Ana Sayfa Blog Sayfa 211

Kredi odaklı finansal teknolojiler geliştiren Kredivo, 270 milyon dolar yatırım aldı

Banka hesabı olmayan tüketicilere kredi hizmeti veren Kredivo, düzenlenen Seri D turda 270 milyon dolar yatırım aldı. Tur, Mizuho Financial Group‘un bir yan kuruluşu olan ve 125 milyon dolar katkıda bulunan Japon bankası Mizuho Bank tarafından yönetilirken Square Peg Capital, Jungle Ventures, Naver Financial Corporation, GMO Venture Partners ve Openspace Ventures katılımıyla gerçekleşti.

Kredivo Holdings, Kredivo, Kredifazz ve Krom markaları aracılığıyla Güneydoğu Asya’nın önde gelen dijital finansal hizmetler sağlayıcısı olarak karşımıza çıkıyor. Girişim, Endonezya ve Vietnam’da müşterilere e-ticaret ve çevrimdışı satın almalar için anında kredi finansmanı ve gerçek zamanlı karar vermeye dayalı kişisel krediler sağlayan dijital kredi platformu oluyor. Kredivo kullanıcıları, ülkedeki dijital kredi sağlayıcıları arasında en düşük faiz oranlarından biriyle Endonezya’nın perakende ticaret ağının tamamında şimdi satın alabilir ve daha sonra ödeyebiliyor.

Kredivo Holdings CEO’su Akshay Garg, “Zorlu piyasa koşullarına rağmen yatırımcılar, işimizin ölçeğini ve gücünü ve inovasyon potansiyelimizi görmeye devam ediyor. Dijital bankacılığa yaklaşmakta olan genişleme, mevcut Kredivo ürünüyle son derece sinerjiktir ve Güneydoğu Asya’daki on milyonlarca tüketici için tercih edilen dijital finansal hizmetler platformu olmamız için çok umut verici bir kanal açıyor. Mizuho’nun değerli bir yatırımcı ve stratejik ortak olarak bize katılmasından mutluluk duyuyoruz.” dedi. 

Yeni yartırım, Kredivo’nun dijital finansal hizmetler sektöründeki lider konumunu pekiştirecek ve yakında piyasaya sürülecek olan neobank Krom için kullanılacak.

Dijital lojistik girişimi Hubtic, 1.3 milyon dolar tohum yatırım aldı

Uluslararası taşımacılık hizmetlerine geliştirdiği dijital çözümlerle değer katan Hubtic, tohum yatırım turunu tamamladı. Yatırım turuna, Avrupa’nın en büyük tedarik zinciri operasyonu ve satın alma danışmanlık şirketlerinden Kloepfel Consulting’in kurucularının aile ofisi, Bilişim Vadisi GSYF, APY Ventures ve melek yatırımcılar katıldı.

Abdullah Cansu: “Hedef Avrupa’da daha da büyümek”

Yatırımdan aldıkları güçle Avrupa’daki taşımacılık ağlarını genişleteceklerini ifade eden Hubtic CEO’su Abdullah Cansu, “2022 yılında gelirimizi Euro bazında bir önceki seneye göre 6 kat artırmayı başardık. Bu sene ajandamızda bu büyümeyi devam ettirmek, teknolojimize yatırım yapmak ve Avrupa’da hâlihazırda yürüttüğümüz operasyonlarımızı genişletmek var. Şu anda gelirimizin yüzde 30’u yurt dışından geliyor. Yıl sonuna kadar bu oranı yüzde 50’nin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda Avrupa’daki tedarikçi ağımızı genişletiyor ve Avrupa içi taşımacılıkta hizmet verdiğimiz bölgeleri artırıyoruz” dedi. Süreçlerinin merkezinde verimli bir operasyon merkezi bulunduğunu ifade eden Cansu, “Diğer bir hedefimiz ise kendi geliştirdiğimiz teknolojik altyapı ile lojistik süreçlerindeki verimsizliği minimize edip, Türkiye’de kurduğumuz operasyon ekibimiz ile tüm dünyaya hizmet vermek. Bu yolculukta bize inanan iş ortaklarımıza, müşterilerimize ve yatırımcılarımıza teşekkür ederiz” diye konuştu.

“Müşterilerimiz maliyet ve zamandan tasarruf ediyor”

Dinamik ve merkezine inovasyonu alan yeni nesil bir lojistik girişimi olduklarını vurgulayan Cansu şöyle devam etti; “Büyük ölçüde geleneksel yöntemlerle ilerleyen lojistik sektöründe şeffaflık, hız ve güvenilirlik tarafında devreye aldığımız yazılım destekli uygulamalarımızla fark yaratıyoruz. Yazılım ekibimizin geliştirdiği anlık fiyatlama, 7/24 konum takibi, bulut tabanlı dokümantasyon hizmeti ve online raporlama gibi hizmetlerimizle müşterilerimizin lojistik süreçlerini uçtan uca tek bir platformdan yönetmelerini sağlıyoruz. Uygulamamız yardımıyla tedarik zincirlerini optimize etmelerine olanak verirken, maliyet ve zamandan tasarruf ettiriyoruz.”

Efe Duran Sarıkaya: “Hubtic pazarda fark yaratacak”

Satın alma danışmanlığı ve tedarik zinciri yönetiminde Avrupa’nın en büyük kuruluşlarından olan Kloepfel Consulting’in Kurucusu Efe Duran Sarıkaya yatırım süreciyle ilgili şunları söyledi; “Lojistik sektörü, ticaretin genişlemesiyle beraber sürekli ivmelenen ve büyüyen bir sektör. Büyük ölçüde geleneksel yöntemlerin kullanılması ise yeni teknolojilerden etkin bir şekilde faydalanabilen ve bunu sektör oyuncularının iş süreçlerine kolayca entegre edebilen girişimlerin öne çıkmasını sağlıyor. Türkiye ve Avrupa arasındaki ticari hacmin artışı da bu alanda bir fırsat olduğunu gösteriyor. Uluslararası taşımacılık alanında sunduğu dijital hizmetlerle değer üreten Hubtic’in dönüşüm ve verimliliği merkeze alan stratejisinin pazarda fark yaratacağına inanıyorum.”


Mustafa Keçeli: “Lojistikte en büyük payı dijitalleşme trendini yakalayanlar alacak”

APY Ventures Yöneticisi Mustafa Keçeli ise “Önümüzdeki kısa dönem içerisinde lojistik sektöründe en büyük pazar payını alacak olan firmalar dijitalleşme trendini en başından yakalayanlar olacaktır. Bu doğrultuda, Almanya ve Türkiye’de lojistik operasyonlarını başarıyla büyüten Hubtic’in yatırım turunda yer aldığımız için oldukça memnunuz. Hubtic derin teknoloji barındıran işlerin yanı sıra başarılı iş modellerine de yatırım gerçekleştirdiğimiz Bilişim Vadisi Fonu’muzun yirminci yatırımı oldu. APY Ventures olarak farklı fonlarımız ile 2023 yılında da ekosisteme katkı sağlamaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

10 bin başarılı taşıma

2021 yılında operasyon merkezini İstanbul’a taşıyarak faaliyetlerine başlayan Hubtic, uluslararası taşımacılık alanında bugüne kadar 50’den fazla ülkede taşıma gerçekleştirdi. 170’i aşkın müşteri portföyü ile 10 bin başarılı taşımaya imza atan dijital lojistik girişimi; 80’den fazla rotada 4 bin araçlık geniş tedarikçi ağı ile kara yolu, deniz yolu, hava yolu ve intermodal olmak üzere çeşitli taşımacılık türlerinde hizmet veriyor.

Canva, yapay zeka desteğine sahip yeni özellikleri kullanıma sunuyor

Tasarımcıların önemli yardımcısı Canva, yapay zeka akımına katılan yeni platform oluyor. Şirket, geçtiğimiz gün düzenlediği Canva Create sanal etkinliğinde yeni özellikleri ve araçları tanıttı.

kullanıcıların tasarım öğelerini aramasına olanak tanıyan, özelliklere hızlı erişim sağlayan Assistant’ı piyasaya sürüyor. Araç ayrıca size mevcut tasarımınızla eşleşen grafikler ve stiller hakkında tasarım önerileri verebilir. Assistant, platformun Aralık ayında kullanıma sunulan yapay zeka destekli metin yazarlığı asistanı Magic Write gibi yapay zeka destekli tasarım araçlarına hızlı erişim sağlıyor.

Magic Write, sunumlardan sosyal medya grafiklerine, el ilanlarına ve daha fazlasına kadar tüm Canva proje türlerinde erişilebilir olacak. Bu genişletmeden önce Magic Write’a yalnızca Canva Docs’tan erişilebiliyordu. Web sitesi kopyası veya sunum özetleri gibi şeyler yazmak için Magic Write kullanabiliyor. Genişletilmiş kullanılabilirliğe ek olarak Canva, Magic Write’ın artık 18 dilde kullanılabileceğini duyurdu.

Canva ayrıca sunumları otomatik olarak oluşturmanın yeni bir yolunu da kullanıma sundu. Düzenleyiciden, her slaytta bir taslak ve içerik bulunan bir dizi sunum oluşturmasını istenebiliyor. Tasarıma gelince, şirketin yeni “Magic Design” aracı, kullanıcıların bir resim yüklemesine ve ardından özelleştirebileceğiniz kişiselleştirilmiş şablonlardan oluşan bir seçki almak için bir stil seçmesine olanak tanıyor. Öte yandan, yeni bir “Magic Edit” özelliği, bir görüntüye herhangi bir şey eklemenmesini veya değiştirilmesini sağlıyor. Kullanıcının bir şeyi nereye eklemek istediğini belirleyebilir ve ardından bunu Magic Edit’e tanımlayabilmenin önü açılıyor. Yeni bir “Magic Eraser” özelliği, alanı fırçalayarak görüntülerdeki istenmeyen ayrıntıları temizlemenizi sağlıyor.

Canva ayrıca, tasarımlardaki metni 100’den fazla farklı dile otomatik olarak çeviren yeni bir “Translate” özelliğinin yanı sıra, video çekimlerini seçtiğiniz bir film müziğiyle otomatik olarak eşleştiren “Beat Sync”i de kullanıma sunuyor.

Platform, Arial, Courier, Helvetica ve Times New Roman dahil olmak üzere 953 yeni yazı tipini bünyesine entegre ediyor.

Canva kurucu ortağı ve CEO’su Melanie Perkins, “On yıl önce, becerileri veya deneyimleri ne olursa olsun herkesi her şeyi tasarlamaya teşvik etme vizyonuyla Canva’yı başlattık. “Bugün, yaratıcı çıktılarını ölçeklendirmek için markaları güçlendirmeye odaklanan yepyeni bir dizi özellik sunarak bu vizyonu ilerletmekten heyecan duyuyoruz. Teknoloji ilerlemeye devam ettikçe, kafanızdakileri alıp bir sayfaya aktarmayı ve dünyaya her zamankinden daha hızlı bir şekilde aktarmayı daha da kolaylaştırarak tasarım sürecini yeniden tasarlıyoruz.” dedi.

2013’te piyasaya sürülen Canva, Canva’nın Visual Worksuite’in Eylül 2022’de kullanıma sunulmasından bu yana 35 milyondan fazla artışla aylık 120 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı. Şirket, platformu kullanılarak 15 milyardan fazla tasarımın oluşturulduğunu söylüyor.

Sürdürülebilir enerjiye geçişi hızlandırmak isteyen ampere.cloud, 5 milyon euro yatırım aldı

Yenilenebilir enerji yönetimini daha verimli hale getirme misyonuyla hareket eden ampere.cloud, düzenlenen Seri A turda 5 milyon euro yatırım aldı. Point Nine Capital (P9) tarafından yönetilen tura Helloworld.vc, Vireo Ventures, HGDF Familienholding GmbH & Co. KG ve Berlin Angel Fund katıldı.

2019 yılında Frederik Merz, Florian Strunck ve Erik Nitschke tarafından kurulan ampere.cloud’un platformu, sektördeki tüm oyuncular arasında otomatikleştirilmiş üretim, ticaret ve tüketime olanak tanıyor. Girişim, Avrupa’da daha sürdürülebilir bir enerji geleceğine geçişi hızlandırmayı amaçlıyor.

ampere.cloud ile yenilenebilir enerji santrallerinin sahipleri ve işletmecileri, tüm portföylerini tek bir platformda yöneterek verimliliği artırabiliyor. All-in-one çözümüyle beraber kullanıcılar, maliyetleri en aza indirirken ve kayıpları azaltırken ölçeklendirmek için platformu benimseyebiliyorlar. ampere.cloud platformu, IoT aracılığıyla operatörler için yerel iletişim, uzaktan kontrolle otomatik izleme ve tesisleri enerji tüccarlarına bağlamaya kadar tüm değer zincirlerini birbirine bağlıyor.

Nitelikli işgücü sıkıntısıyla karşı karşıya olan çok parçalı bir sektörde ampere.cloud’un platformu, yenilenebilir enerji şirketlerinin operasyonlarını otomatikleştirebildikleri için büyümelerini sağlıyor.

ampere.cloud CEO’su Frederik Merz, “Eski ve yeni fark etmeksizin bu kadar ünlü yatırımcıların desteğini kazandığımız için çok heyecanlıyız ve enerji geçişini sağlama misyonumuza her zamankinden daha fazla bağlıyız. Bu yatırım turu, ürün geliştirmeyi hızlandırmamıza, teknoloji yeteneklerimizi genişletmemize ve enerji sektörünü global ölçekte dönüştürerek çözümlerimizi yeni pazarlara taşımamıza olanak tanıyacak.” dedi.

P9’dan Pawel Chudzinski, “P9 olarak ampere.cloud’a yatırım yapmaktan heyecan duyuyoruz. Güneş enerjisi gibi temiz enerji kaynaklarının devreye alınmasını ve işletilmesini daha kolay ve daha ucuz hale getirmeye odaklanan yenilikçi teknolojileri ile ampere.cloud’un büyük başarı ve büyüme için hazır olduğuna inanıyoruz. Geleceğin neler getireceğini görmek için sabırsızlanıyoruz.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı Avrupa genelinde genişlemek ve ürünlerinin gelişimini sağlamak için kullanacak.

Fintech odaklı eToro, 2.3 milyar euro değerleme üzerinden 232 milyon euro yatırım aldı

Finansal teknolojiler odağındaki sosyal ticaret platformu eToro, 2.3 milyar euro değerleme üzerinden 232 milyon euro yatırım aldı. Yatırımcılar arasında ION Group, SoftBank Vision Fund 2, Velvet Sea Ventures ve birkaç mevcut yatırımcı bulunuyor.

2007 yılında David Ring, Ronen Assia ve Yoni Assia tarafından kurulan eToro, herkesin basit ve şeffaf bir şekilde ticaret ve yatırım yapabilmesi için küresel pazarlara açılmayı hedefliyor. eToro platformu, çok varlıklı ticaret ve yatırım yeri, kripto cüzdanından oluşuyor. Kullanıcılara komisyonsuz kısmi hisse senetlerinden kripto varlıklara kadar hangi varlıklara yatırım yapacakları ve nasıl yatırım yapacakları seçeneği sunuluyor.

Kullanıcılar doğrudan ticaret üzerinde çalışarak akıllı bir portföye yatırım yapabiliyor veya başarılı yatırımcıların yatırım stratejisini hiçbir ek ücret ödemeden platformda çoğaltabiliyor.

Girişimin popüler ürünleri OpenBook ve WebTrader, yatırımcıların birbirlerinden öğrenmelerine, canlı ticaret bilgilerini paylaşmalarına ve ortak güçlerinden yararlanmalarına olanak tanıyor. Şu anda eToro, 30 milyondan fazla kayıtlı kullanıcıdan oluşan küresel bir topluluğu ve yönetim altında 5.8 milyar dolarlık varlığı bünyesinde barındırıyor.

eToro Kurucusu Yoni Assia, “Kullanıcı tabanımızı büyütmeye ve ürün sunumumuzu geliştirmeye devam ederek 2022’de elde ettiğimiz başarıdan gurur duyuyorum. 2023-2025 stratejimiz, aracılık işimizi kilit pazarlarımızda ölçeklendirmeye ve gelir artışı ve maliyet yönetimi yoluyla karlılığı artırmaya odaklanıyor.” dedi.

Platform, 2022 yılında 631 milyon dolar toplam gelir elde etti. Bu gelirin yüzde 48’i hisse senetlerinden, yüzde 27’si emtialardan, yüzde 19’u kripto para birimlerinden ve yüzde 6’sı para birimlerinden geldi.

eToro’nun Avrupa’da para yatırma ve çekme işlemleri için OpenPayd ile ortak çalışmaya başladığını da sizlere daha önce aktarmıştık.

Yerli tarım teknoloji girişimi ForFarming, Founder One’dan 3 milyon TL yatırım aldı

Toplum veya çevre üzerinde sürdürülebilir olumlu etki yaratacak ve ölçülebilir etki hedefleri olan girişimlere erken aşamada yatırımlar yapan Founder One, tarım teknolojisi girişimi ForFarming’e 3 milyon TL yatırım yaptı.

“Tarım teknolojilerine ilk yatırımımızı yapmaktan çok mutluyuz”

Founder One Yatırım Komitesi Üyesi ve Genel Müdürü Ali Şahin, Founder One’ın tarım teknolojisi sektörüne ilk yatırımını yapmaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirtti. Ali Şahin, “Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Türkiye Bilişim Vakfı olarak, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi ortaklığıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek tamamen etki yatırımları özelinde kurduğumuz Founder One olarak, tarım teknolojisi sektöründe ilk yatırımımızı gerçekleştirdik. Bundan sonraki dönemde de etki girişimlerini desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

“Founder One’ın desteğiyle büyümemizi hızlandıracağız”

ForFarming Kurucu Ortağı ve CEO’su Levent Atlas, Founder One’dan aldığımız yatırımla birlikte yakaladığımız büyüme ivmesini artırarak sürdüreceklerini ifade ederken, “2019 yılından itibaren üreticilerin sürdürülebilir, kaliteli ve verimli mahsuller elde etmesi için akıllı ve erişilebilir teknolojiler geliştiriyoruz. Özellikle son bir sene içerisinde ülkemizin yanı sıra Brezilya, İspanya, Kanada ve Meksika gibi ülkelerde on binlerce üreticiye hizmet vermekteyiz. Ortak vizyona sahip olduğumuz toplumsal fayda sağlayan etki girişimlerini destekleyen Founder One’dan yatırım aldığımız için çok mutluyuz. Yeni yatırımımızla beraber öncü teknolojiler geliştirerek ve daha çok üreticiye ulaşarak başarılarımızı devam ettirmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Peki ForFarming nedir?

ForFarming, SaaS çözümleri ile üreticilerin üretim verimliliğini ve kalitesini artırmak için erişilebilir ve akıllı çözümler sunmaktadır. Bugüne kadar elde edilen büyük verinin işlenmesi ve üretim koşullarını önerebilen algoritması sayesinde Forfarming geleneksel tarımdan kaynaklanan sorunların çoğunu ortadan kaldırarak en verimli üretim koşullarını sağlıyor. Geliştirdiği tesis yönetimi, bitkilerde hastalık tanıma ve gıda izlenebilirliği uygulamalarıyla 8 farklı ülkede yaklaşık 16.000 üreticiye hizmet vermektedir.

Meta, Instagram’da gençlerin güvenliğine yönelik aldığı önlemleri açıkladı

Meta, TOBB’da düzenlediği atölye çalışması ile Instagram’daki genç kullanıcılar ve ebeveyn denetimleri için getirdiği güvenlik araçlarına dair bilgiler verdi. Meta’nın paylaştığı bilgiler arasında hesap güvenliği, zorbalık, taciz ve rahatsız edici içeriklerden korunmak için geliştirilen önlemlerin yanı sıra ebeveyn ve gençler için sunulan denetleme araçları ve bilgi kaynakları da yer aldı.

Meta’nın Türkiye’de de kullanıma sunduğu Aile Merkezi ile hayata geçen denetim özellikleri, çocukları bir gönderiyi veya hesabı şikayet ettiğinde, ebeveynlere kimin şikayet edildiği ve şikayetin türünün ne olduğuna dair ayrıntılı bilgi edinme imkanı tanıyor. Bu özellikler ebeveynlere çocuklarının günlük ve haftalık olarak Instagram kullanımını istedikleri saatler arasında sınırlama imkanı da tanıyor. Instagram, Aile Merkezi ile aynı zamanda ebeveynlerin uzman kaynaklara erişebilecekleri ve çocuklarıyla sosyal medya hakkında nasıl konuşulacağı gibi konularda faydalı makaleler, videolar ve ipuçlarını inceleyebilecekleri bir Eğitim Merkezi sunuyor. Ebeveynler, Instagram’da bulunan yeni denetim araçlarını nasıl kullanabileceklerine ilişkin video eğitimlerine de Eğitim Merkezi’nden ulaşabiliyor.

Instagram ayrıca yakın zamanda 18 yaş altı gençlere yönelik yeni bir yaş doğrulama yönteminin bugünden itibaren kullanıma sunulduğunu duyurdu. Bu özellik ile beraber, bir kullanıcı yaşını 18 altından 18 üstüne değiştirmek istediği zaman kendisine iki farklı yaş doğrulama seçeneği sunulacak. Bu yöntemlerden biri resmi bir kimlik yüklemek, diğeri ise kullanıcının yüzünü gösteren bir video çekmek olacak. Bu video, yeni yaş belirleme teknolojisi kullanarak yaş doğrulama için değerlendirilecek.

Meta, hayata geçirdiği bu önlemler ile birlikte Instagram’da gençlerin daha güvenli vakit geçirmelerini sağlamayı ve ebeveynlere de çocukları için yeni denetim mekanizmaları kurma ve sosyal medya denetimi ile ilgili eğitim sahibi olma imkanı sunmayı amaçlıyor.

Meta’nın gençlerin güvenliği için yaptığı çalışmalar hakkında konuşan Meta Türkiye ve Azerbaycan Kamu Politikaları Müdürü Sezen Yeşil, güvenlik konusunda kullanıcıları bilinçlendirmenin altını çizerek sözlerine devam etti, “Meta olarak platformlarımızda yer alan gençlere daha güvenli bir internet deneyimi sunmak en büyük sorumluluklarımızdan biri. Biz de hayata geçirdiğimiz Aile Merkezi’miz ile gençleri Instagram’da karşılaşabilecekleri tehditlere dönük koruma altına alıyor ve ebeveynleri, gençlerin her hareketine müdahil olmadan çocuklarına daha güvenli bir Instagram deneyimi yaşatmaları için gerekli araçlarla donatıyoruz. Bunu yaparken aynı zamanda Eğitim Merkezi’miz ile ebeveynleri bu araçları doğru şekilde kullanmaları ve çocuklarıyla en uygun şekilde iletişim kurmaları için çeşitli bilgi kaynaklarıyla destekliyoruz. Önümüzdeki dönemde de daha fazla kullanıcımızı bu özellikler hakkında bilgilendirerek daha güvenli internet kullanımını desteklemeyi amaçlıyoruz.”

Xiaomi, Oppo ve Vivo daha iyi veri aktarımı konusunda iş birliği yapıyor

Çinli akıllı telefon üreticileri Xiaomi, Oppo ve Vivo verilerin eski telefondan yeni bir telefona rahat bir şekilde taşınması için iş birliği yapmaya hazırlanıyor. Bu sayede yeni akıllı telefona geçerken can sıkıcı ve uzun süren aktarma sorunlarının ortadan kaldırılması amaçlanıyor.

Yeni bir akıllı telefona geçiş yapmak çoğu kişiyi oldukça sevindiren bir olay oluyor. Her ne kadar sevindiren bir şey olsa da eski telefonlardan yeni bir telefona geçerken veri aktarımı, uyumluluk sorunlarının yanı sıra uzunca aktarım süreleri ve eksiksiz ilerleme gibi birçok konudan kaynaklı olarak can sıkıcı bir hal alabiliyor. Bunun üzerine Çin’in en popüler akıllı telefon üreticiler veri aktarımı için ortak bir çalışma yapıyor.

Önceden kullanıcılar, yalnızca bu markaların cihazları arasında fotoğraf ve kişi aktarımı yapabiliyordu. Ancak artık üçüncü taraf uygulamalar aracılığıyla da verilerini aktarabiliyorlar. Bu nedenle deneyim artık neredeyse aynı markanın akıllı cihazları arasında veri taşımaya benziyor.

Ortaklık sonucunda oluşturulan yeni sistemin bu işlevselliğin global pazarlarda kullanıma sunulup sunulmayacağı konusunda herhangi bir bilgi bulunmuyor. 

Ayrıca Samsung (Çin’e özel) dahil olmak üzere neredeyse tüm markalar, 2019’da itibaren bu transfer ortaklığına katıldı. Bu nedenle diğer markaların da bu sisteme geçiş yapabileceği tahmin ediliyor. 

Hamdi Ulukaya Girişimi, Afet Yönetimi odağında sürdürülebilir çözümler için girişimcilerle buluştu

Kahramanmaraş merkezli depremin ardından ABD’de yürüttüğü bağış çalışmaları ile dikkat çeken Hamdi Ulukaya tarafından 2017 yılında kurulan Hamdi Ulukaya Girişimi (HUG), şimdi de deprem felaketi sonrası afet yönetimine yönelik olarak insanların hayatını kolaylaştıracak yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler içeren projeler geliştirmek üzere girişimcilik ekosistemini bir araya getirdi.

18 ve 19 Mart tarihlerinde iki farklı program ile girişimcilik ekosistemini buluşturan Hamdi Ulukaya Girişimi, programın ilk gününde HUG bünyesinde 2017’den bu yana iş birliği içinde bulunduğu startup’lar ile bir araya gelirken, Hamdi Ulukaya da canlı video bağlantısı ile katılımcılara seslendi.

Konuşmasında Türkiye’nin karşılaştığı büyük deprem felaketi sonrası hep birlikte büyük bir acı yaşandığını belirten Hamdi Ulukaya, deprem bölgesinde ailesi, akrabası, yakını bulunan tüm katılımcılara geçmiş olsun dileklerini iletirken, kayıplar yaşayanlara da sabır diledi.

Konuşmasında özel sektörün dönüştürücü gücüne inandığını belirten ve bu doğrultuda işletmelerin toplumu daha iyiye dönüştürme gücüne sahip olduğu vizyonuyla 2017 yılında Hamdi Ulukaya Girişimi’ni başlattığını belirten Ulukaya, yaşanan deprem felaketi sonrasında böyle dönemlerde iş dünyasına düşen en temel görevin kalıcı çözümlere katkı sunmak olduğunu vurguladı.

Sadece afetlerden etkilenenlere maddi yardımdan söz etmediğini ifade eden Ulukaya, girişimcilik dünyasının sorunlara çok hızlı çözüm üretebildiği gibi yeni sorunlarla da başa çıkabilme kabiliyetinin çok kuvvetli olduğunu belirtti. Girişimciliğin afet bölgesinde sürdürülebilir bir kalkınma planı hazırlamak için de mutlak gerekli bir alan olduğunu vurgulayan Ulukaya, “Bir şirketin ya da iş dünyasının sorumluluğu sadece ürün ve hizmet satarak para kazanmak değildir. Sadece ekonominin ya da kendi performansının iyi olduğu zamanda değil, her anlamda zorlukların yaşandığı dönemlerde sosyal fayda üretmeye devam ediyorsan bu, şirketin genlerine işlemiş demektir. Hamdi Ulukaya Girişimi olarak bizi diğer programlardan ayıran en önemli özelliklerimizden birinin bu olduğunu düşünüyorum: Geri verme ve Anti-CEO kültürü. Bu nedenle hep birlikte Türkiye’de de girişimciliğin tanımına ayrı değer katacağız ve bu topraklara, insanlarımıza en kalıcı çözümler için birlikte çalışacağız.” dedi.

Girişimciler, Afet Yönetimi Projeleri için bir araya geldi

Programın ilk gününde ayrıca Hamdi Ulukaya Girişimi bünyesinde 2017’den bu yana iş birliği içinde bulunduğu startup’lar ile Geleceğin İnovasyon Trendleri, Kamusal Destek Mekanizmaları, Afet Teknolojileri ve Pandemi Sonrası Startup Ekosistemi ve Kriz dönemlerinde startup yönetmek konuları tartışıldı.

Programın ikinci günü ise Afet Çalıştayı, Türkiye’de girişimcilik ve yetkinlik gelişimi konularında aktif olarak çalışmalar yürüten Prof. Dr. Erhan Erkut’un moderasyonunda gerçekleşti. Afet yönetimi için girişimcilik odağında yapılabilecekleri aktaran Prof. Dr. Erkut, Kahramanmaraş merkezli depremden alınan öğretileri ve bu öğretiler doğrultusunda bir afetin tüm aşamalarında neler yapılabileceğini katılımcılar ile paylaştı. Tüm Türkiye’den startup kurucu ve yöneticilerinin bir araya geldiği buluşmada, Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen bölgede çalışmalar yürüten katılımcılar ayrıca afet bölgesinde karşılaştıkları sorunları ve çözüm için proje önerilerini aktardılar.

Afet Çalıştayı’nda ise yalnız afet bölgesi için değil, tüm dünyada yaşanabilecek afetler için oluşturulan proje önerilerinin ardından tüm katılımcılar projeleri oyladılar ve takımlar halinde projeleri geliştirmek üzere çalıştılar.

Amerika’da sağlıklı ve erişilebilir gıda markası Chobani ile sosyal sorumluluk bilinciyle de öne çıkan ve Kahramanmaraş merkezli depremin hemen ardından ABD’de iş dünyasını harekete geçirerek depremden etkilenenler için bağış kampanyası düzenleyen Hamdi Ulukaya, Hamdi Ulukaya Girişimi ile gençlere dünyanın kapılarını açarken aynı zamanda girişimcilik dünyasında sosyal fayda ve anti-CEO kültürü gibi kavramları da geliştirmeyi amaçlıyor. Türkiye’de kurulan startup’ları üst seviyeye çıkarmayı hedefleyen Hamdi Ulukaya Girişimi, Hamdi Ulukaya’nın Anadolu’nun dört bir yanından dünya markası çıkarma misyonu doğrultusunda şekillendi.

Hamdi Ulukaya Girişimi’ne bugüne kadar toplam 99.692 başvuru yapılırken, Türkiye ve Amerika’da girişimcilik desteği verilen toplam 282 girişimcinin yüzde 70’i dünyaya açıldı ve HUG desteği alan startup’lar ortalama %400 büyüdü. Programa katılan şirketlerin %70’i ihracat yapmaya başlarken %26’sı ABD’de şirket kurdu. Hamdi Ulukaya Girişimi, yabancı dil, eğitim düzeyi gibi kriterlerden bağımsız olarak herkese eşit hayal kurma hakkı tanıyor ve katılımcıların en az yarısının kadınlardan oluşmasına önem veriyor. Hamdi Ulukaya, bu projesiyle girişimciliği tüm Anadolu’ya yaymayı ve sosyal problemlere duyarlı girişimci liderler yetiştirmeyi amaçlıyor.

Yerli girişim Workindo’nun yeni CEO’su Nursel Kahriman Özkaya oldu

İnşaat sektöründe insan kaynakları alanında dijital çözümler sunan Workindo, deneyimli isimlerle hızlı büyümesini istikrarlı bir şekilde devam ettiriyor. Telekomünikasyon, perakende ve teknoloji sektörlerinde toplam 21 yılı aşkın deneyime sahip olan Nursel Kahriman Özkaya Workindo’nun yeni CEO’su oldu.

Özkaya, 1998’de Yıldız Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği bölümünü, 2002 yılında ise İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat yönetiminde Bilişim yüksek lisansını onur derecesi ile tamamlamıştır. Ayrıca İstanbul Teknik üniversitesin de MBA yapan Özkaya, İngiltere South Thames College’ta Uluslararası İşletme Ticareti, Richmond Collage’da Pazarlama, City University’de Bankacılık ve Kalkınma eğitimleri aldı. İyi derecede İngilizce bilen Özkaya, evli ve 2 erkek çocuk annesi.

Özkaya, profesyonel kariyerine 2002 yılında EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri’nde İş Geliştirme Asistanı olarak başladı. 3 yıl boyunca dijital transformasyon, kurumsal iletişim, ithalat ve ihracat alanlarında sorumluluklar üstlendi. 2005 yılında Frito-Lay’de İş Geliştirme Uzmanı olarak görev aldı. 2006-2012 yılları arasında kariyerine Turkcell’de devam eden Özkaya, sırasıyla kıdemli kontrol uzmanı ve kıdemli ticari pazarlama uzmanı olarak görev yaptı.  2012 yılında Avea’ya transfer olan Özkaya, Ticari Pazarlama, Satış Stratejileri ve Planlama fonksiyonlarının liderliğini üstlendi. 2014 yılında Turkcell’de kariyerine devam eden Özkaya, 8 yıl boyunca Ticari Pazarlama, Gelir ve Büyüme Stratejileri, Dijital İş Uygulamaları fonksiyonlarında üst düzey yöneticilik yaptı. Residential ve SME segmentlerinde kurumsal kültürün oluşturulması, organizasyonel yapı ve modelin değişimi, convergence gibi önemli transformasyon projelerinin hayata geçirilmesine liderlik etti.

Özkaya, Workindo CEO’su olarak bundan sonra hem küresel hem de Türkiye’deki dijitalleşme alanlarındaki hedeflerine katkı sağlayacak yeni bir vizyon ve yönetim şekli hayata geçirecek.