Ana Sayfa Blog Sayfa 634

10 yıl içerisinde şubeli bankacılığın sona ereceğini öngören Özgür Bayraktar’dan yeni kitap: Next Generation Banking

Bankacılık sektörü, challenger bank olarak da bilinen yeni nesil dijital bankaların, geleneksel bankalara karşı önemli bir pazar payını yakalamaya başlaması nedeniyle global anlamda büyük bir değişim yaşıyor.

Kariyerinde Türkiye ve Avrupa’da önemli fintek projelerinde üst düzey yöneticilik deneyimleri bulunan ve bizim de yakından tanıdığımız bir isim sevgili Özgür Bayraktar, üçüncü kitabı Next Generation Banking ile geleneksel bankacılığın yaşadığı bu tarihi dönüşümü kaleme alıyor.

Bayraktar: “10 yıl içerisinde şubeli bankacılık tamamen sona erecek.”

Juniper Research’ün araştırmasına göre 2020 yılında dünya üzerindeki 2,4 milyar insanın bankacılık faaliyetlerini tamamen dijital kanallar üzerinden gerçekleştirdiğini belirten Bayraktar, 2024 yılına kadar bu rakamın 3,6 milyarı aşabileceğini ve bunun da şubeli bankacılığın 10 yıl içerisinde sonunu getirebileceğinin altını çiziyor.

Finans dünyasında kariyer yapmak isteyen gençlerin ve finansal teknolojilere merak duyan tüm iş insanlarının istifadesine sunulan kitap ile geçmişten bugüne; bugünden ise geleceğe bankaların yeni teknolojilerle evrildiği dönüşüm; RPA, Açık Bankacılık, Blockchain, Wealthtech, RegTech gibi 18 farklı bölüm ile masaya yatırılıyor.

Next Generation Banking kitabını Kitapyurdu’ndan satın alabilirsiniz.

800 milyon dolar değerlemeyi aşan Getir, 100 milyon dolar yatırım alıyor

Online market teslimat uygulaması girişimi Getir, 800 milyon doları aşan değerlemesi ile 100 milyon dolar yatırım alıyor.

Getir ile doğrudan iletişime geçtiğimizde, haberin doğru olduğunu ancak henüz turun kapanmadığını ve dolasıyla rakamlarda biraz değişiklik olabileceğini söylediler.

Ayrıca Reuters’e iki kaynağın verdiği demeçte de, Getir, İngiltere’deki büyümeyi sağlamak ve bu pazardaki maliyetlerini ilk etapta kontrol altına almak için 100 milyon dolardan fazla yatırımı güvence altına almak istiyormuş. Ancak henüz yatırımcılarla ilgili tarafımıza da bilgi verilmedi.

Bir yıl önce Getir, risk sermayedarı Michael Moritz‘in liderliğinde bir grup yerli ve yabancı yatırımcıdan 38 milyon dolar yatırım almıştı.

Resmi açıklamanın yapılmasına birkaç hafta gibi kısa bir zaman var. Net bilgi ve rakamlar elimize ulaşınca sizlere aktaracağız. Biz egirişim olarak Getir ile doğrudan iletişimdeyiz. İçerikleri her zaman kaynağından alırız. Bu konuyla ilgili ilk olarak bizden bilgi edineceksiniz.

getir’in hikayesi

Yerli fintech Provision, PIN destekli SoftPOS ürününü hizmete sundu

Dünya genelinde 2020 yılı itibariyle işletmelerin yalnızca yüzde 15’i banka veya kredi kartı ile ödeme kabul edebiliyor. 200 milyon’a yakın küçük işletme ise POS cihazlarının yüksek maliyeti nedeniyle yalnızca nakit ödeme kabul edebiliyor. Halbuki, pandemiyle birlikte nakit kullanımı yerine kart ile temassız ödeme kullanımı oldukça arttı.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin gelir kaybına neden olan bu soruna çözüm geliştirmek isteyen yerli teknoloji şirketi Provision geçtiğimiz yıl temassız ödeme limiti altındaki işlemler için Android tabanlı akıllı telefon ve tabletleri POS terminallerine dönüştüren SoftPOS uygulamasını hayata geçirmişti.

Böylece Türkiye’de yeni bir hizmet duyuran şirket, şimdi de PIN destekli SoftPOS ürününü hizmete sundu. Şirket, geçtiğimiz ay ödemelerin temassız işlem limitine takılmadan hızlı ve güvenli bir şekilde yapılmasına olanak veren çözümü için Mastercard ve Visa’nın “Güvenli PIN Kabulü Sertifikasyonu”nu tamamladı. PIN destekli SoftPOS, yine Kasım ayı içinde Akbank müşterileri için canlı ortama alınarak, Türkiye’de canlı ortama alınan, Android telefonları ve tabletleri POS cihazına çeviren şifre destekli ilk ürün oldu.

Limit sınırı ortadan kaldırılıyor

Yerli teknoloji şirketi, ödemelerin temassız işlem limitine takılmadan hızlı ve güvenli bir şekilde yapılmasına olanak veren çözümü ile özellikle küçük ve mikro ölçekteki işletmelere, POS maliyeti olmadan temassız özellikli kartlar ile ödeme kabul etme olanağı sağlıyor. Provision tarafından geçtiğimiz yıl hizmete sunulan uygulamaya getirilen güvenli PIN (şifre) özelliği, POS olarak kullanılan Android cihazlardan temassız işlem limitine takılmadan, güvenli ve temassız bir şekilde işlem yapılmasına imkân veriyor.

“Ürünün kısa sürede yurt içi ve yurt dışında yayılmasını öngörüyoruz”

Pandemi ile beraber yerel ve küçük işletmelere yönelik talebin arttığını ve ödeme sistemlerine yönelik geliştirdikleri inovatif yazılım çözümleri ile bu talebe yanıt vermeyi amaçladıklarını belirten Provision CEO’su Nihat Karabacak, konuya ilişkin değerlendirmesinde “Küçük ve mikro işletmelerin POS maliyetlerini düşürerek, daha yüksek tutarlı satış yapmalarına imkân veren şifre destekli SoftPOS uygulamasının tüm taraflara büyük kolaylık sağlayacağına inanıyoruz. Bu uygulama bugüne kadar şifre desteği olmadığı için sadece temassız işlem limitinin altında kalan alışverişlerde kullanılabiliyordu. Yeni geliştirdiğimiz PIN destekli SoftPOS’un, MasterCard ve VISA sertifikasyonlarını tamamlanmasıyla birlikte, artık işletmeler temassız limitine takılmadan ödeme kabul edebilecek. Ürünümüz Akbank müşterileri için Türkiye’de ilk kez canlı ortama alınırken, aynı şekilde global bir ödeme şirketi olan Portekiz SIBS ile Yunanistan’ın en büyük bankası AlphaBank’ın Romanya iştirakini de canlı ortama alarak ürünün yurt dışında da yaygınlaştırılması yolunda ilk ciddi adımı attık. Ürünümüzü kısa zaman içinde farklı ülkelerdeki diğer müşterilerimizle global olarak yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.” dedi.

Timezeta: Ekiplerin birlikte daha verimli çalışmasını sağlayan yerli dijital proje asistanı

Yerli girişim Timezeta, projelerde yaşanan kalitesizlik maliyetlerini sıfıra yaklaştırmak amacıyla geliştirilmeye başlanmış yerli bir girişimdir.

  • Öncelikle şu notu düşmek istiyoruz. Başvuru yapan girişimlere 1 yıl ücretsiz olarak sunulacak.

Birçok firmayla birebir yürütülen geliştirme aşamasında proje yönetiminde yaşanan problemler tespit edilmiş ve ürün geliştirilmesinde bu aksamaların çözümüne odaklanılarak bu girişimi hayata geçirilmiştir.

Projelerde yaşanan problemler ve Timezeta çözümleri;

  • Proje gecikmeleri > Timezeta Gantt Plan Çizelgeleri
  • Bütçe Aşımları > Maliyet Takip Çizelgesi
  • Performans Ölçememe > Performans Raporu
  • Kültür Oluşturamama > Şirket Kültürü Modülü
  • İletişim Kopukluğu > Tüm görevlendirmeler, dosya paylaşımları, toplantılar bulutta

Mustafa Safa Orakçı ve Cem Helimoğlu tarafından Bursa’da kurulan girişim, ilk çalışmalarına Mayıs 2018’de başladı ve aradan geçen 2 yıldan fazla bir sürenin ardından Eylül 2020’de şirketleşti. Girişimciler, Timezeta’dan farklı olarak farklı işler de yürütüyorlar. Dolayısıyla finansmanlarını şimdilik kendileri oluşturuyor.

Girişimin kurucu ortağı Orakçı: “Girişimimiz PMS (Project Management Software) alanında faaliyet gösteriyor. Rakipler global ölçekte ve genellikle dolar üzerinden satış yapmaktalar. Ağırlıklı olarak takım içi iletişimi sağlamak amacıyla ürünlerini geliştiriyorlar, performans ve bilgi yönetimi (knowledge management) sorunlarına eğilmiyorlar. Türkiye pazarında en yaygın kullanılan PMS ürünleri; Bitrix24, Trello, Jira, Zoho, Asana, MS Project’tir. Takım içi iletişim ve görev yönetimi konusunda çok iyiler fakat performans ve knowledge management sorunlarına çözüm üretmemektedirler.” dedi.

Timezeta’nın değer önerisi

Girişimin kurucularına “değer öneriniz nedir?” diye sorduğumuzda, tarafımıza aşağıdaki maddeleri sundular.

  • Performans ve bilgi yönetimi (knowledge management) özelliklerinde rakiplerimizden önde oluşumuz
  • Türkçe ve İngilizce dil desteği
  • Ulaşılabilirlik (Müşterilerimizle birebir temas halinde yerel ve yerleşik bir ekibiz)
    Fiyat Uygunluğu
  • Öğrenci, akademisyen ve STK’lara ücretsiz erişim imkanı (Sosyal Sorumluluğumuz)
    Sezgisel ve Kullanıcı Dostu Arayüz
  • Kişiselleşebilme (Kullanıcılara özel süreç şablonları oluşturabilme, departman ve proje başlıklarını esnek olarak tanımlayabilme)
  • Güncel teknolojiler olan . Net Core ve React ile yazılım geliştirme

Fiyatlandırma

SAAS bir platform olan Timezeta, Aylık abonelik şeklinde kullanıcı başına ücretlendirme yapıyor. Herhangi bir taahhüt veya cayma bedeli olmaksızın kullandıkça ücretlendirilen bir modeli var. Satış yapıldıktan sonra kısa bir eğitimin ardından kullanmaya başlanabiliyor.

Kabul aldıkları kuluçka ve hızlandırma programları: İTÜ Çekirdek, BTM Kuluçka, TİM-TEB Girişim Evi ve BursaTTO Girişim 2020.

KPMG Türkiye, KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2020 Raporu’nu yayımladı

KPMG Türkiye Danışmanlık Bölümü, bu yıl ikincisini hazırladığı ‘KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2020 Raporu‘nu açıkladı. Rapora göre; Türkiye’de işlem hacmi ve işlem sayısı bir önceki yıla kıyasla artış kaydetti. 2021 yılı için iyimser beklenti korunuyor, ekonomide kademeli iyileşme ile işlem hacimlerinin artacağı öngörülüyor.

Belirsizliklerin yılı

Geride kalan tüm yıla damga vuran pandeminin yanı sıra ABD başkanlık seçimleri, ABD ve Hong Kong başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde gerçekleşen protesto ve eylemler, Batı Asya’daki çatışmalar ve Brexit’le ilgili belirsizlikler ekonomi ve siyaseti etkiledi.

Rapora göre, 2020 yılında dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde önceki yıla yakın ancak altında bir performans gerçekleşirken Türkiye’de milyar dolar ve üzeri seviyede gerçekleşen işlemler nedeniyle işlem hacminde belirgin artış kaydedildi. İşlem adedi de 2019 yılına göre artış gösterdi. 2020 yılında değeri açıklanan işlem hacmi toplam 6,9 milyar dolara ulaştı.

Teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörü önde

2020 yılında küresel trendlere paralel olarak dijitalleşmenin yükselmesiyle hem işlem sayısı hem de işlem hacmi bazında TMT sektörü öne çıktı. Teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektöründeki en büyük işlem Türkiye Varlık Fonu’nun Turkcell hisselerinin yüzde 26,2’sini 1,8 milyar ABD doları bedelle satın alması oldu.

3,6 milyar dolarlık işlem hacmi

Finansal yatırımcılar (özel sermaye, risk sermayesi, varlık fonları vb.) 2019 yılında 78 işlem gerçekleştirirken, yarattıkları işlem hacminin toplam işlem hacmindeki payı yüzde 3 seviyesindeydi. Buna karşın, 2020 yılında toplam 129 işlem gerçekleştiren finansal yatırımcıların işlemlerinin toplam işlem hacmindeki payı geçtiğimiz yıldan farklı olarak yüzde 52 seviyesinde gerçekleşti.

Haziran 2020’de Turkcell’in TVF ve LetterOne tarafından satın alınması ve Qatar Investment Authority’nin Borsa İstanbul’un azınlık hissesini satın alması 2020 yılındaki önemli finansal yatırımcı işlemlerinden oldu. Benzer şekilde Actera’nın Temmuz 2020’de Vivense’ye yaptığı yatırım ve Doğan Holding’in girişim sermayesi olan Öncü Girişim’in Sesa Ambalaj’ın yüzde 70 oranındaki hissesini satın alması finansal yatırımcı işlemlerinde arasında öne çıktı.

Yerli yatırımcıların işlem hacmi yabancıları geçti

Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği birleşme ve satın alma işlem sayısı, geçmiş yıllarla benzer şekilde 2020 yılında toplam 83 işlemle toplam işlem sayısının yüzde 32’si olarak gerçekleşti. Buna karşın, 2020 yılında yabancı yatırımcıların geçen yıla kıyasla yarattıkları işlem hacmi 3,1 milyar ABD doları olarak gerçekleşip artış gösterse de toplam işlem hacminden aldığı pay yüzde 45 ile yerli yatırımcıların gerisinde kaldı. Ayrıca 2020 yılında en büyük ilk 10 işlemin 6’sının yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilmesi de dikkat çeken bir diğer nokta oldu.

Hedef kamuda değer yaratmak

2018 yılı ve öncesinde özelleştirme süreçleri ve TMSF işlemleri vasıtasıyla kamu kaynaklı işlemlerde yaşanan hareketlilik devam etti. 2019 itibarıyla Yeni Ekonomi Programı ile üretime, ihracata ve finansal istikrara dayalı ekonomik dönüşüm kapsamında TVF’nin aktif rol almasıyla kamuda değer yaratımı hedeflendi. Geçen yıl bu rolü, önemli işlemler ile hayata geçiren TVF, 2020’de ise stratejik ve büyük ölçekli yatırımlar ve satın almalarla kamuda değer yaratmaya devam etti.

Türkiye’nin rekabetçi şirketlerinin desteklenmesi hedefinin bir parçası olarak Turkcell’in yüzde 26,2 hissesinin TVF tarafından satın alınarak şirketin yönetim kontrolüne sahip en büyük hissedarı konumuna gelmesi ve ülke ekonomisinin tasarruf bazının büyütülmesi ve bankacılık dışı finansal sektörünün geliştirilmesi kapsamında kamu sigorta şirketlerinin TVF – Türkiye Sigorta çatısı altında birleştirilmesi yılın dikkat çeken kamu kaynaklı işlemleri arasında yer aldı. Çukurova Havalimanı Projesi işletme hakkı devri ihalesinin Favori İşletmecilik – Yako Tekstil Ortak Girişimi tarafından kazanılması ve Qatar Invesment Authority tarafından TVF’nin Borsa İstanbul’daki azınlık hissesinin devralınması da dikkat çeken kamu kaynaklı işlem olarak öne çıktı.

2021 için beklentiler iyimser

KPMG Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, 2021’deki birleşme ve satın alma işlemleriyle ilgili iyimser beklentilerin korunduğunu söyledi.

Uluslararası birleşme ve satın alma aktivitelerini takip eden, sektörün en etkili ve saygın kuruluşlarından Mergermarket tarafından yılın danışmanlık şirketi seçilen KPMG Türkiye olarak önemli işlemlerin danışmanlık süreçlerinde yer aldıklarını belirten Cantekinler şu başlıklara dikkat çekti:

  • Aşı çalışmaları sonucu salgının etkisinin kademeli olarak azalacağını, salgının ekonomik etkilerini azaltmak için de devletlerin açıkladığı benzeri görülmemiş ekonomik destek ve teşvik paketleri sayesinde merkez bankalarının genişleme politikaları ve para piyasalarına yüksek miktarda likidite sağlandığını, şirketlerin küresel çerçevede tedarik zincirlerini tekrar değerlendirdiğini görüyoruz. Bu çerçevede Türkiye’nin özellikle endüstriyel üretim sektörü açısından ön plana çıkmasını, büyüme, istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmak için öngörülebilir para ve kur politikası kapsamında ekonomik göstergelerdeki dengelenme sürecinin yatırımcı iştahını artırabilecek etkenler olmasını bekliyoruz. Öte yandan ekonomide pandemi etkisinin devam etmesi, toparlanma döneminin uzaması, olası ABD ve AB yaptırımları, Türkiye’nin yakın coğrafyasında gerçekleşebilecek siyasi belirsizlik ve güvenlik sorunları da aşağı yönlü riskler olarak öne çıkıyor.
  • KPMG Türkiye’nin hazırladığı rapora göre, 2021 yılında endüstriyel üretim ve otomotiv, teknoloji, medya ve telekomünikasyon, ilaç ve sağlık sektörlerinin öne çıkması bekleniyor.
  • TVF tarafından petrokimya, madencilik ve yerli kaynaklardan enerji üretim projelerine yapılacak yatırımlar, TMSF’ye devredilen şirketlerin tekrar ihale sürecine çıkması ve ÖİB’nın portföyünde yer alan varlıklar için ihale sürecine girmesi işlem hacmini artırabilecek etkenler arasında yer alıyor.
  • Küresel aşılama çalışmalarının hız kazanması ve pandeminin sonra erme sürecine girmesiyle 2021 yılı için iyimser beklentilerimizi koruduğumuzu ve kademeli iyileşme ile işlem adet ve hacminin artacağını öngörüyoruz.

Türksat 5A uydusu bu sabah SpaceX tarafından Falcon 9 roketiyle başarıyla fırlatıldı

Türksat 5A uydusu, SpaceX firmasına ait Falcon 9 roketiyle ABD’nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral üssünden Türkiye saatiyle 04.28’de başarılı şekilde fırlatıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türksat 5A uydusunun fırlatılmasını Ankara’da Türksat Genel Müdürlüğünde düzenlenen törenle canlı olarak takip etti.

Uydu’nun haberleşme alanında önemli bir adım olduğunu belirten Bakan Karaismailoğlu, çalışmalarına başlanan Türksat 5B uydusunun da Haziran ayında gökyüzüne fırlatılacağını açıkladı.

SpaceX’ten Türksat 5A uydu fırlatılış canlı yayını

TÜRKSAT 5A uydusunun fırlatılmasının ardından muhabirlerin sorularını yanıtlayan Bakan Karaismailoğlu, “4.28 diye planlanmıştı fakat hava koşulları nedeniyle 5.15’te fırlatıldı. 35 dakika sonra da ayrılarak kendi yörüngesine doğru ilerlemeye başladı. Bu yolculuk yaklaşık 4 ay sürecek, 4 ay sonra yörüngesine yerleştikten sonra testlerimizi yapacağız. Ondan sonra da uydu faaliyete başlamış olacak. Tabi yıllar süren çalışmanın sonucuydu. Başarılı şekilde fırlatıldığı için de hem mutluyuz hem gururluyuz. Bu heyecanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah bunun peşinden 5B gelecek peşinden 6A gelecek. Ülkemiz, ulaştırma ve altyapıdaki bütün başarılı çalışmalarına uzayda da devam ediyor. Uzay Vatan’da da bütün gücümüzü ve varlığımızı tüm dünyaya gösteriyoruz hissettiriyoruz. Bundan sonra uzay ve uydu çalışmaları da artarak devam edecek” dedi.

Türksat 5B için imalat tamamlandı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Haziran’da uzaya fırlatılması planlanan Türksat 5B uydusu için de “5B’de imalatlar tamamlandı şuan testleri yapılıyor. Haziran 2021 gibi onu da fırlatmayı planlıyoruz. Peşinden yerli ve milli ilk uydumuz 6A çok önemli projelerimizden bir tanesi. Onda da çalışmalar devam ediyor. Onu da 2022’nin ilk aylarında fırlatmayı planlıyoruz. Bunlar geleceğe yön verecek çok teknolojik işler özellikle gençlerimizin önünü açan, ufkunu açan çok başarılı projeler. Bunlar artarak devam edecek” açıklamasında bulundu.

Türksat 5A’dan ilk sinyal

Bakan Karaismailoğlu, başarılı bir fırlatma yaşandığını belirterek, “35’inci dakikadan sonra, ilk ayrılmadan sonra da ilk sinyal geldi. Hiçbir sıkıntı yok. Yolculuğa devam ediyor 5A uydumuz” dedi.

Oyun fikrinizi hayata geçirebileceğiniz program Monster Gaming Lab’in ikinci dönem başvuruları açıldı

Monster Notebook bünyesinde geçtiğimiz Eylül ayında kurulan Monster Gaming Lab’ın birinci dönem programı tamamlandı. Sekiz hafta süren kuluçka programının ardından oyunlarını tamamlayan girişimler, geliştirdikleri oyunları pazara tanıtmaya hazır. Monster Gaming Lab’ın ikinci dönemi için 15 gün sürecek çağrı dönemi ise 7 Ocak itibariyle başladı.

Son başvuru: 22 Ocak 2021

22 Ocak’ta sona erecek başvuru döneminin ardından başvurusu kabul edilen girişimler, ay sürecek programa katılmak üzere jüri sunumlarına davet edilecek. Jüri değerlendirmesinde ilk sıralamaya giren beş takım ise programa kabul edilerek ekosistemin önde gelen isimlerinden mentorlük ve oyun profesyonellerinden eğitim alacak. Girişimlerin ihtiyaçları doğrultusunda yazılım ve donanım ekipmanlarıyla destekleneceği program sürecinde takımlar geliştirdikleri oyunları her hafta test etme fırsatı bulacak.

Başvurmak için: monstergaminglab.com

Monster Gaming Lab programında başarılı olup anlaşmalı yayıncıların satın alma kararı verdiği stüdyolara ise 100.000 dolar başarı primi verilecek.

Sekiz haftada 40 oyun geliştirildi

Birinci turda yaklaşık 250 takım başvurusu arasından jüri değerlendirmesini başarıyla geçen Friends Together, Crewars, Splash Games, Movel Games ve Quarter Pixels takımları sekiz haftalık sürecin sonunda toplamda 40 oyun geliştirdi.

Ekosistemin tecrübeli isimlerinden birebir mentorlük ve eğitim alan girişimlere ayrıca yazılım ve donanım desteği, ofis desteği, bulut teknolojisi desteği, yayın ve test desteği ve maaş desteği sunuldu.

Birinci turun tamamlanmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Monster Notebook Oyun Projeleri Yöneticisi Kayra Keri Küpçü, “Monster Notebook olarak oyun fikirlerinin ortaya çıktığı, geliştirildiği ve oyun dünyasıyla paylaşıldığı bir ortam oluşturmak amacıyla hayata geçirdiğimiz Monster Gaming Lab’ta ilk turu tamamladık. Heyecan verici projelerin üretildiği program boyunca takımlar en çok ihtiyaç duydukları alanlara özel olarak programlanmış yoğun bir eğitim sürecini tamamladı. Girişimcilere yönelik birey ve ekip tanıma atölyelerinin de gerçekleştirildiği program süresince ekiplerin oyunlarını geliştirmek için ihtiyaç duydukları her konuda destek sağlandı. İlk dönemin sonunda toplamda 40 oyun geliştirildi.

Tüm ekipleri ve bu denli yoğun bir programın en yüksek verimle yönetilmesini sağlayan Monster Gaming Lab koordinatörlerini kutlarım. Ayrıca, sekiz hafta boyunca çok değerli deneyimlerini ve uzmanlıklarını girişimcilerle paylaşan mentorlerin ve eğitimcilerin katkıları çok anlamlıydı, her birbirine tek tek teşekkürlerimizi sunarız. İlk dönemini başarıyla tamamlayan girişimlerle 4 ay sürecek ikinci dönemde de beraberiz. Ekipler bulut, yazılım, donanım, çalışma alanı, maaş, eğitim ve mentorlük gibi tüm desteklerden yararlanmaya devam edecekler. İhtiyaçlar farklılaştıkça, alacakları eğitimlerin içeriği de bir üst seviyeye çıkacak. Tüm bunların dışında ekiplere şahane bir fırsat daha sunuyoruz. Monster Gaming Lab programında başarılı olup anlaşmalı yayıncılarımızın satın alma kararı verdiği stüdyolara 100.000 dolar başarı primi verilecek” dedi.

9 milyar dolarlık fonu olan dünyanın en büyük girişimcilik platformlarından Plug and Play, MEXT ile İstanbul’a geliyor

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), dünyanın en büyük inovasyon ve girişimcilik platformu Plug and Play’i MESS Teknoloji Merkezi MEXT’te açıyor.

Plug and Play’in İstanbul Platformu, girişimci, sanayici ve yatırımcının buluşma merkezi olacak. Yerli girişimciler, çözümlerini MESS üyelerine ve küresel yatırımcılara tanıtarak hızlı gelişme fırsatı yakalayacak.

Sanayiciler, ihtiyaçlarına en iyi yanıt veren yenilikçi fikirlerden faydalanarak ihracata ve istihdama katkısını artırabilecek. MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Plug and Play Kurucusu ve CEO’su Saeed Amidi, 14 Ocak saat 14.00’te ntv.com.tr’de iş birliğinin detaylarını anlatacak.

Ayrıca egirişim YouTube kanalında‘da canlı yayında olacak.

Dünyada sadece 20 ülkede ofisi bulunan Plug and Play’in İstanbul Platformu, MESS’in geçtiğimiz yıl açılışını yaptığı, dünyanın en ileri, en kapsamlı, en büyük dijital dönüşüm ve yetkinlik merkezi MEXT içinde yer alacak.

Yaklaşık 9 milyar dolarlık fonu bulunan Plug and Play, dünya çapında pek çok şirketin kurulduktan kısa bir süre sonra milyar dolarlık değere ulaşmasını (unicorn) sağladı. Plug and Play İstanbul Platformu, kendi fikrini hayata geçiren girişimciler için eşsiz fırsatlar sunuyor. Girişimciler, Türkiye’nin önde gelen 250 sanayi şirketi olan MESS üyelerine çözümlerini tanıtarak hızla gelişme ve ortaklık kurma fırsatı bulabilecekler. Aynı zamanda Plug and Play aracılığıyla küresel yatırımcılarla buluşarak roket hızıyla gelişme imkanına kavuşacaklar.

Plug and Play İstanbul Platformu, MESS üyesi sanayi kuruluşlarının rekabet gücünü artırmasına katkıda bulunacak. Sanayiciler, yerli girişimcilerin yanı sıra Plug and Play İstanbul Platformu’nun küresel havuzundaki 40 binden fazla girişimcinin inovatif çözümleriyle tanışma olanağı bulacak. Türkiye ihracatının yüzde 40’ını gerçekleştiren ve ekonomiye her yıl 60 milyar dolardan fazla katkıda bulunan MESS üyelerinin ihracat ve istihdam potansiyelleri gelişecek.

Plug and Play’in tüm ekosistemini Türkiye’ye taşıyacak olan platform, İstanbul’un girişimcilikte ve açık inovasyonda küresel ekosistemin bölgesel merkezlerinden biri olmasında önemli rol oynayacak. Plug and Play Platformu, İstanbul üzerinden etrafındaki 12 ülkeye hizmet verecek. Bu ülkeler, Doğu Avrupa’dan Kuzey Afrika’ya, Rusya’dan Orta Doğu’ya uzanan geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Platform sadece bu ülkelerin girişimcilerine ulaşmakla kalmayıp bu bölgenin iş dünyasını yönlendiren, nabzını tutan, küresel kimliğini kanıtlamış muazzam bir merkez olacak.

İş birliğinin detaylarını MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Plug and Play Kurucusu ve CEO’su Saeed Amidi, NTV’de paylaşacak. Konuşmaların ardından Türkiye ve küresel girişimcilik ekosisteminden seçkin konukların katıldığı “Kurumsal İnovasyon, Girişimci ve Yatırımcı Dinamikleri” konulu panel yer alacak.

Solunum hastalıklarına odaklı çözümler sunan yerli girişim Inofab Health, 1 milyon dolar yatırım aldı

Solunum hastalıklarına odaklı dijital sağlık teknolojileri sunan ​Inofab Health, ​Re-Pie Portföy Yönetimi A.Ş Birinci Karma Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, ​Teknoloji Yatırım – TTGV1 Fonu​ ve ​FarkLabs-LifeSciences​’ın katıldığı yatırım turunda 1 milyon dolar yatırım aldı.

Inofab Health 2020 Haziran ayında, klinik araştırmalar alanında dünya lideri olan ERT​’den ve Türkiye’nin en büyük elektronik üreticilerinden ​KAREL Elektronik AŞ’​ den aldığı stratejik yatırımı ​duyurmuştu.

Aldığı stratejik yatırımın yanında birçok global tasarım ödülü ve uluslararası pazarda büyüme ile 2020 yılını kapatan Inofab Health, geliştirdiği solunum sağlığı takibi teknolojilerini 50 ülkede kullanıcılar ile buluşturdu. Ayrıca 15 ülkede kurduğu distribütörlük ağı ile bölgesel ihtiyaçları yakından karşılamaya ve sağlık sisteminde sürdürülebilir iş modelleri kurmaya devam ediyor.

Inofab Health aldığı bu yatırım ile, pandemi döneminde önemi artan uzaktan hastalık takibi ihtiyaçlarını karşılamak için yeni donanımlar ve yazılımlar sunarak ürün ailesini genişletecek. Kişisel solunum test cihazı SpiroHome’un yanında doktor hasta iletişimini güçlendiren SpiroCloud ürününde online görüşme ve online test deneyimleri de geliştirilen ürünler arasında. Ayrıca 2021’de hastanelere yönelik solunum test ürünü SpiroClinic ve inhaler ilaçlarını akıllı hale getiren sensör teknolojilerinin de lansmanının hedeflendiğini belirtmekte fayda var.

Geliştirdiği çözümleri öncelikle ABD ve Kanada gibi global marketlere sunmayı hedefleyen Inofab Health, gireceği yeni ülkeler ile global marketlerde büyümeyi ve solunum sağlığı alanında bir dünya markası olmayı hedefliyor.

40 bin TL’ye kadar hibe desteği veren Lonca Girişimcilik Merkezi’nin altıncı dönem başvuruları açıldı

Teknoloji odaklı inovatif fikirlerin ortaya çıkartılması ve desteklenmesi amacıyla Kuveyt Türk tarafından 2017’de kurulan Lonca Girişimcilik Merkezinde altıncı dönem programı için başvurular alınmaya başlandı. Yeni eğitim ve mentorluk döneminde 10 yeni girişime destek vermeyi amaçlayan Lonca Girişimcilik Merkezi’ne startup’lar, 30 Ocak 2021 tarihine kadar müracaat edebilecek. Jüri değerlendirmesi sonrasında seçilecek girişimler için program, Şubat ayında başlayıp Ağustos ayında tamamlanacak.

Başvuruları web sitesi adresi üzerinden kabul eden Lonca Girişimcilik Merkezi, yeni dönemde sektörden bağımsız teknoloji odaklı tüm startup’ları kabul ediyor. Her dönem bine yakın başvurunun alındığı Lonca’da jüri üyeleri, girişimin geniş bir pazara hitap etmesi, bir gelir ya da fayda modelinin ortaya konulması ve projeye odaklanan bir ekibin olması gibi birçok kriteri göz önünde bulundurarak değerlendirme yapıyor.

40 bin TL’ye kadar hibe desteği

Girişimcilerin işlerine odaklanmasını önemseyen Lonca Girişimcilik Merkezi, ekiplere 40 bin TL’ye kadar nakit hibe desteği veriyor. Cihaz geliştiren girişimcilere Ar-Ge desteği, FinTech’lere API desteği, tüm girişimlere pazarlama ve satış desteği, uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil etme ve yurt dışı etkinliklere katılım desteği Lonca Girişimcilik Merkezi’nin sunduğu ayrıcalıklar arasında yer alıyor. Lonca girişimcileri ayrıca startup’lara yatırım amacıyla kurulan Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’na başvuru konusunda önceliğe sahip oluyor.

200 bin TL’ye kadar TÜBİTAK BİGG hibe desteği

Lonca, TÜBİTAK’ın yenilikçi iş fikirlerine sahip girişimlere 200 bin TL’ye kadar hibe desteği verdiği programa uygulayıcı kuruluş olarak akredite oldu. İTÜ Çekirdek’le işbirliği halinde yürütülecek olan bu süreçte, yenilikçi iş fikirlerine sahip girişimler, Lonca’ya başvurmanın yanı sıra aynı zamanda TÜBİTAK’ın ön şartlarını sağlamaları durumunda 200 bin TL hibe kazanma şansını da elde edecekler. Lonca 1512 Bireysel Genç Girişim Programı (BİGG) başvuruları da yine web sitesi üzerinden kabul ediliyor.