Ana Sayfa Blog Sayfa 324

Yerli girişim Logiwa, Seri B turda 10 milyon dolar devam yatırımı aldı

Yüksek hacimli doğrudan tüketiciye (DTC) ve çok kanallı işletmeler için lider bulut yerine getirme platformu Logiwa, düzenlenen Seri B turda ikinci kısmında 10 milyon dolar yatırım aldı. Prologis Ventures liderliğinde düzenlenen yatırım turuna BAM Elevate katıldı. Girişim, bulut tabanlı uçtan uca çözümler geliştirmek için ilk olarak Temmuz ayında 16.4 milyon dolar Seri B yatırım aldı ve şimdi toplamda 26.4 milyon dolar Seri B yatırım almış oldu.

Yakından takip ettiğimiz yerli girişim, 2017 senesinde Revo Capital’den Kuzey Amerika pazarında büyümek için ilk yatırımını almıştı. Geçtiğimiz yıl içerisinde de Seri A turda 8.5 milyon dolar yatırım aldı. Yatırımlarla beraber girişimin büyümesi yıllar geçtikçe daha da artış gösteriyor.

Logiwa’nın bulut tabanlı yerine getirme platformu, depo siparişi işleme kapasitesini %200’den fazla ve işgücü verimliliğini %40’tan fazla artırdığı iddia ediliyor.

Logiwa CEO’su Erhan Musaoğlu, “Şirketimize yatırımdan fazlasını getiren iki yeni ortağımızın aramıza katılmasından dolayı çok şanslıyız. Prologis Ventures, lojistik ve tedarik zinciri endüstrisinde dünyanın en büyük ve en saygın yatırım şirketlerinden biri. BAM Elevate ise, çok sayıda firmanın başlangıç ​​aşamasından pazar liderliğini kurmaya kadar olan karmaşık sürecine yardımcı oldu. Biz de DTC platformuyla beraber vizyonumuzu uygulamaya devam ediyoruz.” dedi.

Prologis Ventures’dan Will O Donnel, “E-ticaret işletmelerinin hızlanmasıyla birlikte, her büyüklükteki şirket, bu yüksek hacimli yerine getirme operasyonlarının karmaşıklıklarını ve doğrudan tüketiciye yönelik yeni büyüme alanlarını yönetmek için özel olarak oluşturulmuş bir çözüm aramakla sınırlı. Logiwa’nın şirketlere diğer yazılım çözümleriyle sorunsuz entegrasyonlar, sağlam hızlar ve yüksek hacimli envanterin işlenmesiyle kullanım kolaylığı sağlayan yazılımından etkilendik.” dedi.

BAM Elevate’den Jamie McGurk, “E-ticaretteki büyüme, yerine getirme operasyonlarını basitleştirmek ve kolaylaştırmak için sistemler gerekti. Şirket, muazzam bir pazar fırsatını yerine getirmek için ölçeklenirken Logiwa ve NewRoad ile ortak iş yapacak olmaktan heyecan duyuyoruz.” dedi.

Yeni yatırımla beraber girişim, artan tüketici beklentilerini karşılamak için geleneksel çözümlerden daha fazla esneklik ve daha hızlı uygulama gerektiren yüksek hacimli DTC e-ticaretinde pazar büyümesinden yararlanarak platformunun gelişimini hızlandırmayı amaçlıyor. Geliştirmeyi hızlandırmayı planladıkları öncelikleri arasında yapay zeka destekli ek otomasyon, gelişmiş analitik ve Logiwa‘nın yüzlerce pazaryerine, nakliyeciye, robotik ve diğer yönetim sistemlerine bağlanan hazır entegrasyon ekosisteminin birçok bölgeye genişletilmesi yer alıyor.

İnşaat işlerini dijitalleştiren girişim LetsBuild, 6.3 milyon euro yatırım aldı

Dijital teknolojiler sayesinde inşaat sektörüne yeni bir soluk getiren LetsBuild, 6.3 milyon euro yatırım aldı. Tur, Fortino Capital tarafından yönetilirken KAYA, Matexi ve Solar‘ın katılımıyla gerçekleşti.

2019 yılında Aproplan ve Geniebelt‘in birleşmesiyle kurulan LetsBuild, inşaatın karmaşık yapısını daha açık getirmeyi misyon ediniyor. Girişim, günümüzde inşaat sektörünün karşı karşıya olduğu temel zorlukları, yani artan talep ve kentleşmenin daha verimli ve sürdürülebilir inşaat ihtiyacı içinde olduğu sektörün temelini ele alıyor.

Oluşturulan sistem başlangıçta ekiplerin hem sahada hem de saha dışında projeleri planlamasına ve izlemesine yardımcı olarak süreci dijital, izlenebilir ve paylaşılabilir hale getiriyor. LB Aproplan, müteahhitlerin kalite ve güvenlik kontrollerini dijitalleştirmelerinin en kolay yolu oluyor. Geniebelt, çok projeli inşaat için tasarlanmış, tüm ilerlemeyi ve iletişimi plan etrafında merkezleyen eş zamanlı bir Gantt planlama modülü olarak lanse ediliyor.

Geliştirilen en yeni ürünler olan LB Site Diary ve LB Coordination, saha ustaları için yeni zorluklara karşı onlarca yıllık dijital inşaat deneyimini getiriyor. Avrupa genelinde 10.000’den fazla inşaat uzmanı, inşaatın karmaşıklığına açıklık getirmek için LetsBuild araçlarını kullanıyor ve hizmete yönelik talep hızla artıyor.

LetsBuild CEO Lars Rolf Jacobsen, “2023’e kadar, ürünlerimiz arasında giderek daha fazla bağlantının göründüğünü göreceksiniz. Projelerinize ve sonraki adımlara netlik kazandırmak için dijital olarak bilgi yakalamanın değerini katlamanıza olanak tanıyor. Bunların hepsi ekstra ücret ödemeden oluyor. Yarattığımız her şey inşaatın karmaşıklığına açıklık getirmek için tasarlandı. Bu yüzden yaptıklarımızdan gurur duyuyoruz.” dedi.

Fortino Capital’den Filip Van Innis“Mevcut müşterileri için sürekli gelişen ürünleri ve yeni kullanım durumları için yeni ürünler vaat eden bu ekibin doğru ekip olduğuna inanıyoruz. LetsBuild’in inşaat ekiplerine nasıl daha fazla netlik getirebileceği konusunda her gün birlikte çalışmaktan heyecan duyuyoruz.” dedi.

Yatırım, girişimin hem inşaat hem de yazılım sektörlerinde deneyime öncelik vererek, inşaatların doğru ekiple yapıldığından emin olmaya yardımcı olacak.

Tekstil endüstrisini akıllandırmak isteyen Smartex, 24.7 milyon dolar yatırım aldı

Tekstil ürünlerinin israfını azaltmak için cihazlar geliştiren Smartex, Seri A turda 24.7 milyon dolar yatırım aldı. Lightspeed Venture Partners ve Tony Fadell‘in bulunduğu Build Collective tarafından yönetilen tura H&M Group, DCVC, HAX, Spider Capital, Momenta Ventures, Bombyx Capital Partners ve Fashion for Good gibi önemli yatırımcılar katıldı.

Girişim, üretim bandında ters giden bir şeyler olduğunda üretimi durdurarak israfı önlemek için kullanılabilen, kusurları belirleyerek kumaş üretimini daha verimli hale getiren bir yazılımla endüstriye yardımcı oluyor. Üretim tesislerinin çoğu yapay zeka destekli bir altyapıyı bünyesinde barındırmıyor. Smartex’in sunduğu yazılım uçtan uca çözümleri bir araya getiriyor.

Smartex’in kurucu ortağı ve CEO’su Gilberto Loureiro, “Teknolojimiz ve yeteneğimizle moda endüstrisinde yeni bir sayfa açabileceğiz ve sonuçta israfı ve maliyetleri azaltabileceğiz. Bu global zorluğu çözmek ve daha sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunmak için çabalıyoruz. Burada olumlu bir etki yaratmak için tüm uğraşlara ihtiyacımız var. Ayrıca paha biçilmez deneyime sahip böyle mentorlarla çalışmak harika. Lightspeed Ventures gerçekten global ölçekli ve faaliyet gösterdiğimiz birçok coğrafyada bizi destekliyor. Tony Fadell ve ekibi, birinci sınıf danışmanlarla benzersiz ürün ve pazarlama yaklaşımını yansıtıyorlar. Tony’nin son kitabı “BUILD” bizim için oldukça önemli bir yere sahip.” dedi.

Gilberto Loureiro, sözlerine şu şekilde devam etti: “Asya’daki tekstil üretimi ve Bangladeş, Vietnam, Çin gibi tüm mega üretim yerleri konusunda çok heyecanlıyım. Hiç kimse bu pazarlarda derin bir anlayışa ve mevcudiyete sahip olmadan tekstil sorunlarını çözemez. Bu yüzden kültürel yönlere girmek ve burada iş yapmak gerçekten harika bir deneyim oluyor. Nihai vizyonumuz ve uzun vadeli hedefimiz arasında dünyanın dört bir yanındaki fabrikaların önemli ölçüde daha az atıkla üretim yapmasını sağlamak için tekstil dışındaki diğer endüstrilere genişlemek bulunuyor. Büyük bir fark yaratana kadar durmayacağız.” dedi.

Smartex, aldığı yatırımı yeni pazarlarda faaliyet göstermek ve ekibini büyütmek için kullanacak.

Alzheimer riskini azaltmayı amaçlayan Neurotrack, 10 milyon dolar yatırım aldı

Alzheimer ve diğer bunama riskini azaltmak için çalışmalar yapan Neurotrack, 10 milyon dolar yatırım aldı. Turla alakalı detaylar paylaşılmazken yatırımcılar, teknoloji, klinik bakım, biyoteknoloji, hasta savunuculuğu ve bakıcılık dahil olmak üzere çeşitli disiplinlerde uzmanlar olarak nitelendiriliyor.

2012 yılında Elli Kaplan ve önde gelen nörobilimciler önderliğinde Silikon Vadisi’nde kurulan girişim, demans ve Alzheimer hastalığı için klinik olarak doğrulanmış bilişsel sağlık çözümler sunuyor. Geliştirilen çözümler bireylerin zaman içinde beyin sağlıklarını değerlendirmelerine, izlemelerine ve güçlendirmelerine yardımcı oluyor.

Girişim, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların erkeden teşhis edilmesini sağlamak, bilişsel gerileme ve bozulmayı tarayabilmek için yalnızca 3 dakikalık dijital bilişsel değerlendirme testi hazırladığını duyurdu. Neurotrack testi, sağlıklı hipokampusu olan bir kişinin daha sonra basacağı ve saklayacağı aynı görüntü çiftlerini oluşturuluyor. Testin ortasında, kişinin daha önce gördüğü resimlerden birini yeni bir resimle beraber göstermeye başlayacak, kişinin nereye baktığını takip edecek ve merak ettiği, ilginç bulduğu ve nesneleri nerede bulduğu hakkında veri toplayacak. Daha sonra kişiden, hafızasını zaman içinde takip etmesi için düzenli aralıklarla geri gelmesi istenmektedir.

Neurotrack’in kurucusu ve CEO’su Elli Kaplan“Alzheimer veya bunama gibi bir tanı ile karşı karşıya kalan hastalar için erken teşhis kritik öneme sahip. Ancak ne yazık ki çoğu hasta, beyninde oluşan ilk değişiklikleri meydana geldikten 20 yıldan fazla bir süre sonra ortaya çıkabilecek semptomlar gösterene kadar bilişsel bozukluk için taramaya gelmiyor. Demans hastaları için daha erken bir teşhisin daha etkili müdahalelere yol açacağı umuduyla, sağlayıcıları bilişsel testleri 65 yaşından başlayarak yıllık fiziksel muayenelere yeni bir hayati işaret olarak entegre etmeleri için güçlendirmek istiyoruz.” dedi.

Yatırımla sonrası girişim, geliştirdikleri sistemi global çapta hazır hale getirip yeni pazarlarda faaliyet göstermek için kullanılacağı belirtildi.

Meta, WhatsApp Topluluklar özelliğini kullanıma sundu

Meta, WhatsApp uygulamasında bugünden itibaren Gruplara ek olarak, kullanıcılara ve grup yöneticilerine daha fazla kontrol imkanı tanıyan Topluluklar özelliğinin kullanıma sunulduğunu duyurdu. WhatsApp Topluluklar özelliği ile birlikte okul, aile, iş veya mahalle gibi gruplar altında toplanan kullanıcılar, artık birçok grubu tek bir çatı altında toplama fırsatına sahip olacak.

Meta‘nın getirdiği Topluluklar özelliği sayesinde kullanıcılar, topluluğa gönderilen duyurulardan kolayca haberdar olabilecek. WhatsApp, getirdiği yeni özellikler ile birlikte kullanıcıların, kendileri için önemli olan konularda daha büyük oluşumlar altında toplanabilmelerini amaçlıyor. Topluluklar özelliği aynı zamanda yöneticilere de daha geniş kontrol imkanları sunuyor. Topluluk üyelerine gönderilen duyuru mesajlarını belirlemenin yanı sıra, yöneticiler Topluluklara dahil edilecek gruplara ve kullanıcılara da karar verme yetkisine sahip olacak.

Kullanıcılar Android’de sohbetlerin üst kısmında, iOS’ta ise alt kısımda yer alan yeni Topluluklar sekmesi aracılığıyla bu özelliğe erişebilecek, sıfırdan yeni bir Topluluk oluşturabilecek veya mevcut gruplarını Topluluklarına ekleyebilecekler. Bir topluluğa katılan kullanıcılar, mevcut grupları arasında kolayca geçiş yapabilecek ve yöneticiler tarafından Topluluktaki kullanıcılara gönderilen duyuruları okuyabilecek.

Topluluklar yeni özellikler ile birlikte geliyor

Birbirine bağlı toplulukların, kendi aralarında iletişim kurmak için daha özel ve daha güvenli yollara duydukları ihtiyaçtan yola çıkan WhatsApp, Topluluklar ile birlikte platforma yenilikler de getiriyor. Yeni gelen özellikler ile birlikte tüm kullanıcılar çevrimiçi durumunu gizleme ve grubun tamamına bildirim gitmeden sessizce gruptan ayrılma imkanı elde edecek. Ayrıca grupta konuşulanların gizliliğinin korunması adına WhatsApp Topluluklardaki Yöneticiler, gönderilen duyuru mesajları ve dahil edilecek grupları kararlaştırma yetkisine de sahip olacak.

Kısa bir süre önce mesajlara emoji ile tepki verme özelliği; grup yöneticilerine mesaj silme yetkisi verilmesi; dosya paylaşımının 2 gigabayta kadar olan dosyaları destekleyecek şekilde artırılması ve 32 kişiye kadar tek dokunuşla sesli arama seçeneğinin getirilmesi gibi özellikleri kullanıma sunan WhatsApp, Grupları ve Topluluklar’ı daha da güçlendirecek yeni özelliklerin de yakın dönemde kullanıma sunulacağını açıkladı. Şirketten yapılan açıklamaya göre, yeni gelen özellikler ile birlikte sohbet içi anketler düzenlemek ve aynı Grup veya Topluluk’ta bulunduğunuz kullanıcıların bir konu ile ilgili genel görüşünü öğrenmek mümkün olacak. Ayrıca daha geniş kitleleri bir araya getirmeyi hedefleyen WhatsApp, 32 kişiye kadar görüntülü arama yapmaya ve 1024 kullanıcıya kadar grup oluşturmaya imkan tanıyacak.

OpenAI, yapay zeka odaklı 10 erken aşama girişime yatırım yapıyor

GPT-3 ve DALL-E 2 gibi yapay zeka sistemlerini geliştiren OpenAI, yapay zeka üzerine çalışmalar yapan erken aşama girişimler için yeni bir program başlattı. Programla beraber girişimlere yatırım yapılması ve onların OpenAI kaynaklarına ve teknolojilerine erişmesi amaçlanıyor.

Converge olarak adlandırılan erken aşama girişimi gurubu, OpenAI Startup Fund tarafından desteklenecek. Converge programıyla beraber 10 farklı girişim, 1 milyon dolar alacak ve beş hafta boyunca ofis saatlerine, OpenAI personeli ile çalıştaylara ve etkinliklere katılacak. Ayrıca OpenAI modellerine ve “Yapay zeka şirketlerine özel programlamaya” erken erişim imkanına sahip olacak. Bu sayede hem yapay zeka özelindeki girişimlerin kendilerini geliştirebilmesi hem de OpenAI’ın uygun gördüğü girişimlerin desteklenmesi amaçlanıyor.

OpenAI, geçtiğimiz Mayıs ayında girişimleri ve girişimcileri desteklemek için 100 milyon dolar sermayeli OpenAI Startup Fund’ı kurdu. OpenAI Startup Fund üzerinden yatırım alanlar, Microsoft Azure kaynaklarına da erişebiliyor. Bu erişimin Converge programında da geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor.

Converge programı dışında yapay zeka odaklı girişimlere odaklanan büyük çaplı herhangi bir program bulunmuyor. Bu olay da OpenAI’ın yapay zeka teknolojisine, geleceğine ve vizyonuna ne kadar önem verdiğini bizlere gösteriyor. Ayrıca program ile beraber yapılan yatırımın yapay zeka endüstrisinin geleceği düşünülerek yapıldığı ve buna bağlı olarak şu anki yatırımın ilerleyen süreçte çok daha fazlasının şirkete geri dönüşü olacağı tahmin ediliyor.

Converge için son başvuru tarihinin 25 Kasım olduğu açıklandı. Buna rağmen OpenAI, 25 Kasım’dan sonra da başvuru yapan girişimlerin başvurularını gelecekteki programlar için oluşturulacak gruplar  için değerlendirmeye alacaklarını belirtti.

Honda yapay zeka destekli yeni mobilite teknolojilerini tanıttı

Mühendislik ve Ar-Ge çalışmalarını sürdüren Honda R&D, yapay zeka destekli yeni mobilite teknolojilerini ve makinelerini tanıttı. Honda’nın geliştirdiği bu yeni teknolojiler kapsamında insanların, makinelerin ve toplumun iş birliğini destekleyen orijinal AI (yapay zeka) olan Honda CI (İş birlikçi Zeka) kullandı.

Teknolojik testlerin, Kasım ayı içerisinde Japonya’nın Ibaraki eyaleti, Joso şehrinde başlaması planlanıyor. Joso’daki testler, Kasım ayında Mitsukaido Asunaro no Sato Kamp ve Konaklama Parkı’nda ve 2023’ün ilkbahar aylarında Tarım-Bilim Vadisi’nde gerçekleştirilecek. 

Honda, insanların ve nesnelerin hareketliliğinin her yerde çarpışma olmadan ve stres yaşanmadan gerçekleşmesi amacıyla çalışmalarına devam ediyor. Bu amacı doğrultusunda da iki temel teknoloji üzerine odaklanıyor. Bunlar; mikro mobilite makinesinin yüksek hassasiyetli haritalara güvenmeden çevresini tanırken kendi kendini sürmesini sağlayan haritasız iş birlikçi sürüş teknolojisi ve mikro mobilite makinesinin diyaloglar ve jestlerle insan benzeri iletişim gerçekleştirmesini sağlayan kullanıcı amacını anlama ve iletişim teknolojisi olarak geliştirildi. Bu temel teknolojilerin kullanıldığı CiKoMa binilebilir mikro mobilite aracının ve WaPOCHI mikro mobilite robotunun teknoloji testleri Japonya’da başlıyor. 

Yapay zeka destekli mikro mobilite teknolojileri

Mikro mobilite makinesinin yüksek çözünürlüklü haritalara güvenmeden kameraları tarafından yakalanan bilgilere dayanarak çevresini tanımasını ve güvenliği sağlarken hedefe kendi kendine gitmesini sağlayan haritasız iş birlikçi sürüş teknolojisi, Honda mühendisleri tarafından geliştirildi. Gerçek zamanlı yol yapısını anlama işlevi, mekansal tanıma/yüksek hızlı sürüş haritası dönüştürme işlevi ve İnsan/çevre-iş birliği eylem planlama işlevi sunan bu yeni teknoloji sayesinde makinelerin günlük hayata adaptasyonu hız kazanıyor. 

Honda mühendisliği ile geliştirilen bir diğer teknoloji ise kullanıcı amacını anlama ve iletişim teknolojisi mikro mobilite makinesinin söz ve jestleri insan benzeri bir anlayışa sahip olmasını, kendi başına düşünmesini ve önerilerde bulunmasını sağlıyor. Amaç-bilgi alışverişi işlevi, diyalog tabanlı kullanıcı tanımlama işlevi ve kullanıcı-makine görüşmesi/teklif işlevi bulunan bu teknoloji sayesinde makineler insan davranışlarına karşılık verme konusuna yönelik önemli gelişmeler kaydediyor. 

 

Mikro mobilite makineleri: CiKoMa ve WaPOCHI

Honda R&D tarafından geliştirilen teknolojilerin kullanıldığı yapay zeka destekli binilebilir elektrikli yeni mikro mobilite araçlarından biri olan CiKoMa ile kullanıcılar aracı selamlayabiliyor. Sürüş sırasında, kullanıcı joysticki çalıştırarak CiKoMa’nın rotasını yönlendirebiliyor. Bu sayede hem sürücü kendi istediği rotada ilerleyebiliyor hem de isterse CiKoMa’nın otomatik sürüş teknolojisine dayalı olarak iş birlikçi sürüşünü kullanabiliyor. Kullanıcıların ihtiyaç duyduklarında binebilecekleri ve istedikleri yerde inip bırakabilecekleri bir araç olarak geliştirilen CiKoMa’nın şehir içinde veya diğer alanlarda hızlı bir gezinti için rahat bir ulaşım aracı olarak kullanılarak popülerlik kazanması hedefleniyor.

CiKoMa’nın yanı sıra Honda tarafından tanıtılan diğer makine olan yapay zeka destekli elektrikli mikro mobilite robotu WaPOCHI, kullanıcının ayırt edici özelliklerini tanıyor, hatırlıyor ve kullanıcıyı kalabalıkta bile takip etmeye devam edebiliyor. WaPOCHI kullanıcıyı avuç içi damar doğrulaması ile tanımlıyor ve ardından kameraları tarafından çekilen görüntüler ile kullanıcının kıyafetleri, saçlarının rengi, boyu gibi ayırt edici özelliklerini algılayarak kaydediyor. WaPOCHI, kullanıcı için çanta vb. küçük eşyaları taşırken; kullanıcıyı bir evcil hayvan gibi arkasından takip edebiliyor. İlerleyen dönem için WaPOCHI’nin kullanıcıya yürüme kolaylığı konusunda yol göstermesini sağlayan işlevi üzerinde de çalışmalar devam ediyor.  

Honda, hareket etmenin keyfini ve özgürlüğünü tüm bireylerin yaşayabileceği bir toplumu hayata geçirmek amacıyla CI destekli mikro mobilite teknolojilerinin geliştirilmesi üzerinde çalışıyor. Honda, CI destekli mikro mobilite teknolojilerini yaklaşık 2030 yılına kadar pratik uygulamalarla hayata geçirmeyi amaçlıyor. Ayrıca hem bireylerin günlük mobilitesini desteklemek hem de trafik kazalarındaki çarpışmaları sıfıra indirmek için çalışmalarına devam ediyor.

Meta’nın Creators of Tomorrow programına Türkiye’den seçilen 8 içerik üreticisi

Instagram, Facebook ve WhatsApp’ın çatı şirketi Meta, içerik üreticilerini desteklemek ve globalleşmesine destek olmak için yaklaşık 25 ülkede hayata geçirdiği Creators of Tomorrow programına Türkiye’den seçilen 8 içerik üreticisi belli oldu.

Creators of Tomorrow ile hikayelerini sanat, moda ve komedi üzerinden anlatan, bize dünyayı kendi gözlerinden gösteren, eğlenceli ve yaratıcı bir şekilde bilgilerini paylaşan inovatif içerik üreticilerini keşfedin.

İşte Türkiye’den geleceğin içerik üreticileri: Jenerasyonlarının sesi ve her biri kendi özgün tarzıyla birer hikaye anlatıcısı olan içerik üreticileri bize Meta platformlarını yaratıcı bir şekilde kullanarak nelerin mümkün olduğunu gösteriyor.

Öykü Yalçın: Öykü, her anlamıyla bütünsel bir içerik üreticisi. Dünyayı dolaşıp yeni deneyimler peşinde koşarken, hikayesini anlatmanın yeni, yenilikçi ve eğlenceli yollarını buluyor. Kendi kitlesiyle etkileşim kurma şekli, dijital platformların insanları nerede olurlarsa olsunlar birbirine nasıl bağladığını harika bir şekilde gösteriyor.

Emre Yusufi: Emre, fiziksel sanatın – onun durumunda heykelin – metaverse’de insanlara nasıl aktarılabileceğinin ilham verici bir örneği. Emre’nin Instagram profilini ziyaret etmek, dijital bir müzede tur atmaya benziyor. Teknolojik yenilikleri sanatına entegre etme şekli, yaratımlarına gerçekten yansıyor.

Hakkı Alkan: Hakkı, uzun yıllardır teknoloji içerikleri yaratıyor ve bu konuda önde gelen isimlerden biri. Her fırsatta yeni teknolojilerin içerik üretimine, özellikle de videolara, nasıl entegre edilebileceğini en iyi şekilde gösteriyor. İnsanlara yenilikçi yollarla ilham vermeye ve onları bilgilendirmeye devam ediyor.

Ahmet Rüstem Ekici: Ahmet, uzun yıllardır sanatına dijital teknolojileri entegre ediyor ve ülkesinde sanatı artırılmış gerçeklik yoluyla yaratan ve aktaran ilk kişilerden biri. İnsanlara hikâye anlatımında yeni dijital platformları ve özellikleri nasıl kullanacakları konusunda ilham vermeye devam edecek.

Ecem Dilan Köse: Ecem gerçekten çağımızı yansıtan bir sanatçı. Sanatının fiziksel ve dijital dünya arasında adeta bir köprü olması, hem insanlara hitap etmesi hem de metaverse ile gelişen dünyada nelerin mümkün olduğunu göstermesi açısından ilham verici.

Berk Keklik “Uberkuloz”: Z kuşağının eğlenceli ve başarılı sesi Berk, içeriğiyle insanlara dünyayı farklı ve komik bir çerçeveden gösteren genç bir içerik üreticisi. Özellikle yenilikçi video içeriğiyle insanlara ve geleceğin içerik üreticilerine ilham veriyor.

Meltem Şahin: Meltem’in sanatı, farklı – özellikle AR, AI ve GIF’leri içeren dijital – teknikler kullanarak, farklı hikaye anlatım biçimleri seven insanlar için bir ilham kaynağı oluyor. Özellikle Instagram’a yönelik oluşturduğu AR filtreleri sayesinde hikaye sanatını eğlenceli bir şekilde anlatıyor.

Bünyamin Aydın: Bünyamin – ya da çoğu kişinin onu tanıdığı adıyla Benji – hikayelerin moda yoluyla nasıl sınırları aşabileceğini ustaca gösteriyor. Sanat, moda ve sokak kültürünü yenilikçi yollarla bir araya getirerek dünyadaki birçok insana ilham veriyor.

İletişim ve üretkenlik odaklı yerli platform CereMeet, 100 bin kullanıcıya ulaştı

Yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech Kurucusu Dr. Erdem Erkul, 3 boyutlu iletişim ve üretkenlik platformu CereMeet’in bir ay içinde 100 bin kullanıcıya ulaştığını ve 5 bin toplantı gerçekleştiğini duyurdu.

Son dönemin en fazla ilgi ve merak uyandıran teknolojilerinin başında metaverse geliyor. Özellikle iş ve eğitim dünyasında da sanal ortamda düzenlenen toplantı ve etkinliklerin sayısı hızla artıyor. Türkiye’nin yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech’in Kurucusu Dr. Erdem Erkul, her geçen gün daha fazla şirket ve kurumun iş ortamlarını ve etkinliklerini metaverse’de yer alan iletişim ve üretkenlik platformları CereMeet’e taşıdığını söyleyerek, “Bir ay içinde 100 bin kullanıcıya ulaştık. Kullanıcılar, CereMeet’te şirket içi farklı etkinlikler, konferanslar ve lansmanlar düzenliyorlar. 20 kurumsal müşterimizin yanı sıra çeşitli STK, dernek ve eğitim kurumları tarafından toplamda 5 bin toplantı ve 2 bin 500 saat görüşme gerçekleştirildi. CereMeet, çevrim içi iletişimi daha üretken, interaktif, eğlenceli ve sürdürülebilir hale getiriyor. Sanal etkinlikler, zaman ve mekan kısıtlamaları olmaksızın etkileşimi de bir üst seviyeye taşıyor. Yıllık periyotta 1 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

25-40 yaş arası daha yoğun kullanıyor 

CereMeet’i en sık kullanan grubun 25-40 yaş arası kullanıcılar olduğunu ve yurt dışı kullanıcı oranının yüzde 20’yi bulduğunu dile getiren Erkul, “Sektör bazında en yoğun dijital medya, eğlence, eğitim, telekomünikasyon, moda ve mimari tarafında olduğunu görüyoruz. Ağırlıklı olarak iş toplantıları ve geniş katılımlı seminerler düzenleniyor. Geleneksel iletişim platformlarında durağan bir etkileşim kurmak yerine sanal bir ofis ortamı olarak oluşturduğumuz CereMeet, çalışanların performansını ve üretkenliğini ciddi şekilde artırıyor. Uzaktan çalışmanın sürdüğü şirketler kurum içi toplantılarını bu sanal ortamda yapmayı tercih ediyor” ifadelerini kullandı.

Kurumsal özelleştirmeler ve gerçekçi avatarlar

CereMeet’in kişisel kullanıcılar için çok kolay bir kurulumu olduğunu söyleyen Erkul, “Kurumsal müşterilerimize yönelik de kurulum, konfigürasyon ve etkinlik ortamlarının özelleştirilmesi konularına ücretsiz teknik destek sağlıyoruz. CereMeet’te özelleştirilebilir jenerik avatarların yanı sıra kişiye özel olarak hazırlanan 3 boyutlu fotorealistik avatarlar kullanabilme imkanı da sunuyoruz. Kullanıcılar avatarıyla katıldıkları toplantılarda el kaldırma, alkışlama, onaylama gibi hareketlerle etkileşimde bulunabiliyor. Sunum, ekran ve video paylaşımı gibi geleneksel iletişim araçlarının sorunsuz entegre edildiği CereMeet’te 80 kişiye kadar katılımla etkinlik düzenleme olanağı bulunuyor” bilgilerini paylaştı.

Afet yönetimine yardımcı olan AiDash, SE Ventures’tan 10 milyon dolar yatırım aldı

Doğal afetlerde uydu ve yapay zeka desteğini kullanarak hasar tespitini analiz etmeye yardımcı olan AiDashSE Ventures‘tan 10 milyon dolar yatırım aldı. Silikon Vadisi merkezli SE Ventures, enerji ve elektronik şirketi Schneider Electric SE tarafından destekleniyor.

AiDash, enerji ve kamu hizmeti firmaları tarafından fırtına ve orman yangını ile ilgili kesintileri ve hasarları tahmin etmek için kullanılan Disaster and Disruption Management System’nin (Afet ve Kesinti Yönetim Sistemi) kurucusu olarak biliniyor. Yapay zeka ve uydu ağı tarafından desteklenen AiDash sistemi, acil durum yönetimine odaklanıyor. Platform, aşırı kötü hava koşullarını ve doğa olaylarını eş zamanlı olarak takip edip bu olayların ve diğer doğal afetlerin ne tür hasarlara yol açabileceğini tahmin edebiliyor.

Girişim, elektrik kesintileri dünya genelinde daha sık hale geldikçe sistemlerinin birden çok endüstride, özellikle enerji, kamu hizmetleri ve devlet sektörlerinde popüler olduğunu kanıtlıyor. İklim değişikliği nedeniyle doğal afetler ve olağandışı hava koşullarının hızla yoğunlaştığını ve daha güvenilir enerji altyapısı için daha fazla talebe yol açtığını söylüyor.

Constellation Research Inc.’den Holger Mueller, “Yeni veri kaynakları, yeni nesil uygulamalar tarafından desteklenen yeni en iyi uygulamaları mümkün kılıyor. Bu durumda AiDash, afet yönetimini ve bitki örtüsü yönetimini yeniden düşünmek için uzay verilerini kullanıyor. Bu, uzay verilerinin harika bir uygulaması ve gelecekte bunun daha birçok gerçek dünya kullanım örneğinde uygulandığını göreceğiz.” dedi.

AiDash’in kurucu ortağı ve CEO’su Abhishek Singh, “Elektrik kesintilerinin en büyük nedeni ve şebeke esnekliği için en kritik faktörlerden biri bitki örtüsüdür. Schneider Electric, şebeke esnekliğiyle ilgili çok sağlam bir çözüm portföyüne sahip ve EcoStruxure Grid Asset Advisor teklifleriyle özellikle güçlü bir sinerji görüyoruz. Stratejik uyum o kadar harikaydı ki, Schneider Electric ile çalışmak için 2023 için planlanan Seri C yatırım turumuza kadar beklemek istemedik. Elektrik şebekelerini modernize etme, doğal afet hasarını önleme ve en aza indirme ve yapay zeka ve uydu teknolojisi aracılığıyla iklim değişikliğiyle mücadele etme görevimizde birlikte daha da güçlüyüz.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı Akıllı Bitki Örtüsü Yönetim Sistemi, Akıllı Sürdürülebilirlik Yönetim Sistemi ve Afet ve Kesinti Yönetim Sistemi de dahil olmak üzere ürünlerinin Ar-Ge faaliyetlerini daha da artırmak, yeni çalışanları bünyesine katmak ve global pazarlara açılmak için kullanmayı planlıyor.