Ana Sayfa Blog Sayfa 800

Workup mezunu PCI Checklist, Maxis’ten 1.1 milyon TL yatırım aldı

Sizlerle geçtiğimiz yılın sonlarına doğru hikayesini paylaştığımız, eticaret sitelerinin gerçek zamanlı güvenlik kontrolünü yapan yerli girişim PCI Checklist, Maxis Yenilikçi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu‘dan 1.1 milyon TL’lik ilk yatırımını aldı. Maxis’in 3. yatırımı oldu. Yatırım turuna ayrıca Ömer Erkmen de 86 bin TL ile katıldı. PCI Checklist, toplamda 1.2 milyon TL’ye yakın bir yatırım turunu kapatmış oldu.

PCI Checklist, Maxis Yenilikçi GSYF’nin Kolay İK ve Mutlubiev’den sonra yatırım yaptığı 3. şirket olurken, iş modelini ölçeklemek adına başvurduğu Workup Girişimcilik Programı’ndan mezun olup sonrasında Maxis Yenilikçi GYSF’den yatırım alan ilk şirket de oldu.

Gerçek zamanlı dış zafiyet taraması yapan bir SaaS yazılımı olan PCI Checklist, e-ticaret siteleri ve ödeme sistemcileri için danışmanlık, fark analizi ve PCI DSS sertifikasyonuna girmeden önceki denetim hizmetlerini sağlıyor. Tespit edilen açıkların ne olduğu, neye sebebiyet verebileceği ve nasıl çözümleneceği konularında bilgi sağlayan PCI Checklist, herhangi bir entegrasyon gerektirmeden çalışıyor. Bankalar, ödeme sistemcileri, SSL üreticileri, kurumsal firmalar vb. üçüncü partiler adına da tarama yapabilen PCI Checklist; bu yeteneği ile bankalar ve ödeme sistemcilerinin üye işyeri edinim sürecini kısaltıyor ve tüm portföyün siber güvenlik risk haritası ile her bir üye işyerinin sektördeki siber güvenlik durumu hakkında da bilgi sağlıyor.

Kıvanç Harputlu, Emre Aydın, Cem Karaca ve Tunç Yıldırım isimli Ankaralı 4 girişimcinin ortaklığı ile 2019 yılının Nisan ayında kurulan PCI Checklist, 2019 yılının Ocak ayında Workup’ın 4. dönemine seçilen girişimler arasında yer aldı. İş Bankası tarafından 2019 yılının Ekim ayında San Francisco’da düzenlenen yurt dışı programına katılan girişimlerden biri olan PCI Checklist, bu program sayesinde Silikon Vadisi’ndeki potansiyel müşteriler ve yatırımcılar ile iş bağlantıları kurma imkânı da elde etti.

Maxis Genel Müdürü Selami Düz, dünyada öne çıkan trendlerden olan siber güvenlik alanında bankaların, ödeme kuruluşlarının ve e-ticaret firmalarının önemli bir ihtiyacını karşılayan PCI Checklist’in potansiyelini görerek, Avrupa açılımını desteklemek üzere yatırım yaptıklarını belirtti. Maxis Yenilikçi GSYF’nin ilk kez Workup Girişimcilik Programı’ndan mezun olan bir girişime yatırım yapmasının, İş Bankası Grubu olarak girişimcilik ekosistemine sağladıkları sürekli desteğin en önemli somut çıktılarından biri olduğunu vurgulayan Düz, yatırım stratejilerine uygun teknoloji odaklı erken ve ileri aşama girişimleri desteklemeyi sürdüreceklerini dile getirdi.

PCI Checklist’in kurucu ortaklarından Kıvanç Harputlu ise Workup ve San Francisco programları kapsamında aldıkları mentorluk ve network desteği sayesinde PCI Checklist’in Ankara’dan dünyaya açılan bir girişim haline geldiğini ifade ederek, aldıkları yatırım ile takımlarını güçlendireceklerini ve hızlı büyümelerini sürdüreceklerini belirtti. PCI Checklist, aynı yatırım turunda Workup Girişimcilik Programı’nın lider mentoru, melek yatırımcı Ömer Erkmen’den de 86 bin TL tutarında yatırım aldı.

PCI Checklist’in hikayesi

Mandal: İş insanları ve etkili kişiler için profesyonel iletişim ağı

egirişim’de girişiminin yayınlanması için başvuru yapan girişimlerden Mandal, kişisel iletişim bilgileri kullanılmadan, belirlenen aranma ücretiyle ciddiyetin sağlandığı, bilgi birikimi ve kabiliyetlerin ulaşılabilir hale getirildiği kullanıcılarının tamamının listelenme ve etkileşim için onaylanmak zorunda olduğu profesyonel iş ağıdır.

Muhammed Enes Okullu ve Masum Ayanoğlu tarafından Ekim 2017’de faaliyetlerine başlayan Mandal, Haziran 2019’da App Store’da listelendi. İlk olarak çalışmalarına Marmara Üniversitesi Teknopark’ta başlayan girişim şimdi Home Ofis olarak devam ediyor. Ayrıca ödeyen müşterileri mevcut durumda.

Mandal, iletişim sektöründe aggregatortoplayıcı‘ iş modeline sahip bir girişim. Kişiler, müsait olan kullanıcıların bilgi birikimi ve kabiliyetine belirlenen aranma ücretini ödeyerek 10 dakika üst limitli, iki kullanıcının onayıyla daha sonra kalan süre dahilinde mandal üzerinden gerçekleşen sesli görüşme ile ulaşıyor. Aranan kullanıcının onayıyla 72 saat süreli mesajlaşma oturumu da açılabiliyor.

Girişimin pazardaki rakileri hakkında yorum yapmak gerekirse, aynı işi yapan başka bir uygulama olmamakla birlikte aynı işi farklı methotlarla yapan uygulamar mevcut. Mandal’da kullanıcıların tamamı listelenme ve kullanıcıların etkileşimi için sosyal medya hesabı ve fotoğraf onayı gerekiyor. Meslek, iş tecrübesi, şirket ve uzmanlık seçimi de LinkedIn bağlantısı ile otomatik olarak yapılıyor. Arama alacak kullanıcının LinkedIn hesabını bağlamak zorunda olduğunu da belirtelim. Dolaysıyla rastgele bir görüşme gerçekleşmesi söz konusu değil, tamamen onaylı kullanıcılar arasında kurulan bir ağ olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye’deki girişimleri paylaşmaya devam ediyoruz. Yeni girişimleri keşfettikçe onları sizlerle buluşturacağız.

Grip aşısı geliştiren sağlık girişimi Codagenix 20 milyon dolar yatırım aldı

2012 yılında New York’taki Stony Brook Üniversitesi‘nin bir uzantısı olarak kurulan ve ayrı bir girişim olarak yoluna devam eden sağlık girişimi Codagenix, düzenlediği yatırım turunda 20 milyon dolar yatırım almayı başardı. Adjuvant Capital tarafından yönetilen yatırım turunda Codagenix’in yatırımcıları arasında Euclidean Capital ve Topspin Partners yer aldı.

Codagenix aldığı 20 milyon dolarlık yatırımı birinci faz denemelerinde RSV ve grip aşılarının ve meme kanserinin tedavisi için onkoloji programının geliştirilmesi için kullanacağını belirtti. Ayrıca şirket, halkın yaşadığı ancak ihmal edildiği düşünülen sağlık sorunları için de iki farklı aşı geliştirecek.

Codagenix hangi alanda faaliyet gösteriyor?

Sağlık teknolojilerinde alanında faaliyet gösteren Codagenix, sahip olduğu teknolojiler sayesinde piyasada bulunan mevcut aşıları geliştirerek aynı etkiyi çok daha düşük maliyetlerle yakalayabiliyor. Böylelikle aşıları daha ulaşılabilir kılarak daha düşük gelire sahip halkın da aşılardan faydalanmasını ve ihmal edilen sağlık sorunlarıyla mücadele etmesini sağlıyor.

Codagenix’in yatırımcıları, şirketin geliştirdiği aşı teknolojisinin diğerlerinden daha düşük maliyetli ve daha iyi olmasını birçok ülke pazarı için büyük bir potansiyel olarak görüyor. Yatırımcılara göre Codagenix, daha önceki aşı girişimlerinin başarılı olmadığı ülkelerde de düşük maliyeti sayesinde başarılı olabilir.

Codagenix bugüne kadar risk sermayesinin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Sağlık Enstitüsü, Tarım Bakanlığı ve Amerika Birleşik Devletleri Ordusu ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlardan da yatırım aldı. Şirket federal yapılardan toplam 11 milyon dolar toplarken risk sermayesi şirketlerinden ise 38 milyon dolar topladı.

Yerli girişim Prisync, Collective Spark liderliğinde 1.1 milyon dolar yatırım aldı

Türkiye’nin önde gelen born-global SaaS girişimlerinden Prisync yeni yıla Türkiye’nin önde gelen yatırım fonlarından Collective Spark’ın lider yatırımcı olduğu ve Alman yatırım fonu ESOR Investments’ın da katıldığı 1.1 milyon dolarlık yeni yatırım turuyla merhaba dedi.

Prisync, firma ölçeği ya da sektör gözetmeksizin, tüm dünyadan e-ticaret firmalarına otomatik rakip fiyat takip, analiz ve otomatik fiyat optimizasyonu hizmeti sağlıyor. Hali hazırda 50’den fazla ülkeden 100’lerce firmaya bu alanda hizmet veren girişim, aldığı 1,1 milyon dolarlık yatırımla birlikte Prisync ürününün gelişimini ve küresel pazardaki büyümesini daha da hızlandırmayı hedefliyor.

Ekibin aktardığı bilgilere göre gün geçtikçe büyüyen küresel e-ticaret pazarındaki milyonlarca firmanın oldukça sınırlı bir yüzdesi fiyat otomasyon teknolojilerinden faydalanıyor. Prisync’in ana müşteri kitlesini oluşturan küresel e-ticaret KOBİ’lerinin oldukça büyük çoğunluğu fiyat takip ve analizine ya hiç kaynak ayırmıyor, ya da tamamen manuel yöntemlerle ilerliyor. Ekip Prisync’in küresel büyümesi anlamında bu potansiyelin büyüklüğünü vurguluyor.

Prisync’in kurucu ortakları Burç Tanır, Samet Atdağ ve Neslihan Şirin Saygılı bu yatırım turunu bugüne kadar ekip olarak ortaya koydukları gayretin bir validasyonu olarak gördüklerini vurguluyor. Prisync’in gurur verici bir takım çalışması, kısıtlı kaynaklar ve bol deneme-yanılmayla ortaya koymuş olduğu büyümeyi, şirketin aldığı yatırımla birlikte hızlandırarak devam ettirmeyi hedeflediklerini belirtiyorlar.

“Küresel çapta büyümemize yatırımın da verdiği güç ve güvenle devam edeceğiz.”

Firmanın kurucu ortağı ve CEO’su Burç Tanır, Prisync’in sunmuş olduğu değer ve aslen bu değerden faydalanabilecek milyonlarca firma göz önünde bulundurulduğunda, küresel pazarın tedarikçi sayısı anlamında görece kalabalık görünse dahi doyumdan uzak olduğunu düşündüklerini belirtiyor: “Bu anlamda ekip olarak söz konusu yatırımın önemli bir kısmını pazarlama anlamında doğrudan Prisync’in müşteri kazanımı için kullanmayı planlanlıyoruz. Buna ek olarak Prisync’in pazarda ortaya koyduğu otomatik fiyatlandırma değerine dair güçlü bir farkındalık yaratmak, daha geniş kitlelere bu değeri taşımak ve bu yolda Prisync’ten faydalanabilecek binlerce firmaya doğrudan erişim imkanı sağlayacak işbirlikleri inşa etmek amacıyla da ciddi yatırımlar yapıyor olacağız. Öte yandan, küresel büyümemize destek olabilecek olası rakip satın almalarını da ciddi anlamda değerlendirmeye devam edeceğiz.”

Prisync’in bu anlamda hali hazırda dünyanın önde gelen e-ticaret platformalarından Magento ve Shopify ile, ve Avrupa’nın önemli e-ticaret pazarlarından Almanya ve Hollanda’nın e-ticaret dernekleri ile partner olduğunu ve geride kalan Mart ayında da Avustralyalı rakibi Spotlite’ı satın aldığını vurgulamakta fayda var.

“İstanbul’da bir Silikon Vadisi Şirketi olma hedefiyle yürüyoruz.”

Geride kalan yıllardaki büyümenin temelindeki ekip çalışmasına sıklıkla vurgu yapan ekibin, devam eden yıllardaki büyümenin temeline de yine aynı değeri, ekip çalışmasını koyduğunu söylemek yanlış olmaz. Prisync kurucu ortağı ve CTO’su Samet Atdağ Prisync’in her şeyden önce bir ürün firması olduğunu vurgulayarak, küresel pazarda yüzlerce, hatta binlerce firmaya hizmet verebilecek bir ürün geliştirdiklerini, bunun da ancak ve ancak birbirini mükemmel tamamlayan bir ekip ile mümkün olduğunu belirtiyor: “Prisync ürün ekibi, Türkiye’den yola çıkıp sıfırıncı günden itibaren dünyanın her yerinden şirketlerin kullandığı bir ürünü geliştiren, ve bunu sağlıklı büyüyerek başarabilen bir ekip. Tüm dünyadan binlerce firmaya hizmet veren bir ürün olabilmek ancak birbirini mükemmel tamamlayan bir ekip ve ekip kültürü ile mümkün. Yakın ve orta vadede planımız, teknik ekibimizi geçtiğimiz 6 yılda genişlettiğimiz kadar daha genişletmek. Yıllar içerisinde özenle oluşturulmuş teknik mühendislik birikimi ve gelişime çok önem veren ekip kültürümüz sayesinde ≪İstanbul’da bir Silikon Vadisi şirketi≫ olma hedefiyle yürüyoruz.

Prisync yazılım ekip lideri Neslihan Şirin Saygılı ise: “Müşterilerimiz her ne kadar şirketler olsa da, kullanıcılarımızın gerçek insanlar olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle küresel çapta servis sağlayan bir şirket olarak müşterilerimize 7×24 hizmet veren küresel bir destek ekibimiz var. Tüm dünyayı hedefleyen bu bakış açısı ve teknik mühendislik kültürü ile birlikte her pozisyona ekibimizi çok daha ilerilere taşıyacak yetenekli takım arkadaşları ekleyerek, ‘intelligent pricing’ alanında akla gelen tek ürün olmayı planlıyoruz.” diyerek Prisync’in yazılımdan daha fazlası olduğunun altını çizdi.

Prisync’in küresel büyüme vizyonuna inanan ve ekibi bu yolda bu yatırım turuyla destekleyen yatırım fonlarından Collective Spark’ın kurucu ortağı Atıl Erken de uzun süredir Prisync ekibini gözlemleme ve tanıma şansı bulduklarını ve bu yatırımın onları oldukça heyecanlandırdığını söylüyor: “Prisync ekibi birçok farklı büyüme stratejisini sistematik olarak deneyip, başarılı olanları uygulama konusunda kasları güçlü bir ekip olarak dikkatimizi çekti. Kaynakları son derece verimli ve yaratıcı şekilde kullanabileceklerini kanıtlamış olan Prisync ekibinin SaaS alanında dünya çapında başarılara imza atmaya devam edeceğine inanıyoruz. Collective Spark olarak Türkiye’de yetenekli ve hızlı öğrenen güçlü ekiplerin olduğuna olan inancımız güçlenerek devam ediyor. Bireysel ve kurumsal kullanıcıları hedefleyen erken aşama teknoloji girişimlerine yatırım yapmaya ve bu yatırım turlarına diğer Türk ve yabancı yatırımcıları dahil etmeye devam edeceğiz.”.

Yatırım turuna dahil olan bir diğer yatırımcı olan Alman yatırım fonu ESOR Investments’dan Şevki Kuyulu da Prisync’e yapmış oldukları yatırımı şu sözlerle dile getirdi: “E-commerce alanında, karlılığı ve verimliliği arttıran çözümler, yatırımcı olarak odaklandığımız en önemli iş segmenti. Prisync, bu açıdan bizim açımızdan tamamlayıcı bir yatırım oldu.

Prisync’in e-ticaret alanında, müşterilerine sunduğu pratik, hayati ve yüksek katma değerli çözüm, bizim bu yatırımı yapmamızdaki ana belirleyici faktördü. Diğer yandan, teknoloji odağımız olan, makina öğrenmesi çözümlerinin, Prisync’in yakın yol haritasında olması ve bu teknolojilerin sağlayacağı faydalara çok uygun olması, bizi Prisync’e yatırım yapmaya sevk etti.”

Storytel’de 2019 yılında 4 milyon saatin üzerinde kitap dinlendi

Spor yaparken ya da trafikte, evde dinlenirken ya da yemek hazırlarken profesyonel bir seslendirmenden kitap dinleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Sesli kitaplar artık çok sayıda insanın hayatının önemli bir parçası haline geldi.

4 milyon 54 bin 400 saat sesli kitap

2019 yılında, Storytel üzerinden Türkiye’de toplam 4 milyon 54 bin 400 saat sesli kitap dinlendi. Türlerine göre ilk beş sıranın süre dağılımı ise şu şekilde gerçekleşti; kurgu dışı kitaplar 940 bin saat, romanlar 895 bin saat, klasikler 517 bin saat, çocuk kitapları 507 bin saat, polisiye kitaplar ise 415 bin saat dinlendi.

Storytel üzerinden 2019’da en çok dinlenen ilk 10 kitap sırasıyla Harry Potter Serisi, Sapiens, Bir Ömür Nasıl Yaşanır, Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı, Kürk Mantolu Madonna, Serenad, 21. Yüzyıl için 21 Ders, Homo Deus, Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve İçimizdeki Şeytan oldu.

Berk İmamoğlu

Sesli kitapların günlük hayatımızda artan yeriyle ilgili görüşlerini paylaşan Storytel Türkiye Ülke Müdürü Berk İmamoğlu şunları söyledi; “Sesli kitaplar günlük yaşamımıza çok iyi uyum sağlıyor. Kitap dinlerken, ev işleri, spor ya da işe gidip gelmek gibi günlük aktivitelerimizi gerçekleştirebiliyoruz. Bu anlamda Storytel’i kitap okumanın en kolay hali olarak da düşünebiliriz. Sesli kitapları deneyimleyen kitapseverler, bu şekilde günümüz hayat şartlarının getirdiği yoğunluğun içinde bile tahmin ettiklerinden ne kadar çok kitabı bitirebildiklerini görüyorlar. Storytel olarak sunduğumuz bu servis, kullanıcıların her gün trafikte geçirdikleri zamanı azaltmasa bile, bu zamanı daha anlamlı geçirmelerini sağlıyor. 2019’da ortaya çıkan dinleme sürelerinin 2020’de en az %50 üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Bu dinleme hedefine ulaşmak için her geçen gün dinleyicilerimizin beklentileri paralelinde yeni kitapları Storytel kütüphanesine ekliyoruz. Sahip olduğumuz teknolojileri kitap dinleme konforunu arttıracak yönde geliştiriyor ve kullanıcılarımız için iyileştiriyoruz.”

Kullanıcılar Storytel’e mobil telefonlarına yükleyecekleri uygulama üzerinden üye olarak ulaşabiliyorlar. Aynı zamanda Storytel üye olan tüm kullanıcıların platformda yer alan kitapları sınırsız olarak dinlemelerine olanak sunuyor.

Storytel hakkında

Kuzey Avrupa’nın önde gelen sesli ve e-kitap yayın servisi Storytel, 300.000’den fazla başlık ve içeriğiyle sınırsız dinleme ve okuma imkanı veren bir abonelik hizmeti sunuyor. Vizyonumuz, herkes tarafından her yerde ve her zaman zevkle paylaşılacak harika hikayelerle dünyayı daha anlayışlı bir yere dönüştürmek. Storytel dijital bir platform sunduğu gibi aynı zamanda kapsamlı bir yayın grubu. Storytel ve Mofibo altında sesli ve e-kitaplar için yayın servisi sunarken, yayıncılık hizmetlerini Norstedts, Massolit, StorySide, Printz Publishing, People’s Press, Rabén & Sjögren, B.Wahlströms ve Norstedts Kartor yayın evleri üzerinden yürütüyor. Ztory, gazete ve dergiler için sınırsız abonelikle hizmet veren dijital bir yayın servisi olarak Storytel bünyesinde Ocak 2019’dan bu yana faaliyet gösteriyor. Genel merkezi İsveç Stockholm’de bulunan Storytel, 19 ülkede faaliyetlerini yürütüyor.

VavaCars’ın yeni reklam kampanyası TV kanallarında da yayına girdi

Eylül 2019’da Türkiye’de faaliyetlerine başlayan yeni nesil, online araç satış platformu, Petrol Ofisi’nin kardeş kuruluşu olarak kurulan VavaCars’ın yeni reklam filmleri, dijital platformların ardından televizyon kanallarında da yayına girdi.

Herkesin kolay bir şekilde otomobilini satabileceği bir hizmet modeli oluşturarak ikinci el otomobil piyasasına iddialı bir giriş yapan VavaCars, televizyon kanallarında yayınlanmaya başlanan reklam kampanyasında araç satmanın kolay, şeffaf ve güvenli yolunu esprili bir şekilde ele alıyor.

“Aracınızı Satmanın En Yeni ve Sorunsuz Yolu” sloganıyla yayınlanan kampanyanın reklam filmlerinde Being Çözüm imzası bulunuyor. Filmin prodüksiyon çalışmalarını Organic Film üstlenirken, yönetmen koltuğundaysa Bora Egemen oturuyor.

Growth Circuit’ın MVP ve fikir aşaması girişimler için hızlandırma programı başvuruları açıldı

Son 3 yılda 150’den fazla girişimi, hızlandırma programı çerçevesinde yoğun eğitimlerle eğiten ve uygun gördüklerine yatırım yapıp Amerika’ya gönderen Growth Circuit bu sene bir partnerlik anlaşmasıyla girişimcilerin ihtiyacı olan programı hayata geçiriyor.

Programı anlatmadan önce gelin birlikte Growth Circuit’ın kim olduğuna ve bugüne kadar ki çalışmalarına değinelim.

Growth Circuit, 3 sene önce ODTÜ Teknokent tarafından kurulan bir girişim destek ve yatırım şirketidir. Growth Circuit, Ankara ofisinin yanında San Francisco’da da ofisini açarak bugüne kadar 300’den fazla Türk girişimciyi San Francisco ofisinde ağırlamıştır. Yatırım ve hızlandırma programı olmak üzere iki ana birimi olan Growth Circuit’ın çalışma şekli girişimcilerin son dönemlerde ilgi odağı olmuştur.

250 bin dolara kadar yatırım fırsatı

Yatırım tarafında 3 Milyon Dolarlık bir fonu olan ve 50.000 dolar ile 250.000 dolar arasında yatırım yapan Growth Circuit’ın, bugüne kadar resmi olarak açıkladığı 2 yatırım vardır. Bunlar; Garaj Sepeti ve Spirohome. Yatırım işinin yanında girişimciler için hızlandırma programı düzenleyen Growth Circuit, bugüne kadar Türk girişimcilerin eğitilmesi konusunda önemli rol oynadı ve Berkeley, USMAC, Bobson Collage, ABC, Draper University gibi kurumlarla çalıştı. Hızlandırma programı çerçevesinde son 3 yılda 150’den fazla girişime eğitim verip 21 girişime yatırım yaparak Amerika’daki 7 haftalık programına gönderdi.

Hem hızlandırma programında eğiten hem yatırım yapan hem de Amerika’da uzun süre girişimcilere destek olan bu program yeni anlaşmaları ile başlıyor.

Görselde de gördüğünüz gibi 3 farklı aşamadan oluşan Growth Circuit’ın bu seneki partnerleri Startup Wise Guys ve Draper University.

Startup Wise Guys, Avrupa’nın en deneyimli hızlandırma programı tasarımcıları olarak geçiyor. Bugüne kadar programlarından mezun girişimler 29 milyon Euro yatırım topladılar ve girişimcileri globale açılma konusunda olağandışı yöntemler kullanarak eğitiyorlar. Bu sene Growth Circuit programına başvuran ve ilk aşamayı geçen girişimcileri eğitecek olan Startup Wise Guys ile girişimciler, Amerika’ya gitmeden önce tüm stratejilerini Avrupa ve Amerika yöntemlerine göre yeniden tasarlayacaklar. İş geliştirme, pazarlama ve satış alanında da tüm eksiklerini gidererek Amerika’ya yollanan girişimciler Amerika’da Draper University ile hem kişisel gelişimlerini tam bir girişimci olarak tamamlayacaklar hem de potansiyel müşteriler, partnerler ve yatırımcılar ile görüşerek Startuplarını yurt dışına taşıyacaklar.

Draper University ise; Silikon Vadisi’nin en ünlü yatırımcılarından olan Tim Draper bugüne kadar Tesla, SpaceX, Skype, Hotmail gibi startupların yatırımcısı olarak biliniyor. Üniversitesinde her sene Growth Circuit girişimcilerini ağırlıyor ve 5 hafta boyunca eğitiyor. Sonrasında da 2 hafta girişimcileri destekleyerek işlerini geliştirmelerine yardım ediyorlar.

Son başvuru: 5 Şubat 2020

Girişimcilik konusunda üst düzey eğitim vermenin yanında, finans, yatırım, hukuk ve şirket prosedürleri konularında da girişimcileri İngiltere, Silikon Vadisi ve Türkiye üçgenindeki danışmanları tarafından eğiten Growth Circuit programına gcaccelerator.co‘dan başvuru yapabilirsiniz.

Birleşik Krallık Teknoloji Konferansı, 17 Şubat’ta İstanbul’da düzenlenecek

Birleşik Krallık Teknoloji Konferansı, Türk ve İngiliz teknoloji sektörlerinin lider isimlerini 17 Şubat Pazartesi günü Birleşik Krallık Uluslararası Ticaret Departmanı ev sahipliğinde İstanbul’da Whyndham Grand İstanbul Levent Otel’de bir araya getirecek.

Birleşik Krallık ve Türkiye arasında yatırım ve ticaret olanakları, yatırımcıların Birleşik Krallık’ta nasıl şirket kurabileceği ve şirketlerini nasıl büyütebileceği yanında kurumsal yükümlülükler konusunda da detaylı sunumların yer alacağı konferansın bu seneki ana konu başlıkları;

  • Finansal Teknoloji
  • Dijital Sağlık
  • Bilim ve İnovasyon
  • Üretimde Dijitalleşme
  • Akıllı Şehirler

Her konu başlığı üzerine derinlikli sunum ve soru-cevap bölümlerinin yer alacağı konferansta ayrıca Birleşik Krallık’taki sektörel fırsatların ve potansiyel iş ortaklığı alanlarının da detaylarıyla anlatılacağı oturumlar yer alacak.

Tüm gün sürecek olan konferans İngilizce olarak gerçekleştirilecek.

Facebook’un topluluk merkezinin bir yenisi Bursa İstasyon açılıyor

Geçtiğimiz Eylül ayında İstanbul’da faaliyete geçtiğini duyurduğumu topluluk merkezi Facebook İstasyon‘un uydu merkezlerinden birinin Bursa’da açılması için hazırlıklara başlandı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Habitat Derneği (Habitat) iş birliğiyle hayata geçirilen ve Facebook’un Türkiye’deki en büyük yatırımlarından biri olarak görülen Facebook İstasyon, Türkiye’nin farklı şehirlerindeki insanları, toplulukları ve işletmeleri bir araya getirerek onların büyümek için ihtiyaç duydukları becerilere, kaynaklara ve bilgilere erişmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.

Bursa İstasyon

İstanbul’daki Facebook İstasyon’dan sonra Samsun, Denizli, Kırklareli, Adana, Mersin ve Ankara’da protokolleri imzalanan uydu merkezlerin sonuncusu olan Bursa İstasyon’da, Türkiye toplumunun ve ekonomisinin dijitalleşmesine odaklanan bir dizi farkı eğitime, programa ve atölye çalışmasına ev sahipliği yapacak.

Gerçekleştirilen protokol imza törenine, Facebook Türkiye Kamu Politikaları Başkanı Çağatay Pekyörür, Habitat Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sektörler ve Girişimcilik Dairesi Başkanı Ozan Acar ve Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı katıldı.

“Facebook İstasyon“ projesi kapsamında Türkiye’nin farklı şehirlerinde uydu topluluk merkezleri açma konusundaki heyecanını dile getiren Facebook Türkiye Kamu Politikaları Başkanı Çağatay Pekyörür, şöyle konuştu: “Facebook olarak, çok uzun zamandır Türkiye ekonomisine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Bu doğrultuda, ülkemizdeki insanlara, topluluklara ve KOBİ’lere ihtiyaç duydukları dijital becerileri sunarak başarılı olmalarına yardımcı oluyoruz. Geçtiğimiz Eylül ayında İstanbul’da açtığımız Türkiye’deki ilk topluluk merkezimiz Facebook İstasyon, bu yolda attığımız en önemli adımlardan biriydi. Ancak, girişimlerimizin sadece İstanbul ile sınırlı kalmayacağı sözünü verdik. TOBB ve Habitat iş birliğiyle Bursa’da açtığımız uydu merkezimiz ile bu sözümüzü tutuyoruz. İlerleyen dönemlerde farklı illerde açmaya devam edeceğimiz bu uydu merkezlerle Türkiye’deki işletmelere, topluluklara ve bireylere destek olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Bursa İstasyon, farklı sosyal gruplara ve topluluklara bir araya gelerek fikir paylaşımında bulunabilecekleri ve çalışabilecekleri fiziksel bir alan sunarken, aynı zamanda şehirdeki işletmelere küresel pazarlara ulaşmaları ve iş arayışında olan bireylere iş bulmaları için de destek olmayı hedefliyor.

Melek yatırım platformu Angel Effect, ABD merkezli Vampr’a yatırım yaptı

Erken aşama, yüksek büyüme potansiyeli içeren girişimlere yatırım yaparak gelişmeleri için sermaye, tecrübe ve aynı zamanda global ağlara erişim sağlamak ve melek yatırım kültürünü yaygınlaştırmak üzere kurulan Angel Effect yılın ilk yatırımını Amerika merkezli Vampr’a 9 milyon dolar üzerinden yaptığını açıkladı. Sizlere Angel Effect’in ilk kuruluşunu paylaşmıştık.

2015 yılında başarılı müzisyenler Josh Simons ve Baz Palmer tarafından hayata geçirilen Vampr, müzisyenlerin birbirleriyle tanışmaları için bir ortam olarak yolculuğuna başladı. Bugüne kadar 5 milyon bağlantı kurulmasına olanak sağlayan Vampr, dünyanın her ülkesindeki kullanıcılarla büyümeye ve gelişmeye devam ederek ilerledi. İlk günden bu yana geçen kısa sürede Vampr hem müzik hem de teknoloji dünyasının sevilen bir markası haline geldi ve Apple tarafından yılın en iyi uygulamaları arasında gösterildi.

Yeni yatırım ile kullanıcı kazanımı ve yeni gelir kanalları oluşturma konusuna odaklanacaklarını belirten Vampr CEO’su Josh: “Angel Effect ile uzun süredir yakın temas halindeyiz. Yatırımcıdan öte stratejik olarak Türkiye’de ve bölgede büyümemizi destekleyecek, bize değer katacak bir ortak olarak aramıza katılmalarından mutluyuz.” dedi.

Angel Effect CEO’su Orhan Bayram da yatırıma dair: “Çok uzun süredir bir arada olan ve son dönemde hızlı büyüme yakalayan bir ekibe yatırım yapmaktan mutluyuz. Amacımız müzik dünyasının Linkedin’i olacak bu platformun kısa zamanda katlanarak büyümesi, Türkiye’de büyümesi için biz de ortaklarımız, yatırım ağı üyelerimiz ve mentorlarımız ile destek olacağız.” dedi.

Angel Effect gibi kurumsal yatırımcıların yanında dünya’nın en büyük kitlesel yatırım platformlarından wefunder üzerinde aktif olarak devam eden yatırım turuna şu ana dek 1.000’e yakın bireysel yatırımcının da katılımı ile kurumsal yatırım turunun 1 milyon doları geçtiğini hatırlatalım.