Ana Sayfa Blog Sayfa 8

Sabancı ARF hızlandırma programının dördüncü dönemine seçilen 15 girişim

Sabancı ARF, şimdiye kadar 43 girişimi mezun etti; girişimcilik ekosistemine toplam üç yılda 221 milyon TL’lik ayni ve nakdi destekle katkı sundu. Yolculuk, dördüncü dönemle birlikte daha da güçlenerek devam ediyor.

Yeni dönemde programa katılmaya hak kazanan 15 girişimle birlikte inovasyon yolculuğum hız kesmeden sürüyor. Şimdi gelin, bu dönemde Sabancı ARF ekosistemine katılan girişimleri yakından tanıyalım.

Seçilen girişimler:

  • AFC Yeşil Teknolojiler: Yerli madenlerden ısı yalıtımlı, süperhidrofobik, antibakteriyel özellikli ve kendi kendini temizleyebilen; hem iç hem de dış dekorasyonda kullanılabilen yenilikçi yüzey kaplama malzemeleri geliştirir.
  • ALGBİO: Mikroalg tabanlı yenilikçi arıtma sistemleriyle atıksu yönetimini etkin şekilde gerçekleştirir; çevresel kirliliği azaltırken atık algleri biyogübre ve plastiğe dönüştürerek döngüsel ekonomiye katkı sağlar.
  • CarboCycle: Sanayi sektörlerine yönelik geliştirilen çevrim içi platform ile karbon emisyonlarını sektör ve üretim kapasitesine göre analiz eder; enerji tüketimine bağlı karbon salımını hesaplayarak en uygun karbon yakalama teknolojilerini önerir.
  • ChemCode: Gıda güvenliği ve yönetim sistemleri geliştirmek amacıyla biyoteknoloji ile bilgisayar bilimlerini birleştirir; patentli teknolojisi sayesinde gıda analiz süresini 30 dakikaya kadar düşürür.
  • Co-Human: 6 eksenli mobil robot kol teknolojisiyle zincir marketlerin operasyonel süreçlerinde çalışan optimizasyonu sağlar; raflara ürün yerleştirme işlemlerini otonom hale getirerek verimliliği artırır.
  • HELIOS: Baca gazı karbon yakalama sürecinde metal-organik çerçeveler (MOF) kullanarak, mevcut yöntemlere kıyasla daha yüksek verimlilikle karbon yakalama teknolojisi geliştirir.
  • KFOBIX: Enerji sektöründe buzlanma ve korozyon gibi kritik sorunlara karşı süperhidrofobik nanokompozit kaplama teknolojisi geliştirir.
  • Light Way Kimya ve Enerji Teknolojileri: Fotovoltaik (PV) panellerin gece saatlerinde de elektrik üretebilmesini sağlayan kaplama çözümü geliştirir; aynı malzeme yol ve şehir aydınlatmalarında da kullanılarak enerji verimliliğine katkı sağlar.
  • Next Step: İnsan hareketinden elektrik enerjisi üreterek alternatif ve sürdürülebilir bir yenilenebilir enerji kaynağı sunar.
  • Novium: GenAI teknolojisiyle malzeme geliştirme süreçlerini hızlandırır; şirket verilerini kullanarak malzeme özelliklerini simüle eder ve firmaya özel çözümler sunar.
  • OMICA: Geleneksel hayvan testlerine çevresel ve etik açıdan sürdürülebilir bir alternatif olarak; 3D hücre kültürleri ve mikrobiyal biyoteknolojiyle cilt dokusunu birebir taklit eden test platformları geliştirir.
  • Rocycling: Endüstriyel filtrelerde kullanılan plastikleri mekanik ve kimyasal yöntemlerle geri dönüştürerek sürdürülebilir atık yönetimine katkı sağlar.
  • SecwAI: GenAI gibi yapay zeka araçlarının kullanımında artan siber güvenlik tehditlerine karşı veri güvenliğini ve gizliliği sağlamaya yönelik çözümler geliştirir.
  • Seismocode: Jeotermal enerji üretimi ve doğal kaynak aramalarında mikrotremör verilerini analiz ederek en uygun sondaj noktalarını belirler; böylece yanlış sondajların önüne geçilir, maliyetler azalır ve başarı oranı yükseltilir.
  • Yugen Company: Deri endüstrisine yönelik olarak nar kabuğundan, mekanik ve dayanım özellikleri geliştirilmiş çevre dostu biyo-deri üretimi sağlar.

Programın Detayları

Sabancı ARF (Almost Ready to Fly), girişimlerin fikirden ürüne ve pazara ulaşma yolculuklarında ihtiyaç duydukları desteği sunan, 20 haftalık yoğun tempolu bir hızlandırma programıdır. Programa kabul edilen girişimler, süreç boyunca Sabancı Topluluğu’nun sektörel bilgi birikiminden, iş birliklerinden ve mentorluk ağından faydalanma imkânı elde eder.

Program kapsamında girişimcilere hem finansal hem de stratejik anlamda çok yönlü destek sunulmaktadır. 30 bin dolarlık başlangıç desteğinin yanı sıra, girişimler Sabancı Center’da sunulan ortak çalışma alanlarına erişir; ürün geliştirme, prototipleme ve test süreçleri için gerekli teknik altyapıya ulaşır. Aynı zamanda, her girişimin özel ihtiyaçlarına göre tasarlanmış eğitimler ve alanında uzman mentorlarla birebir görüşmeler gerçekleştirilir.

Süreç boyunca, girişimciler iş modellerini geliştirme, müşteriye ulaşma ve pazara giriş stratejilerini oluşturma konusunda rehberlik alır. Sabancı Topluluğu şirketleriyle potansiyel iş birlikleri kurma imkânı da bu sürecin önemli bir parçasını oluşturur.

Programın sonunda düzenlenecek final gününde, girişimler iş fikirlerini Sabancı Holding üst yönetiminden oluşan yatırım jürisine sunar. Bu süreçte başarılı bulunan girişimler, 120 bin dolar tohum yatırım desteği alma fırsatı yakalar.

Sabancı ARF, şimdiye kadar üç dönem boyunca toplam 43 girişimi mezun etmiş ve bu girişimcilere üç yılda 221 milyon TL’yi aşan ayni ve nakdi destek sağlamıştır. Dördüncü dönemle birlikte bu katkının daha da büyümesi hedeflenmektedir.

Küresel mobilite şirketi inDrive, İstanbul’da faaliyet göstermek için lisans aldı

Küresel mobilite ve kentsel hizmetler platformu inDrive, İstanbul’da faaliyet göstermek için lisans aldı. Yolcu çağırma uygulaması kategorisindeki lisansını almak için yasal ve teknik tüm gereklilikleri karşılamak amacıyla hizmetlerini güçlendiren platform, böylece artık hem yolculara hem de sürücülere daha fazla seçim özgürlüğü sunabilecek.

inDrive Türkiye Yöneticisi Tolga Baran, konuya dair verdiği demeçte;

“İstanbul vizesini almaya hak kazandığımız için çok gururluyuz. Bu lisans, taksi şoförlerinin inDrive uygulamasını yasal olarak kullanmalarına olanak tanırken yolcularımız da, uygulamanın denetlendiğinden, güvenilir olduğundan emin olabiliyor. Zaman, bütçe ve adanmışlık gerektiren bu lisansı almamız, Türkiye pazarına ne kadar bağlı ve hizmetlerimizi sunmaya ne kadar kararlı olduğumuzun da göstergesi.”

“Yolcular, kendi sürücülerini seçiyor”

Uygulamalarının, kullanıcılara daha fazla seçim özgürlüğü sunması bakımından diğer taksi hizmetlerinden farklılaştığını aktaran Tolga Baran, “Diğer hizmetler müşteriyi otomatik olarak bir sürücüyle eşleştirirken bizim geliştirdiğimiz uygulama, yolcuların, taleplerine yanıt veren sürücüler arasında seçim yapmasına olanak tanıyor. Müşteriler, sürücünün derecelendirmelerini ve yorumlarını, tahmini varış saatini ve araç modelini inceleyebiliyor. Ayrıca sürücünün profil resmini de görebiliyor” ifadelerini kullandı.

17 exit gerçekleştiren Revo Capital, üçüncü fonunun ilk kapanışında 86 milyon dolara ulaştı

Türkiye’nin teknoloji odaklı teknoloji yatırım fonu Revo Capital’ın, üçüncü fonu Revo Capital Fund III ilk kapanışında 86 milyon dolar büyüklüğe ulaştı. Hedef büyüklüğü 100 milyon dolar olan fonun, önümüzdeki bir yıl içinde yapılacak nihai kapanışa kadar bu tutarın üzerine çıkması öngörülüyor.

Fund III, Revo Capital’in 12 yıldır başarıyla uyguladığı stratejiyi sürdürecek: Seri A ve Seri B aşamasındaki teknoloji girişimlerine yalnızca sermaye sağlamakla kalmayıp, büyüme odaklı stratejik destek de sunarak Türkiye’nin dinamik girişimcilik ekosistemini ve üstün mühendislik ile Ar-Ge birikimini küresel ölçekte değer yaratan teknoloji şirketlerine dönüştürmek.

Revo Capital ilk fonunu 2013’te kurduğunda Türkiye girişim ekosistemi henüz başlangıç aşamasındaydı: yalnızca 1.500 girişim ve yıllık 30 milyon doları dahi bulmayan yatırım hacmi vardı.

Bugün geldiği noktada ise dünya sıralamalarında adından söz ettiren, 10.500’ü aşkın girişime sahip bir ekosistem: her yıl ekosisteme katılan 1.000’den fazla yeni girişim ve son dört yılda 6 milyar doları aşan toplam yatırım hacmi… Bu sermayenin yarısından fazlasının Revo Capital portföyüne yönelmiş olması, fonun teknoloji ihracatını büyütme, istihdam yaratma ve sürdürülebilir büyümeyi hızlandırma konularındaki etkisini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.

“Revo Capital, Türkiye’nin en fazla başarılı çıkış gerçekleştiren teknoloji yatırım fonu”

  • Revo Capital, 2013 yılında 66 milyon dolarlık ilk fonunu, 2020 yılında ise talep fazlası ile 90 milyon euro büyüklüğünde ikinci fonunu kurdu.
  • Toplam 180 milyon dolar büyüklüğündeki bu iki fonla bugüne kadar 40 teknoloji girişimine yatırım yaptı ve 17 başarılı çıkış gerçekleştirdi.
  • Midas, İkas, Param, Getir, Paraşüt, Massive Bio, Yazara, Figopara, Foriba, Roamless ve Logiwa gibi Türkiye’nin önde gelen kategori lideri girişimlerinin ilk yatırımcısı oldu.

“Revo Capital, bir yatırımcıdan öte, girişimcilerin yol arkadaşıdır.”

Revo Capital’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Cenk Bayrakdar, üçüncü fonun yaklaşımıyla ilgili verdiği demeçte;

“Üçüncü fonumuzla hedefimiz, 25’in üzerinde tohum ve erken aşama girişime yatırım yaparak Türk girişimcilerin küresel pazarlara açılmalarını ve dünya çapında teknoloji şirketlerine dönüşmelerini desteklemek. Biz kendimizi yalnızca bir yatırımcı olarak değil, kurucularla aynı masada oturan bir yol arkadaşı olarak görüyoruz. Portföy şirketlerimizin gelirlerinin %70’inden fazlası uluslararası pazarlardan elde ediliyor. Girişimlerin merkezlerini Londra ve New York gibi küresel teknoloji merkezlerine taşıyıp, Ar-Ge ekiplerini Türkiye’de konumlandırdığı bu hibrit model sayesinde, Fon I döneminde %33 olan yurtdışı merkezli şirket oranı, Fon II’de %84’e ulaştı. Bu sayede girişimler, hem uluslararası yatırım ağına ve sermaye kaynaklarına, hem de küresel iş geliştirme fırsatlarına çok daha kolay erişim sağladı.”

“Türkiye’deki Seri A finansman boşluğunu kapatarak girişimcileri global sahneye taşıyoruz.”

Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin hızla büyümesine rağmen, tohum yatırımı alan girişimlerin yalnızca %3,4’ü Series A aşamasına ulaşabiliyor; oysa bu oran Birleşik Krallık’ta %16, Almanya’da ise %21. Revo Capital Fund III tam da bu finansman boşluğunu kapatmak üzere tasarlandı: Seri A ve Seri B turlarına liderlik ederek girişimlerin küresel ölçekte hızla ölçeklenmesini sağlayacak, ayrıca ayırdığı takip yatırım bütçesiyle kurucuları büyüme yolculuğunun her aşamasında destekleyecek.

Böylece Revo Capital, Türkiye’nin dinamik girişimcilik potansiyelini dünyaya taşıyarak önümüzdeki on yılda yeni küresel başarı hikâyelerinin yazılmasına zemin hazırlayacak.

Üçüncü Fonun Yatırı Stratejisi

Yeni fon, Revo Capital’in bugüne kadarki fintech odaklı yatırım yaklaşımını sürdürürken, B2B SaaS, siber güvenlik ve sağlık teknolojileri gibi alanlardaki yatırımlarına da devam edecek. Buna ek olarak, yeni fonuyla enerji ve oyun sektörlerini de stratejik odak alanları arasına dahil ediyor. Yapay zeka ise tüm sektörlerde dönüştürücü bir katalizör ve yatay bir yetkinlik olarak konumlandırılacak; fonun yatırım yaptığı şirketlerden müşterilerine yapay zeka temelli çözümler sunmaları beklenecek.

Üçüncü fon kapsamında yatırımların büyük bir bölümü, Türk kurucusu olan veya Türkiye’de Ar-Ge ekibi bulunan girişimlere yapılacak. Ayrıca, teknik yetenek havuzunun ve sermaye verimliliği yüksek inovasyonların bulunduğu Orta ve Doğu Avrupa’daki fırsatlara da seçici bir şekilde yatırım gerçekleştirilecek.

Yatırım büyüklüğü açısından, Fund III girişimlere 5 milyon dolara kadar yatırım yaparak Seri A turlarına liderlik edecek. Devam yatırımlarıyla birlikte, bir girişime sağlanacak toplam yatırım tutarı 10 milyon dolara kadar çıkabilecek. Bu yatırım, girişimlerin uluslararası pazarlara açılması, kurumsal seviyede ürün geliştirmesi ve önemli müşteri kazanımları için gerekli büyüme sermayesini sağlayacak.

Revo Capital, güçlü kurucu ekipleri erken aşamada desteklemek amacıyla, üçüncü fonunun toplam büyüklüğünün %5’ine karşılık gelen özel bir “Seed Pocket” ayırmıştır. Bu kapsamda, tohum öncesi ve tohum aşamasındaki girişimlere 250.000 ila 500.000 dolar arasında başlangıç yatırımı yapılacak; başarılı bulunan girişimler ise Seri A ve sonraki yatırım turlarında ilave yatırımlarla desteklenmeye devam edilecektir.

Güçlü ve seçkin yatırımcı tabanı

Fund III’ün ilk kapanışı, Revo Capital’in önceki fonundaki başarılı performansı sayesinde, taahhütlerini arttırarak yeniden yatırım yapan üç önde gelen kalkınma finansmanı kurumu tarafından desteklenmektedir: IFC (20 milyon dolar), KfW DEG (20 milyon dolar) ve EBRD (15 milyon dolar).

Fonun öne çıkan yatırımcıları arasında ayrıca Türkiye’nin kalkınma finansmanı kuruluşu olan Türkiye Kalkınma Fonu ve kurumsal girişim sermayesi fonları Finberg, Eksim Ventures, Inveo Ventures ve Yıldız Ventures da yer almaktadır. Yatırımcı tabanı; bölgesel bankaların, önde gelen holding ve kurumların, aile ofislerinin ve Türkiye girişimcilik ekosisteminde başarılı çıkışlar gerçekleştirmiş girişimcilerin katılımıyla daha da çeşitlenmiştir.

Pazarlama teknolojisi platformu Winfluencer, Yapay Zeka Fabrikası’ndan yatırım aldı

Yapay zeka ve pazarlama teknolojilerini (MarTech) bir araya getirerek influencer pazarlamasında yeni bir dönem başlatan Winfluencer, Türkiye İş Bankası’nın iştiraki olan 100. Yıl Girişim Sermayesi Yatırım Fonu tarafından desteklenen Yapay Zeka Fabrikası’ndan yatırım aldı. Yatırımla ilgili finansal değerler açıklanmadı.

İTÜ Çekirdek’te kurulan ve İTÜ ARI Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren girişim, bu yatırımı uluslararası büyümesini hızlandırmak amacıyla değerlendirecek.

Winfluencer, markaların sosyal medya içerik üreticileriyle ölçülebilir, güvenilir ve veriye dayalı iş birlikleri kurmasını sağlayan şeffaf bir platform sunuyor. Platform üzerinden markalar, ihtiyaçlarına en uygun içerik üreticilerini hedefleyebiliyor, dakikalar içinde kampanyalarını oluşturabiliyor ve tüm süreci anlık olarak takip edebiliyor. Influencer iş birliklerini dijital pazarlamanın ölçülebilir ve sürdürülebilir bir parçası haline getiren Winfluencer, Tübitak destekli ArGe projeleri ile yenilikçi çözümler sunuyor.

Winfluencer Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Funda Yener, yatırım sürecine dair şu açıklamayı yaptı:

“Influencer pazarlaması, erişim kadar etkiyi de ölçebilmeyi gerektiriyor. Winfluencer olarak, daha verimli ve güvenilir iş birlikleri yapılabilmesi için yapay zekayı işin merkezine koyuyoruz. Yapay Zeka Fabrikası’ndan aldığımız bu destek yurt dışı açılımımızı hızlandırmamızı sağlayacak. Yurt dışında da ajans iş birlikleri ile büyümeyi hedefliyoruz. Bu başarı, sürecin her aşamasında özveriyle emek veren Winfluencer ekibinin; Okan Tübek, Doç. Dr. Tuna Çakar, Mehmet Ali Aydemir, Elif Tuğçe Kurt, Pelin Mişe, Ahmet Yıldız, Çağlar Kabaca , Esra Kiper, Sinan Yıldırım ve Osman Özsoy’un katkılarıyla mümkün oldu; hepsine içtenlikle teşekkür ederim.”

Yatırımın ardından değerlendirmelerde bulunan Yapay Zeka Fabrikası CEO’su Can Bakır, düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “Yapay zekânın pazarlama teknolojileriyle buluştuğu her nokta, veriyle beslenen daha akıllı ve ölçülebilir iş modellerini beraberinde getiriyor. Winfluencer, bu birleşimi influencer pazarlamasına taşıyarak sektöre sürdürülebilirlik ve şeffaflık kazandırıyor. Yapay Zeka Fabrikası olarak, bu dönüşüme öncülük eden girişimleri desteklemeye ve ekosisteme yön vermeye devam ediyoruz. Winfluencer’ın global büyüme hedeflerine katkı sunmak bizim için değerli bir adım; bu küresel dönüşüm yolculuğunda onlara eşlik edebilmekten memnuniyet duyuyoruz.”

Winfluencer, ayrıca araştırma ve geliştirme projeleri kapsamında; ses ve görsel üretim süreçlerini otomatikleştiren, içerik kalitesini analiz eden ve kampanya başarısını önceden tahmin eden yeni nesil çözümler üzerine çalışıyor.

Siemens Healthineers’ın yeni inovasyon merkezi İstanbul’da açıldı

Siemens Healthineers, Türkiye’nin sağlık teknolojileri ekosistemini global inovasyon ağına entegre etmek amacıyla İstanbul’da yeni inovasyon merkezini faaliyete geçirdi.

İnovasyon merkezinin Türkiye’nin sağlık teknolojilerine olan yoğun talebini karşılamak ve yerel start-up ekosistemiyle güçlü iş birlikleri kurmak amacıyla tasarlandığını aktaran Siemens Healthineers Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Enis Sonemel;

“Uzun yıllardır ülkemizin tıbbi teknoloji alanındaki ekosistemini ve gücünü ileriye taşıma hedefiyle, sağlık profesyonelleri, girişimciler, üniversiteler ve araştırma merkezleriyle hali hazırda hayata geçirdiğimiz iş birliklerimizi inovasyon merkezimizle bir adım öteye taşıyoruz. Siemens Healthineers Türkiye olarak, global stratejik hedeflerimizle uyumlu şekilde, girişimlerle daha yakın iş birlikleri yapacağız. Bu kapsamda, demo günleri, start-up yarışmaları, girişimcilere özel mentorluk oturumlarının yanında eğitim modülleri ve medikal teknolojilerde kapasite oluşturmayı destekleyeceğiz.”

Global inovasyon ağının dördüncü ayağı

Innovation Center Istanbul, Siemens Healthineers’ın tıbbi teknoloji alanındaki açık inovasyon konsepti doğrultusunda sağlık girişimcileri, akademik kurumlar ve klinik ortaklarla iş birliğini teşvik eden bir platform olarak konumlandırılıyor. Merkez, özellikle dijital sağlık çözümleri, yapay zeka, hassas ve kişiselleştirilmiş sağlık teknolojileri alanlarına odaklanarak, Türkiye’deki sağlık inovasyonuna katkı sağlamayı hedefliyor.

Siemens Healthineers’ın global inovasyon ağı olan SHIFT platformunun bir parçası olarak tasarlanan Innovation Center Istanbul, şirketin Almanya, Çin ve Hindistan’daki inovasyon merkezleriyle sinerji içinde çalışacak. Yerel start-up ekosistemi ile aktif iş birlikleri geliştiren merkez, Siemens Healthineers’ın stratejik önceliklerine uygun projeler üzerinde çalışacak. Merkez, Türkiye’de sağlık sektörüne yönelik araştırma ve geliştirme teşviklerinden faydalanarak, yerelleştirilmiş üretim ve inovasyon konusunda da güçlü bir yapı sunacak.

Innovation Center Istanbul’un açılışı, Siemens Healthineers’ın Türkiye’deki sağlık teknolojileri alanındaki büyüme stratejisinin önemli bir adımı olarak öne çıkıyor. Yeni merkez, sadece yerel inovasyonu teşvik etmekle kalmayacak, aynı zamanda küresel sağlık çözümlerinin gelişimine katkı sağlayarak sağlık sektöründe dönüşümü hızlandıracak.

Meta, çevrimiçi dolandırıcılıkla mücadele etmek için yüz tanıma araçlarını duyurdu

Dolandırıcıların, tespit edilmemek için sürekli olarak taktiklerini geliştirdiğinin farkında olan Meta, insanların bu tehditlere karşı daha iyi korunmasını sağlamak ve kötü niyetli kişilerin kullanıcıları kandırmasını zorlaştırmak amacıyla mevcut savunmalarını geliştirerek yeni teknolojiler üretmeye devam ediyor.

Meta’nın ele aldığı en büyük tehditlerden biri ise, tanınmış kişilerin görsellerinin, yanıltıcı reklamlarla kullanıcıları kandırmak için kullanıldığı dolandırıcılık taktiği. Pek çok yasal reklamda da tanınmış kişiler yer alsa da, onları taklit eden reklamlar genellikle gerçekçi görünmek için tasarlandığından, bu durum onları tespit etmeyi zorlaştırıyor. Meta’nın reklam değerlendirmeleri, platformlarında her gün yayınlanan milyonlarca reklamı incelemek için büyük ölçüde otomatikleştirilmiş teknolojiye dayanıyor. Makine öğrenimi sınıflandırıcıları, her reklamın metin, görsel ve video gibi çeşitli bileşenlerini analiz ederek, Meta’nın reklam ilkelerini ihlal edebilecek potansiyel dolandırıcılıkları tespit etmeye çalışıyor.

Bu süreci desteklemek için Meta, şüpheli içeriklerdeki tanınmış kişilerin yüzlerini, bu kişilerin Facebook ve Instagram’daki doğrulanmış profil fotoğraflarıyla karşılaştırarak bu reklamları tespit etmek ve engellemek için yüz tanıma teknolojisini kullanıyor. Bir eşleşme, reklamın dolandırıcılık olduğunu doğrularsa, reklam hemen engelleniyor. Bu süreçte kullanılan tüm yüz verileri, sonuç ne olursa olsun hemen siliniyor. Türkiye de dahil olmak üzere pek çok ülkede, tanınmış kişiler, otomatik olarak yüz tanıma korumasına dahil ediliyor, ancak tercihleri doğrultusunda bu koruma özelliğini kapatabiliyorlar.

Daha hızlı ve güvenli hesap kurtarma

Meta ayrıca, kullanıcıların Facebook veya Instagram hesaplarına erişimi yeniden sağlamak için yeni bir yöntem olarak video ile doğrulama özelliğini tanıttı. Bir hesabın başkasının eline geçmiş olabileceğinden şüphelenildiğinde, kullanıcılar artık kimliklerini kısa bir video ile doğrulama seçeneğine sahip. İsteğe bağlı olan bu yöntem, geleneksel belgelere dayalı doğrulamalara kıyasla daha hızlı ve güvenli bir alternatif sunuyor.

Meta, gizliliği ön planda tutan yaklaşımının bir parçası olarak, bu tek seferlik karşılaştırmalarda kullanılan tüm yüz verilerini işlem tamamlandıktan sonra derhal siliyor ve verileri başka bir amaçla saklamıyor veya yeniden kullanmıyor. Kimlik doğrulama için kullanılan videolar ise süreç boyunca şifreleniyor ve asla paylaşılmıyor.

Tüm bu özellikler, Meta’nın kapsamlı gizlilik ve risk değerlendirme süreçlerinden geçiriliyor ve kullanıcı eğitimi gibi güvenlik önlemleri içeriyor. Meta, çevrimiçi dolandırıcılıkla mücadele çabalarını sürdürürken, yüz tanıma teknolojisinin sorumlu ve gizlilik odaklı bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla düzenleyici kurumlar ve sektör uzmanlarıyla iş birliği yapmaya devam ediyor.

NEOHUB’ın Yapay Zeka Etkileşim Programı’na seçilen 8 girişim

Yenilikçi, çözüm odaklı, uygulanabilir ve DenizBank’ın sunduğu hizmetler ile etkileşim içinde geliştirilebilecek iş modellerine sahip 8 startup’ın seçildiği Yapay Zeka Etkileşim Programı, Deniz Akvaryum’da düzenlenen lansman toplantısıyla başlatıldı.

Toplantıda; sunulacak destekler, hedeflenen çıktılar ve katılımcı girişimlerin çalışma alanları ile hedeflerine yönelik bilgi aktarımı gerçekleştirildi.

Yapay Zeka Etkileşim Programı’na seçilen girişimler

AREYLight AI: Akıllı şehirler için IoT ve yapay zeka destekli altyapı çözümleri geliştiriyor.

Enqura: Bankalar ve fintech’ler için dijital müşteri deneyimi, güvenli iletişim ve açık bankacılık çözümleri sunuyor.

EvolveChat: Kurumlara özel geliştirilen yapay zeka altyapısıyla chatbot, otomasyon ve karar destek sistemleri sağlıyor.

Fintela AI: Finansal verileri analiz ederek yatırımcılara hızlı ve kişiselleştirilmiş iç görüler sunuyor.

GLOSA: Üretken yapay zeka ve Agentic AI modelleriyle süreç otomasyonuna odaklanıyor.

RENS: Sürdürülebilirlik süreçlerini dijitalleştiren ve regülasyonlara uyumu kolaylaştıran bir SaaS çözümü sunuyor.

TheClico: Müşteri geri bildirimlerini analiz ederek markalar için gerçek zamanlı itibar yönetimi sağlıyor.

Valufy: Girişim değerlemesi ve portföy takibini yapay zeka ile optimize eden yatırım teknolojisi geliştiriyor.

“DenizBank’ın geniş ekosistemiyle girişimlere etkileşim fırsatı sunuyoruz”

NEOHUB Genel Müdürü Gürhan Çam, konuyla ilgili değerlendirmesinde, programın start-up’lara maddi kaynağın yanı sıra; mentor desteği, iş ağı ve DenizBank’ın sahip olduğu ekosistemle etkileşim olanağı sunduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Yapay zeka bugün itibarıyla yalnızca bir teknoloji trendi değil; iş süreçlerini otomatikleştirerek verimliliği artıran, müşteri deneyimini kişiselleştiren ve farklı sektörlerin dinamiklerini kökten dönüştüren son derece güçlü bir araç. Biz de Deniz Akvaryum Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi çatısı altında, yapay zeka ile iş süreçlerini geliştirmeye odaklanan girişimlerle birlikte değer üretmeyi stratejik önceliğimiz olarak görüyoruz. Programımız kapsamında girişimler hem gelişim ve yatırım süreçlerinde ihtiyaç duyabilecekleri danışmanlığa erişebiliyor hem de DenizBank’ın bilgi birikimi ve sektörel deneyimi ile stratejik ve kurumsal düzeyde iş geliştirme olanağı elde ediyorlar. Önümüzdeki dönemde de farklı alanlarda yapay zeka temelli çözümler üreten girişimleri desteklemeye, bu alanda ekosisteme değer katarak sürdürülebilir ve ölçeklenebilir etki yaratmaya kararlılıkla devam edeceğiz”.

Elektronik cihazların kiralanarak kullanılabilmesini sağlayan Kiralarsın, 900 bin dolar yatırım aldı

Elektronik cihazların kiralanarak kullanılabilmesini sağlayan yerli girişim Kiralarsın, TIBAS Ventures liderliğinde, Arya VC ve QNBEYOND Ventures’ın katılımıyla 900 bin dolarlık tohum yatırımı aldı.

Bu yatırım, Rundle adıyla faaliyet gösterdikleri Birleşik Krallık’taki kiralama ekonomisini dönüştürme misyonunu destekleyerek, elektronik cihazların kolay bir şekilde erişilebilir olabileceğini kanıtlamayı amaçlıyor.

Değişime hazır bir pazar

The Business Research Company’ye göre, küresel tüketici elektroniği ve beyaz eşya kiralama pazarı, 2024 yılında 73,57 milyar dolardan 2025’te 82,91 milyar dolara ulaşarak %12,7’lik bir yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) gösterecek. Tüketiciler giderek daha fazla mülkiyet yerine erişimi tercih ediyor, bu da Rundle’ın yüksek talep gören teknolojiyi daha erişilebilir hale getirme vizyonuyla örtüşüyor.

Kiralarsın ve Rundle, 73 milyar dolarlık bu pazarda iki temel soruna çözüm getiriyor:

  • 2021’de 57,4 milyon ton olan e-atık miktarının 2030’a kadar 74 milyon tona ulaşması bekleniyor.
  • Enflasyon nedeniyle bütçe dostu teknolojiye erişim ihtiyacı giderek artıyor.

Türkiye’den Birleşik Krallık’a: Hızlı bir büyüme

Başak Baykan, Burak Koyun, Cagdaş Dikici ve Emin Ciddi tarafından kurulan Kiralarsın, Türkiye’de büyük e-ticaret platformları ve bankalarla iş birliği yaparak milyonlarca kullanıcıya ulaştı. Bu başarıyı temel alarak 2024 yılında Birleşik Krallık pazarına açıldı ve iş modelini yeni bir pazarda test edip geliştirmeye başladı.

İlk kullanıcılar deneyimi seviyor

Rundle, Birleşik Krallık’ta hızla popülerlik kazandı. Kullanıcılar Trustpilot’ta kiralama sürecinin ne kadar akıcı olduğundan övgüyle bahsediyor. Müşteriler, kameralardan VR başlıklarına ve bebek ürünlerine kadar geniş bir yelpazede ürünleri kiralamanın kolaylığını, uygun fiyatlarını ve esnekliğini vurguluyor.

“Bazı kullanıcılarımız deneyimlerini Amazon ile kıyaslıyor. Hızlı, sorunsuz ve güvenilir—tam olarak kiralama alanına taşımak istediğimiz deneyim bu.” diyor Kiralarsın ve Rundle Ekibi.

Kiralarsın kurucu ortağı ve CEO’su Başak Baykan verdiği demeçte;

“Birleşik Krallık’taki büyümemizi hızlandırmaktan heyecan duyuyoruz. Kullanıcıların satın almadan önce denemek isteyebileceği ürünleri finansal esneklik sağlayarak sunan en iyi platform olmayı hedefliyoruz. Perakendeciler, fintech şirketleri ve e-ticaret platformlarıyla yaptığımız iş birlikleri sayesinde, kiralamayı satın alma kadar kolay hale getireceğiz—tıpkı kendi ülkemizde yaptığımız gibi.Bu ivmeyle birlikte 2025 yılında Birleşik Krallık’taki operasyonlarımızı 15 kat büyüterek çok daha geniş bir kitleye ulaşmayı hedefliyoruz.”

Yandex, yapay zeka destekli Yazeka ile arama deneyimini görsel yanıtlarla güçlendirecek

Türkiye’deki kullanıcı kitlesini günden güne genişleten Yandex Türkiye, yapay zeka destekli bulma motoru Yazeka’ya getirdiği kullanıcıların çok seveceği yeni özellikleri duyurdu. Yapay Zeka destekli bulma motoru Yazeka, yeni geliştirmeler ile metinsel sonuçları görsel yanıtlarla destekleyerek arama deneyimini daha da güçlendirdi.

Yandex Arama Ürün Yöneticisi Rufat Mirza konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Yandex’in Türkiye’deki stratejisinin dört temel unsur üzerinden tanımladı. Bu unsurların ilkinin, tüm dijital ekosistemi bir araya getiren yapay zekâlı bulma motoru Yazeka olduğunu belirtirken; ikinci unsurun ise bulma motorundan harita hizmetlerine kadar uzanan entegre Yandex ekosistemi olduğuna dikkat çekti.

Yandex’in küresel oyuncularla rekabet stratejisinde Türkçe’ye, kültürel öğelere ve kullanıcıların ihtiyaçlarına odaklandığına vurgu yapan Mirza, “Biz Yandex Türkiye olarak, çoğu şirketin genel geçer yaklaşımından farklı olarak yerel unsurlara oldukça önem veriyoruz” dedi.

Görseller, videolar, video özetleri ve daha fazlası

Gerçekleştirilen çalışmalar odağında Yazeka’ya entegre edilen yeni görsel ve video özelliklerinin detaylarını da paylaşan Mirza, gelişmiş problem çözme özelliklerine sahip olan Yazeka’nın artık sadece özet yanıtlar vermekle kalmadığını, bunları görsellerle de desteklediğini ve bu sayede kullanıcıların derinlemesine araştırma ve beceri geliştirme deneyimlerinin en üst düzeye çıkarıldığını ifade etti.

Bu geliştirmelerin Yazeka’nın çok daha ilgi çekici ve işlevsel olmasını sağladığını da vurgulayan Mirza;

“Yazeka’nın verdiği yanıtların kalitesi yapay zekanın seçtiği görsellerle daha da artırıldı. Örneğin, ders anlatımlarında ve yemek tariflerinde sağlanan videolar sadece metinle yapılabileceklerin çok ötesine geçiyor. Benzer şekilde, görseller yapay zekanın yanıtlarını görselleştirerek talimatları daha anlaşılır hale getiriyor. Bu geliştirmeler sayesinde Yazeka’nın yanıtlarını çok daha ilgi çekici ve yararlı hale getirmeyi başardık. Ayrıca, Yazeka’nın yanıtlarına video özetleme özelliğini de entegre ettik. Böylece, gerekli durumlarda yanıtlara bilgilendirici video özetleri ekleyebiliyoruz.”

Yeni güncellemeler kapsamında Yazeka, daha karmaşık sorunlara daha fazla seçenek sunarken açıklayıcı ve faydalı ipuçlarıyla kullanıcıları aradıkları sonuca yönlendiriyor. Böylece kullanıcılar sınırsız sayıda sorgu arasında kaybolmak yerine doğrudan aradıkları hedefe yönelebiliyor.

Yandex Maps’te 250.000’in üzerinde konuma yapay zekayla özet bilgiler oluşturuldu

Yandex’in sunduğu yeni deneyime ilişkin görüşlerini paylaşan Yandex Arama’nın Lider Ürün Yöneticisi Fidan Derafshi ise Yazeka ile Yandex Maps’in entegrasyonu sayesinde ortaya çıkan yerel kullanımla ilgili verdiği demeçte;

“Yazeka çatısı altında gerçekleştirilen Yandex Maps ve Yandex Arama entegrasyonu, bu ürünlerin birbirlerini desteklemesiyle büyük bir sinerji yarattı. Bu yaklaşım birbirinden bağımsız olan geleneksel web servislerinden, tamamen bağlantılı ve yapay zeka destekli bir dijital ekosisteme geçişi yansıtıyor. Dahası, Yandex Maps’te artık 250.000’in üzerinde konumun yapay zekayla oluşturulmuş özet bilgiler yer alıyor. Son eklenen bu özellik, kullanıcılara İstanbul’un simgelerinden biri olan Galata Kulesi’nden Manisa’daki Sardes Antik Kenti’ne kadar görülmesi gereken turistik yerlerin görüntülerini sunarak kullanıcıları Türkiye’yi keşfetmeye teşvik ediyor.”

Yerli oyun stüdyosu HOGO Games, 5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Türkiye’nin genç ve yenilikçi oyun girişimlerinden HOGO Games (HOGO Teknoloji), Red Axe Games ve melek yatırımcılardan oluşan bir gruptan 5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldığını duyurdu.

Aralık 2022’de Bilişim Vadisi Gebze Kampüsü’nde kurulan şirket şu an 11 kişiyle mobil ve bilgisayar oyunları geliştirmeye devam ediyor. Mobil oyunlarını Google Play Store ve App Store’da yayınlayan ekip şu ana kadar 2 bilgisayar oyunu da yayınladı.

Yayınlanan ilk bilgisayar oyunu Rock Star Life Simulator Steam’in onay verdiği yapay zekalı ilk oyun oldu. Her iki oyun da satış adedi ve gelir performansıyla, Steam’de dünya genelindeki en başarılı ilk yüzde 5’lik dilimde yer aldı. HOGO hali hazırda 2 bilgisayar oyunu daha geliştirmeye devam ediyor.

Yatırım ile ilgili açıklamalarda bulunan HOGO’nun kurucusu ve CEO’su Ahmet Çetinli verdiği demeçte;

“Alınan bu yatırımı sadece finansal bir kaynak değil, aynı zamanda stratejik bir büyüme fırsatı olarak görüyoruz. Ekip kapasitemizi artırmak ve geliştirdiğimiz oyunların hem sayısını hem de kalitesini yukarı taşımak için bu kaynak büyük bir destek olacak.”

Ahmet Çetinli ayrıca, önümüzdeki dönemde hem yerel hem de uluslararası iş birlikleriyle ilgili duyurular yapacaklarını ve HOGO’nun, Türkiye’yi oyun geliştirme alanında daha güçlü bir küresel oyun kurucu haline getirmeye katkı sunmak istediklerini belirtti.