Ana Sayfa Blog Sayfa 83

İki Türk girişimci tarafından ABD’de kurulan Cubtale, StartersHub’dan 100 bin dolar yatırım aldı

Türkiye’nin erken aşama teknoloji yatırım fonları arasında yer alan StartersHub, iki Türk kadın girişimci Selin Tamer ve Duygu Karaoğlan Altop tarafından kurulan ve ABD’de faaliyet gösteren Cubtale girişimine yatırım yaptı.

Cubtale, bebek bakımı kalitesini artırma amacıyla veri odaklı öngörülerle ebeveynlere kişiselleştirilmiş rehberlik hizmeti sunuyor.

Bekleyen 2 patent başvurusu ile kullanıcıları merkeze konumlandıran Cubtale’in, güçlü takımı, yapay zekâ ve veri analitik teknolojileri ile sağlık sektöründe ülkelerin sağlık gelişiminde büyük bir rol oynaması bekleniyor.

Girişim geçtiğimiz ay içerisinde de, Cem Sibay ve Esat Sibay‘dan 500 bin dolar yatırım almıştı. Bu turla birlikte de kısa sürede 600 bin dolarlık bir yatırım toplamış oldu. Ayrıca Cubtale, Workup Girişimcilik Programı’nın 9. döneminden mezun olan girişimlerden arasında yerini aldı.

“Girişimleri desteklemeye devam edeceğiz”

Uzun süredir Cubtale’i yakından takip ettiklerini belirten StartersHub Yönetici Direktörü Arda Aşkın, StartersHub olarak girişimleri desteklemeye ve yatırım yapmaya devam edeceklerini belirterek şunları söyledi: “Benzer iş modellerine ait girişimlere yaptığımız yatırım tecrübelerimize de dayanarak, Cubtale’in sunduğu rutin takipler, analitik iç görüler, içerikler ve uzman kişilerle randevu gibi özellikleri ile bağlı bir kullanıcı topluluğu yarattığını, aktif kullanıcı ve etkileşim metrikleri performans gelişimini ve ekibin kurucu-ürün uyumunu yakaladıklarını gözlemliyoruz. Cubtale veriyi ana odak noktasına alan bir girişim. Faaliyet gösterdikleri pazarın büyüklüğü ve ulaşılabilirliği ile sadece ebeveynlerin değil, bebek pazarında yer alan çocuk bakım evleri, bebek ürünü satışı yapan firmalar ve hastane/doktor gibi oyuncular da bu verilerden yararlanarak veri odaklı kararlar almakta kullanabilirler.”

Ruul, yeni Early Pay özelliği ile freelance çalışanların ödemelerini beklemeden almalarını sağlıyor

Freelance çalışanlara şirket kurulumuna gerek olmadan global faturalandırma ve ödeme alma çözümleri sunan dijital platform Ruul, Müşterin ödemeden paran hesabında söylemi ile duyurduğu Early Pay özelliği ile sektöre bir yenilik getiriyor.

Early Pay, serbest çalışanların kazançlarına, müşterinin planlanan fatura ödeme tarihinden 60 güne kadar erken erişmelerini sağlayan bir Ruul hizmeti. Freelancer’ların uzun vadeler ile çalışan müşterilerinden bekledikleri ödemeleri erkenden elde etmelerini mümkün kılan Early Pay, düzenli nakit akışı ve finansal istikrar sağlamaya yardımcı oluyor.

“Early Pay sadece bir özellik değil, serbest çalışanlara kendi kariyerlerini kendi şartlarında yönetebilme gücü veren, finansal bir devrim.” – Mert Bulut, Ruul Kurucu Ortağı

Early Pay’i sadece bir özellik değil, serbest çalışanlara kendi kariyerlerini kendi şartlarında yönetebilme gücü veren, finansal bir devrim olarak tanımlayan Ruul’un Kurucu Ortağı Mert Bulut, “Early Pay, freelance çalışanların karşılaştıkları finansal engelleri aşmalarına yardımcı olarak onların en iyi yaptıkları şeye, olağanüstü işler ortaya koymaya odaklanmalarını sağlayacak.” diye belirtti.

Early Pay Nasıl Çalışıyor?

Ruul üzerinden faturalandırma oluştururken Early Pay’in sunduğu 7 ile 60 gün arasında değişen vade opsiyonlarından birini seçerek müşterinizin ödeme gerçekleştireceği vadeyi belirleyebilirsiniz. İşlemin müşteri tarafından onaylanması ile birlikte Ruul, ücretinizi 24 saat içinde belirttiğiniz hesabınıza gönderir.

Early Pay Özellikleri

  • 24 Saat İçinde Ödeme: Faturanız müşteri tarafından onaylandıktan sonra paranız 1 iş gününde hesabınıza gönderilir.
  • Kolay Onay Sistemi: Fatura onayı olağanüstü kolaydır, müşterinizin sadece 2 ‘tık’ını alır.
  • Esnek Vade Seçenekleri: Müşteriniz onayladığı faturanın ödemesini 7-60 gün arasında değişen vadelerde gerçekleştirebilir.
  • Bütçe Dostu Oranlar: Yüzde 1,9’dan başlayan komisyon oranları ile alternatif fatura finansmanı yöntemlerinden çok daha uygundur.

2017 yılında kurulan Ruul, esnek çalışma alanında dönüştürücü bir güç olarak ortaya çıktı ve hizmetlerini verimlilik, uyumluluk ve evrenselliğe odaklayarak geliştirdi. Bugüne kadar 75.000 serbest çalışan ve 20.000’den fazla işletme ile iş birliği yapan Ruul, global pazarda önemli bir oyuncu haline geldi.

Cerebrum Tech’in yapay zekalı asistanı Cere, yerli üretici Mipo’nun akıllı telefonlarında yer alacak

Yapay zeka, oyun ve web3 üzerine faaliyet gösteren yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech ile yerli akıllı telefon üreticisi MİPO, yapay zekayı akıllı cihazlara taşıyacak iş birliğine imza attıklarını duyurdu.

Mayıs ayında üst segment M46 Plus ve amiral gemisi M59 modellerini piyasaya sürmeye hazırlanan MİPO, hem bu yeni akıllı telefon modellerinde hem de piyasadaki mevcut telefonlarında Cerebrum Tech tarafından geliştirilen yapay zekalı asistan uygulaması Cere’yi 1 aylık ücretsiz pro sürümüyle müşterilerine sunacak.

Büyük dil modellemeleri (LLM) temel alınarak geliştirilen Cere, her yaştan kullanıcıların günlük hayatta merak ettiği tüm sorulara yanıt üretebilen bir yapay zekalı sohbet arkadaşı olarak tasarlandı. Türkiye’nin ilk 3 boyutlu avatara sahip yapay zeka uygulaması olarak dikkat çeken Cere, bir yıl gibi kısa sürede 890 bin bireysel ve kurumsal kullanıcıya ulaştı.

Yapay zekalı asistan: Cere

Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul verdiği demeçte;

“Türkiye’nin ilk 3 boyutlu yapay zekası Cere ile Türkiye’nin yerli telefon markalarından Mipo arasındaki bu iş birliği ülkemizin sektördeki yerini sağlamlaştırması açısından çok kıymetli. Bu iş birliği bizlere artık yapay zekanın insan hayatında yerini aldığını ve bir ihtiyaç haline geldiğini kanıtlar nitelikte. Yapay zekanın insan hayatını kolaylaştırması hedefiyle yapılan bu ve benzeri çalışmalarımıza son sürat devam edeceğiz.”

Mipo Yönetim Kurulu Başkanı Emir Aral ise;

“Mipo olarak ana odağımız teknoloji üreterek katma değer sağlamak ve yeni istihdam alanları oluşturmak. 40 yıllık sektör tecrübemizin sağladığı yetkinlik ve donanım bugün bize yeni ürünler üretme fırsatını verdi. Sadece cep telefonu üretmekle kalmayıp, yakın zamanda farklı teknolojik ürünlerimizi de tüketicilere sunmayı planlıyor, Türkiye’nin en çok tercih edilen telefon markalarından biri olmayı hedefliyoruz. 2024 yılı bu anlamda hedeflerimize emin adımlarla ilerlediğimiz tam bir atılım yılı olacak diyebiliriz. Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz yeni ürünlerimizi piyasaya sürmeye ve teknoloji yatırımlarımıza devam edeceğiz.”

Mustafa Sakalsız liderliğinde kurulan Peaka, Product Hunt’ta yayında

Peaka, kurucusu ve CEO’su Mustafa Sakalsız liderliğinde bir ekibin yaklaşık iki yıllık çalışmasının bir sonucu. Daha önce kodsuz (no-code) uygulama geliştirme platformu Code2’yi de yaratan ekip, kullanıcıların veri birleştirme konusunda yaşadıkları sıkıntıya birinci elden tanıklık ederek bu sorunu çözmek için Peaka’yı geliştirdi.

Peaka, bugün itibariyle Product Hunt’ta yayında: producthunt.com/posts/peaka

Peaka’nın “zero-ETL” yaklaşımı

Peaka, 300’den fazla farklı veri kaynağını (ilişkisel ve NoSQL veritabanları, SaaS araçları ve API’ler) kolayca birleştirerek bunların sanki tek bir kaynakmış gibi sorgulanabilmesini sağlıyor. Normalde çok sayıda mühendisin çalıştığı büyük teknik ekiplerle ve haftalar sürecek bir çalışmayla yapılabilen bu işlem, Peaka’nın “zero-ETL” yaklaşımı sayesinde artık dakikalar içinde gerçekleştirilebiliyor. Veri entegrasyonu gibi karmaşık bir işlemin herkes tarafından yapılabilmesini mümkün kılan Peaka, pazarlama, finans ya da satış gibi alanlardaki çalışanların IT ekiplerine bağımlılığını azaltmış oluyor.

Peaka, teknik becerisi kısıtlı kullanıcıların da doğru ve gerçek zamanlı veriye erişimini kolaylaştırarak veri analizi önündeki büyük bir engeli ortadan kaldırıyor. Verinin kaynağında işlenip sorgulanması sayesinde sorgu süreleri kısalırken kullancılar gerçek zamanlı veriye erişim şansına kavuşuyorlar. Kullanıcıların ürettiği gerçek zamanlı raporlar, karar alıcıların daha isabetli kararlar almasını sağlıyor.

Product Hunt lansmanı için haftalardır çalışmakta olan Peaka ekibi platformu daha geniş kitlelere ulaştırabilecekleri için heyecanlı. Peaka’nın gerçek sorunları çözmek için kurulmuş bir girişim olduğunun altını çizen Peaka CEO’su Mustafa Sakalsız şu demeci verdi:

“Amerika pazarındaki kullanıcılarla görüşmelerimizde büyük veri ekipleri istihdam edebilecek kaynaklardan yoksun çok sayıda startup ve KOBİ olduğunu görüyoruz. Peaka’nın bu firmalarla buluşabilmesi için Product Hunt lansmanımız önemli bir eşik. Teknoloji meraklılarının lansmanımıza desteği bu erken aşamada Peaka için itici güç olacak.”

Yeni nesil aday takip ve yetenek yönetim sistemi HrPanda, 250 bin dolar yatırım aldı

Hilal Ataç Arıkan ve Murat Ödemiş tarafından kurulan, yeni nesil ATS (Aday Takip Sistemi) platformu HrPanda, ilk turda Koray Gültekin Bahar’dan 250 bin dolar tohum yatırım aldı.

Aynı zamanda, Murat Ödemiş’in kurucusu olduğu Univenn Startup Studio’nun da teknoloji yatırım ve ortaklığıyla güçlenen hrPanda, 2024 yılı itibariyle faaliyete geçti.

HrPanda; yapay zeka destek modülleriyle, doğru profillere kısa sürede ulaşmanızı sağlıyor. Tüm işe alım süreçlerinizi tek bir platformda birleştirerek, işverenlere ve iş arayanlara üst düzey bir deneyim sunuyor. Yeni nesil ATS platformu; işe alım süreçlerini optimize ederek, tüm süreci daha hızlı, daha verimli ve objektif hale getirerek şirketlerin kaynaklarını daha etkin şekilde yönetmelerini sağlıyor.

HrPanda,aynı zamanda ürünü işe alım süreçlerinde CRM aracı olarak konumlandırıyor ve tüm ekibi sürece dahil ediyor. Bu özellik ile ekip üyeleri, adaylar ve süreçler arasında kolay ve etkili bir iletişim kuruluyor.

HrPanda Kurucu Ortağı Hilal Ataç Arıkan verdiği demeçte;

“18 yılı aşkın süredir hem kurumsal, hem teknoloji hem de startup ekosisteminde İnsan Kaynaklarının tüm departman, süreç kurulumunda, yatırım, şirket satış süreçlerinde ve sonrasında şirket devir & transformasyon projelerinde yer aldım. Hem birçok firmanın teknolojik altyapılar kullanmaması, hem de mevcut sistemlerin hantallığı bizleri bu projeye yöneltti. Bu problemi tecrübelerimizle birlikte, teknoloji, yapay zeka ve modern bir ürün ile çözmek istiyoruz.”

Kurucu Ortak Dr. Murat Ödemiş ise yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Projenin globalde alanında ilk akla gelen ürünlerden biri olması hedefimiz. Bu sebeple Hilal Ataç Arıkan’ın İnsan Kaynakları alanındaki tecrübesi ile benim ve ekibimin iyi ürün geliştirme tecrübesini birleştirdik. Aynı zamanda doktora uzmanlığım olan ve yapay zekayı gerçek anlamıyla projeye dahil ediyoruz. Yapay zekanın güçlendirici olarak HrPanda’nın temelinde yer alması için çaba sarf ediyoruz. Şu an Yapay Zeka algoritmalarımız ile başvuru oluşturma ve aday değerlendirme kısmında öngörüler sağlıyoruz. Aynı zamanda yetenek avcılığı(scouting) eklentisi, takımı sürece dahil etme gibi birçok özellik mevcut. Sürekli gelişmeye devam eden ürün ile globalde ses getireceğimize ve teknolojimizle fark yaratacağımıza inanıyorum.”

Projenin tohum yatırımcısı olan Koray Bahar ise bu yatırımla ilgili;

“Hilal ve Murat’ın tecrübesi ile harika bir ürün ortaya çıktığına ve gelişeceğine inanıyorum. Yetenek bulmanın önemini tecrübe ettiğimiz bu yeni dönemde, yenilikçi bir teknolojiyi desteklediğim için oldukça mutluyum.”

Farklı markalara ait elektrikli araç şarj cihazlarını tek bir yerde toplayan platform: Charging Hub

Huawei teknolojisi ile sektördeki en hızlı şarj imkanını sunan ve farklı markalara ait şarj cihazlarını tek bir platformda buluşturan Charging Hub‘ın çatısı tamamen güneş panellerinden oluşacak ve kendi enerjisini üreten bir model olarak öne çıkacak.

Enerjisa Üretim, Charging Hub için yenilenebilir enerji santrallerinde üretilen elektrikten yeşil enerji sertifikası da sağlayacak.

İstanbul Ataşehir’de başlayan pilot çalışmanın, öncelikli olarak Enerjisa Üretim’in rüzgar santrali yatırımlarının bulunduğu bölgeler ve şehirlerde yaygınlaşması planlanıyor. Yeni kurulacak olan Charging Hub’lar, müşterilere market, cafe ve dinlenme alanı gibi sosyalleşebilecekleri alanlar da sunacak.

Charging Hub ile ultra hızlı şarj imkanı

Projenin teknoloji ortağı Huawei, geliştirdiği 720 kw’lık FusionCharge sıvı soğutmalı yüksek hızlı güç ünitesi ile ultrahızlı şarj imkanı sağlayacak. Geliştirilen teknolojik altyapı, iş ortağı Zebra Elektronik dağıtıcıları ile sadece binek ve SUV araçların şarjlarıyla sınırlı olmayıp, hafif ticari ve ağır ticari segmentlerdeki araçların da hızlı şarj edilmesine imkan tanıyacak. Ayrıca güneş enerjisi ve enerji depolama sistemleri ile entegre edilebilen yüksek hızlı şarj altyapısı sayesinde şarj gücü ihtiyaca göre dinamik olarak ayarlanabilecek ve dağıtıcılar arasında paylaşılabilecek. Bu sayede şebeke kullanımı azalacak ve şarj eş zamanlılığı önemli ölçüde artacak. 10 yıl kullanım ömrüyle yüksek verimli, hızlı ve güvenilir şarj imkanı sağlayan FusionCharge sıvı soğutmalı güç ünitesi, artan elektrikli araç penetrasyonu ile oluşan beklenmedik şebeke yüklenimlerinin önüne geçecek. Şarj tesislerinin temelini oluşturması beklenen ünite ile operatörler ve taşıyıcılar, şarj tesisi işletme ve bakım maliyetlerinden tasarruf ederken kullanıcılar daha iyi bir şarj deneyiminden yararlanacak.

Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Elektrikli araçlara geçiş sürecinin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaştığı bu dönemde lansmanını gerçekleştirdiğimiz Charging Hub, tüm şarj istasyonları için bir buluşma noktası olma özelliği taşıyor. Yeni nesil araçların teknolojisini destekleyecek şarj istasyonları hem uzun menzil sağlaması hem de hızlı şarj özelliği ile müşterilere zaman kazandırması açısından oldukça kritik. Enerjisa Üretim olarak yenilenebilir enerji konusunda gerçekleştirdiğimiz tüm yatırımlar bir noktada şarj istasyonları için şebekeyi de besleyecek önemli bir unsur haline geliyor. Huawei, Zebra Elektronik ve Altensis gibi konunun uzmanı güçlü paydaşlar ile yeşil enerji kullanımını teşvik etmek ve elektrikli araçlar için erişilebilir bir altyapı sağlamak amacıyla çalışıyoruz. Ülkemize olduğu kadar dünyaya da model olabilecek bir örnek oluşturmanın heyecanıyla elektrikli şarj istasyonlarında ilham verecek yenilikler gerçekleştirmek istiyoruz.”

Makinelerin sağlığını sürekli olarak izleyen Wisersense, 630 bin euro yatırım aldı

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

Makinelerin sağlığını sürekli olarak izleyerek erken aşamada arızaların tespiti ve doğru planlama imkanı sunan yerli teknoloji şirketi Wisersense, 630 bin euro’luk tamamladığı yeni yatırım turuyla yeni bir döneme adım attı.

İki yatırımcı Arz Portföy ve Zen Girişim tarafından gerçekleştirilen ilk tur yatırımıyla, Wisersense artık daha da güçlü ve küresel bir oyuncu olarak yola devam etmeyi planlıyor.

630 bin euro değerindeki bu yatırım turu ile, Wisersense’in yeni ürün geliştirme faaliyetlerini hızlandırmak, yapay zeka tabanlı yazılımlarını daha da güçlendirmek ve 4 kıtada satış ve pazarlama faaliyetlerini genişletmek için kullanılacak. Ayrıca, şirketin gelecek yıllarda dijital ikiz teknolojilerini yüksek düzeyde ürünlerinde kullanan bir firma olma vizyonuna da önemli bir adım olarak nitelendiriliyor.

Kadem Berker Yaşar (CEO), Fatih Altunel (CTO) ve Tahir Emre Esirgen (Partner) tarafından kurulan Wisersense, bu yatırımın şirketlerinin büyüme ve gelişme hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacağını belirtti.

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

CEO’su Kadem Berker Yaşar yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Makinelerin sağlığını izleyerek erken aşamada arızaları tespit etmek, operasyon ve personel güvenliğini artırırken üretim verimliliğini de artırıyor. Bu yatırım, bu önemli misyonumuzu daha da ileri taşımamıza yardımcı olacak. Ayrıca, sağlıklı makineler, daha az enerji harcayarak verimli bir şekilde çalışırlar. Bu nedenle, makinelerin sağlığını koruyarak enerji tüketimlerini azaltmasına ve dolayısıyla firmaların ve ülkelerin net-zero hedeflerine ulaşmalarına destek oluyoruz.”

Wisersense’in teknoloji odaklı yaklaşımı ve müşteri odaklı çözümleri, endüstriyel sektördeki önemli bir boşluğu doldurduğu söyleniyor. Şirket, geleceğin dijitalleşmiş ve akıllı fabrikalarında güvenilir bir çözüm ortağı olarak konumlanmayı hedefliyor.

Bu yatırım, Wisersense’in makinelerin sağlığını izleme konusunda öncü ve yenilikçi bir teknoloji firması olarak sektördeki liderliğini pekiştirmesine yardımcı olacak.

Markalar ile Influencer iş birliğini kolaylaştıran Winfluencer, 10 milyon TL yatırım aldı

Dijital reklam pazarı hızla büyürken, Influencer işbirliklerinin bu pazardaki payı giderek artıyor. Son olarak markalarla Influencer’lar arasındaki işbirliklerinin veriye dayalı olarak yönetilmesini sağlayan teknoloji girişimi Winfluencer, 2. yılında ikinci yatırım turunu tamamladı.

Sosyal medyanın yaygınlaşması ile dijital pazarlama kampanyalarının daha efektif olması, pazarın sürekli büyümesine neden oluyor. Influencer Marka işbirlikleri pazarı ise çok daha büyük bir hızla büyüyor. 2028 yılında dünyada dijital pazarlama harcamalarının yaklaşık 2 kat artması beklenirken, Influencer işbirlikleri pazarının 4 katlık bir büyüme göstermesi bekleniyor. Araştırmalara göre Influencer Marketing pazarının 2030 yılında 145 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bir diğer araştırmaya göre ise 2031 yılında 174 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Influencer işbirliklerinde etkileşimin anlık raporlarla şeffaf olarak takip edilmesini sağlayan tam otomatize bir pazar yeri sunan Winfluencer, yapay zeka tabanlı teknolojik çözümüyle, TRAngels, TRAngels melekleri ve Arya meleklerinin katıldığı yatırım turunda 10 milyon TL yatırım aldı.

2022 yılının Aralık ayında İTÜ Big Bang Startup Challenge sahnesinde Top 20 girişim arasına girerek 2.5 milyon TL tohum yatırım ve Petrol Ofisi Kadın Girişimci Ödülü’nü almıştı.

“Influencer içerikleri, marka içeriklerinden daha fazla etkileşim alıyor”

Winfluencer Kurucu Ortağı ve CEO’su Funda Yener yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Pazarlamacıların %100 e yakın büyük bir bölümü Influencer Marketing’in etkili bir pazarlama biçimi olduğuna inanıyor. Mikro Influencer işbirlikleri, en etkili dijital pazarlama araçlarından biri olarak öne çıkıyor. Influencer’lar tarafından üretilen içeriklerin, marka içeriklerinden daha fazla etkileşim aldığı biliniyor. Bunun yanı sıra Z jenerasyonunun %25 i kariyerini Influencer olarak yapmanın iyi bir seçenek olduğunu düşünüyor. Çok sayıda Influencer’la işbirliklerini yönetmek ise ancak teknolojiyle mümkün oluyor. Samimi bir tavsiye kanalı olarak, daha çok mikro Influencer’ın marka kampanyalarına ulaşmasını destekliyor, markalarla aralarında köprü kuruyoruz. Influencer’lar, telefonlarına indirdikleri Winfluencer uygulaması üzerinden kampanyalara katılabiliyor, kazançlarını anlık takip ediyor. Her iki tarafı da eşit şekilde gözetiyoruz.”

Alphan Göğüş, dijital varlık alım-satım platformu Bitexen’in yeni CEO’su oldu

Türkiye’nin en geniş ürün yelpazesine sahip dijital varlık alım-satım platformlarından biri olan Bitexen’de üst düzey bir atama gerçekleşti.

2020 yılından bu yana Bitexen’e teknoloji ve büyüme yolculuğunda liderlik eden Yahya Tuğyan Erdem, CEO’luk bayrağını uzun yıllar blok zinciri ve dijital varlıklar alanında önemli çalışmalara imza atan Alphan Göğüş’e devretti.

Yahya Tuğyan Erdem, Bitexen’de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak çalışmalarına devam edecek.

Alphan Göğüş kimdir?

Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Alphan Göğüş, iş hayatına 2003 yılında Deloitte Türkiye’de başladı. Yaklaşık 13 yılın ardından 2016-2019 yılları arasında BTCTurk’te C-Level düzeyde önemli görevler üstlenen Alphan Göğüş; 2019 yılında Huobi Türkiye’de, 2022 yılında ise Bybit Türkiye’de Genel Müdür oldu.

Bu şirketlerde uluslararası yöneticilik alanında engin deneyimler kazanan Göğüş, kripto para sektöründe önemli bir tecrübeye sahip. Görevine 11 Mart 2024 tarihi itibarıyla başlayan Bitexen CEO’su Alphan Göğüş, tecrübeleriyle Bitexen etkisini daha da büyütecek.

Sağlıklı atıştırmalık markası Uniq2go, 10 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Hali hazırda 150 milyar dolar hacminde olan global sağlıklı atıştırmalık pazarının önümüzdeki 10 yıl boyunca yüzde 6’lık yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) ile tırmanışına devam edeceği tahmin ediliyor. Türkiye’de yaklaşık 110 milyon dolar değerindeki pazarın, yüzde 12,5 CAGR ile önümüzdeki beş yılda 200 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Enerji ve protein barlarındaki büyümenin ise yüzde 15 CAGR ile daha hızlı olacağı öngörülüyor.

2013’te doğal, katkısız, koruyucusuz, şeker ilavesiz protein barını üreterek faaliyetlerine başlayan Protein Stüdyo; büyümeyi hızlandırma, ulusal bazda payını artırırken global pazarda da söz sahibi olma hedefiyle Uniq2go markası ile ilk kez yatırım turuna çıktı.

Uniq2go, fonbulucu’daki yatırım turunda şirket paylarının yüzde 6’sının yatırımcılara arzı yoluyla toplamda 10 milyon TL finansman elde etmeyi amaçlıyor. 1 Mayıs’a kadar devam etmesi planlanan tur bireysel ve kurumsal tüm yatırımcılara açıkken, belirlenen minimum yatırım tutarı 100 TL.

Uniq2go, son beş yılda yüzde 28,8 brüt kar marjı yakaladı

White label ürün üretimi, satışı ve mevcut iş birliklerimiz ile beş yıldır yurt dışına ihracat yapan deneyimli bir firma olan Protein Stüdyo; son beş yılda yüzde 28,8 brüt kar marjı ortalaması yakaladı. Şirket beş yılda yurt içi satış gelirinde yaklaşık 5,8 kat, yurt dışı satış gelirinde ise yaklaşık 7 kat büyüme gösterdi. Protein Stüdyo’nın ürünleri Migros, Macrocenter, Carrefour mağazaları; Şok Market, Caffe Nero şubeleri; Gratis e-ticaret kanalları; Trendyol, Hepsi Burada, Çiçek Sepeti, Defacto Fit, Getir, Yemek Sepeti gibi yaygın platformların yanı sıra oteller, spor salonları, 300’den fazla seçkin şarküteri ve benzin istasyonu gibi satış noktalarında yer alıyor.

Büyüme trendimizi vites arttırarak sürdüreceğiz

Yatırım turu hakkında konuşan Kurucu Ortak ve Genel Müdür Bilge Ünver verdiği demeçte;

“11 yılı aşkın geçmişe sahip, sağlıklı atıştırmalık sektörünün kurucusu ve ilk oyuncusu olan şirketimiz, şimdiye kadar hiç yatırım almadan kendi imkanlarıyla büyüyüp ölçeklenebilir olduğunu ispat etti. Fonlama sonrasında alacağımız yatırım, mevcut karlılığımızdan ödün vermeden büyüme trendimizi vites artırarak sürdürmemizi sağlayacak. Fonlama sonrası markamız, pazarlama ve reklam faaliyetlerini artırarak yurt içinde daha da dikkat çeker hale gelecek. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere beş yılı aşkındır düzenli ihracat yapıyor olmamız, firmamıza globalde de güven duyulduğunun ve yurt dışı piyasalarda da varlığımızı güçlendireceğimizin önemli bir göstergesi. İçinde yer aldığımız sağlıklı atıştırmalık pazarı, Türkiye’de ve dünyada hızla büyümekte olan bir sektör. İlham veren bir ruhla çalışarak kendini ispatlamış bir girişimin sağlıklı nesiller yetiştirme vizyonuna katkıda bulunmak yatırımcılarımız için önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır. Bu motivasyonun ışığında, büyümemize katkıda bulunmak isteyen yatırımcılarla buluşmaya hazır ve hevesliyiz.”