşkil etmektedir.

Yukarıdaki açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde her ne kadar kuruluş için gereken minimum sermaye miktarı en yüksek şirket türü olsa da (50.000-TL) girişimlerin sorumluluk, maliyet ve yatırımcı çekmedeki başarıları açısından, girişimciler için en avantajlı şirket türü olduğu söylenebilecektir.

Adgager, pazarlama araştırmasının geleceğini değiştirmek istiyor

Adgager, uzun sürelerde tamamlanan, yüklü maliyetlere sebep olan, manipülatif bilgi ve zorlu operasyonlar gerektiren pazarlama araştırma süreçlerine yepyeni bir anlayış getiriyor. İstenilen zaman diliminde, kolay ve hızlı bir biçimde araştırmalar başlatmanızı ve şeffaf bir şekilde takip etmenize imkan tanıyarak pazarlama araştırmalarının geleceğinin temellerini atıyor.

Yeni nesil bir araştırma servisi olan Adgager, kullanıcılarının markalara içerik üretebilmelerini ve fikir vermelerini sağlarken; satın alma alışkanlıkları, yeni konseptlerin test edilmesi veya marka gücünün ölçümü gibi araştırmalarının yanında ürün testleri, metaforik değerlendirmeler ve kalitatif yöntemler ile süreci destekliyor ve tüm tüketici araştırmalarını çevrimiçi, hedefli, şeffaf ve çok hızlı şekilde gerçekleştiriyor.

2015 yılı sonunda Umut Vural tarafından tohumları atılan proje, 2016 yılı Haziran ayında CTO olarak kurucu ekibe katılan Besim Vatan’la beraber can bulmaya başladı. Henüz fikir aşamasındayken projeye inanan ve 32 ülkede yapmış olduğu pazarlama araştırması çalışmalarıyla ekibe tecrübe katan Ayşe Topçu’yla beraber Adgager tohumları filizlenme sürecine girdi.

Adgager kurucusu ve CEO’su Umut Vural, geleneksel araştırma yöntemlerinin, araştırma yapan kişilere ya da kurumlara ne derece doğru bilgiler verdiğinin sorgulanması gerektiğini belirtirken; Adgager’ın yenilikçi yapısını şu şekilde açıklıyor:

“Yüklü maliyetleri ve uzun bir zamana yayılımı nedeniyle pek çok kişi ya da kurum pazarlama araştırması yapmaktan kaçınıyor. Geleneksel yöntemler, bu faktörleri göze alıp da araştırmayı yaptıranlara çoğu zaman anlamlı sonuçlar çıkartamıyor. Bunun nedeni ise esas olarak hedef kitleye ulaşamamaktan, ulaşılsa bile araştırma yöntemleri sebebiyle doğru cevaplara ulaşılamama risklerinin mevcut olmasından kaynaklanıyor. Öte yandan manipülasyona açık fokus grup gibi teknikler de araştırma sürecinin kalitesini düşürüyor.
Adgager, tamamen çevrimiçi olarak yürütülen bir sistem. Buna göre belli kriterlerden geçirdikten sonra ‘Gager’ adını verdiğimiz juri üyelerini ve son kullanıcıları bünyemizde topluyoruz. Kişiler ya da firmalar hedef kitlelerini Adgager üzerinden kendi panelleri aracılığıyla belirliyor; ucu açık, çoktan seçmeli veya puanlama sistemli sorularla hedef kitlenin tam olarak konuyla ilgili ne düşündüğünü birinci elden öğrenebiliyor. Gagerlar sistem içerisinde kullanabilecekleri “GAG” adını verdiğimiz kazançları elde ediyorlar. Gagerlar GAGlerini nakite, ödüle, bağışa veya eğitime dönüştürebiliyorlar. Böylelikle Adgager ile hem fikirlerini anlatmakta güçlük çeken, muhatap bulamayan yaratıcı ve nitelikli toplum bireylerine hem de araştırma yaptıranlara fayda sağlayan pazarlama araştırma yöntemini hayata geçirmiş bulunuyoruz.”

Adgager kullanıcılarına “Gager” ismini veriyor. Sadece Türkiye’de 15.000’den fazla Gager Eposta, GSM ve T.C Kimlik numaralarıyla doğrulanmış her türlü pazarlama fikrinin, ürünün etkin ve en hızlı şekilde hayata geçirilmesi için görüş bildirmek, cevap vermek için hazır ve çok heyecanlı. Gagerların vizyonları, motivasyonları ve nitelikleri sayesinde çok hızlı sonuç alınmasını sağlayan Adgager, geçtiğimiz hafta gerçekleşen en son araştırmasında 700 cevap/saat rekorunu kırdı.

İTÜ Çekirdek 2016 yılı ilk çağrı projelerinden olan Adgager, Big BANG 2016 yarışmasından da 2 ödülle birden ayrılan nadir projelerden. Şu an 12 kişilik dinamik ekibiyle İTÜ MAGNET bünyesinde çalışmalarına devam ediyor.

Yenilebilir su baloncuğu Ooho ile plastik su şişeleri tarihe karışabilir

İngiltere merkezli bir girişim Ooho ile plastik su şişelerinin tarihe karışacağı ve şişe atıklarının artık daha da azalacağı bekleniyor. Böylelikle sağlıklı sürdürülebilir bir dünya için önemli adımlardan biri atılmış oluyor. İnovasyon diye buna denir.

Ooho, tamamen organik bir yapı üzerine kurulu olarak yosun ve bitkilerden oluşuyor. Bu girişim şu an Crowdcube üzerinden fon topluyor. Girişim 2.9 milyon pound üzerinden değerleniyor. Fonlama sitesinde 400 bin pound’luk hedef ikiye katlanmış durumda.

Ooho, bir su baloncuğudur. Dışarısındaki zar tüketilmediği takdirde 6 hafta gibi bir sürede doğada çözünerek kayboluyor. Böylelikle plastik su şişelerinin oluşturduğu çevre kirliliğinin önüne geçilmiş oluyor.

egirişim içerisinde artık dünyadaki girişimcilik ekosistemlerinde olanları da takip edebileceksiniz.

Pubinno, 1.4 milyon TL’lik 2. tur yatırımını 3 ayrı ülkeden katılan yatırıcımlarla gerçekleştirdi

Sizlere daha öncesinde yatırım haberini duyurduğumuz Pubinno, Yunan VC şirketi VentureFriends, Trivago CEO’su Rolf Schrömgens, Keiretsu Forum Türkiye’den Emre Sayın, Nexus Ventures ve İstanbul Startup Angels, girişimin ilk yatırımcısı Fatih İşbecer ve bağımsız melek yatırımcılar Emre Göltepe ile Ömer Bakırcı’dan 1.4 Milyon TL yatırım aldı. Pubinno, Şubat ayında Türkiye’nin en başarılı 100 Startup‘ı listesinde de gösterildi.

Pubinno, akıllı bira muslukları üzerine yerli bir IoT girişimdir. Bardağa konulacak biranın en iyi şekilde kaliteli olmasını ayarlıyor, barların en çok yaşadığı sıkıntılardan biri olan fire oranını neredeyse sıfıra indiriyor çünkü taşmayı engelliyor, tek tuşla bira doldurmayı sağlıyor, günlük kaç bardak bira satılmış gibi detaylı raporlar sunarak işin geliştirilmesini sağlıyor.

Pubinno kurucusu Can Algül, bu yatırımı Taptronics isimli akıllı bira musluğunun 2. versiyonunu geliştirmek için ve globalde diğer pazarlara açılmak için kullanacaklarmış. Ayrıca “Bu turda, Avrupa’nın 2 farklı ülkesinden yatırımcı girmesi, global vizyonumuz ve satış planlarımız anlamında önemliydi. Bu kaynağı, ürünün çok daha hızlı ölçeklenebilir yeni versiyonunun geliştirmesinde ve satış ağı kurmakta harcayacağız.” dedi.

Ayrıca Pubinno San Francisco’daki operasyonunu genişletiyor. Girişimin açık pozisyonları için hemen pubinno.com/careers adresini ziyaret edin.

Pubinno ile ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

KWORKS, Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi [Kuluçka Merkezi]

Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi adıyla bir girişim hızlandırma ve kuluçka programı olan KWORKS ile bir röprotaj gerçekleştirdik. Röportajı KWORKS koordinatörü Burak Yaman ile yaptık.

Bu röportajda; KWORKS’e nasıl başvurabilirsiniz? Başvurmanız için hangi aşama girişim olmalsınız? Hisse veya ortaklık yapısı nedir? gibi bir çok soruya yanıt bulabilirsiniz.

Ayrıca bu hızlandırma programıına bu bağlantıdan başvurabilirsiniz.

Tarla.io: Tarımın sürdürülebilirliği için tarlalardaki verimliliği artırmayı hedefliyor

Üretim artışı ve küresel ısınmanın doğal kaynaklar üzerinde oluşturduğu baskıdan dolayı tarımın sürdürülebilirliği günümüzde dünyasında tehlike altında. Bu yüzden doğal kaynakların en etkin kullanımı ve tarlalardan birim alanda elde edilecek verim oldukça önemli bir durumda. Çiftçiler ise bu sorunlardan ötürü tam olarak ne yapacaklarını bilemediklerinden ‘karar verme‘ desteğine ihtiyaç duyuyor.

Tarla.io; hava, toprak ve bitki verilerini bir araya getirerek çiftçilerin faaliyetlerine yönelik öneriler geliştiren bir tarım karar destek platformudur. Tarımla oldukça alakalı hava durumu bilgisini kullanıcılara sağlamanın yanı sıra; gübreleme, ilaçlama, ekim, hasat gibi bitki gelişim evresi ve risk konularında da uzman tavsiyelerde bulunuyor.

Çiftçiler web ve mobil arayüzleri üzerinden tarlalarının lokasyonunu kaydederek anında SMS servisi almaya başlıyorlar. Rüzgar, nem, sıcaklık ve güneşlenme parametrelerine bağlı olan bitki terleme verisine göre çiftçi, tarlasında ne kadar sulama yapması gerektiğine dair kararı daha rasyonel bir şekilde verebiliyor. Çiftçiler tarlalarına aşırı sulama, ilaçlama ve gübreleme yapmayarak masraflarını da bu noktada azaltıyor. Aynı zamanda doğru zamanda doğru kararları alan çiftçiler tarlalarından alacakları ürün verimliliğini de arttırıyor. Bu sayede Tarla.io’nun nihai hedefi olan çiftçiler kârlarını artırırken, diğer taraftan doğal kaynakların doğru kullanılması ve sürdürebilir tarım konusunda da çevreye katkı sağlanmış oluyor.

2014 yılında Kerem Erikçi tarafından kurulan girişim, daha iyi sonuçlar verebilmek için 3 yıldır sürekli bir gelişim evresinde. KOSGEB’in AR-GE destek fonu ile kurulmuş.

Pazara yaklaşık 2 yıl önce girişim yapan Tarla.io, bugün Türkiye ve Avrupa’da aldığı 13 ödül ve ağında olan 22 bin kişilik çiftçi ile 100 bin tarlada faaliyet gösteriyor.  Konya Şeker (Torku), Toros Gübre, TEB Bankası gibi önemli müşterilerle çalışıyor

2050 yılında 9 milyarı aşkın insan nufüsuna ulaştığımızda açlık problemini insanlık olarak yaşamamak hedefleri arasında. 2020 yılında, Türkiye ve Dünyadan toplam 550 bin çiftçiye hizmetlerini sunarak 50 milyon TL’lik bir ciroya ulaşmak istiyorlar.

Girişimin rakipleri var ancak onlar; tarımın kredi, tarımsal danışmanlık veya sigorta gibi farklı alanlarındaki problemlere yoğunlaşmış durumdalarmış. Bu altyapı ise tarımsal problemlere bütünsel yaklaştığı için bütün öğeleri içermeyi amaçlıyor.

Gelir modeli olarak ise bireysel çiftçi için aylık cüzi miktarda servis ücreti alınırken, kurumsal müşteriler için hizmetine göre yıllık anlaşmaları mevcut.

Tarla.io, Bilkent Cyberpark tarafından geçtiğimiz haftalarda düzenlenen Get in the Ring Türkiye yarışmasının birincisi olarak Singapur’daki global finallere gitmeye hak kazandı. Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.G

Bisigortaci.com: Sigorta acenteleri ile müşterileri bir araya getiren online pazar yeri

Dijital dünyanın her alanda hayatımıza girmesi ile beraber, sigortacılık faaliyetleri de internet ortamına taşınıyor. Ancak çoğu acente reklam bütçelerini karşılayamadığı için internet mecrasına giriş yapması da epey zorlaşıyor. Tam da bu konuda acentelere ve acente çalışanlarına, satışlarını arttırmada destek olacak ve onları hem internet ortamına hem de sosyal mecralara taşıyacak ve diğer büyük internet siteleri ile rekabeti zorlayacak bir girişimden bahsedeceğiz.

Ekim 2016’da Metin Öngüç, Halil İbrahim Nuroğlu ve Yasin Yılmaz tarafından kurulan Bisigortaci.com, İTÜ Çekirdek’in 2017 yılı ilk dönem çağrısına kabul alan bir girişimdir. 6 kişilik bir ekipleri var.

Pazar olarak Türkiye’de 16 bin sigorta acentesi bulunuyormuş. 2016 yılı içerisinde 40 milyar TL üzerinde kesilen poliçe tutarı olduğu belirtiliyor. İnternet üzerinde yapılan işlem hacmi ise 1 milyar TL civarındaymış. Girişimin ise 40 ilde toplamda 400’den fazla anlaşmalı sigorta acentesi var.  Bu rakamı yakın gelecekte 2000’e çıkararak, pastadan daha fazla pay almayı hedefliyor. 2017 sonu hedefi ise sigorta acentelerine 100 bin yeni müşteri oluşturmak. Yurtdışı pazarına ise Fransa ve İtalya gibi ülkelerle açılmak ilk hedefleri arasında.

Klasikleşmiş sigortacılık anlayışının dışında sigortacıların hem online hem de yüzyüze hizmet vermesine aracı olmayı hedefleyen Bisigortacı, şuan Türkiye genelinde 40 ildeki kayıtlı sigortacılar ile İnternetten satış yapan sigorta şirketlerine alternatif olmaya hazırlanıyor.

Sektörde faaliyet gösteren bir çok acente, kurumsal bilinirliğini artırmak ve yeni müşterilere ulaşmak adına dijital platformlarda da faaliyet gösteriyor.

Çok sayıda sigorta acentesinin internet üzerinde yer alması ve en uygun fiyat teklifinin bulunmasının müşteriler için giderek zorlaşması, bu soruna çözüm getiren yeni bir girişimin de ortaya çıkmasını sağladı. Sigortacılar için online bir pazar yeri, müşteriler için de en uygun fiyat opsiyonlarını ve ihtiyaçlarına uygun sigorta poliçelerini sunan acenteleri bulabilecekleri bir platform olarak faaliyete geçen girişim, sigortacılık alanında fark yaratmayı hedefliyor.

Sigortacıların bu platform üzerinden oluşturdukları profiller ile potansiyel müşteriler, kolayca birbirlerini bulabiliyor. Platform belirlediği düşük maliyetli üyelik opsiyonları ile sigortacılara minimum yatırım maliyeti ile müşteri portföylerini ve satış rakamlarını artırma şansı tanıyor.

Poliçeler sistem üzerinden değil, birebir görüşerek oluşturuluyor

Müşteriler ise bisigortaci.com üzerinden, sigortacıları konum ve sigorta branşı seçenekleri ile filtreleyebiliyor; sigorta danışmanlarının hakkında yapılmış yorumları görüntüleyebiliyor ve ücretsiz olarak kendilerinden teklif alabiliyor. Müşterilerin sigortacılar ile yapacakları poliçe anlaşmalarından ücret ve komisyon talep etmiyor. Müşteriler en yakın sigorta acentesinde çalışan sigortacı ile poliçe anlaşmalarını sistem üzerinden değil; bire bir görüşerek imzalıyor.

Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Yapı Kredi, şubesiz dijital bankacılık uygulaması Nuvo’yu kapatma kararı aldı

Nuvo, 2014 yılında Yapı Kredi bankası tarafından hayata geçirilen ve bankacılığın bir şubeye bağlı olmaksızın mobilde olmasını sağlayan bir uygulamadır. TEB Bankası’dan CepteTEB, QNB Finansbank’tan Enpara ve İş Bankası’dan da İşCep uygulamaları buna örnek olarak gösterilebilir.

Bu uygulamaların en önemli özellikleri arasında yapılan işlemlerden masraf alınmaması ve bir şubeye bağlı olunmamasıdır. Mobil kullanıcıların hızla arttığı günümüzde bankalar, mobile olan bağlılıklarını da aynı hızda artırmaktadır.

Yapı Kredi bankası ise Nuvo’nun artık olmayacağını ve eski Nuvo kullanıcılarının da bir şubeye bağlı olacağının açıklamasını yaptı. Önceden olduğu gibi eski kullanıcıların yine hesap işletim ücreti, havale ve EFT işlemlerinde ücret ödemeyeceğini de açıkladı.

Bu kapanmanın nedenleri arasında, mobil bankacılıkta önemli bir rekabetin olması ve kurulduğu 2014 yılından bu yana bankanın uygulama tarafında istediği büyümeyi gösteremediği olarak söyleniyor.

Bankanın mobilde olan gelişmelerini aktarmaya devam edeceğiz.

Akıllı giriş sistemi Onlock’la tüm kapılar akıllanacak

Ev güvenliğini artırarak geleneksel kilitlerden çok daha pratik kullanım sağlayan Onlock, kapıları akıllandırmak üzere yola çıktı. Fiziksel anahtar taşıma ihtiyacını ortadan kaldıran Onlock sa-yesinde kilitleme ve açma işlemleri online sağlanacak. Onlock’la dünyanın herhangi bir yerindeyken kapınızı açmak ve kapatmak mümkün olacak.

Dört kurucu ortak Dinçer Sözütok, Gökhan Tekir, İsmail Baysal ve Çağrı Mehmet Çalış tarafından kurulan girişim, Geçtiğimiz ay başlayan StartersHub XO hızlandırma programına katılan 15 girişimden biri olmaya hak kazandı.

Ev anahtarını düzenli olarak başkasına (bakıcı, temizlikçi, emlakçı, kısa süreli kiracı vb.) vermek durumunda olanlar için oldukça pratik bir kullanım su-nacak olan Onlock ile tüm güvenlik endişeleri tarihe karışacak. Geçici olarak başkasına verdiği anahtarının kopyalanmış olması riskinden veya eve izinsiz girilmesinden endişe edenler için benzersiz bir çözüm olan Onlock sayesinde dünyanın neresinde olursanız olun, uygulama veya web sitesi üzerinden kapı-nızı kontrol edebileceksiniz.

Onlock her kapıya uyumludur ve kolayca çalışır

Herhangi bir ev kapısına kolayca monte edilebilen Onlock’un kullanımı da son derece pratik. Kurulum için bir servise ihtiyaç da yok. Onlock’u satın alıp monte etmek için hiçbir ekstra teknik beceriye sahip olmak gerekmiyor. Sistemi kullan-mak da son derece kolay. Onlock mobil uygulaması ve web arayüzü üzerinden güvenli kullanıcı girişi yaptıktan sonra, önceden tanımlanmış olan Onlock ile kilidinizi açabilecek ve kilitleyebileceksiniz.

Kurucular Airbnb uygulamasını kullanırken ilham aldılar

Onlock’u tasarlayan ve hayata geçirmek üzere harekete geçen ekibin üyeleri, uluslararası kısa dönemli ev kiralama platformu Airbnb’den kiraladıkları evin anahtarını teslim alırken yaşadıkları zahmet üzerine bu fikre ulaşıyor. Anahtar teslim sürecinin oldukça uzun ve zorlayıcı olduğunu fark eden Onlock kurucula-rı, bu süreci pratikleştirecek bir kilit sistemi yapmaya karar veriyorlar ve Onlock akıllı kilit sistemi ortaya çıkıyor.

Onlock, 1 Eylül 2017’de ticari kullanıma sunulmaya başlayacak. Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Uber ile referandumda sandığa gidiş ve dönüş ücretsiz

Referandum günü, İstanbul’da herkes kolayca oy kullanabilsin diye sandığa gidiş dönüş hediye. Seçim günü REFERANDUM koduyla uberXL araç çağıran herkese her biri 30’ar liraya kadar 2 yolculuk ücretsiz olacak.

Türkiye’de faaliyete başladığı günden bu yana yaptığı iş birlikleriyle ve özel günlerde düzenlediği kampanyalarla adından söz ettiren Uber, 16 Nisan’da yapılacak referandumda herkesi sandıklara ücretsiz götürüyor. Vatandaşlık görevini yerine getirecek bütün İstanbullular, ‘REFERANDUM’ koduyla oy kullanacağı sandığa ücretsiz ve konforlu bir şekilde gidecek.

Sadece uberXL ile yapılan yolculuklarda geçerli olacak kampanya kapsamında herkes için, 16 Nisan’da 05:00-23:59 saatleri arasında her biri 30’ar liraya kadar 2 adet yolculuk ücretsiz olacak. Daha önce hiç Uber kullanmayanların da uygulamayı indirir indirmez yararlanabileceği kampanyada yolcuların tek yapması gereken REFERANDUM promosyon kodunu yolculuk tamamlanmadan hesaplarına tanımlamak. Bunun için ise Uber uygulamasından hesabına giriş yapan kullanıcıların, menüden “Ödeme” sekmesine girip, “Promosyon kodu ekle” butonuna basarak kodu uygulamaları ve ardından bir uberXL araç çağırmaları yeterli.