Ana Sayfa Blog Sayfa 1032

Dünyanın en popüler video içerik sitesi YouTube, yeni tasarımını kullanıcılarına tanıttı

YouTube, deneyimlerimizi daha kolay ve eğlenceli hale getirecek, kullanıcı odaklı, en sevdiğimiz videoları ve içerik oluşturucularını vurgulayacak şekilde oluşturulmuş olan yeni masaüstü tasarımını tanıttı.

YouTube yeni tasarımını uygulamaya koymadan önce, kullanıcılarına bir önizleme imkanı da sağlayacak. Böylece aldıkları geri dönüşlere göre siteyi daha geniş bir kitleyle paylaşmadan tasarımı geliştirmeye ve daha iyi bir hale getirmeye devam edebilecekler.

Güzel, keyifli ve sezgisel bir kullanıcı deneyimi sağlamak için YouTube Google‘ın geliştirdiği ‘Material Desing’ uygulamasını da uygulanmaya başlayacak.

Peki bu yeni tasarımda öne çıkan şeyler neler?

Sadelik: Yeni tasarım, siz sevdiğiniz videolara göz atarken, dikkatinizi dağıtabilecek görsellerin kaldırılması sayesinde temiz ve taze. İzlediğiniz içerik, sayfada en dikkat çeken şey olacak.

Tutarlılık: Yeni tasarım, YouTube mobil uygulaması da dahil olmak üzere Google platformlarında uygulanacak.

Güzellik: Zahmetsiz bir deneyim yaratmak için güzellik ve amaç bir arada olacak.

Yeni uygulanacak tasarımın adı Dark Theme. YouTube deneyimimizin tümü boyunca arka planınızı karanlık hala getiriyor. Böylece izlediğimiz içerik haricindeki şeylerin öne çıkmasını engelliyor ve izlediğimiz videoların gerçek renklerini almamıza izin veriyor.

YouTube’un yeni görünümünü denemek isterseniz youtube.com/new adresine giderek yeni tasarımın önizlemesini seçebilir daha sonra isterseniz mevut tasarıma geri dönebilirsiniz. Dilerseniz, yeni tema hakkındaki görüşlerinizi hesap menüsünden gönderebilirsiniz.

HP’nin oyun değiştirici yeni DreamColor ekranları

HP‘nin oyun değiştirici yeni DreamColor ekranları sayesinde sanatçılar, hayallerini gerçeğe dönüştürebilecek. Yeni ekranlar en doğru renkleri ortaya çıkaran altın standartlar ile geliyor.

Ulusal Yayıncılar Birliği’nin (NAB) gerçekleştirdiği NAB Show etkinliğinde HP, renk uzmanlarını güçlendirecek gerçek Sinema 4K ekranını tanıttı. Renk hassasiyeti ve otomatik kalibrasyon gibi yeni özelliklere sahip ekran ile geleceğin film ve animasyonları yapılabilecek. Önde gelen görsel efekt ve animasyon stüdyoları ile birlikte tasarlanan yeni HP DreamColor Z31x Studio ve HP DreamColor Z24X G2 ekranlar sayesinde sanatçılar, fotoğrafçılar ve film yapımcıları, ekran performansından endişe duymadan yapabilecekleri işleri en iyi şekilde hayata geçirebilecek.

HP Türkiye Kurumsal ve Perakende Çözümleri Kategori Müdürü Aylin Atay yaptığı açıklamada, “Sinema için geliştirdiğimiz yeni DreamColor ekranımız, en siyahtan en parlak renklere kadar hassasiyet sunan altın standartlarla geliyor. Uygun maliyette sunduğu kullanım kolaylığı sayesinde bu ekranı kullananlar, rekabette öne geçecek. Yeni DreamColor Z ekranlar, renk hassasiyetine ve güçlü performansa ihtiyaç duyan stüdyolar ve dijital kreatifler için oyun değiştirici olacak.” dedi.

Renk hassasiyetine önem veren ekran pazarının öncülerinden olan HP DreamColor Ekranlar, dünyanın önde gelen film yapımcıları ve görsel efekt stüdyoları için PC ve Mac® bilgisayarlarda tamamlayıcı bir teknoloji olarak öne çıkıyor. 2011 yılından bu yana Görsel Efekt kategorisinde Akademi Ödülleri’ne aday gösterilen yapımlarda HP DreamColor ekranlar kullanıldı. 2015 yılında, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından HP DreamColor ekrana ve bu ekranı geliştirenlere Bilim ve Mühendislik Ödülü verildi.

HP DreamColor Z31x Studio Ekran, renk uzmanları için birçok özellik sunuyor. Bu özellikler içerisinde çok canlı renkler için geniş renk gamı, tam siyah rengi ortaya çıkaran yenilik, kendi kendini kalibre edebilen dahili bir kolorimetre ve sezgisel iş akışı ve yönetim araçları yer alıyor. HP’nin ürün güvenilirliği ile bir araya gelen bu özellikler son editörler, online editörler, renkçiler, ışıkçılar, dizgiciler, fotoğrafçılar, grafik sanatçıları ve tasarımcılar için kritik önem taşıyor. Yüksek kalitede özel panele sahip HP Z31x, kullanıcıların muhteşem renkleri, derin zengin siyahları görmesini sağlayan teknolojiler kullanırken aynı zamanda yılların kullanımına dayanacak şekilde profesyonel bir işçilikle üretildi.

HP DreamColor Z31x Studio ekranın öne çıkan özellikleri

HP, bu ürünü ile normal ekranlardan dev ekranlara ve baskıya kadar kullanıcılara ekran renklerinde tam hassasiyet ve tutarlılık sunacak inovasyonlara bir kez daha imza attı. 31 inçlik diyagonal DreamColor Studio ekrandaki her yeni özellik çalışma yöntemlerini değiştirmek isteyen kullanıcılardan gelen geri bildirimlere göre geliştirildi. Öne çıkan özelliklerden bazıları şunlar:

Herhangi bir görüş açısında dahi hassas görüntü kalitesi.

Ekran üzeri performansı otomatik bir şekilde, belli periyotlarda veya istenildiğinde ölçen ve ayarlayan gelişmiş ve dahili kolorimetre sayesinde güvenilir ve doğru renkler.
İşleri hızlandıran özellikler ile kullanıcılar Sinema 4K çözünürlüğünde yeni çalışmalar üretebiliyor, Gerçek 2K içerisinde bu çalışmaları görüntüleyebiliyor ve projelerini ekran işaretleri ve cihazlar arasında klavye tabanlı girişler ile konseptten gerçeğe dönüştürebiliyor.

HP Z31x görüntü kalitesi, 1 milyardan fazla rengi destekleyen gerçek 10-bit Real IPS panel ile sunuluyor. Bu renkler içerisinde sürekli ve eksen dışı siyah seviyesi de bulunuyor. HP derin siyahları, minimum siyahları ve zengin gölge detaylarını ortaya çıkaran yeni işlemler ile bu IPS teknolojisini daha da geliştirdi.

HP Z31x’in kolorimetresi istenildiğinde ekranı otomatik bir şekilde kalibre ediyor, hatta daha önce belirlenmiş periyotlarda bunu yapabiliyor ve böylece kullanıcılar işlerini kesintisiz bir şekilde sürdürebiliyor. Dahili kolorimetre, referans aracı ile kullanılarak tutarlı ve doğru renkler elde edilebiliyor. Mükemmel renk hassasiyeti sunan bu dahili kolorimetre sayesinde bu ekran, HP’nin şu ana kadarki en geniş renk gamını (DCI-P3’ün yüzde 99’u) sunan gerçek 10-bit renk ile çalışıyor.

HP Z31x endüstrinin önde gelen dijital kreatiflerinin talep ettiği özellikler de sunuyor: entegre bir KVM (klavye/video/fare) anahtarı, Gerçek 2K görüntü, işaretçiler – maskeler ve dahası. HP Z31x’in dahili KVM’si klavyedeki kısa yol tuşu ile iki bilgisayar arasında geçiş yapabiliyor. Bu sayede kullanıcılar tek bir ekran, klavye ve fareyi iki bilgisayarda kullanabiliyor. Birçok sanatçı iki bilgisayar ile çalışıyor. Animasyon ve kompozisyon uygulamaları için Linux®, Adobe® Photoshop veya internet erişimi için bir Windows® . Kullanıcılar ayrıca önde yer alan tuşlarla otomatik karartma yaparak işlerine daha fazla odaklanabiliyor, gece görüşü için kırmızı ışıklar arasında tercih yapabiliyor veya bu özelliği tamamen kapatabiliyor.

HP’nin en uygun fiyatlı DreamColor ekranı

HP Z24x G2 DreamColor Ekran, HP DreamColor markası ile anılmaya başlanan renk doğruluğu ve tutarlılığı sunuyor. Uygun fiyatı ile bu DreamColor ekran sayesinde sanatçılar, profesyonel seviyede renk doğruluğunu ekranlarına taşıyabiliyor. HP’nin renk hassasiyetini öne çıkaran en uygun fiyatlı HP Z24x ekranı şunları sunuyor:

  • 24 inç diyagonal panel, Adobe® RGB’nin yüzde 99’unu kapsayan 1 milyara kadar renk üretiyor.
  • Renk kalibrasyonu sayesinde tasarımdan üretime net ve tutarlı renkler.
  • Renk alanı seçimi için basmalı tuş.
  • Windows® ve macOS için X-Rite i1Display Pro ve Klein Instruments K10-A kolorimetreleri destekleyen kalibrasyon yazılımı.

Al Jazeera Türk Dijital’in faaliyetleri sonlandırıldı

Türkiye’de son yıllarda özgün habercilik konusunda önemli bir yayın organı haline gelen Al Jazeera Türk, Türkiye’deki faaliyetlerini globalde alınan bir karar ile sonlandırdı.

Al Jazeera Türk’ün yaptığı açıklamanın tam metni;

“Al Jazeera Türk Dijital’deki ekibimiz, geçtiğimiz birkaç yıl boyunca gerek Türkiye’den gerekse dünyadan son dakika haberlerini, özel dosyaları ve önemli gelişmeleri sizlerle ulaştırmak için çalıştı. Kaliteli, bağımsız ve itibarlı gazeteciliğe olan desteğinizden ötürü sizlere teşekkür ederiz.

Üzülerek belirtmek isteriz ki, Al Jazeera Media Network’ün yürütmüş olduğu iş gücü optimizasyonunun bir parçası olarak, Al Jazeera Türk Digital’in faaliyetleri 3 Mayıs 2017 tarihi itibariyle sona erecektir. Kararımız, her ne kadar dünya çapında medya endüstrisinde meydana gelen gelişmelerle uyumlu olsa da, alınması zor bir karar olmuştur. Al Jazeera Media Network olarak, Al Jazeera Türk Digital’deki çalışma arkadaşlarımıza bağlılıkları, fedakarlıkları ve profesyonellikleri için teşekkür ediyoruz.

Türkiye, hem kendi topraklarındaki hem de komşu ülkelerdeki haberlerin dünyaya aktarılması bakımından Al Jazeera Media Network için halen büyük önem arz etmektedir. Al Jazeera Türk Digital faaliyetlerine devam etmeyecek de olsa, Al Jazeera Media Network bölgedeki güncel haberleri ve görüşleri yayınlamaya, Türkiye ve geleceği ile bağlı olmaya devam edecektir.

Saygılarımızla,

Al Jazeera Media Network”

4 Mayıs Dünya Parola Günü’nde siz de güvenliğinizi gözden geçirin

McAfee tarafından organize edilen ve son yıllarda giderek daha geniş bir kesim tarafından kabul gören 4 Mayıs Dünya Parola Günü (World Password Day), dijital güvenliğin anahtarı olan parolanın önemini tekrar hatırlatıyor. 170’ten fazla şirket ve kurum tarafından da desteklenen Dünya Parola Günü, kullanıcıları parola güvenliği konusunda bilinçlendirme ve daha güçlü parolalar kullanmaya teşvik etme amacını taşıyor.

Dünya Parola Günü olarak kabul edilen 5 Mayıs, bu yıl da dünya çapında pek çok etkinlikle kutlanıyor. Siber güvenlik şirketi McAfee, bu yılki Dünya Parola Günü için ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya, Hindistan ve Avustralya’da 3000 kişiyi kapsayan bir anket çalışması gerçekleştirdi. Kullanıcıların parola kullanım alışkanlıklarını daha iyi anlamak için gerçekleştirilen bu araştırma, çevrimiçi güvenlik konusundaki eksiklikleri gözler önüne seriyor.

Parolayı saklamak için kağıda yazıyorlar

Kullanıcılar için en önemli sorunlardan biri parola ve şifreleri hatırlamak ve en çok tercih edilen yöntem, bir kenara not almak. Ankete katılanların yüzde 37’si, parolalarını güvenli biçimde saklamak için bir kağıda yazıyor. En popüler ikinci yöntem, şifreleri birden çok hesap arasında tekrar kullanmaktır. Aynı şifreyi pek çok hesapta kullananların oranı yüzde 34. Şaşırtıcı bir şekilde, 18-24 yaşları arasındaki kadınların yüzde 57’si, bu yöntemi kullanıyor. Erkekler ise nispeten daha tedbirli. Ankete katıklan erkekler arasında aynı şifreyi çok sayıda hesapta kullananların oranı yüzde 25’lerde.

Pek çok farklı ve zor şifreyi akılda tutmaya gerek kalmadan saklamanın yöntemi olan şifre yöneticilerine başvuranların oranı ise yüzde 20 seviyesinde. Uzmanlara göre şifre saklamanın en güvenli yöntemi bu. Kadın katılımcıların sadece yüzde 12’si şifre yöneticisi kullanırken, bu oran erkekler arasında yüzde 24’lerde.

Cihazların çoğu korumasız durumda

McAfee’nin kapsamlı araştırmasının vahim sonuçlarından biri de cihaz güvenliği konusunda kullanıcılarının çoğunun yeterince bilinçli olmaması. Katılımcıların yüzde 54’ü, herhangi bir parola veya biyometrik kimlik doğrulama (parmak izi, iris vb) tarafından korunmayan bir ve dört arasında sayıda cihaza sahip.

Günümüzde özellikle cep telefonlarında yaygınlaşmaya başlayan parmak iziyle kimlik denetimi, parola yerine kullanılabilecek en güvenli yöntem sayılıyor. Çünkü kullanıcıların büyük bölümü için bir parolanın kolay hatırlanıyor olması oldukça önemli. Kolay hatırlamak için basit parolalar belirleyen kullanıcıların, bununla birlikte bu parolaları gizleme konusunda da o kadar hassas olmadığı, McAfee’nin bu araştırmasıyla tekrar gözler önüne serilmiş oldu. Ankete katılanların %60’ı, parolalarını başkalarıyla paylaşma konusunda açık.

Parola güvenliği için 5 ipucu

Geçen yıl bu günlerde, 272 milyon e-posta hesabına ait bilgilerin korsanlar tarafından ele geçirildiği haberleri çıkmış ve kullanıcılar arasında büyük bir panik yaşanmıştı. Bunun temel sebeplerinden biri, çoğu kullanıcının aynı parolayı birden çok hesapta kullanmasıydı. Fakat bununla birlikte, yine belirlenen parolaların büyük bölümünün “123456” veya “parola” gibi basit olması, siber suçluların işini kolaylaştırıyor.

  • Karmaşık parolalar oluşturun: McAfee uzmanlarına göre tahmin edilmesi ve kırılması zor bir şifre için her kullanıcının alması gereken bazı basit tedbirler var. Elbette olmazsa olmazları başta söylemekte fayda var. Örneğin Facebook veya Twitter’da paylaştığınız kişisel bilgilerle kolayca tahmin edilmemesi gerekiyor. Kedinizin adıyla bir şifre üretmek hata olacaktır. Rasgele oluşturulan harfler, rakamlar ve özel karakterleri kullanabilirsiniz. Ş yerine $, O yerine 0, a yerine @ kullanıcının hatırlamasını da kolaylaştırıyor. Bununla birlikte % ve # karakterleri de oldukça kullanışlı.
  • Parola yöneticisi kullanın: Çok sayıda hesabı farklı ve dönem dönem değiştirilecek şifrelerle yönetmek herkes için zor olacaktır. Bu yüzden, en doğru hareketlerden biri, parola yöneticisi kullanmak olacaktır. Ücretli sürümleri de bulunan pek çok güvenilir parola yöneticisi bulunuyor. Bilgisayarda ve akıllı telefonda bu eklenti ve uygulamaları kullanmak oldukça güvenli ve pratik.
  • Farklı hesaplar için aynı parolayı kullanmayın: Hacker’ların ele geçirdikleri parolaları, farklı platformlarda da denedikleri biliniyor. Yani e-posta bilgisi ele geçirildiğinde, kullanıcı her yerde aynı parolayı kullanıyorsa, hacker’lar o hesapları da ele geçirecektir. Bu sebepten McAfee güvenlik uzmanları, kullanıcıları mutlaka hesaplar için farklı parolalar kullanmaları konusunda uyarıyor.
  • Parolalarınızı sık sık değiştirin: Hiç haberiniz yokken hesap bilgileriniz ele geçirilmiş olabilir. Bazen milyonlarca kullanıcı bilgisi ele geçirildikten sonra aylarca hiçbir işlem yapılmadan korsanlar tarafından tutuluyor. Bu sebepten, parolayı daha sık değiştirmek de ek bir güvenlik tedbiri.
  • İki aşamalı giriş yöntemleri kullanın: Parolanınızın çalınmayacağının bir garantisi yok. Bu sebepten, McAfee uzmanları çoklu güvenlik faktörü kullanımını tavsiye ediyor. Birisi hesabınıza girmeye çalıştığında telefon veya e-posta hesabınıza gönderilen bir kod ile iki aşamalı doğrulama önemli bir koruma sağlar. E-posta servisleri ile sosyal ağ platformlarında bu tür iki aşamalı giriş seçeneği bulunuyor. Kullanıcıların ayarlar bölümünden bu özelliği aktif hale getirmesi gerekiyor.

Fofomo, globalde etkinlikleri keşfetmenizi ve takip etmenizi sağlayan yerli girişim

Ağustos 2016 yılında kurulan teknoloji şirketi epcsht LLC, şu anda iPhone için geliştirilmiş olan fofomo adlı girişimini hayata geçirdi. Etkinlik keşif ve takip uygulaması olan fofomo ile kullanıcılar bulundukları ya da ziyaret edecekleri şehirlerdeki canlı müzik etkinliklerini ve mekanlarını tek bir platformda görüntüleyebiliyorlar.

Furkan Cengiz ve Tuğkan Cengiz tarafından kurulan yerli girişim fofomo, farklı şehirlerdeki canlı müzik etkinliklerini ve yerel müzik sahnelerini keşfetmek, yeni müzik grupları ile tanışmak ve popüler müzik akımından da geri kalmamak için etkin bir yoldur. Bulunduğunuz şehrin canlı müzik nabzını tutabileceğiniz uygulama ile, araştırma ve keşif sürecini diğer yöntemlere göre hızlı ve kolay yapabiliyorsunuz.

fofomo kurucuları: Tuğkan Cengiz ve Furkan Cengiz

Bu girişim ile kullanıcılar seçilen şehirde belirli bir gün ya da gecede neler olduğunu araştırıp keşfetmekle beraber her bir etkinliğin, bulunduğu yer ve mekan bilgileri gibi, ayrıntılarını da inceleyebiliyor. fofomo’nun takip özelliği de seçilen etkinlikleri kullanıcılar için izlenebilir hale getiriyor. Programda herhangi bir değişiklik ya da iptal durumu söz konusu olduğunda, ya da etkinlik başlamadan önce kullanıcılara anında bildirimler gönderiliyor.

Girişim şu anda Amsterdam, Berlin, Istanbul, Londra ve Paris olmak üzere 5 farklı dünya şehrindeki tüm canlı müzik etkinliklerini kapsamaktadır. Uygulamayı App Store‘dan ücretsiz olarak indirebilirsiniz.

Samsung, Hyundai ile iş birliğine giderek sürücüsüz otomobil teknolojisine adım atıyor

Sürücüsüz otomobil üretmek için teknoloji şirketleri birbirleri arasında rekabete girmiş durumda. Apple, Google, Nvidia ve Uber’den sonra Samsung da, sürücüsüz otomobil üretmek için kolları sıvadı.

Hyundai ile iş birliğine giderek, seçeceği bir modeli, kendi teknolojisiyle birleştirip gelecekte kullanıcılarına sunacak. İlk olarak Güney Kore’de başlayacağını açıklayan marka, gelecekte bu alanda önemli bir oyuncu olabilir. Ancak bunu zaman gösterecek.

Biz de teknoloji dünyasıyla ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Çekirdekli 7 girişimin seminer serisi İTÜ Çekirdek’te başlıyor

İTÜ Çekirdek Seminer Serisi, İTÜ Çekirdek mezunu girişimler ile devam ediyor. 2012 yılından beri farklı dönemlerde İTÜ Çekirdek girişimcisi olan startuplar 7 başlık altında toplanıyor.

Türkiye’de girişimciliğe ilgi duyan herkese, girişimci gözünden zorlu süreçlerin, başarıların anlatılacağı seride, birbirinden iyi girişimler 7 hafta boyunca programa konuk olacaktır.
Bu seminer dizimizde ürün geliştirmeden yatırıma kadar faklı konulara değinilecektir. Türkiye’de girişimcileri her alanda destekleyen ve girişimciliğin nabzını tutmaya devam eden İTÜ Çekirdek, aşağıdaki konu başlıklarında başarılı girişimlerini bir araya getirerek deneyimlerini ekosistemle paylaşmayı amaçlıyor.

Girişimin 7 Büyük Semineri;

#1 Ürün Geliştirme – Seyid Bucak/ Şeffaf Aparey (3 Mayıs)
#2 Satış Geliştirme – Soner Demiray/ Bunsar (10 Mayıs)
#3 Müşteri Deneyimi – Sargın Erdoğan/ Anlatsın.com (17 Mayıs)
#4 Pazarlama Süreçleri – Erman Çağıral/ Garajyeri (23 Mayıs)
#5 Global’e Açılma Tüyoları – Emre İlke Coşar/ Pubinno (31 Mayıs)
#6 Büyüme Süreçleri – Hilmi Özdemir/ AR Pandora (7 Haziran)
#7 Girişimci Gözünden Yatırım – Ali Serdar Alemdar/ ACL Teslim (14 Haziran)

Tüm seminerlerimiz İTÜ ARI Teknokent ARI 3 Binası İTÜ Çekirdek Açık Ofisi’nde 18.20’de gerçekleşecektir. Ayrıca İstanbul dışındaki katılımcılarımız için İTÜ Çekirdek sosyal medya hesaplarından canlı yayın yapılacak.

Bu bağlantıdan tüm seminerlere kayıt olabilirsiniz.

Çocuklar için kodlama ve elektronik eğitim kiti Bulut Board, Arıkovanı’nda desteklerinizi bekliyor

Bulut Board, üzerinde çocukların tüm duyularını etkileyen ışık, sıcaklık, mikrofon, mesafe, grafik ekran, bluetooth gibi birçok uygulama modülünü dahili olarak bulunduran, kodlama ve elektronik eğitim kitidir. Kitlesel fonlama platformu Arıkovanı üzerinde yeni fonlanmaya başlayan proje, 30 bin TL’lik hedefle yola çıktı.

Çocuklarımız, Bulut Board üzerinde bulunan modülleri kendi arasında etkileştirerek, birbirinden eğlenceli uygulamalar gerçekleşitrebilirler.

Bulut Board, çocukların daha çok ilgisini çekebilmek için iki farklı model olarak tasarlandı. Kızlar için BayanBulut, erkek çocukları için de BayBulut ile çocuklar kodlamalarını gerçekleştirebilir. İkisi arasında teknik olarak bir fark bulunmamaktadır. Sadece BulutBoard üzerindeki robot figürü ve altında bulunan pleksiglas koruyucunun renkleri mavi ve pembe renklerdedir.

BulutBoard üzerindeki uygulamalar

BulutBoard üzerinde dahili olarak 10 adet farklı uygulama modülü bulunmaktadır. Her biri ile bağımsız uygulamalar yapabileceğiniz gibi birbirleri ile tümleşik uygulamalar da yapılabilmektedir. Onlarca örnek sizleri bekliyor. Kendi yılan oyununuzu kodlamaya ne dersiniz?

 

Projenin riskleri ve zorlukları

MekatronikLAB ailesi 2010 yılından bu yana, Türkiye’de yerli eğitim materyalleri tasarlayıp kullanıcılara sunmaktadır. Tasarımı yapılıp üretilen ürünler, daha çok yetişkinlerin kullanabileceği seviyede ürünlerdi. Bu alanda Türkiye’de öncü bir marka olma hayali ile yola çıktı. MekatronikLAB kullanıcılarımızdan gelen talepler doğrultusunda, yetişkinlerde elde edilen potansiyeli çocuklara sunmak için çalışmalara başladı. Bu düşüncelerin sonucunda, BulutBoard projesi ortaya çıkmış. Şimdiye kadar iki prototip tasarlanıp üretilmiş. Gelinen aşamada, tüm test işlemleri başarı ile tamamlanmış.

Arıkovanı platformunda olan gelişmeleri sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

Givin ilk ayında 30 bin liralık bağış potansiyeline ulaştı

Evde öylece “duran” eşyaların satılarak sivil toplum kuruluşlarına (STK) bağışa dönüştüğü; alışverişi sosyal faydaya, kullanıcılarını “Modern Kahramanlar”a dönüştüren uygulama Givin‘e ilk ayda 30 bin lira değerinde bağış ürünü eklendi.

Türkiye’nin sivil toplum kuruluşlarına destek için geliştirilmiş ilk iş modeli ve mobil uygulaması Givin, geçtiğimiz ay uygulama mağazalarında yerini aldı. Kullanılmayan eşyaların satılarak elde edilen gelirin sivil toplum kuruluşlarına bağışa dönüştüğü Givin, ilk ayında 30 bin lira değerinde potansiyel bağış yarattı. “Alışverişin en “iyi” hali” olarak lanse edilen uygulamada kullanıcılar bir ay içerisinde toplam 30 bin liralık eşyayı geliri bağışlanmak üzere Givin’de satışa çıkardı. Satışa çıkarılan eşyalardan toplam 5 bin liralık alışveriş yapıldı. Elde edilen gelir TEGV, TOG, Koruncuk ve Tohum Otizm vakıfları için bağışa dönüştü.

Kullanılmayan eşyalar durmuyor, eğitime destek oluyor

Givin’de eşyasını satan kullanıcılar, gelirini TEGV, TOG, Koruncuk ve Tohum Otizm vakıflarından seçtikleri projelere bağışlıyor. Projenin etkisi kullanıcı tarafından uygulamadan takip edilebiliyor. Givin’in kullanıcıların yanı sıra diğer STK’lardan da yoğun ilgi gördüklerini belirten Givin kurucu ortağı Başak Süer konuyla ilgili, “İlerleyen günlerde yeni STK’ların da eğitim projelerini fonlamaya açmayı planlıyoruz. Hepimizin evinde atıl duran birçok eşya var. Akıllı telefonu olan herkesi, kullanmadığı eşyalarını aktive ederek ya da hoşlarına giden bir şeyleri alarak iyi amaçlara destek olabileceği topluluğumuza davet ediyoruz” açıklamasında bulundu.

Kusursuz bir iş çıkarmak için 5 önemli adım

Bu beş adımdan önce şunu söylemeliyiz ki; çok çalışmalı ve kısa yolları seçmekten kaçınmalısınız. Şu an bulundukları iş alanını değiştirmek isteyenlere ya da ne yapmak istediğine henüz karar veremeyenlere başka yollar da mevcut fakat sayacağımız 5 adım onlar için de geçerli. İşte o beş adım:

  1. Öz değerlendirme
  2. Kişilik pazarlamasının değiştirilmesi
  3. İstihdam fırsatlarının tanımlanması
  4. Proje yönetimi
  5. Mülakat hazırlığı

Öz değerlendirme

Kendilerini geçiş döneminde bulan ve aynı zamanda kendilerini işe geri dönmeye hazır hisseden insanlar kendilerini değerlendirebilmek için iyi bir fırsata sahiptirler. Tek başınıza yapabileceğiniz bazı egzersizler sizin gelecekteki bir iş verene karşı kişiliğinizi ve yeteneklerinizi daha net bir şekilde belirtmenize olanak sağlar. Aynı zamanda kişiliğinizi değerlendirmeniz ve yeteneklerinizi daha net görebilmeniz için Myers–Briggs, DiSC, Keirsey Temperament Sorter-II, Career Insights ve StrengthsFinder gibi testleri de deneyebilirsiniz.

Kişisel pazarlama

Günümüzde her iş arayanın sahip olması gereken ilk şey olağanüstü bir özgeçmiş ve olağanüstü bir LinkedIn profili. “Olağanüstü” kelimesini seçmemizin nedeni, günümüzde iyi ve gelecek vaad eden işlere olan arzın büyüklüğü. Eğer kariyerinizin “Olağanüstü” bir hale gelmesini istiyorsanız öncelikle bahsedilen profilin ve özgeçmişin profesyonel olarak, sertifikalı ve bilinmiş bir yer üzerinden hazırlanması gerekiyor. Neden mi ?

  • Çünkü yaptıklarında çok iyi olan başka kişiler ile rekabet halindesiniz.
  • Çoğu orta-büyük çaplı şirketler işe alım departmanlarında özgeçmişleri ayırmayı sağlayan yazılımlar kullanırlar bundan dolayı alacağınız profesyonel bir yardım bu ayrıştırma sisteminde sizi üst sıralara taşıyabilir.
  • Zayıf bir kişilik pazarlaması bir rekabet oluşturmaz ve aynı zamanda zaman harcar. Özgeçmiş ve LinkedIn profili tamamlandıktan sonra periyodik güncellenmesi gerekebilir. Belirtilen profilinizde ve özgeçmişinizde işe girmek istediğiniz şirketlerin aradığı anahtar kelimelerin barındığına dikkat etmelisiniz. Google AdWords ve LinkedIn üzerinden anahtar kelimelere göz atabilirsiniz.

Daha sonrasında kendinize soracağınız 4 soru eşliğinde kendiniz için bir değer teklifi oluşturmanız gerekecek. Şöyle ki; Ne yapıyorsunuz ? Müşterileriniz kimler ? Müşterileriniz yaptığınızdan nasıl bir çıkar sağlayacak ? Sizi eşsiz ve bulunmayan sağlayacak olan nedir ?

Belirtilen soruları cevaplayacak 2 anahtar kelime ise kişisel markanız ve pazarlamanız olacak.

Kişisel markanız, etrafta bıraktığınız izlenim ve insanların sizin hakkınızda ne söylediğiyle oluşur. İnsanlar güvendikleri ve diğer insanların sevdikleriyle iletişim halinde olma eğilimindedirler, bundan dolayı kişisel markanız en iyi şekilde oluşturmak sizin için büyük önemi taşır.

Kişisel markanızı yarattıktan sonra sıra bu markayı pazarlamakta olacak. Öncelikle hedefinizi tanımlamanız gerekiyor. Yapmak istediğiniz iş türünü düşünün, unvanınızı belirleyin ve para, iş güvenliği, tanıtım, aidiyet, amaç ve taahhüt gibi kriterleri kendi değerlerinize dayanarak sizin için nelerin önemli olduğunu listeleyin. Ardından, kendinize belirli bir kitleyi tanımlayın. Örneğin; şirketleri, işverenleri, endüstrileri, yerleri, toplu taşıma mesafelerini, ev ofislerini ve unvanlarını hedef alabilirsiniz. En önemlisi her zaman mesajınızla kitlenizi belirleyerek kendinizi diğer kişilerden ayırmalısınız. Özet olarak, en iyi alanı belirleyin, sonuçlarınızı periyodik olarak ölçün ve buna göre ayarlamalar yapın.

İstihdam fırsatlarının tanımlanması

İlk olarak istediğiniz iş fırsatlarını bulabilmek için bir kanal gerekiyor. İş bulma, kariyer siteleri, tanıdıklarınızla oluşturabileceğiniz bir iletişim ağı gibi olanaklar isteğiniz işi bulmakta size bir fırsat olabilir. Sonraki adım olarak bu işi yapabileceğiniz şirketleri belirleyin. Unutmayın, hiçbir zaman tek bir şirkete odaklanmamalısınız. İstediğiniz iş için bir liste oluşturun ve bu listeye birkaç şirket ekleyin. Son olarak belirlediğiniz işte hedef aldığınız şirketlerle irtibat kurabileceğiniz kilit kişilerin bir listesini oluşturun ve bu listeye olabildiğince kilit isim eklemeye çalışın.

Proje yönetimi

İş arama süreciniz bir kaç aydan fazla sürebilir. Mevcut halde,büyük bilgi miktarı ve iş arayanın bu iş arama sürecini elinde bulundurduğu bilgilerle birlikte olabildiğince iyi yönetmesi gerekir. Tavsiyemiz, kendinize güzel bir e-tablo oluşturun ve sürecinizi, kaydettiğiniz bilgileri düzenli bir hale getirmek dahilinde olabildiğince iyi planlayın.

Mülakat hazırlığı

Bu mutlak bir zorunluluktur. Çünkü her şeyin sonunda iş teklifini alacak tek bir kazanan olacaktır. Kendinizi “Kendinizden bahsedin” gibi sorulara olabildiğince iyi hazırlayın.

Şirketle mülakat aşamasında, görüştüğünüz şirkete gelecekte yarar sağlayabileceğiniz imajını yaratın.

Görüşeceğiniz şirket hakkında olabildiğince çok araştırma yapın. Görüşme esnasında görüştüğünüz kişilere önceden yaptığınız araştırma neticesinde edindiğiniz, şirket hakkındaki bilgileri olabildiğince çok aktarın ve şirketle uyumlu olduğunuzu gösterin, çünkü araştırmalara göre şirketler kültürel uyuma ve tanınmışlığa fazlasıyla önem vermektedirler.