Ana Sayfa Blog Sayfa 45

212’nin yatırımlarından 123FormBuilder, Silikon Vadisi merkezli Kiteworks tarafından satın alındı

13 yıldır büyüme aşamasındaki teknoloji şirketlerine yatırım yapan ve Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine liderlik eden yapılardan biri olan 212, portföy şirketlerinden birinin daha exit’ını gerçekleştirdi.

212’nin portföy girişimleri arasında bulunan, kullanıcılarına çevrimiçi formlar ve anketler aracılığıyla veri toplama ve otomatikleştirme imkânı sunan bulut platformu 123FormBuilder, dünya çapında hassas içeriklerin güvenliğini ve uyumluluğunu sağlayan Kiteworks tarafından satın alındı.

212’nin bölgesel ve küresel büyümeyi hedefleyen girişimlere yatırım yapma vizyonuyla 4 yıl önce Romanya merkezli 123FormBuilder’a yaptığı yatırımdan 2.5 katın üzerinde getiri sağlandı.

“Başarılı exitler için stratejik fırsatları değerlendirmeyi sürdüreceğiz”

212 Kurucu Ortağı Numan Numan, konuyla ilgili verdiği demeçte;

“212 olarak, B2B alandaki teknoloji şirketlerine odaklanan yatırım stratejimizle, satın alma fırsatlarını değerlendirerek yatırımcılarımıza yüksek getiri potansiyeli sunuyoruz. Bu anlamda 123FormBuilder’ın exiti hem 212’nin doğru zamanda doğru firmalara yatırım yapma stratejisinin hem portföy yönetimimizin başarısının hem de kurucularımıza ve girişimlerine değer katma çabamızın önemli bir göstergesi niteliğinde. Portföy girişimlerimizden başarılı exit örneklerine bakacak olursak; ilk fonumuzla erken aşama yatırımcısı olduğumuz iyzico, 2019 yılında Türkiye’nin ilk ve en büyük fintek exitine imza attı. İkinci fonumuzla yatırım yaptığımız Katar merkezli doktor randevu platformu Meddy ise 2021 yılında exit etti. Şimdi ise 123FormBuilder’ın başarılı çıkışıyla birlikte ikinci fonumuzdan ikinci exit gerçekleşti. Bu çıkışlar, portföyümüz genelinde değer yaratma taahhüdümüzü ve yatırımcılarımıza getiri sağlama yeteneğimiz kanıtlıyor. Yüksek potansiyelli girişimlere yatırım yapmaya ve başarılı exitler için stratejik fırsatları değerlendirmeye devam edeceğiz.”

Afetlerde temiz su, hijyen gibi sorunlara odaklanan yerli girişim Good Sanitation Company, 450 bin dolar yatırım aldı

Kurucuları arasında Dilek Turan, Halil İbrahim Kemaneci, Boğaç Şimşir, Erdem Akan ve Metin Salt gibi inovasyon, tasarım ve girişimcilik konularında deneyimli isimlerin bulunduğu Good Sanitation Company (GSC), ilk tohum yatırımın turunda Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı ile Etki Girişimi Sermayesi Yatırım Fonu Founder One‘dan 450 bin dolar yatırım aldı.

  • GSC, aldığı bu tohum yatırımla ürün geliştirme çalışmalarına başladı.

Temiz su, sanitasyon ve hijyen teknolojilerini herkes için erişilebilir hale getirmeyi amaçlayan ve özellikle de deprem gibi afetler sonrasında bu konularda ortaya çıkan büyük ihtiyacı karşılamayı hedefleyen GSC, Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde kuruldu.

6 Şubat 2023’te meydana gelen deprem felaketi sonrasında bölgeye giderek afetzedelerin yanı sıra doktorlar, gönüllüler, STKlar ve kamu kuruluşlarıyla bölgedeki ihtiyaçlar üzerine saha çalışmaları yürüten kurucu ekip, en temel insani ihtiyaçlardan olan temiz su, tuvalet ve kişisel hijyen imkanlarına erişimin yetersiz olduğunu, özellikle kadınlar, çocuklar ve yaşlıların olumsuz koşullardan etkilendiğini, bu sebeple pek çok sağlık probleminin de ortaya çıktığını gördü. Bunun üzerine afetler, acil durumlar, göçler gibi geçici kullanım koşullarına özel olarak tasarlanmış, insan onuruna yakışan, 400 kullanıma kadar kendi kendine yeterli, mobil bir sanitasyon ünitesi geliştirmek için kolları sıvadı.

Depremin özellikle ilk günlerinde bölgede bulunan herkesin 100 yıl önceye geri dönerek çok temel bir insani ihtiyacı ilkel koşullarda karşılamaya çalıştığını, çünkü bu duruma bir hazırlık olmadığını belirten GSC CEO’su Dilek Turan demecinde;

“Afetzedeler yarı yıkılmış evlerine girip hayati risk aldılar, kadınlar sadece geceleri uygun bir yer bulup nöbetleşe ihtiyaçlarını giderdiler ve bunları bize anlatırken ağladılar, biz de onlarla ağladık, yaşlılar tuvalete gitmemek için ilaçlarını bile almaktan çekindi, kronik rahatsızlıklar arttı, doktorlar iki hasta arasında ellerini bile yıkayamadı…Duyduğumuz, gördüğümüz o kadar çok hikaye var ki… Dileğimiz elbette bu tür afetleri tekrar yaşamamak, ancak ne yazık ki ülkemiz deprem kuşağında yer aldığı ve iklim krizi nedeniyle yaşanabilecek felaketlere karşı kırılgan bir bölgede bulunduğu için bu tür olayların tekrarlanabileceğini biliyoruz. EM-DAT verilerine göre de dünya genelinde her yıl ortalamada 175 milyon insan afetlerden etkileniyor ve bu sayının ne yazık ki artacağı öngörülüyor. Önemli olan hazırlıklı olmak ve pek çok kuruluşla işbirliği içerisinde bu tür felaketleri en hafif etkiyle atlatabilmek. Biz de ekip olarak afetler başta olmak üzere daha birçok uygulama alanında kolay ve uygun koşullarda; temiz su, sanitasyon ve hijyene erişilebilirliği sağlamak için yola çıktık” diye konuştu.

GSC’nin çalışmalarını yaptığı ziyarette değerlendiren Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, GSC’nin odaklandığı konunun önemiyle ilgili verdiği demeçte;

“Doğal afetlerin hiç konuşulmayan, hatta ikinci plana atılan hijyenik sorunlarını deneyimleyenler, kamuoyundan daha iyi bilirler. 1999 ve 2023 depremlerinde yaşadığımız acılar, bize sahip olduğumuz kaynakları ve teknolojileri akılcı kullanarak afetlere hazırlanmanın önemini gösterdi. Afet ortamında yaşanan büyük zorlukları çözmek için yenilikçi yaklaşımlar gösteren sosyal girişimleri destekleyecek mekanizmaları arttırmalıyız. GSC, deneyimli ekibiyle afet sonrası çok kritik ihtiyaçlardan biri olan güvenilir sanitasyon ve hijyen konusuna odaklanıyor. Geliştirecekleri ürünün yalnız afetlerde değil, genel sanitasyon ihtiyaçlarına yönelik dünyanın önemli bir sorununun çözümüne katkıda bulunacağına inanıyorum.”

GetirAraç, otomobil sahiplerinin gelir elde edebileceği yeni modeli GetirAraç İş Ortağım’ı duyurdu

GetirAraç, yeni yatırım modeli GetirAraç İş Ortağım‘ı hayata geçirdi. Yeni iş modelinde ikinci el ekonomi sınıfı bir araçtan otomobil sahiplerine yılda 400.000 TL’ye varan ek gelir fırsatı sunmayı hedefliyor.

Dakikalık, saatlik ve günlük araç kiralama platformu GetirAraç’ın bu yatırım modelinde, şahıslar ve kurumlar araçlarını GetirAraç filosuna dahil edip ek gelir elde edebiliyor. Şahıs ve ticari şirket sahibi olmak kaydıyla araçlarını en az 1 ay, en fazla 12 ay olmak üzere GetirAraç filosuna dahil edenler; ikinci el ekonomi sınıfı bir araçtan yılda 400 bin TL’ye varan ücret garantili kazanç fırsatından yararlanıyor. Halihazırda otomobillerini kullanmayan ve gelir elde etmek isteyenler, GetirAraç İş Ortağım Platformu’na 5 yaşından küçük ve 60 bin kilometreyi aşmamış araçlarını ekleyebiliyor.

GetirAraç CEO’su Emre Ayyıldız konuyla ilgili verdiği demeçte;

“GetirAraç İş Ortağım modeli ile araç sahiplerine önemli bir yatırım ve gelir fırsatı sunuyoruz. Bu yeni model ile bireysel ve kurumsal kullanıcılarımız, varlıklarını değerlendirme ve ek gelir elde etme imkanı bulacak. GetirAraç filosuna katılan araçlarda trafik sigortası ve MTV haricindeki tüm sigorta ve hasar sorumluluğunu GetirAraç olarak biz üstleniyoruz.”

GetirAraç İş Ortağım Sistemi nasıl işliyor?

GetirAraç; model, yaş ve kilometre koşullarına uygunluk açısından ekspertizden geçirilerek, filoya dahil edilen araçların tüm yönetim süreçlerini üstleniyor. Aracın GetirAraç’ta bulunduğu sürelerde yaşanabilecek olası hasar, arıza, bakım, muayene ve lastik işlemleri GetirAraç tarafından yürütülüyor. Aracın sözleşme süresi içerisinde HGS ve trafik cezaları GetirAraç tarafından ödeniyor. Bir kişi ya da kurum sisteme en fazla 25 araç ekleyebiliyor. Kiralama sürecinde ay başında garanti edilen ücret, araç sahibi tarafından GetirAraç’a faturalanıyor ve ödeme 15 gün vade ile yapılıyor.

Hangi araçlar sisteme katılabiliyor?

GetirAraç filosuna dahil edilecek araçların; A, B, BSUV, C veya CSUV sınıfındaki 80’den fazla modelden biri olması, şasi ve podye hasarı bulunmaması, airbag’in orijinal olması, modifiyesi veya ağır hasar kaydı olmaması gerekiyor. Araç sahipleri, vekaletname ve KABİS kayıt yetkisini GetirAraç’a vererek kayıt sürecini başlatabiliyor. Araç çift anahtarla teslim ediliyor ve mevcut HGS’si iptal ediliyor. Kontrat başlangıcında 3 gün, sonunda ise 10 gün IoT cihaz montaj ve araç iade süreci bulunuyor. Araç filodan çıkartıldığında IoT cihazları sökülerek iş ortağına teslim ediliyor ve sözleşme süresi bitiminde yenileme imkânı sunuluyor.

Onarım ve bakımlar GetirAraç’a ait oluyor

6 ay ve üzerindeki kiralamalarda araçların bakım masrafları ve operasyonel sorumluluğu GetirAraç’a ait oluyor. 3-6 ay arasındaki sözleşmelerde eğer aracın bakımına 5 bin kilometreden fazla varsa, bakım masrafları GetirAraç tarafından karşılanıyor. Üç ay gibi daha kısa süreli kiralamalarda ise araç bakım zamanı gelmesi durumunda bakım ücreti araç sahibine yansıtılıyor. Aracın iadesinden önce GetirAraç; far, plastik parça veya boyasız göçük gibi onarımları ve kendisinden kaynaklanan olası hasarları yaptırıyor. Araç için pert kararı verilmesi halinde, pert araca ilişkin güncel piyasa bedeli GetirAraç tarafından ödeniyor. GetirAraç filosuna katılan araçlar IOT cihazlarıyla takip edildiğinden çalınma ya da suistimal ihtimali düşüktür. Bu gibi durumlarda aracın güncel ikinci el bedeli araç sahibine GetirAraç tarafından ödenir.

Nasıl başvuruluyor?

Web sitesi üzerinden aracın marka, model, yıl ve kilometre gibi bilgilerini giren kullanıcılar, aylık net kazançlarını görerek araçlarını GetirAraç filosuna dahil etme talebinde bulunabiliyor. Araçlar, sisteme minimum bir, maksimum 12 ay süreyle dahil edilebiliyor.

Marangozluktan yüksek teknoloji üretimine uzanan Renan Gökyay’ın Nurus serüveni ve dahası

1920’li yıllarda dedesi Nurettin Usta ile başlayan hikayeyi, bugün 100 yıllık başarılı ve teknoloji üreten bir şirkete doğru ağabeyi Güran Gökyay ile götüren Renan Gökyay, Ankara’da Nurus fabrikasında kanalımızın konuğu oldu. Bize bu içerikten en çok üretmenin gücünü anlattı.

Letven Capital, ACTIO Mobilite Teknolojileri’ne 120 milyon TL yatırım yaptı

Türkiye’nin en büyük ilk yedi girişim sermayesi portföy yönetim şirketinden biri olan Letven Capital, PREO Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF) ile yeni bir yatırımını daha tamamladı.

Mobilite alanında potansiyeli yüksek projelere yatırım amacıyla kurulan PREO GYSF, ilk yatırımını çevre dostu ve yüksek performanslı mobilite çözümleri sunmayı hedefleyen ACTIO Mobilite Teknolojileri’ne gerçekleştirdi. 120 milyon TL’lik yatırım alan şirket; yerli, sürdürülebilir ve akıllı teknolojiye sahip mobilite araçlarını geliştirerek büyümesine hız kazandırmayı amaçlıyor.

Gerçekleştirdikleri yatırımla mobilite sektöründeki potansiyelin önemine dikkat çeken Letven Capital Genel Müdürü Kamil Kılıç, “Yenilikçi ve sürdürülebilir teknoloji alanlarına yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. PREO Girişim Sermayesi Yatırım Fonumuz mobilite alanındaki potansiyeli yüksek ve geleceği açık girişimlere yatırım yapmak amacıyla kuruldu. ACTIO Mobilite Teknolojleri’ne gerçekleştirdiğimiz 120 milyon TL’lik yatırımla hem sürdürülebilir ve çevre dostu hem de akıllı teknolojiyle bireysel ve ticari alanda ihtiyaca yönelik hesaplı ve çözüm odaklı üretim yapacak bir şirkete yatırım yapmış olduk. ACTIO’nun sahip olduğu uluslararası pazar bilgisi, üretim yeteneği, güç elektroniği, batarya teknolojileri alanında kendini ispatlamış yeniliklere sahip yetenekleri ile mobilite sektöründe hızla büyüyeceğine ve mobilite teknolojilerine büyük katkı sağlayacağına inancımız tam. Mobilite teknolojileri, yakın geleceğin potansiyeli yüksek sektörlerinden biri olacak” dedi.

Yatırım Ar-Ge ve üretime kaynak sağlayacak

Ford Otosan’ın 2021 yılında inovatif bir fikir olarak başlattığı Rakun projesi ile iş birliği içerisinde doğan ACTIO Mobilite Teknolojileri; Driventure, Devinno Teknoloji, Altınay Elektromobilite’nin bir araya gelerek kurduğu girişim konumunda bulunuyor. Letven Capital, bu yatırımla kendi alanlarında lider üç ortağın vizyonuna ortak yatırım yapmış oldu. Aldığı 120 milyon TL’lik yatırımla üretim alt yapı çalışmalarına hız kazandırmayı hedefleyen ACTIO, Ar-Ge çalışmalarını ilerleterek ürün yelpazesini de genişletecek. Dünya ile rekabet edebilir iş ve üretim modeli benimseyen ACTIO, ulaşım ve lojistik başta olmak üzere elektrikli araç ile katma değer sağlayarak birçok sektörde avantaj yaratmayı kolaylaştıracak.

ACTIO Yönetim Kurulu Başkanı Kutsal Anıl verdiği demeçte;

“Mobilite sektörü günden güne büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Daha sürdürülebilir ve teknolojik mobilite araçlarına olan ihtiyaç da bu büyümeyi ve potansiyeli artırıyor. Letven Capital’den aldığımız yatırımla ürün portföyümüzü geliştirerek mobilitenin her alanında yer almak istiyoruz. Benimsediğimiz inovatif yaklaşımla karada, havada ve denizde mobilite çözümleri sunmayı hedefliyoruz. 2030 yılına kadar Türk ve dünya pazarlarına kaliteli, çevre dostu elektrikli mobilite çözümleri ve hizmetleri üreten, Türkiye’nin lider firması olma misyonumuzla faaliyet gösteriyoruz. 2025 yılının ikinci yarısında ACTIO ürünlerini yollarda görmeye başlayacaksınız” açıklamasında bulundu.

ACTIO Mobilite Teknolojileri; çevreci, elektrikli ve teknolojik araçların üretimi için harekete geçti. Şirket; mobilite çözümlerini yenilikçi ve sürdürülebilir teknolojiler kullanarak, üstün kalite ve performansı, rekabetçi ve ulaşılabilir bir maliyet yapısı ile kullanıcılarına sunuyor. Sürdürülebilir olmasının yanı sıra mobiliteye akıllı çözümler de sunan ACTIO, yerli üretimde hızla büyüyerek kısa zamanda yurtdışına açılmayı da planlıyor. Şirket, 2030 yılına kadar Türkiye ve dünyadaki mobilite pazarlarında önemli bir oyuncu olmayı hedefliyor.Daha fazla bilgi için:

Yerli mikromobilite girişimi Hop, Yunanistan pazarında 1 yıl içinde 1 milyon sürüşe ulaştı

Yunanistan’ın en hızlı büyüyen mikromobilite girişimlerinden Hop, hizmete başlamasının üzerinden sadece bir yıl geçmişken 1 milyon sürüşe ulaştığını gururla duyurdu.

Doğu Avrupa’nın en geniş hizmet ağına sahip olan Hop, çevre dostu ve paylaşımlı elektrikli scooter filosuyla Yunanistan’da da büyük bir başarıya imza attı. Bu önemli kilometre taşı, Hop’un güvenilir, sürdürülebilir ve insan odaklı ulaşım çözümleri sunma konusundaki kararlılığını vurgularken, aynı zamanda trafik sıkışıklığını ve hava kirliliğini azaltma yönündeki katkısını da gözler önüne seriyor.

Mikromobilite ile sürdürülebilir şehirler

Ernst and Young tarafından hazırlanan bir rapora göre, günümüz şehirleri büyük bir zorlukla karşı karşıya: Kirlilik ve trafik sıkışıklığını azaltmaya çalışırken kent içi ulaşımı iyileştirme ve yaşam kalitesini artırma. Avrupa şehirlerini otomobil merkezli olmaktan çıkarıp, gürültü ve kirlilikten arındırılmış yaşam alanlarına dönüştürmek sadece akıllı politikalar ve altyapı ile değil, aynı zamanda ulaşım alışkanlıklarındaki köklü bir değişiklikle mümkün olacak.

Hop‘un paylaşımlı elektrikli scooterları ise şehir içi ulaşımı değiştirebilecek potansiyeli ortaya koyuyor. İlk başta ilk ve son kilometre sorununa yönelik yenilikçi bir çözüm olarak görülen bu araçlar, kısa sürede şehir içi ulaşımın vazgeçilmez bir ulaşım modu haline geldi. Hop gibi firmalar tarafından sunulan e-scooterlar, toplu taşımaya erişimi kolaylaştırarak, paylaşımlı ve düşük karbonlu ulaşım çözümlerine geçişi de hızlandırıyor.

Yunanistan’da 10 milyon sürüş hedefi

Hop Yunanistan CEO’su George Karras konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Yunanistan’da mikromobilite sektöründe pazar lideri olarak, bir yıl içinde 1 milyon sürüşe ulaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu, mikromobilitenin geleceğine olan inancımızı pekiştiriyor ve rakamlar, önümüzdeki yıl 10 milyon sürüşe ulaşma hedefimiz de dahil olmak üzere, hizmetlerimizi Yunanistan’da daha fazla şehre genişletme konusundaki planlarımızı da destekliyor.”

Yunanistan, özellikle büyük şehirlerde ciddi hava kirliliği sorunları yaşıyor ve bu durum halk sağlığını da olumsuz etkiliyor. Bunun yanı sıra, Yunanistan şehirleri Afrika ve Orta Doğu’dan gelen toz bulutlarından, orman yangınlarından kaynaklanan dumandan ve Akdeniz’deki mega kentlerin kirliliğinden etkileniyor. Emisyonlardaki iyileşmelere rağmen, Yunanistan’daki hava kirliliği seviyeleri sıklıkla Avrupa Birliği’nin belirlerlediği sınırların üzerinden seyrediyor.

Şehirlerin karbonsuzlaştırılmasına destek

2019 yılında kurulan Hop, Doğu Avrupa’nın en geniş hizmet ağına sahip lider paylaşımlı mikromobilite platformudur. Şirket, çevre dostu ve paylaşımlı elektrikli scooterlarıyla insan odaklı şehirler yaratmayı hedefliyor. Hop, yenilikçi ve sürdürülebilir ulaşım çözümleriyle kentsel yaşam kalitesini artırmayı misyon ediniyor.

ASICS ile Dassault Systèmes, Paris’te kişiselleştirilmiş ayakkabı stüdyosu açtı

Dassault Systèmes ve spor giyim markası ASICS, kişiye özgü ayak şekline göre kişiselleştirilmiş tabanlık seçenekleri sunan yeni bir hizmeti test etmek üzere Paris’te ortaklaşa bir stüdyo açtı.

Ultra kompakt bir fabrika olan ASICS Kişiselleştirme Stüdyosu, modüler yapısı ile Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformunu ve sanal ikiz teknolojisini ASICS’in tescilli spor teknolojisiyle birleştiriyor. Böylece ayakkabı bileşenlerinin her bir kullanıcının ihtiyaçlarına göre yerinde ve talep üzerine üretilmesini sağlıyor.

ASICS, Dassault Systèmes’in teknolojisi ile desteklenen uzmanlığını kullanarak, 3DEXPERIENCE platformunda ayak şekli verilerine dayalı olarak modellenen ve simüle edilen kişiye özel ayakkabı tabanlarını tasarlıyor. Mükemmel nefes alabilirlik ve yumuşaklık sağlamak üzere katmanlı ve yüksek esneklikte malzemeden oluşan kalın bir kafes yapısına sahip tabanları oluşturmak için gelişmiş 3D baskı teknolojisi kullanılıyor. Ayaktaki herhangi bir bölüm için yumuşaklık seviyesi tam olarak ayarlanabiliyor. Bu özellik, gerilimi azaltarak fiziksel iyileşmeyi desteklerken performansı da artırmaya yardımcı oluyor.

ASICS, daha geniş bir ticari lansman için deneme çalışmasının bir parçası olarak operasyonel testler yapmayı ve kullanıcı memnuniyetini izlemeyi planlıyor. 2025 yılında ASICS Kişiselleştirme Stüdyosu, daha ileri testler için Japonya’ya transfer edilecek ve şirket gelecekte bu teknolojiyi ayakkabı tabanlarının yanı sıra diğer ayakkabı ürünlerine de uygulamayı değerlendirecek.

ASICS Başkanı ve COO’su Mitsuyuki Tominaga ortaklık ile ilgili;

“ASICS Kişiselleştirme Stüdyosu’nda Dassault Systèmes ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Ortaklığımız, her müşteriye optimum değer sağlamak ve bireysel ihtiyaçlarına yanıt veren ürünlerle daha sağlıklı, daha mutlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olmak için sektör lideri iki şirketin ileri teknoloji ve uzmanlığından yararlanıyor.”

Dassault Systèmes CEO’su Pascal Daloz ise demecinde;

“ASICS’in sağlık ve iyi yaşamı geliştiren yeniliklere olan bağlılığını paylaşıyoruz. İş ortaklığımız, tüketici deneyimine öncelik veren bütünsel bir üretim yaklaşımı sergileyerek bu yaklaşımı yansıtıyor. Aynı zamanda sanal dünyanın 21. yüzyıl ekonomisini nasıl şekillendirdiğini de gösteriyor. Bilime dayanan temelleri sayesinde sanal ikizlerimiz, endüstrinin yalnızca ürünlerin performansını ve deneyimini iyileştirmesine değil, aynı zamanda daha sürdürülebilir iş modelleri oluşturmasına da olanak tanıyor.”

Rollic’e exit eden Ankara merkezli oyun girişimi Creasaur’un hikayesi

Zeynep Ensert Yüksel, kurucu ortağı olduğu Ankara merkezli oyun girişimi Creasaur’un hikayesini ilk kez derinlemesine egirişim’e anlattı.

Creasaur, Rollic tarafından Kasım 2021’de toplamda 3 stüdyoyla birlikte satın alınmıştı. Daha sonrasında ise Zynga’nın Rollic’i satın almasıyla birlikte Creasaur, kendini bir anda dünyanın en büyük yayıncılarından birinin çatısı altında buldu. Tabi bu başarıya ulaşana kadar olan süreçte Zeynep’in reklamcılık sektöründen gelen bir tecrübesi var. Emin adımlarla ilerleyen girişim, bugün globale oyun üretiyor.

Telegram ve Discord gibi topluluklarda eş zamanlı reklam sunabilen Magfi, 1.1 milyon dolar yatırım aldı

Makine öğrenimi ve yapay zeka teknolojileri aracılığıyla Telegram ve Discord topluluklarında eşzamanlı reklam yapmayı mümkün kılan yerli girişim Magfi, tohum turda 1.1 milyon yatırım aldı.

Tur, Payhawk gibi unicornlara yaptığı yatırımlarla tanınan Bulgaristan merkezli Eleven Ventures tarafından yönetildi. Eleven Ventures’tan Svetozar Georgiev, Magfi’nin büyümesini desteklemek için şirketin yönetim kuruluna katılacak.

Telegram ve Discord, aylık yaklaşık 1.5 milyar kullanıcıya ev sahipliği yapıyor ve bu kullanıcılar belirli konular etrafında toplanan gruplarda buluşuyor. Magfi’den önce, grup yöneticileri reklam paylaşmak ve gelir elde etmek için manuel olarak reklamverenler aramak zorundaydı. Reklamverenler ise bu devasa kullanıcı tabanına erişmek ve reklamları etkili ve geniş ölçekte hedeflemek konusunda zorluk çekiyordu. Magfi’nin çözümü, reklam yerleştirme sürecini önemli ölçüde basitleştirerek reklamverenlerin en ilgili gruplara otomatik olarak reklam vermesini sağlıyor. Üstelik bu reklamlar, grup sohbetleri içerisinde zengin ve etkileşimli bir şekilde sunuluyor ve gelişmiş hedefleme algoritması sayesinde mikro hedefleme yapılabiliyor. Platform, grup sahipleri için de büyük bir değer yaratıyor; grup sahipleri topluluklarına otomatik olarak reklam alıyor, her reklamdan görüntülenme ve tıklanmaya göre gelir elde ediyor. Bu sayede adminler grubuna daha iyi içerik üretmek ve kaliteli hale getirmek için zaman ve kaynak bulabiliyor.

Magfi, spor, finans, haber, video oyunları ve daha birçok niş konuda kurulmuş, aboneleri milyonları bulan binlerce toplulukta 1 milyondan fazla reklam paylaşmış durumda. Platform, günlük 600.000 tekil kullanıcıya ulaşarak önemli bir erişim ve etki gösteriyor. Tohum öncesi yatırımının ardından geçen sadece bir yıl içinde, Magfi dört haneli başlangıç gelirini 25 kat arttırdı. Magfi’nin müşterileri arasında Türkiye’deki büyük bankalar, küresel e-ticaret firmaları ve dünya çapında tanınan reklam ajansları gibi hızlı büyüyen ve çok uluslu şirketler bulunuyor.

Bu yeni yatırımla birlikte, Magfi daha agresif bir büyüme için ekibini genişletmeyi planlıyor. Şirket, işe alımdan desteğe, reklam optimizasyonuna kadar tüm süreçlerini ve sistemlerini tamamen otomatikleştirmeyi hedefliyor. Türkiye dışına açılmayı öncelik hedefleri arasında koymuş girişim, 220 milyonluk nüfusu ve %50 Telegram kullanım oranıyla Brezilya’yı bir sonraki hedef pazar olarak belirlenmiş durumda. Magfi, sohbet tabanlı topluluklarda popüler sosyal medya reklam platformlarının sahip olduğu düzeyde sofistike ve etkili reklamcılığı getirmeyi amaçlıyor.

Eleven Ventures ortağı Svetozar Georgiev yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Sohbet-tabanlı merkeziyetsiz topluluklarda reklam yapmak, Magfi’nin öncülük ettiği bir Mavi Okyanus pazar. Geleneksel sosyal medyadan farklı olarak, burada dinamikler biraz farklı, bu da hem bir zorluk hem de büyük bir fırsat sunuyor. Kurucular ve ekip, vizyonları, Web3 dünyasına olan derin anlayışları ve ürün mükemmeliyetine duydukları güçlü tutku ile bizi etkiledi. Ekip durdurulamaz ve bu yolculukta onlara katılmaktan büyük heyecan duyuyoruz.”

Magfi’nin kurucu ortağı ve CEO’su Mustafa Fikret Uğur ise demecinde;

“Dünya web3 tabanlı mesajlaşmaya kayıyor ve Telegram ve Discord ise bu sektörün öncü platformları. Bu platformlarda 1 milyardan fazla aylık aktif kullanıcı ve topluluklarda büyük bir potansiyel var ve biz Magfi olarak bu potansiyeli açığa çıkarıyoruz. Markalar artık Magfi Ads aracılığıyla bu platformlarda son derece ilgili topluluklarda reklamlar paylaşarak, daha önce erişemedikleri kitlelere ulaşabiliyorlar. On binlerce grup sahibi ise ürettiği içerikten gelir elde edebiliyor. Bu yatırım ile beraber Türkiye pazarındaki konumumuzu sağlamlaştırıp, Latin Amerika’da faaliyet göstermeye başlayacağız. Magfi Monitoring ve Marketplace ürünümüzü tanıtacağız ve ajans partnerliklerimizi güçlendireceğiz. Bunun yanında üretken yapay zeka gibi teknolojilerle de reklam kreatifini, her bir topluluk için özel üretme konularında çalışmalar yapıyoruz.” dedi.

Garanti BBVA’nın e-para kuruluşu Tami ile Portuma, gençlere yönelik iş birliğini duyurdu

Garanti BBVA’nın yeni kurulan ödeme ve elektronik para kuruluşu Tami‘nin ön ödemeli kart ürünü “Tami Kart” oyun içi reklamcılıkta dünyanın önde gelen girişimlerinden Portuma ile iş birliğini duyurdu. Bu işbirliği ile genç kitleye yönelik bir dizi yenilikçi kampanya ve ödüllü yarışmalar ile desteklenerek, Tami Kart’ın geniş kitlelere ulaşmasını hedeflenecek.

Resmi adı Garanti Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş olan Tami, kullanıcılarına gelişmiş ve güvenilir altyapılar sunarak, ödeme işlemlerini hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirme imkanı sağlayan bir teknoloji şirketidir. Cüzdan, para transferleri, ebeveyn kontrolü ve nakit iade kampanyaları gibi özellikleri içerisinde barındıran Tami, aynı zamanda POS ürünleriyle de işletmelere çeşitli kolaylıklar ve ayrıcalıklar sunuyor.

Portuma ile Tami, oyun dünyasında Gamer’ları hedefliyor

Portuma ile yapılan bu iş birliği, Tami’nin oyun oynayan genç kesimi hedeflemesi için büyük bir adım niteliği taşıyor. 1 milyar indirmeye sahip oyunlara entegre edilen ve 177 ülkede reklamları gösterilen Portuma, bu anlaşma ile Tami’yi Burger King, Tıklagelsin, OKX, Milka, Saat&Saat gibi global markalar arasına katmış oldu.

Bu iş birliği kapsamında, 1 Ay sürecek olan kampanya boyunca Portuma oyunlarına entegre edilen reklamlar aracılığıyla Tami’nin avantajları tanıtılacak. Ayrıca, Portuma ve Tami’nin birlikte düzenleyeceği ödüllü yarışma ile en çok reklam gören oyuncular ödüllendirilecek. Bu yarışma, Tami’nin gençler arasında wdaha fazla tanınmasını ve kullanılmasını sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca Portuma’nın dünyada bir ilk olan Audio reklam modelini de kullanacak olan Tami, sesli reklamlarıyla da oyun içinde yer alacak.

Portuma, Tami ile gerçekleştirdiği bu işbirliği sayesinde gençlerin dijital dünyada ihtiyaç duyduğu finansal çözümleri oyun deneyimi ile birleştirerek sunmayı hedefliyor.