Ana Sayfa Blog Sayfa 394

NVIDIA, yapay zeka işlem hızını artıran yeni çipini tanıttı

NVIDIA, geçen Salı günü, giderek karmaşıklaşan yapay zeka algoritmalarının bilgi işlem hızını artıracağını söylediği bir kaç yeni çip ve teknolojiyi duyurdu. Bu durumun çip üreticileri arasında rekabeti arttıracağı düşünülüyor. Duyurular, NVIDIA’nın çevrim içi yapay zeka geliştiricileri konferansında yapıldı.

Başlangıçta oyun pazarında videoların kalitesini artırmaya ve geliştirmeye yardımcı olan NVIDIA’nın grafik çipleri (GPU), zamanla şirketlerin yapay zeka yazılımlarında kullandığı çipler haline geldi. Şirket, H100 adını verdiği bu yeni GPU’nun, yapay zeka modellerinin eğitimini kapsayan durumlar için haftalar sürecek işlem sürelerini birkaç güne indirmeye yardımcı olabileceğini düşünüyor.

NVIDIA CEO’su Jensen Huang yaptığı açıklamada H100 çipini yapay zeka altyapısının “motoru” olarak nitelendirerek, “Veri merkezleri yapay zeka fabrikaları haline geliyor, yapay zekayı eğitmek için veri dağlarını işliyor ve rafine ediyor” dedi.

NVIDIA, H100 çipinin Taiwan Manufacturing Semiconductor Company’nin 80 milyar transistörlü son teknoloji dört nanometre işleminde üretileceğini ve üçüncü çeyrekte satışa sunulacağını söyledi.

H100, NVIDIA’nın yeni “Eos” süper bilgisayarında da yer alacak. Eos’un, dünyanın en hızlı yapay zeka süper bilgisayarı olması planlanıyor. Öte yandan Meta, Ocak ayında, bu yıl dünyanın en hızlı yapay zeka süper bilgisayarını kuracağını ve yaklaşık 5 exaflop’ta performans göstereceğini duyurdu. Buna karşılık NVIDIA ise kendi süper bilgisayarının 18 exaflops üzerinde çalışacağını duyurdu. Exaflop performansı, saniyede 1 kentilyon hesaplama yapabilme yeteneğine verilen ad.

NVIDIA ayrıca Arm teknolojisine dayanan Grace CPU Superchip adlı yeni işlemci çipini (CPU) tanıttı. Şirketin Arm Ltd’yi satın alma anlaşmasının bazı engeller sebebiyle geçen aya ertelenmesinin ardından, NVIDIA’nın Arm mimarisini kullanan ilk yeni çipini duyurulacak.

120 milyon dolar yatırım alan Webflow’un değerlemesi 4 milyar dolara ulaştı

Kod gerektirmeden profesyonel web sitesi oluşturmanızı ve içerik yönetim sistemi geliştirmenizi sağlayan Webflow, C Serisi finansman turunda 120 milyon dolar yatırım alarak 4 milyar dolarlık bir değerlemeye ulaştığını duyurdu.

Y Combinator Continuity fonu liderliğindeki finansman turu, mevcut yatırımcılar CapitalG, Accel, Silversmith ve Draper Associates‘in katılımıyla gerçekleşti. Alınan 120 milyon dolarlık mevcut yatırım ile birlikte Webflow, bugüne kadar toplam 330 milyon dolar yatırım aldı.

San Francisco merkezli Webflow, 2013 yılında Bryant ChouSergie Magdalin ve Vlad Magdalin tarafından kuruldu. Şirket, yazılımcıların kodla oluşturdukları şeyleri görsel olarak ve kod bilgisi gerektirmeden oluşturmalarına yardımcı oluyor. Girişim, serbest çalışanlar, küçük ve orta ölçekli şirketler ve farklı tecrübelere sahip ekiplerin web tabanlı işletmeler kurmalarını sağlamayı hedefliyor. Genel olarak baktığımızda, Webflow kullanıcılarının sayısı şu anda 3,5 milyondan fazla. Şirket, 2021’de toplamda 450.000’den fazla site oluşturduğuna ve Webflow tarafından barındırılan sitelere yapılan ziyaretlerin artık ayda 10 milyarı aştığına dikkat çekiyor.

İnterneti daha kapsayıcı bir yer haline getirmeyi misyon edinen Webflow, araçlarını daha fazla insan için daha erişilebilir hale getirerek iş büyümesini hızlandırıyor. Webflow, girişimciler ve yaratıcı ajanslardan Fortune 500 şirketlerine kadar çok sayıda büyük şirket ve ekiplerinin web siteleri oluşturmasına yardımcı oldu. Webflow’un önemli kurumsal müşterileri arasında PwC, Univision, TED ve Discord gibi şirketler yer alıyor. Ayrıca, şirketin kurumsal ürünü Webflow Enterprise geçtiğimiz yıl 6 kat büyüme sağladı.

Vagon, No Code App Streaming ürünü Vagon Streams’i duyurdu

Cloud desktop ve streaming teknolojileri girişimi Vagon, grafik ve sanal deneyim uygulamaları için yeni streaming servisini duyurdu: Vagon Streams

Son zamanlarda sanal ve görsel süreçlerin iş dünyasında daha popüler hale geldiğini hepimiz görüyoruz. Elbette, şu an “meta” en ön planda, ancak bu konunun sadece bir yönü. Eğitim, emlak, perakende sektörü ve konferanslar başta olmak üzere, son zamanlarda sanal ve görsel deneyimler daha da yaygın şekilde kullanılmaya başlandı. Elbette bir de hepimizin bildiği büyüyen oyun sektörü var tabii.

Nerede kullanıldığından bağımsız olarak, görsel olan her şey kullanıcıların cihaz performansına bağımlı halde ve bu da toplam erişilebilir pazarı bu uygulamalar için tüm internet kullanıcıların sadece yüzde 3’üyle sınırlıyor. Eğer aktif bir gamer veya tasarımcı değilseniz, büyük olasılıkla siz de bu grubun dışında kalıyorsunuz.

Bu sorunu hedefleyen Vagon ekibi, geliştiricilerin ve şirketlerin sanal deneyim ve grafik uygulamalarını dakikalar içinde herhangi bir cihazdan 4k & 60fps kalitesinde kullanılabilir hale getirecekleri browser tabanlı ve kod gerektirmeden entegre edilebilen yeni uygulama yayın hizmetini kullanıma açtıklarını duyurdu.

Kurucu ortaklardan Zahid Sağıroğlu “Geçtiğimiz yıl itibariyle pek çok firmadan kolay entegre edilebilen bir streaming servisi için ciddi talep aldık. Öncesinde, Vagon Computer ile problemin yalnızca son kullanıcı yönüne odaklanıyorduk ve burada tüm dünyada +50 bin kullanıcıya ulaşmış olmak açıkçası bize Vagon Streams’e başlarken gerekli cesareti verdi.” diyerek nedenlerini açıkladı.

Vagon Streams’in halihazırda sanal deneyim, gayrimenkul görselleştirme, 3D tasarım, sanal fuar ve dijital asistan uygulamaları sunan kullanıcıları bulunmakta. Servisin ilk kullanıcılarıyla 25.000 saat üzerinde kullanıldığını da belirtelim.

Ürün, kod gerektirmeyen entegrasyonu ve uygulama türü bağımsız streaming teknolojisi ile rakiplerinden farklılaşmakta.Karmaşık ve haftalarca süren entegrasyonlar yerine, Vagon Streams’de yalnızca uygulamanızı yükleyerek uygulamanızı yayınlamaya başlayabiliyorsunuz. Web sitenize ekleyeceğiniz bir link ile kullanıcılarınız her yerden ve her cihazdan uygulamanızı kullanmaya başlayabiliyor. Dosyalarla ve arkadaşlarınla çalışma desteği gibi özellikler de şu an API’ları aracılığıyla etkinleştirilebiliyor.

Amazon, 100 milyon dolarlık yatırımla Türkiye’de lojistik üssü kuruyor

Amazon, bugün yaptığı açıklamayla Türkiye’deki yatırım planlarını kamuoyu ile paylaştı. Amazon, 2022 Sonbahar döneminde İstanbul’da açmayı hedeflediği Türkiye’deki ilk lojistik üssü ile bir yılda bini aşkın çalışan için istihdam yaratmayı planlıyor. Yeni kurulacak lojistik üssü için 100 milyon doların üzerinde bir yatırım planlanırken, son dönemde artan müşteri talebinin karşılanması hedefleniyor.

Türkiye’de 2018 yılında hizmete giren Amazon.com.tr, kuruluşundan bu yana müşterilerine milyonlarca ürünü uygun fiyat ve hızlı teslimat seçenekleriyle sunmanın yanı sıra, bugüne kadar 500’ü aşkın kişiye istihdam yarattı. Amazon, uzun vadeli iş stratejileri doğrultusunda Türkiye’de devreye alınacak lojistik üssü ile bölgede nitelikli istihdam sağlarken, Amazon müşterilerine sunduğu hızlı ve güvenilir teslimat hizmetlerine de devam edecek.

Amazon, Tuzla’da kurulacak yeni Amazon Lojistik Üssü için mühendislik, insan kaynakları, muhasebe, operasyon ve bilgi işlem (IT) gibi merkez fonksiyonları için işe alım süreçlerini başlatırken, müşteri hizmetleri ve lojistik ekipleri için alımlar ise önümüzdeki aylarda başlayacak. Amazon halihazırda dağıtım hizmetlerini sağlayan iş ortakları ile çalışmaya devam edecek.

Dünya genelinde Amazon pazaryeri satılan ürünlerin yarısından fazlası KOBİ’ler tarafından satılmaktadır. Amazon, satış ortaklarının verimlilik ve karlılığını artırmak üzere 250’nin üzerinde yeni hizmet ve uygulamayı 18 milyar doları aşan bir yatırım ile sağladı. Operasyonel süreçlerde yapılan geliştirmeler, çoğu Amazon Lojistik (FBA) sistemleri üzerinden depolama ve gönderim yapan KOBİ’lere ürünlerini dünya genelinde yüz milyonlarca müşteriye ulaştırma fırsatı sunmanın yanı sıra, markalarını büyütmelerine, satışlarını arttırmalarına ve istihdam yaratmalarına yardımcı oluyor.

Amazon’un Türkiye’ye yapacağı yatırım hakkında yorumlarını paylaşan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, “Hep vurguladığımız gibi güçlü, dayanıklı ve hızlı büyüyen ekonomisiyle Türkiye, eşsiz stratejik konumu, üretim kabiliyetleri, geniş yetenek havuzu, lojistik altyapısı ve liberal yatırım ortamı gibi avantajları sayesinde uluslararası yatırımcıların odağında. Sahip olduğumuz bu değer önerisi ile, Ar-Ge, tasarım, üretim, lojistik, eğitim ve yönetim gibi birçok alanda uluslararası yatırımcıların faaliyetleri için bölgesel bir merkez olma özelliği taşıyoruz. Amazon’un Türkiye’deki ilk lojistik üssü olacak, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşümü önceliklendiren ve istihdam oluşturan yatırım kararı da bu söylemlerimizin somut bir örneği oldu. Bu yatırım, Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde sürekli gelişen lojistik altyapımızın son yıllarda büyük ivme kat eden e-ticaret sektörümüzün iç pazarda ve ihracat pazarlarında daha da güçlenmesi için oldukça önemli. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak sürecin en başından beri takip ettiğimiz ve Amazon ekibi ile hem sahada hem de bürokratik süreçlerde yakından çalışarak destek olduğumuz bu yatırım kararını bugün kamuoyu ile paylaşmanın memnuniyeti içerisindeyiz. Ülkemize güvenip yatırım yapan Amazon ekibine şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

Amazon Avrupa Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Stefano Perego, “Türkiye’deki ilk lojistik üssümüzün açılışını İstanbul’da yapmanın mutluluğunu yaşarken, bu vesileyle Türkiye’ye olan güvenimizin de altını çizmek istiyoruz. Tatmin edici ücret ve yan haklar ile modern ve güvenli bir çalışma ortamı sunarak ilk senemizde yaratacağımız bini aşkın yeni iş fırsatı için son derece heyecanlıyız,” açıklamasında bulundu.

Perego sözlerine “İşe alım süreçlerinde değişen tecrübe ve eğitim geçmişlerine sahip adaylar için çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışı ile kariyer fırsatları sunuyoruz,” şeklinde devam etti.

Amazon’un gerçekleştirdiği her operasyonun temelinde güvenlik yatar. Amazon’un operasyon merkezleri, çalışanların kendilerini güvende hissettiği bir çalışma ortamı olarak tasarlanmıştır. Şirket, proaktif olarak verileri toplayıp analiz ederek güvenlik risklerini ortadan kaldırırken, bu riskleri kaldırmak için düzenli olarak yeni yatırımlar ve geliştirmeler yapar. Amazon güvenlik konusundaki başarılı performansını, her gün en karmaşık sorunun bile teknoloji ve bilim sayesinde üstesinden gelen operasyon çalışanlarının azim ve bağlılıklarına ve 8 bini aşkın güvenlik profesyonelinin sektöre kattığı yeni uygulamalara borçludur.

Amazon, 2040 yılına kadar sıfır karbon emisyon taahhüdünün bir parçası olarak yeni yaptığı binalarının, İstanbul’daki yeni lojistik üs de dahil olmak üzere, ısıtma ve sıcak su ihtiyacını yüzde yüz elektrik enerjisi ile karşılama politikasını sürdürüyor. Bu şekilde doğalgaz gibi doğaya zarar veren fosil yakıt kullanımının önüne geçilmesi hedefleniyor. Binalardaki tüm ısıtma, havalandırma ve soğutma sistemleri, bina yönetim sistemleri tarafından kolaylıkla kontrol edilirken, enerji israfı önleniyor ve çalışanlar için sağlıklı bir çalışma ortamı yaratılıyor.

Yapay görme ve makine öğrenmesi odaklı yerli girişim Vispera, 500 bin dolar yatırım aldı

Bugüne kadar tüm girişimlerine yaklaşık olarak 160 milyon TL yatırım yapan ve desteklemeye devam eden girişim sermayesi yatırım firması olan Esor Investments, 2022 yılının ilk yatırımını perakende sektörüne yapay zeka çözümleri sunan Vispera’ya 500 bin dolar ile yaptı.

Yeni girişimcilerin sayısı hem dünyada hem de Türkiye’de gün geçtikçe artıyor. Ama inandıkları projelerinde başarıyı yakalayabilmek ve yatırımcı bulma konusunda zorluklar çekiyorlar. Şimdiye kadar tüm girişimlerine yaklaşık olarak 160 milyon TL yatırım yapan ve desteklemeye devam eden girişim sermayesi yatırım firması olan Esor Investments, bu noktada dikkat çekiyor.

Vispera, perakende sektöründe mağaza içi uygulama, izleme ve denetim süreçlerinin mükemmelleştirilmesi hedefiyle kurulmuş bir teknoloji girişimidir. Geliştirdikleri görüntü işleme/makine öğrenmesi teknolojisi sayesinde Vispera, sektörde hali hazırda kullanılan insana dayalı ve hataya açık geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı, güvenilir ve maliyet avantajlı perakende uygulama ve denetim çözümleri sunmaktadır.  Perakende için bilgisayarlı görü çözümleri sunan Vispera, küresel liderler arasında yer almaktadır.

Yatırım yaparken yapay zeka teknolojisi, makine öğrenmesi ve tarım teknolojisi bazlı girişimleri tercih eden Esor Investments, 2022 yılının ilk yatırımını perakende sektörü ürünlerin raftaki düzen, stok ve satış adetleri takibi sorununa video tanıma ve yapay zeka ile çözüm geliştiren Vispera’ya yaptı.

“Vispera bizim için çok cazip bir yatırım”

Teknoloji girişimlerine yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Esor Investments kurucu ortağı Şevki Kuyulu, 2022 yılının ilk yatırımı Vispera hakkında açıklamalarda bulundu. Esor Investments olarak, yapay zeka teknolojisi bazlı girişimlere yatırım yaptıklarının altını çizen Kuyulu, “Vispera, perakende sektörünün en önemli sorunlarından başında gelen ürünlerin raftaki düzen, stok ve satış adetleri takibini video tanıma ve yapay zeka ile çözen çok başarılı bir Türk girişimi. Hem görüntü işleme hem de yapay zeka teknolojilerini kullanan Vispera, perakende pazarında önemli bir soruna pratikte çalışan ve çok fayda sağlayan bir çözüm oluşturmuş durumda. Vispera, yurtiçinde ve yurtdışında çok önemli perakendecilere hizmet verdiğinden dolayı bizim için çok cazip bir yatırım. 500 bin dolar yatırım yaptığımız Vispera’ya ihtiyaçları doğrultusunda yatırım yapmaya devam edebiliriz. Esor Investments olarak ek yatırım konusunda oldukça motiveyiz” diye konuştu.

“Amerika pazarına açılmak istiyoruz”

Vispera Eş CEO’su Aytül Erçil ise, “Esor Investments’ın yatırım için şirketimizi tercih etmesi bizim izin çok değerli. Perakende sektöründe mağaza içi uygulama, izleme ve denetim süreçlerinin mükemmelleştirilmesi hedefiyle kurulmuş bir teknoloji firmasıyız. Kendi geliştirdiğimiz görüntü işleme/makine öğrenmesi teknolojisi sayesinde, sektörde insana dayalı ve hataya açık geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı, güvenilir ve maliyet avantajlı perakende uygulama ve denetim çözümleri sunuyoruz.  Bir yandan global satış ve partnerlik ağlarımızı genişletirken, bir yandan da Ar-Ge ve inovasyon ekibimizi büyüterek yeni ürünler ve yeni özellikler çıkarmaya devam ediyoruz. Amerika pazarına açılmak ve sabit kamera çözümü olan ‘Shelfsight’ isimli ürünümüzü yaygınlaştırmak istiyoruz” dedi.

B2B pazar yeri Profishop, Tiger Global’den 35 milyon dolar yatırım aldı

İş ve endüstriyel ortamlar için ürünler satan Almanya, Bremen merkezli Profishop, 35 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Tiger Global Management, bu yatırım turunda Profishop’u destekleyen tek yatırımcı oldu.

Yaklaşık 10 yıldır faaliyet gösteren Profishop, Arasch Jalali ve eşi Anna Hoffmann tarafından kuruldu. Şu anda Almanya’daki en büyük mağazasıyla birlikte 13 pazarda faaliyet gösteren Profishop, bu yılın başlarında Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyetlerine başlamaya hazırlandı. Şirketin Kurucu Ortağı ve CEO’su Arasch Jalali, yaptığı açıklamada, şirketin 500.000 ürün ile 100 milyon dolarlık satış elde ettiğini ve başlangıçtan bu yana Profishop’ın her yıl %100 ile %120 arasında büyüdüğünü söyledi. Şirket, elektrikli el aletlerinden çalışma tezgahlarına, tarım ve yiyecek içecek ekipmanlarından ofis malzemelerine kadar iş ve endüstriyel ortamlar için çok sayıda ürün satıyor.

B2B pazaryerlerinin modernleşmesini sağlamak istediğini belirten girişim, geleneksel iş yapma yöntemlerine alışmış şirketleri platformuna çekmekte zorlandığını da belirtiyor. Profishop, doğrudan üretici şirketlerle çalışmak için Alman imalat endüstrisinden doğrudan yararlanıyor. Bir ticari müşteri, Profishop’un platformundan bir ürün satın aldığında sipariş doğrudan üretici şirkete iletiliyor ve ardından o işletmeye teslimat gerçekleştiriliyor. Bu yaklaşım sayesinde Profishop, yalnızca alıcı ve satıcı arasındaki ilişkiyi kolaylaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda üreticilerin müşterilerin neler almak istediğine yönelik veri elde etmelerini basitleştiriyor.

Sipariş ve teslimat süreci için toptancılarla doğrudan çalışan Profishop, hem Avrupa’da hem de ABD gibi daha uzak bölgelerde işini ve platformunu genişletmeye devam etmek için 35 milyon dolar değerindeki yeni sermayeden yararlanmayı planlıyor.

110 milyon dolar yatırım alan Linktree, 1.3 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Kullanıcıların birden fazla sosyal medya bağlantılarını tek bir bağlantıda paylaşmalarına olanak tanıyan Linktree, 110 milyon dolarlık bir finansman turunu tamamladığını duyurmanın heyecanını yaşıyor. Mevcut finansman turunun ardından şirketin değerlemesi 1,3 milyar dolara ulaştı. Index Ventures ve Coatue Management liderliğindeki yatırım turu, AirTree Ventures, Insight Partners ve Greenoaks‘ın katılımıyla gerçekleşti.

Avustralya merkezli şirket, 2016 yılında Alex Zaccaria ve Anthony Zaccaria ile Nick Humphreys tarafından kuruldu. O zamandan beri özellikle müzisyenler ve sanatçıların sosyal medya platformlarını tek bir bağlantıda paylaşabilmelerine yardımcı oluyor. “Link in bio,” özellikle Instagram gibi platformlarda sıklıkla gördüğümüz bir ifade. Fakat Instagram, TikTok ve Twitter, biyografinize yalnızca tek bir bağlantı ekleyebilmenize izin veriyor. Linktree ise, birden fazla hesapla ilişkili bağlantıları tek bir link içerisinde toplayarak biyografinize eklemenizi sağlıyor.

Linktree, Selena Gomez gibi ünlü isimlerin yanı sıra TikTok gibi şirketler ve Los Angeles Clippers, Chicago Cubs ve Major League Baseball‘un yer aldığı çok sayıda spor takımı tarafından kullanılıyor. Ayrıca, çok sayıda içerik üreticisi, e-ticaret işletmecisi tarafından tercih edilen Linktree, sıradan sosyal medya kullanıcılarına da hitap ediyor.

Platform, şu anda 40 bine yakın kayıtla 24 milyondan fazla kullanıcıya sahip. Şirket, 230’dan fazla kişiden oluşan bir ekip ile çalışıyor. Linktree, ücretsiz ve premium olmak üzere iki farklı abonelik sunuyor. Geçtiğimiz yıl Shopify ile entegre olan platform, ücretli seçenekleriyle daha çok içerik üreticiler ve e-ticaret işletmelerine hitap ediyor.

Uzaktan çalışma sürecini yöneten Multiplier, 400 milyon dolar değerleme üzerinden 60 milyon dolar yatırım aldı

Şirketlerin uzaktan çalışma iş modelini sürdürmelerini kolaylaştıran Multiplier, çarşamba günü yaptığı açıklamada, 400 milyon dolarlık bir değerlemeyle B Serisi finansman turunda 60 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Tur, Tiger Global ve Sequoia Capital India tarafından ortaklaşa yönetildi. Şirketin toplam sermayesi, mevcut finansmanın ardından 77.2 milyon dolar seviyesine yükseldi.

Covid-19 pandemisi öncesinde uzaktan çalışmak birçok insanın pek de aşina olmadığı bir durumdu. Salgın ve kısıtlamalar, birçok şirketin uzaktan veya hibrit çalışma modelini benimsemesine zemin hazırladı. Şu anda birçok şirket, uzaktan çalışmanın avantajları sebebiyle fiziksel ofislere dönmek yerine bu modeli sürdürmek konusunda kararlı gözüküyor. Fakat uzaktan çalışmak yasal durumlar devreye girdiğinde ilerlemesi zor bir süreç olabiliyor.

Multiplier, şirketlerin yerel yasalara uyularak uzaktan çalışanları işe almalarını ve ödeme yapmalarını sağlayan bir girişimdir. Multiplier platformu, işverenlerin çoğu ülke için birkaç dakika içinde birçok dilde iş sözleşmeleri oluşturmasına olanak tanıyor. Şirket ayrıca, işletmelerin serbest çalışanlarına kripto para birimleri ile ödeme yapabilmeleri için kripto bordro özelliklerini kullanıma sunmaya çalışıyor. Multiplier, çoğu sosyal yardım paketinin olmazsa olmazı sağlık sigortasını uygun fiyatlarla müşterilerine sunduğunu belirtiyor. Şirketin hizmetleri, çalışan başına aylık 300 dolardan veya serbest çalışan başına aylık 40 dolardan başlıyor.

Şirket, yeni sermayeyi platformuna daha fazla özellik eklemek ve ekibini genişletmek için kullanmayı planlıyor. Ürün geliştirmeye ve uluslararası genişlemeye odaklanacağını söyleyen girişim, stratejik ortaklık kurmak konusunda iddialı olduğunu belirtiyor. Multiplier, yaptığı açıklamada, bu yatırım turunun A Serisi finansman turundan kısa bir süre sonra gelmesi sebebiyle oldukça önemli olduğunu vurguladı. Multiplier platformunu kullanan şirketler arasında Amazon, ServiceNow ve Graphisoft yer alıyor.

Google, Dokümanlar üzerinden e-posta taslağı oluşturabileceğiniz yeni özelliği tanıttı

Google, geçen Çarşamba yaptığı açıklamada, Google Dokümanlar’da e-posta taslakları üzerinde ortak çalışma sağlamayı amaçlayan yeni bir özelliği duyurdu. Yeni Google Dokümanlar e-posta taslağı şablonu, kullanıcıların e-postalar hazırlamasına ve ardından bunları Gmail’e aktarmasına olanak tanıyor. Özellik şu an için Google Workspace, G Suite Basic ve Business kullanıcıları için aktif durumda.

Bu özellik, Google’ın “@ menüsünden” yararlanan ve kullanıcıların işlemleri hızlı bir şekilde gerçekleştirmesini sağlayan Smart Canvas’ın bir parçası. E-posta taslağı şablonuna, bir Google Dokümanına “@email” girilerek erişilebiliyor. Bunu yaparak e-postayı kime göndereceğiniz, e-posta konusu, Cc ve Bcc alanlarını içeren bir şablona erişebiliyorsunuz. E-postayı göndermeye hazır olduğunuzda, taslağınızı e-posta hizmetine aktarmak için Gmail simgesine tıklayabilirsiniz. Bu sayede mail oluşturma penceresi açılır ve tüm e-posta alanları, Google Dokümanındaki e-posta taslağına girdiğiniz bilgilerle otomatik olarak doldurulur.

Google, yeni özellik hakkında bir blog gönderisinde, “Yeni e-posta taslağı şablonu sayesinde Dokümanlar’da ortak bir e-posta taslağı üzerinde çalışmayı kolaylaştırıyoruz” dedi. “E-posta adreslerini hatırlamak zorunda kalmadan @ menüsünü kullanarak alıcı alanlarındaki kişilerden bahsedebilir, yorum ve önerileri kullanarak mesaj içeriği üzerinde ortak çalışmalar yapabilirsiniz.” Yeni e-posta taslağı şablonu, ekiplerin bir e-posta üzerinde birlikte çalışması gereken durumlar için faydalı bir özellik.

Bu özellik ilk olarak Şubat ayında tanıtılmıştı. Şu anda ise tüm Google Workspace müşterilerinin yanı sıra G Suite Basic ve Business müşterilerinin kullanımına da sunulmaya başlandı. Google, kişisel kullanım hakkında bir şey söylemedi. Ancak Google, Gmail özelliklerini tüm kullanıcılar için kullanıma sunmadan önce genellikle G Suite müşterilerine sunuyor. Örneğin, kurumsal müşteriler Gmail’in Chat, Meet ve Rooms gibi özelliklerine diğer kullanıcılardan önce erişebilmişti. Yani bu özelliğin kişisel kullanımlar için de geleceği söylenebilir.

Snapchat’in yeni özelliği kullanıcılarına artırılmış gerçeklik içerikleri üretmelerine olanak tanıyor

Snapchat, geçen Çarşamba günü yaptığı açıklamada, içerik üreticilerinin istedikleri yerler için benzersiz artırılmış gerçeklik içerikleri oluşturmalarına olanak tanıyan “Custom Landmarkers” adlı yeni bir özelliğini piyasaya sunduğunu duyurdu. Şirket, Lens Studio’da erişilebilen özelliğin, yaratıcıların yerel topluluklarında heykeller ve vitrinler gibi şeyler için işaretler oluşturmak için kullanılabileceğini söylüyor.

Yeni özellik, Aralık ayında Snap’in Lens Fest etkinliğinde ilk kez tanıtılmıştı. Özellik tanıtımın ardından geçen gün kullanıma sunuldu. Yeni “Custom Landmarkers” Lens üreticilerinin profilinde veya Snapcode’lar aracılığıyla erişilebilir.

Snapchat, özelliğin, artırılmış gerçeklik platformunu sürekli olarak geliştirme ve 250.000 Lens yaratıcısından oluşan topluluğun, kullanıcıların öğrenme ve keşfetme şeklini geliştiren yeni deneyimler oluşturmasını sağlama çabalarının bir parçası olduğunu söylüyor. Şirket yaptığı açıklamada “2019’da, içerik oluşturucularının Landmarkers adı verilen, dünya çapında sevilen 30 sitenin şablonlarıyla başladık” dedi. “Ancak artırılmış gerçeklik yaratıcı topluluğumuzun konum tabanlı Lensler oluşturabileceği sonsuz sayıda yer var. Bugün, Lens Studio’da, içerik oluşturucuların artırılmış gerçeklik aracılığıyla toplulukları hakkında daha zengin hikayeler anlatabilmeleri için ilgilendikleri yerlere Lensler yerleştirmelerine olanak sağlayan Custom Landmarkers özelliğini kullanıma sunuyoruz.”

Şirket, artırılmış gerçeklik platformunu geliştirmeye devam ederken, içerik oluşturucular tarafından oluşturulan deneyimlerin kullanıcıların güvenliğini desteklediğinden emin olmak istediğini söylüyor. Bunu yapmak için Snapchat, platformunda artırılmış gerçeklik içeriklerini denetleyecek. Ayrıca denetleme ekiplerinin, Lensleri, herkese açık hale gelmeden önce denetlediği belirtiliyor.

Lens Fest etkinliğinde şirket, 200’den fazla ülkeden 250.000 lens yaratıcısının 2,5 milyon Lens ürettiğini ve bunların 3,5 trilyondan fazla kez görüntülendiğini duyurdu.