İyi bir alışveriş deneyimi yaşatma noktasında çözümlerini duyurmaya devam eden Migros, müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak dünyadaki trend uygulamalar doğrultusunda önemli bir çalışmaya imza atarak dört uygulaması; Migros Sanal Market, Migros Hemen, Migros Ekstra ve MoneyPay‘i SuperApp olma yolujnda Migros uygulaması içerisinde bir araya getirdi.
Uzun yıllardır dijitalleşme alanında birçok ilki gerçekleştiren Migros, müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak, dünya trendi bir uygulamayı hayata geçirerek Türkiye’de öncü olacak bir çalışmaya imza attı. Migros, mobil hizmet uygulamalarını tek bir yerde toplayarak, zengin ürün çeşidini ve ödeme çözümlerini Migros kalitesi ile müşterilerinin erişimine açtı.
Migros’un tüm hizmetlerini bir ekranda toplayan ve kullanıcı dostu tasarımıyla dikkat çeken uygulamada, ürün görsellerin boyutu büyütüldü, arama ve geçişler kolay hale getirildi. İnovatif ve sürdürülebilir çalışmalarıyla geleceğin perakendesine bugünden hazır olan Migros’un SuperApp’i uluslararası platformda bu alandaki en iyi örneklerden biri olmaya aday.
Migros Ticaret A.Ş. E-Ticaret İş Birimi Direktörü Orçun Onat: “Migros Ticaret A.Ş. E-Ticaret İş Birimi Direktörü Orçun Onat, “Migros olarak, perakendede dijital dönüşümün Türkiye’deki öncüsü konumundayız. Yenilikçi vizyonumuzla ileri teknolojiyi, verimliliğimizi artırmak ve müşterilerimize mükemmel alışveriş deneyimi yaşatmak amacıyla kullanıyor ve geliştiriyoruz. Bu doğrultuda çok uzun yıllardır yatırım yaptığımız dijital altyapı gücümüzü dünyadaki güncel trendlere entegre ediyoruz. Tüm dünyada e-ticaret ve perakende markalarının ana hedefi olan online ve offline ürün gamını genişletmek ve dijital kanallar aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşma noktasında önemli bir adım daha atarak, dünyada trend olan bir uygulamanın Türkiye’deki öncüsü olduk.
Türkiye’nin lider gıda platformu Migros Sanal Market, online siparişleri dakikalar içerisinde teslim eden hızlı teslimat modelimiz Migros Hemen’in yanı sıra elektronikten sağlık ürünlerine kadar geniş bir ürün yelpazesi sunan Migros Ekstra ile müşterilerimize ‘şimdi al sonra öde’ ayrıcalığını sunan ödeme, para transferi gibi finansal işlemlerin hızlı, kolay ve güvenli şekilde gerçekleştirilmesini sağlayan MoneyPay’in mobil uygulamalarını bir araya getirdik. Müşterilerimizin dilediği hizmeti tek bir uygulama üzerinden kolaylıkla alabilmesini sağlayarak hem hayatlarını kolaylaştırdık, hem de zamandan tasarruf etmelerini sağladık. Global arenada alanının en iyi örneklerinden biri olmaya aday olan uygulamamız, kullanışlı arayüzü, büyük görsel boyutları, kolay geçişleriyle müşterilerimize kullanım rahatlığı sağlıyor. Migros olarak, önümüzdeki dönemde müşterilerimizin dijital dünyadaki hız ve fayda odaklı beklentilerini karşılayacak yenilikleri dijital altyapımıza entegre ederek sektörümüzdeki teknolojik ve inovatif liderliğimizi sürdüreceğiz.” dedi.
egirişim olarak 30 Aralık 2020 tarihinde Keiretsu Forum Türkiye’den yatırım aldığını duyurduğumuz yerli girişim Servislet, ilk yılında global pazara açıldı. Doğrudan edindiğimiz bilgiye göre Servislet, yakında da yeni yatırımını duyurmaya hazırlanıyor.
Yunanistan’da online lastik ve bağlı hizmetlerin satışına başlayan Servislet, sadece lastik hizmeti sunduğu pazarlar bütününde Tirelet ismi ile yer alacak.
Servislet Yunanistan’da İlk etapta Michelin ve ViaLider markaları ile satışlarına başlayacak. Araç sahipleri Yunanistan’da ilk defa online lastik alımlarında kargo derdi ile uğraşmadan, montaj randevulu bir şekilde lastiklerini satın alabilecekler. Aynı şekilde, Yunanistan’da ilk kez Tirelet, internet satışlarında mobil montaj hizmeti faaliyetlerine de başlayacak.
Servislet’in kurucu ortağı ve CEO’su Gökmen Bolayır: “Yunanistan, e-ticaret adaptasyonu konusunda Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde en az yüzdeye sahip. Ancak pandemi dönemi ile birlikte çok hızlı bir e-ticaret penetrasyonu gözlemliyoruz. 2019 -2020 yılları arasında %47’lik bir büyüme kaydettiler. Lastik anlamında da nüfusuna göre yüksek bir tüketim hacmine sahipler. Önümüzdeki 10 yıl boyunca, AB ülkeleri içerisinde en hızlı büyüme rakamlarını Yunanistan pazarında bekliyoruz. Bu anlamda çok heyecanlı bir başlangıç oldu bizim için. Henüz 11 aydır aktif fatura kesen bir girişim olarak ilk yılımızda Türk şirketi olarak global pazara açılmış olmak bizim için gurur verici. 10 kişilik bir ekip ile bu denli hızlı bir büyüme kaydettiğimiz için de ayrıca tüm ekibi kutlamak istiyorum.” dedi.
2021 yılı bitmeden en az 2 farklı ülkede daha ofis açmayı planlayan girişim, bu anlamda önceliğini MENA ülkelerine vermiş durumda. MENA bölgesinde kripto para ile de ödeme kabulüne başlamayı planlıyor.
Bolayır: “Servislet olarak birincil amacımız “on demand economy” bünyesinde, aracınıza dair tüm hizmetleri çok hızlı müşterilerimize sunabilmek. Otomotiv ve satış sonrası hizmetler sektörü bu noktada henüz yeni yeni potansiyeli görmeye başladı. Sunmuş olduğumuz teknolojik derinlik ve operasyonel know-how ile sektörde yer alan bir markayı anında bayi ağı üzerinden dijitalleştirebiliyor ve yeni müşteriler kazandırıyoruz. Şu anda globalde bile Servislet kadar dikey entegre çözümler üretebilen bir girişim bulunmuyor.
Ürünlerimizi yurtdışına daha hızlı sunabilmek adına yeni bir yatırım turuna çıkıyoruz. Turda yer almak isteyen yabancı ekipler ile de görüşüyoruz. Umuyoruz ki, beklediğimiz bir şekilde turu kapatıp, önümüzdeki 1 yıl içerisinde en az 6 ülkede daha aktif olarak global markaların resmi Pazaryeri ve e-ticaret altyapı sunucusu olarak faaliyete başlayacağız.”
Girişimle ilgili yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Dünya Bankası verilerine göre 2050 yılına kadar global gıda talebi yüzde 70 artacak. Bu talebin karşılanması en az 80 milyar dolarlık bir yıllık yatırım gerektiriyor. Bu nedenle tüm dünyada tarım sektörü bu yatırımın gerçekleşmesine destek olacak dijital teknoloji ve iş modellerine odaklanıyor. Bu noktada da tarımsal fintek girişimlerine önemli bir rol düşüyor.
Bir tarım ülkesi olan Türkiye’de tarımsal fintech girişim olarak yola çıkan Tarfin, bu amaca hizmet ediyor.
Çiftçilerin gübre, tohum ve yem gibi tarım girdilerine uygun fiyat ve hasatta ödeme fırsatlarıyla ulaşmasını sağlayan Tarfin, geliştirdiği makine öğrenmesine dayalı tarımsal risk skorlama modelini kullanıyor. Tarfin’in özel mobil uygulaması, çiftçilerin bulunduğu bölgelerdeki en güncel gübre, yem ve diğer tarım girdilerindeki fiyatları karşılaştırmalı olarak sunuyor. Böylelikle çiftçiler en uygun fiyatları bulabilecekleri farklı alternatifleri karşılaştırabiliyor…
“Alacakları yatırım aracına dönüştürüyor.”
Tarfin, tarım alacaklarını yapılandırılmış bir yatırım aracına dönüştürerek Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) ihracı gerçekleştiriyor. Bu kapsamda Tarfin’in tarımsal risk skorlama modeli tarafından onaylanmış çiftçi alacakları, bireysel ve kurumsal yatırımcılara güvenli bir yatırım aracı olarak sunuluyor. Buradan sağlanan fonlamayla çiftçilere daha uygun fiyatlarla tarım girdilerine ulaşma şansı yaratılıyor. Şirket son olarak Pasha Bank ve OMG Capital Advisors ile birlikte nitelikli yatırımcılara sunulmak üzere 11 Haziran 2021 günü ortalama 135 gün vadeli 50 milyon TL tutarında Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) ihracı gerçekleştirdi. İhraç, Türkiye’nin önde gelen yatırım fonlarının yüksek talepleri ile başarıyla tamamlandı. JCR Eurasia tarafından “Yüksek Düzeyde Yatırım Yapılabilir” kategorisinde değerlendirildi ve “AA-” kredi notu aldı. İhraç ile Türkiye’nin 60 farklı ilinde üretim yapan yaklaşık 6.000 çiftçinin tarımsal girdileri fonlandı. Bu ihraçla birlikte Tarfin, toplam 192 milyon TL’lik VDMK ihraç etmiş oldu.
2017 yılında kurulan Tarfin, bugün 60’tan fazla şehirdeki 500’ü aşkın yetkili Tarfin satış noktasıyla çiftçilere ulaşıyor. Tarfin’den tarım ihtiyaçlarını vadeli ya da peşin olarak satın almak isteyen çiftçiler, bulundukları ildeki satış noktalarını ziyaret ederek işlemlerini 4 dakika içinde tamamlayabiliyor ve ürünlerini anında teslim alabiliyor. Çiftçiler, Tarfin’de ihtiyaçlarına uygun fiyat seçenekleriyle satın alım gerçekleştirirken kefil, ipotek gibi ek yükümlülükler altına da girmiyor, ürünlerine, bölgelerine özel hasat tarihine göre ödeme gününü belirliyorlar.
Üç yatırım turunu kapattı
Tarfin, güçlü sermaye yapısıyla da dikkat çekiyor. 2017 yılının nisan ayında BIC Angels melek yatırımıyla ilk sermaye yatırımını alan şirket, 2018 yılı Eylül ayında da Collective Spark, Wamda gibi yerel ve uluslararası fonların katılımıyla ikinci sermaye yatırım sürecini tamamladı. 2020 Eylül’de ise global yatırım fonu Quona Capital’ın liderliğini üstlendiği yatırım turunda Raiffeisen Bankası’nın girişim sermayesi fonu Elevator Ventures, dünyanın lider tarım girdileri üreticilerinden Syngenta Group’un girişim sermayesi fonu Syngenta Group Ventures ve Tarfin’in mevcut yatırımcıları Collective Spark Fund ve Wamda’nın desteğiyle 5 milyon dolar sermaye yatırımı aldı. Tarfin, aldığı yatırımların yanı sıra güçlü yönetim yapısı ve ilgili otoritelerin desteğiyle de sektörde öne çıkıyor. 2018 yılı itibarıyla KPMG tarafından yıllık bağımsız denetimden geçen şirket, 2019 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) “Yatırım Öncesi Hazırlık Programı” kapsamında finansal raporlama ve bağımsız denetim konularında teknik destek aldı. 2020 yılında da Avrupa Komisyonu’nun İstihdam ve Sosyal İnovasyon Programı (The Employment and Social Innovation – EaSI) altında sosyal kalkınmaya destek veren şirketlere sunduğu teknik destek yardımı almaya devam ediyor.
Teknoloji tabanlı çözüm
Tarfin Tarım A.Ş. olarak üreticilerin Türkiye’nin geleceğindeki en büyük pay sahibi olduğuna inandıklarını ve kuruluşlarından itibaren Türk çiftçisine her daim destek olmak için faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Tarfin Tarım A.Ş. CFO’su Kerimcan Aycibin, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye’de tarımda yatırım yetersizliğinden ve teknoloji ve inovasyon konusunda farkındalık eksikliğinden dolayı sektör beklenen atılımı yaşayamıyor. Tarım sektörünün potansiyelini ortaya koyması için öncelikle çiftçinin finansmana erişimi gerekiyor. Tarımda nakit akışı tamamen hasada veya kesime bağlı. Çiftçi ürünü yetiştirmek için yaptığı masrafı ancak 6-7 ay sonra ürünü alıp satabildiği zaman karşılayabiliyor. İşletme finansmanını bankalar, kredi kooperatifleri ve birlikler yapıyor ama en büyük yük tarım bayilerinin üzerinde. Bayiler de ürünleri çiftçilere hasat ya da kesim vadeli satıyor.
Çiftçi de ya bu ürünleri yüksek fiyattan alıyor ya da hiç alamıyor. Biz bu soruna teknoloji tabanlı bir çözüm sunuyoruz. Çiftçiye, mobil uygulamamız ve geniş satış noktası ağımız ile gübre, tohum, yem satışını, talep edilen vadeye uygun şekilde gerçekleştiriyoruz. Geliştirdiğimiz makine öğrenmesine dayalı tarımsal risk skorlamamız ile çiftçilerimizin anında onaylanabilecek şekilde ihtiyacı olan ürünün satışını hasat vadeli olarak yapabiliyoruz. Örneğin bir çiftçi, bugünden hasat vadeli olacak şekilde ihtiyaç duyduğu girdiyi alabiliyor. Çiftçinin vadeli almak istediği ürünü çok daha rekabetçi fiyatlarla sunarak çiftçilerin tarımsal girdi maliyetlerini düşürüyor ve tarımsal üretimi destekliyoruz. Her geçen gün bu desteği daha da artırmaya odaklanıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz VDMK ihraçları ile veri bilimine, mobil teknolojilere daha fazla yatırım yaparak daha çok çiftçiye destek sağlamayı ve Türkiye’de tarımı güçlendirmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Firmaların işletme sermayesini genişletmek ve tedarikçi finansmanına aracılık etmek amacıyla kurulan FinTech şirketi Figopara, firmaların ticari performanslarını puanlayarak, finansmana kolay ve hızlı ulaşabilecekleri Figo Kolay Finansman teknolojisini hayata geçirdi.
Şirketlerin elektronik fatura ve elektronik defter verileri ile ticari performanslarını puanlayan Figo Kolay Finansman, bankalardan finansman desteğinin çok hızlı bir şekilde sağlanmasına aracılık ediyor.
5.6 milyon dolar yatırımla veriye dayalı puanlama sistemi
2020 yılında toplamda aldıkları 5.6 milyon dolarlık yatırımı Figo Kolay Finansman’ı devreye almak için kullandıklarını söyleyen Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar, “Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde KOBİ’lerin ve şirketlerin finansmana erişimi en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çıktı. Biz de bu dönemde Figopara kullanıcılarından gelen çözüm talepleri doğrultusunda Figo Kolay Finansman’ı hayata geçirdik” dedi. Geliştirilen teknolojik modelle e-fatura ve e-defter kullanan ticari işletmelerin özel entegratörlerinden e-fatura bilgilerini alarak değerlendirmeye tabi tutulduğunun altını çizen Bahar, sözlerine şöyle devam etti: “Firmaların ticari faaliyetlerinin değerlendirilmesi sonucunda oluşan puana göre tahsil edebilecekleri faturalar için uygun banka teklifleri sunuyoruz. Seçilen banka teklifiyle tahsilat hızlı bir şekilde gerçekleştirilirken, tüm başvuru sürecinin dijital olarak yapılması firmalar için işlemlerin daha da hızlı sonuçlanmasını sağlıyor.”
“2021’de Figo Kolay Finansma’la birlikte 2 milyar TL finansmana aracılık edeceğiz”
Figo Kolay Finansman hizmetinden faydalanmak için firmaların Figopara’ya giriş yaptıktan sonra özel entegratör vasıtasıyla e-fatura ve e-defter bilgilerini Figopara’ya aktarmalarının yeterli olduğunu vurgulayan Bahar, “Bankadan bir kredi almak istediğinizde işletmenizin bilançosuna, gelir-gider kompoziyonuna ve geçmiş kredi performansına bakılır. Figo Kolay Finansman’la işletmenizin sadece ticari faaliyetlerini dikkate alarak bir puanlama yapıyoruz. Böylelikle ticari faaliyetinizin genel performansına bakılarak finansmana daha hızlı erişmenize aracılık ediyoruz.
Figopara ile 4000’in üzerinde KOBİ’nin 1.5 milyar TL’lik finansmanına aracılık ettik. 2021 yılı sonunda bu rakamın Figo Kolay Finansman hizmetimizle birlikte 2 milyar TL’ye ulaşmasını hedefliyoruz. 2021 yılında bir başka hedefimiz ise tüm üyelerimizi Figo Kolay Finansman sistemine entegre ederek, KOBİ’lerin finansmanına destek olmak için yurtdışında KOBİ’lere sunulan 75 milyon Euro’luk desteği Türkiye’ye getirmek. KOBİ’lerin ticaret finansmanına daha rahat ulaşmaları için yatırımlarımıza ara vermeden devam edeceğiz.” dedi.
Türkiye’nin yenilikçi finansal teknoloji girişilmerinden weePay, 3 ay süren turda; Rüz-Gar Enerji ve adı açıklanmayan bir gıda firmasından olmak üzere iki yatırımcıdan 15 milyon TL değerleme ile yatırım aldı.
Taraflar arasında sözleşme imzalandı. Rüz-Gar Enerji CEO’su Ali Çiçek, Türkiye’nin öncü gıda firmalarından birinin yönetim kurulu üyelerinden Elif Tipi Kınay, weePay kurucu ortağı ve CEO’su Cihat Değirmenci ve WeePay kurucu ortağı ve CTO’su Selim Destancı‘nın katılımıyla Elestaş Genel Müdürlüğünde imza töreni gerçekleştirildi.
Yatırım alan WeePay, Türkiye’de fintech alanında Sanal POS çözümleri sağlayan yerli bir girişimidir.
weePay; weePOS, weeLink, weeShop, weeMobil ve yakın zamanda yayımlanması planlanan weeClick gibi finansal teknolojiler alanında yeni soluk getiren ürünleri ile biliniyor.
Ayrıca yenilikçi ara yüzü ile kullanıcı deneyimini ön plana çıkaran ve kullanıcılarına gelirlerini arttırmaya yönelik birden fazla istatistik verilerini paylaşan WeePay, hem yurt içi hem yurt dışı ödeme çözümleri sunmanın yanında ödeme yapan kullanıcılar içinde güvenlik sağlıyor.
WeePay’in aldığı yatırımı değerlendiren weePay CTO’su Selim Destancı:
“İki yıl önce fintech alanında yeni bir bakış açısı, yeni ürünler ve açık bankacılık hizmetlerini birleştirme vizyonu ile weePay’i hayata geçirmiştik. Başladığımız günden itibaren belirlediğimiz aylık %33 Ciro büyüme ortalaması gibi önemli kilometre taşlarını çok hızlı geride bıraktık. weePay bugün bir kilometre taşını daha geride bırakarak iki güçlü firmanın desteğini alarak hedeflerine daha emin adımlarla ilerleyecek, tüm ekosisteme katkı sağlayacaktır. Ayrıca bir sonraki hedef olan globalleşme adımına daha hızlı ve emin bir şekilde yaklaşmış olacağız.” dedi.
2014 yılından itibaren Türkiye uluslararası express kurye pazarında başarılı şekilde faaliyet gösteren lojistik şirketi KargomKolay, dünyanın lider havayolu şirketlerinden Lufthansa’nın express kurye şirketi Lufthansa heyworld ile uzun soluklu bir iş birliği anlaşmasına imza attı.
Deutsche Lufthansa AG Avrupanın en büyük 2., Dünyanın ise en büyük 9. Havayolu şirketi. Lufthansa, uluslararası küçük paket taşımacılığında, sahip olduğu uçak filosu ve ağının avantajını kullanarak Lufthansa heyworld markası ile Amerika ve Avrupa’da teslimatlar yapıyor. Şirketin 2021 yılı için hedef pazar olarak belirttiği Türkiye’de ise, faaliyetlerini arttırmak için yeni bir iş birliğine gitti. DRN Lojistik A.Ş. ile Lufthansa heyworld arasında imzalanan sözleşme ile markanın Türkiye’deki tek temsilcisi KargomKolay oldu.
Lufthansa, Türkiye’den Almanya ve Amerika’ya e-ihracat paketleri için kendi uçaklarını getirip, taşıma maliyetlerini düşürecek.
KargomKolay, Türkiye’nin önemli lojistik şirketlerinden biri. 2014 yılından itibaren faaliyet göstermeye başladı ve her gün binlerce müşteriye hizmet veriyor. 2020 yıında 160’ın üzerinde ülkede kapıya teslimat yapan şirket, aynı zamanda müşteri hizmetleri konusunda da başarılı. Günlük 5000 civarında çağrı ile müşterilerine hizmet verdiğini dile getiren KargomKolay, kullandığı teknoloji ile bu hizmetin kalitesini koruduğunu aktarıyor.
Dr. Önder Türker
DRN Lojistik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Önder Türker, imzalanan bu anlaşma ile ilgili olarak:
“Lufthansa, havayolu taşımacılığında tartışmasız dünyanın en iyi markalarından biri. Ellerindeki uçak filosu ve dağıtım networkleri ile Lufthansa heyworld özellikle Almanya ve Amerika’da e-ticaret dağıtımlarında çok ciddi işler yapıyor. KargomKolay markamız ile de biz, partnerlerimizin bu avantajlarını yerli e-ticaret firmalarına aktarıyor, hem taşıma maliyetlerini düşürüyor, hem de e-ihracata ciddi katkılar sağlıyoruz.” dedi.
Yapılan açıklamada iş birliği içeriğinin şimdilik sadece Almanya ve Amerika teslimatları için geçerli olduğu belirtilirken, her iki şirketin de güçlerini birleştirerek sektörde dinamik, memnuniyet odaklı ve daha rekabetçi bir yapı oluşturmayı hedeflediği ifade edildi.
Heyworld GmbH Genel Müdürü Timo Schamber ise: “Türkiye pazarına hizmet vermek için KargomKolay ile yakın işbirliğimizi başlatmaktan mutluluk duyuyoruz. KargomKolay ile Lufthansa heyworld, hızlı ve kaliteli hizmet sağlamak üzerine Türkiye’de oldukça deneyimli ve köklü bir ortak kazandı. KargomKolay’ın yerelleştirilmiş müşteri hizmetinin gücünü, Lufthansa heyworld’ün hava taşımacılığı ve kapı teslim hizmetindeki mükemmellik ile birleştireceğiz.” açıklamasını yaptı.
Verilen bilgiye göre işbirliği anlaşması kapsamında, özellikle Almanya ve Amerika’ya e-ihracat satışları yapan eticaret şirketleri için daha verimli ve rekabetçi bir tedarik süreç yönetimi sağlamaya yönelik faaliyetler söz konusu olacak. Böylelikle iki şirket, Türkiye’den yurtdışına küçük paket taşımacılığında pazar paylarını artırmak üzere ortak yatırım ve pazarlama faaliyetleri gerçekleştirecek.
Geçtiğimiz Mart ayında 10 milyon dolarlık ilk fonunu duyuran Startupfon kurucusu Gülsüm Çıracı, egirişim’in konuğu olarak hem fon hakkında bilgi verdi hem de girişimcilere yatırım alma süreçlerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlattı.
Videoki en önemli ayrıntılardan biri, bir girişimcinin yatırım ihtiyacı olduğu anda yatırım aramaması gerektiğini anlatması oldu. Bir girişim kurup yola çıkıldığında, yatırımcılarla belli aralıklarla görüşülmesi ve onlara sürekli güncellemeler hakkında bilgi verilmesi gerektiğini anlattı. Çünkü girişimciler, paraya ihtiyacı olduğu anda yatırım aradıklarında ve bu süreç uzadığından motivasyonlarını kaybedebiliyorlar. Dolayısıyla girişimciler ilk günlerden itibaren yatırımcılarla ufak ufak görüşmeye, onlarla tanışmaya başlamalı.
Yatırım ekosisteminden değerli isimlerle sürdürdüğümüz video içerikler gelmeye devam edecek.
‘Hiçbir teknoloji artırılmış gerçeklikten daha üstün değildir; bu teknoloji 2 boyutlu ve 3 boyutlu dünya arasındaki köprüdür ve buna daha önce hiç sahip olmadık‘ – Paul McDonagh-Smith, Dijital Yetenek Lideri, Massachusetts Institute of Technology
Artırılmış gerçeklik teknolojisiyle geleceğin nasıl olacağını hiç merak ettiniz mi? Daha da önemlisi, günlük hayatımıza ne gibi bir etkisi olacağını? Artırılmış gerçeklik, son yıllarda hızlı bir şekilde büyüyor ve insanlara yenilikçi yollarla etkileşim kurma şansı sunuyor. Öte yandan, teknoloji devleri her geçen gün artırılmış gerçeklik teknolojisine önemli yatırımlar yaparak daha kaliteli ve interaktif kullanıcı deneyimi sunmayı hedefliyor.
Artırılmış gerçeklik (AR) uzun süredir hayatımızın içinde, ancak günlük hayatımızın her alanında yer almaya başlaması da oldukça heyecan verici. Bu teknoloji, insan-çevre etkileşiminde adeta bir devrim yaratıyor. Sahip olduğumuz her mobil cihaz, telefon, tablet ve yakın zamanda üretilmeye başlanan AR gözlükler; gördüğümüz her şeyi hatta görmediklerimizi bile gerçek gibi yansıtan bir ekrana dönüştürmekte.
Son zamanlarda yayınlanan Snapchat AR raporuna göre, kullanıcıların %75’i artırılmış gerçeklik teknolojisinin önümüzdeki 5 yıl içinde çok daha faydalı ve yaygın olacağına inanıyor. Gartner ise hali hazırda 100 milyondan fazla insanın çevrimiçi satın alma süreçlerinde AR teknolojisinden faydalandığını ifade ediyor. Kullanım alanları düşünüldüğünde ise hayatın her alanına uygulanabileceğine hiç şüphe yok! Bu yüzden artırılmış gerçekliğin ne olduğunu ve nereye gittiğini daha iyi açıklamak istedim. Ayrıca artırılmış gerçekliğin etkileyebileceği potansiyel sektörler ile derin teknoloji şirketi ART Labs‘in devam etmekte olan projelerinden ve kullanım alanlarından bahsettim.
ART Labs: Günlük Yaşam Kalitesini Artırmak için Artırılmış Gerçeklik
ART Labs, merkezi İstanbul’da bulunan artırılmış gerçeklik (AR) tabanlı bir derin teknoloji şirketi olarak faaliyet gösteriyor. E-ticaret mağazaları, pazar yerleri, restoranlar ve çeşitli uygulamalar için en iyi AR deneyimini sunmayı hedefleyen şirket, KWORKS’un katkıları ve TÜBİTAK 1512 BiGG desteği ile 2019 yılında kuruldu. Devamında ise UNVEST (Koç Üniversitesi), Kültepe Yatırım, EGİAD Melekleri gibi yatırımcıların yanı sıra Türkiye’den ve yurtdışından birçok melek yatırımcı tarafından fonlandı. Şirketin vizyonu, yenilikçi teknolojileri insanların günlük hayatına sokarak yaşam kalitesini artırmak. Paydaşları için tüm süreci sürtünmesiz, hızlı ve kolay hale getirmek için Artırılmış Gerçeklik (AR), Yapay Zeka (AI) ve bilgisayar görüşü (computer vision) gibi üst düzey teknolojiler kullanıyor.
Sürecin hızı, kolaylığı ve kapsayıcılığı da düşünüldüğünde; kullanıcıları büyüleyecek bir deneyim yaratmak için kapısı çalınması gereken en güçlü AR şirketinin ART Labs olduğunu söylemek mümkün. Kolay entegrasyonun yanı sıra, 3D ürün görselleri üretimini yapay zeka ve bulut tabanlı sistemleri sayesinde dakikalar içinde çözüyor. Sürekli olarak farklı sektörlere yeni yaklaşımlar geliştiriyor; teknolojideki son gelişmeleri profesyonel teknoloji ve iş geliştirme takımıyla takip ediyor ve uyguluyor. ART Labs, iş hedeflerinizi yeni ve yaratıcı artırılmış gerçeklik çözümleriyle mükemmel şekilde eşleştirecek birikime sahip. Açıkça söylemek gerekirse, ART Labs, yaratıcı çözümlerle bulunduğunuz pazarda önemli bir pay elde etmenize yardımcı olacak.
ART Labs websitenizdeki tüm ürünleri hızlı, sürtünmesiz ve kodlama gerektirmeden 3D görseller ve artırılmış gerçeklik ile sunmanızı sağlıyor. Bu sayede müşterileriniz markanıza her zaman, her yerde, platformlar arası uyumluluğa sahip cep telefonları, tabletler ve bilgisayarlar aracılığıyla erişebiliyorlar. ART Labs yalnızca websitelerini değil, iOS ve Android uygulamalarına entegrasyonu da sağlıyor. Çok yakında Shopify ve Google reklamlarında da yer edinmeye hazırlanıyor. ART Labs’in tak ve çalıştır teknolojisi, e-ticaret yapan şirketlerin satış dönüşümlerini artırması ve iade oranlarını düşürmesi için en hızlı ve kolay yol olduğunu söylemeliyiz.
AR Mobilya çözümü
AR ile e-ticaret çözümü, çevrimiçi mobilya alışverişini fütüristik bir deneyim haline getiriyor. ART Labs, iş ortaklarına kanepe ve yatakların güzel resimlerinin bulunduğu bir web sitesinden daha fazlasını vaadediyor.
Mobilya alışverişi yaparken aklınızdan geçen tüm soruları düşünün: Alacağım koltuk odaya sığacak mı? Halı ile mobilyalar uyumlu olacak mı? Masanın gerçek boyutu nedir? İşte tam bu noktada satın almak istediğiniz kanepeyi oturma odanızda görme olanağı veren bir alışveriş deneyimine kim hayır der? ART Labs yenilikçi teknolojisiyle e-ticaretin en büyük problemine merhem oluyor! Müşterilerin ellerinde mezura ile mağaza ve ev arasında mekik dokumasını ortadan kaldırıyor. Bu hizmetten faydalanmak isteyen satıcılar için ise süreç oldukça zahmetsiz. CAD dosyaları, endüstriyel dizayn dosyaları veya tasarım dosyaları otomatik olarak AR için hazır hale getirilip aynı gün içinde web sitenize entegre edilebiliyor.
Yakın zamanda Türkiye’nin en büyük pazar yerlerinden biri ile çözüm ortaklığına da girdiler. Proje canlıya çıktığı zaman yine bunu duyuran ilk kaynaklardan biri biz olacağız.
AR Ayakkabı Giyim çözümü
Ayakkabı giyim, e-ticaret hacmi açısından öne çıkan kategorilerden biri. Pazar rekabetine ayak uydurmak için yenilikçi teknolojiler ile tasarlanmış bir ayakkabı giyim e-ticaret sitesi oluşturmak marka bilinirliği ve kullanıcı deneyimi açısından oldukça önemli. AR ile kullanıcılar ayakkabılara interaktif şekilde erişerek eşsiz bir alışveriş deneyim yaşıyor. Düşünsenize kim satın almadan önce ayakkabıyı kendi üzerinde görmek istemez ki? AR ile kullanıcılar 3 boyutlu üründen sadece birkaç tık uzakta! Bu teknolojiyle ürünler her açıdan keşfedilebilir ve kombinlerin altına hangi ayakkabının giyilebileceği kolaylıkla seçilebilir. Böylece müşteriler satın almadan önce ayakkabıyı deneyerek çok daha doğru karar verir! Satıcı da kullanıcı da mutlu bir şekilde alışverişi sonlandırır.
AR Oyuncak ve Hobi Ürünleri çözümü
Ahşap el sanatları, kağıt el sanatları, 3 boyutlu bulmacalar, sanat ve el işi kreasyonlarınızı çevrimiçi satmakla mı ilgileniyorsunuz? Kendin yap veya oyuncak ürünleri için çevrimiçi 3 boyutlu mağaza oluşturmak için güvenilir bir çözüm mü arıyorsunuz?
Oyuncak, hobi ve kendin yap ürünleri söz konusu olduğunda 3D görseller ve AR teknolojisi, fark yaratabilmeniz için mükemmel bir potansiyele sahip. ART Labs hiçbir ek donanıma veya mobil uygulamaya ihtiyaç duymadan interaktif ürün görselleri oluşturmanıza olanak tanıyor. Bir yandan derinlik etkisi ile müşterilerinizin gerçek boyutta ürünleriniz en önemli detaylarına bakmasını sağlarken öte yandan bir nesneyi satın almadan önce hayatınızın içine getirerek müşterilerinizin ürünler ile bağ kurmasına olanak sağlıyor!
AR destekli QR menü çözümü
Aç mısın? Şık bir yerde akşam yemeği mi yiyeceksin? Ama menüye baktığında karar vermek hiç kolay vermekte zorlanıyor musun? Zira görseli olmayan veya görsel olsa bile gerçek boyutunun ne olduğunu bilmediğimiz yemeklerin olduğu bir menüde sipariş kararı vermek tam bir kumardır. O halde ART Labs’ın sizin için harika bir fikri var! Yeme-içme sektörü için özel olarak geliştirilmiş, AR destekli QR Menü çözümü olan Diner’ı deneyin! Hali hazırda yüzlerce restoran ve otel, ziyaretçileri için Diner ile eşsiz bir deneyim yaratıyor. Müşteriler sipariş vermeden önce menüdeki ürünleri tıpkı masaya gelmiş gibi 3D hologramlarda ile görüntüleyebiliyor ve kafalarında herhangi bir soru işareti kalmadan sipariş verebiliyor. Yeme-içme asistanı Diner, 3 boyutlu yemek menüsüyle, kullanıcılarının yemek siparişi vermeden yemeği gerçek porsiyon boyutu ve sunum şekliyle görmenize olanak sağlıyor! Evet yemek siparişi vermek hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı.
Öte yandan ART Labs, önde gelen yemek sipariş platformlarıyla tam entegrasyona sahip altyapısı ile 3D yemek görsellerini sipariş süreçlerinin önemli bir parçası haline getirdi bile.
Satışa dönüşümü artırmak ve eşsiz bir deneyim yaratmak için 3D ve AR teknolojilerini nasıl kullanabilirim?
Geleceğin teknolojisinin artırılmış gerçeklik olduğunu artık biliyoruz. Tüm bu gelişen teknolojilere rağmen eski ve sıkıcı bir çevrimiçi mağaza kullanıyorsanız zamanı yakalamak istemez misiniz? ART Labs artırılmış gerçeklik hizmetleriyle, ürünlerin çarpıcı ve gerçek boyutta 3 boyutlu modellerini ürün sayfalarınıza kolayca entegre etmenize yardımcı olacak. Artık websitelerinizi AR deneyimlerine dönüştürürken gelecekle tanışma ve geçmişi geride bırakmanın zamanı geldi.
Web sitenize 3D görseller ve artırılmış gerçeklik deneyimi eklemenin kolay olup olmadığını hiç merak ettiniz mi? ART Labs bu işlemi iletişime geçtiğiniz aynı gün içinde 3 adımda tamamlayabilmenizi sağlıyor.
Platforma girin.
Mağazanızı bağlayın ve 3D tasarım dosyalarınızı herhangi bir formatta sürükleyip bırakın.
Tüm platformlar ile uyumlu 2 satırlık kodu sitenize ekleyin. Bunu yapmak için mühendis olmanıza gerek yok.
Evet bitti! İşte bu kadar kolay. Biz de bu blog yazısına 3D görselleri kodlama yapmadan dakikalar içinde eklemeyi başardık.
Artık müşterilerinize çevrimiçi satın alma süreçleri içinde çarpıcı bir deneyim sunuyorsunuz. Sonrasında satışlarınızdaki artışı ve iade oranlarındaki düşüşü takip etmeyi unutmayın.
E-ticaretteki en iddialı oyuncu olma şansını kaçırmayın! Son bir not: ART Labs haziran ayında ABD ve İngiltere pazarındaki küçük ve orta ölçekli işletmeleri hedeflediği bir Shopify AR plug-in yayınlıyor olacak. Gelişmeler için takip etmeye devam edin.
Game Factory ve Google partnerliğinde gerçekleşen Game Factory Booster programının birinci döneminden mezun olan girişimleri sizler için listeledik.
Pixelized: Casual ve hypercasual türünde oyun geliştirmeye devam eden genç ve yüksek potansiyelli bir girişim.
SincApp Studio: Game Factory bünyesindeki yıldız ekiplerden birisi. Hypercasual alanında ilerlemeye devam ediyorlar.
Honorus Games: Game Factory’de de bulunan, genç ve yetenekli girişimcilerden oluşan ve hypercasual oyunlara odaklanan bir ekip.
Madcraft Studio: WePlay Ventures’tan yatırım almış, çok değerli bir indie oyun stüdyosu. An itibariyle mobil ve PC platformlarına oyun geliştiriyorlar.
Pax Animi: Hypercasual alanında aktifleşmeye başlamış ve Türkiye’de birçok oyun kuluçkasında bulunmuş güçlü bir ekip.
RotateLab: Gaziantep’te bulunan ve hypercasual oyun türüne odaklanan bu ekip, ciddi bir geçmişe ve deneyime sahip.
Araf Games: Augmented Reality üzerine çok özel bir projede çalışan bu ekip, benzeri olmayan interaktif bir oyun üzerinde çalışıyor.
Simsoft: Hem casual hem de hypercasual oyunlar geliştiren Simsoft ekibi, büyük bir şirket içerisinde internal bir girişim olarak kurulmuş ve hızla yoluna devam ediyor.
Fusion Up: Oldukça niche ve kuvvetli bir oyun türü olan “Auto Chess” oyun türü üzerinde çalışıyorlar. Eskişehir’de bulunan bu ekip, Türkiye’de daha önce yapılmamış bir oyun türü üzerinde çalışıyor ve global pazarı hedefliyor.
Edu Games: Bir mobil MOBA projesi üzerinde çalışan bu genç ekip, daha önce önemli eğitsel oyunlar üzerinde çalışmıştır. Yeni projeleriyle global pazarda bir yer almayı hedefliyorlar.
Droll Studio: An itibariyle hypercasual oyunlar üzerinde çalışan bu ekibin, mobil pazarda birçok oyun türünde ciddi tecrübesi bulunuyor.
PikaApp: Hem mobil hem de PC pazarı için farklı oyunlar geliştiren bu deneyimli ekibin halihazırda ciddi ses getirmiş oyunları bulunuyor. Daha ileri seviye oyunlar ile pazarda yer almaya hazırlanıyorlar.
Brat Games: Hypercasual alanında yaklaşık 2 yıldır aktif faaliyet gösteren Brat Games alanında uzmanlaşmayı ve ekibini devamlı olarak büyütmeyi hedefliyor.
Program 15 girişimle başlamıştı. Ancak 2 girişim program ile yollarına devam edemedi.
Game Factory ve Google partnerliğinde gerçekleşen Game Factory Booster programının birinci dönemi, Haziran sonu itibari ile sonuçlanıyor. 6 ay boyunca dünyanın her yerinden eğitmen ve mentorlarla beslenen tam 15 adet seçkin oyun stüdyosu, Booster Demoday etkinliği ile birlikte gün yüzüne çıkıyor.
Geçtiğimiz 6 ay süresince eğitilen ekiplerin eğitim başlıkları arasında; oyun yayınlama, oyun üretme, ölçeklendirme, global çapta bir oyun geliştirme, işletme, teknik ve görsel oyun tasarımları gibi çok kritik başlıklar bulunuyor. Ekipler bu 6 ay boyunca sadece eğitim almakla kalmayıp, devamlı olarak mentorlarla iletişim halinde gelişmelerine devam ediyorlar. Game Factory’nin stüdyo eğitimi alanındaki tecrübesi ve Google’ın global markaları ve gücü sayesinde, sadece 6 ay içerisinde oyun stüdyoları çok ciddi bir aşama kat ediyorlar.
Game Factory CEO’su Efe Küçük: “Yoğun, yorucu, fakat bir o kadar da heyecanlı geçen bir 6 ay sonrasında programa hak kazanan stüdyolarımız ile birlikte demoday etkinliğine hazırlanıyoruz. Bu demoday ile alanında yetkinleşen stüdyolarımız dünyanın her yerinden yayıncı ve yatırımcı şirketlerle tanışacaklar. Bu hem stüdyolar için, hem de bizim için çok değerli ve önemli bir deneyimdi. Buradaki tüm ekiplerin adını tekrar duyacağımızdan hiç şüphemiz yok. Hepsi birbirinden potansiyelli girişimciler, ve hepsinin oyun sektörünün yeni yıldız aktörlerinden birine dönüşme şansı var. Bu şansı yaratmakta payımızın ve desteğimizin olması ise bizim için en büyük gurur ve mutluluk.” dedi.
Google Geliştirici İlişkileri Bölge Lideri Barış Yesugey ise: “Google for Games programımız dahilinde oyun geliştiricilerini desteklemeye ve Google kaynaklarını sunmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda Game Factory ile gerçekleştirdiğimiz Booster hızlandırma programı ile 15 Indie oyun geliştirici takımı 6 ay boyunca eğitme ve yatırımcılar ile buluşturma fırsatı yakaladık.
Türkiye mobil oyun ekosistemini desteklemek ve Android ile büyümelerini sağlamak önceliğimiz olmaya devam edecek.Yılın 3. çeyreğinde Booster #2 hızlandırması ile devam edeceğiz ve oyun geliştirici takimlarin başvurularını bu bağlantıdan heyecanla bekliyoruz.”
Etkinlik 24 Haziran’da!
Booster Demo Day etkinliği, 24 Haziran 2021 tarihinde online olarak gerçekleştirilecek. Bu etkinlikte 15 oyun stüdyosu girişimleri ve oyunları hakkında sunumlar yapacaklar. Bu etkinlik ile birlikte katılımcı yatırımcılar ve oyun yayıncıları ile birlikte birebir iletişime geçme şansı elde edecekler.
Booster Demoday ve Game Factory Booster programındaki ekiplerle ilgileniyorsanız size bir güzel haberimiz daha var! Google ve Game Factory, bu hızlandırma programında yer alan ekipler ile tanışma şansını tüm yatırımcılara açık tutuyor. Eğer ilgilenirseniz, yatırımcı olma şansı yakalamak için buradan başvurabilirsiniz.