Ana Sayfa Blog Sayfa 6

Yıldız Ventures’ın desteklediği pladis Hızlandırma Programı başlıyor

Gıda ve perakende sektörleri başta olmak üzere, Yıldız Holding ve şirketlerinde yenilikçi iş fikirlerinin gelişimini destekleyen Yıldız Ventures, Yıldız Holding’in global atıştırmalık şirketi pladis’in başlattığı hızlandırma programına destek oluyor.

pladis Accelerator Programme powered by Yildiz Ventures isimli Hızlandırma Programı, üç temel alanda yenilikler geliştiren vizyoner girişimleri arıyor:

  • Genç nesiller ve 50 yaş üstü için kişiselleştirilmiş beslenme: Çocukların büyüme ve gelişimi için temel besinleri içeren ve 50 yaş üstü tüketicilerin uzun vadeli sağlık ve canlılığını destekleyen fonksiyonel ve takviye edilmiş atıştırmalıklar.
  • Fonksiyonel gıdaların geliştirilmesi: Güzellik, sağlıklı yaşam ve genel sağlık alanlarında etkili olan fonksiyonel atıştırmalıklar, nutrasötikler ve yapay zeka destekli ürün geliştirme çözümleri.
  • Geleceğin bileşenleri: Hassas fermantasyon, geri dönüştürülmüş içerikler ve bitki bazlı ürünler gibi sürdürülebilir ve besleyici atıştırmalık deneyimleri sunan çığır açıcı çözümler.

Program sonunda seçilen işletmeler gıda teknolojisi, perakende teknolojisi ve inovasyon ekosisteminin önemli aktörleriyle, sektör liderleri, kurumsal iş ortakları ve deneyimli girişim yatırımcılarıyla doğrudan bağlantı kurma fırsatı yakalayacak.

Finalistler Eylül ayında pladis Innovation Day etkinliğinde sahne alacak

Program tüm dünyadan gıda teknolojisi, sağlık ve sürdürülebilirlik alanlarındaki erken aşama girişimleri stratejik iş birliği çerçevesinden desteklemeyi amaçlıyor. Yarışmaya başvuran girişimler ayrıca pladis ile birlikte pilot projeler yürütme veya ortak çözümler geliştirme fırsatı yakalayarak küresel çapta görünürlüğe sahip olacak. Dünya genelindeki tüm girişimlerin katılabileceği yarışmada başvurular, 18 Mart-31 Mayıs 2025 tarihleri arasında bu bağlantı üzerinden yapılacak.

Program 1 Temmuz’da başlıyor

Resmi olarak 1 Temmuz’da start alacak olan program sonucunda belirlenecek finalistler, Eylül ayında pladis Global’in tüm marka ve bölgelerinin bir araya geldiği, yeni ürün ve markaların geleceğinin tartışıldığı pladis Innovation Day etkinliğinde proje sunumlarını gerçekleştirecek.

Hızlandırma programının ayrıntıları pladis sponsorluğunda 18 Mart 2025 tarihinde Londra’da düzenlenecek ve gıda teknolojisi alanında dünyanın en iyi 500 şirketinin belirlendiği The FoodTech500 organizasyonunda açıklanacak.

Yıldız Ventures Yönetim Kurulu Üyesi ve Yıldız Holding Strateji, İş Geliştirme ve M&A Başkanı Fezal Okur Eskil verdiği demeçte;

“Yıldız Ventures olarak, yenilikçi girişimlerle iş birliğinin gıda ve sürdürülebilirliğin geleceğini şekillendirmede kilit rol oynadığına inanıyoruz. Yıldız Ventures’ın desteklediği pladis Hızlandırma Programı, gıda sistemlerini dönüştürebilecek çığır açıcı fikirleri desteklemek ve ölçeklendirmek için benzersiz bir fırsat sunuyor.”

pladis Ar-Ge Başkanı Jennifer Moss da özel demecinde;

“Hızlandırma Programını başlatmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Bu program, gıda teknolojisi, sağlık ve sürdürülebilirlik alanlarında dönüşümsel değişimi sürdürme konusundaki kararlılığımızın bir parçasıdır. Biz genç bir şirketiz ve liderlik ekibimiz, küresel bir işletmeyi ölçeklendirme ve yenilikçi ürünleri pazara sunma konusunda engin bir deneyime sahip. Bu programı hayata geçirenler, şirketimizi bugünkü noktasına taşımada kilit rol oynayan isimlerdir. Edindiğimiz içgörüleri paylaşarak, vizyoner girişimcilerle doğrudan bir iş birliği yapmayı, çığır açan fikirleri desteklemeyi amaçlıyoruz.”

MobilDeniz, Türkiye’de Apple Vision Pro’ya entegre edilen ilk bankacılık uygulaması oldu

Dünyanın ilk uzamsal işletim sistemi visionOS ile güçlendirilen, Apple’ın karma gerçeklik gözlüğü Vision Pro ile, MobilDeniz’in finansal özet, hesap bakiyesi görüntüleme ve kredi kartı işlemleri gibi temel bankacılık fonksiyonlarına, telefon ekranının yaşam alanına entegre edildiği kullanıcı arayüzü üzerinden erişim sağlanabiliyor.

Projenin yazılım geliştirme sürecini Intertech, yazılım danışmanlığı ve kullanıcı deneyimi tasarımını ise Commencis üstlendi.

“Kanallarımızın tamamında müşteri deneyimini yukarı taşımayı hedefliyoruz”

DenizBank Şube ve Merkezi Operasyonlar Grubu Genel Müdür Yardımcısı Umut Özdoğan konuyla ilgili verdiği demeçte;

“DenizBank olarak her zaman, teknoloji ve inovasyonu en üst seviyede kullanarak, müşteri deneyimini yukarı taşımayı hedefleyen bir kurum olduk. Intertech ve Commencis iş birliğiyle, Türkiye’de mobil uygulamasını Apple Vision Pro’ya taşıyan ilk banka olmaktan gurur duyuyoruz. Vision Pro’nun uzamsal bilişim özelliklerinden faydalandığımız bu iş birliği ile MobilDeniz kullanıcıları, finansal varlıklarını, dijital ve fiziksel ortamın etkileşimde olduğu yeni bir formatta yönetebiliyorlar. Hesap bakiyelerini ve borçlarını görüntüleyip, kredi kartı ödemelerini aynı şekilde gerçekleştirebiliyorlar. Finansal hizmetlerle etkileşimi, artırılmış gerçeklik ve giyilebilir teknolojiler ile bu şekilde zenginleştirmekten mutluluk duyuyoruz.”

“Bankacılığın en yüksek teknolojilerle entegrasyonunu destekliyoruz”

Intertech Genel Müdürü Ömer Uyar ise demecinde;

“MobilDeniz’in Vision Pro’ya entegrasyonu ile, uygulamamızı müşteri deneyimini açısından daha da geliştirip en üst seviyeye taşıdık. Veri korumasına yönelik yüksek güvenlik standartları uyguladığımız projemiz ile kullanıcılar, Mobil Deniz’in temel bankacılık ekranlarını, Vision Pro ortamında, göz ve el hareketleriyle kontrol ederek güvenle yönetebiliyor. Intertech olarak bankacılık sektörü için ilk niteliğindeki bu projenin yazılım geliştirme sürecini üstlenmekten gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de, organizasyon yapımızdaki 1157 kişilik geliştirme kadromuzla, bankacılık hizmetlerinin en ileri teknolojilerle entegre şekilde erişilebilirliği için çalışmayı sürdüreceğiz.”

“Finansal hizmetlerle etkileşimi zenginleştiren teknolojiler üretiyoruz”

Commencis Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yücel Erbilgiç konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede:

“Commencis olarak, kullanıcıların finansal hizmetlerle etkileşim biçimlerini yeniden tanımlayan yenilikçi teknolojiler üretmeyi misyon ediniyoruz. Kullanıcı arayüzü ve tasarımı alanlarında uzun yıllara dayanan uzmanlığımızı bir araya getirerek, bankacılık sektörü için kilometre taşı niteliğindeki bu projeyi DenizBank ile hayata geçirmekten büyük heyecan duyuyoruz.”

Bir girişimcilik şubesine gitmeden İşCep’ten İş Bankası’nın startup müşterisi olabileceksiniz

Türkiye İş Bankası, uzaktan kimlik tespiti yönetmeliği kapsamında hayata geçirdiği Müşteri Olmak İstiyorum deneyimini girişimciler için özelleştirerek, farklı şehirlerde yerleşik teknoloji girişimlerine İşCep Start-up Müşteri Olmak İstiyorum hizmeti ile dijitalden müşteri olma olanağı sunuyor.

Girişimcilik dünyasını yakından tanıyan, girişimcilerle aynı dili konuşup ihtiyaçlarını anlayan, alanında yetkin ve tecrübeli çalışanların yer aldığı startup şube modelinin ilkini Kasım 2021’de İş Kuleleri‘nde, ikincisini İzmir’in önde gelen teknoloji girişimcilik merkezlerinden İzQ‘da, üçüncüsünü Ankara Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde (TEKMER) açan İş Bankası’nın, girişimcilere yönelik ihtisas şubelerini yaygınlaştırma stratejisi doğrultusundaki dördüncü lokasyonu İşCep oldu.

Türkiye’nin dört bir yanından teknoloji odaklı, inovatif, hızlı ölçeklenebilir ve sürdürülebilir iş modellerine sahip girişimciler, girişimcilik şubesine gitmeden “İşCep Start-up Müşteri Olmak İstiyorum” sayesinde İş Bankası müşteri olabiliyor.

Girişimcilik şube müşterisi olan startup’lar, Teknolojik Girişimci Paketi’ne erişerek dijital kanallardan havale, EFT işlemlerini ücretsiz yapabiliyor. Maximiles Business Startup Kredi Kart sahibi olarak Amazon Web Services (AWS) iş birliğinde sunulan AWS Activate kredisine erişebilen girişimciler, ayrıca İşCep Startup temasını kullanarak özelleştirilmiş kampanya ve iş birliklerine ulaşabiliyor.

“Ülkemizdeki tüm teknokentlere ulaşmayı amaçlıyoruz”

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Lüle, İş Bankası’nın hızlandırma programları, fonları ve iş birlikleriyle girişimcilik ekosisteminin genişlemesini ve derinleşmesini desteklediğini belirterek;

“İstanbul, İzmir ve Ankara’daki Girişimcilik Şubelerimizle girişimcilere ve ekosistem paydaşlarına geniş bir değer önerisi sunuyoruz. Şubelerimiz aracılığıyla girişimcilik ekosisteminin %35’ini kapsayan müşteri portföyüne sahibiz. ‘İşCep Start-up Müşteri Olmak İstiyorum’ ile teknoloji girişimlerine özel ürün ve hizmetlerle donatılmış şube modelini ülke geneline yaygınlaştırıyoruz. Bu hizmet ile ülkemizdeki tüm teknokentlere ulaşmayı amaçlıyoruz” dedi.

Girişimler için dijitalden müşteri olma süreci nasıl işliyor?

Girişimlerin, öncelikle cep telefonlarına İşCep’i indirip “Start-up Müşteri Olmak İstiyorum” seçeneğine tıkladıktan sonra vergi kimlik, kimlik kartı ve cep telefonu numaraları ile e-posta adresi bilgilerini girmesi gerekiyor. Bireysel müşteri numarası olan girişimciler sadece firmaları için başvuru formunu doldururken, Banka müşterisi olmayanlar önce bireysel müşteri olarak işlemlere başlayabiliyor.

Tek ortaklı limited şirketler süreci uçtan uca dijital ortamda tamamlarken, birden fazla ortaklı limited şirket veya anonim şirket sahipleri süreci uzaktan portföy yöneticisi aracılığıyla tamamlayabiliyor.

UiPath, İngiltere merkezli yapay zeka şirketi Peak’i satın aldı

Lider agentic otomasyon ve yapay zekâ yazılım şirketi UiPath, agentic otomasyon platformunu, sektörel uzmanlığa sahip yapay zekâ destekli çözümlerle güçlendirmek için İngiltere merkezli yapay zekâ şirketi Peak’i satın aldığını duyurdu.

Peak AI platformu, farklı sektörlerdeki işletmelerin ürün envanterini ve fiyatlandırmasını optimize ederek, büyük ölçekli teknoloji ekiplerine ihtiyaç duymadan hızlı ve somut sonuçlar elde etmelerini sağlıyor.

UiPath Kurucusu ve CEO’su Daniel Dines, satın almayla ilgili verdiği demeçte;

“Peak’i bünyemize katarak, dikey yapay zekâ çözümleri stratejimizi daha da güçlendirme misyonumuzu hızlandırıyoruz. UiPath platformu ile entegre edildiğinde, Peak’in sektörel ihtiyaçlara özel geliştirilmiş yapay zeka uygulamaları, iş süreçlerini optimize eden çözümler sunma kabiliyetimizi artıracak ve müşterilerimize benzersiz bir değer sağlayacak.”

Peak, işletmelerin yapay zekâ iş akışları oluşturmasına, verileri işlemesine ve kritik iş süreçlerini optimize etmek için kullanılan tahminler üretmesine olanak tanıyor. Bu süreçleri API’ler veya entegre web uygulamaları aracılığıyla destekleyen platform, aynı zamanda stok planlaması ve ürün fiyatlandırma optimizasyonu gibi karmaşık karar alma süreçlerini kolaylaştıran yeni nesil yapay zekâ tabanlı karar destek uygulamaları sunuyor.

UiPath çatısı altına katılmasıyla birlikte Peak’in çözümleri küresel ölçekte büyüyerek yeni sektörlere ulaşma imkânı bulacak ve müşterilere sürdürülebilir büyüme ve inovasyon fırsatları sunacak. Öte yandan, Peak’in perakende ve üretim gibi sektörlerde yapay zekâ benimsenmesini hızlandırmaya odaklanması, UiPath’in pazardaki büyümesini destekleyecek ve büyük dil modelleri (LLM) ile güçlendirilmiş, sektörel odaklı yeni nesil yapay zekâ destekli uygulamalar geliştirmesini hızlandıracak.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Peak CEO’su ve Kurucu Ortağı Richard Potter, ise demecinde;

“UiPath ile güçlerimizi birleştirmek, Peak’in bu aşamadaki yolculuğu için mükemmel bir adım. Otomasyon ve agentic yapay zekâ birleşirken, kurumsal dünyada yepyeni bir olasılıklar çağına giriyoruz. UiPath’in küresel erişimi, derin kurumsal uzmanlığı ve yapay zekâ inovasyonuna olan bağlılığı, vizyonumuzu hızlandırmamızı sağlayacak ve ölçeklenebilir, uzmanlaşmış kararlar alan yapay zekâları işletmelerin hizmetine sunacağız. Bugüne kadar inşa ettiklerimizle büyük gurur duyuyoruz ve artık UiPath’in bir parçası olarak müşterilerimize daha fazla değer sunmayı, yapay zekânın kurumsal dünyada yarattığı sınırları zorlamayı dört gözle bekliyoruz.”

Peak, UiPath’in agentic otomasyon platformunu daha da güçlendirecek

Günümüzde işletmeler, çeşitli iş süreçlerinde karmaşık hesaplamalar için sıkı gereksinimlere uyum sağlamak zorunda. Doğru analizler ve güvenilir tahminler, iş dünyası için kritik öneme sahip ve Peak’in çözümleri, UiPath müşterileri için geliştirilecek yeni Fiyatlandırma ve Stok Yönetimi Ajanlarının temelini oluşturacak. Ayrıca, Peak’in geniş kapsamlı Karar Zekâsı yetkinlikleri, UiPath agentic otomasyon platformunun iş akışlarını yönlendirme kapasitesine entegre edilecek ve müşteri verilerinin bağlamsal analizine dayalı otonom süreçlerin hayata geçirilmesini sağlayacak.

UiPath ve Peak müşterileri, birleşen teknolojiler sayesinde gelir artışı ve kârlılıklarını iyileştirme fırsatına sahip olacak. İki şirket, mevcut iş ortaklıkları kapsamında bu başarıyı şimdiden müşterilerine sunmaya başladı. Örneğin, UiPath ve Peak, dünyanın en büyük yapı malzemeleri üreticilerinden biri olan ve Birleşik Krallık merkezli Heidelberg Materials için teklif fiyatlandırma sürecini dönüştürdü. Bu çözüm, otomasyon ile yüzlerce veri noktasından bilgileri bir araya getiriyor, yapay zekâ kullanarak her müşteri için en uygun teklifi belirliyor ve satış ekiplerine rehberlik ediyor. Bu uçtan uca otomatikleştirilmiş süreç sayesinde, Heidelberg Materials satış ekibi çok daha verimli çalışıyor, teklif süreleri hızlanıyor ve dönüşüm oranları artıyor.

Araç çağırma hizmeti Yandex Go, İzmir’de kullanıma sunuldu

Yandex Türkiye, araç çağırma hizmeti Yandex Go‘yu İzmir’de kullanıma sunduğunu duyurdu. Böylece İzmir, Antalya’dan sonra platforma erişim sağlayan Türkiye’deki ikinci şehir oldu. Hizmetten, Çeşme ve Foça gibi popüler turistik bölgeler de dahil olmak üzere tüm İzmir genelinde faydalanılabilecek.

Yandex Go Türkiye Ülke Müdürü Semih Altuğ, konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Yandex Go’yu İzmir ile buluşturmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Kent sakinlerine ve ziyaretçilere daha fazla kolaylık ve güvenilirlik sunarak, hizmetimizi Türkiye genelinde daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Önceliğimiz, yüksek kalite standartlarını koruyarak güvenli, konforlu ve uygun fiyatlı bir hizmet sunmaya devam etmek. İleri teknoloji ve güvenlik çözümlerinden yararlanarak hem yolcular hem de sürücüler için kusursuz bir deneyim sağlamak için çalışıyoruz. İzmir’de yaşayanların ve ziyaretçilerin Yandex Go’nun sunduğu kolaylık ve güvenilirliği kısa sürede takdir edeceklerine inanıyoruz.”

İzmir’deki lansmanın yanı sıra Yandex Go, Türkiye’de faaliyet gösterdiği İzmir ve Antalya şehirlerinde uygulama üzerinden nakitsiz ödeme hizmetini de hayata geçirdi. Kullanıcılar herhangi bir komisyon ödemeden veya nakit kullanmalarına gerek kalmadan, doğrudan uygulamada yer alan kart ödemeleri seçeneği üzerinden yolculuklarının ücretini ödeyebiliyorlar.

Yandex Go mobil uygulaması iOS ve Android için Türkçe, İngilizce ve diğer birçok dilde ücretsiz olarak indirilebiliyor. Kullanıcılara, gidecekleri yere göre önceden fiyat tahminleri sunan uygulama, coğrafi konum etkinleştirildikten sonra kullanıcının konumunu hızlı bir şekilde tanımlayarak, onları en yakında olan uygun sürücüye bağlıyor. Ödemeler uygulama üzerinden kartla veya nakit olarak yapılabiliyor.

Yandex Go, yolculuğu sağlayan iş ortaklarıyla sürekli iletişim halinde olduğundan, yolcular destek almak, soru sormak veya kayıp eşyaları için uygulama aracılığıyla müşteri destek ekibine kolayca ulaşabiliyorlar. Ek bir kalite kontrol yöntemi olarak, Yandex Go uygulaması her yolculuğun puanlanmasına olanak tanıyor ve düşük puan alan sürücüler belirli bir süre boyunca hizmete erişimlerini kaybedebiliyorlar.

Yandex Go uygulaması; haritalama, rota oluşturma ve navigasyonun yanı sıra akıllı araç çağırma sistemini de kullanıyor. Bu teknolojiler, bir sürücünün müşteri aramak için harcadığı zamanı azaltıyor. Yolculuk taleplerini tek tek alan sürücüler, mevcut yolculuğu bitirirken bir sonraki müşterisine geçebiliyor ve bu da araç ile katedilen mesafenin düşürülmesini sağlayarak şehirdeki trafik sıkışıklığını hafifletmeye yardımcı oluyor. Yandex Go’nun kullandığı verimli rota oluşturma ve benzeri teknolojileri, sürücülerin zamanını etkili kullanmasını sağlarken yolculara da öngörülebilir ve şeffaf bir hizmet sunuyor.

Yandex Go doğrudan ulaşım hizmeti sunmuyor. Bunun yerine platform, yolculara yolculuk hizmeti sunmak için bağımsız sürücüler istihdam eden lisanslı yerel ulaşım şirketleriyle iş birliği yapıyor. Yandex Go, tüm müşterilerin güvenliğini sağlamak için yalnızca yasal olarak yetkilendirilmiş ulaşım sağlayıcılarının platforma katılmasına izin veriyor.

Freelance platformu Jobtogo, aldığı yeni yatırımla büyümesini sürdürüyor

Freelance ekosisteminin Türkiye’deki önde gelen girişimlerinden Jobtogo, aralarında KT Portföy, APY Ventures, SGlobe, Ahu Serter, Alim Küçükpehlivan ve Onur Bayındır’ın bulunduğu yatırımcılardan yeni bir yatırım aldı.

Girişim, ilk yatırım turundan bu yana freelancer havuzunu 18 kat, platform üzerinden dönen yıllık işlem hacmini ise 13 kat büyüterek esnek ve proje bazlı çalışma modelini ülke genelinde daha da yaygınlaştırma hedefine emin adımlarla ilerliyor.

Kurulduğu günden bu yana hem işverenlere hem de freelancerlara uçtan uca hizmet sunan Jobtogo, freelance iş ilanları için de etkin bir kanal oluşturarak Türkiye ve yurt dışında freelance pazarını büyütmeyi, uluslararası açılımını hızlandırmayı ve teknolojik altyapısını güçlendirmeyi hedefliyor.

Freelancer Ekosisteminin Geleceği ve Pazar Büyüklüğü

Jobtogo’nun son bir yılda kazandığı müşteri sayısı, freelance iş modeline olan talebin Türkiye’de ciddi biçimde arttığını gösteriyor. Şirket, yüzlerce KOBİ ve startup ile tam zamanlı çalışanların yanı sıra proje bazlı uzman arayan büyük ölçekli firmaları da platformuna çekerek bu dönüşüme katkıda bulunuyor.

Jobtogo’nun Vizyonu ve Yeni Yatırımın Katkısı

Yeni yatırımla birlikte Jobtogo, öncelikli olarak teknolojik altyapısını güçlendirmeye odaklanacak. Yapay zekâ destekli eşleştirme algoritmaları, otomatik brief oluşturma ve kapsamlı proje yönetim araçlarıyla hem işveren hem de freelancer deneyimini bir üst seviyeye taşımayı hedefliyor. Aynı zamanda Türkiye pazarındaki başarısını farklı ülkelere yayarak Avrupa başta olmak üzere uluslararası arenada etkin bir oyuncu olmayı planlayan Jobtogo, bu kapsamda lokal iş birliklerini artıracak ve yeni ofis çalışmalarıyla küresel varlığını pekiştirecek. Büyüyen freelance ekosistemine kaliteli iş gücü sağlayarak kurumsal şirketlerin ve girişimlerin tecrübeli freelancerlarla hızlıca buluşmasına olanak tanımayı amaçlayan freelancer platformu, ödeme, faturalandırma ve sözleşme süreçlerine ek olarak işveren–freelancer iletişimini de daha akıcı hale getirecek yeni iş birlikleri ve ürünler üzerinde çalışıyor.

Yatırım turuna katılan Ahu Serter, gig ekonominin artık kapımızda olduğuna ve bordrolu çalışan yerine ihtiyaç anında doğru yetkinlikteki insanlara ulaşmanın giderek daha kritik bir boşluk haline geldiğine dikkat çekiyor.

“İşte Jobtogo bu boşluğu dolduruyor, bu yüzden onlara yatırım yaptım” diyen Serter, şu ifadeleri ekliyor:

“Begüm ve Güneş’i Jobtogo’nun ilk günlerinden beri yakından izliyoruz. Şirketi büyütme konusundaki kararlılıkları ve Türkiye’de bağımsız çalışmanın liderlerinden olmaları, bu yatırımla birlikte daha da büyük bir potansiyele sahip olduklarını bize net bir şekilde gösterdi.”

Kuveyt Türk Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Okan Acar, Lonca Programı’nın Jobtogo’nun yatırım turuna katılımındaki belirleyici rolüne dikkat çekiyor.

“Henüz hızlandırma programı devam ederken Kuveyt Türk Ventures’dan yatırım taahhüdü almayı başaran ilk girişim olmaları, hem iş modeline hem de ekibe duyduğumuz güvenin en somut göstergesi” diyen Acar, yeni nesil çalışma yöntemlerine ve bu ekosistemde gelişen finansal ihtiyaçlara banka olarak hızla adapte olduklarını vurguluyor. “Jobtogo üzerinden eşleştiğimiz freelancerlarla bugüne kadar onlarca proje tamamladık ve gelecekte birlikte hayata geçirebileceğimiz farklı iş birlikleri olduğuna inanıyoruz.” ifadelerini kullanıyor.

APY Ventures Fon Yöneticisi Mustafa Keçeli ise Jobtogo’nun pazardaki açığı doğru zamanda yakaladığını belirtiyor:

“Esnek çalışma modellerine olan ilginin artmasıyla freelancer ekonomisi son yıllarda oldukça büyüdü. Jobtogo bu alanda Türkiye’deki açığı doğru zamanda yakalayarak Türkiye’nin öncü platformlarından biri haline geldi. Bu yatırım ile birlikte, Jobtogo’nun yurt dışı açılımı gerçekleştirmesine destek olmayı hedefliyoruz ve ekibin bu işi başarılı şekilde hayata geçireceğine inanıyoruz.”

“Daha Yeni Başlıyoruz”

Jobtogo’nun kurucu ekibi de gelecek planlarını şöyle özetliyor:

“Freelancer ekosisteminin sadece geçici bir trend olmadığını görüyoruz; özellikle son bir yılda kurumsal şirketlerin de yeni nesil çalışma yöntemlerine bizimle birlikte adım atmaları bunun en somut kanıtlarından biri. Mevcut müşterilerimiz ve platformumuzdaki binlerce nitelikli freelancerla birlikte bu yükselişi yakalamak bizim için çok değerli. Yeni yatırımla birlikte teknolojik altyapımızı büyütecek, yurt dışı açılımını hızlandıracak ve freelance iş gücünün geleceğini şekillendirmeye devam edeceğiz.”

Türk girişimcilerin Hollanda’da kurduğu CornerBox, 1 milyon dolar yatırım aldı

Otonom perakende sektörüne yenilikçi bir soluk getiren CornerBox, yapay zeka destekli robotik perakende platformuyla ürünlere 7/24 erişim sağlayarak modern perakendeyi yeniden şekillendiriyor.

Girişim, 10 milyon dolar değerleme üzerinden aldığı 1 milyon dolarlık tohum öncesi yatırım ile global büyüme stratejisini hızlandırmayı hedefliyor. Bu yatırım, CornerBox’ın yeni nesil perakende çözümleri geliştirme, pilot uygulamaları yaygınlaştırma ve yeni pazarlara açılma hedeflerine katkı sağlayacak.

CornerBox nedir?

Cornerbox; 2024 yılında Deniz Güloğlu, Bülent Eğrilmez, Gürol Üzenç ve Seren Alpsan tarafından Hollanda’daki Cambridge Innovation Center (CIC) bünyesinde kuruldu.

CIC (Cambridge Innovation Center), girişimcilik ve inovasyon ekosistemine katkı sağlayan uluslararası bir merkez olup, teknoloji odaklı girişimlere ofis alanı, yatırımcı ağları ve iş birliği fırsatları sunan bir platformdur. CornerBox’un bu ekosistem içerisinde kurulması, şirketin hızlı büyüme ve küresel ölçeklenebilirlik stratejisine uygun bir zemin hazırlamaktadır.

CornerBox, yapay zeka (AI) destekli robotik perakende platformu olarak tüketicilere her zaman, her yerde hızlı ve kolay alışveriş deneyimini sağlayan akıllı satış noktaları oluşturuyor. Bu satış noktaları aynı zamanda robotik ve otonom teknolojilerle entegre çalışarak iş ortaklarına düşük maliyetli, ölçeklenebilir ve verimli bir perakende modeli öneriyor. CornerBox, şehir içi alanlardan üniversitelere, iş merkezlerinden toplu taşıma noktalarına kadar birçok farklı lokasyonda konumlandırılabiliyor.

İlk yatırım ve gelecek planları

CornerBox’un aldığı bu ilk yatırım, ürün geliştirme ile Hollanda başta olmak üzere yeni pazarlara açılma süreçlerinde kullanılacak. CornerBox önümüzdeki dönemde, aldığı yatırımla birlikte, hızlı büyüme potansiyeli ve ölçeklenebilir iş modeli sayesinde, global pazara açılmayı ve teknoloji altyapısını güçlendirmeyi hedefliyor.

Güçlü ve deneyimli bir ekip

CornerBox’ın kurucuları, perakende, bilgi teknolojileri ve girişimcilik alanlarında geniş deneyimiyle şirketin hızlı ölçeklenmesini sağlamaya çalışırken, pazarlama ve stratejik büyüme alanlarında da yenilikçi çözümler üretmektedir. Yapay zeka ve otonom sistemler konusundaki mühendislik yetkinlikleri, markanın sektörde fark yaratmasını sağlarken, ticari ve stratejik yönetim tecrübeleri ise küresel pazarda konumlanmasını hızlandırmaktadır.

Atık yönetimi girişimi Fazla, yeni turda Deniz Portföy ve Oxtech Ventures’tan yatırım aldı

Deniz Portföy ve Oxtech Ventures, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından desteklenen ilk Türk girişimi olan Fazla‘ya gerçekleştirdikleri bu yatırımla, atıkların güvenli ve sürdürülebilir yönetimi için kaynak oluşturarak, finansal ve çevresel açıdan oluşacak olumsuz etkilerin azaltılmasına katkı sunuyor.

Deniz Portföy Genel Müdürü Haldun Alperat konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Kaynak verimliliği ve karbon ayak izinin azaltılmasına destek sunmak, Deniz Portföy olarak stratejik önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu nedenle, çevresel ve sosyal etkisi yüksek, teknoloji odaklı çözümler geliştiren girişimlere yatırım yapmayı önemsiyoruz. Fazla’nın sunduğu yenilikçi iş modelinin, ekonomiye ve çevreye sağladığı katkıların döngüsel ekonomi açısından önemli bir katma değer oluşturduğu kanaatindeyiz.”

Oxtech Ventures Yönetici Ortağı Siret Ünsal yatırımla ilgili şu sözlere yer verdi:

“Sürdürülebilirlik ve teknoloji alanlarında yenilikçi çözümler sunan girişimlerin büyümesine destek olmak bizim için son derece önemli. Gıda atığını azaltmaya yönelik teknolojik altyapısı ve etkili iş modeli ile Fazla, uluslararası arenada önemli ölçüde sosyal fayda yaratabilecek potansiyelde bir girişim. Atık yönetimini kaynağında önleyen Fazla’ya desteğimiz ile de ekosistemin korunmasına katkı sunmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Fazla Şirket Kurucuları Olcay Silahlı ve Arda Eren ise yaptıkları ortak açıklamada ise;

“Gıda, tekstil, kimyasal ve ambalaj atıklarını en aza indirerek yeniden kullanılmalarını ve ekonomiye kazandırılmalarını sağlamak için çalışıyoruz. Deniz Portföy ve Oxtech Ventures gibi önemli paydaşların bu vizyona ortak olması sayesinde hem Türkiye’de hem de dünya çapında daha fazla katma değer oluşturabilecek olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Tera Yatırım’ın Londra’da düzenlediği konferansta odak: Türkiye’ye yatırım

Tera Yatırım, Türkiye’nin küresel yatırım alanındaki gücünü ortaya koyarak uluslararası platformda dikkat çeken bir rol üstleniyor.

Geçtiğimiz yıl toplam 25 trilyon dolarlık bir büyüklüğe sahip yatırım fonlarının da dahil olduğu küresel düzeyde önemli bir etkinlik olan Uluslararası Türkiye Yatırım Konferansı‘nın ikincisini geçtiğimiz hafta Londra’da başarıyla gerçekleştirdi.

Konferans, Türkiye’nin yatırım potansiyelini, sağlam ekonomik temellerini ve sunduğu çeşitli fırsatları ele almak üzere ulusal ve uluslararası yatırımcıları bir araya getirdi.

“Türkiye’nin yatırım potansiyelini uluslararası arenada daha görünür kılmayı hedefliyoruz”

Tera Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Emre Tezmen, uluslararası kurumsal yatırımcıları ve Türk yatırımcılarını bir araya getirerek iş birliği fırsatlarını artırmayı, Türkiye’nin yatırım potansiyelini uluslararası arenada daha görünür kılmayı hedeflediklerini söyledi.

“Londra’da ikinci kez gerçekleştirdiğimiz Tera Yatırım “Uluslararası Türkiye Yatırım Konferansı” yatırımcılar arasında stratejik diyaloglar oluşturmak ve gelecekteki iş birliklerini şekillendirmek açısından önemli bir kilometre taşı oldu. Konferans, yatırım olanaklarının geliştirilmesinin yanı sıra, ekonomik büyümeye katkıda bulunacak yeni fırsatların keşfedilmesine de olanak sağladı” dedi. Tera Yatırım olarak yüzde yüz yerli sermayeli milli bir aracı kurum olduklarını söyleyen Tezmen, “Türkiye’nin finansal piyasalarına duyulan ilgiyi güçlendirerek, yatırımcılara, paydaşlarımıza ve sermaye piyasalarına en yüksek katma değeri sağlamayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, yerli ve yabancı yatırımcıları bir araya getirdiğimiz benzer organizasyonları dünyanın farklı bölgelerinde düzenlemeye devam edeceğiz.”

A101, Portuma ile gerçekleştirdiği iş birliği ile oyun içi reklamcılığa adım attı

Dijital reklamcılık her geçen gün yenilikçi bir boyut kazanıyor ve markalar, tüketicilere ulaşmak için daha yaratıcı yollar keşfetmeye devam ediyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin önde gelen perakende zincirlerinden A101, Portuma ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle oyun içi (in-game) reklamcılığa adım attı.

Portuma, Türkiye’nin ilk oyun içi reklamcılık şirketi olarak geliştirdiği audio ve banner reklam modeliyle, A101’in geniş oyuncu kitlesine ulaşmasını sağlarken, oyun deneyimini bozmadan doğal bir şekilde markanın tanıtımını gerçekleştiriyor.

Kampanya süresince, A101’in ikonik jingle’ı ve görselleri, popüler oyunlar içerisinde sesli ve görsel olarak oyuncularla buluşacak. Bu sayede, marka, oyun severlere kesintisiz bir deneyim sunarken aynı zamanda farkındalığını artırmayı hedefliyor. Oyuncular, A101’in sloganını oyun oynarken duyacak ve görsellerine oyun dünyasında rastlayacaklar.

A101’in Portuma ile gerçekleştirdiği bu iş birliği, markaların tüketicilere ulaşma biçimini yeniden şekillendiriyor. Türkiye’de 45 milyon insan oyun oynuyor ve IAB Türkiye’nin araştırmasına göre reklam verme markaların bütçelerinin %72’si dijital kanallarda kullanılıyor. Oyun içi reklamcılık, gün geçtikçe büyüyen bir trend haline geliyor ve A101 bu alanda önemli bir adım atıyor.

Bu yenilikçi adım, sadece markalar için değil, aynı zamanda reklamcılığın geleceği için de önemli bir gelişme. Kampanya süresince, A101’in ikonik jingle’ı ve görselleri oyun içindeki doğal ortamda sesli ve görsel olarak oyuncularla buluşarak, markaların hem görsel hem de işitsel açıdan güçlü bir etki yaratmasını sağlıyor.

Portuma’nın bu alandaki başarısı, yalnızca A101 ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda TAMİ iş birliğiyle Smarties Ödülleri 2024’te E-ticaret Pazarlaması ana kategorisinde Bronz Ödül kazandı. Bu başarı, Portuma’nın dijital reklamcılık ve oyun içi reklam alanındaki yenilikçi yaklaşımının bir yansıması olarak öne çıkıyor.