Ana Sayfa Blog Sayfa 80

Ford Otosan, ZEV-UP projesiyle değiştirilebilir bataryalı, modüler, sıfır emisyonlu elektrikli araç geliştirecek

Otomotiv ekosisteminin sürdürülebilir dönüşümüne öncülük etme vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Ford Otosan, geleceğin mobilite çözümlerini geliştirmek amacıyla inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarını hızlandırıyor. Şirket, Avrupa Birliği’nin Horizon Europe (Ufuk Avrupa) programı kapsamında; modüler, kullanıcı odaklı ve sıfır emisyonlu bataryalı elektrikli araç (BEV) geliştirmeyi amaçlayan ZEV-UP projesine katıldı.

ZEV-UP (Kentsel yolcu taşımacılığı için tasarruflu sıfır emisyonlu araç konseptleri) projesi, 2Zero (Towards Zero Emission Road Transport- Sıfır Emisyonlu Karayolu Taşımacılığına Doğru) ortaklığının bir parçası ve 11 ülkeden 18 paydaşı bir araya getiriyor.

Avrupa Birliği’nin mali destek sağladığı bu proje kapsamında geliştirilecek elektrikli araç sadece yolcu taşımacılığı değil, aynı zamanda mal taşımacılığı ihtiyaçlarını da etkili bir şekilde karşılayacak.

ZEV-UP aracı, kolaylık, esneklik ve daha düşük işletme maliyetleri sağlayan değiştirilebilir bir batarya sistemine sahip olacak şekilde tasarlanıyor. Bu uyarlanabilir ve ekonomik elektrikli araç, daha sürdürülebilir ve kullanıcı dostu bir ulaşım ortamının önünü açarak elektromobiliteyi yeniden tanımlamayı amaçlıyor.

Ford Otosan ZEV-UP ile üç farklı modelle hem bireysel hem de ticari ihtiyaçları karşılayacak

ZEV-UP araç konsepti, farklı kullanıcı ihtiyaçlarına göre uyarlanmış üç farklı modelle hayata geçirilecek. Bu ultra kompakt modeller, rutin olarak kısa mesafeli şehir içi yolculuklar yapan ve aynı zamanda park yeri tasarrufu sağlamak isteyen müşterilerin günlük mobilite ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı. Modüler otomobil, dayanıklılık, güvenlik ile minimum işletim ve bakım maliyetlerini garanti altına almak için ortak bileşenleri kullanacak.

Ana model, şehir içi kullanıma uygun kompakt iki kişilik bir araçken, daha uzun aks mesafesine sahip dört kişilik modeli ise ailelerin ulaşım ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Ayrıca, bu uzun aks mesafeli model, iki kişilik bir ticari araca dönüştürülebiliyor ve özel bir kargo alanı sayesinde ürün taşımacılığına da olanak tanıyor.

ZEV-UP’ın değiştirilebilir batarya sistemi, hızlı ve kolay batarya değişimi sayesinde şarj deneyiminde esneklik ve sürüş menzilini uzatma avantajı sunacak.

Araçlar, Budapeşte ve İstanbul’da çeşitli koşullarda ve ortamlarda gerçek kullanıcılarla birlikte test sürüşlerinden geçecek. Böylece araçların tasarım ve teknolojik yenilikleri değerlendirilecek.

Sürdürülebilir mobilite çözümlerine duyulan acil ihtiyaca yanıt olarak geliştirilen ZEV-UP, 2030 yılına kadar karbondioksit emisyonlarını azaltma ve 2050 yılına kadar karbon nötr’e ulaşma yönündeki Avrupa Fit-for-55 hedefiyle uyumlu. Proje, Asya ve Afrika’daki pazar çalışmaları da dahil olmak üzere hem yerleşik hem de gelişmekte olan pazarlar için benzersiz özelliklere sahip elektrikli araçlar geliştirerek sıfır emisyonlu araçların benimsenmesini hızlandırmayı hedefliyor.

Ford Otosan, Ufuk Avrupa programından en çok fon alan sanayi kuruluşu

Sürdürülebilir ve akıllı mobiliteye öncülük etmek isteyen Ford Otosan, uluslararası düzeyde de elektrikli, hibrit ve yakıt hücreli araçlar gibi alternatif teknolojilerin geliştirilmesi konusunda etkin bir rol üstleniyor. Bu vizyon doğrultusunda Ufuk Avrupa gibi Avrupa Birliği tarafından finanse edilen araştırma projelerinde proje ortağı olarak yer alıyor.

Ford Otosan, 26 Ekim 2023 itibarıyla TÜBİTAK’ın resmî sitesinde duyurulduğu üzere, Ufuk Avrupa programında 16 projeden toplam 7,27 milyon avro fon almaya hak kazanarak en çok fon alan sanayi şirketleri sıralamasında birinci sırada yer alıyor.

Sunucusuz ve yapay zeka destekli teknolojiler geliştiren yerli girişim Retter, 1.5 milyon dolar yatırım aldı

Sunucusuz ve yapay zeka destekli teknolojiler alanında uzmanlaşmış yerli girişim Retter, liderliğini Inveo Ventures ve Boğaziçi Ventures‘ın yaptığı turda 1.5 milyon dolar yatırım aldı. Ayrıca birkaç melek yatırımcı da tura katıldı.

IaaS (Infrastructure as a Service) çözümü olan Retter.io, teknolojisi sayesinde kurumların ve geliştiricilerin geliştirme sürelerini hızlandırmalarına yardımcı olmaktadır. Starbucks Türkiye, Unilever, Emirates Leisure Retail, Doğuş Grubu, Koç Grubu, A101, Costa Coffee UAE ve Gratis gibi büyük kurumlara da açık kaynak kodlu hazır cüzdanlar, hızlı teslimat sistemleri, promosyon ve sadakat sistemleri sunan Retter.io, kullanıcılarının zaman ve maliyet tasarrufu elde etmelerini sağlıyor.

2014 yılında Baran Baygan tarafından bir yazılım şirketi olarak kurulan Retter, 2020 yılında Emre Öget’in “Operasyondan Sorumlu Ortak” olarak şirkete katılmasıyla büyüme süreçlerini hızlanmış.

Girişim, 2022 yılı itibariyle ürünleşme sürecini başlatmış ve AWS Advanced Partner olarak “serverless yazılım platformları” arasında öne çıkan bir şirket haline gelmiştir. Başta Türkiye ve MENA bölgesi olmak üzere 20’den fazla perakende ağırlıklı markaya ürün ve servisleriyle hizmet sağlayan Retter.io, kendi ürünü ve altyapı soyutlama platformu aracılığıyla AWS üzerinde “cloud-native” yazılım geliştirme süreçlerini basitleştirerek geliştirme sürelerini ve bulut maliyetlerini önemli ölçüde kısaltmakta ve müşterilerine 70%’e varan tasarruf sağlamaktadır.

Retter Platformu

SaaS olarak da kurulum sağlanabilen Retter.io platformu, firmaların kendi bulut hesaplarına kurulup çalışabilen, sunucusuz mimarisi sayesinde bulut maliyetleri ve BT insan kaynağı giderleri anlamında tasarruflar gerçekleştirerek büyük avantajlar sağlayabilmektedir. Retter, aynı zamanda 2024 yılı itibariyle, %100 kendi iştiraki olan Mircate markasıyla da üretken yapay zekayı merkezine alarak perakende ve e-ticaret alanında SaaS çözümler sunmaya başlamıştır.

Yatırım turuyla birlikte MENA bölgesi başta olmak üzere global pazarlarda büyüyeceklerine dikkat çeken Retter.io kurucusu Baran Baygan verdiği demeçte;

“Retter olarak, sektördeki yeniliklere öncülük etmeye devam etmek için bu ilk tur yatırımımızı stratejik bir şekilde kullanacağız. Bu yatırım, ürünlerimizi olgunlaştırma, üretken yapay zekayı (GenAI) ürünlerimizin destekçisi konumundan daha merkezi bir konuma taşıma, multi-cloud desteği ve satış-pazarlama kaslarımızı genişleterek, MENA bölgesi başta olmak üzere uluslararası pazarlarda büyümemize büyük bir ivme kazandıracak. Amacımız, çalıştığımız kurumların maliyet optimizasyonlarını arttırarak, dijital dönüşüm süreçlerindeki yatırımlarını daha hızlı ve değerli sonuçlar alabilecek şekilde dönüştürmek. Boğaziçi Ventures ve Inveo öncülüğündeki bu yatırım ile sektördeki pozisyonumuzu güçlendirmeyi, ürün ve çözümlerimizi daha geniş kitlelere sunmayı hedefliyoruz.”

İki Türk girişimci tarafından ABD’de kurulan Cubtale, StartersHub’dan 100 bin dolar yatırım aldı

Türkiye’nin erken aşama teknoloji yatırım fonları arasında yer alan StartersHub, iki Türk kadın girişimci Selin Tamer ve Duygu Karaoğlan Altop tarafından kurulan ve ABD’de faaliyet gösteren Cubtale girişimine yatırım yaptı.

Cubtale, bebek bakımı kalitesini artırma amacıyla veri odaklı öngörülerle ebeveynlere kişiselleştirilmiş rehberlik hizmeti sunuyor.

Bekleyen 2 patent başvurusu ile kullanıcıları merkeze konumlandıran Cubtale’in, güçlü takımı, yapay zekâ ve veri analitik teknolojileri ile sağlık sektöründe ülkelerin sağlık gelişiminde büyük bir rol oynaması bekleniyor.

Girişim geçtiğimiz ay içerisinde de, Cem Sibay ve Esat Sibay‘dan 500 bin dolar yatırım almıştı. Bu turla birlikte de kısa sürede 600 bin dolarlık bir yatırım toplamış oldu. Ayrıca Cubtale, Workup Girişimcilik Programı’nın 9. döneminden mezun olan girişimlerden arasında yerini aldı.

“Girişimleri desteklemeye devam edeceğiz”

Uzun süredir Cubtale’i yakından takip ettiklerini belirten StartersHub Yönetici Direktörü Arda Aşkın, StartersHub olarak girişimleri desteklemeye ve yatırım yapmaya devam edeceklerini belirterek şunları söyledi: “Benzer iş modellerine ait girişimlere yaptığımız yatırım tecrübelerimize de dayanarak, Cubtale’in sunduğu rutin takipler, analitik iç görüler, içerikler ve uzman kişilerle randevu gibi özellikleri ile bağlı bir kullanıcı topluluğu yarattığını, aktif kullanıcı ve etkileşim metrikleri performans gelişimini ve ekibin kurucu-ürün uyumunu yakaladıklarını gözlemliyoruz. Cubtale veriyi ana odak noktasına alan bir girişim. Faaliyet gösterdikleri pazarın büyüklüğü ve ulaşılabilirliği ile sadece ebeveynlerin değil, bebek pazarında yer alan çocuk bakım evleri, bebek ürünü satışı yapan firmalar ve hastane/doktor gibi oyuncular da bu verilerden yararlanarak veri odaklı kararlar almakta kullanabilirler.”

Ruul, yeni Early Pay özelliği ile freelance çalışanların ödemelerini beklemeden almalarını sağlıyor

Freelance çalışanlara şirket kurulumuna gerek olmadan global faturalandırma ve ödeme alma çözümleri sunan dijital platform Ruul, Müşterin ödemeden paran hesabında söylemi ile duyurduğu Early Pay özelliği ile sektöre bir yenilik getiriyor.

Early Pay, serbest çalışanların kazançlarına, müşterinin planlanan fatura ödeme tarihinden 60 güne kadar erken erişmelerini sağlayan bir Ruul hizmeti. Freelancer’ların uzun vadeler ile çalışan müşterilerinden bekledikleri ödemeleri erkenden elde etmelerini mümkün kılan Early Pay, düzenli nakit akışı ve finansal istikrar sağlamaya yardımcı oluyor.

“Early Pay sadece bir özellik değil, serbest çalışanlara kendi kariyerlerini kendi şartlarında yönetebilme gücü veren, finansal bir devrim.” – Mert Bulut, Ruul Kurucu Ortağı

Early Pay’i sadece bir özellik değil, serbest çalışanlara kendi kariyerlerini kendi şartlarında yönetebilme gücü veren, finansal bir devrim olarak tanımlayan Ruul’un Kurucu Ortağı Mert Bulut, “Early Pay, freelance çalışanların karşılaştıkları finansal engelleri aşmalarına yardımcı olarak onların en iyi yaptıkları şeye, olağanüstü işler ortaya koymaya odaklanmalarını sağlayacak.” diye belirtti.

Early Pay Nasıl Çalışıyor?

Ruul üzerinden faturalandırma oluştururken Early Pay’in sunduğu 7 ile 60 gün arasında değişen vade opsiyonlarından birini seçerek müşterinizin ödeme gerçekleştireceği vadeyi belirleyebilirsiniz. İşlemin müşteri tarafından onaylanması ile birlikte Ruul, ücretinizi 24 saat içinde belirttiğiniz hesabınıza gönderir.

Early Pay Özellikleri

  • 24 Saat İçinde Ödeme: Faturanız müşteri tarafından onaylandıktan sonra paranız 1 iş gününde hesabınıza gönderilir.
  • Kolay Onay Sistemi: Fatura onayı olağanüstü kolaydır, müşterinizin sadece 2 ‘tık’ını alır.
  • Esnek Vade Seçenekleri: Müşteriniz onayladığı faturanın ödemesini 7-60 gün arasında değişen vadelerde gerçekleştirebilir.
  • Bütçe Dostu Oranlar: Yüzde 1,9’dan başlayan komisyon oranları ile alternatif fatura finansmanı yöntemlerinden çok daha uygundur.

2017 yılında kurulan Ruul, esnek çalışma alanında dönüştürücü bir güç olarak ortaya çıktı ve hizmetlerini verimlilik, uyumluluk ve evrenselliğe odaklayarak geliştirdi. Bugüne kadar 75.000 serbest çalışan ve 20.000’den fazla işletme ile iş birliği yapan Ruul, global pazarda önemli bir oyuncu haline geldi.

Cerebrum Tech’in yapay zekalı asistanı Cere, yerli üretici Mipo’nun akıllı telefonlarında yer alacak

Yapay zeka, oyun ve web3 üzerine faaliyet gösteren yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech ile yerli akıllı telefon üreticisi MİPO, yapay zekayı akıllı cihazlara taşıyacak iş birliğine imza attıklarını duyurdu.

Mayıs ayında üst segment M46 Plus ve amiral gemisi M59 modellerini piyasaya sürmeye hazırlanan MİPO, hem bu yeni akıllı telefon modellerinde hem de piyasadaki mevcut telefonlarında Cerebrum Tech tarafından geliştirilen yapay zekalı asistan uygulaması Cere’yi 1 aylık ücretsiz pro sürümüyle müşterilerine sunacak.

Büyük dil modellemeleri (LLM) temel alınarak geliştirilen Cere, her yaştan kullanıcıların günlük hayatta merak ettiği tüm sorulara yanıt üretebilen bir yapay zekalı sohbet arkadaşı olarak tasarlandı. Türkiye’nin ilk 3 boyutlu avatara sahip yapay zeka uygulaması olarak dikkat çeken Cere, bir yıl gibi kısa sürede 890 bin bireysel ve kurumsal kullanıcıya ulaştı.

Yapay zekalı asistan: Cere

Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul verdiği demeçte;

“Türkiye’nin ilk 3 boyutlu yapay zekası Cere ile Türkiye’nin yerli telefon markalarından Mipo arasındaki bu iş birliği ülkemizin sektördeki yerini sağlamlaştırması açısından çok kıymetli. Bu iş birliği bizlere artık yapay zekanın insan hayatında yerini aldığını ve bir ihtiyaç haline geldiğini kanıtlar nitelikte. Yapay zekanın insan hayatını kolaylaştırması hedefiyle yapılan bu ve benzeri çalışmalarımıza son sürat devam edeceğiz.”

Mipo Yönetim Kurulu Başkanı Emir Aral ise;

“Mipo olarak ana odağımız teknoloji üreterek katma değer sağlamak ve yeni istihdam alanları oluşturmak. 40 yıllık sektör tecrübemizin sağladığı yetkinlik ve donanım bugün bize yeni ürünler üretme fırsatını verdi. Sadece cep telefonu üretmekle kalmayıp, yakın zamanda farklı teknolojik ürünlerimizi de tüketicilere sunmayı planlıyor, Türkiye’nin en çok tercih edilen telefon markalarından biri olmayı hedefliyoruz. 2024 yılı bu anlamda hedeflerimize emin adımlarla ilerlediğimiz tam bir atılım yılı olacak diyebiliriz. Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz yeni ürünlerimizi piyasaya sürmeye ve teknoloji yatırımlarımıza devam edeceğiz.”

Mustafa Sakalsız liderliğinde kurulan Peaka, Product Hunt’ta yayında

Peaka, kurucusu ve CEO’su Mustafa Sakalsız liderliğinde bir ekibin yaklaşık iki yıllık çalışmasının bir sonucu. Daha önce kodsuz (no-code) uygulama geliştirme platformu Code2’yi de yaratan ekip, kullanıcıların veri birleştirme konusunda yaşadıkları sıkıntıya birinci elden tanıklık ederek bu sorunu çözmek için Peaka’yı geliştirdi.

Peaka, bugün itibariyle Product Hunt’ta yayında: producthunt.com/posts/peaka

Peaka’nın “zero-ETL” yaklaşımı

Peaka, 300’den fazla farklı veri kaynağını (ilişkisel ve NoSQL veritabanları, SaaS araçları ve API’ler) kolayca birleştirerek bunların sanki tek bir kaynakmış gibi sorgulanabilmesini sağlıyor. Normalde çok sayıda mühendisin çalıştığı büyük teknik ekiplerle ve haftalar sürecek bir çalışmayla yapılabilen bu işlem, Peaka’nın “zero-ETL” yaklaşımı sayesinde artık dakikalar içinde gerçekleştirilebiliyor. Veri entegrasyonu gibi karmaşık bir işlemin herkes tarafından yapılabilmesini mümkün kılan Peaka, pazarlama, finans ya da satış gibi alanlardaki çalışanların IT ekiplerine bağımlılığını azaltmış oluyor.

Peaka, teknik becerisi kısıtlı kullanıcıların da doğru ve gerçek zamanlı veriye erişimini kolaylaştırarak veri analizi önündeki büyük bir engeli ortadan kaldırıyor. Verinin kaynağında işlenip sorgulanması sayesinde sorgu süreleri kısalırken kullancılar gerçek zamanlı veriye erişim şansına kavuşuyorlar. Kullanıcıların ürettiği gerçek zamanlı raporlar, karar alıcıların daha isabetli kararlar almasını sağlıyor.

Product Hunt lansmanı için haftalardır çalışmakta olan Peaka ekibi platformu daha geniş kitlelere ulaştırabilecekleri için heyecanlı. Peaka’nın gerçek sorunları çözmek için kurulmuş bir girişim olduğunun altını çizen Peaka CEO’su Mustafa Sakalsız şu demeci verdi:

“Amerika pazarındaki kullanıcılarla görüşmelerimizde büyük veri ekipleri istihdam edebilecek kaynaklardan yoksun çok sayıda startup ve KOBİ olduğunu görüyoruz. Peaka’nın bu firmalarla buluşabilmesi için Product Hunt lansmanımız önemli bir eşik. Teknoloji meraklılarının lansmanımıza desteği bu erken aşamada Peaka için itici güç olacak.”

Yeni nesil aday takip ve yetenek yönetim sistemi HrPanda, 250 bin dolar yatırım aldı

Hilal Ataç Arıkan ve Murat Ödemiş tarafından kurulan, yeni nesil ATS (Aday Takip Sistemi) platformu HrPanda, ilk turda Koray Gültekin Bahar’dan 250 bin dolar tohum yatırım aldı.

Aynı zamanda, Murat Ödemiş’in kurucusu olduğu Univenn Startup Studio’nun da teknoloji yatırım ve ortaklığıyla güçlenen hrPanda, 2024 yılı itibariyle faaliyete geçti.

HrPanda; yapay zeka destek modülleriyle, doğru profillere kısa sürede ulaşmanızı sağlıyor. Tüm işe alım süreçlerinizi tek bir platformda birleştirerek, işverenlere ve iş arayanlara üst düzey bir deneyim sunuyor. Yeni nesil ATS platformu; işe alım süreçlerini optimize ederek, tüm süreci daha hızlı, daha verimli ve objektif hale getirerek şirketlerin kaynaklarını daha etkin şekilde yönetmelerini sağlıyor.

HrPanda,aynı zamanda ürünü işe alım süreçlerinde CRM aracı olarak konumlandırıyor ve tüm ekibi sürece dahil ediyor. Bu özellik ile ekip üyeleri, adaylar ve süreçler arasında kolay ve etkili bir iletişim kuruluyor.

HrPanda Kurucu Ortağı Hilal Ataç Arıkan verdiği demeçte;

“18 yılı aşkın süredir hem kurumsal, hem teknoloji hem de startup ekosisteminde İnsan Kaynaklarının tüm departman, süreç kurulumunda, yatırım, şirket satış süreçlerinde ve sonrasında şirket devir & transformasyon projelerinde yer aldım. Hem birçok firmanın teknolojik altyapılar kullanmaması, hem de mevcut sistemlerin hantallığı bizleri bu projeye yöneltti. Bu problemi tecrübelerimizle birlikte, teknoloji, yapay zeka ve modern bir ürün ile çözmek istiyoruz.”

Kurucu Ortak Dr. Murat Ödemiş ise yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Projenin globalde alanında ilk akla gelen ürünlerden biri olması hedefimiz. Bu sebeple Hilal Ataç Arıkan’ın İnsan Kaynakları alanındaki tecrübesi ile benim ve ekibimin iyi ürün geliştirme tecrübesini birleştirdik. Aynı zamanda doktora uzmanlığım olan ve yapay zekayı gerçek anlamıyla projeye dahil ediyoruz. Yapay zekanın güçlendirici olarak HrPanda’nın temelinde yer alması için çaba sarf ediyoruz. Şu an Yapay Zeka algoritmalarımız ile başvuru oluşturma ve aday değerlendirme kısmında öngörüler sağlıyoruz. Aynı zamanda yetenek avcılığı(scouting) eklentisi, takımı sürece dahil etme gibi birçok özellik mevcut. Sürekli gelişmeye devam eden ürün ile globalde ses getireceğimize ve teknolojimizle fark yaratacağımıza inanıyorum.”

Projenin tohum yatırımcısı olan Koray Bahar ise bu yatırımla ilgili;

“Hilal ve Murat’ın tecrübesi ile harika bir ürün ortaya çıktığına ve gelişeceğine inanıyorum. Yetenek bulmanın önemini tecrübe ettiğimiz bu yeni dönemde, yenilikçi bir teknolojiyi desteklediğim için oldukça mutluyum.”

Farklı markalara ait elektrikli araç şarj cihazlarını tek bir yerde toplayan platform: Charging Hub

Huawei teknolojisi ile sektördeki en hızlı şarj imkanını sunan ve farklı markalara ait şarj cihazlarını tek bir platformda buluşturan Charging Hub‘ın çatısı tamamen güneş panellerinden oluşacak ve kendi enerjisini üreten bir model olarak öne çıkacak.

Enerjisa Üretim, Charging Hub için yenilenebilir enerji santrallerinde üretilen elektrikten yeşil enerji sertifikası da sağlayacak.

İstanbul Ataşehir’de başlayan pilot çalışmanın, öncelikli olarak Enerjisa Üretim’in rüzgar santrali yatırımlarının bulunduğu bölgeler ve şehirlerde yaygınlaşması planlanıyor. Yeni kurulacak olan Charging Hub’lar, müşterilere market, cafe ve dinlenme alanı gibi sosyalleşebilecekleri alanlar da sunacak.

Charging Hub ile ultra hızlı şarj imkanı

Projenin teknoloji ortağı Huawei, geliştirdiği 720 kw’lık FusionCharge sıvı soğutmalı yüksek hızlı güç ünitesi ile ultrahızlı şarj imkanı sağlayacak. Geliştirilen teknolojik altyapı, iş ortağı Zebra Elektronik dağıtıcıları ile sadece binek ve SUV araçların şarjlarıyla sınırlı olmayıp, hafif ticari ve ağır ticari segmentlerdeki araçların da hızlı şarj edilmesine imkan tanıyacak. Ayrıca güneş enerjisi ve enerji depolama sistemleri ile entegre edilebilen yüksek hızlı şarj altyapısı sayesinde şarj gücü ihtiyaca göre dinamik olarak ayarlanabilecek ve dağıtıcılar arasında paylaşılabilecek. Bu sayede şebeke kullanımı azalacak ve şarj eş zamanlılığı önemli ölçüde artacak. 10 yıl kullanım ömrüyle yüksek verimli, hızlı ve güvenilir şarj imkanı sağlayan FusionCharge sıvı soğutmalı güç ünitesi, artan elektrikli araç penetrasyonu ile oluşan beklenmedik şebeke yüklenimlerinin önüne geçecek. Şarj tesislerinin temelini oluşturması beklenen ünite ile operatörler ve taşıyıcılar, şarj tesisi işletme ve bakım maliyetlerinden tasarruf ederken kullanıcılar daha iyi bir şarj deneyiminden yararlanacak.

Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Elektrikli araçlara geçiş sürecinin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaştığı bu dönemde lansmanını gerçekleştirdiğimiz Charging Hub, tüm şarj istasyonları için bir buluşma noktası olma özelliği taşıyor. Yeni nesil araçların teknolojisini destekleyecek şarj istasyonları hem uzun menzil sağlaması hem de hızlı şarj özelliği ile müşterilere zaman kazandırması açısından oldukça kritik. Enerjisa Üretim olarak yenilenebilir enerji konusunda gerçekleştirdiğimiz tüm yatırımlar bir noktada şarj istasyonları için şebekeyi de besleyecek önemli bir unsur haline geliyor. Huawei, Zebra Elektronik ve Altensis gibi konunun uzmanı güçlü paydaşlar ile yeşil enerji kullanımını teşvik etmek ve elektrikli araçlar için erişilebilir bir altyapı sağlamak amacıyla çalışıyoruz. Ülkemize olduğu kadar dünyaya da model olabilecek bir örnek oluşturmanın heyecanıyla elektrikli şarj istasyonlarında ilham verecek yenilikler gerçekleştirmek istiyoruz.”

Makinelerin sağlığını sürekli olarak izleyen Wisersense, 630 bin euro yatırım aldı

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

Makinelerin sağlığını sürekli olarak izleyerek erken aşamada arızaların tespiti ve doğru planlama imkanı sunan yerli teknoloji şirketi Wisersense, 630 bin euro’luk tamamladığı yeni yatırım turuyla yeni bir döneme adım attı.

İki yatırımcı Arz Portföy ve Zen Girişim tarafından gerçekleştirilen ilk tur yatırımıyla, Wisersense artık daha da güçlü ve küresel bir oyuncu olarak yola devam etmeyi planlıyor.

630 bin euro değerindeki bu yatırım turu ile, Wisersense’in yeni ürün geliştirme faaliyetlerini hızlandırmak, yapay zeka tabanlı yazılımlarını daha da güçlendirmek ve 4 kıtada satış ve pazarlama faaliyetlerini genişletmek için kullanılacak. Ayrıca, şirketin gelecek yıllarda dijital ikiz teknolojilerini yüksek düzeyde ürünlerinde kullanan bir firma olma vizyonuna da önemli bir adım olarak nitelendiriliyor.

Kadem Berker Yaşar (CEO), Fatih Altunel (CTO) ve Tahir Emre Esirgen (Partner) tarafından kurulan Wisersense, bu yatırımın şirketlerinin büyüme ve gelişme hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacağını belirtti.

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

CEO’su Kadem Berker Yaşar yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Makinelerin sağlığını izleyerek erken aşamada arızaları tespit etmek, operasyon ve personel güvenliğini artırırken üretim verimliliğini de artırıyor. Bu yatırım, bu önemli misyonumuzu daha da ileri taşımamıza yardımcı olacak. Ayrıca, sağlıklı makineler, daha az enerji harcayarak verimli bir şekilde çalışırlar. Bu nedenle, makinelerin sağlığını koruyarak enerji tüketimlerini azaltmasına ve dolayısıyla firmaların ve ülkelerin net-zero hedeflerine ulaşmalarına destek oluyoruz.”

Wisersense’in teknoloji odaklı yaklaşımı ve müşteri odaklı çözümleri, endüstriyel sektördeki önemli bir boşluğu doldurduğu söyleniyor. Şirket, geleceğin dijitalleşmiş ve akıllı fabrikalarında güvenilir bir çözüm ortağı olarak konumlanmayı hedefliyor.

Bu yatırım, Wisersense’in makinelerin sağlığını izleme konusunda öncü ve yenilikçi bir teknoloji firması olarak sektördeki liderliğini pekiştirmesine yardımcı olacak.

Markalar ile Influencer iş birliğini kolaylaştıran Winfluencer, 10 milyon TL yatırım aldı

Dijital reklam pazarı hızla büyürken, Influencer işbirliklerinin bu pazardaki payı giderek artıyor. Son olarak markalarla Influencer’lar arasındaki işbirliklerinin veriye dayalı olarak yönetilmesini sağlayan teknoloji girişimi Winfluencer, 2. yılında ikinci yatırım turunu tamamladı.

Sosyal medyanın yaygınlaşması ile dijital pazarlama kampanyalarının daha efektif olması, pazarın sürekli büyümesine neden oluyor. Influencer Marka işbirlikleri pazarı ise çok daha büyük bir hızla büyüyor. 2028 yılında dünyada dijital pazarlama harcamalarının yaklaşık 2 kat artması beklenirken, Influencer işbirlikleri pazarının 4 katlık bir büyüme göstermesi bekleniyor. Araştırmalara göre Influencer Marketing pazarının 2030 yılında 145 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bir diğer araştırmaya göre ise 2031 yılında 174 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Influencer işbirliklerinde etkileşimin anlık raporlarla şeffaf olarak takip edilmesini sağlayan tam otomatize bir pazar yeri sunan Winfluencer, yapay zeka tabanlı teknolojik çözümüyle, TRAngels, TRAngels melekleri ve Arya meleklerinin katıldığı yatırım turunda 10 milyon TL yatırım aldı.

2022 yılının Aralık ayında İTÜ Big Bang Startup Challenge sahnesinde Top 20 girişim arasına girerek 2.5 milyon TL tohum yatırım ve Petrol Ofisi Kadın Girişimci Ödülü’nü almıştı.

“Influencer içerikleri, marka içeriklerinden daha fazla etkileşim alıyor”

Winfluencer Kurucu Ortağı ve CEO’su Funda Yener yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Pazarlamacıların %100 e yakın büyük bir bölümü Influencer Marketing’in etkili bir pazarlama biçimi olduğuna inanıyor. Mikro Influencer işbirlikleri, en etkili dijital pazarlama araçlarından biri olarak öne çıkıyor. Influencer’lar tarafından üretilen içeriklerin, marka içeriklerinden daha fazla etkileşim aldığı biliniyor. Bunun yanı sıra Z jenerasyonunun %25 i kariyerini Influencer olarak yapmanın iyi bir seçenek olduğunu düşünüyor. Çok sayıda Influencer’la işbirliklerini yönetmek ise ancak teknolojiyle mümkün oluyor. Samimi bir tavsiye kanalı olarak, daha çok mikro Influencer’ın marka kampanyalarına ulaşmasını destekliyor, markalarla aralarında köprü kuruyoruz. Influencer’lar, telefonlarına indirdikleri Winfluencer uygulaması üzerinden kampanyalara katılabiliyor, kazançlarını anlık takip ediyor. Her iki tarafı da eşit şekilde gözetiyoruz.”