Ana Sayfa Blog Sayfa 386

Alpay Koraltürk’ün kurucusu olduğu ikinci el mobilya pazarı Kaiyo, 36 milyon dolar yatırım aldı

Mobilyacılık sektörü, her yıl 12 milyon tondan fazla atığa sebep olarak ABD’deki en büyük atık kategorilerinden birini oluşturuyor. Ev taşımak ve konutlara uygun mobilya seçmek gibi zorlukların yanı sıra, çevresel sorunlar da göz önüne alındığında, ikinci el eşya seçimi artık daha fazla insan tarafından tercih ediliyor.

İkinci el mobilya satışına odaklanan Kaiyo, Edison Partners tarafından yönetilen B Serisi finansman turunda 36 milyon dolar yatırım aldı. Diğer yatırımcılar arasında Moderne Ventures, Lerer Hippeau ve Max Ventures yer alıyor. Mevcut finansman ile birlikte Kaiyo, bugüne kadar toplamda 50 milyon dolar yatırım aldı.

Eski adıyla Furnishare olarak bilinen Kaiyo, New York’ta beş yıl içinde beş kez taşınmak zorunda kalan Alpay Koraltürk tarafından 2014 yılında kuruldu. Ev taşımanın ve mobilya değiştirmenin zorluğunu deneyimleyen Koraltürk, Gram Games’in kurucuları arasında da yer alıyor. Kaiyo, şu anda New York, Philadelphia, Baltimore ve Washington D.C. gibi metropol bölgeleri dahil olmak üzere ülke çapında teslimat yapıyor. Müşteri hizmetlerinin verimliliğine önem veren Kaiyo, aynı zamanda sürdürülebilir bir gezegene adanmış bir çevrimiçi pazar olarak faaliyet gösteriyor.

Kaiyo, alıcılarına markalarda indirimler sağlayarak taşıma, teslim alım, temizlik ve teslimat işlemlerini gerçekleştirerek mobilya alım satımını basit hale getiriyor. Kaiyo, Covid-19 pandemisinin de etkisiyle iki yıl içinde %100 büyüdü. Girişim, mevcut finansmanı Kaliforniya eyaletinden başlayarak pazar genişlemesini daha da hızlandırmak için kullanacağını söylüyor. Kaiyo’nun kurucusu ve CEO’su Alpay Koraltürk, yaptığı açıklamada, “Kaiyo’da misyonumuz, harika tasarımları herkes için erişilebilir kılmaktır” sözlerine yer verdi.

Mimar ve müteahhitleri buluşturan Weaver, 4 milyon dolar yatırım aldı

Mimar ve müteahhitleri dijital bir platform üzerinden birbirine bağlayan bir hizmet olan Weaver, btov Partners liderliğindeki bir finansman turunda 4 milyon dolarlık başlangıç yatırımı aldığını açıkladı.

İnşaat sektörü dijital teknolojiden uzak bir konumda. Söz konusu ev tadilatları olduğunda hem mimarlar hem de ev sahipleri en iyi müteahhitleri bulmak için mücadele ediyor. Bu erişim eksikliği, müteahhitlerin geçmiş sicilini araştırmanın yetersizliği ve birçok yenileme projesinde ihale olmaması nedeniyle ev tadilatlarını riskli bir hale getiriyor. Weaver tarafından paylaşılan bir bilgiye göre ise, Birleşik Krallık’taki konutların kabaca üçte ikisinin yapım tarihi 1990 öncesine uzanıyor. Bu veriye göre her 10 ila 20 yılda bir bu evlerin yenilenmesine ihtiyaç duyulacak. Pandemi sonrası artan inşaat maliyetleri de ev sahiplerini daha uygun maliyetli çözümler aramaya zorluyor.

Londra merkezli pazar yeri girişimi Weaver, ev sahipleri ve mimarların tadilat ve yenileme projeleri için müteahhitlerden fiyat almaları için bir platform sunuyor. Girişim, kaynak bulmadan fiyatlandırmaya, sözleşmeden ödemeye kadar tüm kritik aşamaları tek bir arayüz üzerinden yapan bir yazılım geliştiriyor. Profesyonel bir ağ sunan Weaver, müteahhitlerin sürekli olarak incelenmesini de sağlıyor. Bir ev sahibi ile müteahhit arasında işler yolunda gitmediği durumda ise arabulucu konumda hizmet veriyor. Şirketin yazılımı, mimarların operasyonları optimize etmesine ve tüm sözleşme süreci boyunca şeffaflık içinde çalışılmasına olanak tanır.

Dört yıldan fazla bir süredir aktif olarak faaliyet gösteren Weaver, 2021’de platformundaki siparişleri bir önceki yıla göre 2,6 kat arttırdı. Şirket ayrıca, kuruluşundan bu yana 120 milyon doların üzerinde yenileme işlemi gerçekleştirilmesine yardımcı oldu.

Elektronik ödeme şirketi Ödeal, SaltPay’den 520 milyon TL değerleme üzerinden 52 milyon TL yatırım aldı

Türkiye’yi Cepte POS ile tanıştıran, lider elektronik ödeme şirketi Ödeal, hız kesmeden büyümeye devam ediyor.

Yatırım üstüne yatırım alan Ödeal, İngiliz “SPG Holdings”in geçtiğimiz yıl yaptığı 28,7 milyon TL’lik yatırımı ardından, şimdi de, küçük ve orta ölçekli işletmelerin operasyonlarını daha iyi yönetmelerine ve büyütmelerine yardımcı olabilecek hızlı ve güvenli ödeme çözümleri sunan SaltPay’den 52 milyon TL’lik bir yatırım daha aldı. SaltPay, bu yatırımı ile, değeri 520 milyon TL’ye ulaşan Ödeal’ın 9,9’luk hissesinin sahibi oldu.

Ödeal, tıpkı daha önce aldığı yatırım gibi bu yatırımın da tamamını büyümesini devam ettirmek için kullanacak.

Yatırımla ilgili bilgi veren Ödeal Kurucu Genel Müdürü Fevzi Göngör, “Son günlerde Türk firmalarının aldığı yatırımlar, Türk girişimcilerinin başarılarını ortaya koyuyor. Ödeal da sektörünün önde gelen firmalarından biri olarak yabancı yatırımcıların dikkatini çekiyor. Geçtiğimiz yıl SPG Holdings’ten bir yatırım almış ve bu yatırımı özellikle Ödeal API gibi şirketimizin yenilikçi ürünlerini geliştirmek üzere kullanmıştık. Göstermiş olduğumuz başarılar diğer yatırımcıların da dikkatini çekti ve SaltPay, şirketimizin yeni yatırımcısı oldu. Aldığımız bu yatırımı, Ödeal’ın yenilikçi ürün ve çözümleriyle adını global arenada duyurması açısından çok önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemde uluslararası diğer yatırımcıların da talepleri olacaktır. Her zaman olduğu gibi aldığımız tüm fonları büyümemizi desteklemek, mevcut ve yeni ürünlerimizi geliştirmek için kullanacağız.” dedi.

Ödeal, 2021’de Yüzde 136 Büyüdü

2020 yılını yüzde 109’luk büyüme ile kapatan Ödeal, 2021 yılının 4. çeyreğinde işlem hacmini yüzde 136 artırarak, üç haneli büyüme trendini sürdürdü. Pandemi dönemi boyunca hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyüyen Ödeal, gelişen iş hacmi ile birlikte işlem adedinde de yüzde 276’lık büyüme yakaladı. 2021’in son çeyreğinde üye iş yeri sayısını yüzde 32 oranında artıran Ödeal, 2020 sonunda 40 bin olan üye iş yeri sayısını da 68 bine ulaştırdı.

Haziran 2021’de İngiliz “SPG Holdings”, toplam hisselerin yüzde 9,9’una sahip olmak için Ödeal’a 28.7 milyon TL yatırım yapmıştı.

Ödeal Hakkında: 2014 yılında 6493 sayılı kanun kapsamında %100 Türk sermayeli olarak kurulan Ödeal Ödeme Kuruluşu A.Ş., TCMB lisansı ile faaliyet göstermektedir. Sahip olduğu Ödeal markası ile hizmet verdiği Ödeal Cepte POS ve fiziki POS ürünleri sayesinde 60.000’i aşan üye işyerine, banka ve kredi kartından ödeme alma hizmeti vermektedir.

Web siteleri için çeviri çözümü geliştiren Weglot, 50 milyon dolar yatırım aldı

Web siteleri için bir çeviri teknolojisi geliştiren Fransa merkezli girişim Weglot, küresel teknoloji ve dijital odaklı yatırım şirketi Partech liderliğindeki A Serisi finansman turunda 50 milyon dolar (45 milyon euro) yatırım aldığını duyurdu.

Uluslararası ticari ilişkilerde büyüme ve dijital ortamda gerçekleştirilen faaliyetlerin artması, birden fazla dilde hizmet veren web sitelerine duyulan ihtiyacı artırdı. Birden fazla pazarda faaliyet gösteren işletmeler için ise, web sitelerini bu pazarların dillerine çevirmek zorlu bir süreçtir.

2016 yılında Augustin Prot ve Remy Berda tarafından birlikte kurulan Paris merkezli SaaS girişimi Weglot, işletmelerin web sitelerini birden fazla dile çevirmelerine yardımcı olan bir yazılım geliştirir. Weglot’un kod gerektirmeyen web sitesi çevirme çözümü hem web sitelerinin içeriğini çevirmeye hem de içeriklerin görüntülenmesine yardımcı olur. Beş yıldan fazladır faaliyet gösteren şirket, bugüne kadar Birleşmiş Milletler, Spotify, IBM, Tupperware, Steve Madden, Volcom ve Nikon dahil olmak üzere 60.000’den fazla şirketin web sitesinin birçok dile çevrilmesine yardımcı olmuştur.

Weglot, bu yatırımı web sitesi çeviri yazılımında küresel bir lider olarak pazar payını daha da genişletmek için kullanmayı planladığını açıkladı. Mevcut yatırım, Weglot’un çözümünün gelişimini daha da büyütmesine ve genişlemesini sürdürmesine yardımcı olacak. Weglot, 2017 yılında SIDE Capital’dan bir tohum finansmanı almıştı. Şirketin, yeni duyurduğu A Serisi finansman turu, 2017 yılından itibaren alınan ilk dış sermaye olması niteliğini taşıyor.

Adil ve güvenilir sermaye piyasası için çözümler geliştiren Capitolis, 110 milyon dolar yatırım aldı

Bankalar arasında gerçekleşen işlemleri yönetmek için çözümler üreten Capitolis, D Serisi finansman turunda 110 milyon dolar yatırım aldığını açıkladı. Mevcut yatırım sonrası New York merkezli şirketin değerlemesi 1,6 milyar dolar seviyesine ulaştı.

Yatırım turu, önde gelen fintech yatırımcıları Canapi Ventures, 9Yards Capital ve SVB Capital tarafından ortaklaşa yönetildi. Diğer mevcut yatırımcılar arasında, a16z, Index Ventures, Sequoia Capital, S Capital, Spark Capital, Citi, State Street ve J.P. Morgan yer alıyor. Nisan 2021’de 90 milyon dolar yatırım alan şirket, bir yıldan az bir sürede ikinci finansman turunu duyurdu ve unicorn girişim statüsü elde etti. Capitolis bugüne kadar 280 milyon dolar yatırım aldı.

2017 yılında Gil MandelzisIgor Teleshevsky ve Thomas Glocer tarafından New York’ta kurulan Capitolis, piyasa uzmanlığını ABD’de Silikon Vadisi zihniyetiyle birleştirir. Capitolis, bankaların, yatırımcıların ve kurumsal müşterilerin bir işbirliği platformu aracılığıyla erişimlerini genişletmelerini sağlar; böylece, piyasada büyümeyi kısıtlayacak engelleri ortadan kaldırmış olur.

Capitolis, geçtiğimiz iki yıl içinde gelirini, müşteri tabanını ve ekibini üç katına çıkararak sermaye piyasalarını dönüştürme yolunda önemli adımlar attı. Capitolis’in teknolojisi, finansal kurumların kaynaklarını optimize etmelerine ve daha çeşitli sermayeye daha fazla erişim elde etmelerine olanak tanır. Yeni piyasa katılımcılarıyla sorunsuz bir şekilde yürütmelerine yardımcı olan girişim, daha güvenilir ve daha adil sermaye piyasaları sağlar. Capitolis tarafından paylaşılan bilgiye göre şirket, 100’den fazla finans kurumu ile birlikte çalışıyor. Girişim, New York, Londra ve Tel Aviv’deki ofislerini hızla büyütmeye devam ediyor.

Sanal gerçeklik cerrahi eğitim platformu sunan Osso VR, 66 milyon dolar yatırım aldı

Doğrulanmış bir sanal gerçeklik (VR) cerrahi eğitim platformu Osso VR, C Serisi finansman turunda 66 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Oak HC/FT liderliğindeki Seri C yatırım turu, Signalfire, GSR Ventures, Tiger Global Management ve Kaiser Permanente Ventures‘ın katılımını da içeriyor.

Osso VR, cerrahi ekiplerin gerçek bir ameliyathaneye adım atmadan önce sanal bir ortamda bağımsız veya işbirliği içinde eğitim almalarını sağlayan çözümler geliştirir. Tıbbi cihaz şirketleri tarafından da kullanılan Osso VR, bu şirketlerin teknolojisini dijital olarak tanıtmalarına olanak tanır. Şirket, geleneksel cerrahi eğitim programlarının zorlukları, uzaktan personel yönetimi ve seyahat maliyetleri gibi birçok zorluğa hitap eden çözümler sunar. Şirketin sunduğu teknoloji ile daha fazla cerrah, hastalarına daha hızlı tedavi sunmak için tıbbi teknolojileri kullanma alıştırması yapabilir.

Klinik bakım, tıbbi teknoloji ve VR geliştirme konularında derin bir geçmişe sahip olan Osso VR ekibi, UCLA ve Harvard eğitimli ortopedi cerrahı Justin Barad tarafından yönetiliyor. Şu anda 150’den fazla çalışanı olan şirket, önümüzdeki yıl bu sayıyı artırarak büyümesini sürdürmeyi hedefliyor. Osso VR tarafından yapılan açıklamaya göre mevcut yatırım, şirketin tüm sağlık profesyonelleri için cerrahi eğitime erişimi genişletme girişimini hızlandırmak için kullanılacak.

Osso VR şu anda Johnson & Johnson, Stryker, Zimmer Biomet ve Smith + Nephew dahil olmak üzere önde gelen küresel tıbbi cihaz şirketleriyle ortaklığını sürdürüyor. Bu şirketlerin ilgilendikleri alanlar arasında ortopedi, omurga, kardiyoloji ve genel cerrahi gibi birden fazla uzmanlık alanı yer alıyor.

Doğrudan tüketiciye lüks giyim markası ME+EM, 55 milyon sterlin yatırım aldı

İngiltere merkezli doğrudan tüketiciye lüks moda markası ME+EM, Highland Europe liderliğindeki bir finansman turunda 55 milyon sterlin yatırım aldığını duyurdu.

ME+EM, İngiliz girişimci ve eski reklam yöneticisi Clare Hornby tarafından kuruldu. Şirket, İngiltere’nin ilk ve en hızlı büyüyen doğrudan tüketiciye yönelik lüks moda markası olduğunu iddia ediyor. Aracıları tamamen ortadan kaldıran ME+EM, sürdürülebilir malzemeler kullanılarak aile üyeleri tarafından üretilen giysilerin satışını gerçekleştirerek makul bir fiyata en yüksek standardı sunuyor. Londra’da kurulan girişim, şu anda Türkiye de dâhil olmak üzere dünyanın farklı yerlerinden çok sayıda ülkeye teslimat yapıyor.

Neredeyse tamamen çevrimiçi satışa odaklanan ME+EM, özellikle “meşgul” kadın tüketicilere ve moda editörlerine hitap ettiğini belirtse de, dünyanın farklı yerlerinden lüks modaya ilgi gösteren kadınlara hitap ediyor. Bu tüketiciler, kaliteden veya uygun fiyattan ödün vermek zorunda kalmadan diledikleri gibi alışverişlerini yapabiliyor. İnsanların lüks giyime erişimini yaygınlaştırmak isteyen şirket, sürdürülebilirlik ve ürünlerin uzun ömürlü olması gibi ilkelere önem veriyor. ME+EM, müşterilerin giyim konusuna kafa yormalarına gerek kalmadan bir tuşa dokunarak birbirine uyan giysileri satın alabilmelerine yardımcı oluyor. Marka, İngiliz kraliyet ailesinin bir üyesi olan Cambridge Düşesinin yanı sıra, Strictly sunucusu Claudia Winkelman tarafından tercih ediliyor.

ME+EM, üç yıl içinde marka gelirini üç katına çıkardı. ABD’li müşterilerden gelen talep, markanın New York ve Boston’da yeni mağazalar açmasını hızlandırdı. Mevcut yatırımı ürünlerini daha fazla uluslararası müşteriye ulaştırmak için kullanacağını söylüyor. Küresel olarak gelirinde önemli bir artış sağlayan ME+EM, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki genişlemesini hızlandıracak ve ardından Avrupa kıtası, Avustralya ve Orta Doğu’da yeni coğrafyalara genişleyecek.

Veri odaklı sözleşme yönetim platformu Jetlexa, APY Ventures’tan 200 bin dolar yatırım aldı

Veriye dayalı sözleşme yönetim platformu Jetlexa, APY Ventures’tan 200 bin dolar tohum yatırımı aldı. Hatırlarsanız geçtiğimiz yılın Mayıs ayında, 3.75 milyon TL değerleme üzerinden yatırım almıştı.

Bensu Aydın ve Emrullah Saruhan tarafından kurulan Jetlexa, şirketlerin sözleşme süreçlerini yöneten bir bulut hizmeti sunuyor. Veri odaklı sözleşme yaşam döngüsüyle çözümler sunan Jetlexa, müşterilerine finans ve zaman tasarrufu sağlayarak itibarlı sözleşme yönetim süreci sunmayı amaçlıyor.

Sözleşme belgelerinin depolandığı Google Drive veya OneDrive; sözleşme verilerinin yönetildiği Excel veya Sheet son olarak Gmail, CRM, E-imza gibi özel araçların iletişim kurmasını hedefleyen Jetlexa, sözleşme süreçlerini bulut ortamında bir araya getiriyor. Bu sayede anlık raporlama, süreç otomasyonu ve hatırlatma bildirimleriyle şirketlerin zamandan tasarruf etmesini sağlıyor.

Tüm araçlarla entegre olabilen bir uygulama

Farklı iş süreçlerine sahip şirketlerin taleplerine bağlı geliştirilen maliyetli uygulamalar hem entegrasyon hem de maliyet problemlerine yol açıyor. Bu sorunların çözümüne odaklanan Jetlexa, tüm birimler ve şirket yapıları için ortak bir adaptasyon sağlıyor. Birçok farklı araçla entegre çalışabilen uygulama bulut modelinde şirketlere çözüm sunuyor.

Küçük, orta ve büyük şirketlere özel çözümler sunan uygulama bu anlamda sözleşme kullanan tüm kurumlara hizmet verebiliyor. Yalnızca 2021 yılında kurulan 111 binin üzerindeki şirkete bakıldığında çok geniş bir hedef kitleye hitap eden Jetlexa’nın ilk hedefi ise 5000 şirkete entegre olmak. Jetlexa’nın yurtdışında Ironcladapp, Contractbook gibi rakipleri bulunuyor. Rakiplerinden hızlı kurulum, uygun fiyatlandırma ve entegrasyon özellikleri konusunda farklılaşıyor.

Yeni yatırımları hakkında konuşan Albaraka Portföy Genel Müdürü Muhammed Emin Özer, “APY Ventures Bilişim Vadisi GSYF ile şirketlerin hukuki süreçlerindeki en temel belge olan sözleşmelere odaklanmış ve bu alanda teknoloji geliştiren Jetlexa’nın tohum yatırımcısı olduk. Bu yatırımın Jetlexa’nın başta Türkiye ardından global operasyonlarına büyük bir adım getireceği inancındayız. Sadece maddi değil birçok alanda kendilerini destekleyecek olacağımız için heyecanlıyız.” dedi.

Jetlexa’nın hikayesi

Yenilenmiş elektronik ürün marketi EasyCep, 100 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

2018 yılında Mehmet Akif Özdemir ve İsmail Dinçer tarafından Türk tüketicisini yenilenmiş elektronik cihaz ile tanıştırma vizyonu ile kurulan ve yenilenmiş elektronik cihaz alım satımında yenilikçi çözümleriyle öne çıkan Easycep, Seri A yatırım turunda 100 milyon dolarlık değerleme üzerinden 11 milyon dolar yatırım aldı.

Re-Pie Portföy’ün, EasyCep için kurduğu GSYF (Girişim Sermayesi Yatırım Fonu) üzerinden 6 milyon dolar yatırım yaparak liderlik ettiği yatırım turunda Colendi ve PlatformXIT de yer aldı.

“Yurtdışındaki pazarlara adım atacağız”

Yatırım turuna ilişkin açıklamalarda bulunan EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir, şirketlerinin ulaştığı değerleme rakamı ve aldığı yatırım tutarının, yenilenmiş elektronik cihaz sektörünün Türkiye ve dünyadaki büyüme potansiyelini ortaya koyduğuna dikkati çekti. Özdemir, “Ülkemizde bir sektörün inşasına öncülük ettiğimiz için mutluyuz. Bu yeni kaynağı daha çok insanı yenilenmiş elektronik cihazla tanıştırmak ve iş modelimizi başka ülkelere taşımak için kullanacağız. Özellikle yeni tesisimizde istihdam edeceğimiz 350 teknisyen ile her ay 150 bin cihazı yenileme kapasitesine ulaşacağız. Yatırımcılarımızla birlikte yaratacağımız sinerji bizi yeni pazarlarla buluşturacak.’’ dedi.

“EasyCep’in iş modeline inanıyoruz”

 

Re-Pie Genel Müdürü Alim Telci ise, EasyCep’in iş modeli ve sağladığı katma değer ile her kesime hizmet ettiğinin altını çizdi. “EasyCep faaliyetleri ile cari açığı azaltırken, herkese güvenli ve ekonomik cihaz erişimi sağlıyor. Kullandığı teknoloji ile küresel olarak büyümesi ve ölçeklenmesi de gayet kolay. Yatırımcılarımıza böyle bir ürün sunabildiğimiz için mutluyuz.” dedi.

Yatırım turunda yer alan Colendi CEO’su Bülent Tekmen, “Yenilenmiş cihazlara verilen taksit imkânı, Colendi’nin kredi skorlama algoritması ve şimdi al sonra öde özelliği (buy now pay later) ile birlikte hayata geçireceğimiz platformumuzda birçok yeni özelliği de ilk kez kullanıcılarımıza sunacağız. Stratejik ortak olduğumuz EasyCep ile uluslararası pazarlarda birlikte hareket ederek büyüyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Yenilenen cihazlara 1 yıl garanti

EasyCep, Ticaret Bakanlığı’ndan 2021 yılında aldığı lisans ile akıllı telefonlar başta olmak üzere tüketici elektroniği yenileme ve satışı alanında faaliyet gösteriyor. Geliştirdiği algoritmik aplikasyon sayesinde her yerde cihaz fiyatlaması yapabilen EasyCep, web sitesi, mağazaları, mobil uygulaması, entegre olduğu perakende ve pazaryeri platformları üzerinden topladığı cihazları yenileyerek 1 yıl garanti ile yine aynı kanallardan satışa sunuyor.

Pazar 2026’da 1,5 milyar dolara ulaşacak

Türkiye’de Ekim 2021’de yürürlüğe giren düzenleme ile yenileme merkezleri tarafından satışa sunulan ikinci el cep telefonlarında KDV oranı yüzde 18’den yüzde 1’e düşürüldü, daha sonra gelen başka bir düzenleme ile de 12 aya kadar taksit imkânı getirildi. KDV indiriminin olumlu etkisi ile kayıt dışı olarak el değiştiren cep telefonlarının kayıt altına alınarak ekonomiye kazandırılması bekleniyor. Yenilenmiş elektronik cihaz pazarının 2026 yılına kadar 1,5 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Avrupa’daki yenilenmiş elektronik cihaz pazarı, yeni cihaz pazarının yüzde 18’ine denk geliyor.

EasyCep’in faaliyet gösterdiği yenilenmiş elektronik cihaz pazarındaki oyunculardan Fransa merkezli BackMarket 5,7 milyar dolar değere ulaşırken, sadece yenilenmiş iPhone satan Finlandiya merkezli Swappie Seri C turunda 108 milyon euro yatırım aldı.

Microsoft, yapay zeka çevirilerini önemli ölçüde geliştiren güncellemesini duyurdu

Microsoft geçen gün, yeni makine öğrenimi teknikleri sayesinde, çok sayıda dil çifti arasında önemli ölçüde geliştirilmiş çeviriler sağlayan çeviri hizmetlerinde bir güncelleme duyurdu. Bu güncellemeyle gelen modeller “Yedek Uzman Karışımı” (spare Mixture of Experts) yöntemini kullanan Project Z-Code‘a dayanıyor ve şirketin önceki modellerine göre kör değerlendirmeler sırasında %3 ila %15 arasında daha iyi puan alıyor. Z-Code, Microsoft’un daha güçlü ve faydalı yapay zeka sistemleri oluşturmak için birden çok dilde metin, görüntü ve ses modellerini birleştirmeye yarayan XYZ-Code girişiminin bir parçası.

“Uzman Karışımı” tamamen yeni bir teknik değil, ancak özellikle çeviri bağlamında oldukça faydalı. Esasen, sistem temel olarak görevleri birden çok alt göreve bölüyor ve ardından bunları “uzmanlar” adı verilen daha küçük, daha özel modellere devrediyor. Model daha sonra kendi tahminlerine dayanarak hangi görevin hangi uzmana devredileceğine karar veriyor. Bu işlem, büyük ölçüde basitleştirilmiş, yani birden fazla özel model içeren bir model olarak düşünülebilir.

Azura AI teknoloji baş sorumlusu Xuedong Huang “Z-Code ile gerçekten harika bir ilerleme kaydediyoruz çünkü son teknoloji bir dil modeli oluşturmak için hem tek dilli hem de çok dilli verilerden yararlanıyoruz. Bu sistem müşterilerimize sunabileceğimiz en iyi kalite performans ve verimlilik kombinasyonuna sahip” dedi.

Bu sistem sayesinde çoklu sistemlere gerek kalmadan 10 kadar dil arasında doğrudan çeviri yapılabilmesi mümkün oluyor. Microsoft ayrıca yakın zamanda varlık tanıma, metin özetleme, özel metin sınıflandırma ve anahtar sözcük çıkarma dahil olmak üzere yapay zeka sistemlerinin diğer özelliklerini geliştirmek için Z-Code modellerini kullanmaya başladı. Ancak bu modeli ilk defa bir çeviri hizmeti için kullanıyor.