Ana Sayfa Blog Sayfa 992

Sanal para Litecoin’e özel 18 karatlık gerçek bir altın cüzdan

Alex Wong isimli bir tasarımcı, sanal para Litecoin için özel 18 karat altından yapılmış bir Ledger Nano S dijital para birimi cüzdanı tasarladı. Bu cüzdanın özelliği fiziksel olması.

İlk aşamada 50 adet ile sınırlı tutmayı planlayan Alex, fiyatının ürün başına 10 bin dolar olacağını açıkladı. Ancak maliyetlere bağlı olarak daha düşük olabileceğini de söyledi. Cüzdanın üst kısmına isteğe bağlı isim yazdırılabiliyor.

50 kişilik listenin tamamlanmasının ardından üretime geçileceği söylenmişti ve görünüşe göre de liste tamamlandı. Neden sadece Litecoin’e özel yapıldı bilinmiyor veya zamanla diğer para birimleri için de çıkar mı göreceğiz.

İlk sanal gerçeklik destekli Google Chrome sürümü duyuruldu

Google Daydream VR için kendi İnternet tarayıcısı Chrome’a son özellikler yeni güncellemeyle eklendi. Bu Mayıs ayında gerçekleştirilen Google I/O konferansında, VR destekli Chrome versiyonu üzerinde çalıştığını açıklamıştı ve sonunda ortaya çıktı. Yeni sürüm olan Daydream, sanal gerçeklik gözlüğüyle birlikte çalışabiliyor.

Yapılan bu son güncellemeler ile Samsung ve Oculus‘un arasına katılan Google, artık sanal gerçeklik alanında Google Chrome ile web tarayıcı hizmeti vermeye başlayarak önemli bir gelişme sağladı. Geleceğin teknolojileri üzerinde çalışmalarını hızla sürdüren Google’ın yakın gelecekte VR üzerinde yeni geliştirmeler yapması bekleniyor ancak ne olduğu bilinmiyor.

Şu durumun farkındayız ki, teknolojinin öncüsü ve üreticisi bu şirketlerin laboratuvalarında, bilim-kurgu filmlerinde gördüğümüz ancak günümüzde görmediğimiz yüksek teknolojik ürünlerin olduğunu tahmin ediyoruz. İşte bunlar zamanla bir bir ortaya çıkartılıyor. Önemli olan Türkiye olarak, bu treni kaçırmamamız.

Bu güncelleme, ilk VR destekli Google Chrome sürümüdür. Yakın “gelecek” bakalım bize neler gösterecek.

Mehmet Şimşek açıkladı: Kitlesel Fonlama yasası yakında yürürlüğe giriyor

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kurulacak kitle fonlaması platformları, girişimcilerle, fon sağlayıcıları elektronik ortamda buluşturacak.” açıklamasında bulundu.

Torba Yasa’da yer alan, başta teknoloji odaklı olmak üzere tüm sektörlerle ilgili projesi olan ancak kaynağı bulunmayan girişimcilere finansman sağlayacak “kitle fonlaması”nın çok yakında hayata geçeceğini bildirdi.

2008 finansal krizi sonrasında çekirdek ve erken aşama finansmana ihtiyaç duyan işletmelerinin banka kredileri gibi geleneksel finansman araçlarına erişimde büyük oranda sıkıntı yaşamaya başladığını hatırlattı.

Bu durumun, ekonomik kalkınmayı destekleyici potansiyele sahip yenilikçi ve teknoloji odaklı girişimlerin hayata geçmesine ve sürdürülebilirliğine engel olduğunu anlatan Şimşek, Torba Yasa’da yer alan ve yakın zamanda hayata geçecek kitle fonlamasının başta teknoloji odaklı olmak üzere tüm sektörlerle ilgili projesi olan ancak kaynağı bulunmayan girişimcilere finansman sağlayacağını söyledi.

Gelişmeleri takip ediyoruz. Paylaşmaya devam edeceğiz.

Albaraka Garaj Fintech Hackathon’un kazananları: ÖdEfendi, İrfan ve Hypersoft

Geçtiğimiz hafta sizlere duyurusunu yaptığımız Albaraka FinTech Hackathon, cuma akşamı başladı ve bugün jüriye karşı yapılan sunumla sona erdi. Birinci proje 10.000 TL, İkinci proje 7.500 TL, üçüncü proje ise 5000 TL para ödülü kazandı.

Projelerin detaylarını yakında paylaşacağız.

Birinci proje: ÖdEfendi

İkinci proje: İrfan

Üçüncü proje: Hypersoft

Çocukların büyümesi doğumdan ergenliğe kadar takip edilmeli

Girişimcilikle ilgili paylaşımlar yaparken, girişimciliğin en önemli merkezi ve odak noktası olan “İnsan” kısmını asla kaçırmamalıyız. Ebeveyn olarak, çocuğumuzun gelişimini her noktada takip etmeli, gerekirse gelecekte olabilecek sorunlar için erkenden teşhis koymalı ve bunu çözmeliyiz. Bu konuyu ele alan Prof. Dr. Oya Ercan‘ın yazısını okuyalım.

Anne-babası kısa boylu olmayan bir çocuğun az büyümesi sağlıksızlık göstergesidir

Yeni bir eğitim-öğretim dönemi başlarken, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Üyesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oya Ercan, çocuk ve gençlerde büyüme geriliğine dair önemli bilgiler verdi. Hormon yetersizliği kaynaklı büyüme geriliğinin tedavisi için ergenliğin beklenmemesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Oya Ercan, çocukların büyümesinin doğumdan ergenliğe kadar düzenli olarak her yıl takip edilmesi gerektiğini belirtti.

Büyüme takibi için en kolay yöntemin, çocuğun boyunu yaşıtlarıyla yıldan yıla karşılaştırmak olduğunu belirten Prof. Dr. Oya Ercan şunları söyledi: “Çocuğun ve yaşıtlarının önceki senelerdeki boyu ve şimdiki boyları değerlendirilmelidir. Bir sene önce alınan ve artık kısa gelen kıyafetler de sağlıklı büyüme için önemli bir ölçüttür. Büyümeyen çocukların aynı kıyafeti 4 yıl giydiğini gözlemliyoruz. Önemli bir gözlem var ki; hızlı büyüyen çocukların çoraplarının uçları hızla yıpranır ve bu çocuklara çorap dayanmaz. “

İki yaşından sonra duraklayan büyümeye dikkat

İki yaşına kadar normal seyreden uzamanın 2 yaşından sonra duraklaması, anne babanın normal boylu olması ve çocuğun büyüme hızının yetersiz kalması ve yaşıtlarıyla arasındaki boy farkının sürekli artması büyüme hormonu yetersizliği kaynaklı büyüme geriliğine işaret edebilir. İlk 2 yaşta beslenmenin çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Oya Ercan şunları söyledi: “Bu 2 yılda bir bebek ne kadar sağlıklı yerse o kadar büyür diyebiliriz. Ama 2 yaşından sonra beslenmenin etkisi azalır. 2 yaşından sonra ortaya çıkan büyüme yetersizliklerinde diğer her şey normalse, ilk aklımıza gelmesi gereken şey büyüme hormonu yetersizliğidir.”

Türkiye’de akraba evlilikleri ve yetersiz büyüme takibi büyüme geriliğini tetikliyor
Büyüme hormonu yetersizliğinin normalde yaklaşık 10.000’de 1 oranında görüldüğünü belirten Prof. Dr. Oya Ercan, Türkiye’de akraba evliliklerine bağlı genetik geçişli büyüme hormonu yetersizliklerinin daha sık olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Oya Ercan sözlerini düzenli büyüme takibinin önemine değinerek şöyle sürdürdü: “Bu noktada büyüme takibi çok önem kazanıyor. Türkiye’de bebeklikten 5 yaşına kadar daha düzenli bir büyüme takibi yapılsa da 5 yaşından itibaren bu düzen kayboluyor ve çocuk hasta olmadıkça doktora götürülmüyor ve bu yaştan sonra büyüme ölçümleri aksatılabiliyor. Bu büyüme geriliğinin teşhisi anlamında büyük bir açık. Çocukların ergenlik dönemine kadar, 5-11 yaş arasında da her sene doktora gitmesi ve büyüme ölçümlerinin yapılması gerekir çünkü büyüme geriliğine ergenlik başladıktan sonra müdahale etmek çok zordur. Özellikle boyu kısa kalan kız çocukları, ergenlik döneminde yakalama büyümesini yapamaz ve ufak büyümeler kaydetse de kayıplarını kapatamaz. Şu anda ülkemizde böyle bir büyüme takip sistem olmasa da, aile hekimliği sistemine kolayca yerleştirilebileceğini düşünüyorum.”

Normal boylu anne-babaların çocukları kısa boylu olmamalı

İki tür büyüme geriliği olduğunu belirten Prof. Dr. Oya Ercan, bunları şöyle açıkladı: “Eğer anne ve baba da kısa boyluysa, genetik boy kısalığından söz edilebilir ancak bu hormonal bir sorun değil, genetik bir özelliktir. Bizim ilgi alanımıza giren büyüme geriliği, boy uzamasının genetik boy kısalığı dışındaki sebeplerle yetersiz kalmasıdır. Anne-babası kısa boylu olmayan bir çocuğun az büyümesi sağlıksızlık göstergesidir. Az büyüme tespiti koyabilmek için elimizde en az iki boy ölçümü olması ve bunları karşılaştırabilmemiz gerekir. Büyüme geriliği tespit edilen çocuklar kansızlık, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, tiroit fonksiyonları, çölyak yani glüten enteropatisi ve beyin tümörü açısından kontrolden geçirilmelidir. Büyüme hormonu yetersizliğine bağlı büyüme geriliği teşhisi ancak bu gibi hastalıklar elendikten sonra koyulabilir. Bir çocuğun erişkin olarak boyunun kaç olacağı annenin babanın boyundan yola çıkılarak hesaplanabiliyor. Annenin babanın boyuna göre hesapladığımız noktadan 5 ila 7 santim geride olan çocuğun büyümesinde sorun vardır.”

Büyüme hormonu yetersizliği tedavisi artık çok kolay

Prof. Dr. Oya Ercan teşhis ve tedavi konusunda şu bilgileri verdi: “Büyümeyi engelleyebilecek diğer hastalıklar elendikten sonra çocukta büyüme hormonu uyarı testlerini yapıyoruz. Ağızdan ilaç vererek yapılan bu testler aileleri biraz ürkütebiliyor ve mide bulantısı gibi ufak ve kısa süreli yan etkileri olabiliyor ancak aslında korkacak bir şey yok. Bu testler sonucunda büyüme hormonunun yetersiz olduğu ortaya çıkarsa, hipofiz bezinde büyümeyi etkileyen bir anomali olup olmadığını kontrol etmek için manyetik görüntüleme (MR) yapıyoruz. MR sonucu da temiz çıkarsa büyüme hormonu tedavimize başlıyoruz. Tedavi günlük iğneler şeklinde yapılıyor. Bunun için çok pratik enjeksiyon kalemleri var. Kalemler uzun süre buzdolabının kapak kısmında saklanabiliyor ancak dondurulmaması gerekiyor. Her akşam yatmadan önce enjeksiyon şeklinde uygulanıyor. Tedaviye başlayan çocuklarda her akşam yatmadan önce uygulanıyor. Enjeksiyon aileleri ilk başta biraz ürkütse de aslında çok kolay bir uygulama ve hemşireler anne-babalara bu konuda eğitim veriyor. Enjeksiyon göbekten, bacaktan veya koldan yapılabiliyor. Bu işlemi kendileri yapan çocuklar bile var.”

Normal uzama miktarı yaşa ve cinsiyete göre değişir

Prof. Dr. Oya Ercan şunları söyledi: “Çocukların bir yılda kaydetmesi gereken boy uzaması yaşına ve cinsiyetine göre değişir. O yüzden ortalama bir rakam vermek doğru değil. Yeni doğan bir bebek ilk yıl ortalama 25 cm, ikinci yıl 12 cm büyür. Bu miktar üçüncü ve dördüncü yılda daha da düşer. Beşinci yaştan itibaren nispeten benzer rakamlar görmeye başlarız ama ergenlikle birlikte yıllık büyüme hızı artarak 8-10 cm’e kadar çıkar. Örneğin ergenlik öncesi dönemde bir kız çocuğunun 3-4 santim büyümesi normal değildir. Ama ergenlikte de 5-6 cm uzaması normal değildir. Bu nedenle ailelerin çocuklarının büyümesini her yıl düzenli olarak büyüme çizelgesi üzerinde takip edilmelerini sağlaması ve büyüme sürekliliğinin devam ettiğinden emin olması lazım. Ancak boyu doğru şekilde ölçmek de düşünüldüğü kadar kolay değil. Hassas durumlarda günün aynı saatinde ölçmeye bile dikkat etmek gerekebiliyor. Örneğin spor ve yer çekimi gibi etkenlerle sabah ölçümüyle akşam ölçümü arasında bile 1-2 cm fark olabiliyor. Mevsimsel değişiklikler bile gözlenebiliyor. O yüzden biz yıllık büyüme hızını esas almaya çalışıyoruz.”

Erken ergenlik büyüme geriliği konusunda ipucu verebilir

Çocuğun yaşıtlarına göre geride kalması ya da büyüme çizelgelerinin alt sınırının altında kalması ve erken ergenliğin büyüme geriliği konusunda ipucu verebileceğini söyleyen Prof. Dr. Oya Ercan şöyle devam etti: “Ergenlik erken başladığı zaman çocuk yaşıtlarından daha küçükken ergenlikteki hızlı büyüme sürecine giriyor ve büyüme süreci erken sonlanıyor. Bu tür çocuklar sınıfın en uzunuyken, birden kısa kaldığını görüp üzülebiliyor. Kız çocuklarında adet döneminden sonra büyüme tamamen durmaz. Kızlar ne kadar geç adet görürse o kadar az büyür, ne kadar erken adet görürse o kadar fazla büyür. 10 yaşında adet olursa 10 santim boy atar. 12 yaşında adet görürse 5-6 santim büyür ama bazen istisnalar oluyor. Genel olarak adet başlangıcından sonra 5-10 santim arasında bir artış olur diyebiliriz. Bir çocuğun gösterdiği uzamayı yıldan yıla yaşıtlarının gelişmesiyle kıyaslayarak ve ölçümler sırasında büyüme çizelgesi üzerindeki yerini göz önünde bulundurarak değerlendirebiliriz. Bir çocuğun boyu bu çizelgelerdeki en alt seviyenin altında kalırsa kısa boylu olarak değerlendirilir.”

Tedavi için ergenlikteki “boy atma” beklenmemeli

Tedaviye başlamak için ergenlik dönemindeki yakalama büyümesini beklemenin yanlış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Oya Ercan şunları söyledi: “Ailevi boy kısalığı varsa zaten çocuk anne ve babası gibi kısa boylu olacaktır. Bu yüzden ergenlikte boy atmasını ve birden çok uzamasını beklememek gerekir. Tedavi gerektiren büyüme hormonu eksikliği gibi durumlarda da tedaviye başlamak için ergenliği beklemek çocuğun tedavi şansını azaltacaktır çünkü ergenlik öncesinde yeterli uzunluğa ulaşılamadıysa ergenlikten sonra kemik yaşı da büyüdüğü için kaydedilebilecek uzama sınırlıdır.”

Paym.es: Sosyal medya üzerinden chatbot ile kolay ve güvenli e-ticaret yapmanızı sağlıyor

Paym.es ile bir arkadaşınızla sohbet eder gibi online satış veya alış-veriş yapmaya ne dersiniz? Günümüzde elektronik ticaret kolay kullanım ve hızlı müşteri etkileşimi sağlaması nedeniyle çoğunlukla sosyal medya üzerinden yürütülüyor. Ancak bu sosyal ağlarda güvenli ödeme ve e-ticaret fonksiyonları pek de tatminkar sağlanmıyor. Pazar yerleri de karmaşık yapıları, kötü kullanıcı deneyimleri ve yüksek komisyon oranları nedeniyle pek çok kullanıcı tarafından tercih edilmiyor.

Kayıt sayfasını gördükten sonra pazar yerlerini terk eden kullanıcı oranı Avrupa’da %75 seviyesindeyken Türkiye’de bu oran %95’lere çıkıyor.

Ünlü moda bloggerı Tuğba Tunçkaya’nın ev sahipliğinde lansmanı yapılan Paym.es, tüm kullanıcılarına anlık mesajlaşma uygulamaları üzerinden, online alış-satışın en güvenli ve pratik halini sağlıyor. Üstelik mecra bağımsızlığı ile de Instagram, Facebook, Etsy ve Letgo gibi sosyal ağlar üzerinden ürün satışı yapma imkanı sunuyor.

Paym.es, Pazar Yeri Deneyimini Chatbot’lara Taşıyor

Alıcı ile satıcı arasında güvenli bir ödeme köprüsü kuran Paym.es, satıcı ürünü düzgün ve söz verdiği gibi teslim etmeden, satıcıya asla herhangi bir ödeme yapmıyor. Üyeliğin ve ürün listelemenin ücretsiz olduğu Paym.es, gerçekleşen her satış için yüzde 6 komisyon alıyor. Kargo, müşteri soru ve şikayetlerinin cevaplaması ve çözümlenmesi işlemleri ise satıcı tarafından gerçekleştiriliyor. Pazar yeri deneyimini chatbot’lara taşıyan Paym.es’in ödeme altyapısı için Stripe ve PayU ile anlaşması bulunuyor. Şu an halihazırda 2000 kullanıcıya sahip Paym.es, e-ticareti daha kolay, güvenilir ve etkileşimi yüksek bir alana taşıma hedefiyle çalışmalarına hızla devam ediyor.

Mayıs 2017’de Şehlem Akbulut, Hasan Jabbarov ve Sabrican Zaim tarafından kurulan girişim, StartersHub’ın yürüttüğü StartersHub XO girişim geliştirme programına seçilerek, çekirdek yatırım aldı. Startup Chile’nin S Factory programında yer alan başarılı girişim, Seedstars Istanbul’u kazandı. 1 milyon dolarlık ödül için İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde 20 girişim arasında Türkiye’yi temsil etmeye hazırlanıyor. Ayrıca İhracatçılar Meclisi ve Türkiye Ekonomi Bankası Girişim Bankacılığı tarafından 2017 yılında desteklenecek girişimler arasında da bulunuyor.

Paym.es, Türkiye’den sonra Rusya, İspanya, İran ve Şili gibi sosyal medya üzerinde e-ticaretin yaygın olduğu pazarlara açılmayı hedefliyor.

Sürücüsüz otomobil girişimleri için Baidu, 1.5 milyar dolarlık fon oluşturdu

İnternet arama servisi ve Yapay Zeka teknolojisi ile bilinen Çin’li arama motoru Baidu, sürücüsüz otomobil girişimleri için 1.5 milyar dolarlık bir fon oluşturdu.

Nisan 2017’de kendi oluşturduğu sürücüsüz otomobil platformu olan Apollo’yu tüm otomotiv sektörünün kullanımına sundu. Bu platform sayesinde dünyanın en büyük teknoloji markalarıyla önemli iş birliklerine imza attı. Bunların arasında; Hyundai, Bosch, Continental, Nvidia, Microsoft Cloud, Velodyne, TomTom, UCAR ve Grab olmak üzere 70 şirket bulunuyor.

Bu fon ile Baidu’nun 3 yıl içerisinde hem sürücüsüz otomobil testleri üzerinden çalışan hem de Apollo platformunu kullanan 100 şirketi destekleneceği söyleniyor.

130’dan fazla gencin intiharına sebep olan Blue Whale oyunu hakkında BTK’dan uyarı

Son zamanlarda 130’dan fazla gencin ölümüne sebep olan Blue Whale oyunu hakkında BTK tarafından uyarıda bulunuldu. Blue Whale, 2013 yılında Rusya’da ortaya çıkmış bir oyundur.

Oyunu herhangi bir yerden satın alamıyorsunuz. Bazı siteler üzerinden özel davet ile bu oyuna erişilebiliyor. Oyuna ilk kayıt olduğunuzda sistem sizden basit bilgiler istiyor ve sonrasında sizin tüm detaylı bilgilerinize ulaşıyor. Daha sonrasında bu kişisel bilgileriniz üzerinden, oyunun arkasındaki kimliği belirsiz kişiler sizi tehdit etmeye başlıyor ve size bazı görevler veriyor.

50 tane görevi olduğu söylenen bu oyunda “Bir jilet aracılığı ile elinize, f57 çizin ve fotoğrafını gönderin. Sabah 4:20’de uyanın, size gönderilen pgibopatça görünen ve korkunç videoları izleyin. Kolunuzu derin olmayacak şekilde 3 kez damarlarınızla birlikte kesin ve fotoğrafını gönderin” gibi birbirinden korkunç görevler var.

Tam bu noktada, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, dünya genelinde gençleri intihara sürükleyen “Blue Whale” yani Mavi balina oyunu hakkında bakanlık tarafından alınan çeşitli önlemleri açıklayarak bu oyunla ilgili aileleri de dikkatli olması konusunda uyardı.

Bakanlık olarak zararlı içerik bulunduran yayınları kaldırmak gibi çalışmaların devam ettiğini belirten Arslan “Bu oyun kullanıcılar arasında özel linklerle oynanan bir oyun. Oyunu oyun yöneticisi adı verilen korsanlar yönetiyor. Bu en tehlikeli kısım. Diğer zararlı içerikleri engellediğimiz gibi bunu engelleme şansımız yok. Bunun da cezai müeddiyeleri var. Kullanıcılar bu tip yanlış eylemlerle, bildirimlerle karşılaştıklarında bize bildirsinler. BTK ve İçişleri Bakanlığımız buna karşı alınacak tedbirlere çalışıyorlar. Başlangıçta masum görünen ve günün sonunda gençlerimize zarar veren oyunları kaldırmak için çalışmalar yapıyoruz. Zararlı içerikli yayınları BTK olarak durdurabiliyoruz ama böyle özel linklerle çalışan oyunlara birşey yapamıyoruz. Üzerinde çalışıyoruz. BTK ve emniyet uzmanları çalışma yapıyor.” dedi.

Bizim de size uyarımız, çocuğunuzu İnternet’le başbaşa bırakmayın.

Türkiye’deki girişimlerde bilişim teknolojileri kullanım araştırması 2017

TÜİK’in yeni yayınladığı rapora göre Türkiye’deki İnternet erişimine sahip girişimlerin oranı %95,9 olmuş.

Bu raporda araştırma sonuçlarına göre 10 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin İnternete erişim oranı 2017 yılında %95,9 oldu. Bu oran, 2016 yılında %93,7 idi. Çalışan sayısı büyüklük gruplarına göre İnternet erişim oranları ise; 10-49 çalışanı olan girişimlerde %95,4 iken, 50-249 çalışanı olan girişimlerde %97,8, 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerde ise %99,7 oldu. Bilgisayar kullanım oranı 2017 yılında 10 ve daha fazla çalışanı olan girişimler için %97,2 iken 2016 yılında %95,9 idi.

Web sayfasına sahip girişimlerin oranı %72,9 oldu

Girişimlerin %72,9’u 2017 yılında web sayfasına sahip iken, bu oran bir önceki yıl %66 olarak hesaplandı. Web sayfası sahiplik oranı %87 ile en yüksek 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerde iken, bunu %82,1 ile 50-249 çalışanı olan girişimler ve %70,5 ile 10-49 çalışanı olan girişimler takip etti.

Girişimlerin %94,2’si genişbant bağlantı kullandı

Girişimlerin %94,2’si 2017 yılında İnternete erişimde genişbant bağlantı kullandı. Genişbant İnternet erişimine sahip girişimlerin abone oldukları İnternet bağlantı hızları dikkate alındığında, %22,5’i 10 Mbit/s altında, %59’u 10-99 Mbit/s hız aralığında ve %18,5’i ise 100 Mbit/s ve üzeri hızda İnternet kullandı.

Girişimlerde bilgisayar kullanımı, İnternet erişimi ve web sayfası sahipliği, 2005-2017

Girişimlerin %10,9’u online satış yaptı

Girişimlerin %10,9’u 2016 yılında İnternet (web siteleri, online mağazalar ve mobil uygulamalar) üzerinden ve/veya Elektronik Veri Alışverişi (EDI) ile mal/hizmet siparişi aldı/satış yaptı. Çalışan sayısı büyüklük gruplarına göre bu oran 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerde %20,9 iken, 50-249 çalışanı olan girişimlerde %12,9 ve 10-49 çalışanı olan girişimlerde ise %10,1 oldu.

Girişimlerin %45,7’si sosyal medyayı kullandı

Araştırma sonuçlarına göre 10 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin %45,7’si 2017 yılında sosyal medya uygulamalarını kullandı. Bu oran 2016 yılında %38,1 idi. Sosyal ağlar, %95,6 ile sosyal medya uygulamalarını kullanan girişimlerin en çok tercih ettiği sosyal medya uygulaması oldu.

Yaklaşık on girişimden dokuzu e-devlet hizmetleri kullandı

Girişimlerin kamu kurum ve kuruluşları ile iletişimde İnternet kullanma oranı 2016 yılında %86,2 oldu. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla iletişimde İnterneti kullanan girişimler, %91,3 ile kamu kurum ve kuruluşlarının web sayfasından bilgi almak, %78,1 ile web sayfasından form almak/indirmek, %73,2 ile web üzerinden resmi formları doldurmak, %53,5 ile KDV beyannamesi vermek ve %55,8 ile SGK beyanları vermek için İnterneti kullandı.

TÜİK bir sonraki raporunu da Eylül 2018’de yayınlamayı planlıyor.

Sabancı Üniversitesi SUCOOL Demo Day 2017 birinci dönem sahnesine çıkan girişimler

12 Eylül akşamı, ImpactHub Istanbul’da, 2017 – 1. döneminde SUCOOL tarafından desteklenen ve mezun olan 6 girişim; 212 VC, BIC Angels, EarlyBird VC, F+ Ventures, Keiretsu Forum, Proline Ventures, Revo VC, Şirket Ortağım Melek Yatırım Ağı, TR Angels gibi yatırımcı organizasyonları temsilcileri, melek yatırımcılar, mentorlar ve meraklıların karşısında sahne alarak sunum (pitch) yaptı.

İşte Sabancı Üniversitesi SUCOOL sahnesine çıkan girişimler:

Appvice: Her an ulaşabileceğiniz mutlu yaşam profesyonel danışmanlık hizmeti

AutoTrainBrain: Okul çağındaki çocuklara yönelik öğrenmeyi kolaylaştıran ve performansı artıran eğitim yazılımı

Kolay Restoran: Restoranlar için bulut tabanlı sipariş, stok ve müşteri yönetim teknolojisi.

Nakitup: Perakende ve FMCG sektörlerine özgü yenilikçi sadakat yönetimi uygulaması.

Tarifebilir: Bireylerin en avantajlı ve uygun mobil tarife ve operatörleri seçebilmelerini sağlayan web platformu.

WoiSports: Amatör sporcular için performans takip ve analiz çözümü.