Ana Sayfa Blog Sayfa 9

Yerli yapay zeka girişimi Mindra, TQ Ventures’tan 1.2 milyon dolar yatırım aldı

Türkiye’nin genç girişim ekosisteminde dikkat çekici bir başarı hikayesi doğdu. Koç Üniversitesi’nden üç öğrenci tarafından kurulan yerli yapay zeka girişimi Mindra, TQ Ventures‘tan 1.2 milyon dolarlık tohum öncesi yatırım aldı pre-seed aşamasındayken 1,2 milyon dolar yatırım aldı.

Bu önemli yatırım, Türkiye’den çıkan yeni nesil teknoloji girişimlerinin küresel ölçekte rekabet edebileceğini bir kez daha gösteriyor.

Mindra, yapay zekâ alanında hızla yükselen “multi-agent” (çok ajanlı) sistemler üzerine odaklanıyor. Girişim, birbirleriyle iletişim kurabilen, veri paylaşabilen ve işlem gerçekleştirebilen otonom yapay zekâ ajanları için altyapı geliştiriyor. Mindra’nın teknolojisi, farklı yapay zekâ ajanlarının birlikte çalışmasını ve mikro ödemeleri kendi aralarında yönetebilmesini mümkün kılıyor.

Bu sayede bir yapay zekâ ajanı, örneğin bir harita veya ödeme API’sine erişerek bağımsız kararlar verebiliyor. Mindra ise bu süreçte bilgi akışını, işlem güvenliğini ve maliyeti yöneten merkezi bir katman oluşturuyor. Geliştirilen sistem, geleceğin “Agentic Economy” olarak tanımlanan otonom dijital ekonomisinin temel taşlarından biri olarak değerlendiriliyor.

Koç Üniversitesi’nde tanışarak yapay zekâ üzerine birlikte çalışmaya başlayan üç kurucu — Zeynep Yorulmaz, İlker Yörü ve Deniz Soylular — kısa sürede yatırımcıların ilgisini çekmeyi başardı. Ekip, önümüzdeki dönemde Türkiye’deki Ar-Ge faaliyetlerini sürdürürken, San Francisco merkezli bir operasyon kurarak uluslararası pazarda büyümeyi hedefliyor.

Mindra, aldığı bu stratejik pre-seed yatırımla ürün altyapısını olgunlaştırmayı, erken benimseyen (early adopter) şirketlerle pilot projeler yürütmeyi ve küresel pazarda güçlü bir konum elde etmeyi planlıyor.

Aleph Group çatısı altına katılan Genart Medya, yoluna Aleph adıyla devam edecek

Medya, eğitim ve ödeme sistemleri alanlarında çalışmalarını sürdüren Aleph; Türkiye’nin global operasyonlarındaki rolünü güçlendirmek için stratejik bir adım attı. Bu hamleyle birlikte sektörün yakından tanıdığı Genart Medya artık Aleph adıyla faaliyet gösterecek.

Bu yeni süreçte, Genart Medya Aleph’in dijital reklamcılık, ödeme ve eğitim çözümlerinin Türkiye gibi stratejik bir pazarda etkinliğini artırmasını sağlayarak Aleph’in pazardaki konumunu güçlendirmesinde kilit rol oynayacak.

Genart Medya’nın Aleph adı altında yeniden markalaşmasının öne çıkan faydaları:

Benzersiz global erişim: Aleph, 60’tan fazla global iş ortağıyla birlikte çalışıyor; 26.000’den fazla reklamveren aracılığıyla milyarlarca tüketiciye ulaşarak yerel işletmelere büyüme fırsatı sunuyor.

Güçlü yerel uzmanlık: 1.500’den fazla uzmanı bir araya getiren global ekibiyle Aleph, bölgesel operasyonların başarısını destekleyen kapsamlı yerel içgörüler ve yayıncı ilişkileri sağlıyor.

Sürekli büyüyen dijital ekosistem: Sektör lideri Aleph; Amazon, Criteo, Google, Microsoft, Pinterest, Reddit, Snap, Spotify, TikTok, Twitch, Uber, X gibi dev platformlarla ortaklık kurarak en güncel ve en etkili dijital çözümleri müşterilerine ulaştırıyor.

Aleph Türkiye Yönetici Ortağı Burak Yılmaz (eski adı ve unvanıyla, Genart Medya’nın Kurucu Ortağı) verdiği demeçte;

“Aleph olarak yeniden markalaşmamız, yalnızca bir isim değişikliğinden ibaret değil. Bu, yerel uzmanlığımızı global yeteneklerimizle birleştirme vizyonumuzu temsil ediyor. 2009 yılından beri Türkiye’de dijital medya alanında varız, bu alanda öncülük ediyor ve liderliğimizi sergiliyoruz. Portföyümüzde şu anda X, Pinterest, Spotify ve Criteo gibi markalar bulunuyor ve daha fazlası da eklenecek.”

Aleph’in Kurucusu ve CEO’su Gaston Taratuta ise demecinde;

“Genart Medya’yı resmi olarak Aleph çatısı altına dahil ederek, dünyanın önde gelen dijital platformlarıyla Türkiye’nin dinamik pazarı arasında doğrudan ve çok daha güçlü bir köprü kuruyoruz. Bu adım sayesinde birlikte daha etkili çalışacak, Türkiye’deki dijital dönüşümü hızlandırma hedefimizi daha kararlı biçimde hayata geçireceğiz.”

Aleph, 2023’te başlattığı Tek Marka girişimiyle eski isimleri Httpool, IMS Internet Media Services, Ad Dynamo veya Connect Ads olan yerel pazarlardaki markalarını tek çatı altında birleştirdi. 2025 yazının başında MediaDonuts, Aleph bünyesine katıldı ve şimdi Genart Medya, Aleph olarak yeniden markalaşıyor.

Uber, 5 yıl içinde Türkiye pazarına 200 milyon dolarlık teknoloji yatırım yapacak

Uber’in Türkiye’de önümüzdeki beş yıl içinde 200 milyon dolar yatırım yaparak teknoloji çalışanı sayısını iki kattan fazla artırmayı hedeflediği belirtildi.

Uber’in yakın zamanda gerçekleştirdiği Trendyol Go satın alımıyla ekibe katılan 180 mühendis, ürün yöneticisi, tasarımcı ve veri bilimcisinden oluşan ekip, merkezin çekirdek kadrosunu oluşturacak. Yeni merkez, Türkiye genelindeki en yetenekli teknoloji profesyonellerini bir araya getirerek Uber platformunda dünya genelindeki kullanıcılar, işletmeler, sürücüler ve kuryeler için yenilikçi ürünler geliştirecek.

Uber, teknoloji merkezine önümüzdeki beş yıl içinde 200 milyon dolar yatırım yapmayı ve aynı dönemde teknoloji çalışanı sayısını iki kattan fazla artırmayı hedefliyor.

Türk teknoloji ekosistemine güçlü katkı

Türkiye’deki teknoloji ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmayı stratejik odağına alan Uber, ülkenin önde gelen üniversiteleri ve kurumlarıyla iş birliği yaparak geleceğin mühendislerini ve teknoloji liderlerini yetiştirmeyi amaçlıyor.

Uber, bu süreçte özellikle mühendislikte kadın temsilini arttırılmasını hedefliyor.

Türkiye, Uber için stratejik öneme sahip bir pazar konumunda. İstanbul’daki teknoloji merkezi, Uber’in Kuzey Amerika dışındaki sayılı teknoloji merkezlerinden biri olacak.

“Türkiye, küresel şirketlerin inovasyon projeleri için ideal bir ekosistem sunuyor”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Uber’in Türkiye’deki yatırım kararını değerlendirirken, bu adımın Türkiye’nin teknoloji alanındaki uluslararası konumunu daha da güçlendireceğini vurguladı:

“Gençlerimizin enerjisi ve girişimcilik ruhu sayesinde, Türkiye’nin dinamizmi; küresel şirketlerin yatırım ve inovasyon projeleri için ideal bir ekosistem oluşturuyor. Bugün 700’den fazla uluslararası firma, teknoparklarımızda ve Ar-Ge merkezlerimizde araştırma ve geliştirme faaliyetlerini sürdürüyor. Birçok küresel teknoloji şirketi, ileri Ar-Ge operasyonlarını ülkemizde konumlandırarak hem nitelikli iş gücümüzden hem de sunduğumuz cazip teşviklerden yararlanıyor. UBER’in ülkemizde kuracağı teknoloji merkezi, Türkiye’nin kabiliyetine, istikrarına ve genç insan kaynağına duyulan güvenin göstergesidir. Bu stratejik yatırım iradesi, ülkemize duyulan güven ve Türkiye’yi bir inovasyon üssü olarak konumlandırma vizyonu için Uber’i tebrik ediyorum. Gümrük Birliği ve ticaret anlaşmalarıyla 1 milyardan fazla nüfusa erişim imkânı, tedarik zincirlerinin kalbindeki konumu, katma değerli üretim anlayışı ve yetkin insan kaynağı havuzuyla Türkiye, cazibe merkezi olmayı sürdürecek.”

“Uber yatırımı, Türkiye’nin mühendislik yeteneğine duyulan güvenin göstergesi”

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Uber’in Türkiye’ye yönelik yatırım kararını ülke için önemli bir adım olarak değerlendirerek şöyle dedi: “Uber’in İstanbul’da küresel bir teknoloji merkezi kurma kararı, Türkiye’nin dünya çapındaki mühendislik yeteneğine ve yenilikçilik kapasitesine duyulan güvenin güçlü bir göstergesi. Genç ve dinamik nüfusuyla Türkiye, geniş bir coğrafyadaki en büyük yetenek havuzlarından birine sahip ve bölgesindeki Ar-Ge ve inovasyonun bağlantı noktası konumunda. Uber’in Türkiye’nin yenilikçi ekosistemine yönelik bu uzun vadeli yatırımını memnuniyetle karşılıyor, bu adımı ülkemizin teknoloji ve Ar-Ge alanında küresel bir merkez olma konumunu daha da güçlendiren önemli bir katkı olarak görüyoruz.”

“Türk mühendislerin yaratıcılığına ve yeteneğine güveniyoruz”

Uber Global Teknoloji Birimi Üst Düzey Yöneticisi Praveen Neppalli Naga, konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi: “Bu yatırım, Uber’in Türkiye’ye olan uzun vadeli bağlılığını ve buradaki olağanüstü mühendislik yeteneğinin gücünü ortaya koyuyor. Türkiye’deki mühendislerin yaratıcılığına ve teknik yetkinliğine bizzat tanık olduk. Bu güçlü potansiyeli büyüterek, insanlara sorunsuz ulaşım deneyimi, etkileşim kurma ve fırsatlara kolayca erişme imkânı sunan teknoloji çözümleri geliştirmeye devam etmekten büyük heyecan duyuyoruz.”

Türkiye mühendislik ekibi, Uber’in küresel ürün ve platform geliştirme çalışmalarında öncü bir rol üstlenecek. Ekip; makine öğrenimi, büyük dil modellerinin entegrasyonu, gerçek zamanlı veri işleme, dağıtık sistemler ve mobil inovasyon gibi alanlarda küresel ölçekte çözümlerin gelişimini destekleyecek.

YouTube EMEA başkan yardımcısı Pedro Pina, Orkun Işıtmak’ın yapay zeka odaklı sorularını yanıtladı

YouTube Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Pedro Pina ve içerik üreticisi Orkun Işıtmak YouTube üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Google Türkiye YouTube kanalında yayımlanan söyleşide Pedro Pina, yapay zekânın üretim süreçlerindeki rolünden Auto Dubbing teknolojisine kadar birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu. Pina, YouTube’un odağında her zaman içerik üreticisinin yaratıcılığını destekleyen teknolojiler olduğunu vurgularken, platformun dünya genelinde üç milyondan fazla kişinin gelir elde ettiği bir ekosistem haline geldiğini belirtti.

“Yapay zekâ, içerik üreticilere yaratıcılığa odaklanmaları için zaman kazandırıyor”

YouTube Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Pedro Pina, yapay zekâ destekli araçların içerik üreticilerine önemli kolaylıklar sunduğunu, özellikle kurgulama, başlık ve kapak görseli oluşturma gibi zaman alan adımlarda üretkenliği artırdığını ifade etti. Ayrıca, YouTube Studio’daki “İlham Kaynakları” sekmesi gibi özelliklerin yaratıcı fikir bulmada önemli bir rol üstlendiğini belirtti. Pina, yapay zekanın içerik üreticilerine sağladığı katkıları ise şöyle değerlendirdi: “YouTube içerik üreticileriyle her buluştuğumda en çok zaman alan kısmın kamera arkası olduğunu söylüyorlar. Kurgudan müzik senkronuna, başlıktan kapak görseline kadar birçok detay büyük emek istiyor. Özellikle küçük ekipler için bu daha da zorlayıcı. Bu yüzden YouTube Studio’da üreticilerin yaratıcılığa daha çok vakit ayırabilmeleri için yapay zekâ destekli araçlar geliştiriyoruz. Yapay zekâ, üreticilerin hayatını kolaylaştıran bir yardımcı pilot gibi düşünülebilir. Onlara fikir üretiminde, içerik planlamasında ve düzenleme süreçlerinde destek vererek yaratıcılık için alan açıyor. Bizim hedefimiz, teknolojiyi üreticinin yerine koymak değil; tam tersine, onların potansiyelini açığa çıkarmak.”

“Auto Dubbing” ile içerikler küresel izleyiciyle buluşuyor

Röportajın öne çıkan başlıklarından biri de Auto Dubbing özelliği oldu. Pina, bu özellikle birlikte üreticilerin içeriklerini farklı dillerde izlenebilir hale getirebildiğini belirterek, “Artık bir içerik üreticisinin küresel bir kitleye ulaşmasının önündeki en büyük engel dil olmaktan çıkıyor” dedi. YouTube’un geliştirdiği sistem, yalnızca çeviri yapmıyor; üreticinin ses rengi ve dudak senkronunu koruyarak çok dilli izleme deneyimini doğal hâle getiriyor. Böylece Türkçe içerikler, küresel ölçekte milyonlarca izleyiciyle buluşabiliyor.

YouTube’un geleceğe bakışı

Röportaj, YouTube’un yapay zekâ destekli araçlarla içerik üreticilerinin yaratıcılığını nasıl desteklediğini ve küresel izleyiciye erişim fırsatlarını nasıl genişlettiğini ortaya koydu. Pedro Pina’nın aktardığı vizyon, YouTube’un teknolojiyle yaratıcılığı buluşturan yaklaşımını ve üreticilerin hem yerel hem küresel ölçekte büyüyen bir topluluğun parçası olarak konumlandığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Elektronik para lisansı iptal edilen Papara’dan resmi açıklama

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Papara Elektronik Para A.Ş.’nin faaliyet iznini kaldırdı.

Resmî Gazete’de yayımlanan kararda, Papara’ya 21 Nisan 2016 tarihinde verilen elektronik para kuruluşu olarak faaliyet gösterme yetkisinin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) kararı doğrultusunda iptal edildiği belirtildi.

Ayrıca, söz konusu kararın 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamındaki ilgili hükümler uyarınca alındığı ifade edildi.

Papara’dan Kamuoyuna Açıklama

Papara’nın faaliyet izinlerine ilişkin olarak bugün Resmi Gazete’de yayımlanan karar kamuoyuna yansımıştır.

Papara olarak söz konusu kararı ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendiriyor, kullanıcılarımızın haklarının korunması ve hizmet sürekliliğinin sağlanması için gerekli tüm adımları titizlikle atıyoruz.

Elektronik para bakiyeleri, yürürlükteki mevzuat gereği koruma hesaplarında güvence altındadır.

Bu düzenleme, diğer grup şirketlerimizi kapsamamakta olup; Papara Menkul Değerler A.Ş. ile Papara Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. hizmetlerini sürdürmektedir.

Sürece dair gelişmeler, resmi iletişim kanallarımız üzerinden şeffaf biçimde paylaşılmaya devam edilecektir.

Yapay zeka asistanı Meta AI, Türkiye’deki kullanıcılara açıldı

Meta bugün itibarıyla, yapay zeka asistanı Meta AI’ın Türkiye’deki kullanıcılar için Türkçe dil desteğiyle ücretsiz olarak kullanıma sunulmaya başladığını duyurdu. Meta AI kullanıcılara her anı en iyi şekilde değerlendirmeleri için öğrenme, üretme ve bağlantı kurma aracı sunmayı amaçlıyor.

İnsanların halihazırda bildiği ve sevdiği Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger dahil tüm Meta ürünlerinin yanı sıra https://www.meta.ai adresi üzerinden de ulaşılabilen Meta AI, kullanıcıların dilerlerse Meta uygulamaları içinde bulunan mavi daire simgesine dokunmasıyla veya arkadaşlarıyla kullanmak üzere bir grup mesajında “@Meta AI” yazmasıyla kolayca erişilebiliyor.

Meta, gündelik işleri kolaylaştırmak için tasarlanmış yapay zeka asistanı Meta AI’ın önerilerde bulunabileceğinden, neyin nasıl yapıldığı hakkında ipuçları almak için kullanılabileceğinden bahsetti. Aynı zamanda kodlama veya ödevlerde yardımcı olabileceğini, içerik oluşturabileceğini, soruları yanıtlayabileceğini ve aktive edildiğinde ilgili bilgilerle grup sohbetlerinde içinden çıkamadığınız sorulara cevap bulabileceğini vurguladı. Örneğin, arkadaşlarıyla bir hafta sonu gezisi planlayan ve İstanbul’a maksimum üç saatlik sürüş mesafesindeki sahiller için fikir arayan kullanıcılar, grup sohbetinde kolayca @Meta AI’yı çağırabilecek ve asistan, gruba gerçek zamanlı, kişiselleştirilmiş bir öneri listesi sunabilecek.

Meta AI’ın, doğrudan metin oluşturma, görsel yaratma ve hareketlendirme yeteneklerine de sahip olduğunu açıklayan Meta, kullanıcıların, oluşturmak istedikleri görüntünün ayrıntılı bir açıklamasını yazarak Meta AI’ın görüntü oluşturma özelliğini deneyimleyebileceklerini belirtti. Örneğin, kullanıcılar “Kafede çay içen yelekli bir kaplan hayal et” yazarak, Meta AI’ın bu görüntüyü oluşturmasını ve hatta hareketlendirmesini sağlayabilecek.

Meta Kuzey Avrupa (Türkiye, Benelüks, Nordik) Bölge Direktörü İlke Toptaş, Meta AI ile ilgili olarak, “Meta AI’ı Türkiye’ye getirmekten dolayı büyük heyecan duyuyoruz. Bu lansman, Meta AI’ı insanların her gün kullandığı WhatsApp, Instagram, Facebook ve Messenger gibi ürünlerimize entegre ederek dünya genelindeki kullanıcılar için daha erişilebilir ve yerel ihtiyaçlara daha iyi cevap verebilir hale getirme misyonumuzda önemli bir adım.” dedi.

“Meta AI’ın, Türkiye’deki insanların öğrenme, üretme ve bağlantı kurma biçimlerini dönüştürerek her anı daha verimli ve eğlenceli hale getireceğine inanıyoruz. İçerik üretmekten yeni fikirler keşfetmeye, tartışmaları sonuca bağlamaktan gerçek zamanlı yardım almaya kadar bu asistan, kullanıcılarımıza sadece bir dokunuş veya etiketleme ile zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmeleri ve meraklarını gidermeleri için destek sağlıyor.”

Şirket, Meta AI’ın kullanıcı dostu bir deneyim sunacak şekilde tasarlandığını ve Türkiye’deki kullanıcılar için günlük yaşamı zenginleştirecek birçok fırsat sunmayı amaçladığının altını çizdi. Meta AI, şu anda dünya genelinde 200’den fazla ülke ve bölgede kullanımda ve aylık 1 milyar aktif kullanıcıya sahip. Meta AI hakkında daha fazla bilgi edinmek için https://ai.meta.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Adjust’ın 2025 yılı Küresel Mobil Uygulama Büyüme Raporu

Ölçümleme ve analiz şirketi Adjust, bugün Mobil Uygulama Büyüme Raporu 2025‘i yayımladı.

Bu rapor, devam eden gizlilik düzenlemeleri ve artan maliyetlere rağmen küresel mobil uygulama ekonomisinin 2025 yılında gelişmekte olan pazarlar ve oyunlar öncülüğünde istikrarlı bir büyüme gösterdiğini ortaya koyuyor.

Yılın ilk yarısında uygulama yüklemeleri %11 ve oturumlar %10 oranında artış gösterdi. Bu tablo, pazarlamacıların yapay zeka teknolojileri, kişiselleştirilmiş hedefleme ve kullanıcı tutma stratejileri ile değişikliklere hızla adapte olduklarının altını çiziyor.

Adjust, 2025 raporu için dünya genelinde 5000’den fazla önde gelen uygulamayı analiz ederek mobil uygulama ekonomisinin hangi bölge ve ülkelerde nasıl büyüdüğünü ve kullanıcı kazanımı açısından en yüksek potansiyelin nerede olduğunu inceledi. Adjust’ın Büyüme Skoru metriğinin kapsamında yüklemeler, ters CPI, kullanıcı başına günlük oturum sayısı ve kullanıcı tutma oranı olmak üzere ağırlıklandırılmış dört faktör yer alıyor ve ölçek, verimlilik ve kalite arasındaki hassas dengeyi yakalıyor.

2025’te küresel büyüme skoru ortalaması 29,2 seviyesindeydi ve bu rakam tüm bölgelerin, ülkelerin ve sektörlerin olası tüm kombinasyonlarının performansını değerlendirmek için tek bir metrik olarak kullanılabiliyor. Bölgesel ve ülke bazlı skorları kullanarak Adjust, bu skorları özetleyen bir büyüme haritası da oluşturdu.

  • APAC ve LATAM en hızlı büyüyen bölgeler oldu.

Adjust’ın büyüme haritasında öne çıkanlar:

  • APAC bölgesi, 45 puanlık Büyüme Skoru ile bölgesel sıralamada ilk sırada yer alarak birçok pazarda düşük kullanıcı kazanımı maliyetleri, yüksek etkileşim ve ölçeklenebilirliği ile öne çıkıyor. Hindistan 49 ve Endonezya 43,1 puanla hem oyun hem de oyun dışı uygulama türlerindeki büyümenin arkasındaki itici güç olarak yüksek yükleme hacimlerini maliyet verimliliğiyle bir araya getirdi.
  • LATAM, 30,5’lik Büyüme Skoru ile bölgesel olarak 4. sıradaydı. Arjantin 34,9 puanla ülke bazında Endonezya’nın hemen ardından güçlü bir büyüme sergileyerek kullanıcı kazanımındaki maliyet verimliliği ile dikkat çekiyor.
  • 33,3 puana sahip MENAT bölgesinde ise 31 puanla Türkiye ve 26,4 puanla Suudi Arabistan en başarılı pazarlar oldu.
  • Avrupa 32,4 puanla güçlü kullanıcı tutma oranları ve monetizasyon ile gözleri üzerine çeken bir bölge olmaya devam ediyor. Her ikisi de 29,1 puana sahip Finlandiya ve Danimarka gibi İskandinav ülkeleri, Fransa (26,6) ve İngiltere (26,3) gibi daha büyük ekonomilerden daha yüksek puanlara sahip oldu. Bu tablo, daha küçük pazarların belirli niş alanlarda yüksek değer sunabileceğini ve daha geniş erişim sağlayan büyük pazarlara kıyasla daha verimli olabileceğini ortaya koyuyor.
  • 27,3 puana sahip Kuzey Amerika’daki büyüme daha yavaş olsa da, yüksek değerli kullanıcıları elde tutma açısından önemli bir pazar. Bu bölgedeki büyüme, yeni kullanıcı kazanımından daha çok kullanıcı başına ortalama ciro (ARPU) optimizasyonu ve gelişmiş monetizasyon modelleriyle sağlandı.

HotelRunner’dan seyahat sektörüne özel gömülü ve otonom finans altyapısı: Ruby

HotelRunner platformu üzerine inşa edilen Ruby, geleneksel ödeme çözümlerinin çok ötesine geçiyor. Rezervasyonun oluşturulmasından konaklama sürecindeki güncellemelere kadar tüm rezervasyon döngüsünde tam görünürlük ve kontrol sağlayarak, seyahat acenteleri ile tesisler arasındaki tüm finansal işlemleri gerçek zamanlı olarak senkronize hale getiriyor; böylece eşsiz doğruluk, otomasyon ve güven sunuyor.

Seyahat giderek daha küresel ve karmaşık hale geldikçe, finansal ihtiyaçlar geleneksel çözümlerle karşılanamayacak bir seviyeye ulaşıyor. Uluslararası para akışları, çoklu para birimi işlemleri, gerçek zamanlı mutabakatlar ve sektöre özgü düzenlemeler, finansın seyahat ekonomisine özel tasarlanmış bir altyapı üzerinden yürütülmesini gerektiriyor. Ruby, bu evrimin somut bir örneği olarak, B2B seyahat deneyiminin merkezine uçtan uca bir gömülü finans katmanı sunuyor. Ödeme ve mutabakat iş ortakları küresel olarak dağıtılmış şekilde Ruby’nin kart üretme ve işleme yeteneklerini güçlendiriyor. Ruby sayesinde Almanya’daki bir seyahat acentesi, Türkiye’deki bir otele yerel para birimiyle anında ve tamamen otonom bir şekilde ödeme yapabiliyor; tüm bunlar tek, akıllı ve entegre bir platform üzerinden gerçekleşiyor.

HotelRunner Satış ve İş Geliştirme Direktörü Rıza Kaynak bu yeni ürünle ilgili demecinde;

“Ruby, küresel seyahat ekonomisi için ileriye doğru atılmış büyük bir adım. Seyahat acentelerinin, otellerin ve tedarikçilerin yaşadığı zorlukları çok iyi biliyoruz çünkü onlarla birlikte büyüdük. Ruby, bu bilgi birikimimizin bir ürünü. Büyümeyi hızlandırmak, verimsizlikleri ortadan kaldırmak ve sektörün para hareketlerini geleceğe taşımak için özel tasarlanmış bir finansal altyapı.”

HotelRunner kısa süre önce Visa ile küresel stratejik bir ortaklık duyurarak, seyahat sektörüne uçtan uca finansal altyapı sunmak için önemli bir adım atmıştı. Lisanslı ve regüle küresel finans sektörü oyuncularıyla yapılan iş birlikleriyle hayata geçen Ruby, HotelRunner ekosistemini Visa ve kart kabul etme (acquiring), kart üretme (issuing) ve mutabakat sağlayıcılarıyla birleştiren gömülü bir teknolojik yönetim katmanı olarak, seyahat ödemelerinde yeni bir çağın temelini oluşturuyor.

Ruby, KYC (Müşterini Tanı) yönetimi de dahil olmak üzere politika ve uyumluluk zekasını işlemlere entegre ederek her işlemin global standartlara uygun gerçekleşmesini sağlıyor. Ayrıca Ruby, seyahat ödeme ve mutabakat yönetimini yeniden tanımlayarak sorunları ortadan kaldırıyor, denetimi otomatikleştiriyor ve para akışının her aşamasında tam şeffaflık sağlıyor. Ruby, veriyi, uyumluluğu ve ödemeleri tek bir otonom sistemde birleştirerek küresel seyahat ekonomisinin finansal işletim katmanı olmayı ve her yıl milyarlarca dolarlık işlemi sorunsuz şekilde ev sahipliği yapmayı hedefliyor.

Avrupa, Orta Doğu ve Asya gibi kilit büyüme pazarlarında yer alan erken dönem kullanıcı ekosistemi ve 10.000’den fazla ön kayıtlı konaklama işletmesiyle Ruby, yıllık 4 milyar ABD dolarını aşkın işlem hacmini yönetmeyi ve iddialı turizm hedeflerine sahip ülkelerin küresel seyahat talebinden daha fazla pay almasını desteklemeyi hedefliyor. Ruby, finans sektöründeki kart kabul etme, kart üretme ve mutabakat iş birliklerini genişleterek küresel ölçekte erişimini ve yetkinliklerini artırmaya devam edecek; küresel seyahat ekonomisine güçlü ve yaygın bir finans ağı sunacak.

Texas merkezli Polygraf AI, DOMiNO Ventures’ın katıldığı turda 9.5 milyon dolar yatırım aldı

9,5 milyon dolarlık yeni tohum turuyla Polygraf AI, kendi geliştirdiği Small Language Models (SLM) teknolojisi ile desteklenen yeni nesil kurumsal yapay zeka güvenliği oluşturuyor ve kurumların yapay zeka kaynaklı riskleri tespit etmesine, dolandırıcılığı önlemesine ve kurumsal istihbaratın bütünlüğünü korumalarına yardımcı oluyor.

Yatırım turuna; DOMiNO Ventures, Allegis Capital, Alumni Ventures ve DataPower VC katıldı.

Bu yatırım turu; ürün yelpazesinin genişletilmesi, Ar-Ge faaliyetlerinin hızlandırılması ve özellikle kurumsal savunma ve istihbarat odaklı pazarlarda büyümeyi destekleyecek. Polygraf AI’ye yapılan bu yatırım, yapay zeka ile siber güvenliğin kesişiminde kritik bir döneme denk geliyor. Yüksek güvenlik gerektiren sektörlerde kurumlar, kara kutu niteliğindeki kapalı sistemlerden uzaklaşarak, yerel, açıklanabilir ve denetlenebilir yapay zeka çözümlerine yöneliyor.

Son bir yılda Polygraf AI, veri gizliliği ve regülasyonun kritik öneme sahip olduğu savunma, finansal hizmetler, sigorta ve sağlık gibi alanlarda hızlı bir büyüme kaydetti. Yerel olarak konumlandırılmış yapay zeka modülleri, deepfake dolandırıcılık girişimlerini azaltma, iç tehditleri ortaya çıkarma ve kritik operasyonel ortamlarda eyleme dönüştürülebilir istihbarat sağlama kabiliyetleriyle öne çıktı.

Polygraf AI kısa süre önce TechCrunch 2025 Battlefield 200 programında En İyi 10 Siber Güvenlik Girişimi arasında yer aldı ve dünyanın en umut vadeden erken aşama teknoloji girişimleri arasında konumlandı. Ayrıca 2025 yılında şirket SXSW’de Best in Show, Summerfest Tech’te Best Insurtech/Fintech ödüllerini kazandı ve Products That Count tarafından En İyi Yapay Zeka ve Veri Ürünü” seçildi.

Girişimin kurucusu Yagub Rahimov verdiği demeçte;

“Dünya artık bulut tabanlı büyük dil modellerinin öngörülemeyen ve kontrol edilmesi güç riskler barındırdığını fark ediyor. Biz Polygraf olarak bu riskleri ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Amacımız, zeka ve güvenilirliği bir araya getiren; küçük, yerel, açıklanabilir ve güvenilir bir yapay zeka altyapısı sunmak. Bu yatırım sayesinde, başarısızlığın bir seçenek olmadığı kritik operasyonları koruma vizyonumuzu daha da güçlendirme fırsatı elde ediyoruz.”

Neon Apps ve RevenueCat, Türk uygulama geliştiricilerinin globalde büyümesi için iş birliği yaptı

Dünya çapında 70.000’den fazla uygulama tarafından kullanılan abonelik platformu RevenueCat ile İstanbul merkezli yazılım ve teknoloji şirketi Neon Apps, Türkiye’deki mobil uygulama geliştiricilerine özel yerel destek sunmak üzere yeni bir ortaklık kurduklarını duyurdu.

Bu ortaklık kapsamında Neon Apps, RevenueCat’in Türkiye’deki resmi iş ortağı olarak görev yapacak. Böylece Türk mobil uygulama geliştiricileri, RevenueCat’i kullanırken platform kullanımına ilişkin ücretsiz olarak yerel destek alabilecekler. Bu destek, teknik entegrasyonun yanı sıra, abonelik gelirlerini yönetme ve optimize etme konusunda da rehberlik içerecek.

RevenueCat kısa süre önce Bain Capital Ventures liderliğinde tamamladığı 50 milyon dolarlık Seri C yatırım turuyla, uygulama monetizasyon platformu alanındaki güçlü konumunu pekiştirdi. Neon Apps ile yapılan bu iş birliği, RevenueCat’in “geliştiricilerin daha fazla kazanmalarını sağlama” misyonunun önemli bir adımı olarak öne çıkıyor.

Neden şimdi?

Türkiye’nin mobil uygulama ekosistemi hızla büyüyor. Yeni nesil stüdyolar, global kullanıcılar için ürünler geliştiriyor; ancak birçok yerel ekip abonelik altyapısı, monetizasyon stratejisi ve uluslararası ölçeklenme konularında hala zorluklar yaşıyor.

RevenueCat, Neon Apps’in yerel uzmanlığıyla güçlerini birleştirerek, Türk geliştiricilere dünya standartlarında araçlar ve rehberlik sunarak daha hızlı büyümelerine ve küresel pazarda rekabet etmelerine yardımcı olacak.

İş birliğinden ilk adımlar

Bu ortaklığın ilk adımı olarak, Neon Apps ve RevenueCat Ekim ayında New York’ta özel bir etkinlik serisi düzenledi ve Türk mobil uygulama sektörünün önde gelen kurucularını ağırladı. Katılımcılar, RevenueCat’in amiral gemisi etkinliği olan App Growth Annual konferansına ve bir dizi topluluk etkinliğine katıldı.

Türkiye’nin öne çıkan mobil uygulama stüdyoları ve yayıncıları olan VL Media, Stoikk, PlusMinusOne, AppNation, Pixery Labs, Madduck, Byterise, Seven Apps, Popcorns ve Mobile Ocean gibi şirketlerin kurucuları bu gezinin bir parçası oldu.

Aynı hafta içerisinde, RevenueCat ve Neon Apps, Turkish Tech Companies Meetup etkinliğini düzenleyerek 100’den fazla girişimci ve yatırımcıyı bir araya getirdi. Şehrin merkezinde gerçekleştirilen bu özel etkinlik, Türk mobil uygulama ekosisteminin küresel sahneye açılma vizyonunu temsil eden enerjik bir buluşma olarak öne çıktı.

RevenueCat, geliştiricilerin daha fazla gelir elde etmelerini yardımcı oluyor. VSCO, ClassDojo ve OpenAI’nin ChatGPT uygulaması gibi liderlerin de aralarında bulunduğu 70.000’den fazla uygulama, abonelik gelirlerini yönetmek ve optimize etmek için RevenueCat’i kullanıyor. RevenueCat ile geliştiriciler, uygulama güncellemesine gerek kalmadan fiyatlandırmayı, paketleri ve paywall’ları uzaktan yapılandırabilir; hedeflenmiş monetizasyon testleri yürütebilir; geri ödemeleri otomatikleştirebilir ve müşteri abonelik merkezini doğrudan uygulamaya entegre ederek destek yükünü proaktif olarak azaltabilir.
Kısacası RevenueCat, monetizasyonun karmaşıklığını ortadan kaldırarak geliştiricilerin harika ürünler oluşturmaya odaklanmalarını sağlar.

Destan Keskinkılıç ve Tyler Blackford tarafından kurulan Neon Apps, İstanbul merkezli bir yazılım ve teknoloji şirketidir. Bugüne kadar 500’den fazla mobil uygulama geliştiren Neon Apps, startup’lar, yayıncılar ve teknoloji şirketleri için küresel ölçekte çözümler üretmektedir. Şirket; uygulama geliştirme, tasarım, ürün stratejisi ve büyüme danışmanlığı alanlarında uzmanlaşmıştır. Türkiye’nin en başarılı uygulama stüdyoları ve yayıncılarıyla çalışırken, aynı zamanda uluslararası pazarlarda da aktif olarak faaliyet göstermektedir.

RevenueCat işbirliği kapsamında Neon Apps, Türkiye’deki geliştiricilerin teknik ve stratejik ihtiyaçlarını karşılayacak yerel iş ortağı rolünü üstlenmiştir.