Ana Sayfa Blog Sayfa 622

Müzik sosyal medyası makromusic, Ömer Erkmen liderliğinde 2 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı

Dört üniversitesi öğrencisi Ataberk Özaydın, Atakan Gülbahar, Aybars Göçerler, Altan Özlü tarafından kurulan müzik sosyal medyası odaklı yerli girişim makromusic, Ömer Erkmen liderliğinde 2 milyon dolar değerleme ile ilk yatırımlarını aldı.

8. ayında 1.4 milyon indirmeye gelen makromusic’te, müzik zevki aynı olan ya da aynı anda aynı müziği ya da podcasti dinleyen kişiler eşleşip tanışabileceğiniz gibi, favori sanatçı ve müzikleriniz hakkında paylaşılanları görebilir ya da paylaşımlar yapabilirsiniz.

makromusic Kurucu Ortağı & CEO’su Ataberk Özaydın; “Genç ve deneyimsiz bir ekibiz, çok değerli mentorlarımız var, onların tecrübelerini birinci ağızdan dinliyoruz dolayısıyla deneyimlemeden tecrübe etmesini başarıyoruz. Tüm ekip her gün 16 saat çalışıyor ve motivasyonumuz çok yüksek. Yeni yatırımımızla birlikte makromusic’i Türkiye’de olduğu gibi global’de de milyonlarca kullanıcısı olan, global bir sosyal eşleşme uygulaması haline getirmek istiyoruz.” dedi.

Gençler arasında popüler ve hızla büyümeye devam ediyor

makromusic’i App Store ve Google Play Store’da zaman zaman En Popüler Sosyal Ağ – En Popüler Ücretsiz Uygulamalar – Trend Olanlar gibi kategorilerde devamlı olarak 1. sıralarda görebiliyoruz.

Kısa sürede düşük bütçeyle 1.4 milyon indirmeye gelen makromusic, Influencer Marketing ve Growth Hacking konseptlerini çok iyi uyguladıklarını ve kısa sürede büyümelerini buna bağlıyor.

Hedefimiz global

Henüz 21 yaşında yazılım mühendisliği 1. sınıf öğrencisi, makromusic CEO’su ve kurucu ortağı olan Ataberk Özaydın, 4. girişimi makromusic’in istatistiklerinin olumlu yönde hızla büyüdüğünü ve aldıkları yatırımı global hedefleri için değerlendireceklerini, her yeni güncellemelerinde istatistiklerini yüksek oranda arttırarak gelişmeye devam ettiklerini ve hedeflerinin yüksek olduğunu belirtiyor.

makromusic ekibi tamamen üniversiteli öğrencilerden oluşuyor

Genç ekip başarısını aynı zamanda şirket kültürlerine bağlıyor. Birlikte çok fazla çalışırken aynı zamanda beraberken çok eğlendiklerini ve birlikte vakit geçirmekten çok zevk aldıklarını belirtiyor.

Güncel makromusic ekibi ise şu şekilde;

  • Ataberk Özaydın (CO-FO & CEO) – Product & Business & Marketing – İSÜ Yazılım Mühendisliği öğrencisi,
  • Atakan Gülbahar (CO-FO & CTO) – Mobil Frontend Developer – İTÜ Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi,
  • Aybars Göçerler (CO-FO) – Backend Developer – BAU Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi,
  • Altan Özlü (CO-FO) – Backend Developer – BEU Yazılım Mühendisliği öğrencisi,
  • Arda Erem Karagöz – Mobil Frontend Developer & UX-UI Designer – BAU Yazılım Mühendisliği & İşletme Mühendisliği öğrencisi,
  • Naz Yüksek – Web Frontend Developer – KOÇ Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi,
  • Elif Taşyumruk – Customer Relations Specialist & Researcher – KOÇ Ekonomi öğrencisi,
  • İlke Nida Özgün – Public Relations Specialist & Researcher – Lyon Lumière Üniversitesi Ekonomi & İşletme öğrencisi,
  • Zeynep Dündar – AI Developer – KOÇ Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi.

Kolay İK, MindBehind iş birliğiyle yapay zeka destekli insan kaynakları dijital asistanı yayına aldı

Kolay İK, MindBehind işbirliği ile birlikte yapay zeka, doğal dil işleme ve derin öğrenme teknolojilerini de kullanarak insanların izin süreleri, bordro parametreleri, net/brüt maaş hesaplaması ve daha fazlası hakkında WhatsApp üzerinden sorular sormasına olanak tanıyan bir chatbot hizmeti oluşturdu.

Kolay Sor

Chatbotu şu ana kadar 1200’den fazla kişi kullandı ve her bir oturumda yaklaşık 4 soru yanıtlandı. En çok sorulan sorular ise genellikle ücretli ve ücretsiz izinlerle alakalı oldu. Chatbotla ilgili olarak Kolay İK Kurucu Ortağı Çağlar Yalı şunları söyledi: “Bir şirketin karşılaştığı ana zorluklarlardan biri de günün her saati verimli bir müşteri hizmeti için gereken insan gücünü sağlamaktır. Fakat bu neredeyse imkansız.”

Örneğin bir müşteri hizmetleri uzmanının iki temel işlevi bulunuyor;

  1. Kullanıcının isteklerini analiz etmek,
  2. Gecikmesiz yanıt vermek.

Sohbet robotları ise tam olarak burada devreye giriyor. MindBehind ekibiyle birlikte geliştirdiğimiz, Yapay Zeka (AI), Doğal Dil İşleme (NLP), Makine Öğrenimi (ML) ve otomatik kurallar tarafından yönlendirilen chatbot, her türlü isteğe yanıt vermek için kullanıcı tarafından paylaşılan verileri işliyor ve sorulara anında yanıt veriyor.”

Tüm soruları WhatsApp’tan yanıtlıyor

Chatbotlar bir ana uygulamaya entegre olduğundan (WhatsApp, Messenger vb.) ekstra olarak farklı bir uygulama indirmenize veya bir yerlere kayıt olmanıza gerek kalmıyor. Bu nedenle, WhatsApp’tan Kolay Sor chatbotuna “Merhaba” yazarak sohbet başlatabiliyor ve insan kaynakları ile ilgili tüm sorularınıza hızlıca yanıt alabiliyorsunuz.

Kişiselleştirilmiş hobi deneyimi sunan mobil uygulama: Hobbycorn

Tıp, sanat ve teknolojiyi bir araya getirerek sağlık alanındaki problemlere yenilikçi çözümler geliştirmek ve bilime sanat katmak amacıyla çalışan Yesil Science, kişiselleştirilmiş hobi deneyimi sunan bir mobil uygulama geliştirdi.

Sanattan spora 11 farklı kategoride 180’den fazla hobinin yer aldığı Hobbycorn, kullanıcılara en uygun hobileri buluyor, hobiler hakkında ilginç bilgiler ve gerekli olan malzemelerin listesini veriyor.

Hobbycorn’da kullanıcılar, seçtikleri parametrelere göre kendilerine en uygun hobilere hızlı ve çok kolay şekilde ulaşabiliyor. Mobil uygulama, “filtreleme” özelliği sayesinde keşfedilmeyi bekleyen yüzlerce hobi arasından kullanıcılara en kısa sürede en uygun olanlarını sunuyor. Sonrasında ise sunduğu esnek zaman ve hedef ayarlarıyla kullanıcıların hobilerini dilediğin gibi planlamalarına olanak tanıyor. Ayrıca uygulamada haftalık-aylık olarak sunulan istatistikler ve grafiklerle hobilerdeki gelişim kolayca takip ediliyor.

“Hem mutlu olup hem kendilerini geliştirecekler”

Hobbycorn’un; mutluluk, kendini gerçekleştirme, zaman verimliliği ve daha az stres olmak üzere dört temel değer üzerine kurulu bir dinamiğinin olduğunu söyleyen Yesil Science Kurucusu Yusuf Yeşil, “Hepimizin aradığı şey mutluluk. Mutlu olmanın, kendine ve sevdiğin şeylere ayırdığın zamanla doğru orantılı olduğuna inanıyoruz. Hobilerle birlikte kullanıcılar mutlu olurken aynı zamanda da kendilerini keşfedecekleri, boş zamanlarını daha etkili bir şekilde kullanacakları bir yolculuğa çıkacaklar. Gelişimlerini takip edebilecekleri ve zamanlarını etkin bir biçimde kullanacakları bir deneyim sunuyoruz. Amacımız, Hobbycorn ile hobilere zaman ayırarak stresi insanların hayatından uzaklaştırmak ve kendilerine odaklanmalarını sağlamak” dedi.

6 milyar TL’lik işlem hacmine ulaşan Birleşik Ödeme, OYAK Portföy Girişim Sermayesi Fonları’ndan yatırım aldı

Tüm dünyada yatırımcıların gözdesi haline gelen finans ve teknolojiyi birleştiren fintek sektöründe Türkiye’de de önemli bir yatırım hamlesi geldi. Türkiye’nin ilk elektronik para lisansı alan fintek şirketlerinden Birleşik Ödeme, doğrudan edindiğimiz bilgiye göre OYAK Portföy Girişim Sermayesi Fonları‘ndan yatırım aldı. Birleşik Ödeme, bu yatırımın desteğiyle unicorn hedefine güçlü bir şekilde ilerlerken yurt dışına açılmayı planlıyor.

Global trendlere bakıldığında son 10 unicorn’un yani değeri 1 milyar doların üzerinde olan şirketlerin 3’ünün fintek servis platform sağlayıcısı olması da söz konusu yatırımın önemini daha da artırıyor. Birleşik Ödeme’nin de hedefi unicorn olmak.

“Ülkemiz açısından girişim sermayesi ekosistemini destekliyoruz”

Birleşik Ödeme, yapılan bu yatırım kapsamında OYAK Şirketleri’nin dijital finansallaşma alanındaki projelerinde de stratejik iş ortağı konumunda olacak. OYAK Finans Grup Başkanı Emrah Silav, yatırımla ilgili şunları söyledi: “Türkiye’nin önde gelen markalarıyla yaptığı projelerle, teknolojik altyapısıyla ve güçlü ekibi ile kurumlara ihtiyaçları paralelinde en doğru çözümleri sunan Birleşik Ödeme, globalde ve yerelde önemli yere sahip stratejik iş ortaklıklarını sürdürmeye devam etmektedir. Girişim Fonlarımız üzerinden gerçekleştirilen yatırım ile hem halihazırdaki faaliyetlerimizi tamamlayıcı bir finansal teknoloji (FinTech) açılımı yapılmış, hem de ülkemiz açısından girişim sermayesi ekosisteminin desteklenmesi ve geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Global bir şirket olmayı hedefliyor

Bankalara, büyük şirketlere, devlet kurumlarına ödeme sistemleri ve elektronik para ihtiyaçlarını karşılama konularında hizmet veren Birleşik Ödeme, bu yatırımın desteğiyle yurtdışına açılarak global bir şirket haline gelmeyi planlıyor. 2010 yılında kurulan Birleşik Ödeme, Fibabanka’nın yatırım kolu Finberg’ten de yatırım almıştı.

Birleşik Ödeme Sistemleri CEO’su İlker Sözdinler “Fibabanka’dan sonra, Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından OYAK’ın finans sektöründeki Portföy Girişim Fonları’ndan yatırım almak bizler adına gurur verici. Yatırımcılarımızın sağladığı destek bizi sektörde ayrıcalıklı kılıyor. Son kullanıcının dijital ve finansal dünyadaki ihtiyaçlarını karşılama anlamında geliştirdiğimiz inovatif çözümlerle kurumların stratejik çözüm ortağı olarak yanında olma, uluslararası genişleme ve unicorn olma hedeflerimize OYAK ile birlikte daha hızlı ilerleyerek hem Türkiye, hem bölgede oldukça başarılı projeler hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi.

Fibabanka Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi, Finberg Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Mert: “2018 yılında yüzde 100 Fibabanka iştiraki olarak kurduğumuz Finberg ile stratejik yatırımlar yapmak ve yatırım yaptığımız girişimlerle birlikte kendi ekosistemimizi oluşturmak üzere yola çıktık. Bugün bu hedefimize doğru emin adımlarla ilerlediğimizi görmek son derece gurur verici. Birleşik Ödeme ile iki yıl önce başlayan iş birliğimizin ne kadar doğru bir adım olduğuna şahit oluyoruz. Birbirimize değer katarak hep birlikte büyümeye, içinde bulunduğumuz ekosistemi beslemeye devam edeceğiz. Kıymetli iş ortağımız Birleşik Ödeme’nin, yeni aldığı yatırımlarla uluslararası genişleme ve Unicorn olma hedefine ulaşacağına olan inancımız tam. Yeni yatırımın tüm sektörümüz için hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim.”

Yıllık en az iki kat büyümeyi hedefliyor

İş modeli olarak Türkiye’nin ilk ve tek fintech servis platform sağlayıcı (FaaS) şirketi olarak Türkiye’nin önde gelen kurumlarına dijital finansallaşma süreçlerinde stratejik çözüm ortağı olarak kanal ve ürün bazlı altyapısal çözüm önerileri sunan Birleşik Ödeme; iş ortaklarının konvansiyonel maliyetlerini minimize ederken, onların bilanço yönetimlerinde gelir kalemlerinde optimizasyon yaratarak mevcut verimliliklerini, yeni gelir kalemlerini ve çevikliklerini maksimum seviyede arttırmalarını sağlıyor. Pandemi döneminde dijital ödeme sistemlerinin kazandığı önemle uluslararası para transferi alanında yüzde 300 büyüme sağlayan Birleşik Ödeme, 2020 yılında toplam işlem hacmini 6 milyar TL’ye ve iş ortakları kurumlar üzerinden dokunduğu son kullanıcı sayısını ise 3.5 milyon tekil kişiye ulaştırdı. Her yıl ortalamada minimum iki kat büyümeyi planlayan Birleşik Ödeme, 2021 sonunda işlem hacmini en az 20 milyar TL’ye, kullanıcı sayısını da 2021 sonu itibari ile 16 milyona çıkarmayı hedefliyor. Bu hedefler sadece Türkiye özelindeki rakamlar olup, yeni potansiyel ülkelere açıldığında da şirketin iş hacminin çok yapısal ve hızlı bir şekilde büyümesi öngörülmektedir. Dijital finansallaşma ile kurumlar, Birleşik Ödeme’nin altyapısı üzerinden kendi müşteri ve tedarikçilerine finansal ürün ve hizmetleri götürerek bir yandan finansal ve operasyonel maliyetlerini minimize ederken, bir yandan da mevcut müşteri portföylerini yeni ürünler ile ölçekleyerek yeni gelir kalemleri yaratıyor. Birleşik Ödeme, bu vizyon paralelinde kurumlara; e-para dijital cüzdan, sanal veya fiziksel ön ödemeli kartlar, yurtiçi ve yurtdışı para transferi, online/offline tahsilat ve kiosk/akıllı kasa (PaySafe) çözümleri olarak 5 ana dikeyde çözüm önerileri sunuyor.

Zorlu Enerji, Manisa’da güneş enerjisinden elektrik üretmek için Birleşik Yenilenebilir Elektrik Üretim Tesisi kuruyor

Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki öncülerinden olan Zorlu Enerji, Manisa’da bulunan Alaşehir Jeotermal Enerji Santrali’ne entegre olarak güneş enerjisinden elektrik üretmek üzere “Birleşik Yenilenebilir Elektrik Üretim Tesisi” kuracak.

Yenilenebilir üretim şekillerini bir araya getirerek oluşturulan, Türkiye’de birleşik (hibrit) enerji santrallerinin öncü örneklerinden biri olacak proje ile kaynakların daha etkin ve verimli kullanımına imkan sağlanacak.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de küresel iklim kriziyle mücadele kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin bir biçimde kullanımına yönelik olarak devlet ve özel sektör tarafından desteklenen birçok çalışma yapılıyor.

Sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda çevre dostu ve yenilenebilir enerji üretiminin öncülerinden olan Zorlu Enerji, Manisa’da bulunan Alaşehir Jeotermal Enerji Santrali’ni, inşa edeceği 3,58 MWp gücünde Güneş Enerjisi Santrali (GES) desteğiyle hibrit santrale çeviriyor. Yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarından jeotermali ana kaynak, güneşi ise yardımcı kaynak olarak bir araya getiren proje, kullandığı teknoloji bakımından da Türkiye’de birleşik enerji santrallerinin öncü örneklerinden biri olacak.

Ülke ekonomisine 4,5 milyon TL’lik katkı

Zorlu Enerji’nin yerli ve milli kaynakları daha etkin ve verimli bir biçimde kullanılmak amacıyla hayata geçirdiği projede, her biri 115 Wp gücünde olan toplam 31.200 adet thin film güneş paneli kullanılacak. Halihazırda 45 MWe güce sahip olan Alaşehir Jeotermal Enerji Santrali’nin kurulu gücünde, GES projesinin hayata geçmesi ile birlikte 3,58 MWp’lik bir artış gerçekleşecek. Güneş enerjisinden yılda yaklaşık olarak 6 milyon kWh enerji üretilecek, ülke ekonomisine yaklaşık 4,5 milyon TL’lik katkı sağlanacak ve bu sayede 1700 hanenin elektrik ihtiyacı karşılanacak. Proje ile birlikte yaklaşık 300 ton karbondioksit gazı salımının önüne geçilecek.

Özgür Bayraktar, Ozan’ın İş Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı oldu

Bireysel kullanıcılar ile küçük ve orta ölçekli işletmeleri finansal hizmetlerle buluşturmak üzere yola çıkan yerli fintech Ozan Elektronik Para’da, İş Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığına (COO) Özgür Bayraktar atandı.

Hem yerel hem de global pazardaki fintech ve start-up deneyimleri ile öne çıkan Bayraktar, son olarak Albaraka Türk Katılım Bankası’nın Avrupa’daki dijital bankası “insha”da COO olarak görev yapıyordu.

Profesyonel kariyerine Türkiye’nin ilk “unicorn”u Peak Games’in kuruluş takımında, Pazarlama ve Topluluk’tan Sorumlu Direktör olarak başlayan Özgür Bayraktar, 2011 yılında dünyanın en büyük sosyal oyun şirketi Zynga’ya transfer oldu ve Dublin’e yerleşti. 2014 yılında Türkiye’ye dönerek, Bayraktar & Partners isimli bir melek yatırımcı topluluğu kuran Bayraktar, 2016 yılında ise bir internet şirketine, kendi şirketinin satışını gerçekleştirdi. Kariyerine 2018 yılında Albaraka Türk Katılım Bankası’na katılarak ve “Alneo” gibi finansal teknoloji ürünlerinin geliştirilmesine liderlik ederek devam eden Bayraktar, aynı zamanda bankanın Avrupa’daki dijital bankası “insha”nın Genel Müdür Yardımcılığı (COO) görevini üstlendi.

Ozan CEO’su Ömer Suner: “Sadece pandemi döneminde 30’dan fazla yeni yol arkadaşımız aramıza katıldı.” Ozan Elektronik Para CEO’su Ömer Suner alanın en deneyimli isimlerini Ozan Sadece pandemi döneminde, alanında en iyi 30’dan fazla kişinin Ozan ailesine katıldığını belirten Ozan CEO’su Ömer Suner, sözlerine şöyle devam etti: “Özgür Bayraktar’ı ailemizde görmekten çok büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa pazarında da edindiği engin tecrübesiyle, global hedeflerimize müthiş bir katkı yapacağına inancım tam. Ozan’da çok büyük hedeflerimiz var ve bu hedefleri gerçekleştirmek için iyi bir ekip yeterli değil. Bu nedenle Ozan ailesinde şu an alanının en iyileri var.” Ömer Suner alanın en deneyimli isimlerini Ozan ailesine katabildikleri için çok heyecanlı olduklarını ve Türkiye’den dünyaya açılacak yepyeni bir maceraya hazırlandıklarını paylaştı.

Teknoloji dünyasındaki 10 yılı aşkın kariyeri ve bilgi birikimi ile Ozan ailesine katılan Özgür Bayraktar, COO görevine Şubat 2021 itibarıyla resmen başladı.

Online PR servisi B2Press, 2020 yılında yüzde 122 büyüdü

PR hizmetlerini online bir servis olarak sunan B2Press, 2020 yılını toplam 592 basın bülteni ve 117 özel haber/röportaj çalışması yürüterek geride bıraktı.

Geçtiğimiz yıl 250’den fazla marka için hizmet veren girişim; pandemiye rağmen iş hacmini yüzde 122, gelirlerini ise yüzde 65 oranında artırdı. Bu büyümede yurtdışı gelirleri ve özellikle hızlı dijitalleşme öneli rol oynadı. B2Press’in yurt dışı gelirlerinin toplam ciro içindeki payının ise yüzde 42 olduğu belirtildi.

Haber dağıtımı yapılan dil sayısı 23’e ulaştı

B2Press 2020 yılında 113 ülkede basın bültenlerini servis ederken dağıtım yaptığı haber dili sayısını da 23’e çıkardı. En son eklenen diller arasında Kenya’dan Swahili, Geleneksel Çince ve Ukraynaca da yer alıyor. Yeni dil ve anlaşmalarla dağıtım ağı da genişleyen B2Press, yürüttüğü toplam 600’dan fazla online PR çalışması neticesinde 59 bin 849 haberin medyada yer almasına aracı oldu. Basına servis edilen her basın bülteni ortalama 101 basın yansıması elde etti.

Ekip büyüdü, hizmetler genişledi

B2Press 2021’e 10’u tam zamanlı olmak üzere serbest çalışan editörleriyle birlikte 16 kişilik bir ekiple başladı. Basın bülteni çalışmalarına ek olarak hizmet kapsamına dahil ettiği yeni özellikleri “Advertorial İçerik Çalışmaları” ve “Medya Takip ve Analiz Raporları” ile de Türkiye ile yurtdışında PR paketleri dahilinde hizmet vermeye devam edecek. Yeni hizmetleriyle birlikte çalışma kapsamını daha yalın bir şekilde anlatmak isteyen girişim web sitesini de yeniledi. Sub-domain’ler ile çoklu dil özelliğini yönetmeye başlayan B2Press, yurt dışı açılımı için de bu kararı verdi.

Yurtdışı yapılanması Yunanistan ile başlıyor

Hali hazırda Yunanistan operasyonu için yerel iş ortaklarıyla anlaşan B2Press, 2021’in ilk çeyreğinde Yunanca web sitesiyle hizmet vermeye başlayacak. Türkiye’de olduğu gibi Yunanistan’da yerleşik bir ekip ile faaliyet gösterecek. Yunanistan’da faaliyet gösteren markalar ile dünya genelinden Yunanistan pazarını hedefleyen global markaların iletişim çalışmalarına destek verecek.

Bosch’un, merkezi Almanya olan girişim platformu grow, Türkiye’de ofis açtı

Küresel ölçekte yeni ve karlı işler ortaya koyarak başarı öyküsünü devam ettirmeyi hedefleyen Bosch Grubu, kurum için yenilikçi fikirler ve yüksek motivasyondan yararlanmayı hedefliyor.

Grup bu amaçla sekiz yıl önce ‘grow’ adlı start-up platformunu hayata geçirirken, platform Türkiye’de ilk tomurcuklarını geçen yıl vermeye başladı. Türkiye’de kurum içi girişimcilik çalışmaları yapan dört ekipten ikisi, Almanya’da grow yönetimine sunulan 9 proje arasına girerken, bu projelerden biri kuluçka aşamasına gelmeyi başardı ve Bosch, bu projeye yatırım yapmaya karar verdi.

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, Bosch Grubu’nun ‘yaşam için teknoloji’ geliştirme misyonu doğrultusunda güncel sorunları belirlediğini ve büyümek için farklı pazarları araştırdığını belirterek, bunun için en büyük güçlerinden biri olarak kendi çalışanlarını gördüğünü söyledi. Young ayrıca, “Bosch, çalışanlarını bir araya getiren, çeşitlilik kültürünü destekleyen, ortak fikir geliştirme ve hayata geçirme sürecini yeniden tanımlayan grow platformunu hayata geçirdi. Platformun amacı, Bosch için iş kollarına yeni bakış açıları katabilecek bir ürün portföyü ya da yeni bir iş kolu yaratmak. Dünya genelinde sekiz inovasyon merkezi ile Bosch bünyesinde bir kuluçka merkezi olarak faaliyet gösteren grow, şirket içindeki girişimcileri kurum içerisinde girişimci olarak davranmaya teşvik ediyor” dedi.

grow platformu bünyesinde 2020 yılında Çin, Avrupa ve Türkiye’den birçok projenin yer aldığı süreçte, jüri değerlendirmesi neticesinde Bosch Türkiye’nin iki projesinin öne çıktığını ifade eden Young, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de bu platformun ilk yılında ekiplerimizin gösterdiği büyük başarı bizi çok mutlu etti. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki çalışanlarımızın Bosch’un yeni iş alanlarına girmesine artan bir katkısı olacağına inanıyorum.”

Farklı birimlerden çalışanlar ortak projede buluştu

Bosch Türkiye çatısı altında geçen yıl başlanan kurum içi girişimcilik çalışmalarında ilk olarak odaklanılması hedeflenen alanlar belirlendi ve çalışanlara çağrı yapıldı. Yapılan başvurular arasından jüri değerlendirmesi sonucunda seçilen 20 kişiden, 5’er kişiden oluşan 4 ekip kuruldu. Şirket bünyesinde insan kaynaklarından üretime, AR-GE’den lojistiğe kadar farklı lokasyon ve birimlerde çalışanlar bir araya gelerek projeleri üzerinde çalışmaya başladı. ‘Akıllı inşaat çözümleri’ alanında çalışmaları konusunda yönlendirilen ekipler arasından iki tanesi, dört ay boyunca ürünlerinin ilk prototipi üzerinde çalıştıktan sonra satışa hazır hale getirecekleri faza geçti. Bu süreçte Almanya’daki merkez ekibin desteğini alarak çalışan ekipler, fikirlerinin ticari potansiyelini değerlendirmek üzere 100 civarında potansiyel müşteriyle de görüşme gerçekleştirdi.

Türkiye, Almanya ve Çin’in yanı sıra dünyanın farklı yerlerindeki grow merkezlerinden gelen birçok fikirle birlikte değerlendirilen Bosch Türkiye ekipleri, elemeden başarıyla geçti. Ardından yapılan ikinci bir değerlendirme sonucunda ekiplerden biri için yatırım kararı çıktı.

İlk proje kuluçka sürecinde

Projeleri kuluçka aşamasına gelen Life Guard isimli ekip üyeleri kendi görevlerini bırakarak, 2021 başı itibarıyla yeni ofislerinde çalışmaya başladı. Türk ekibinin bu kuluçka aşamasındaki yol arkadaşı, bu süreçlerden daha önce geçen Brezilya’daki grow ekibi olacak.

Yüksekte çalışan herkesin güvenliğini sağlamak amacıyla geliştirilen Akıllı Kanca (Smart Hook) projesi üzerindeki çalışmalarını sürdüren ekip, ilk ürünlerini 2021 yılı içinde iç pazara sunmayı, ardından ise global pazara açılarak yüksekten düşme sonucundaki yaralanma ve can kayıplarını azaltmayı hedefliyor.

Bosch Türkiye bünyesinde yeni işler gerçekleştirmek isteyen, motivasyonu yüksek kurum içi girişimcileri bulmak amacıyla bu yıl da benzer bir sürecin işletilmesi için çalışmalara başlandı.

BKM verilerine göre 2020 yılında kartlı ödemeler yüzde 17 büyüyerek 1.15 trilyon TL’ye ulaştı

Bankalararası Kart Merkezi‘nin açıkladığı verilere göre, 2020 genelinde kartlı ödemeler yüzde 17 büyüyerek 1,15 trilyon TL’ye ulaştı. En fazla kartlı ödeme artışı elektronik eşya ve market-gıda sektörlerinde görüldü. 2020 yılında internetten kartlı ödeme tutarı yüzde 37’lik büyüme ile 260 milyar TL’ye ulaşırken, temassız ödemeler de bir önceki seneye göre 2,5 kat arttı.

Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Türkiye’de kartlı ödemelerde 2020 yılında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. 2020 yılı dünyada ve Türkiye’de pandeminin gerek ekonomik faaliyetler gerekse de tüketici davranışları üzerinde olağanüstü etkilerini gördüğümüz bir yıl oldu. Tüketici davranışlarındaki değişimin en belirgin yaşandığı alanlardan biri de ödemeler sektörüydü. BKM verilerine göre, 2020’de Türkiye’de temassız ödemeler ve internetten kartlı ödemeler çok daha fazla tercih edilir hale geldi; toplam kartlı ödeme tutarı da yüzde 17 büyüyerek 1,15 trilyon TL oldu.

Toplam kart adedi yaklaşık 264 milyona ulaştı

BKM’nin verilerine göre, kredi kartı sayısı 2020’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 8 artışla 75,7 milyon olurken, banka kartı ve ön ödemeli kart sayısı ise toplamda yüzde 13 artışla 188,1 milyona çıktı. Böylece toplam kart adedi yaklaşık 264 milyona ulaştı. Türkiye toplam kart adedinde Avrupa’da lider ülke konumunu 2020’de de sürdürdü.

Hayatı kolaylaştıran yönleriyle kartlı ödemeler her geçen gün daha çok tercih ediliyor

Hem fiziksel hem de online dünyada, hızlı ve kolay olması ile hayatı kolaylaştıran kartlı ödemeler, 2020 Mart ayında başlayan pandeminin etkilerinin ülkemizde de hissedilmesiyle beraber, hijyenik bir ödeme yöntemi olarak da ön plana çıktı. 2020, kartlı ödemelerin temel ihtiyaçlardan vergi ödemelerine, uluslararası alışverişlerden internetten yapılan ödemelere kadar tüm alanlarda yaygınlaşmaya devam ettiği bir yıl oldu.

BKM’nin verilerine göre, 2020 genelinde banka kartlarıyla yapılan ödeme tutarı yıllık yüzde 41 artışla 188,8 milyar TL’ye, kredi kartlarıyla yapılan ödeme tutarı ise yıllık yüzde 14 artışla 957,8 milyar TL’ye ulaştı. Böylece, 2020’deki toplam kartlı ödeme tutarı 2019’a göre yüzde 17 büyüyerek 1,15 trilyon TL olarak gerçekleşti. 2000 yılında kartlarla yapılan ödemelerin yılda 8 milyar TL düzeyinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda, aradan geçen 20 yılda, kartlı ödemelerin ne kadar geliştiği ve ne kadar büyük bir ekonomiye aracılık ettiği de ön plana çıkıyor. Kartların kullanım alanlarının yaygınlaşması ile beraber, kartlı ödemelerin hanehalkı tüketimi içindeki payı, bugün yüzde 41 gibi önemli bir seviyeye ulaşmış durumda.

Her 5 kartlı ödemeden 2’si banka kartlarıyla yapıldı

Banka kartlarının ödemelerde kullanımı hızla yaygınlaşmaya devam ederken, 2020’de banka kartları ile yapılan ödemelerin toplam kartlı ödeme adedi içindeki payı yüzde 36’ya ulaştı; bir başka deyişle her 5 kartlı ödemeden 2’si banka kartıyla gerçekleşti.

2020’deki banka kartı işlem adetlerinin ödeme ve nakit çekim olarak dağılımında ise ödeme işlemi payının yüzde 67, nakit çekim işlemi payının ise yüzde 33 olduğu görüldü. Ödeme işlemlerinin payının 2019’da yüzde 60 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bir yıl gibi kısa sürede gerçekleşen 7 puanlık artış, banka kartlarının artan bir şekilde bir ödeme aracı olarak konumlandığına işaret etti.

Banka kartlarının dışında, ticari kredi kartları da 2020 yılında ödemelerde daha çok kullanılmaya devam etti. Ticari kredi kartlarıyla yapılan ödemeler yüzde 27 artışla 265 milyar TL’ye, bu ödemelerin toplam kredi kartı ödemeleri içindeki payı ise yüzde 28 seviyesine ulaştı.

2020 yılında en fazla kartlı ödeme artışı elektronik eşya ve market-gıda sektöründe görüldü

2020 yılında, kartlı ödeme tutarının en hızlı arttığı sektör elektronik eşya oldu. Elektronik eşya sektöründe kartlı ödemeler 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65 artarak 88 milyar TL’ye ulaşırken, bu sektörü yüzde 35’lik artış ve 341 milyar TL’lik kartlı ödeme tutarıyla market-gıda ödemeleri izledi. Üçüncü sırada ise kamu/vergi ödemeleri yüzde 31’lik artış ve 37 milyar TL’lik ödeme tutarıyla yer aldı. Onu, yüzde 29’luk artış ve 50 milyar TL’lik kartlı ödeme tutarıyla yapı malzemeleri/nalburiye sektörü, yüzde 17’lik artış ve 38 milyar TL’lik kartlı ödeme tutarıyla mobilya/dekorasyon sektörleri izledi.

Kartlı ödeme büyüklüğüne göre sektörel sıralamada ise ilk sırayı 341 milyar TL’lik büyüklükle market-gıda ödemeleri aldı. Bu sektörü 88 milyar TL ile elektronik eşya, 80 milyar TL ile giyim, yine 80 milyar TL ile akaryakıt ve 50 milyar TL ile yapı malzemeleri/nalburiye sektörleri takip etti.

İnternetten kartlı ödeme tutarı 260 milyar TL oldu

Olağanüstü dönemlerin yaşandığı 2020 yılında, internet ve mobil teknolojilerin toplumun farklı kesimlerinde artan kullanımıyla birlikte, internetten ödeme alışkanlığı da her geçen gün yaygınlaştı ve bu durum kartlı ödeme istatistiklerine de yansıdı. 2019 yılında 190 milyar TL olarak gerçekleşen internetten kartlı ödemeler, 2020’de yüzde 37 artarak 260 milyar TL’ye yükseldi. Hem kullanıcı hem de işyeri tarafında yaşanan dijital dönüşümün etkisiyle internetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı ise yüzde 22’yi geçti. Buna göre, her 5 TL’lik kartlı ödemenin 1 TL’si internetten yapıldı.

Temassız ödemeler geçen yıla göre 2,5 kat arttı

Kullanıcılara hızlı, kolay ve hijyenik ödeme yapma imkânı sunan temassız ödemeler, 2020’de pandeminin de etkisiyle hayatımızın vazgeçilmez bir ödeme aracı haline geldi. 2020 yılında, temassız kredi kartı adedi 45 milyona ulaştı; bu ise her 5 kredi kartından 3 tanesinin -yani toplam kredi kartlarının yüzde 60’ının- temassız özellikli olduğu anlamına geliyor. Banka kartlarında da temassız dönüşüm hızla devam ederken, temassız banka kartı adedi 51 milyona, temassız banka kartlarının toplam banka kartları içindeki payı ise yüzde 27’ye yükseldi. Temassız ödeme yapılabilen terminal sayısı ise 2020’de hızla artarak 2 milyona yaklaşırken, bugün her 4 terminalden 3’ünde temassız ödeme yapılabilir duruma gelindi.

Kartlarla yapılan temassız ödeme adedi geçen yıla göre 2,5 kat artarak 1,73 milyar adet oldu. 2019 yılının toplamında 502 milyon adet temassız ödeme yapılırken, bugün gelinden noktada tek bir ayda yapılan temassız ödeme adedi 200 milyona ulaşmış durumda. Mağaza içi yapılan kartlı ödemelerde ise her 5 ödemeden 2’si artık temassız gerçekleşiyor.

2020 yılının kartlı ödeme “en”leri

BKM, 2020’de kartlı ödemelerin “en”lerini de açıkladı. Geçtiğimiz yılın ödemeler ekosistemine dair “en”leri şöyle:

  • En fazla kartlı ödeme adedi 27 milyon işlemle 30 Temmuz Kurban Bayramı Arife Günü’nde gerçekleşti.
  • 2020 yılında en fazla kartlı ödeme tutarı 5,5 milyar TL ile 31 Aralık’ta yılbaşı alışverişleri için gerçekleşti.
  • İnternetten en fazla kartlı ödeme 1,9 milyar TL ile Muhteşem Cuma olan 27 Kasım’da gerçekleşti.
  • 31 Aralık’ta yılbaşı alışverişleri için 6 milyon kartla yapılan 11 milyon işlemle temassız ödeme rekoru kırıldı.
  • Yıl içinde en fazla kartlı ödeme tutarı gerçekleşen gün haftanın pazartesi günleri olurken, günün saat aralığı ise 15:00-16:00 oldu.

Yerli oyun girişimi HEY Games, Ludus Girişim Stüdyosu’ndan 1.2 milyon dolar yatırım aldı

Türkiye’nin en popüler twitch yayıncılarından biri olan Cantuğ Özsoy ve 20 yıllık yazılımcı Ferhat Kozan tarafından kurulan yerli oyun girişimi Hey Games, Türkiye’de oyun sektörüne yatırım yapmak üzere yola çıkan Ludus Girişim Stüdyosu tarafından 3.6 milyon dolar değerleme ile 1.2 milyon dolar yatırım aldı.

HEY Games, İstanbul tabanlı bağımsız bir mobil oyun geliştiricisi ve yayıncısıdır. Uyguladıkları üretim ve kalite süreçleri ile icra kalitesini sürekli iyileştirmeyi, bununla birlikte insanların hayatına dokunan oyun ve dijital deneyimleriyle, oyuncularının gündelik hayatlarının ayrılmaz bir parçası olarak kalmayı amaçlıyor.

HEY Games’in çıkış noktası hakkında doğrudan edindiğimiz bilgiye göre, Twitch’te ara ara sevdiği oyunları paylaşan Cantuğ, kanalı Unlostv, paylaştığı oyunların uygulama marketlerinden ciddi anlamda indirilme aldığını ve oyun içi satın almaların da yoğun olduğunu gördü. Sonrasında “neden biz kendi oyunumuzu yapmıyoruz?”dan yola çıkarak, uzun yıllardır tanıştığı Ferhat ile 2 yıl önce HEY Games’i kurdu ve oyun geliştirmeye başladılar. Yaklaşık 15 kişilik bir ekipleri var.

Aldığı bu yatırım ile HEY Games, ekibini iki senede üç katına çıkararak, kısa zamanda elde ettiği başarısını globale taşıyıp yenilikçi oyun tasarımıyla sektöründe öncü bir Hyper-casual oyun stüdyosu olmayı hedefliyor.

Geçtiğimiz ekim ayında kurulan Ludus, sınıfında en iyi oyun girişimlerini bulan, onlara yatırım yapan ve onları besleyen bir girişim stüdyosudur. Yıllardır mobil oyun sektöründe edindiğimiz tecrübelerle sektörel danışmanlık, stratejik rehberlik ve finansman sağlayarak Türkiye’deki girişim stüdyosu modeline öncülük etmeyi amaçlıyoruz. Bizimle aynı amaçları paylaşan iş ortaklarımızı bulup başarılarını globale taşımak için sadece bir yatırımcı olmanın aksine tek bir ekip halinde çalışmak en büyük arzumuz.

Önümüzdeki günlerde de hız kaybetmeden mobil sektördeki yatırımlarına devam edeceğini öğrendik.