Ana Sayfa Blog Sayfa 190

Samsung akıllı telefonlara SwiftKey klavye aracılığıyla Bing AI geliyor

Samsung imzalı akıllı telefon sahipleri, yapay zekaya Swiftkey klavye ile kolayca sahip oluyor. Microsoft SwiftKey’in 9.10.11.10 sürümüyle Bing AI, Samsung Galaxy akıllı telefon sahiplerinde kullanıma sunuluyor.

Bu entegrasyon, Bing AI’nin SwiftKey içeren hemen hemen her Galaxy cihazına önceden yüklendiği ve kullanıcıların Bing AI’a üç ana yoldan erişebileceği anlamına geliyor. Bu yollar Arama, Sohbet ve Ses olarak karşımıza çıkıyor.

Bing AI Search ile kullanıcılar, klavye uygulamasından çıkmadan web’de hızlı bir şekilde arama yapabiliyor. Sohbet özelliği, daha ayrıntılı sorgular ve sohbet önerileri sağlarken, Ton, kullanıcıların mesajlarının tonunu ve formalitesini ayarlayarak metinlerini duruma uyacak şekilde özelleştirmelerine yardımcı oluyor. Bu özellikler, SwiftKey için önemli bir yükseltme sunuyor ve kullanıcılara gelişmiş bir yazma deneyimi sağlıyor.

Samsung‘un, Galaxy cihazlarında varsayılan seçenek olarak Google’ın arama motorunu Bing ile değiştirmeyi düşünüyor. Bu hamlenin, Android işletim sistemi lisanslarıyla ilgili potansiyel yansımalar nedeniyle bazı sonuçları olabileceği tahmin ediliyor. Teknoloji devleri arasındaki rekabet kızıştıkça, yapay zeka odaklı özelliklerin ve hizmetlerin kullanıcı deneyimlerini geliştirmede giderek daha önemli bir rol oynaması muhtemel görünüyor.

Bing AI’nın Samsung Galaxy cihazlarına sunulması, en son teknoloji trendlerinden haberdar olmak isteyen kullanıcılar için güzel bir gelişme oluyor. SwiftKey ve Bing AI, One UI’a entegre edildiğinde Samsung, gelişmiş yapay zeka aracını dünya çapında milyonlarca kullanıcının kullanımına etkili bir şekilde sundu. Yapay zeka gelişmeye devam ettikçe mobil cihaz endüstrisinin bu son teknolojilerle mümkün olan sınırlarını zorlamaya devam edeceği açık bir şekilde bizlere vurgulanıyor. 

Bing AI güncellemesi, ilk olarak iOS ve Android cihazlar için nisan ortasında yayınlandı. Şimdi ise Samsung’un One UI arayüzüne sahip cihazlarına geliyor.  

NEOHUB ve Fon Radar’dan ekosistemin ilk ortak girişim şirketi: NEO Elektronik

DenizBank’ın yeni nesil iştiraki NEOHUB, nakit yönetimi optimizasyonu girişimi Fon Radar ile Tedarikçi Finansmanı Sistemi alanında fintek ürünleri geliştirmek üzere ortak girişim şirketi NEO Elektronik A.Ş.’yi hayata geçirdi. 

“Fon Radar ile sektörün ilk ortak girişim şirketini kurduk”

NEOHUB Genel Müdürü Gürhan Çam yaptığı değerlendirmede:

“NEOHUB kurulduğu günden itibaren yenilikçi iş modelleri ve finansal teknoloji çözümleri geliştirmek vizyonuyla hareket etti. Bugün itibarıyla bir İş Modeli Fabrikası olma yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Girişim Hızlandırma Programı mezunlarımızdan Fon Radar ile Tedarikçi Finansmanı Sistemi kapsamında sektörün ilk ortak girişim şirketi NEO Elektronik’i kurmaktan dolayı mutluyuz. İş birliği kültürümüzün en anlamlı göstergelerinden biri olacak şirketimiz, Türkiye girişimcilik ekosistemine de yenilikçi bir yaklaşım getirecek” dedi.

“Sektörde önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyoruz”

DenizBank KOBİ Bankacılığı ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi; 

“Fon Radar şirketiyle birlikte kurduğumuz ortaklık ile KOBİ müşterilerimizin finansmanında önümüzdeki dönemde önemi giderek artacak olan tedarikçi ve fatura finansmanı konularında önemli bir paya sahip olmayı hedefliyoruz. DenizBank Finansal Hizmetler Grubu olarak bankacılık sektöründeki tecrübemiz ve dijitalleşme alanındaki vizyonumuzu, Fon Radar’ın finansal teknolojiler alanındaki enerjisi ve dinamizmiyle birleştirerek sektörde önemli bir boşluğu doldurmayı; sadece Bankamız değil, sektördeki diğer bankalar için de çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz. Bu sisteme entegre ilk finansal kuruluş olarak paydaş olmaktan dolayı son derece mutluyuz.”

“Fon Radar’a yepyeni bir anlayış ve ivme kazandırdık”

Fon Radar Kurucu Ortağı Okan Ünlüçerçi ise:

“Fon Radar ekibi olarak NEOHUB Girişim Hızlandırma Programı’na 2022 Mart ayında başladık ve DenizBank’ın ilgili iş kolunun kıymetli yöneticilerinden düzenli olarak mentorluk aldık. Bu sayede Fon Radar’a yepyeni bir anlayış ve ivme kazandırdık. Uzun ve birbirinden keyifli geçen seanslar sonunda KOBİ’lerimize yönelik tedarikçi finansmanı ürünümüzü, NEOHUB ile birlikte kuracağımız ayrı bir şirkete dönüştürme kararı aldık. Fon Radar ekibi olarak bu ailenin bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyuz, beraber harika işler yapacağız.” dedi.

MediaTek, yapay zeka ve otomotiv çiplerine odaklanıyor

Tayvan’ın önde gelen çip üreticilerinden MediaTek, akıllı telefon pazarındaki arz fazlalığıyla karşı karşıya kaldığından rotayı yapay zeka ve otomotiv çiplerine odaklanıyor. Bu sayede şirket, yeni alanlarda faaliyet göstermek için emin adımlarla ilerliyor.

Otomobil üreticileri, gelişmiş sürücü destek sistemlerini (ADAS) ve yapay zeka (AI) teknolojilerini araçlarına entegre ettikçe, bu karmaşık sistemlerin üstesinden gelebilecek yüksek performanslı çiplere yönelik artan bir talep bulunuyor. Bunu fark eden MediaTek, çip tasarımındaki uzmanlığı ve önde gelen otomobil üreticileriyle çalışma deneyimiyle bu trendden yararlanmak için iyi bir konumda yer alıyor.

MediaTek CEO’su Rick Tsai, önümüzdeki birkaç yılda büyümeyi sağlamak için bu alanlara kaynak ayıracaklarını açıkladı. MediaTek, otomotiv endüstrisine ek olarak yapay zeka bilgi işlem pazarını da hedefliyor. Tsai, şirketin müşterilerine ChatGPT tarafından kullanılanlar gibi yapay zeka yetenekleri sağlama becerisine güvendiğinden bahsetti. Yapay zeka, sağlık, finans ve lojistik dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde giderek daha yaygın hale geldikçe, bu görevleri yerine getirebilecek güçlü çiplere artan bir ihtiyaç olacak.

Odak değişikliği, mevcut piyasa koşulları göz önüne alındığında anlaşılabilir olsa da, akıllı telefon endüstrisinin geleceği ve MediaTek’in bu sektördeki rolü hakkında soru işaretleri uyandırıyor. Pandemi nedeniyle akıllı telefon satışlarının yavaşlaması ve tedarik zincirlerinin kesintiye uğramasıyla, sektörün toparlanmasının ne kadar süreceği belirsiz görünüyor. Onca belirsizliklere rağmen Tsai, MediaTek’in işgücünü azaltmadığını, bunun yerine kaynakları en çok ihtiyaç duyulan yerlere yeniden tahsis ettiğini belirterek iyimserliğini koruyor.

Birikim ve yatırım uygulaması Yancep, 5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Faaliyetlerine 2022 yılının temmuz ayında başlayan Yancep, küçük tutarlarla yatırım yapabilmeyi daha geniş kitlelere yaymak için çalışmalarına devam ediyor.

Geçtiğimiz yıl ilk yatırım turunda 1 milyon dolar değerleme ile yatırım alan Yancep; Koçfinans, Papara, EGİAD Melekleri, Inveo Ventures ve hiBoost liderliğinde gerçekleştirdiği ikinci yatırım turunda değerlemesini 5’e katladı. Bu yatırım turunu 5 milyon dolar değerleme ile kapatan Yancep, aldığı yatırımı uygulamayı geliştirmek ve kullanıcılarına yeni özellikler sunmak için kullanacak.

“Şirket değerlemesini 1 yılda 5’e katladık”

Yancep’in sadece SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) tarafından yetkilendirilen kurumlarla çalıştığını söyleyen Yancep Kurucu Ortağı Hilmi Kaya, şu ifadeleri kullandı: “Kullanıcı sayımızı kısa sürede 40 binin üzerine çıkardık. Yatırımcılarımızın birikimlerini düzenli olarak denetlenen lisanslı kurumların güvencesi altında tutuyoruz. Kullanıcılarımızın çoğu ilk yatırım hesaplarını Yancep sayesinde açarak sermaye piyasalarına adım attılar. Kullanıcılar, uygulama içerisinden birikim hedeflerini seçerek düzenli birikim alışkanlığı kazanıyorlar.”

“1 TL’lik birikim bile Yancep’te yatırıma dönüşüyor”

Yancep Kurucu Ortağı Ege Ertez, kullanıcılara sundukları değer önerilerini şöyle özetledi: “1 TL birikimin bile Yancep’te yatırıma dönüşmesi, Yancep’in ana değer önerisini oluşturuyor. Ek olarak bu yatırımların uzmanlar tarafından yönetilmesi kullanıcılara finansal piyasaları takip etmeye gerek kalmadan yatırım yapma imkanı sunuyor. Yancep’te kullanıcılar en çok teknoloji, sürdürülebilirlik, yapay zeka gibi temalara yatırım yapan tematik fonları tercih ediyorlar. Kolay arayüzü sayesinde kullanıcıları bu temalarla buluşturan Yancep, etki yatırımının ve sürdürülebilir yatırım anlayışının yaygınlaşmasına katkı sağlıyor.”

“Yancep Akademi’yi kurduk”

Yancep’teki kullanıcıların büyük birikimlere ihtiyaç duymadan ve finansal piyasaları takip etmeden yatırım yapabildiğinin altını çizen Hilmi Kaya, “Yancep’teki bir diğer misyonumuz ise finansal okuryazarlığı geliştirerek sermaye piyasalarına katılımı artırmak. Yancep Akademi kapsamında 20’den fazla üniversite ve start-up ile finansal okuryazarlık eğitimi ve vaka çalışması düzenledik. Yancep olarak yürüteceğimiz çalışmalarla finansal okuryazarlığı geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

“Yeni yatırım ürünleri çok yakında Yancep’te”

Yancep’in gelecek dönem projelerine ilişkin bilgi veren Ege Ertez ise sözlerini şöyle noktaladı: “Şirketimizin en önemli değerlerinin başında inovasyon kültürü geliyor. Yancep olarak finansal teknoloji dikeyinde yeni özellikler ve kolaylıklar getirmeye devam ediyoruz. Nisan ayı içerisinde yaptığımız TEFAS lansmanı ile yatırım ürünleri kapsamımızı genişlettik. Odak noktalarımızdan bir diğeri de finansal okuryazarlığı geliştirmek. Bu kapsamda uygulama içerisine eğitim ve içerik modüllerini eklemeyi planlıyoruz. Kullanıcılar birikim ve yatırım yaparken bir yandan da davranışsal finans, sermaye piyasaları ve diğer yatırım konularında bilgi seviyelerini artırabilecekler ve finansal okuryazarlık skorları elde edebilecekler.”

Elon Musk, Twitter’da makale yayınlayanların içerik başına ücret kazanacağını açıkladı

Popüler sosyal medya platformu Twitter, Mayıs ayında medya yayıncılarının kullanıcılardan makale başına ücret almasına olanak tanıyan yeni bir özellik sunmaya hazırlanıyor. Twitter CEO’su Elon Musk, yayıncıların tam abonelik satın almak yerine bir kerelik bir ücret karşılığında makalelerine erişim sunmasını sağlayacaklarını açıkladı. 

Twitter’ın her işlemdeki komisyon yüzdesi, lansman tarihi ve medya kuruluşlarının katılmak için karşılaması gereken kriterler dahil olmak üzere yeni özellikle ilgili ayrıntılar henüz bilinmiyor. Ancak Musk’ın duyurusu, teknoloji endüstrisinde heyecan yarattı ve birçok kişi bu yeni özelliğin medya yayıncılığının geleceği üzerindeki potansiyel etkisi hakkında orata iddialar attı.

Bu özelliğin okuyucular ve yayıncılar için bir “kazan-kazan” olması bekleniyor. Okuyucular, ilginç buldukları makaleler için ara sıra ödeme yapma esnekliğine sahip olurken, yayıncılar makalelerden tek tek gelir elde ediyor.

Twitter’ın bu hamlesi, ABD eski başkanı Donald Trump’ın hesabının geri alınması, Twitter Blue programının kullanıma sunulması ve doğrulama programının yakın zamanda kaldırılması da dahil olmak üzere sosyal medya platformunu çevreleyen bir dizi tartışmanın devamı niteliğinide oluyor. Bu zamana dek Elon Musk’ın platformun kazancına yönelik aldığı kararların aksine bu yeni özellik, kullanıcıların da platform üzerinden para kazanmasına yardımcı oluyor. 

Yayıncılar için alternatif bir gelir kaynağı sunduğu ve okuyucular için platformun tekliflerini geliştirdiğinden makale başına ücretlendirmenin getirilmesi, Twitter ve medya şirketlerine yönelik oldukça önemli bir gelişme olarak görülüyor. Özelliğin ne zaman aktif hale getirileceği hakkında henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor.

Safran üretim girişimi SAFFON-A, 15 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

fonbulucu’nun geliştirdiği tarımsal üretimin finansmanında kitle fonlama sisteminin kullanıldığı fonTAR finansman ve yatırım modelinin ikinci projesi SAFFON-A yatırım turuna çıktı.

Dünyanın en pahalı baharatı olarak bilinen; gıda dışında tıp, kozmetik, kimya gibi lokomotif sektörlerde de kullanılan; ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada büyük bir pazar açığı bulunan safran üretimi için kolları sıvayan girişim, şirket paylarının %70’inin arzıyla 15 milyon TL fona ulaşmayı hedefliyor.

Bu kampanya ile SAFFON-A Tarım A.Ş.’nin kuruluşu, üretim hazırlıklarının yapılması ve her biri dört yıl olmak üzere üç aşamalı üretim döngüsü planlanıyor. İlk döngüde 100, ikinci döngüde 500, üçüncü döngüde 1000 dekar alanda safran yetiştirmeyi amaçlayan SAFFON-A, ilk döngünün ikinci yılından başlamak üzere her yıl düzenli temettü dağıtımı gerçekleştirecek. Ülkemizin en büyük safran tarlasını kurarak sürdürülebilir bir model inşa etmeye hazırlanan girişimin yatırım turu 2 Mayıs Salı günü fonbulucu platformunda başlayacak.

“Ülkemiz genelinde safran üretimini belirli bir noktaya getirmeyi başardık”

Proje hakkında konuşan SAFFON-A Kurucu Ortağı Serhat Kartal:

“Halihazırda Eskişehir’de 10 dekarlık alanda safran üretimi yapan ekip üyelerimizin bu proje ile en büyük hedefi; safran ve ürünleri üretimini, üretimi hakkında bilinç ve bilgi oluşturmayı, Ar-Ge çalışmaları sonucunda oluşacak katma değerli ürünler için hammadde üretimini yatırımcılarımızla birlikte hayata geçirmek. Ekibimizin safran yetiştiriciliği ve organik gübre konusunda akademik ve teknik tecrübesi bulunmakta. Hali hazırda Safranbolu’da ve farklı şehirlerde safran üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla faaliyetler de bulunan üyelerimizin olağanüstü gayretleriyle ülkemiz genelinde safran ve aromatik bitki yetiştiriciliği belirli bir aşamaya gelmeye başladı. Projenin fonlanması durumunda kısa sürede yurt dışına dünya standartlarına uygun safran ihraç etmeyi planlıyoruz. Uzun vadeli hedeflerimizden birisi de safran üretimi ve hasadı ile ilgili AR-GE çalışmalarına hız vererek dünya piyasasında safran üretimi yapan rakiplerin önüne geçmek” dedi.

Tüm dünyada Kırmızı Altın olarak adlandırılıyor 

fonbulucu Kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız:

“Safran üretiminin ve ticaretinin yapıldığı her ülkede Kırmızı Altın olarak adlandırılan çok değerli, çok yönlü ve ihracat potansiyeli çok yüksek bir ürün. Ülkemiz topraklarının safran yetiştiriciliğine uygun olması ve lojistik avantajımız da girişimimizin son derece doğru bir hamle yaptığını gösteriyor. Girişim şirketimiz toplamda 1000 dekar alanda üretmeyi planladığı safranın yanında safran soğanı gibi yan ürünleri de ulusal ve uluslararası pazarda satışa sunacak. Bu yan ürünler ülkemizde ziraatını yaygınlaştırma hedefinin bir çıktısı olarak, sözleşmeli üretime başlamak isteyen girişimcilere de satılacak. Ayrıca kayıt altında, kalibreli, temiz, güvenilir şekilde üretilip paketlenen yan ürünlerin yurt dışına ihraç hedefine de katkı sunması beklenmekte. Zira ülkemizde de uluslararası pazarlarda da güvenilir tohumluk safran soğanı bulmak en önemli problemlerden birisi. Safran üretimi yapan ülkelerin yan ürün ve ana ürün konularında Ar-Ge eksikliklerinin olması da bir diğer önemli problem. Bu problemlere de çözüm önerisi sunan girişimimizin yatırımcı ve paydaşlarımızla birlikte yüksek getirili safran üretimi yaparak birlikte kazanılacak bir model inşa edeceğine yönelik inancımız sonsuz” ifadelerini kullandı.

Amerikan-Türk İş Konseyi’nin yeni Başkanı Hamdi Ulukaya oldu

Türkiye ve ABD arasındaki ikili ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla 2013 yılında ABD Ticaret Odası bünyesinde kurulan Amerikan-Türk İş Konseyi yeni başkanını belirledi. İki ülke arasındaki ticaret ve yatırımı artırmak amacıyla çalışan ve her iki ülkede ticaret ve yatırımı bulunan 100’den fazla Amerikan ve Türk firmasını temsil eden Konseyin yeni Başkanı, ABD’de sıfırdan kurduğu girişimi Chobani’yi alanında lider bir şirket ve dünyaca tanınan bir marka haline getirme başarısını gösteren Hamdi Ulukaya oldu.

Hamdi Ulukaya’nın Amerikan-Türk İş Konseyi Başkanı olması dolayısıyla bir açıklama yapan Konsey’in bağlı olduğu ABD Ticaret Odası’nın Başkanı ve CEO’su Suzanne P. Clark, Chobani ve Hamdi Ulukaya’nın, Amerikan ve Türk iş dünyalarının ortak girişimci ruhunu temsil ettiğini belirtirken, “Hamdi Ulukaya, Amerikan-Türk İş Konseyi’nin yeni başkanı olarak dinamik liderliğini ve yenilikçiliğe olan bağlılığını Türkiye ile ikili ilişkilerimize taşıyacak” şeklinde konuştu.

ABD Ticaret Odası tarafından yapılan açıklamada ayrıca Nisan 2018’den bu yana Amerikan-Türk İş Konseyi Başkanlığı görevini yürüten Cargill’e ve Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO David MacLennan’a gösterdikleri istikrarlı liderlik için teşekkür edildi.

İş dünyasının liderlerinin, sektörlerin ve toplulukların geleceğini şekillendirme gücüne ve sorumluluğuna sahip olduğunu belirten Chobani’nin Kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya ise konuya ilişkin açıklamasında:

“Olumlu değişimi yönlendirmek ve herkes için daha adil ve sürdürülebilir bir dünya yaratmak için ortak bilgimizi ve kaynaklarımızı kullanmak ve işbirliği yapmak için Amerikan-Türk İş Konseyi’ne katılmaktan onur duyuyorum” dedi.

Görevi devraldığı David MacLennan’a katkılarından dolayı teşekkür eden Ulukaya, “İş konseyi, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri halklarını bir araya getirmek, yeni bağlantılar ve bu iki ülke için müreffeh bir ilişki geliştirmek için güçlü ve etkili bir yol sunuyor. Konseyin hem bugüne kadar başardıklarından hem de gelecekte birlikte yapacağımız işlerden şimdiden gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.

Amerikan-Türk İş Konseyi, 16 Mayıs 2013’te ABD Ticaret Odası bünyesinde The Coca-Cola Company’nin o dönemki Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent’in başkanlığı ve 40’tan fazla şirketin katılımıyla kuruldu. Muhtar Kent liderliğindeki Konsey, özellikle tarım, savunma, dijital ekonomi, enerji, sağlık, seyahat ve kadınların güçlendirilmesi gibi stratejik alanlarda iki ülke ekonomisi ve tedarik zincirleri arasında daha iyi bağlantı kurmak için hem hükümetler hem de iş çevreleriyle birlikte çalıştı.

Cargill Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su David MacLennan, 2018’de liderlik görevini Kent’ten devraldı ve Konseyin ikinci başkanı oldu. Konsey 10. yıl dönümünü kutlarken, Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi, kuruluşundan bu yana iki kattan fazla artarak yaklaşık 35 milyar dolara ulaştı.

Mobilite odaklı HumanForest, 15 milyon dolar yatırım aldı

Etki odaklı mobilite girişimi HumanForest, düzenlenen Seri A turda 15 milyon dolar yatırım aldı. Tur, Triodos Bank UK, TheVentureCity‘nin kurucusu ve CEO’su Laura González-Estéfani, Cabify‘ın kurucu ortağı Vicente Pascual, LarrainVial ve Santa Cecilia‘nın katılımıyla düzenlendi.

Hava kirliliğini azaltırken herkese uygun fiyatlı mobilite hizmetleri sunma misyonuyla 2021 yılında Londra’da kurulan girişim, güvenliği üst düzeyde tutan elektrikli bisikletler geliştiriyor. HumanForest, pil ömrünü iyileştirmek ve kiralık e-bisikletlerin israfını azaltmak için teknolojiyi kullanıyor. Her kullanıcının her gün on dakika ücretsiz bisiklet sürebileceği anlamına gelen bir fiyatlandırma modeliyle e-bisikleti erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor. Eylül 2021’de, Londra genelinde 800 sıfır emisyonlu, tamamen elektrikli bisikleti başarıyla piyasaya sürdü.

Yolculukları daha da uygun fiyatlı hale getirmek için girişim, yakın zamanda şirkete ek gelir sağlayan bir reklam platformu başlattı. Sürdürülebilirlik (B Corp sertifikası) için yerleşik bir taahhüdün yanı sıra erişilebilirliğe odaklanma, HumanForest’ı büyüyen mobilite pazarında öne çıkarıyor.

Girişim ayrıca, sadık ve ilgili bir topluluk oluşturmaya yardımcı olan, etkili bir liderlik yaklaşımı benimsiyor. Avrupa ve Birleşik Krallık’taki tüketiciler, mikro, çevre dostu davranış değişiklikleri yapmanın yollarını arıyor ve böylece HumanForest e-bisikletleri gibi sürdürülebilir teklifler, geçişi erişilebilir ve uygun maliyetli bir şekilde sağlıyor.

HumanForest kurucusu ve CEO’su Agustin Guilisasti şunları söyledi:

“Sürdürülebilir mikro hareketlilik şehirlerde iyilik için bir güç ama anlamlı bir değişim getirmek için karşılanabilir ve erişilebilir olması gerekiyor. Bu finansman turu, genişlememizi hızlandırdı, daha fazla Londra halkına uygun fiyatlı ve sürdürülebilir hareketlilik sağlarken, büyümeye yönelik sermaye açısından verimli yaklaşımımızı geliştirdi. Daha sürdürülebilir bir gelecek taahhüdümüzle derinden uyumlu olan Triodos Bank, bizim için doğal bir ortak ve Avrupa’ya açılmamızın önemli bir parçası oluyor.”

Yeni yatırımla beraber girişim, hizmetlerine yönelik artan talebi karşılamak için e-bisiklet filosunun boyutunu iki katına çıkarmayı planlıyor.

Huawei, ChatGPT’ye rakip olmak için NetGPT üzerinde çalışıyor

Çinli teknoloji markası Huawei, OpenAI‘ın ChatGPT‘sine rakip olabilmek için NetGPT adında yeni bir yapay zeka üzerinde çalışıyor. Şirket, kısa süre önce Çin’in ticari marka patent ofisine isim için bir ticari marka başvurusu yaptı.

OpenAI, ChatGPT ile yapay zeka destekli chatbot pazarının lideri olarak rakiplerinden bir adım önde oluyor. Google’ın bile henüz yetişemediği OpenAI’a yeni bir rakip geliyor. Huawei yapay zeka pazarına girmek için emin adımlarla ilerliyor.

Ortaya çıkan bilgilere göre Huawei, Çin’in ticari marka patent ofisinde “Huawei NetGPT” ticari markasının tescili için başvuruda bulundu. Ticari marka, bilimsel araçları içeren Class 9’a giriyor ve şu anda beklemede olarak listeleniyor. Bunun dışında NetGPT hakkında herhangi bir bilgi maalesef bulunmuyor.

NetGPT ile ilgili özel ayrıntılar, ticari marka başvurusunda belirtilmedi. Bununla birlikte, “NetGPT” adı göz önüne alındığında, Huawei’nin ChatGPT’ye benzer bir AI sohbet robotu sistemi geliştirmeyi planladığı açıklayıcı görünmektedir. Şirket daha önce ChatGPT’yi ürünlerine entegre etmeyeceğini, bunun yerine daha gelişmiş yapay zeka teknolojileri geliştirmeye odaklanacağını belirtmişti.

Markadan henüz bir onay gelmese de, NetGPT’nin Huawei’nin OpenAI’nin chatbot’una yanıtı olacağı tahmin ediliyor. Huawei’nin alana adım atması, yakın gelecekte tüketiciler için daha fazla seçenek ve potansiyel olarak daha da havalı yapay zeka chatbotları anlamına geliyor. Birden fazla şirketin yapay zeka dünyasına dalması nedeniyle, pek çok yeniliğin meydana geleceği düşünülüyor. Yakın gelecekte bu potansiyel chatbot hakkında daha fazla ayrıntının geleceği ve kullanıcıları oldukça meraklandıracağı düşünülüyor.

Intel, Meteor Lake Core işlemcinin seri üretimini hızlandırıyor

Dünyanın en büyük işlemci üreticilerinden Intel, 14. nesil Meteor Lake Core işlemcisinin seri üretimini hızlandırdığını duyurdu. İşlemcinin bu yılın ikinci yarısında piyasaya sürülmesi planlanıyor ve Intel 4 işlem düğümü kullanılarak üretilecek.

Meteor Lake işlemcisinin, temel olarak üç döşemeden oluşan yeni bir küçük çip mimarisine sahip olması bekleniyor: IO Tile, SOC Tile, and Compute Tile. The Compute Tile includes CPU Tile and GFX Tile. CPU Tile, daha düşük güç tüketimiyle daha yüksek performans sağlamak için yeni bir hibrit çekirdek tasarımı kullanacak ve ekran kartı da yeni bir mimariyle inşa edildi.

Bu yeni mimari, işlemcinin daha az güç tüketirken yüksek performans elde etmesini sağlayacak. Genellikle yüksek güç tüketimi ve ısınma sorunlarıyla mücadele eden önceki nesillere göre önemli bir gelişme oluyor. Yeni tasarım, Meteor Lake işlemcisini daha verimli, güvenilir ve çok yönlü hale getirerek onu oyun, içerik üretme ve makine öğrenimi gibi zorlu görevler için mükemmel bir seçim haline getirecek.

Ayrıca Intel, performans ve verimlilikte daha da önemli iyileştirmeler sunması beklenen Intel 3, Intel 20A ve Intel 18A işlem düğümlerini geliştirdiğini de duyurdu.

Sınıfının en iyisi Meteor Lake işlemcisinin, yalnızca iki Core i3 ve Core i5 serisi ile ve Core i7 ve Core i9 olmadan 6P + 16E yapılandırmasını benimsemesi bekleniyor. Bu özellik, Intel’in fiyatı rekabetçi tutarken belirli görevler için işlemci performansını optimize etmeye yönelik stratejik bir hamlesi oluyor.