Ana Sayfa Blog Sayfa 724

İngiltere merkezli artırılmış gerçeklik platformu Poplar, 2 milyon Euro yatırım aldı

İngiltere merkezli artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisi platformu Poplar, Fuel Ventures liderliğinde gerçekleşen Haatch Ventures, Ascension Ventures ve Super Ventures’ın da katıldığı yatırım turunda yaklaşık 2 milyon Euro yatırım aldı. Bu yatırım, Poplar’ın AR kampanyalarına yönelik artan talebi karşılamak için yeni AR ve 3D seçeneklerini yaratmasına destek olacak. Bu sayede platform küresel pazarda genişleyecek, AR ve 3D kampanyalarını daha uygun fiyatlı ve erişilebilir hale getirecek.

2018 yılında kurulan Poplar, kendi AR deneyiminizi hızlı ve uygun fiyatla oluşturmanızı sağlıyor. Poplar platformu, evde sanal deneme (virtual try-on), markalı yüz filtreleri, ürün görselleştirme ve diğer AR deneyimleri gibi dijital deneyimler oluşturmak için AR ve 3D yaratıcı ekiplerini otomatik olarak bir araya getiriyor. Girişimin oluşturduğu AR kampanyaları şu anda moda ve güzellik, perakende, eğlence, yemek, oyun ve benzeri sektörlerde kullanılıyor. AR kampanyaları, marka bilinirliğini yüzde 70’e kadar ve dönüşüm oranlarını (conversion rate) %80’e kadar artırabiliyor. Şimdiye kadar platformun Universal Music, L’Oréal, Disney, Jack Daniels ve Nestlé gibi büyük şirketler için 120’den fazla kampanya oluşturduğu biliniyor.

Mart ayında yaşanan pandeminin hızla artmaya başlamasından bu yana tüketiciler, perakendeciler ve markalarla iletişim kurmanın alternatif yolları için online ortamlara yöneldikçe AR teknolojisi kullanımı %19 oranında artış gösterdi. Poplar’ın Kurucu Ortağı ve CEO’su David Ripert bu konu hakkında: “COVID-19 hayatımızda büyük yer edinirken markalar tüketicilere yeni yollarla ulaşmak için dijital ve sosyal kanallara yöneliyor. Artırılmış gerçeklik bu kanalların merkezinde yer alıyor ve sektördeki başarı da deneyimin kalitesine göre belirleniyor. Masrafsız ve hızlı bir şekilde premium kampanyalar sunmak için en iyi AR içerik üreticilerini bir araya getirmek için platformumuzu büyütüyoruz. Markaların AR teknolojisi sunduğunda tüketicilerin 11 kat daha fazla satın alma olasılığı ile perakende sektöründe AR teknolojisi üzerinden satış yapmanın benimsenmesi kolaylaşıyor. Özellikle sosyal izolasyonun sebep olduğu zorluklara her sektörün uyum sağlamasını bekliyoruz.” dedi.

sahibinden, Mayıs 2020 verilerine göre 52.1 milyon kullanıcı ile kendi rekorunu kırdı

“Normalleşme” ile birlikte, tüketiciler hızla eski alışkanlıklara geri dönmeye başladılar. Google Analytics 2020 Mayıs ayı verilerine göre sahibinden.com, 52.1 milyon kullanıcı, 395,8 milyon ziyaret sayısı ve 13,1 milyar sayfa gösterimi ile yeni bir rekora imza attı.

sahibinden.com’un son 2,5 aylık dönemi kapsayan verileri, Mayıs’ın son haftası ile karşılaştırıldığında kullanıcı hareketlerinin normalleşme dönemine uygun şekilde yükseldiğini ortaya koyuyor. Son bir haftada sahibinden.com’da geçirilen süre yüzde 48 artarken, tüm zamanların en yüksek trafik rekoru ise 31 Mayıs’ta kırıldı.

Ev ve araç alımı gibi ertelenen büyük kararlar gözden geçiriliyor

Tüketicilerin salgınla birlikte yavaşlayan ev veya araç değişikliği gibi büyük kararları, yeniden canlandı. Son 1 haftada en büyük ilgi artışı emlak kategorisinde görülürken, onu vasıta kategorisi izledi. Emlak kategorisinde ilgi yüzde 70, Daire alt kategorisinde ise yüzde 72 oranında arttı. Vasıta kategorisinde ise son 1 haftalık süreçte yüzde 35, Otomobil alt kategorisinde ise yüzde 37’lik bir ilgi artışı gözlemlendi.

Son 1 haftada İş İlanları kategorisindeki ilgi %58 oranında artarken; Yardımcı Arayanlar kategorisindeki ilgi yüzde 53 arttı.

Türk Telekom’un oyun platformu Playstore’da son 3 ayda satışlar yüzde 100 arttı

Türk Telekom’un oyun platformu Playstore’da Mart, Nisan ve Mayıs aylarında satışlar yüzde 100 arttı.

Pandemi nedeniyle evde geçen zamanın artmasıyla, Türk Telekom’un dijital oyun platformu Playstore satış rekor kırdı. Bu platformda oyun severlerin ilk tercihi futbol oldu.

13-35 yaş aralığı öne çıkıyor

Sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı Mart, Nisan ve Mayıs aylarında Playstore’da oyun satışları, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 100 oranında arttı. Oyunlara ilgi gösteren kullanıcıların yaş aralığı 13-35 olarak belirlendi. Oyunlar yoğun olarak 17.00 – 23.00 saatleri arasında satın alındı, en çok Türk Telekom faturası ile birlikte ödeme yöntemi tercih edildi. Oyun severlerin en fazla ilgi gösterdiği oyun türleri sırasıyla spor, aksiyon ve dövüş olurken ailece oynanabilen, çok oyunculu modu bulunan yapımlar da öne çıktı.

İşte karantinada en çok satan 5 PC oyunu

  1. Football Manager 2020: 500 binden fazla gerçek oyuncunun yer aldığı oyunda, onlarca ülkedeki, 2 bin 500 kulüpten biri seçilerek zirveye taşınıyor. Football Manager 2020’de altyapıdan oyuncu yetiştirme ve dünya genelinde çeşitli turnuvalara katılarak menajerlik kimliği geliştirme fırsatı sunuluyor.
  2. Mount & Blade II – Bannerlord: Türk oyun firması TaleWorlds Entertainment tarafından geliştirilen oyunun tamamı Türkçe. Strateji temelli rol yapma oyununda kaleler kuşatılıyor, birlikler kontrol ediliyor ve at üstünde savaşılıyor.
  3. Red Dead Redemption 2: Rockstar Games tarafından yayınlanan açık dünya temalı vahşi batı oyununda, rakip çetelere karşı mücadele ediliyor. Western atmosferinin gerçekçi bir şekilde yansıtılması oyuncuların en beğendiği unsurların başında geliyor.
  4. Mortal Kombat 11: Etkileyici hikâye sunumu ve gerçekçi grafikleriyle dikkat çeken oyunda, kombo sistemi serinin önceki yapımlarına göre daha gelişmiş. Bu da oyunun tercih sebeplerinin başında geliyor.
  5. NBA 2K20: NBA yıldızlarını odağına alan, gerçekçiliği ve müzikleriyle oyuncuların büyük beğenisini kazanan yapım, NBA ruhunu başarılı bir şekilde aktarıyor. Çevrimiçi maçlar da heyecanı zirveye taşıyor.

Trendyol, Türk Modası Benim hareketi ile bağımsız tasarımcıları destekleyecek

Moda Tasarımcıları Derneği (MTD)’nin ‘Türk Modası Benim’ hareketi, Trendyol işbirliğinde başladı.

Üretimden perakendeye Türkiye’nin en büyük işvereni ve ihracat gücü hazırgiyim sektörünün itici gücü moda tasarım sektörüne ivme katmayı ve bağımsız tasarımcıların varlığını sürdürebilmesine destek olmayı amaçlayan Türk Modası Benim hareketi ile sektörün bu dönemden güçlenerek çıkması hedefleniyor.

Hareket kapsamında moda tasarımcılarının dijital ekonomi ile farklı kitlelere ulaşmaları da amaçlanıyor. Aralarında Tuvana Büyükçınar, Mehtap Elaidi, Özgür Masur, Özlem Kaya, Zeynep Tosun, Özlem Süer, Tanju Babacan gibi isimlerin yer aldığı Moda Tasarımcıları Derneği üyesi 40’dan fazla tasarımcıya platformunu açan Trendyol, tasarımcıların birbirinden farklı ve renkli koleksiyonlarını ‘Türk Modası Benim’ butiği üzerinden milyonlarca müşteri ile bir araya getiriyor. MTD tasarımcılarını ilk defa toplu olarak tek bir platformda ulaşılır kılan bu işbirliği sayesinde bağımsız tasarımcıların pandemi döneminden en az seviyede etkilenerek çıkmaları sağlanacak.

Kurulduğu günden bu yana moda sektörünün de gelişimi için destek veren yerli girişim Trendyol, hareket kapsamında tasarımcılar için komisyon oranını ve vadeleri de yeniden düzenledi. Teknoloji, pazarlama ve iletişim gücüyle de tasarımcıların yanında olan Trendyol, ek pazarlama bütçesi ayırarak genç tasarımcılar ve yeni yeteneklere de platformda ve dijitalde destek verecek.

Trendyol, ücretsiz olarak gerçekleştirdiği eğitimlerle tasarımcıların dijitalleşmesine de katkı sağlıyor. Bu kapsamda ürün listeleme, tedarik ve operasyon süreçleri, satış stratejileri ve müşteri memnuniyeti konularda online eğitim veren Trendyol, tasarımcıların bu konularla ilgili sorularını da gerçekleştirdiği canlı yayınlarda yanıtlıyor.

Tasarımcıların renkli koleksiyonları ‘Türk Modası Benim Butiği’nde

Trendyol’un ‘Türk Modası Benim Butiği’nde yer alacak tasarımcılar arasında; Ayşen Armağan, Başak Cankeş, Belma Özdemir, Beste İnce, Ceren Ocak, Çiğdem Akın, Ebru Günay, Ece Salıcı, Emre Aktuna, Gökhan Yavaş, Kadir Kılıç, Mehmet Emiroğlu, Mehtap Elaidi, Meltem Özbek, Mert Erkan, Muhammed İloğlu, Murat Demirer, Natali Kolyozyan, Nihan Peker, Niyazi Erdoğan, Nur Kalay, Önder Özkan, Özgür Masur, Özlem Ahıakın, Özlem Erkan, Özlem Kaya, Özlem Süer, Recep Gökay Gündoğdu, Selen Akyüz, Selma Çilek, Sena Serra Kefeli, Seydullah Yılmaz, Simay Bülbül, Tanju Babacan, Tankut Yazgan, Tuğba Ergin, Tuğçe Özocak, Tuvana Büyükçınar, Zerrin Akıncı, Zeynep Erdoğan, Zeynep Tosun bulunuyor.

getir artık Huawei AppGallery’de yerini aldı

Kullanıcılarına market ürünleri teslimatı sağlayan yerli girişim getir, Huawei AppGallery’deki yerini aldı. Dünyanın en büyük 3. uygulama mağazası olan AppGallery’de Huawei kullanıcıları ile buluşan Getir, altyapı olarak Huawei Mobil Servisleri’ni de kullanmaya başladı.

Huawei marka akıllı telefonunuzun AppGallery’sine girerek getir uygulamasını indirebilirsiniz.

Huawei Mobil Servisleri altyapısı için güncelleme yapan Getir, böylece tüm Huawei kullanıcılarına açılmış oldu. Huawei, Türkiye’ye özel lokal uygulamaları hızla resmi uygulama mağazasına katarak tüm kullanıcılar için benzersiz bir kullanım deneyimi yaratmayı sürdürüyor.

Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ülke Müdürü Seth Wang ise cümlelerinde şu sözlere yer verdi: “Türkiye, Huawei Mobil Servisler (HMS) eko-sistemini ve dünyanın 3. büyük uygulama mağazası AppGallery’i lokal anlamda geliştiren lider ülkelerden biridir. Bu bağlamda, Türkiye’de milyonlarca kullanıcısı olan Getir’in Huawei’nin resmi uygulama mağazası AppGallery’ye entegrasyonunu başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Türkiye ekibimiz HMS eko-sistemini geliştirmek ve bu sayede tüm kullanıcıların taleplerini karşılamak için hızlıca yol alıyor. Getir sadece AppGallery’de bulunmakla kalmayacak, yakın zamanda birlikte tüketicilerimize avantajlı fırsatlar ve kampanyalar da sunacağız.” dedi.

getir’le ilgili tüm güncel içeriklere egirişim üzerinden ulaşmaya devam edeceksiniz.

Türk girişimcinin İngiltere’de kurduğu Goodsted, 225 bin Pound yatırım aldı [Özel Haber]

Sosyal ve çevresel etki yaratma konusunda işbirliğini kolaylaştıran bir platform Goodsted, egirişim‘e özel aldığımız bilgi doğrultusunda; İngiltere’den Mariana Investments, Finlandiya’dan Von Rettig aile üyeleri, EGİAD Melekleri ve diğer melek yatırımcılar dan 1 milyon 575 bin Pound değerleme ile 225 bin Pound yatırım aldı.

İngiltere merkezli girişim Goodsted, Selin Yiğitbaşı Ducker tarafından Mart 2018‘de kuruldu. 2018 yılı son çeyreğinde platformu geliştirmek üzere Univerlist’in kurucusu, Murat Ödemiş ve takımı ile çalışmaya başladı. Bu sene takıma Londra ve Türkiye den yeni üyelerde katılarak artık Goodsted takımı ve yatırımcıları ile büyük bir ekip oldu.

Goodsted platformu üzerinden bireyler, yeteneklerini ve iş becerilerini gönüllü olarak sosyal ve çevresel etki yaratan girişimlere, projelere ve yardım kuruluşlarına destek olmak için kullanırlar. Şirketler ve diğer organizasyonlar da platformu gönüllülük programlarını yönetmek amacıyla ve etki raporlamasını en doğru şekilde yapabilmek için kullanırlar. Bu sayede, hem bireyler, hem kamu sektörü, hem de özel sektör ayni platform üzerinden, sosyal ve çevresel gelişim hedefleri doğrultusunda işbirliğinde bulunabilirler.

Bu yatırım ile birlikte, Goodsted hem herkese açık olan bir marketplace modelini hem de özel platform tercih eden şirket ve organizasyonlara sunduğu SaaS hizmetini daha iyi sunabilmek için platform geliştirmelerini yapmaya devam edecektir.

Ayrıca, bundan sonraki süreçte pazarlama konusunda daha çok harcama yaparak yeni müşteri kitlelerine ulaşıp, sürdürülebilirliğini arttırmak için ekstra çalışmalar da yapacaktır.

Bu çalışmalar ile birlikte global ölçekte büyümeye hazır hale gelecek ve 2021 yılında hedeflenen yatırım turunda global ölçekte büyüme konusunda aksiyon alabilecektir.

Yerli girişim Thread in Motion’dan sosyal mesafeyi ayarlayan akıllı bileklik: SKADI

Üretim, lojistik ve depo yönetimi gibi alanlarda hem Türkiye’de, hem dünyada önemli şirketlerin tedarikçisi olarak akıllı çözümler geliştiren giyilebilir teknoloji girişimi Thread in Motion, yeni ürünü Skadi‘yi duyurdu.

8 farklı ülkeye ihracat yapan ve 150’nin üzerinde büyük markaya hizmet veren şirketin yeni ürünü olan akıllı bileklik, yalnızca pandemi değil, yeni normal döneminde de iş sağlığı ve güvenliğini bir üst noktaya taşıyacak özellikleri bünyesinde bulunduruyor.

2016 yılında Endüstri 4.0 uygulamaları için IoT odağında çözümler üretmek amacıyla kurulan Thread in Motion‘un kurucusu ve CEO’su Kadir Demircioğlu, egirişim’e yaptığı özel açıklama ile “1 ayda çeşitli büyüklükteki sektör, kurum ve şirketlerden, 10 binin üzerinde sipariş alan yeni akıllı bilekliğimiz ile çalışan sağlığı ve iş güvenliğini tam anlamıyla sağlarken, ihracat ile ülkemize katma değer sağlamayı hedefliyoruz. Hali hazırda Otomotiv ve lojistik sektörlerinden çok sayıda markayla işbirliğimiz var ve bunu portföyümüze sürekli eklenen sektörlerin ihtiyaçlarına yönelik yeni ürünlerimizle desteklemeye devam ediyoruz.” dedi.

Çalışanlar arasında 1.5 metrelik mesafeyi sürekli tarayan akıllı bileklik sayesinde yeni normalle hayatlarımıza dönmeye hazırlandığımız bugünlerde sosyal mesafe korunurken; ofis, atölye gibi daha ufak çalışma alanlarından, plaza, fabrika, eğlence merkezleri, otel gibi çok daha büyük topluluklara hitap edebilmeye hazır şekilde tasarlanan Skadi, geniş bir kitleye hizmet etmeye hazır uygun maliyetli bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Skadi, ortak çalışma alanlarında temassız giriş ve çıkışlara olanak sağlarken, sıkça karşılaştığımız iş makinelerinde olası çarpışmaları önlüyor ve acil durumlarda toplanmayı kolaylaştırıyor.

Fabrika ve plaza gibi kapalı alanlarda sosyal mesafeyi koruyor

Yüksek dayanımlı, uygun maliyetli ve tüm bunların yanı sıra her birey ve her sektör tarafından kullanıma hazır özellikleriyle dikkat çeken Skadi; gün boyu güvenli çalışma alanları oluşturarak çalışanları tam anlamıyla koruyor. İçerdiği yazılım platformuyla geriye dönük tarama yapan Skadi, diğer bilekliklerle olan etkileşimin kaydını tutarak topladığı verileri ilgili birimlerle paylaşıyor. Böylece kullanıcıların ne zaman, nerede, kaç kez temas halinde olduğu tespit edilebilirken, tek bir COVID-19 teşhisiyle hangi kullanıcıların karantinaya ihtiyaç duyduğunu raporlayabilen akıllı bir aygıt olarak öne çıkıyor. Verileri merkezi bir bulut sisteminde toplayan Skadi’nin 12 ay pil ömrüne sahip olduğu ve şarj gerektirmediği belirtiliyor. IP67 standartlarına uygun olarak geliştirilen bileklik, BLE (Bluetooth Low Energy) bağlantısıyla çalışıyor. Fabrika, plazalar, eğlence merkezleri, oteller, spor salonları gibi her kitleye ve sektöre uyarlanmaya hazır uygun maliyetli bu akıllı bileklik, yeni normalde çalışanlar işyerlerine döndüğünde hayati önem taşıyan fiziksel mesafeyi korumaya fayda sağlayacak.

Hedefte 50 ülkeye ihracat var

Demircioğlu, “1 ayda çeşitli büyüklükteki sektör, kurum ve şirketlerden 10 binin üzerinde sipariş alan yeni akıllı bilekliğimiz ile çalışanların sağlığını korurken, ihracat kanalları ile ülkemize katma değer sağlamayı hedefliyoruz. Hali hazırda otomotiv, perakende ve lojistik sektörlerinden çok sayıda markayla işbirliğimiz var. Bu bileklik sadece pandemi döneminde değil, hayat normale döndüğünde de iş güvenliği ve iş sağlığı konusunda katma değer sağlayacak yepyeni bir ürün, unutmamalıyız ki tek bir pozitif vaka tüm süreçleri durdurur. Biz Skadi ile kesintisiz ve güvenilir bir operasyon için biz hazırız.” dedi.

ETİYA, dijital itibara önem veren kurumlar için Dijital Etkileşim Yönetimi platformunu duyurdu

Ülkemizde tekil olarak 54 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunuyor. Servisler arasındaki dağılıma bakacak olursa 37 milyon Facebook, 11.8 milyon Twitter, 38 Milyon Instagram kullanıcısı olduğu biliniyor. Ülkemizdeki internete erişen kullanıcı sayısı ise 62 milyon. Ayrıca bu kitle günden güne büyüyor, öyle ki nüfus yüzde 1.2 oranında artarken sosyal medya kullanıcı sayısı yüzde 4.2 artış gösteriyor.

Artan bu yoğun trafikte müşteri beklentisini ve iletişim taleplerini karşılamak ve marka ile iletişime geçen her müşteriye dokunmak isteyen için yerli şirket Etiya, kurumlara özel Dijital Etkileşim Yönetimi platformunu geliştirdi.

Kötü deneyim müşteri kaybettiriyor

Dijital çağın müşterisini hız ve deneyim müşterisi olarak tanımlayan Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan; “Dijital medyada marka ve sektör hakkında çıkan haber ve yorumların anlık takibi itibar yönetimi açısından bir hayli önemli. Biz de tüm bu beklentileri karşılayan yapay zeka ve veri analitiği desteğiyle tüm bu süreçlerin yükünü önemli ölçüde markaların üzerinden alan bir platform tasarladık” dedi.

Yapay zeka destekli kusursuz müşteri deneyimi

Etiya’nın Dijital Etkileşim Yönetim platformu dijital temas noktalarını tek bir platform üzerinden yöneterek efektif sosyal dinleme ve proaktif kanal yönetimi sağlar. Markaların müşterileriyle kurduğu iletişimin her platformda kusursuz devam etmesini sağlayarak rekabette öne geçirir. Platform ile dijital medya takibi ve sosyal medya takibi yapılarak e-posta kanallarından gelen tüm bildirimler tek bir ortamda toplanır ve yapay zeka desteği ile etkin ve kolay şekilde yorumlanarak dijital kanal stratejileri için içgörü oluşturulur ve yeni pazarlama stratejileri geliştirilebilir.

Yapay zeka desteği ile müşterilerin duygularını belirlemek için doğal dil kullanımı, metin analizi, hesaba dayalı dilbilim fonksiyonları ile duygu analiz süreçlerini en etkin şekilde kullanarak müşteri memnuniyeti için aksiyon planları oluşturulmasını kolaylaştırır. Anahtar kelime izleme özelliği ile şirketler rakiplerini takip edebildiği gibi markaları için önemli kelimelerin takip ve analizini yaparak, olası müşteri şikayetlerinin önlenmesini, pazar ve müşteri içgörüsüne kolayca ulaşılmasını ve proaktif aksiyon alınmasını mümkün kılar. Gürültü filtreleme özelliği sayesinde anahtar kelimelerden gelen ilgisiz veriler, yapay zeka desteği ile otomatik olarak ‘spam’ şeklinde etiketlenerek elenirler.

Belirlenen konularda dijital kanallar üzerinde biriken paylaşımları yorumlayan servis markalar için kriz alarmı oluşturur, bu yolla henüz bir kriz oluşmadan engellenir.
Platform, bulut alt yapısı üzerinden hızlı kurulum imkanının yanı sıra ihtiyaca özel paketlerle en uygun ticari modeli sunar.

Yerli girişim Rimuut: “Freelancer’ların yüzde 44’ünün gelirlerinde düşüş meydana geldi”

İki girişimci kardeş Esen Bulut ve Mert Bulut tarafından kurulmuş, 2017 İTÜ Çekirdek girişimlerinden olan, freelance çalışma düzeninde bireysel profesyonellere ve şirketlere yönelik yenilikçi çözümler sunan bir fintech girişim Rimuut‘un 32 ülkede bağımsız profesyonellerle gerçekleştirdiği araştırmaya göre, COVID-19 salgını freelancer’ların çalışma düzenini gelir beklentisini ve motivasyonunu etkiliyor. Ekonomik kaygılara rağmen esnek ve bağımsız çalışma modeli tercih edilmeye devam ediyor.

Rimuut’un araştırma bulgularına göre, freelancer’ların yüzde 44’ünün gelirlerinde düşüş meydana geldi. Her 3 bağımsız profesyonelden biri oluşacak yeni rekabet ortamında iş bulabilmek için hizmet bedellerini düşürmeleri gerekebileceğini düşünüyor. İş yüklerinde artış olmamasına karşın çalışma saatlerinin uzadığını ifade eden katılımcılar, salgının gündelik çalışma düzenlerini de etkilediğini ortaya koyuyor.

Gelirde düşüş en çok yaratıcı alanlarda görüldü

Rimuut’un verilerine göre salgın sürecinde gelir kaybı yaşayan %44’lük kesime ek olarak, her 2 bağımsız profesyonelden biri gelecek aylarda gelirlerinde düşüş öngördüklerini belirtiyor. Gelir kaybı yaşanan hizmet alanlarının başında ise %35 ile Tasarım ve Kreatif geliyor. Bu alanı yüzde 31 ile Danışmanlık, yüzde 26 ile Yazarlık ile Satış ve Pazarlama, yüzde 22 ile Çeviri hizmetleri izliyor.

Gelir kaybı yaşayan freelancer’ların coğrafi dağılımında ise yüzde 37 ile Türkiye ve yüzde 35 ile AB ülkeleri öne çıkıyor. Tüm bunların yanında, salgın sürecinde gelir ve müşteri kaybı yaşadığından söz etmeyen yüzde 28 oranında önemli bir kesim olduğu da görülüyor.

Talepteki düşüş ve rekabetteki artış ücretleri düşürebilir

Araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu bir diğer çarpıcı bulgu ise yeni normal dönemde serbest çalışanların ücretle ilgili düşünceleri oldu. Freelancer’ların yüzde 32’si iş bulabilmek için daha uygun ücretler teklif etmeleri gerekeceğini düşünürken, bu düşünceye sahip olanların yüzde 55’i rekabetin artacağını öngörüyor.

Daha uygun ücret tekliflerinde bulunmaları gerekeceğini düşünenlerin iş alanlarına bakıldığında yüzde 45 ile Tasarım ve Kreatif alanı öne çıkarken, bunu %31 ile Web, Mobil ve Yazılım Geliştirme izliyor.

İş yükü azalırken çalışma günü uzuyor

Freelancer’ların finansal durumlarının yanı sıra iş düzenlerine ilişkin saptamaların da yer aldığı araştırmada pandeminin iş yükü ve motivasyon üzerindeki etkileri dikkat çekti. Gelirleri azalan profesyonellerin yüzde 29’u motivasyonlarında düşüş olduğunu belirtirken, iş yükünde azalma olduğunu kaydeden kesim yüzde 36 ile öne çıkıyor. Buna karşın pandemiyle iş yükünde artış olduğunu belirten yüzde 16’lık bir kesim de bulunuyor.

Araştırma sonuçlarında dikkat çeken bir diğer nokta ise iş yükünde artış olmamasına rağmen çalışma saatlerinin uzadığının ifade edilmesi oldu. Daha uzun saatler çalışanların yalnızca yüzde 13’ü iş yükünde düşüş olduğunu belirtiyor. Bu da iş saatlerinde iş yükünden ziyade konsantrasyon ve motivasyon kaynaklı uzama olduğuna işaret ediyor.

Katılımcıların %10’u çalışma saatlerinin gündüz-gece ekseninde değiştiğini, yüzde 18’i ise iş ve kişisel yaşam dengesini kuramadığını ifade ediyor. Bu oranlar düzen değişikliği yaşansa da yaygın bir adaptasyon sorunu olmadığını gösteriyor. Rimuut ekibi bu durumu freelancer’ların pandemi öncesinde de evden çalışmaya alışkın oldukları ve bu düzenle barışık oldukları gerçeğiyle ilişkilendiriyor.

Yeni normalde freelance çalışmaya yeni yaklaşımlar

Araştırmada freelancer’ların salgın sonrası yeni normal döneme ilişkin öngörülerine de ışık tutuluyor. Katılımcıların yüzde 41’i freelance çalışmanın yaygınlaşacağını öngörürken yüzde 50’si freelance çalışmaya yaklaşımların olumlu yönde değişeceğini ifade ediyor.

%48 oranındaki önemli bir kesim piyasanın freelancer’lar için daha rekabetçi hale geleceğini düşünürken, bu süreçte yeni adaptasyon becerilerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtenler %48, yeni müşteriler bulmaya yöneleceğini söyleyenler ise yüzde 47 ile öne çıkıyor. Buna karşın daha köklü değişimlere yönelen ve yeni rekabet ortamında mevcut hizmet alanlarını değiştirmeleri gerekeceğini düşünenler de 17 olarak kaydediliyor.

Freelancer’lar çalışma düzenlerinden memnun

Rimuut’un paylaştığı verilere göre freelancer’ların pandemi öncesi döneme kıyasla çalışma düzenlerine bakış açıları yüzde 68 oranında olumlu yönde değişim gösteriyor. Sürecin olumsuz ekonomik etkilerine rağmen, bağımsız çalışma düzeni bu kesimin vazgeçilmezi olmayı sürdürüyor.

Gelecek, freelance çalışmaya kucak açacak

Bağımsız profesyonellerin bu tutkularını besleyen ve onları güçlendirecek çözümler üreten bir şirket olarak Rimuut, evden ve esnek çalışmayı zorunlu hale getiren pandemi sürecinin gelecekte işgücünde, çalışma modellerinde ve işverenlerin serbest çalışmaya yaklaşımında büyük değişimlere yol açacağını öngörüyor. Rimuut’a göre pandeminin mecbur ve mümkün kıldığı evrensel esnek çalışma deneyi, belirsizlik ile zorlukların ötesinde kısa vadede serbest çalışma kültürünün gelişim göstermesine, atılımlara zemin hazırlanmasına ve iş dünyasında freelance çalışanlara daha fazla katılım olanağı sunan çığır açıcı adımlar atılmasına önayak olacak.

Bayer’in hızlandırma programı G4A Turkey 2020’ye seçilen 9 girişim belli oldu

Bayer’in girişimcilik ekosistemini desteklemek amacıyla küresel çapta yürüttüğü Girişim Hızlandırma Programı’nın Türkiye ayağı G4A Turkey’e seçilen 9 girişim açıklandı.

Pandemi nedeniyle dijital ortamda gerçekleştirilen ve sağlık, tarım, radyoloji ve çevre sağlığı (haşere ve kemirgen mücadelesi) ile kurumsal fonksiyonlara yönelik dijital çözümler sunan ve fikir aşamasını geçen, yalın bir ürüne, prototipe ya da ileri seviye bir girişime sahip olan çok sayıda girişimcinin başvurduğu programa bu yıl 9 girişim jüri tarafından seçildi.

6 girişimin 60’ar bin TL hibe ile destekleneceği programda seçilen tüm girişimler, 100 günlük online eğitim programı ve mentorluk desteği alacak. Ayrıca Bayer sunduğu iş birliği imkanı ile programa katılmaya hak kazanan girişimlerin networklerini genişleterek ürünlerini geliştirmelerine katkıda bulunacak.

G4A Turkey 2020’ye seçilen girişimler:

Agcurate: Çiftçilerin ve bağlı endüstrilerin güvenle karar alabilmesi için dünya çapında bütün tarım alanlarını yıl boyunca uydu görüntüleri ile her 5 günde bir gözlemler. Kendi geliştirdiği yapay zeka algoritmaları ile ekili alan, hasat durumu, verimlilik, ürün ve müşteriye yönelik indeksler dahil olmak üzere ürün tedariği için gerekli olan tüm detayları sağlar.

Albert Health: Albert sesli sağlık asistanı, kronik hastaların tedavilerini yönetmelerine yardımcı olurken diledikleri zaman doktorlarla online görüntülü görüşme gerçekleştirmelerine imkan sağlar.

DestekBizden: Tridi Atölye’nin COVID-19 salgını ile mücadele kapsamında geliştirdiği inovatif sosyal yardım platformudur. Hastanelerde doğan ürün ihtiyaçlarını, dijital üretim teknolojileri ile anında üreterek tedarik zinciri yeniden sağlanana kadarki süreçte yaşanacak kayıpları önlemeyi amaçlar.

Enbiosis: Biyoteknoloji sahip olduğu yapay zeka teknolojisini kullanarak mikrobiyomu modüle etmeyi ve kişiselleştirilmiş sağlık çözümleri sunmayı amaçlar.

Elegan Tech: Elegan Tech dijital tanı ve özellikle hematoloji alanında yenilikçi teknolojiler üretir. Birçok kan hastalığının daha etkin, doğru tedavi ve tanısı için çözümler geliştiren Elegan Tech, periferik yayma testinin ve diğer vücut sıvılarıyla yapılan patoloji testlerinin yapay zeka kullanılarak otomasyonu üzerinde Ar-Ge ve üretim faaliyetlerini yürütür. İleri yapay zekâ teknolojisi ve elektromekanik sistemler kullanarak periferik yayma testini uçtan uca otomatize eden HEM-AI cihazı, karmaşık derin öğrenme teknikleri ve üstün teknoloji altyapısıyla birçok kan hastalığını kolayca tespit edebilir.

Hevi: Medikal görüntüleme alanında yapay zekâ tabanlı çözümler ortaya koyan Hevi, acil görüntüleme sağlar.

Radyoloji Eğitiminde Sanal Gerçeklik: Radyoloji ünitelerinde stajlarını yapan sağlık çalışanlarının, öğrencilerin radyolojik inceleme yapabilmesini, cihazı ve hastayı incelemeye hazırlamasını, inceleme için gerekli olan teknik parametreleri ve değerleri yerine getirebilmesini sağlar ve bu işlemleri yaparken X ışını üretmeden, kimseyi radyasyona maruz bırakmadan inceleme becerilerinin geliştirilmesini amaçlıyor.

SOYL-GEL: Çok amaçlı bir tarım hidrojeli olan SOYL-GEL, uzun süreli su salınımı yapar, gübre ve zirai ilaç salınımıyla toprak verimliliğini ve bitki sağlığını destekler. Kompozit yapısındaki doğal nanotüplerden, gerekli minerallerin ve pestisitlerin su ile birlikte salınımını sağlar.

To Do: Vektör kontrolünde teknoloji odaklı hizmet servisleri oluşturmayı amaçlayan “Mekâna Dayalı Süreç Yönetimi Platformu ile pest ve vektör kontrol hizmet servisleri” koruyucu ve önleyici faaliyetleri ile çözüme yönelik aksiyonların tamamının sayısallaştırılmasını, oluşan bilgiye hızlı ve kolay bir şekilde erişilmesini sağlar.