Çiçek siparişi ve dağıtımı gibi çok geleneksel işlere güncellenmiş ve çevrimiçi bir yaklaşım getiren Londra merkezli girişim olan Bloom & Wild, geçtiğimiz yıl içerisinde çalışmalarına başladı. 2013 yılında kurulan girişim, 102 milyon dolar yani yaklaşık 75 milyon Pound yatırım aldı.
Girişimin D serisinde aldığı bu yatırım turuna; General Catalyst liderliğinde, Burda Principal Investments, Türkiye’den Hanzade Doğan’ın kurucusu olduğu D4 Ventures, Novator, Index Ventures ve Latitude Ventures katıldı. Bu yatırımla birlikte İngiltere’nin dışındaki mevcut faaliyet gösterdiği pazarlar; İrlanda, Fransa, Almanya ve Avusturya’daki varlığını büyütecek, ayrıca diğer Avrupa ülkelerine de açılım sağlayacak.
Bloom & Wild’ın kurucu ortağı ve CEO’su Aron Gelbard, verdiği bir röportajda, “Son dokuz aydır pek çok şirket için ne kadar zor olduğunu bildiğimiz dönemde, ticarete devam edebildiğimiz için son derece şanslıyız. Yine bu dönemde hepimiz arkadaşlarımızı ve ailemizi görebilmeyi çok özledik. Müşterilerimizin sevdikleriyle bağlantıda kalmasına yardımcı olmak gerçek bir zevk ve ayrıcalıktı bizim için. Bu durumdan dolayı geçtiğimiz yıl içerisinde girişimizi kurduk. Pazarlarımızda kısıtlamaların olduğu bu dönemde satışlarımız da güçlü bir şekilde arttı.” dedi.
Bloom & Wild, değerlemesini açıklamıyor, ancak çok güçlü bir büyüme sergiliyor. Şirketin gelirleri, 2020 yılında yaklaşık 4 milyon çiçek teslimatı ile yüzde 160 artmış. Şirketin ömrü boyunca hiç olmadığı kadar fazla bir oran bu. Şirket 2020 yılında ciddi bir kar elde etti.
Bu tur öncesindeki değerlemesini 88 milyon dolar olarak tahmin eden PitchBook‘a göre 2013 yılında kurulan girişim bugüne kadar 35 milyon dolar toplamış.
Böylesine ciddi bir salgının olduğu dönemde insanlar çiçeklere ne kadar önem verebilir diyre düşünebilirsiniz ancak hediyeleşmenin kısıtlandığı, birbirimizden birşey alırken bile defalarca kez düşündüğümüz şu süreç içerisinde, çiçekler, insanların veya kurumların birbirleri arasında bağların korunması ve devamı için “güçlü” bir hediye olarak duruyor. Bunun farkında olan girişimciler, bu dönemde insanların düşüneceği tek şey çiçek mi dememiş ve geçtiğimiz yıl pazarlama faaliyetlerini yoğunlaştırmış. Sonuç olarak da ciddi bir büyüme ve ardından gelen 102 milyon dolarlık yatırım. Biz açıkçası değerlemesini, minimum 300 milyon dolar olduğunu düşünüyoruz.
Gelbard, “İnsanları bu zor dönemde bağlantıda tutma rolünü oynadığımız için kendimizi ayrıcalıklı hissediyoruz ve her sipariş geldiğinde müşterimize verdiğimiz özeni korumaya çalışıyoruz. Ayırca operasyonlarımızı büyütme noktasında önemli görev üstlenen ekibimizle de gurur duyuyorum” dedi.
Pandeminin online alışveriş üzerindeki olumlu etkisiyle Türkiye e-ticaret sektörü, 2020 yılını yüzde 65 büyüme ve 250 milyar TL’lik hacimle kapattı. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği’nin yaptığı açıklamaya göre sektörün bu yıl da hızlı büyümesini sürdürmesi ve pazar hacminin 2021 sonunda 400 milyar TL’yi geçmesi bekleniyor.
Daha önce online platformlarda aktif olan kişi ve kurumlar operasyonlarını genişletirken, bu alanda faaliyet göstermeyen pek çok girişimci ise pazardaki ivmeyle e-ticarete girmek üzere kolları sıvadı. Bugünün dinamiğinde online satış platformları, girişimciler için önemli kazanç fırsatlarını beraberinde getiriyor. Ancak gerek Türkiye gerekse global e-ticaret arenasındaki rekabet son derece yüksek. E-ticaret girişimcilerinin aklındaki en önemli soru ise şu: “online olarak en çok kazandıracak, en iyi ürün fikrine nasıl ulaşırım?”
Zaman harcamadan en iyi ürün fikrini bulmak
Türkiye’de e-ticaret yapan ve yapmayı düşünen kişi ve kurumlar için kapsamlı bir yazılım seti geliştirerek e-perakende girişimcilerine rehberlik eden Nesatılır.com, üstün teknolojik altyapısı ve deneyimli ekibiyle bu alana yatırım yapmayı planlayanların hayatını kolaylaştırıyor.
Online mecralarda çok satacak en iyi ürün fikrini, zamanı boşa harcamadan, kolayca bulabilme imkânı sağlayan Nesatılır.com, geliştirdiği analitik araçlar ve sağladığı ücretsiz eğitimler ile e-perakende alanında faaliyet gösteren satıcılara kapsamlı hizmetler sunuyor. Bu doğrultuda Nesatılır.com’un Ürün Araştırma özelliği ise yoğun ilgi görüyor.
Hedef rekabeti düşük, kazançlı ürünler
Web tabanlı olarak Nesatılır.com sitesi üzerinden, Chrome uzantısı ile çalışan yazılım, Hepsiburada, N11, Trendyol, Gittigidiyor, Aliexpress ve Amazon gibi Türkiye ve dünyanın önde gelen pazar yerlerinde arama yapılabilmesini sağlıyor. Rekabeti düşük, fiyatı en uygun ürünler arayışında olan e-perakende satıcıları, ayakkabıdan otomobile, hobi malzemelerinden mobilya ve ev tekstiline kadar çok geniş bir yelpazede, istedikleri özellikteki ürünü rahatlıkla bulabiliyor. Böylece pazara girerken en iyi ürün ve fiyatlarla işe başlayarak rekabet avantajı kazanıyor.
Online pazar yerlerinden satışa sunulacak en iyi ürünü bulmanın e-ticaretin en stratejik konularından biri olduğuna dikkat çeken Nesatılır.com Ekip Lideri Yiğit Tuna, bu kapsamda Nesatılır.com’un en yoğun olarak kullanılan kategorilerinin başında Ürün Araştırma modülünün geldiğini kaydetti. Tuna, “Nesatılır.com olarak bunun yanı sıra e-ticaret girişimcilerine çok kapsamlı hizmetler sunuyoruz. Bugün 1000’in üzerindeki abonemizin ve 4 binin üzerindeki ücretsiz entegrasyon kullanıcımızın kârlı ve sürdürülebilir satın alım süreçlerine, maliyet ve kârlılık analizlerine, tüketicileri etkileyecek ürün sayfaları oluşturmalarına ve pazar yeri görünürlüklerinin artmasına yardımcı oluyoruz. Öte yandan, ücretsiz entegrasyon uygulamamız ile satıcıların farklı pazar yerlerinde sipariş takibi, kargo şablonu ve fatura işlemlerini tek panel üzerinden yapmalarını da sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
İlk kez geçtiğimiz yıl içerisinde karşımıza çıkan yerli girişim Playable Factory, mobil oyun ve uygulamalar için oynanabilir reklamlar geliştiren yerli bir girişimdir.
Yaklaşık 30 kişilik bir ekiple İstanbul’da çalışmalarını sürdüren Playable Factory, 2018 yılının Aralık ayında faaliyetlerine başladı. İlk oynanabilir reklamını 2 hafta içinde geliştiren firma, iki yıl içinde ekibini büyüttü ve bütün dünyaya oynanabilir reklamlar üreten bir şirket haline geldi.
Playable Factory’nin hikayesi
Oyun girişimciliği odağında hem yazılı hem de videolu olarak içeriklerimizi üretmeye devam ediyoruz. Playable Factory’le ilgili yeni gelişmeleri egirişim üzerinden paylaşmaya devam edeceğiz.
Ülkemizin ilk arama kurtarma sivil toplum örgütü AKUT Arama Kurtarma Derneği, “Genel Bilgi Teknolojileri” şirketi işbirliğinde geliştirdiği ve 1 yıl önce yayınına başladığı “Güvendeyim” uygulamasını; İngilizce dil desteği ardından, şimdi de yeni özelliklerle güncelledi.
3 yeni özellik
Google Play ve Apple App Store üzerinden yayında olan uygulamaya; acil durumlarda kullanılmak üzere siren ve titreşim butonu, ana ekran için karanlık mod desteği ve akut://güvendeyim şeklinde farklı uygulamalardan açılabilmesi için URL Scheme seçeneği eklendi. Siren ve titreşim özelliği, “Ayarlar” menüsünden “sürekli çal” ya da “bir defa çal” şeklinde tercih edilebiliyor.
Mobil afet rehberi
“Güvendeyim”, doğal afet durumlarında, konum bilgilerinizin kısa mesaj yoluyla daha önceden belirlediğiniz kişilere gönderilerek, güvende olduğunuzun bildirilmesine yardım eden bir mobil uygulama. Aynı zamanda, deprem, sel ve yangın konularındaki bazı temel bilgilere; yine uygulamanın menüsü üzerinden ulaşılabiliyor. Kısacası uygulamayı, afetlere karşı bir mobil rehber gibi düşünebilirsiniz.
Kullanım için internet gerekmiyor
Uygulamanın bekli de en önemli özelliği, internetsiz çalışabiliyor olması. Aramanın mümkün olmadığı, internetin çalışmadığı, SMS’lerin devreye girdiği doğal afet durumlarında, tek bir butona basılması, konumunuzun paylaşılması için yeterli oluyor. Uygulamanın Ayarlar bölümünden, acil durumlarda haber iletilmesini istediğiniz, en fazla 5 kişinin telefon numarasını ekleyebiliyorsunuz. Daha sağlıklı çalışabilmesi adına, aynı şehirde yaşamayan en az bir yakınınızın numarasının uygulamaya eklenmesi öneriliyor.
Standart SMS tarifesi üzerinden operatör tarafından ücretlendirilen uygulama, GPS servisi üzerinden konumun alınması, telefonun marka modeli ile bulunulan ortam gibi değişkenlere göre farklı sürelerde işlem gerçekleştirebiliyor.
Türkiye LPG sektörünün lider konumunda olan şirketlerden Koç Topluluğu’na ait Aygaz, yenilikçi bakış açısıyla inovasyon ve kurum içi girişimcilik projesi olarak başlattığı süreci geliştirmek için bağlı ortaklığı Aykargo altında kargo sektörüne adım attı.
Aykargo’nun, Aygaz’ın mevcut bayi ağı ve eve teslimat tecrübesini kullanarak, e-ticaret ve büyüyen kargo dağıtım sektöründe faaliyetlerini geliştirmesi ve daha etkin yürütmesi amacıyla Aygaz, Aykargo ve McKinsey & Company arasında Ortaklık Çerçeve Sözleşmesi imzalandı. 15 Ocak 2021 tarihinde gerçekleşen imza törenine Koç Holding Enerji Grubu Başkanı ve Aygaz Yönetim Kurulu Üyesi Yağız Eyüboğlu, Aygaz Genel Müdürü Gökhan Tezel, Aykargo Genel Müdürü Özgün Şahin, McKinsey & Company Ortağı Bengi Korkmaz ve McKinsey & Company Kıdemli Ortağı Can Kendi katıldı.
Taraflarca Aykargo’ya ilk 5 yılda toplam 75 milyon ABD Doları’na kadar yatırım yapılması ve ortaklık yapısının %80 Aygaz, %20 McKinsey & Company olarak belirlenmesi öngörülen Aykargo’nun, B2C odaklı ve teknolojik son nokta teslimat şirketi olma hedefiyle yola çıkarak Aygaz’ın tecrübesi, yaygın bayi ve alt yapısı ile 81 ilde hizmet vermesi planlanıyor.
Aygaz ve McKinsey & Company ortaklığıyla faaliyet gösterecek Aykargo ile ilgili konuşan Koç Holding Enerji Grubu Başkanı ve Aygaz Yönetim Kurulu Üyesi Yağız Eyüboğlu, şunları söyledi: “Koç Enerji Grubu şirketlerinden olan ve Türkiye LPG sektörünün lideri konumundaki Aygaz,
Türkiye’nin dört bir yanına uzanan geniş bayi ağıyla 60 yıldır her gün binlerce konut ve işyerinin kapısını çalıyor. Verdiği kaliteli ve güvenli hizmetin en somut ve gurur verici kanıtının ise halkımızın kurulduğu ilk günden itibaren sektör liderliğini markamıza teslim etmesi olduğunu söyleyebilirim. İşte Aygaz’ın bu köklü deneyimi ve 81 ile yayılan güçlü lojistik altyapısı ile temelleri atılan Aykargo’nun kargo sektörüne yeni ve güçlü bir soluk getireceğine inancım tam. Bu kapsamda, McKinsey & Company gibi çeşitli sektörlerde ulusal ve uluslararası çapta köklü deneyime sahip güçlü bir marka ile oluşturduğumuz iş birliğinin Aykargo’ya olduğu kadar ülkemizde kargo sektörüne de önemli katkı sağlayacağına inanıyorum.”
Aykargo’nun Türkiye’nin en güçlü teknoloji odaklı kargo şirketi haline gelmesi hedefi ile çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Aygaz Genel Müdürü Gökhan Tezel, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “İnovasyon faaliyetlerimiz kapsamında projelendirdiğimiz işlere liderlik ediyoruz. Aykargo gibi kargo sektörüne kazandırılan bu girişimi hayata geçirmekten son derece gururluyuz. 81 ilde 4 bine varan tüpgaz bayimiz ve otogaz istasyonumuzla her gün 60 binden fazla konuta ve 1 milyonu aşkın araç sahibine ürün temin ediyoruz. Türkiye’de tüketicilerin en çok tercih ettiği, uluslararası alanda saygın ve güçlü bir konuma sahip olan bir marka olarak, sektöre önemli bir kazanım olduğunu düşündüğümüz Aykargo ile güçlü lojistik altyapımızın verdiği imkânlar ve McKinsey’nin uzun yıllara dayanan tecrübesinden faydalanarak müşteri memnuniyetini bu alanda en üst seviyeye çıkaracağımıza inanıyorum.
McKinsey & Company şirket ortağı Bengi Korkmaz ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada Aygaz ile yapılan iş birliğini değerlendirdi ve “Aygaz ile gerçekleştirdiğimiz stratejik iş birliği ile büyümekte olan kargo dağıtım sektöründe farklılık yaratacak ve tüketicileri merkeze koyacak hizmetler vermek amacındayiz. Aykargo’nun ülkemize hayırlı olmasını dileriz.” dedi.
Konum zekası alanında çözümler üreten dünya lideri şirketlerden Esri, Ankara merkezli yazılım geliştirme girişimi Zibumi‘yi satın aldı. Bu satın alma süreci Aralık 2020 içerisinde tamamlandı ve satış rakamlarıyla ilgili bir açıklama yapılmadı.
Benzersiz ve otomatikleştirilmiş 3D veri oluşturma yöntemleriyle tanınan yerli girişim Zibumi, müşterilerine “CitiGenius” uygulama ailesi olarak teslim edildi. Bu satın alımla birlikte Zibumi ve yazılım geliştirme ekibi, Esri’nin Türkiye’deki yeni Ar-Ge Merkezi olarak hizmet vermeye devam edecek.
Edindiğimiz bilgiye göre Zibumi daha öncesinde oyunlar için çözümler geliştiriyordu. Çünkü zibumigames.com isimli aktif bir domaini vardı ve şimdi sitenin aktif olmadığını gördük. Daha sonrasında oyun dikeyinden ayrıldığını düşündüğümüz girişim, buradaki uzmanlığını kullanarak ve daha da global odaklı düşünerek, haritalama sektörüne yani daha geniş bir sektöre geçiş yaptı. Dolayısıyla bu genişleme ile sadece oyun değil, ihtiyaç olan tüm sektörlere çözümler üretecek.
Esri Ar-Ge Merkezi Direktörü olarak göreve atanan Erdal Yılmaz, “Yazılım ekibimizin Esri’ye entegrasyonunu, dünya genelindeki genel haritalama ve CBS topluluğuna devam eden taahhüdümüzün bir sonraki iyi atılmış bir adımı olarak görüyoruz” dedi.
Türkiye ve çevresindeki bölgede iyi bilinen yerli girişim Zibumi, şirketin 3 boyutlu jeo-uzamsal verilere verimli bir şekilde bağladığı oyun motorlarından yararlanan yenilikçi görselleştirme, analiz ve simülasyon yetenekleri geliştiricisidir.
Esri yazılım geliştirme direktörü Sud Menon, “Zibumi’nin Esri’nin Türkiye’deki yeni Ar-Ge Merkezi olarak aramıza katılmasından oldukça heyecan duyuyoruz. Onların çalışmaları ile kullanıcılar için 3D CBS, oyun motorları ve hassas haritalama ve gerçeklik yakalama için fotogrametri alanlarında devam eden geliştirmelerimiz arasında güçlü bir sinerji var ve Zibumi’nun şirketimize yapacağı katkılardan şüphemiz yok.”
Esri’nin kurucusu ve başkanı Jack Dangermond, “Ankara merkezli yazılım geliştirme ekibine büyük saygı duyuyoruz ve bunu teknolojimizi ve hizmetlerimizi tamamlamanın ve genişletmenin bir yolu olarak görüyoruz” dedi.
McKinsey & Company, raporlarını, öngörü ve önerilerini paylaştığı dijital platformlara bir yenisini daha ekledi. Gündemdeki konulara yönelik değerlendirmelerin paylaşılacağı McKinsey Türkiye Podcast kanalı, Türkçe olarak yayına başladı.
McKinsey & Company Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi ile gerçekleştirilen podcastin başlığı, ‘Yeni dünya düzenine uyum sağlamak: Yeniden tasarlanan işler, geleceği şekillendiren trendler’ oldu.
İlk podcast yayınında, pandemi döneminde geleceği şekillendiren trendleri ele alan Can Kendi, iş dünyasının yeni normale uyum sağlayabilmek için neler yapması gerektiği konusunda önerilerini de paylaştı. Bütün bunların yanı sıra bu dönemde daha da önem kazanan dijitalleşme ve yeni çalışma düzeni gibi konularda gerçekleştirilmiş gerek küresel gerek yerel birçok McKinsey araştırmasından verilere yer verildi.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), dünyanın en büyük inovasyon ve girişimcilik platformlarından biri olan Plug and Play’i İstanbul’a getirdi. Tüm detaylara bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Toplam 9 milyar dolarlık yatırım portföyüne sahip olan Plug and Play, girişimciyi, sanayiciyi ve yatırımcıyı buluşturacak. Yenilikçi fikrini uygulamaya geçirmiş girişimciler, MESS üyesi şirketler ile ortaklıklar kurabilecek. Küresel iş birliği ağına dahil olarak hızlı gelişme olanağı bulacaklar. Sanayiciler de dünyanın her yerindeki girişimcilerin inovasyonlarından faydalanıp ülkemizin ihracatını ve istihdamı artırabilecekler.
MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, ekonomiye ‘yeni yıl hediyesi’ olarak tanımladığı Plug and Play’i Türkiye’ye kazandırmaktan gurur duyduklarını söyledi. Akkol, “Bu iş birliği ile İstanbul açık inovasyonda küresel ekosistemin bölgesel merkezi olacak. MESS üyesi şirketler, girişimci ve yatırımcılar buluşacak. Girişimci, sanayici ve ülkemiz kazanacak” dedi. Plug and Play İstanbul Platformu, MESS’in teknoloji merkezi MEXT içinde faaliyet gösterecek.
Sadece 20 ülkede hizmet veren Plug and Play’in İstanbul’da platform açmasıyla, Türkiye, küresel girişim ekosisteminin bölgesel merkezlerinden biri olacak. Plug and Play Platformu, İstanbul üzerinden Doğu Avrupa’dan Kuzey Afrika’ya, Rusya’dan Orta Doğu’ya uzanan geniş coğrafyada 12 ülkeye hizmet edecek. Platform, sadece bu ülkelerin girişimcilerine ulaşmakla kalmayıp iş dünyasını yönlendiren, nabzını tutan bir merkez olacak. Plug and Play İstanbul Platformu, girişimcileri ve sanayicimizin gelişimini destekleyecek. Ülkemizin ihracat ve milli gelirine katkıda bulunacak.
9 milyar dolarlık yatırım portföyü
Merkezi Silikon Vadisi’nde bulunan ve MESS Teknoloji Merkezi MEXT işbirliği ile İstanbul’a gelen Plug and Play, yılda 60’dan fazla hızlandırma programı düzenliyor. Dünya çapında milyonlarca kullanıcıya sahip Dropbox, PayPal, Hippo, Honey, Rappi, N26 gibi şirketlerin kısa süre içinde milyar dolarlık değere ulaşmasını (unicorn) sağlayan Plug and Play, toplam 9 milyar dolarlık yatırım portföyüne sahip. Platform, sadece geçtiğimiz yıl globalde 1450’den fazla girişim ile çalıştı. Küresel havuzunda 40 binin üzerinde girişim bulunuyor. 400’den fazla kurumsal ortağı olan Plug and Play’in tüm ekosistemi, dünyanın en ileri en kapsamlı ve en büyük teknoloji merkezi MEXT aracılığıyla Türk sanayicisi ve girişimcisinin hizmetine açılıyor.
Yerli girişimler roketlenecek!
Plug and Play İstanbul Platformu, girişimcileri, ülkemizin lider sanayi şirketleri ve küresel yatırımcılarla buluşturacak. Girişimciler, MEXT içinde kendilerine ayrılmış ofislerde çalışabilecekler. Çözümlerini, MEXT dijital fabrikada deneyimleyerek olgunlaştırabilecekler. Türkiye’nin önde gelen 250 sanayi şirketi olan MESS üyelerine çözümlerini tanıtarak hızla gelişme, ortaklık kurma imkanı bulabilecekler. Girişimciler aynı zamanda Plug and Play’in sahip olduğu küresel ağlarda yatırımcılara kendilerini tanıtıp roket hızıyla gelişme imkanına kavuşacak.
Sanayici rekabette fark yaratacak
MESS üyesi sanayiciler, Plug and Play İstanbul Platformu’nda ihtiyaçlarına uygun çözümü bulunan yerel ve küresel girişimcilerle bir araya gelebilecek. Sanayiciler, Türkiye ile birlikte dünyanın her yerinden inovatif girişimlerden faydalanarak rekabette fark yaratacak. Bu platform, sanayicilerimizin daha rekabetçi olmasına, ülkemiz ihracatı, milli geliri ve istihdamın artmasına katkıda bulunacak.
Yatırımcı, girişimciyle birlikte büyüyecek
Plug and Play’in İstanbul’a gelmesi, girişimcileri destekleyecek yatırımcılar için de fırsatlar doğuracak. Sanayici ve yatırımcılar, fikir ve projelere erken dönemde yatırım yaparak yerli girişim ekosisteminin gelişmesine katkı sağlayabilecekler. Yatırımcılar, ticarileşmiş fikirleri yakından görebilecek, girişimlere ortak ya da yatırımcı olabilecekler. Platform, nesnelerin interneti, tedarik zinciri, malzeme ve enerji konularına öncelik verecek.
Bilgi ve deneyim alışverişi başarıyı getiriyor
Plug and Play İstanbul Platformu’nun tanıtım toplantısında konuşan MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, ekonomiye yeni yıl hediyesi sunduklarını ifade etti. “Bu iş birliği ile İstanbul, açık inovasyonda küresel ekosistemin bölgesel merkezi olacak. MESS üyesi şirketler, girişimci ve yatırımcılar buluşacak. Girişimci, sanayici ve ülkemiz kazanacak” diye konuşan Özgür Burak Akkol şöyle devam etti: “Bugün teknoloji devriminin tam ortasındayız. İş birliği temelli açık inovasyon bu döneme ayak uydurmamız için kilit derecede önemli. Sanayicimiz, 4. Sanayi Devrimi ile gelen imkanları değerlendirmek zorunda. Farklılaşan rekabete ayak uydurmamızın yolu, teknoloji ekosistemleri, girişimciler ve kurumlar arasında bilgi ve deneyim alışverişi yapmaktan geçiyor. İşte, küresel girişimcilik ekosisteminin en güçlü platformunu Türkiye’ye getirmemiz bu yüzden önemli.”
“Turconların çıkmasına katkı sağlayacağız”
Plug and Play İstanbul Platformu için yoğun bir program hazırladıklarını ifade eden Akkol, ilk etapta 50 girişime ev sahipliği yapacaklarını belirtti. Çin ve Viyana arasındaki coğrafyada en kapsamlı iş geliştirme programını hayata geçirdiklerini vurgulayan Akkol, şöyle devam etti: “Girişimler, bu platform ile hızlı bir büyüme dönemine girerek adeta roketlenecek. Unicorn potansiyeline sahip girişimleri destekleyerek dünyaya açılmalarına katkı sağlayacağız. Onların bu hedefe ulaşmalarına vesile olup Turcornlar çıkmasını destekleyeceğiz.”
Plug and Play Kurucusu Saeed Amidi de açılışta yaptığı konuşmada dijital dönüşümün önemine vurgu yaptı. Amidi, “Sanayi, inanılmaz bir dönüşüm geçiriyor. 250 lider şirketin üye olduğu MESS ile ortaklığımız, büyük kuruluşların değişimi kucaklamak ve teknolojiyi bulmak için ne kadar önemli adımlar attığının mükemmel bir örneği olacak” diye konuştu.
İstanbul Ticaret Odası tarafından yenilikçi iş fikirlerinin ticarileşerek ülkemize katma değer sağlaması amacıyla kurulan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), 2021 yılının ilk çağrı dönemini başlattı.
Son başvuru: 25 Ocak 2021
Başvurular 25 Ocak’a kadar kabul edilecek. Girişimci olmak isteyen ve ticarileşebilir iş fikri olan herkes başvuruda bulunabilecek. Başvurular detaylı bilgilerin de yer aldığı btm.istanbul adresinden yapılabilecek.
Her geçen gün daha da güçlenerek büyümeye devam eden BTM, girişimcilere çok daha iyi olanaklar sunduğu Fulya’daki üçbin metrekarelik yerleşkesinde hizmet veriyor. Bugüne kadar 10 binden fazla başvuru alan, girişimleri 172 milyon lira değerleme ile yatırım alan ve 65 milyon liradan fazla satış yapan BTM, sunduğu hizmetlerle startupların ticarileşmesinin ve ölçeklenmesinin yolunu açmaya devam ediyor. BTM’de, yenilikçi fikirlerin iş modeli haline gelmesi, büyümesi, satış yapması ve yatırım alması sağlanırken; eğitim ve seminerler, mentor desteği, satış eşleştirmeleri, girişimcilerin yatırımcı karşısında sunum yaptığı demo günü etkinlikleri, yatırımcı eşleştirmeleri, 7/24 ofis imkanı, birebir danışmanlık gibi hizmetler girişimcilere tamamen ücretsiz sunuluyor.
Elbaşı “Dünyada iş yapış şekilleri değişti”
Geride bıraktığımız 2020 yılını değerlendiren ve yeni çağrı dönemi hakkında bilgi veren BTM Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, “Yeni tip koronavirüs Covid-19, geçen yıl tüm dünyayı etkisi altına aldı. Bu durum herkesin ve her kurumun iş görme biçimlerinde değişikliğe gitmesine neden oldu. Bazı sektörler geleceği de öngörerek bu değişimleri köklü olarak gerçekleştirdi. Covid-19, istemeden de olsa gelecek için öngörülen değişimlerin radikal bir şekilde gerçekleşmesine neden oldu. BTM girişimcileri de iş modellerini bu öngörülere göre şekillendirdi. Artık farklı bir dünya ve çok daha etkili, hayatın her alanına sirayet etmiş girişimler ve girişimciler var. Yeni çağrı döneminde de yenilikçi ve ticarileşebilir çok farklı projelerin ve modellerin başvuruda bulunmasını bekliyoruz. Hedefimiz Türkiye’den çıkacak unicornlara ev sahipliği yapmak. Kapımız her zaman olduğu gibi bu çağrı döneminde de her yeni fikre, projeye ve modele açık. Yenilikçi iş fikri olan herkesi merkezimize bekliyoruz” dedi.
Türkiye’nin üç büyük telekomünikasyon şirketi Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone yerli mesajlaşma ve sosyal medya uygulamaları için dev bir iş birliğine imza attı.
Bu kapsamda Türk Telekom müşterileri Türkiye’nin iletişim ve yaşam platformu BiP’i, Turkcell kullanıcıları ise Türk Telekom’un yeni nesil sosyal medya platformu Yaay’ı internet kotalarından harcama yapmadan kullanacaklar. Her iki uygulama aynı zamanda diğer uygulamalarla birlikte Vodafone’un İletişim Pass paketinde ücretsiz sunulacak.
Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalması için yapılan iş birliği sayesinde Türk halkı gönül rahatlığıyla bu yerli uygulamalardan faydalanabilecek.
Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone’un açıklaması:
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, “Türkiye’nin teknoloji şirketleri bir araya gelerek ülkemiz için tarihi bir anlaşmaya imza attı. Türk mühendislerinin geliştirdiği yerli uygulamalarımızı vatandaşlarımız artık gönül rahatlığıyla kullanabilecek. Bu sayede Türkiye’nin verileri ülke içerisinde güvenle kalacak. Yerli mesajlaşma uygulamalarının tercih edilmesine destek sunacak bu anlaşmanın önümüzdeki dönemde bu konuda yapılacak yeni iş birliklerinin de önünü açacağına inanıyoruz. Ülke insanımız adına yapılan bu iş birliğimizin Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyor, Türk Telekom ve Vodafone Türkiye yöneticileri başta olmak üzere emeği geçen tüm çalışanlara teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Ülkemizdeki yerli uygulamaların önemi son dönemde bir kez daha anlaşıldı. Bu süreçte, yerli uygulamalarımızı tercih eden tüm kullanıcılarımıza duydukları güven ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bugün gerçekleştirilen iş birliği, tüm kullanıcıların bu sosyal medya ve mesajlaşma platformlarını deneyimlemesine önemli ölçüde destek sağlayacak. Türkiye’nin üç büyük şirketi, güzel bir dayanışma örneği sergiledi. Hepimiz Türkiye’nin dijitalleşme vizyonuna katkımızı, yenilikçi dijital platformlar sunarak pekiştiriyoruz. Birlikte attığımız bu adım, çalışmalarımızı daha da değerli kılıyor. Önümüzdeki dönemde de benzer iş birliklerinin artmasını temenni ediyorum. Turkcell ve Vodafone yöneticilerini ve bu süreçte katkısı bulunan herkesi canı gönülden tebrik ediyorum” dedi.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Engin Aksoy: “Sektörümüzde yerli alternatif platformların çeşitlendirilmesi yönünde yapılan çalışmaları destekliyoruz. Müşterilerimize sınırsız internet deneyimi yaşatmak amacıyla 4 yıl önce kullanıma sunduğumuz Vodafone Pass paketlerini ihtiyaç ve talepler doğrultusunda güncelliyoruz. Müşterilerimizin mesajlaşma, sosyal medya ve video izleme gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirdiğimiz bu paketlerden Vodafone İletişim Pass paketini yeni uygulamalarla zenginleştiriyoruz. İletişim Pass kapsamında sunduğumuz mevcut uygulamalara yerel mesajlaşma ve iletişim uygulamalarını da dahil etme kararı aldık. Tarifesi içinde İletişim Pass paketi olan tüm müşterilerimiz Şubat ayı itibarıyla yerli mesajlaşma uygulamalarını diğer uygulamalarla birlikte süresiz ve ücretsiz kullanırken, tüm Vodafone müşterilerimize ise bu uygulamaları 1 ay boyunca ücretsiz sunacağız. Vodafone olarak, üç operatörün beraber geliştireceği, uluslararası seviyede rekabet edebilecek sektörel ve yerli platformlara yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu işbirliği için Turkcell ve Türk Telekom başta olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.” dedi.