Sinema severler için günlük film önerileri sunan yerli bir uygulama geliştirildi. Little Movies her birinin kendine has ufak görevleri olan Little Apps adlı serinin ilk uygulaması olarak yayınlandı. Little Movies ile kullanıcılar çeşitli türlerden günlük film önerileri edinip, konularına, IMDb skorlarına hızlıca göz atıp kendilerine bir izleme listesi oluşturabiliyorlar. Apple kullanıcıları için yayına alınan bu uygulamayı App Store üzerinden indirebilirsiniz.
Bu uygulama Ağustos 2016’da Furkan Cengiz ve Tugkan Cengiztarafindan kurulan epcsht LLC tarafından hayata geçirildi. Furkan ve Tuğkan’ın UX/UI ve yazılım konusunda 5 yılın üzerinde tecrübeleri var.
Little Movies’in tüm UX, UI ve yazılım süreçleri toplamda yaklaşık 100 saatte tamamlandı. Uygulama Swift ile native olarak geliştirilmiş olup, backend için de Firebase kullanılmış. Little Movies çıktığı gün ProductHunt’ta featured oldu.
Yakında ise Little Apps serisinin ikinci uygulaması olan, günlük önemli haberleri özet şekilde sunan Little News uygulamasını yayına almaya hazırlanıyor.
Güzel bir seri yapan Furkan ve Tuğkan’ı yakından takip ediyoruz. Yeni uygulamalar yayınlandıkça duyuracağız.
Urbansurf‘ün daha öncesinde App Store’da yayınlandığını duyurmuştuk. Gezginlerin ufak gruplar içinde sosyalleşebildikleri ve deneyimlerini paylaşabildikleri mobil bir seyahat uygulamasıdır. UberPITCH’e de katılan uygulama kendi aracında birinci seçildi.
Urbansurf farklı kültürler arasındaki bariyerleri kaldırmak istiyor. Mobil uygulaması üzerinden gittiğiniz ülkeden sizi hiç tanımadığınız İnsanlarla eşleştiriyor. Bu girişim Serkan Pulat tarafından dil eğitimi ve yeni fikir bulmak amacıyla gittiği San Francisco’da ortaya çıktı. Hostel’de kalmayı tercih eden Serkan, burada bir çok ülkeden gezginlerle tanışıyor. Ancak hali hazırda olan uygulamalarda gezginlerin birbirlerini iyi tanıyamadıklarını ve sosyalleşemediklerini görüyor. Bu süreci kısaca şöyle tanımlıyor:
“Birbirini tanımayan gezginlerin ufak gruplarda bir araya gelmeleri fikrini San Francisco ve İstanbul’daki arkadaşlarımla paylaştım ve bu fikrin daha anlaşılabilir olması için de bir prototip hazırlamaya başladım. İlk çalışmalara San Francisco’da başlasak da, iş yazılım kısmına geldiğinde oradaki operasyonel maliyetlerin yüksekliği sebebiyle kendimi İstanbul’da buldum.”
Ağustos 2016’da iOS ile hayata geçen girişim İTÜ Çekirdek‘e kabul edildi. Etohum 2017’nin girişimleri arasına seçildi. Mart 2017 gerçekleşen UberPITCH’te Fırat İşbecer tarafından kendi aracında birinci seçildi. Globalde büyümek isteyen uygulamanın arayüzü tamamıyle İngilizce. Bu yüzden Türkçe dil kısmına hiç girmediler.
Serkan cümlelerine şöyle devam ediyor. “Girişimimizin 50 farklı ülkede 100 lerce farklı şehirde kullanılmasını hedefliyoruz. Gezginlerin bir araya gelebileceği her noktada var olmak istiyoruz diyebiliriz. Uygulamamızı yükleyen kullanıcılarımıza baktığımızda ise bu hedefe doğru emin adımlarla ilerlediğimizi görüyoruz. Adını hiç duymadığımız şehirlerden yeni bir kullanıcıyla karşılaştığımızda, bizde de ayrı bir heyecan ayrı bir merak oluşuyor. Yeni insanlarla tanışma fikri, bizlerin motivasyonunu yükselten en önemli etkenlerden biri.”
Urbansurf uygulaması siz de App Store’den indirebilir, şimdi kullanmaya başlayabilirsiniz. Google Play’de ne zaman yayınlanacağı henüz açıklanmadı. Gelişmeleri aktaracağız.
Sizlere daha önce duyurduğumuz QNB Finansbank Geleceğin Patronları yarışması 2017’nin ön eleme sonuçları belli oldu. 5 Ağustos’ta son başvuruları toplayan programın ön elemesinden geçen toplam 20 girişim var. Projelerle ilgili detayları öğrendikçe sizlerle paylaşacağız. Şimdi hangi girişimci, hangi projeyle kazanmış onu görelim.
Globale açılan girişimlerin arttığını duymak hepimiz için umut verici bir durum. Bu girişimlerin arasına bir yenisi, Almanya’ya Whole Surplus adıyla açılan FazlaGıda da katıldı.
Kurulduğu günden beri Türkiye’nin önde gelen perakende firmaları ile iş birliği yapan ve ilk altı ayında toplam 72 ton gıda atığını önleyen etki odaklı girişim FazlaGıda, üretici, distribütör, toptancı, çiftçi demeden gıda tedarik zincirinin her aşamasında gıda atığı üreten her ölçekte işletmenin ücretsiz olarak kullanabileceği yeni hizmet paketini tanıttı. FazlaGıda bu hizmet ile gıda atığıyla mücadeleyi daha geniş kitleler için mümkün kılmayı ve daha çok ihtiyaç sahibine ulaşmayı hedefliyor.
Çağımızın en büyük problemlerinden biri olan gıda atığı konusuna – sürdürülebilir ve tekrarlanabilir bir iş modeli ile – son yılların en umut verici çözümünü getiren FazlaGıda, sağladığı tamamıyla web tabanlı platform üzerinde gıda atığı üreten her ölçekte kurum ile gıdayı ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için çalışan organizasyonları bir araya getiriyor.
Kendini kanıtlamış toplam süreç yönetimi alt yapısı ve sürecin her aşamasında firmanın yanında olan saha destek ekibi ile farklı boyut ve kapsamda gıda bağışının, tam anlamıyla süreci sahiplenerek, en verimli şekilde ve sorunsuz yürütülmesini garanti altına alan FazlaGıda; kurumsal ve profesyonel paket iş ortakları için sosyal etkiyi anahtar teslim bir proje haline getiriyor. Platformda biriken veriyi atığı kaynağında önleyecek akıllı çözümler üretmek üzere analiz eden FazlaGıda, Kurumsal iş ortaklarına gerçek veriye dayalı kurumsal maliyetler üzerinde ölçülebilir pozitif etkiye sahip danışmanlık hizmetleri de sağlıyor.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
Birleşmiş Milletler küresel hedeflerinden “Açlığa Son” ve “İklim Eylemi” hedeflerini benimseyen FazlaGıda, öncelikle Türkiye’de ardından da Dünya’da gıda atığı ile mücadeleyi sistematik hale getirerek; gıda kaybı, açlık ve iklim değişimi sorunlarına ölçülebilir pozitif katkı sağlama amacıyla hizmetlerini ve platformunu her gün geliştirmeye devam ediyor. Bu çalışmalarının bir kanıtı olarak kurulduğu günden beri Türkiye’nin önde gelen perakende firmaları ile iş birliği yapan FazlaGıda, bugün üretici, distribütör, toptancı, çiftçi demeden gıda tedarik zincirinin her aşamasında gıda atığı üreten her ölçekte işletmenin ücretsiz olarak kullanabileceği yeni hizmet paketini tanıttı.
Tamamen web tabanlı çalışan FazlaGıda tüm Türkiye’den gıda bağışı yapmak isteyen her ölçekten kurumun rahatça kullanabileceği platformu üzerinden bağışçı şirketlere; satıştan kaldırdıkları ancak besleyici özelliğini koruyan tüketime uygun gıdalarla ilan oluşturabildikleri, ilanlarına başvuru yapan dernek veya kurum olması halinde bağış işlemlerini platform üzerinde tamamlayabildikleri bir alt yapıyı sağlıyor.
Kurumlar ve ihtiyaç sahipleri arasında adeta bir dijital köprü görevi gören FazlaGıda, kurumların yaptıkları bağışlar üzerinden vergi muafiyeti edinimlerini mümkün kılmasının yanında Profesyonel ve Kurumsal paket üyelerinin CRM ve stok yönetim süreçlerine de entegre olma özelliği ile sosyal etki odaklı iş yapış biçimlerini perakende ve gıda sektörlerinde bir norm haline getirmekte kararlı.
Otizm sendromlu çocuklara ücretsiz eğitsel oyunlar ve çocukların ailelerine yapay zekaya dayalı kontrol imkanı sunan yerli sosyal girişim Otsimo, sadece 6 Startup’ın yer alabildiği New York’ta gerçekleşen Chobani Accelerator‘a katıldı. Önemli isimlerle bir araya gelen Otsimo, ABD’li iş adamı, politikacı, eski Florida valisi John Ellis “Jeb” Bush‘la görüştü. Otsimo, iOS’tan sonra Haziran’da Android uygulamasını da yayına almıştı.
Otizmli çocukların yoğun ve kaliteli bir eğitim almaları için çocuklara gereken ve eksik kalan eğitimin akıllı cihazlar aracılığıyla evde verilmesini sağlayan mobil uygulama Otsimo, Chobani CEO’su Hamdi Ulukaya tarafından Türkiye’deki girişimcilere yönelik olarak başlatılan Girişimci Adayı ve Startup Destekleme Programı olan “Hamdi Ulukaya Girişimi – Chobani Accelerator” kapsamında Amerika’ya gitti. Program kapsamında pek çok önemli kişi ve kurumla görüşmeler yapan Otsimo, ABD’li iş adamı, politikacı, eski Florida valisi olan, eski ABD Başkanı George W. Bush’un kardeşi ve eski ABD Başkanı George H. W. Bush’un oğlu John Ellis “Jeb” Bush’la da bir araya geldi. Görüşmede Jeb Bush’un otizmle alakalı girişimi için işbirliği konuşuldu.
New York’ta düzenlenen programa, Türkiye’de herhangi bir ticari ürün ya da hizmeti pazara çıkarmış ve bu girişimi dünya pazarına taşıma hayali kuran altı startup gitmeye hak kazandı.
Program süresi boyunca birçok büyük veri ve eğitim teknolojisi startupları ile işbirliği fırsatı elde eden Otsimo, dünyanın en büyük otizm vakfı olan Autism Speaks’le resmi görüşmelerde bulundu. Bunun yanı sıra Harvard Business Angels’dan yatırımcılarla görüştü.
Program kapsamında Knewton, Google Healthcare, Venture for America gibi dev oluşumlarla iletişime geçtiklerini söyleyen Otsimo CEO’su Hasan Zafer Elcik bu programın önemini şu sözlerle anlatıyor: “Startup Destek Programı’na katılan şirketlere Chobani’nin New York SoHo’daki Kuluçka Merkezi’nde kendileri için ayrılan özel alanda şirketlerini Amerika’ya taşıma olanağı sunuluyor. Özellikle Otsimo’yu Amerika’da büyütmek için yaptığımız çalışmalar da bizim için çok değerliydi. Sadece iş geliştirmekten öte iş birlikleri kurarak ilerlemeye çalıştık. Gerek yatırım gerek otizm alanındaki görüşmelerimizin tamamı bu yönde ilerlemek üzere yapıldı. Önümüzdeki altı aylık dönemde Amerika pazarında Otsimo ismini otizm eğitiminde en iyi hale getireceğiz.”
Betaworks‘ten çıkmış bir hava durumu servisi olan ve New York’ta hizmete başlayan Poncho, Lightspeed Ventures‘tan 2,4 milyon dolarlık tohum yatırım aldı.
Gif uygulaması Giphyve mobil oyun stüdyosu Dotsile aynı yıl Betaworks’ten çıkan Poncho, hava durumlarını kullanıcılarına bildirmek için SMS ve e-posta yöntemlerini kullanıyor. Kullanıcılarına hava durumlarıyla ilgili gereksiz bildirimler göndermek yerine sadece ihtiyaç duydukları bilgileri sunuyor ve bunu giflerle birlikte eğlenceli bir hale getiriyor.
Poncho özellikle anlık bildirimlere odaklanan bir platform. Girişimi farklı kılan bir özelliği ise günün başlangıcında kullanıcılarına ihtiyaçları olan hava durumuyla birlikle motive edici içerikler sunması.
Hava durumu uygulamasının bu kadar büyüklükte bir yatırım alması akıllar soru işareti bırakabilir. Ancak onu bir uygulamanın ötesinde farklı kılan özellik, kullanıcılara her gün ihtiyacı olan bir alanda hizmet veriyor olması. Bu uygulamayı kullanan kullanıcılar, Poncho’nun önerilerini dikkate alacaktır. Orta ve uzun vadede ise 3. kurumlarla yapacağı iş birlikleri ile bu kullanıcıları dokunacaktır.
30 yıldır global bilişim markalarının Türkiye distribütörlüğünü yürüten Bilkom, iş birliği yapmak amacıyla 19 Ağustos’a kadar tüm girişimlerin başvurularını bekliyor. Bu yarışma ile girişimleri daha yakından tanıyacak Bilkom ile yeni iş yapma fırsatı yakalayacaksınız.
Türkiye’ye teknolojide lider tüketici markalarını ve akıllı cihazları kazandıran, dijital yaşam tarzını son dönemde mobilite ve hobi/oyun ürünleriyle de odağına alan Bilkom’un tedarik yaptığı markalardan bayi ağına, operasyon ve finansal servislerinden son kullanıcısının anlamlandırılmasına kadar, uçtan uca dijitalleşme katsayısını arttıracak; retail, bayi yönetimi ve e-ticarette yenilikçi; AI, machine learning, optimizasyon, gerçeklik ve sanal gerçeklik üzerine ürün ve hizmet veren daha önemlisi Koç Topluluğu şirketlerinden Bilkom ve iş ortaklarıyla hemen işbirliği yapmaya hazır olan tüm girişimler başvurabilir.
Seçilen girişimleri, iş birliği yapma şansı dışında MacBook Air, Huawei Mate 9 ve Asus Zenfone gibi ödüller kazanma şansı olacak.
Birinci olan girişime, 1 adet MQD42TU/A MacBook Air 13” 1.8GHz/8GB/256GB flash
İkinci olan girişime, 2 adet Huawei Mate9
Üçüncü olan girişime, 2 adet Asus Zenfone 3
Tüm katılımcılara teknoloji aksesuarları hediyeleri.
Tüm finalistlere ayrıca Bilkom ve Hackquarters’dan mentorluk verilecek.
İnovatif bir fikrim var ve bu fikrimi dünyaya satmayı hedefliyorum diyen KOBİ’ler için Avrupa Komisyonu 2014-2020 yılları arasında 3 Milyar Euro‘luk bir bütçe ayırdı. Bu dev bütçe, Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerin erişimine açık durumda.
Bilgi İletişim Teknolojileri, Sağlık, Enerji, Çevre ve Ulaşım gibi birçok alanda desteklenen inovatif projelere verilen hibelere ek olarak projelerin ticarileşmesine yönelik Koçluk desteği ve Finansmana Erişim destekleri de sağlanıyor. Türkiye’den programa her sene birçok KOBİ başvuruyor ve şu ana kadar sunulan projeler yaklaşık 6 Milyon Euro hibe kazanmış durumda.
Avrupa Birliği tarafından yürütülen Ufuk2020 KOBİ Aracı programı firmalara 3 fazda destek sağlıyor. İlk fazda, KOBİ’lerin inovasyon projeleri kapsamında fizibilite çalışmaları yapmaları amacıyla 50,000 Euro destek bulunmakta. KOBİ’lerin bu faza başvuru yapabilmesi için 10 sayfalık bir iş planı hazırlaması yeterli. İkinci fazda, KOBİ’lere inovasyon projesiyle ilgili demonstrasyon, test, pilot uygulama, ölçeklendirme vb. detaylı çalışmalar yapmaları için 2.5 Milyon Euro’ya kadar destek sağlanıyor.
Bu faza KOBİ’lerin, 30 sayfalık daha detaylı bir iş planı hazırlığıyla başvurmaları bekleniyor. İlk iki fazın herhangi birinden destek kazanmış KOBİ’lere, üçüncü fazda projelerinin başarılı bir şekilde pazara sunulup ticarileşebilmesi amacıyla kapsamlı bir eğitim, mentorluk ve finansmana erişim desteği sağlanıyor.
Ufuk2020 Programı’nın Türkiye temsilcisi durumundaki TÜBİTAK Ulusal Koordinasyon Ofisi, KOBİ Aracı programının her aşamasında Türk firmalara rehberlik sağlıyor. Ayrıca programda başarılı olan firmalar TÜBİTAK tarafından ödüllendiriliyor. Para ödülü olarak verilen TÜBİTAK katkısı KOBİ’nin AB’den aldığı destek miktarına göre artıyor.
Şu ana kadar AB tarafından desteklenmiş olan projelerin özetlerini inceleyebileceğiniz sayfaya ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz. AB KOBİ Aracı ile ilgili daha detaylı bilgi almak için ise programın resmi sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, TÜBİTAK’ın Programa katılımı artırmak amacıyla sağladığı destek ve ödül teşviklerine dair bilgilere link üzerinden erişebilirsiniz.
Türkiye ve Avrupa’daki lider finansal teknoloji şirketlerinden biri olan ininal, tüm startupların ve kurumsal şirketlerin işletmelerine kapsamlı finansal yetenekler eklemelerini sağlayan API platformunu hizmete sunuyor.
1 milyondan fazla kullanıcı hesabı bulunan, 2 milyonun üzerinde ön ödemeli MasterCard satan ve aylık 600.000’den fazla aktif kullanıcıya sahip olan ininal, Türkiye’deki finansal servislerin hızla gelişmesi ve girişimcilik ekosisteminin güçlenmesi adına API (Uygulama Programlama Arayüzü) platformuyla geniş ve benzersiz finansal teknoloji yeteneklerini tüm yazılımcılara, girişimlere ve şirketlere sunuyor.
Finansal servisler çoğunlukla düzenlemelere ve zorunlu işletme lisanslarına bağlı olup dışarıdan erişime kapalı olsalar da bankacılık servislerine dışarıdan erişim sunan API’ler şu anda Avrupa’da ve Türkiye’de en çok konuşulan konuların başında geliyor.
Avrupa’daki Ödeme Sistemleri Kanunu (PSD2) ile finans kuruluşları artık zorunlu olarak API’lerini kullanıma açıp finansal işlem fonksiyonlarına üçüncü parti şahıslar tarafından erişim izni verirken bazı bankalar düzenlemeye uygun olarak kendi API’lerini erişime sunduklarını belirtiyorlar. Birçok banka ve finans kuruluşunun yakın gelecekte kendi API’lerini yayınlaması bekleniyor, bu durumun ortaya çıkaracağı rekabette yazılımcılar ve girişimciler için en önemli karar noktası ise sunulan API’lerin yetenekleri olacak. Ancak ödeme ve para transferi gibi temel finansal işlemler hala dışarıdan erişime kapalı durumda.
ininal API’nin başlıca özellikleri şöyle:
Kullanıcı hesabı oluşturma
ininal sanal MasterCard oluşturma
Kullanıcı hesabına ve / veya karta para yüklemeBir ininal MasterCard’tan başka bir ininal
MasterCard’a para gönderme
inial CEO’su Ömer Suner bu konuda attıkları adımları “API konusu bizim için yeni değil, bu konudaki ilk iş birliklerimizi 3 yıl önce Samsung, Pfizer ve Groupama gibi şirketlerle başlattık. Her biri sunduğumuz finansal yetenekleri kendilerine en uygun biçimde kullandı.
Bu şirketlerin yanı sıra BiTaksi, Sinemia ve Manibux gibi Türkiye’deki öncü startuplara da kendi çözümlerini geliştirmeleri için ininal API servislerini açtık.” şeklinde ifade etti. Ömer Suner, “Amacımız herkese aynı ayrıcalıkları sağlayarak güvenilir ve uygun maliyetli finansal çözümler yaratmalarına yardımcı olmak. Bu yetenekleri büyük şirket, küçük şirket ayrımı yapmadan herkese açmamızın arkasındaki motivasyon da bu. Böylece şirketler API’larımızı kullanarak riskli konularla uğraşıp dikkatlerini dağıtmadan esas işlerine ve büyümeye odaklanabilirler.” diyerek sözlerini noktaladı.
ininal tüm yazılımcıları, girişimcileri ve kurumsal şirketleri paranın dijitalleştiği bu heyecan verici günlerde ininal API’nin tüm finansal yeteneklerini kullanarak ürün ve çözümler geliştirmeye davet ediyor. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
Toplamda tüm girişimlere 30 Milyon TL’ye yakın hibe verilecek olan TÜBİTAK BİGG programı kapsamında bu destekten yararlanacak girişimlerin proje numaraları açıklandı. Bildiğiniz gibi TÜBİTAK, kazanan projelerin isimlerini doğrudan açıklamıyor. Bunları ancak BiGG yürütücü kuruluşları kendi kazananlarını açıkladıkça öğreneceğiz.
Siz de TÜBİTAK BiGG’e başvurduysanız, CTRL+F yapıp arama yaparak, projenizin destekten yararlanıp yararlanmadığını görebilirsiniz.