Ana Sayfa Blog Sayfa 673

Visa ve TOBB Araştırması: Normalleşme sürecinde Türkiye’de kartlı harcamalar Avrupa’dan daha hızlı toparlandı

Visa ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye’de yapılan kartlı harcamalarda COVID-19 etkisini inceleyen bir araştırma gerçekleştirdi. Mart-Ağustos 2020 dönemine odaklanan araştırmada, kartlı harcamalarda farklı sektörler için COVID-19 sürecine bağlı olarak gerçekleşen değişimler, temassız işlemler ve e-ticaret işlemlerinin değişimi analiz edildi. Salgın nedeniyle Türkiye’de sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı 12 haftalık dönemde (Mart-Mayıs) toplam kartlı harcamalar geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %10 daraldı. Haziran’da ise normalleşmenin başlamasıyla harcamalar hızlı bir toparlanma sürecine girdi ve Ağustos ayının son haftasında 2019 seviyesinin %18 üzerine çıktı.

Pandemi kısıtlamalarında iki uç ülke İsveç ve İtalya’ya kıyasla Türkiye

Visa ve TOBB Harcamalar Araştırması, salgın döneminde farklı yaklaşım izleyen iki ülke; Avrupa’da sokağa çıkma kısıtlarını ilk hayata geçiren İtalya ve kısıtlama uygulamayan İsveç ile kıyaslamalar da içeriyor. Mart-Mayıs ayları arasında kartlı harcamalar bakımından İtalya en keskin düşüşleri yaşarken, Nisan ve Mayıs aylarında Türkiye ve İsveç birbirine paralel ve yakın dalgalanmalar yaşadı. 6 ana harcama sektörünün bir sene öncesiyle kıyaslandığı tablolar karşılaştırıldığında, İsveç ve İtalya’nın Haziran ayında %13 oranında küçülmeye devam ederken, Türkiye’nin aynı ayda normalleşmeyle birlikte %10 büyüyerek, hızlı biçimde toparlandığı görülüyor.

Temassız işlem büyümesinde Türkiye Avrupa’da ilk sırada

Türkiye, pandemi sürecinde Avrupa’da temassız harcama limitini yükselten ilk ülke oldu. Tüketiciler de sağlık önceliği nedeniyle temassız ödemelere artan bir talep gösterdi. Bankalararası Kart Merkezi rakamlarına göre yalnızca Mart ayında 2,5 milyon kart ilk defa temassız ödeme yapmak için kullanıldı. Böylelikle Türkiye’de, 2020 yılının ilk 6 ayında gerçekleşen temassız işlem sayıları geçen yılın aynı dönemine kıyasla 3 kat arttı. Visa ve TOBB Harcamalar Araştırması da bu artışın rakamsal yansımalarını çok net olarak ortaya koyuyor. Temassız ödemelerdeki büyüme oranı ile Türkiye, Avrupa’da en yüksek artışı gösteren ülke olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, yüz yüze ödemelerin %75’inin temassız olarak gerçekleştiği Avrupa ortalamasına kıyasla ülkemizde temassız işlem oranı daha düşük. Temassız ödeme kabulünü daha da yaygınlaştırmak üzere, pandemi döneminde dahi çalışmalarını sürdüren Visa, perakende markalarıyla gerçekleştirdiği iş birliği ile 7000’e yakın temassız ödeme noktasını hayata geçirdi.

E-ticaret rekor seviyelere ulaştı

Araştırmanın kapsadığı dönemde, tüketici alışkanlıklarının değişmesiyle ülkemizde e-ticaret işlem adetleri, sadece Nisan 2020’de %30 arttı. 14 Avrupa ülkesinde bu rakam yüzde 25’in üzerinde artış gösterdi. Türkiye’de Mart-Mayıs arasında 7 milyon kart ilk defa e-ticaret alışverişi için kullanıldı. Bunun sonucunda, ülkemizde e-ticaret, Mayıs sonu itibarıyla kartlı harcamaların %33’üne ulaşarak rekor seviyelere yükseldi.

Normalleşmeyle pek çok sektörde 2019’u geride bırakan harcama rakamları

Giyim, seyahat, elektrik-elektronik gibi ‘isteğe bağlı tüketim” harcamaları, pandemi öncesinde market ve gıda gibi ‘temel ihtiyaç’ harcamalarının üzerinde seyrederken, Türkiye’deki ilk COVID-19 vakasının görüldüğü Mart ayında bu sektörlerdeki harcamalar %58 civarında düşüş gösterdi. Ancak, normalleşme ile birlikte toparlanmaya başlayan ‘isteğe bağlı tüketim’ harcamaları, özellikle elektrik-elektronik ve yapı-dekorasyon harcamalarındaki artış ve diğer sektörlerde yaşanan iyileşme ile ‘temel ihtiyaç’ harcamaları seviyesine yeniden yaklaştı.

Evden çalışma ve uzaktan eğitim döneminde elektrik-elektronik sektörüne talep arttı
Sokağa çıkma kısıtlamaların olduğu dönemde (Mart-Mayıs), geçen seneye kıyasla talep artışı yaşayan sektörler elektrik-elektronik eşya-bilgisayar, market ve gıda oldu. Bu dönemde seyahat, yemek, giyim ve akaryakıt kategorilerinde ise düşüşler yaşandı. Mart ayında evden çalışma ve uzaktan eğitimin başlamasıyla birlikte elektrik-elektronik ve yapı-dekorasyon harcamalarındaki kayda değer artış dikkat çekti. Özellikle elektrik-elektronik harcamalarının Haziran-Ağustos aylarında da artmaya devam ederek, 2019’un %95 üzerinde gerçekleşmesi bu talebin kalıcılığına işaret ediyor.

“Türkiye adına olumlu bir tablo”

Araştırmadan çıkan sonuçları değerlendiren Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel, “Visa ve TOBB’un Harcamalar Araştırması, Türkiye adına olumlu bir tablo ortaya koyuyor. Ülkemizde normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte bütün sektörlerde Avrupa’ya kıyasla daha hızlı bir toparlanma olduğunu görüyoruz. Türkiye’de ödeme sistemlerinin yaygınlığı, tüketicilerin kart kullanım alışkanlıkları ve e-ticaret altyapılarının güçlü olması yaşanan iyileşmede önemli rol oynadı” dedi.

Nakitten kartlı ödemeye gerçekleşen dönüşümün kayıtlı ekonomiye de katkıda bulunduğunu söyleyen Tezel, “İşletmeler tarafında ise, pandemi döneminde elektronik ödeme yöntemlerini kabul eden, işini dijital ortama taşımış küçük ve orta ölçekli şirketler için bu sürecin daha kolay geçtiğini gördük. Bu dönemde Visa olarak, ekonominin belkemiğini oluşturan KOBİ’lere desteğimizi İşimi Yönetebiliyorum projemiz kapsamında; gerek sunduğumuz sanal eğitimler, gerekse verdiğimiz dijitalleşme ve dijital pazarlama desteğiyle sürdürüyoruz” dedi.

“Türkiye’nin proaktif yaklaşımı pandemi sürecinin etkilerini sınırlandırdı”

TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu, “İçinden geçtiğimiz pandemi sürecinde tüm dünya hiç alışık olmadığı bir ortamla karşı karşıya kaldı. Bu yeni ortama uyum sağlamak üzere hazırlıklı olan ve proaktif davranan ülkeler, diğer ülkelerden pozitif olarak ayrıştı. Türkiye, pandemi sürecinde hızlı kararlar alarak ve özellikle sağlık alanında gerçekleştirmiş olduğu atılımlarla bu yeni ortama uyum sağlama konusunda dünyada öne çıkan ülkelerden biri oldu. Bunun yansımasını da hem e-ticaretin bu süreçte öne çıkmasıyla hem de temassız ödemelerdeki artışla somut olarak görmüş olduk” dedi.

Pandemi sürecinde Odalar-Borsalar, Sektör Meclisleri, Kadın ve Genç Girişimler ile OSB’lerle sürekli iletişim halinde olduklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Pandemi sürecinde kurduğumuz istişare mekanizmalarıyla sahadan anlık bilgileri aldık ve üyelerimizin sorunlarını yakından takip ettik. Bu sorunlara çözüm önerileri geliştirip, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına ileterek bu sorunlarının çözümünün takipçisi olduk. Bu dönemde bu yöntemle üyelerimizden gelen pek çok sıkıntının çözüldüğünü söyleyebilirim. Yine bu dönemde atılan proaktif adımların normalleşme sürecini hızlandırdığına şahit olduk“ dedi.

Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Pandemi süreci bize e-ticaretin önemini ve geleceğini bir kez daha gösterdi. Bu dönemde kredi kartı harcamalarının 3’te 1’inin e-ticaret üzerinden yapıldığını gördük. Biz de üyelerimizi e-ticarete hazırlamak için birçok online bilgilendirme toplantısı düzenledik. Bunun yanında sertifikalı e-ticaret ve e-ihracat eğitim programları yaptık. Üyelerimizin e-ticarette yer alması için birçok şirketle e-ticarete özel kampanyalar hazırlayarak, üyelerimizin kullanımına sunduk”.

MediaMarkt Startup Challenge 2020’nin kazanan girişimleri Shopi, Yosh ve B2Metric oldu

MediaMarkt Türkiye’nin düzenlediği MediaMarkt Startup Challenge 2020’nin kazananı Türkiye’den başvuran Shopi oldu. Yarışma bu yıl ABD de dahil olmak üzere tam 39 farklı ülkeden 152 başvuru aldı.

39 farklı ülkeden gelen başvurular arasından seçilen Shopi, perakendeciler için bulut tabanlı mobil çözümler sunan bir yazılım hizmeti girişimi olarak faaliyet gösteriyor. Shopi, bu çözümler ile perakendecilerin mağazalarda verimliliği ve müşteri deneyimini artırmasına yardımcı oluyor. Yapay zeka çözümleri ile müşterilerin etkileşimini ve satışı artırmayı hedefleyen Yosh.AI ikinci olurken AI-Native tahminine dayalı analitik çözüm sunarak makine tabanlı öğrenme sunan B2Metric ise üçüncü oldu.

MediaMarkt Startup Challenge kazananları

Her biri perakende sektörünün geleceği için önemli çözümler ve fırsatlar yaratan projeler arasından, mağazalarda verimliliği ve müşteri deneyimini artırmaya yarayan ve perakendeciler için bulut tabanlı mobil çözümler sunan Shopi birinci seçildi. Sipariş Yönetim Sistemiyle (OMS) çok kanallı perakende mağaza operasyonları platformu olan Shopi, Türkiye’den çıkan bir girişim.

MediaMarkt Startup Challenge 20’nin kazananı olan Shopi, Almanya’nın Münih kentinde düzenlenecek Retailtech Hub Programı’na katılmanın yanı sıra; girişimciler için kurumsal ortaklıklar sunan hızlandırma programına dahil olma hakkı, Silikon Vadisi’nin en aktif yatırımcıları arasında olan Plug and Play’in girişimci ağına dahil olma fırsatı yakalayacak.

Polonya’dan katılan ve ikinci olan Yosh.AI, yapay zekalı yazılı ve sesli asistan aracılığıyla işletmeler ve kullanıcılar arasındaki etkileşimi otomatikleştirmeyi hedefleyerek yapay zeka çözümleri ile müşterilerin etkileşimini ve satışları artırmayı hedefliyor. Üçüncü olan ve Türkiye’den katılan B2Metric ise şirketlerin müşteri yolcuğu, fiyatlandırma ve ödeme optimizasyon sorunlarında AI-Native tahminine dayalı analitik çözüm sunarak makine tabanlı öğrenme sunuyor.

MediaMarktSaturn Perakende Grubu Operasyondan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal GökyıldırımMediaMarkt Startup Challenge, Türkiye’den başlayarak tüm perakende sektörünün geleceğine çözüm üretebilecek girişimcilere ev sahipliği yapıyor ve geleceğe yön veriyor olmamız bize gurur veriyor. Bu yıl 152 başvuru aldık, üstelik bu başvuruların 92 tanesi yurt dışından gerçekleşti. Bizi daha mutlu edense bu başvuruların arasında dünyada en fazla girişimcilik yapılan ve desteklenen ülkelerden olan ABD olması” dedi.

ParamKredi: E-ticaret müşterilerinin ihtiyaç duyduğu anlık finansmana ulaşmasını sağlayan yeni hizmet

Bireylerin, şirketlerin ve meslek gruplarının e-ticaret alışverişlerinde ihtiyaç duydukları finansmana online platformlar üzerinden anında ulaşmaları için Türkiye’nin ilk dijital kredisi ParamKredi’yi sunan TURK Finansman A.Ş. e-ticarete yeni bir soluk getiriyor.

Fiziki başvurunun yarattığı tüm evrak süreçlerini ortadan kaldırmayı, güvenli ve risksiz alışverişi hedefleyen ParamKredi, kredi kartı limitlerinden, kısıtlı taksit seçeneklerinden ve banka hesaplarından bağımsız yeni nesil finansman modelini hayata geçiriyor.

ParamKredi üyesi olan e-ticaret siteleri, kredi kartı olmayan, kredi kartı limitlerini kullanmak istemeyen, banka kredisi için şubeye gitmeyi tercih etmeyen müşterilerine, tahsilat veya senet riski almadan bütçelerine uygun uzun vadeli taksit imkânı sunabilecek. Bireysel veya kurumsal, tüm müşteriler bu yeni modelle online olarak krediye ulaşabilecek. Ayrıca sadece alışveriş zamanı değil öncesinde de istediği zaman kredi limitini ihtiyacı doğrultusunda belirleyebilecek.

E-ticaret’in finansmanı için buradayız

İş yapış şekillerinin ve tüketici alışkanlıklarının hızla değiştiğini ve dijitalleştiğini belirten Param kurucusu ve TURK Finansman A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Emin Can Yılmaz, “Param olarak elektronik para alanında 16 yıllık tecrübe, Mastercard, Visa, Troy ve Discover lisansları, BKM üyeliği, 6493 ve 5464 sayılı kanunlarla 2 faaliyet izni ve kendi geliştirdiğimiz teknolojimizle 11 milyar TL’ye yakın işlem hacmiyle ilk 9 ayı yüzde 120 üzerinde büyüme ile kapattık. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz 75’in üzerinde marka iş birliğimiz, 21 banka ve 8 kart anlaşmamızla 4.5 milyon kart kullanıcısına hizmet veriyoruz.

Günümüzde tüketicilerin tüm gereksinimlerini online kanallar üzerinden karşılamaya başladığını ve özellikle pandemiyle birlikte e-ticaretin toplam ticaretten aldığı payın günden güne arttığını belirten TURK Finansman A.Ş. Genel Müdürü Gökhan Ertürk, bu nedenle e-ticaret üzerinden satış yapmak isteyen işletmelerin müşterilerine baştan sona mükemmel bir alışveriş deneyimi sunmak zorunda olduğunu vurguladı. Türkiye’de e-ticaret hacminin yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 64 artarak 91.7 milyar TL olarak gerçekleştiğinin altını çizen Ertürk, “İnternet üzerinden alışveriş yapanların ödeme alışkanlıklarına baktığımızda ise yüzde 65’le kredi kartı ilk sırada yer alıyor. Yapılan alışverişlerin taksitle ödenme oranı ise yüzde 25 seviyelerinde. Öte yandan e-ticarette yılın ilk 6 ayında yüzde 64’lük bir artış yaşanırken kartlarla internet üzerinde yapılan harcamaların artışı yüzde 33 seviyelerinde kaldı. İnternetteki kart harcamalarının e-ticaret ile aynı oranda artmaması ve hala 28 milyon tüketicinin kredi kartı olmaması gibi veriler bizlere çok net gösteriyor ki, e-ticaretin gelişiminin desteklenmesi için farklı ödeme modellerine ihtiyaç var. İşte tam burada ParamKredi olarak, Türkiye’de ilk defa bireylerin, işletmelerin ve meslek gruplarının e-ticaretteki finansman ihtiyaçlarını anlık olarak, uzun vadeli ödeme seçenekleri ile karşılayacak yeni nesil bir finansman modelini sunuyoruz” diye konuştu.

“Açık bankacılık uyumlu Public API ile kredi hizmeti Türkiye’de bir ilk”

ParamKredi’de “Şimdi al sonra öde” modeliyle ihtiyacın anında karşılanıp, ödemenin 36 aya varan taksitle yapılabildiğini söyleyen Ertürk, “ParamKredi ile üye işyerlerimizin müşterilerine, kredi kartına, banka hesabına ihtiyaç duymadan alışverişlerini hemen yapabilecekleri ve sadece alışveriş anında değil öncesinde de istedikleri zaman kredi limitlerini oluşturabilecekleri bir ödeme modeli sunuyoruz. Bizim bu modeli oluşturabilmemizi sağlayan, açık bankacılığa uyumlu Türkiye’de bir ilk olan Public API sistemimiz. Teknolojinin finansla buluştuğu API (Uygulama Programlama Arayüzü) bağlantılarımızla hem üye işyerlerine hem de bu alışverişi gerçekleştiren müşterilerimize alternatif finansman modeline tek elden hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde ulaşmalarını sağlıyoruz. Public API ile işletmeler sisteme çok hızlı entegre olabiliyor ve anında kredi kullandırmaya başlayabiliyor. Diğer finansman şirketlerinde böyle açık, doğrudan bağlanılabilen ve kredi verilebilen bir sistem olmadığı için ParamKredi bu özelliğiyle sektöre yeni bir soluk getiriyor. Özetle, ParamKredi, adeta POS’a entegre olmak gibi kolay bir şekilde kredi vermeyi mümkün hale getiriyor. Sistem entegrasyonunu ise açık API dokümanı ile kullanıma açıyoruz” dedi.

 “3 yıl içinde 1.5 milyar TL finansman desteğiyle yüzde 10 pazar payı hedefliyoruz.”

Param’ın 16 yıllık tecrübesi ve ulaştığı 4.5 milyon kart kullanıcısı ile elektronik para, ön ödemeli kart, online tahsilat, fiziki ve sanal POS, fatura tahsilatı, finansman, finansal yazılım ve donanım hizmetleriyle pek çok alanda önemli bir oyuncu olduklarının altını çizen Gökhan Ertürk, “ParamKredi ile dijital finansmanın ilk uygulaması avukatların harç ve masraf ödemeleri için kredi kullanımları oldu. İki ay içinde 30 milyon TL’den fazla kredi başvurusu aldık. Böylece başvurusundan sözleşmesine kadar her adımın tamamen online yürütüldüğü sektörün gerçek anlamda ilk dijital kredi hizmetini sunduk. Avukatlar gibi farklı meslek gruplarına ve e-ticaret sitelerine yeni nesil finansman modeli sunacağız. Üç yıl içinde otomotiv harici finansman kredilerinde 1.5 milyar TL finansman sağlayarak pazardan yüzde 10 pay almayı hedefliyoruz. ParamKredi ile üye iş yerlerinin, alternatif ödeme yöntemleri ile müşteri profilini çeşitlendirmesini, riskini minimize etmesini ve satışlarını arttırarak yeni yatırımlara yönelmesini arzu ediyoruz. Bu çerçevede üye iş yerlerimizle büyümeyi ve ülkemizin e-ticaret hacminin gelişimine katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

Köpek gezdirme ve bakım hizmeti sağlayan DogGO, evde bakım hizmetini de duyurdu

Evcil hayvan sahiplerine aradıkları güvenli hizmetleri sunmak ve ulaşılabilir hale getirmek amacıyla kurulan ve 1,5 senedir olarak aktif hizmet veren köpek gezdirme ve bakım uygulaması DogGO, Evde Bakım Hizmetini de kullanıcılarına açtı.

İstanbul’un 20 ilçesinde faaliyet gösteren DogGO, yakında tüm ilçelerde hizmet vermeye başlayacak.

DogGO, uygulamadaki farklı hizmetleriyle köpek ailelerine yardım etmeyi hedefliyor. Uygulama üzerinden yapılan yürüyüşlerde GPS takibi, çiş ve kaka bildirimleri, anlık fotoğraf talep edebilme gibi özellikleri köpek sahipleriyle buluşturan DogGO, herhangi bir seyahat durumunda evde bakım hizmetinde de, köpek ailelerini, köpeğinin uyanmasından, uyuyana kadar tüm sürecinden bildirimlerle haberdar edecek. Hizmet ihtiyaca uygun şekilde Köpek Ailesi Evinde ve Bakıcı Evinde Bakım olarak ikiye ayrılıyor. Kullanıcılar, bakım taleplerine aday olan bakıcılar arasından seçimlerini kendileri yapabiliyor.

İstanbul’da 1000 adet bulunan DogGO Walkerlar, üniversitede okuyan, köpekleri çok seven ve genelde pet sahibi kişilerden oluşuyor. Mülakat, online ve pratik oryantasyon sürecinden geçerek sınıflandırılan DogGO Walkerlar, köpek ailelerinin ihtiyaçlarına uygun hizmeti vermek için sisteme katılıyor. Sisteme katılan walkerlar, bakıcı olabilmek için ayrı bir oryantasyondan geçiyor.

Zamansal veya anlık ihtiyaçlara sahip köpek ailelerine hizmet veren DogGO, yakında kreş, eğitim gibi diğer hizmetlerini de kullanıcılarına sunacak ve diğer evcil hayvanlara da hizmet vermeye başlayacak.

Revo’nun yatırımlarından TransferGo, kullanıcılarına gerçek zamanlı küresel transferler sunmak için Visa ile iş birliği yaptı

Dünyanın hızlı büyüyen para transferi şirketlerinden biri olan TransferGo, tüketicilerin gerçek zamanlı uluslararası para transferlerini kredi ve banka kartlarına da alabilmeleri için, dijital ödeme alanında dünya lideri olan Visa ile iş birliğine gidiyor.

Bu hizmet, şu anda Almanya, İspanya, Romanya, Polonya, Ukrayna ve Türkiye dahil olmak üzere 32 pazarda aktif durumda ve önümüzdeki dönemlerde Birleşik Krallık, İtalya ve Nijerya gibi ülkelerin eklenmesiyle toplamda 178 ülkeye genişleme potansiyeline sahip.

TransferGo ile Visa, bu iş birliği çerçevesinde, Visa’nın gerçek zamanlı anında ödeme platformu Visa Direct aracılığıyla müşterilerin para göndermesine ve almasına olanak sağlıyor. Böylece, para göndermek veya almak için TransferGo kullanan tüketiciler uluslararası transferlerde Visa ağının hızından ve güvenliğinden yararlanabilecek. Müşteriler, bu çözümü kullanarak çevrim içi bankacılık kullanmak ya da Uluslararası Banka Hesabı Numarasını (IBAN) bulmaya çalışmak zorunda kalmadan doğrudan bir karta ödeme gönderebiliyor. Bu çözüm; hız ve konforun yanı sıra müşterilere para transferinde daha fazla seçenek ve erişilebilirlik sunuyor.

İş birliği, TransferGo’nun Visa Direct hizmetinden doğrudan yararlanmasına yardımcı oluyor. Bugün duyurulan ve şu anda 32 ülkede kullanılabilir olan bu yeni özellik, binlerce TransferGo kullanıcısına gerçek zamanlı ödemeler sağlıyor. Aynı zamanda da 178 pazara genişleme potansiyeli ile ortaklığın küresel odaklı olduğu ve çok daha fazla kişinin bu hızlı ve güvenli hizmetten yararlanmasına olanak sağlayacağı anlamına geliyor.

İş birliği hakkında konuşan TransferGo CEO’su ve Kurucu Ortağı Daumantas Dvilinskas şunları söyledi: “Sürekli bir inovasyon döngüsüne bağlıyız. Müşterilerimiz ve ihtiyaçları yaptığımız her şeyin merkezinde. . İşte bu iş birliğiyle, daha fazla ülkeden daha fazla insan Visa Direct gibi oldukça kolay, hızlı ve güvenli hizmetler aracılığıyla esnek uluslararası para transferlerinin avantajlarını tecrübe ediyor; bunu sağlamak bizim için büyük önem taşıyor. Ayrıca, büyüyen hizmet ağıyla, müşteriler kullanılabilirliğin Afrika’da, Güney Doğu Asya’da ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde daha da yaygınlaştığını görecekler.”

Visa’nın Visa Direct’ten Sorumlu Başkan Yardımcısı Tim Summers ise, “Günümüzde, diğer ülkelerdeki arkadaşlarına ve ailelerine destek olmak amacıyla, para transferi gerçekleştirme olanağına hızlı, basit ve güvenli bir biçimde erişmek, insanlar için bugüne kadar olduğundan çok daha fazla önem taşıyor.TransferGo ile olan bu iş birliği sayesinde, tüm dünya çapında daha fazla tüketiciye gerçek zamanlı ödemeler aracılığıyla bu konuda olanak sağlamış oluyoruz. Bu amaçla iş birliğimizi sürdürmeyi umuyoruz.” şeklinde konuştu.

Bugün yapılan duyuru, 2 milyondan fazla kullanıcısı bulunan ve 10 milyon dolarlık bir ek yatırım alan TransferGo’nun büyümekte olduğu bir döneme denk geldi. Bu işbirliği, TransferGo’nun işini küresel ölçekte genişletmesine ve uluslararası ödeme platformu üzerinde yeni hizmetleri devreye almaya devam etmesine olanak sağlayacak. TransferGo ayrıca, kısa bir süre önce teknoloji inovasyonu yol haritasını geliştirmek ve uygulamak amacıyla Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak Edgardo Savoy’u ve Mevzuata Uyumdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak Francesco Fulcoli’yi kadrosuna katmıştı

BKM verilerine göre Eylül 2020’de banka kartları ve kredi kartları ile 106,4 milyar TL’lik ödeme yapıldı

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, eylül ayı sonunda Türkiye’de 73,9 milyon adet kredi kartı, 181,1 milyon adet banka kartı kullanılıyor. 2019 yılının eylül ayı ile kıyaslandığında kredi kartı sayısında yüzde 8’lik, banka kartı sayısında ise yüzde 13’lük artış görülüyor. Toplam kart sayısı ise 255 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 oranında artış gösterdi.

Kartlı ödemelerde yüzde 25 artış görüldü

BKM verilerine göre, banka kartları ve kredi kartları ile eylül ayında toplam 106,4 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Bu tutarın 88,2 milyar TL’si kredi kartları ile ödenirken, 18,2 milyar TL’sinde banka kartları kullanıldı. Büyüme oranları özelinde incelendiğinde banka kartıyla yapılan ödemelerde bir önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 51 olurken, kredi kartıyla yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 21 olarak gerçekleşti. Toplam kartlı ödemeler büyümesi ise yüzde 25 oldu.

İnternetten kartlı ödeme tutarı eylül ayında 25 milyar TL’yi aştı

İnternetten kartlı ödemeler her geçen gün yaygınlaşmaya devam ederken, hayatın her alanında tercih edilen en önemli ödeme araçlarından biri haline geldi. Eylül ayında, internetten kartlı ödeme tutarı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48 artarak 25 milyar TL’yi geçti. Geçen yılın aynı döneminde yüzde 18 olan internetten kartlı ödemelerin toplam kartlı ödemelerdeki payı da yüzde 23’e ulaştı, yani her 4 TL kartlı ödemenin 1 TL’si internetten gerçekleşti.

İnternetten kartlı ödeme gerçekleşen işyeri adedi 60 bini geçti

İnternetten ödemelerin tüm sektörlerde hızla yaygınlaşmasıyla beraber internetten ödeme yapılabilen işyeri sayısı da artışını sürdürdü. Birçok yeni işyerinin internet üzerinden hizmet vermeye başladığı görülürken, eylül ayında internetten kartlı ödeme gerçekleşen işyeri adedi geçen yıla göre yüzde 40 artarak 60 bini geçti.

İnternetten kartlarla yapılan ödemelerde en fazla artış market-gıda ve elektronik eşya sektörlerinde görüldü

Eylül ayında internetten yapılan kartlı ödemelerin sektör detayında dağılımı incelendiğinde geçen yılın aynı dönemine göre en fazla artışın yüzde 196 ile market-gıda sektöründe olduğu görülüyor. Market-gıda sektörünü yüzde 146 artışla elektronik eşya, yüzde 110 artışla mobilya ve dekorasyon, yüzde 81 artışla yapı malzemeleri ve yüzde 69 artışla yemek sektörleri takip etti.

Ekibinizi ve tüm şirket verilerinizi tek yerden yönetmenizi sağlayan Workiom, StartersHub’dan 395 bin TL yatırım aldı

İşinizi ve verilerinizi yönetmek için çeşitli uygulamaları kod yazmadan kolayca oluşturabileceğiniz bir yapı sunan Workiom, HUB Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. (StartersHub)‘den 395 bin TL yatırım aldı.

Workiom, ekiplere neler sunuyor?

  • Müşteri İlişkileri ve Satış Yönetimi,
  • Görev/Proje Yönetimi,
  • İş akışlarına uygun, sıfırdan yeni bir uygulama tasarlayıp oluşturmak,
  • Kampanya yönetimi, PR&Medya ilişkileri, içerik takvimi, sosyal medya paylaşım takvimi gibi pazarlamaya yönelik şablonlar ile,
  • Ürün Yönetimi, Agile, Scrum gibi metodolojilerin uygulama ve takibi,
  • OKR, hedef koyma ve metrik takibi sunuyor.

HUB GSYO’dan Workiom yatırımının KAP Açıklaması:

“Faaliyet konusu; her türlü bilgisayar yazılımının ithalatı, ihracatı ve dahili ticaretini yapmak, her türlü yazılımı yapmak, yaptırmak, program dizayn etmek, program geliştirmek, konu ile ilgili ihalelere katılmak, kiralamak, almak ve satmak, her türlü bilgisayar sistemleri, yazılım ve donanım destek ve danışmanlık hizmetlerini sağlamak, yazılım hizmetleri sunmak, dikey çözümler esas alınarak SAAS ürün elde etmek olan, İstanbul Ticaret Sicili’nde, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün kabul etmesi halinde Workiom Teknoloji A.Ş. (“Workiom”) unvanı veya başka bir unvan ile kurulacak olan anonim şirketin toplam 50.000 TL nominal değerde olan esas sermayesinin % 5’ine sahip olacak şekilde kuruluş ile iştirak edilmesine karar verilmiş, bu amaçla Hisse Edinim, İştirak ve Hissedarlar Sözleşmesi, Esas Sözleşme ve diğer ilgili kuruluş ve yatırım dokümanları imzalanarak, 19.10.2020 tarihinde bugün 2.500 TL nominal değerde 2.500 adet B grubu pay için beheri 158,08 TL fiyattan toplam 395.200 TL ödenmiştir.

Workiom kuruluş ve sicil tescil işlemlerinin tamamlanması ile faaliyetine başlayacak olup, Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından Workiom Teknoloji A.Ş. dışında bir unvanın tasdik edilmesi durumunda söz konusu unvan kamuoyu ve pay sahipleri ile paylaşılacaktır.

Pay sahipleri ve kamuoyunun bilgisine sunarız.”

Workiom, ayrıca QNBEYOND’un ikinci döneminden mezun olan girişimler arasında da yerini aldı. Girişimin yeni gelişmeleri oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Instagram’da içerik üreticileri Rozetler ile canlı yayınlarda gelir elde edebilecek

Instagram Canlı Yayın’da Rozetler’in, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede 50 bini aşkın içerik üreticisinin kullanımına sunulduğunu açıkladı. Canlı Yayın’da Rozetler, içerik üreticilerine takipçileriyle daha derin bir etkileşim kurarken gelir elde etme fırsatı sunuyor.

Rozetler’i kullanıma açan içerik üreticilerinin Canlı Yayın yorumları altında bir rozet satın alma butonu yer alacak. İnsanlar bu butona tıklayarak Rozet seçebilecek ve Google Play veya Apple Store yönlendirmelerini takip ederek satın alabilecek. Bir içerik üreticisinin canlı yayınında Rozet satın alan insanlar, yorumlarda isimlerinin yanında çıkan Rozet ile öne çıkıyor ve içerik üreticisinin Rozet sahipleri listesinde yer almak ve özel bir kalp ikonu erişimine sahip olmak gibi özelliklere erişebiliyor.

Bu dönemde içerik üreticilerine daha fazla destek olabilmek adına Instagram, Kasım ayından itibaren belirli bir süre boyunca içerik üreticilerine Rozetler ile elde ettikleri gelire eşit miktarda destekte bulunacak. Instagram, bu özelliğin içerik üreticilerinin Instagram üzerinden daha fazla gelir elde edebilmesi adına yeni araçlar sunma vizyonunun bir parçası olduğunu ve geri bildirimler doğrultusunda Rozetler’in daha fazla içerik üreticisinin kullanımına sunulacağını söyledi.

Red Bull Basement, 25 Ekim’e kadar girişimlerin başvurularını bekliyor

Teknolojiyle ilgilenen girişimcileri destekleyen Red Bull Basement, üniversite öğrencilerine kampüs hayatını değiştirecek projelerini geliştirmeleri için fırsat tanıyor. Öğrenciler, kampüs deneyimini ileri götürmeyi amaçlayan fikirleri ile redbullbasement.com adresinden 25 Ekim’e kadar başvuru yapabiliyor. Başvuruların öncesinde gençlerin fikirlerine yön vermek için uzmanların yer aldığı bir çevrimiçi etkinlik herkesin katılımına açık olarak gerçekleştirildi ve genç girişimci adaylarına ilham veren hikayeler aktarıldı.

Daha iyi bir yarın inşa etmek amacıyla teknolojinin gücünden yararlanan girişimcileri ve inovasyon alanındaki fikir önderlerini destekleyen Red Bull Basement, her yıl genç girişimci adaylarını; sosyal inovasyonun gelişimi için sektörün önde gelen isimleri ile çeşitli konuşmalar, paneller ve atölyeler aracılığıyla buluşturuyor.

İkinci çevrimiçi etkinlik 18 Ekim Pazar günü Kolektif House’da gerçekleşti ve alanında uzman isimleri konuk etti. Codeway Kurucu Ortağı Tolunay Tosun moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, Türkiye’de ortak çalışma alanı ve girişimcilik merkezi denince akla ilk gelen adreslerden biri olan Kolektif House’un Kurucu Ortağı Ahmet Onur, Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Direktörü Dr. Oğuzhan Aygören, Türkçe hazırlanan ilk meditasyon uygulaması Meditopia’nın geliştiricisi Deniz Bağan, Onaranlar Kulübü ismiyle onarmanın ve iyileştirmenin birleştirici gücünü odağına alan bir gönüllülük hareketinin kurucu ortağı Doğukan Güngör kendi başarı öyküleri ile fikirlerin olgunlaştırılmasında rol oynadı.

Etkinlikte sözü ilk alan isim Ahmet Onur “Başarı için birkaç yenilgi lazım. Ben de ilk 3 girişimimde başarısız oldum ve geriye dönüp baktığımda en büyük derslerimi buralardan çıkardığımı fark ediyorum. Aynı zamanda ilham alabilmek ve durup düşünmek için hedeflere giderken ara vermek de gerekiyor. Bu 3 girişimim ardından verdiğim ara sayesinde Kolektif House’u kurdum ve doğru zamanda, doğru anda başardığıma inanıyorum. Sanayi’de hiç olmayacak denilen bir yerde projemizin lokasyondan bağımsız bir şekilde başarılı olabileceğine inandık ve bunu da 6 yıldır gösteriyoruz” diye konuştu.

Daha sonra sözü alan Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Direktörü Dr. Oğuzhan Aygören, “Girişimci olabilmek için ne gerekiyor?’ diye sorulsa yanıtım: ‘Gelişmek, paylaşmak ve öğrenmek olurdu. Çünkü huzurla yattığımız bir gün mutlaka bunlardan birisini yapmış oluyoruz. Aynı zamanda değişimin öncüsü olabilmek ve yakınmak yerine inisiyatif alabilecek cesareti göstermek de gerekiyor. Bir sorunu öngörüp bugünden harekete geçmek ve çözüm üretmek için her zaman öncü olmalısınız” dedi.

Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde doğan Red Bull Basement, bugün pek çok ülkede daha iyi bir gelecek inşa etmek amacıyla teknolojinin gücünden yararlanan üniversite öğrencisi girişimcileri, kod yazarlarını ve inovasyon alanındaki fikir önderlerini desteklemeyi sürdürüyor.

Başvuru için son tarih: 25 Ekim

Öğrenciler, kampüs deneyimini ileri götürmeyi amaçlayan fikir ve projelerini anlatan bir dakikalık video ile redbullbasement.com adresinden 25 Ekim’e kadar başvuru yapabiliyor. İngilizce bilen, lisans ve yüksek lisans öğrencileri, başvurularını bireysel veya iki kişilik takımlar halinde yapabiliyor. Jürinin değerlendirmesinden geçen bir finalist takım veya bireysel katılımcıya ödül olarak projelerini geliştirmeleri için uygun bir zemin sunulacak. Finale kalan proje sahibi, global sosyal inovasyon çevresi ile buluşma imkânı yakalıyor. Burada mentörlerin katkıları ile fikirlerini gerçeğe dönüştürme fırsatı yakalamanın yanında global bir eğitim programına da dahil oluyor.

Güvenilir veri ekosistemi sunan Zürih merkezli Decentriq, 3.2 milyon Euro yatırım aldı

Veri güvenliği uzmanlığı üzerinde çalışan İsviçre merkezli Decentriqbtov Partners liderliğinde, Paladin Capital Group ve mevcut yatırımcısı olan Atlantic labs tarafından 3.2 milyon Euro değerinde tohum yatırım aldığını duyurdu.

Şirketler için önem arz eden verileri sistemleştirmek adına bir platformun kurulmasını kolaylaştıran ve verilerini birbirleriyle paylaşmak isteyen şirketler içinde daha az sürede daha az maliyetli bir hizmet sunan Decentriq ,yapılan yatırımların müşteri tabanının geliştirilmesi ve uluslararası büyüme adına kullanılacağının altını çiziyor.

Günümüzde birçok şirketin iş planları bu verilere dayanılaraktan hazırlandığından elde edilen verilerin içeriğinin korunmuş ve güvenilir olması şirketler adına büyük bir önem teşkil ediyor. Bu verileri sağlayan kişilerinde bu verilerin kimler tarafında nasıl ve ne şekilde kullanıldığı hakkında bir güvenceye sahip olması ve veri sahiplerini de koruması gerekiyor. Decentriq ise , bu konuları dikkate alaraktan oluşturmuş olduğu bulut tabanlı platformu sayesinde kuruluşların ellerine geçen verilerin şifreleme yöntemleri ile korunmasını, analiz edilmesini , gözden geçirebilmesini ve bir başka kuruluş ile bir sorun yaşamadan paylaşmasını mümkün kılmayı amaçlıyor.

Decentriq’in kurucu ortağı ve CEO’su Maximialian Groth şu sözleri ile Decentriq öncesinde iki kuruluşun birbirleri ile veri ortaklığının ne kadar maliyetli ve zaman talep eden bir sisteme sahip olduğunu vurguluyor : ‘Bir banka ile bir sigorta şirketinin veri ortaklığı işbirliğine girmek istediği varsayıldığında her ikisininde makine öğrenimi altyapısına ve Veri gizliliği sorumlusu (DPO), Bilgi Güvenliği Görevlisi (CISO) gibi gerekli personellere ihtiyaç duyacaktır. Decentriq’in sağladığı platform bu işbirliğini kolaylaştırır , kuruluşları maliyetten ve zaman kaybından korur.Böylece şirketlerin veri analizine ve değerine daha çok odaklanmasını sağlar.’

Groth aynı zamanda btov ve Paladin öncülüğünde aldıkları yatırım karşısındaki heyecanın yanı sıra  iyi ölçüde bir büyümeye gidileceğinin ve müşteri tabanının genişletileceğinin altını çiziyor.