Ana Sayfa Blog Sayfa 1022

Segmentify: Eticaret sitelerine dönüşüm optimizasyonu hizmeti sunan pazarlama yazılımı

Eticaret yöneticileri, hedef kitlelerine ulaşmak ve potansiyel müşterilerini sitelerine çekmek için çok yüksek pazarlama bütçeleri harcıyor. Ancak site içinde, gelen ziyaretçilerini ilgilerini çekebilecek ürünlere yönlendirmekte zorlandıklarını görüyoruz. Bu problemden yola çıkarak, kişiye özel teklif sunma konusunda dünyada en iyi deneyimi yaşatan başarılı iki örneği, Amazon ve Netflix gibi yapıları inceleyen Murat Soysal ve Ergin Eroğlu, bu sorunu yazılım otomasyonu ile nasıl çözebileceğini araştırarak Temmuz 2015’te SaaS girişim Segmentify‘ı kurdular.

Segmentify, eticaret ve online perakende sitelerine dönüşüm optimizasyonu (conversion optimization) hizmeti sunan bulut tabanlı bir pazarlama yazılımıdır. Bu hizmeti sağlamak için tamamını şirket içinde geliştirdikleri yapay zeka ağırlıklı bir tavsiye motoru ile ziyaretçi modellemesi ve skorlama algoritması kullandılar. Ziyaretçiler ve müşteriler, bildiğiniz gibi sitelerdeki deneyimin tek düze ve soğuk olmasından yakınıyor. Bu deneyimi, herkese aradığı ve ilgi duyacağı ürün ve kampanyaları göstererek kişiselleştiren girişim, herhangi bir mağazadaki satış temsilcisinin sizinle kurduğu diyaloğun ve yönlendirmelerin online dünyada gerçekleştirilmesini sağlıyor.

Girişim ilk büyük müşterisi N11.com oldu. 8 farklı ülkede 100’den fazla müşteriye ulaştı. Berlin ve Dubai ofisleri faaliyete geçti, Fransa’da da yerel bir iş ortağı ile yakında anlaşarak o ülkeden çalışmalara başlayacak.

Girişimin kurucularından Murat Soysal hedefleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı:

Murat Soysal, Kurucu Ortak

Uzun vadeli hedefimiz önümüzdeki 2 yıl içerisinde özellikle Avrupa, MENA ve Amerika pazarında kullanılan ve liderliğe oynayan bir ürün şirketi olmak. Bu büyümeyi sağlarken de, sürekli gelişen ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayan çevik yapımızı korumak istiyoruz. Hızlı büyümemizi devam ettirerek 2018 sonunda toplam 750 müşteriye ulaşmayı, bunlar içinden de 400’ünün yurtdışı müşterisi olmasını hedefliyoruz. Avrupa, MENA ve Kuzey Amerika pazarında da ofislerimizle varlığımızı güçlendirerek genişlemeye devam edeceğiz. Burada oluşturacağımız ekiplerle pazarı daha yakından takip edebilmenin, potansiyel müşterilerimizle yakın temas halinde kalabilmenin önemine inanıyoruz.

Biz şu anda kişiselleştirme hizmetleri ile müşterilerimizin gelirlerini artırmaya yönelik çözümler üretiyoruz. Aynı zamanda gerçek zamanlı dönüşüm analizi sunarak da müşterilerimizin kendi büyük verileri üzerinden mevcut durumlarını daha iyi anlamalarını sağlıyoruz. Bizim için bir sonraki aşama ise, bu veri üzerinden müşterilerimizin gelecekleri hakkında alacakları kararları daha doğru hale getirebilmeleri için tahminleme yapacakları bir ortam sunmak. Bugün Predictive Analytics olarak genelleyebileceğimiz bu ihtiyaç için gerekli ortamı hazırlamış durumdayız. Bu yeni atılımımızda da gelire katkı noktasında en az mevcut çözümlerimiz kadar başarı elde etmek istiyoruz.

Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Bir Türk markası Tırsan, Almanya’da büyümeye devam ediyor

Bir Türk markası Tırsan, ULM’de açtığı yeni fabrikasıyla Avrup’da büyümeye devam ediyor. Avrupa içerisinde hızla ilerleyen treyler markası Tırsan, toplamda dünyada 4. Avrupa’da 3. ve Almanya’da 2. fabrikasını açtı. 2017 yılında Türkiye treyler alanında, ihracatın liderliğini elden bırakmayan Tırsan, yeni fabrikasıyla Avrupada müşterilerine daha hızlı ulaşmayı hedefliyor.

Tırsan, Türk-Alman Üniversitesiyle (TAÜ) birlikte otomotiv, Ar-Ge yatırımları ve akademik anlamda geleceğe yönelik yeni projelerde birlikte çalışmak ve lojistik sektöründeki ihtiyaçları gidermek adına sözleşme imzalanmıştır ve çalışmalar ara vermeden devam etmektedir. Markamızın 124 yıllık geçmişi olan olduğu için ve bugün 55’den fazla ülkede müşterilerimize ulaşıyor olmaktan gurur duyuyoruz.” açıklamasında bulundu.

tırsan in ulm ile ilgili görsel sonucu

Ulm Fabrikasının açılış töreninde Kässbohrer Kâğıt Taşıyıcı K.SCP X, Kässbohrer Tank Konteyner Taşıyıcı K.SHF T, Kässbohrer Air Cargo K.SCA ve Tırsan Ar-Ge merkezi tarafından geliştirilerek 2014 yılında “Made in Russia” olarak üretime sunulan 32 m3 hacmi olan Kässbohrer Damper K.SKS olmak üzere 4 adet yeni aracını misafirleri için sergiye koymuştur. Almanya pazarına özel olarak tasarlanmış yeni 24 m3 hacimli Kässbohrer Damper, Ulm açılışında çok fazla beğeni aldı. Gerçektirilen açılış töreninde Tırsan, toplamda 18 tane Kässbohrer markasını taşıyan aracını sergiledi.

Apple, Çin’deki App Store’dan VPN uygulamalarını kaldırdı

Çin hükumetinin internet üzerindeki baskısı Çin’de bulunan App Store’dan tüm VPN uygulamalarının kaldırması haberleri ile devam etmekte.

ExpressVPN kendi dahil olmak üzere tüm büyük VPN uygulamalarının Apple’ın Çin’de bulunan App Store’dan kaldırıldığını açıkladı. Şirket Apple’dan yasadışı içerik içerdiği konusunda bir yazı aldığını açıklayan bir not paylaştı. Uygulamalarının Çin dışında tüm dünyada sunulmaya devam ettikleri açıklamasında bulundu.

Çin merkezli bir kişinin kısıtlamalar olmaksızın internete erişmesi ve devlet sansür denetimlerini atlatabilmesinin tek yolu VPN’ler ile sağlandığı için App Store’ın yapmış olduğu bu hareket Çin hükümeti tarafından oldukça önemli bir yere sahip. Çin’de farklı bir ülke kullanılarak App Store hesabı oluşturmak pek çok kullanıcı tarafından bilinmemektedir.

Çin hükumeti kesin olarak VPN’leri yasa dışı duruma getirdiğini ve bu uygulamaların faaliyet göstermesi için hükumet onayını alması gerektiğini açıklamasında bulundu.

Apple Isabel Ge Mahe’yi Çin’deki ilk işletme müdürü olarak işe aldı.Çindeki satışların azalması ile mücadele etmesi dışında Apple’lı yönetici Pekin’le olan ilişkileri yönetmek konusunda da görevlendirildi.

Apple 1 Haziran’da yürürlüğe giren ülkedeki yeni siber güvenlik yasaları ile Çin merkezli ilk veri merkezini geliştirme planları olduğunun açıklamasında bulundu.

Bu hareketlilik Çin hükumetinin mesajlaşma uygulamalarınada  müdahale edeceğini göstermekte. Birçok WhatsApp kullanıcıları sohbet uygulaması aracılığıyla video ve fotoğraf gönderemediklerini dile getirdi. Çin’in en popüler mesajlaşma servisi olan WeChat’de de bu gibi durumların yaşandığı konuşulmakta.

Benzer işlemlerin Çindeki Android mağazalarında da uygulanıp uygulanmadığı halen belli değil.

Öğrencilerin birbirleri arasında soru sorabildiği uygulama BirBileneSor, Arıkovanı’nda desteklerinizi bekliyor

BirBileneSor, sınava hazırlanan öğrencilerin çözemedikleri soruları birbirlerine çözdürebildikleri toplumsal fayda sağlayan bir mobil uygulamadır. Turkcell tarafından hayata geçirilen kitlesel fonlama platformu Arıkovanı‘nda fonlanmaya başladı. Girişim hedefine ulaşmak için desteklerinizi bekliyor.

Girişim 70 bin TL’lik bir hedefle yola çıktı. Bildiğiniz gibi kitlesel fonlama sitelerinde hedef %100 olmadan hiçbir ödeme alamıyorlar. İlerleyen zamanlarda kitlenin nasıl bir desteği olacağını göreceğiz. Genelde kitlesel fonlama sitelerinde sona yaklaştıkça bir destek artışı oluyor.

BirBileneSor, Gökhan Alpaslan tarafından 2015 yılında kuruldu. Yıldız Kuluçka merkezi bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. Uygulama öğrencileri tek tek analiz edip kişilik ve seviyelerine göre özel akıllı rehberlik paketi hazırlıyor.

Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Bilkent CYBERPARK Türk şirketlerini Silikon Vadisi’ne taşıdı

Bilkent CYBERPARK, Türk KOBİ’lerinin ihracat kapasitelerini artırmak ve ticari büyümelerini desteklemek üzere geliştirdiği CAP programı kapsamında Türk firmalarını Silikon Vadisi’ne taşıdı.

Bilkent CYBERPARK, Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle geliştirdiği Dünya ödüllü CAP programı ile Türk KOBİ’lerinin ihracat kapasitelerini artırmak, ticari büyümelerini desteklemek ve pazardaki Türkiye farkındalığını geliştirmek üzere Amerika Sunnyvale’de Plug&Play ile iş birliğine gitti.

CAP programına Bilkent CYBERPARK’tan 6 şirket katıldı. 14 haftalık yoğun bir iş hızlandırma ve danışmanlık programı olarak geliştirilen CAP, 4 temel safhadan oluşuyor. Türkiye’de geçen 9 haftalık hazırlık sürecinde firmaların ihtiyaçları doğrultusunda, kendilerine uygun müşteri profilleri belirleniyorve stratejik ortaklar ile ilk network uygulamalarının başlatılmasının ardından 10 gün süresince Amerika’da Plug&Play’e gidecek firmalar potansiyel alıcılar, yatırımcılar ve stratejik ortaklarla bir araya getiriliyor. Böylece Türk firmalar kendilerini ve projelerini tanıtma imkânı bulurken, ABD’deki uzman danışman ve müşavirler ile iş seminerleri ve mentorlük oturumlarına katılma imkanı buluyorlar.

Ekonomi Bakanlığı’nın da desteğiyle Bilkent CYBERPARK, Türk KOBİ’leri için amaç edindiği ticari büyüme ve pazardaki Türkiye farkındalığını gerçekleştirerek proje sürecini son derece verimli şekilde tamamladı.

Genz Biotechnology, Türkiye’den dünyaya açılan İnsan DNA’sını okuyan ve anlamlandıran biotech girişim

Genz Biotechnology, İnsan DNA’sının okunması ve kişiye özel genetik bilginin anlamlandırılması üzerine bir biotech girişimdir. Kişinin tükürük örneğinden DNA’sını alıyor, hatalarını tarıyor ve bu hataların ne anlama geldiğini yorumlayarak genetik danışmanlık veriyor.

Girişim 2015 yılında Biyomedikal Mühendisi Umut Ağyüz tarafından ODTÜ Teknokent’te kuruldu. 2016 yılında Startupbootcamp Istanbul’a katıldı. Buradan aldığı yatırım ve destek ile şirketi yeniden yapılandırdı, iş modeli geliştirdi. Böylelikle sadece AR-GE değeri olan bir şirketten, ticari olarak da değer katan bir marka hayata geçirdi. Şimdiye kadar Startupbootcamp İstanbul, KOSGEB, TÜBİTAK ve Sanayi Bakanlığı’ndan toplamda 595 bin dolar fon topladı. 2017 Mayıs’ta TOBB TEPAV tarafından en iyi 3 Biotech girişimden biri olarak seçildi.

Umut Ağyüz girişimin kuruluş süreciyle ilgili şunları söyledi “Bu alanla bizi 7 yıl önce, Harvard Üniversitesi BIDMC Hastanesi’nde uzun yıllar çalışmış ve Nebraska Lincoln Üniversitesi’nde akademik hayatına devam eden Hasan H. OTU tanıştırdı. Girişimimiz ilk başladığında genetik bilgiyi okuyan yani DNA okuyan cihazların çıktılarını analiz eden biyoenformatik bir yazılım ve bunu nasıl anlamlandıracağımız üzerine çalışıyorduk. Ancak bizim elde ettiğimiz bilgiler klinikte kısmen bir anlam ifade ediyordu, doktor değildik ve bir yerden sonra hastaya faydalı olacak tarafa geçemiyorduk. Bunun için bizim bir yere kadar getirdiğimiz bilginin doktorlar tarafından yorumlanması daha ileri düzey analizlere geçilmesi gerekiyordu. Bu noktada Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıza Köksal Özgül ve Prof. Dr. Ali Dursun’dan çok şey öğrendik. Daha sonra yatırım sürecine girmemiz ile beraber çalışmalarımı İstanbul’a taşıdık. Hocalarımızın tecrübeleri ve onlarla çalışma fırsatı kanser problemi ile daha yakından tanışmamıza bu problemi daha iyi modellememize fayda sağladı. Beraber çok yol kat ettik ve halen yakın temas halinde çalışmaya devam etmekteyiz.”

2017 yılı ile sadece Türkiye’de 23 milyon potansiyel kullanıcı olduğunu dile getiriyorlar. Bu alan dünyada ise yılda %13 büyüyormuş. Global olarak değerlendirildiğinde 2017 yılında 2.2 milyar dolarlık bir genetik test pazarı olduğunu da ekliyorlar.

Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun en büyük Biyoteknoloji şirketi olmak için yola çıkmışlar. Orta Doğu pazarında hızlı büyümenin daha müsait olduğunu söylüyorlar. Bu pazarda ürün portföylerini geliştirerek, yeni patentler ile dünya pazarında rekabet etmeyi hedefliyorlar.

Türkiye’den çıkan Biotech girişimleri yayınlamaya devam edeceğiz.

Biryudumkitap’tan aylık kitap aboneliği girişimi: Bir Kutu Kitap

Bir Kutu Kitap, Ekim 2015 yılında kurulan ve 200 bini aşkın aktif abonesiyle Türkiye’nin en büyük edebiyat platformlarından olan Biryudumkitap‘ın yeni sosyal girişimidir. Abonelik modeliyle çalışarak özel kitap seçkilerini yüzde 60’a varan indirimlerle kitapseverlerle buluşturuyor.

Alparslan Demir ve Enes Çakır tarafından Ekim 2015’te temelleri Biryudumkitap ile atılan Bir Kutu Kitap, Haziran 2017’de İstanbul’da hayata geçti.

Alparslan, daha önce Türkiye’nin en büyük eticaret sitelerinden Kitapyurdu’nda tam zamanlı ve danışman olarak uzun yıllar çalıştı. Daha sonra 2014 yılında dijital ajans FOLX’u kurdu. Enes ise ABD’de mühendislik eğitimini bırakıp Türkiye’ye döndü ve Boğaziçi Üniversitesi’nde mühendislik eğitimine devam ederken FOLX’ta CTO olarak Alparslan’la birlikte çalıştı.

Alparslan Demir – Kurucu Ortak

Girişimcilik tarafında Bir Kutu Kitap’ın ortaya çıkmasındaki temel nedeni Alparslan şöyle açıkladı “Biryudumkitap’la ulusal ve uluslararası alanda ödüllerle tescillediğimiz başarımızı bir sonraki aşamaya götürmekti. İşin bu noktaya geleceği planlandı. Son kullanıcı tarafında ise kitap seçme ve uygun fiyatlara düzenli olarak ulaştırma fikrinin karşılık bulduğunu gördük. Ekibimiz girişimciliğe hadi yapalım tabiatıyla değil daha çok analitik bakar, kullanıcılarla yaptığımız görüşmelerde ve çeşitli anketlerde bu arza talep göstereceğini gördük ve başladık. Her iki kurucu da yazılım kökenli, kendi altyapımızı kullanıyoruz. Faturalandırmadan kuponlara, destek entegrasyonlarından pazarlama otomasyonlarına kadar bütün sistemi doğru sorgulara yanıt verecek şekilde geliştirdik. Hâlâ geliştirmeye devam ediyoruz, 2018’de Türkiye’de abonelik modeli ile çalışan en iyi altyapılardan biri olacağımızı düşünüyorum.

Bir Kutu Kitap, şu anda aylık 1200 aboneye kutuda kitap gönderiyor. Gelir modeli olarak aylık, 3 aylık, 6 aylık ve yıllık abonelik sistemi var. En çok geliri şu aşamada aydan aya alan okurlar oluşturuyor. Hedefleri bu okurların daha uzun vadeli abone olmasını sağlamak.

Enes Çakır – Kurucu Ortak

Yerelde 2018’i 10 bin üye, 10 farklı aylık kutu ile bitirme hedefi var. Bunun dışında adetli özel kutular ve bir tür bağış modülü hazırlanıyor. Okumaya susamış insanlara Bir Kutu Kitap bağışlamaktan daha güzel ne olabilir ki? Yine 2018’i bitirmeden AB ülkelerinde yaşayan Türklere, şartları farklılaştırmadan satış yapabilecek partnerlerle anlaşmayı planlıyorlar. Bu konuda yüksek talep alıyorlarmış. Sadece Almanya’dan ve Avusturya’dan 100’e yakın geribildirim almışlar.

Aylık abonelik sistemli kitap satış modeli, 1927’den beri (Ayın Kitabı – Manhattan / NY) var olan bir iş modelidir. Dijitalleşmesi de 1990’ların başında oldu. ABD’de, Kanada’da ve İngiltere’de büyük bir pazar var. Oradaki deneyim, pazardaki rekabet ve işin cevherinin seçki olması; globale çıkmak için büyük tehditler olarak girişimin karşısında duruyor.

Girişim yakın gelecekte globale açılacak ve yeni haberlerle karşımızda olacak. Biz de girişimi yakından takip ediyor olacağız.

Kurumsal mesajlaşma platformu Slack, 5 milyar dolar değerlemeyle 250 milyon dolar yatırım aldı

Son yıllarda neredeyse tüm şirketler ve topluluklar tarafından kullanılan kurumsal mesajlaşma platformu Slack, 250 milyon dolar yatırım aldı. Böylelikle değerlemesi 5 milyar dolara yükseldi. Slack’e yapılan bu yatırım Accel Partners, SoftBank ve Slack’in eski yatırımcıları tarafından yapıldığı söyleniyor.

Yatırım aldığı bilgisi Techcrunch tarafından duyuruldu. Yatırımcılar Slack’in exit planları çerçevesinde çok güçlü olduğunu söylüyor. Slack kendisini eposta’ya alternatif olarak çıkardı ancak şöyle bir sıkıntı var ki, grupta olmayan insanlar mesajlaşmaları göremiyor. Sadece şirket veya topluluk içerisindeki mesajlaşmalarda eposta’ya rakip olduğu söylenebilir. Bazı şirketler halen WhatsApp gruplarıyla mesajlaşmalarını yapıyor. Slack burada daha kurumsal bir yapı sunuyor.

Harçlık yönetim uygulaması Manibux, Mustafa Sandal’ın katıldığı turda 2 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Teknoloji, her alanda olduğu gibi harçlık alışkanlıklarını da değiştirdi. Çocuklar ve aileleri için harçlık yönetim sistemi ve ön ödemeli bir kart sistemi olan uygulama Manibux, Mustafa Sandal’ın da katıldığı turda 2 milyon TL değerleme ile yatırım aldı. Bu yatırım turuna ayrıca Burak Günsev, Barış Cönger, Ayla Cönger ve Ayberk Kuday da katıldı.

Manibux, çocuklar ve ailelerine harçlıkları yönetecekleri hesap hareketlerini takip edecekleri bir sistem kurdu. Bilgisayara veya cep telefonlarına entegre edilen bu uygulamayla anne ve babalar, çocuklarının nerede, ne zaman alışveriş yaptığını takip edebilirken, gerektiği durumlarda Manibux isimli karta para transfer edebiliyorlar. Uygulamanın alt yapısı Mastercard güvencesinde olup, dünyanın her yerinden para transferi yapılabilmesini sağlıyor.

Manibux kurucusu ve Ppsikolojik danışman olan Canan Akmanoğlu Bayrak, kendi alanlarındaki başarılarıyla ön planda olan bu isimlerin Manibux’a verdiği desteğin yanı sıra yeni projelerin de gündeme geleceği mesajını vererek şınları söylüyor. “Rüya ekibi oluşturduğumuza inanıyorum. Yatırımcılarımızın verdiği destek, sadece finansal bir yatırım değil aslında. Önümüzdeki dönemde çok güzel işbirlikleri ve projelerle adımızı sık sık duyuracağımız danışma kurulumuzu da oluşturmuş olduk.

Ünlü sanatçı ve geleceğine inandığı iş girişimlerini desteklemesiyle ön plana çıkan Mustafa Sandal ise, finansal okuryazarlık ve para yönetme becerisinin küçük yaşlarda kazanılacağına dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çocukların ve gençlerin hayatlarını şekillendirecek para yönetebilme becerisinin kazanılmasında onlara fayda sağlayacak bir sistemin parçası olmaktan çok mutluyum. Bir baba olarak da bu ihtiyacı biliyor ve yaşıyorum. Bu nedenle bir yatırımcıdan çok, çocuklar ve gençlerin geleceğini şekillendiren fikirler üreten ve emek harcamayan bir baba olarak manibux’ın bir parçası olmak beni daha çok heyecanlandırıyor. Gelecekte kendi parasını kontrol edebilen gençlerin daha özgür bireyler olacağına inanıyorum.

Mustafa Sandal, İTÜ Big Bang 2016 yarışmasında bildiğiniz gibi yeni yatırımlar açıklayarak melek yatırımcılığa adım atmıştı. Biz de kendilerini yakından takip ederek, Mustafa Sandal‘ın yaptığı yeni yatırımlardan haberler paylaşmaya devam edeceğiz.

Minorpreneurs: 7-17 yaş arasındaki çocukları üretken ve girişimci odaklı yetiştiren platform

Öncelikle ülkemizde ardından da dünyada bir eğitim reformu yaratmayı amaçlayan sosyal girişim Minorpreneurs;  Türkiye’nin dört bir köşesinden önemli değerleri çıkartmak ve onları ülkemize fayda sağlayacak bireyler olarak yetiştirme hedefinde. “Bir ülkenin geleceği, çocukların hayallerindedir.” Peki her şeyden önce; sosyal girişim ne demektir?

Sosyal Girişim: Gelir sağlayabilen fakat bundan çok topluma fayda sağlamaya odaklanan sürdürülebilir bir iş modeli olan girişimdir.

Peki Minorpreneurs ne demek?

Minor (Küçük) + Entrepreneur (Girişimci) kelimelerinden devşirilen girişim, 7-17 yaş arasındaki çocuk ve gençlere girişimcilik ve maker (yapmak / kendin üretmek kültüründen gelen) hareketini öğreterek, bu çocuk ve gençlerin kendi potansiyellerinin farkına varmalarını sağlar.

Peki Minorpreneurs neler yapıyor?

Minorpreneurs, eğitim sisteminin tek düzeliği ve standardizasyonlarından dolayı mevcut olan sorunların farkına vararak, kişiye özel eğitim modelleriyle bu sorunu çözmeyi ve toplum farkındalığında olan, toplum için çözümler üreten nesiller yetiştirmeyi amaçlıyor.

Minorpreneurs, birçok hızlandırma programına ve fikir atölyesine katıldıktan sonra – Bunlardan en önemlisi Impact Hub’da gerçekleştirilen Unreasonable Labs idi  – Dünyanın en büyük teknoloji ve startup konferansı Web Summit’in Türkiye elçisi seçilerek 7-10 Kasım tarihlerinde Lizbon’da gerçekleştirilen zirveye katıldı ve fikir aşamasından ürün aşamasına geçen yolculukları başladı.

Web Summit’ten sonra Minorpreneurs, şirketleşerek yoluna devam etti. Mart ayında yapılan İTÜ Çekirdek 2. çağrısıyla İTÜ Çekirdek girişimleri arasına girdi.

Hali hazırda 8 haftadır devam eden liseli girişimcilere yönelik ‘’Geleceğin Girişimcisi’’ eğitimci serisinde, 25’den fazla gence eğitim verildi. Bu gençler arasında fikir aşamasında olan, ürün prototipleyen hatta beta aşmasında olanlar bile var.

10 hafta sürecek “Geleceğin Girişimcisi” eğitimi sonu Silikon Vadisi gezisine giderek önemli girişimci ve yatırımcılarla tanışma fırsatı yakalayacak olan Minorpreneurs girişimcileri  geleceğe umutla bakmak için eğitim reformunu resmen başlattı!