Ana Sayfa Blog Sayfa 148

Togg, Avrupa’nın en büyük teknoloji etkinliği VivaTech’te startup’larla buluştu

Erişilebilir ve kullanıcı odaklı bir mobilite ekosistemi oluşturmak hedefiyle yola çıkan küresel teknoloji markası Togg, geçen yıl ilk kez katıldığı Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği VivaTech’te bu yıl da yerini aldı. Etkinlik kapsamında “Mobility and Innovation Park by Togg” ve “Discovery Stage by Togg” alanlarında katılımcılarla bir araya gelen Togg, startup’ların mobiliteye dair inovatif ürün ve hizmetlerini diğer katılımcılarla paylaşmasına destek oldu.

“Yeni mobilite çözümleri geliştirmek için startup’larla iş birliklerimizi sürdüreceğiz”

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, VivaTech’te düzenlenen “Mobilite Önemlidir: Şehirler nasıl daha yeşil ve akıllı hale getirilir?” başlıklı panelde yaptığı konuşmada, “Dünyanın sürdürülebilirliğe ihtiyacı var. Kullanıcılar da bunu bekliyor ama aynı zamanda işletmelerin rekabet gücü için de sürdürülebilirlik gerekli” dedi. Togg’un “doğuştan sürdürülebilir” bir marka olduğunun altını çizen Karakaş, şunları söyledi:

“Otomotiv endüstrisi hızla dönüşüyor. Mobilite ekosisteminde kesintisiz bir kullanıcı deneyimi sağlamak için akıllı mobilite cihazlarının dijital çözümler ve temiz enerji çözümleriyle entegre olduğu kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor. Biz sürdürülebilirlik yolculuğumuzda yeni teknolojiler geliştirirken, startup’larla güçlü iş birlikleri yapıyor ve bu iş birliklerini çok önemsiyoruz çünkü mobilite ekosisteminde startup’ların geliştirdiği inovatif teknolojiler kritik rol oynuyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi yaşatacak akıllı enerji çözümleri, akıllı şehirlerde akıllı yaşam çözümleri ve yeni mobilite hizmetleri konusunda startup’larla iş birliklerimizi artırarak sürdürmeye kararlıyız.”

“Temiz enerji” için öncü adımlar

Karakaş, döngüsel ekonomiden ürünlerin geri dönüşümüne kadar pek çok konuda çalışma yürüttüklerini de belirterek:

“Farasis Energy ortaklığında kurduğumuz Siro Silk Road Temiz Enerji Depolama Teknolojileri, ‘Temiz enerji depolama çözümlerini yaygınlaştırarak dünyayı yaşanabilir kılma’ vizyonuyla hareket ediyor. Aynı zamanda yüzde yüzüne sahip olduğumuz Trugo markamızla yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjiyi kullanarak şarj hizmeti sunuyoruz. 2030 yılında karbon nötr olma hedefimiz var” dedi.

Genç yazılımcılara kişiselleştirilmiş kariyer hizmeti sunan Develhope, 6 milyon euro yatırım aldı

İş bulana kadar hiçbir ücret ödemeden yazılım geliştirici olmayı sağlayan Develhope, düzenlenen turda 6 milyon euro yatırım aldı. Tur, CDP Venture Capital, Fondo Italia Venture II, OPES Italia ve SEFEA Impact‘in katılımıyla gerçekleşti.

ITU Seed girişimlerinden biri olarak, İtalya’da kurulan ve şimdi Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkeye doğru genişleyen; genç işsizliği azaltmak hedefiyle, kullanıcılarına iş bulana kadar hiçbir ücret almamak koşuluyla, yazılım geliştiricisi olarak bireysel yetişme ve kişiselleştirilmiş bir kariyer hizmeti sunan Develhope, 2019’da Palermo’da kuruldu.

Massimiliano Costa, Sasa Sekulic ve Alessandro Balsamo‘nun kurduğu girişim, kodlama öğretimi yoluyla genç işsizliğiyle mücadele etmek. Develhope’un bugün 1.200’den fazla kayıtlı öğrencisi ve geliştiricilerin tedarik edilmesi için Develhope’a güvenen 250’den fazla İtalyan ve yabancı şirketten oluşan bir ağı bulunuyor. Öğrencilerin %80’inden fazlası, kurslarını bitirdikten sonraki ilk üç ay içinde okula gittikten sonra iş buluyor.

Eğitim modelinin kalitesi ve pazar tarafından en çok talep edilen ana teknolojik konuları (Web, Java, Mobil) içeren eğitim teklifi, girişimin büyümesini destekliyor. Eğitim kursları uzaktan gerçekleştirilir ve son derece pratik bir etkiye sahip oluyor. Öğrenciler derslere katılır ve özel bir platformda ve günlük özel ders hizmetinin desteğiyle gerçek projelerin geliştirilmesi üzerinde çalışıyorlar. Altı ay süren ve tam zamanlı katılım gerektiren kurslar, sektörde daha önce deneyimi veya becerisi olmayanlara yönelik de olabiliyor.

Girişim, dört yılı aşkın bir süredir İtalya’da eşitsizlikleri azaltmayı ve eğitime erişimi teşvik etmeyi amaçlıyor. Develhope , yeni dijital meslekler için eğitim ve işe yerleştirme kurslarını destekleyerek genç ve kadın işsizliğini azaltmak için her gün çalışıyor. Okul modeline herkes erişebiliyor. Öğrenciler, eğitim masraflarını ancak kurslarını bitirdikten sonra bir iş bulurlarsa ödüyorlar. Platforma geçen yıl 1.200’den fazla öğrenci kaydoldu ve Türkiye, İspanya ve Afrika’ya yönelik genişleme planı başlatıldı.

Develhope kurucusu ve CEO’su Massimiliano Costa:

“Develhope, eğitim yoluyla daha iyi bir gelecek yaratmaya çalışmak için başlatıldı
ve büyümemizi sürdürmekten mutluluk duyuyoruz. Ülkemizin gençleri için daha iyi bir gelecek yaratılmasına katkıda bulunma, eğitim fırsatlarına daha adil erişimi destekleme ve somut istihdam fırsatlarını teşvik etme fikrinden yola çıktık.” dedi.

Yeni yatırım, Develhope’un yüksek genç işsizliği oranları sergileyen bazı Avrupa ve Afrika ülkelerinde genç yetenekleri eğitmek için uluslararası genişleme planını hızlandırmasına olanak tanıyacak.

Blueground, eşyalı konut kiralama platformu Nestpick’i satın aldı

30+ günlük konaklamalar için en büyük küresel mobilyalı kiralama operatörü olan Blueground, bugün aylık eşyalı konut arayanlar için küresel bir platform olan Nestpick‘i satın aldığını duyurdu. Bu satın alma sayesinde Blueground yalnızca özel davetiye ile ağına kattığı, üçüncü parti mobilyalı daire sağlayıcılarını ve bunların portföylerinden oluşan Partner Network’ü başlatacak. Partner Network, Blueground’un dünya çapındaki yerleşik daire ağına başlangıçta 18.000’den fazla ilan ekleyerek, konuklara daha fazla seçenek ve küresel olarak kaliteli, mobilyalı dairelere erişim sağlayacak. 

Dünya genelinde 30+ gün boyunca mobilyalı kiralık ev arayanları, dünyanın dört bir yanındaki binlerce tesise bağlayan Nestpick, 15 milyondan fazla kullanıcısıyla, 2022’de 80 milyon dolarlık brüt rezervasyon değerine ulaşmıştır. Blueground, Nestpick’in teknolojisini, entegrasyon altyapısını ve uzmanlığını, Partner Network’ü kurmak ve Blueground’un yönetilen mülklerden oluşan çekirdek ağının ötesinde büyütmek için küresel bir platform olarak kullanacak. 

Blueground, hem bireyler hem de kurumsal müşteriler için 30+ günlük konaklamalar için en büyük, seçilmiş küresel mobilyalı kiralama ağını işletmektedir. Şirket, 10 yıl önce, uzun yıllar iş seyahati yaptıktan sonra, aylarca iş için otel dışında yaşamanın acı noktalarını ilk elden deneyimleyen CEO Alex Chatzieleftheriou tarafından kurulmuştur. 

Blueground CEO’su ve Kurucu Ortağı Alex Chatzieleftheriou:

“Blueground, yalnızca 30+ günlük konaklamalar için en büyük, seçilmiş küresel ağ olma hedefiyle değil, aynı zamanda dünyayı kolayca keşfetmek için yüksek kaliteli, mobilyalı kiralık evler bulma ve rezervasyon yapma yolculuklarında insanları desteklemek amacıyla son on yıldır yaşamın geleceğini inşa ediyor” diyor. “Nestpick ekibini Blueground’da görmekten büyük heyecan duyuyor, Partner Network’ü daha da geliştirmeyi ve 30+ gün sektörü için kiralama deneyimini iyileştirmeyi dört gözle bekliyoruz.” 

18.000 daire ile lansmanını yapan Blueground’un Partner Network’ü, 2024 yılı içinde 50.000 daire hedeine sahip.. Daireler hem mevcut Blueground pazarlarında hem de şirketin stratejik büyüme planını sürdürerek henüz girmediği pazarlarda yer alacak. Nestpick şu anda 30+ günlük sektördeki en iyi profesyonel operatörlerden 120’si ile çalışmakta ve dünya çapında yaklaşık 40.000 daireye bağlantı sağlamaktadır.

Blueground, mevcut ve gelecekteki Blueground misafirlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için belirlenmiş kriterlere dayanarak Kasa ve Placemakr gibi seçilmiş ortakları ve onların listeleme portföylerini Partner Network’e getirecek. Partner Network daireleri, Blueground’un web sitesinde listelenecek ve iş ortağı operatörü belirtilerek, gezginlerin aylık konaklamalar için güvenilir, yüksek kaliteli mobilyalı kiralık evler bulmaları için daha kolay bir yol yaratılacaktır. 

Partner Network sadece Blueground misafirlerini desteklemekle kalmayarak, aynı zamanda ağa katılan sağlayıcılar, hem bireysel gezginler hem de kurumsal müşteriler dahil olmak üzere Blueground’un küresel kitlesine daha fazla görünürlük ve erişim ile fayda sağlayacak. İş ortakları ayrıca cazip komisyonların yanı sıra şirket içi pazarlama ve fotoğrafçılık, temizlik hizmetleri, yer operasyon ekipleri, 7/24 müşteri hizmetleri ve sigorta dahil olmak üzere Blueground’un temel operasyon uzmanlığına erişimden de yararlanacak. 

2016 yılında kurulan Nestpick, Aycan Özcan liderliğinde bağımsız bir platform olarak faaliyet göstermeye devam ederken, mevcut CEO Ömer Küçükdere, Blueground’un Partner Networknı büyütmeye ve genişletmeye yardımcı

olmak için pazar yeri işindeki uzmanlığını getirerek Partner Network Başkan Yardımcısı olarak Blueground’a katılacak. 

Blueground Partner Network Başkan Yardımcısı Ömer Küçükdere:

“Nestpick son yedi yılda dünya çapında milyonlarca insanı mobilyalı kiralamayla buluşturdu ve kârlılık elde etti – bu bizim gurur duyduğumuz bir şey” diyor. “Şirkete ve iki şirketin 30+ gün sektörünü etkileyecek birleşik gücüne inandığımız için Blueground ekibine katılmayı dört gözle bekliyoruz.” 

Bu, Blueground’un son bir yıl içinde gerçekleştirdiği üçüncü satın alma; şirket daha önce Brezilyalı PropTech girişimi Tabas’ı ve isteğe bağlı mobilyalı kiralama şirketi Travelers Haven’ı satın aldığını duyurmuştu. 

Yapay zeka ile video oluşturma platformu Synthesia, 1 milyar dolar değerleme üzerinden 90 milyon dolar yatırım aldı

Yapay zeka aracılığıyla videolar oluşturan Synthesia, düzenlenen Seri C turda 1 milyar dolar değerleme üzerinden 90 milyon dolar yatırım aldı. Tur, Accel Ventures ve NVIDIA‘nın yatırım kolu NVentures tarafından yönetilirken, mevcut yatırımcılar Kleiner Perkins, GV, Firstmark Capital, Alex Wang, Olivier Pomel ve Amjad Masad‘ın katılımıyla gerçekleşti.

Adını unicorn girişimler arasına yazdıran Synthesia, 2017 yılında Steffen Tjerrild, Prof. Lourdes Agapito, Prof. Matthias Niessner ve Victor Riparbelli tarafından kuruldu. Platform, İK yöneticilerinden pazarlamacılara kadar tüm kurumsal kullanıcıların, stok veya özel yapay zeka avatarları içeren yüksek kaliteli eğitim videolarını kolayca oluşturmalarına olanak tanıyor.

Synthesia, müşterilerinin üretim süresinde yüzde 95’e varan tasarruf bildirdiğini iddia ediyor. Bu, maliyetlerin düşmesi ve çalışanlarının ve müşterilerinin katılımının artmasıyla binlerce dolara tekabül ediyor. 50.000’den fazla işletme, eğitim, öğretim ve ürün pazarlama videolarını dakikalar içinde oluşturmak için Synthesia’nın teknolojisini kullanıyor. 

Synthesia kurucu ortağı ve CEO’su Victor Riparbelli:

“Videoyu herkes için kolaylaştırma vizyonumuza doğru büyük adımlar attık. Buna rağmen gidilecek daha çok yol var. Aktif olarak yeni yatırım aramıyor olsak da, Accel ve NVIDIA, geleneksel video prodüksiyonunu, içerik oluşturucuların eğitim videolarından Hollywood filmlerine kadar fikirlerini yalnızca bir Synthesia hesabıyla hayata geçirmelerini sağlayacak dijital bir iş akışına dönüştürme vizyonumuzu paylaşıyor.” dedi.

Y-Girişim, yeni yatırımı yapay zeka araştırmasını hızlandırmak ve iş birlikçi video düzenleme platformunu daha da geliştirmek için kullanacağını açıkladı. 

Google çalışanları, uzaktan çalışman sistemine devam etmek istiyor

Pandeminin hemen ardından uzaktan çalışma şekli hayatımıza giriş yaptı. Çalışanlar bu durumda memnun olsa da bazı şirketler tekrardan ofislere geri dönmek istiyor. Bu şirketler arasında Google da bulunuyor.

Google, evden çalışmayı caydırmak için çalışanların hayal kırıklığına uğramasına neden olacak bir dizi önlem üzerinde çalışıyor. Şirket, yüksek maaşlar, harika bir çalışma ortamı ve en son teknoloji üzerinde çalışma fırsatı sunuyor. Ancak Google çalışanları, son zamanlarda haftada en az üç gün ofiste olmalarını gerektiren yeni bir politikadan memnun değiller. Mart ayında açıklanan politika, gereksiz ve yıkıcı olduğunu söyleyen çalışanlar tarafından yaygın bir şekilde onaylanmadı.

Çalışanların sahip olduğu temel endişelerden biri, politikanın iş ve özel yaşamları arasında denge kurmalarını zorlaştıracağı oluyor. Pek çok çalışan, pandeminin başlangıcından bu yana farklı şehirlere veya eyaletlere taşındı ve haftada üç gün ofise gidip gelmelerinin zor veya imkansız olacağını söylüyor. Silikon Vadisi’ndeki kiralar baz alındığında bu düşüncenin oldukça makul olduğu görülüyor.

Diğer bir endişe ise politikanın şirket kültürüne zarar vereceği düşüncesinden geçiyor. Google, iş birlikçi ve yenilikçi kültürüyle tanınıyor. Çalışanlar, yeni politikanın birlikte çalışmalarını ve fikir paylaşmalarını zorlaştıracağını söylüyor. Tepkilere yanıt olarak Google, politikada bazı istisnalar yapmaya istekli olduğunu söyledi.

Örneğin sağlık sorunu olan veya ofisten uzakta yaşayan çalışanlar tam zamanlı olarak uzaktan çalışabilecek. Ancak şirket, çalışanlarının çoğunluğunu ofiste bulundurmaya kararlı olduğunu söyledi. Google’ın yeni politikasının başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek.

Yapay zeka destekli müşteri deneyim platformu EdgeTier, 6 milyon euro yatırım aldı

Yapay zeka kullanarak müşteri iletişim merkezlerinin müşteri deneyimini iyileştirmesine yardımcı olan İrlanda merkezli EdgeTier, düzenlenen Seri A turda 6 milyon euro yatırım aldı. Smedvig Capital liderliğinde düzenlenen tura Episode 1 ve Act Venture Capital katıldı.

İletişim merkezlerinde otomasyona yönelik isteğin artması, yeni teknolojinin devreye girmesi için önemli bir talep yaratıyor. Yapay zeka ve makine öğreniminin her alanda ortaya çıkmasıyla birlikte, müşteri hizmetlerine entegre olması da an meselesiydi.

2015 yılında kurulan EdgeTier, yalnızca bir saatlik bir kurulumla ‘kutudan çıkar çıkmaz’ çalışıyor. Zendesk, Kustomer, Intercom, Salesforce, LivePerson ve diğerleri gibi bir iletişim merkezinin mevcut müşteri hizmetleri yazılımına kolayca bağlanabiliyor. Girişim, her müşteri görüşmesinden gerçek zamanlı olarak içgörüler çıkarmak için özel yapay zeka ve makine öğrenimi teknikleri uyguluyor.

EdgeTier’in yapay zeka platformu, müşteri deneyimi yönetiminde yeni bir çağ başlatıyor. Daha yüksek kaliteli bir müşteri deneyimini desteklemek için müşteri konuşma verilerine sınırsız erişim ve gerçek zamanlı içgörüler sağlıyor ve karşılığında müşteri kazanmayı ve elde tutmayı sağlıyor. 

Girişim ile iletişim merkezleri, müşteri tutumlarını derinlemesine anlıyor ve aksi takdirde tanınmayacak ve ele alınamayacak ince sorunları bile gerçek zamanlı olarak tespit edebiliyor. SaaS platformu, çok dilli ortamlarda tüm kanallardaki müşteri konuşmalarını 7/24 izlemek için doğal dil işlemeden yararlanıyor.

EdgeTier CEO’su ve Kurucu Ortağı Dr. Shane Lynn:

“Şirketler, müşterilerini anlama ve geniş ölçekte destekleme yeteneklerini artıran yapay zeka ve makine öğrenimi olmadan rekabet edemeyecek. Daha fazla iletişim merkezi ve müşteri deneyimi uzmanının görüşmelerinde kaçırdıkları içgörüleri kurtarmasına, değişikliklere daha hızlı tepki vermesine ve karar vermek için ihtiyaç duydukları verileri parmaklarının ucuna getirmesine yardımcı olmak istiyoruz. Yatırım sürecinde, Smedvig ekibinden gerçekten etkilendik. Şimdi önümüzdeki yolculukta onlarla ortak olacağımız için gerçekten heyecanlıyım.” dedi.

Yeni yatırım, EdgeTier’in şirketlerin konuşma verilerini kullanarak mükemmel müşteri deneyimi sunmalarına yardımcı olan gerçek zamanlı yapay zeka analitik platformuna yönelik artan talebi karşılamasını sağlayacak.

Workup Girişimcilik Programı, İş Kuleleri Çarşı’da yeni ofisine geçti

Türkiye İş Bankası’nın ana destekçisi olduğu, farklı dikeylerde 100 girişimi mezun eden ve bu yıl 6. yaşında olan Workup Girişimcilik Programı ile Workup çatısı altında devam eden programlar, İş Kuleleri’nde hayata geçirilen paylaşımlı ofis konseptine sahip Workup İş Kule’de yürütülecek.

İş Bankası ve iştiraklerinin genel müdürlüklerinin bulunduğu, çeşitli ölçekten startuplara ve girişimcilik ekosistemi temsilcilerinin yanı sıra Türkiye’nin ilk startup odaklı banka şubesine ev sahipliği yapan İş Kuleleri, artık Workup girişimcilik programlarının da merkezi olurken aynı zamanda bir girişimcilik üssü haline dönüşüyor.

İş Bankası ekosistemi ile çalışma imkânı

Modern mimariye sahip ve aynı anda 30 kişinin yararlanabileceği bir çalışma alanı bulunan Workup İş Kule; sınırsız ve yüksek hızda internet, kafe alanı, kişisel dolap, özel sunum ve toplantı odası gibi girişimcilerin ihtiyaç duyacağı imkânları sağlıyor.

İş Bankası girişimcilik ekosisteminin diğer unsurlarıyla aynı lokasyonda yer alan Workup İş Kule’de girişimler, aynı zamanda geniş networking ve iş geliştirme olanağından da yararlanabiliyor. Paylaşımlı ofis, aynı zamanda Workup programı altında düzenlenen eğitim ve etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.

Levent İş Kuleleri Çarşı alanında konumlandırılan ofis, her hafta Pazartesi – Cumartesi günleri arasında saat 08:00’den 20:00’ye kadar hizmet veriyor. Öncelikle Workup markası altında yürütülen programlara dâhil olan startuplar ve program mentorları ile paydaşlarının kullanımına sunulan alandan, kapasitenin uygun olması durumunda diğer girişimler de faydalanabiliyor.

Unilever Türkiye, sürdürülebilirlik için ürünlerini elektrikli çekicilerle taşıyacak

Japonya merkezli Marubeni Corporation’a bağlı olarak her biri alanının öncüsü olan birçok global markanın Türkiye distribütörlüğünü sürdüren Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş., satış ve satış sonrası hizmetlerini sunduğu Volvo Trucks ile lojistik sektörünün elektromobilite dönüşümüne öncülük edecek bir teslimatı gerçekleştirdi. Volvo FH elektrikli çekici, Unilever Türkiye ve Arıç Lojistik’e Santral İstanbul’da gerçekleşen bir törenle teslim edildi.

Elektromobilite Gelecek İçin Vazgeçilmez

Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Genel Müdürü Eşref Zeka, iş ortaklarıyla birlikte Türkiye yollarında çevreci ve sürdürülebilir bir dönüşümün ilk adımlarını atmak için bir arada olduklarını belirterek:

“Ekosistemimizin düzelmesi için paydaşların tamamının ortak hareket etmesi lazım. Bu değişim bir bireyin veya şirketin inisiyatifi ile olamaz. Bu transformasyon paydaşların aynı bilinçle hareket etmesi ile gerçekleşecek. Biz; Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. olarak bunun farkındayız ve bunun için gerekli yatırımları yaparak yol almaya devam edeceğiz” diyerek sürdürülebilirlikle ilgili şirketlerinin hedef ve görüşlerini aktardı.

Eşref Zeka, Türkiye taşımacılık sektörünün şimdiye kadarki en büyük dönüşümüne öncülük etmenin gururunu yaşadıklarını belirterek;

“Elektriğin gücünü ve elektromobilitenin gelecek için vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. Bugün gerçekleştireceğimiz teslimatın hem değerli iş ortaklarımıza hem de ülkemizin lojistik sektörüne yepyeni bir vizyon katacağına eminiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Volvo Trucks’ın Hedefi 2050’ye Kadar Net “Sıfır Emisyon”

Törende söz alan bir diğer isim ise Volvo Trucks Ortadoğu ve Türkiye Direktörü Björn Andersson oldu. Björn Andersson Volvo Trucks’ın 130 ülkede sunduğu kaliteli, güvenilir ve çevreye duyarlı taşımacılık çözümlerinden bahsederek Volvo Trucks’ın 2050 yılına uzanan “Sıfır Emisyon” hedefine vurgu yaptı.

Björn Andersson:

“Elektromobiliteyi, fosil yakıtsız taşımacılığa ulaşmanın ana çözümü olarak görüyoruz. Farklı uygulamalar ve segmentler için çok geniş elektrikli kamyon seçeneğine sahibiz. Elektrikli kamyonlarımız tek bir şarjla yaklaşık 300 kilometrelik bir menzile sahip. Şarj süreleri ve pil teknolojileri ilerledikçe, gelecekte daha da uzun menzillere sahip olmayı planlıyoruz” diyerek Volvo Trucks’ın elektrikli taşımacılık vizyonundan ve sunduğu çözümlerinden bahsetti.

Bir İlke İmza Atmaktan Gurur Duyuyoruz

Unilever Türkiye’nin Türkiye, Kuzey Afrika ve Orta Doğu Tedarik Zinciri ve Müşteri Operasyonları Başkanı Graham Sommer de törende söz aldı. Graham Sommer;

“Bugün Unilever Türkiye olarak Volvo Trucks, Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. ve Arıç Lojistik ile iş birliği içerisinde, Türkiye’nin ilk elektrikli çekicilerini lojistik operasyonlarımıza dahil ederek Türkiye’de bir ilke imza atmaktan gurur duyuyoruz. Unilever olarak 2039 yılına kadar değer zincirimiz boyunca net sıfır emisyon elde etmek için üretim ve lojistik operasyonlarımızda yenilenebilir enerji kullanımını her geçen gün artırıyoruz. %100 yeşil enerjiden elde edilen elektrik kullanan Besan fabrikamızda şarj olarak çalışacak bu elektrikli çekiciler, yılda 215 ton karbon emisyonunu azaltacak. Bu da 1287 ağacın karbon emilimine veya Dünyanın çevresini dört kez dönen bir çekicinin karbon emisyonunun azaltılması anlamına geliyor. İlerleyen dönemde de yeşil lojistik alanındaki ayak izimizi büyütmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Elektrikli Çözümlerimiz Hizmete Hazır

Törende konuşan bir diğer isim de Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Kamyon Satış ve Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Kıvanç Kızılkaya oldu. Türkiye’de taşımacılığın dönüşümüne katkıda bulunmaktan mutluluk duyduklarını belirten Kıvanç Kızılkaya, “Farklı ihtiyaçlara yönelik 5 farklı elektrikli kamyon modelimiz, yük taşımacılığı, lojistik, madencilik, inşaat ve benzeri sektörlerin hizmetine hazır durumda” diyerek sundukları elektrikli çözümlerden bahsetti.

Volvo Trucks – Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. iş birliğiyle iş ortaklarına sürdürülebilirlik konusunda sadece elektrikli araç çözümleri değil finansal çözümleri de sunduklarını belirten Kıvanç Kızılkaya, teslimatı gerçekleşen araçların finansmanının Volvo Finansal Hizmetler Türkiye tarafından sağlandığını belirtti. Kıvanç Kızılkaya, Volvo Finansal Hizmetler’in Volvo Group’un ve Marubeni Corporation’ın “sürdürülebilirlik” stratejileri doğrultusunda, elektrikli araçlar için müşteri ihtiyaçlarına uygun esnek kredi çözümleri sunmaya devam edeceğini söyleyerek sözlerini tamamladı.

Değişimin Sembolü Olmasını Ümit Ediyoruz

Törende son olarak Arıç Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Arıç söz aldı. Bahattin Arıç:

“Lojistik sektörünün gelecekte sürdürülebilir ve verimli çözümlerle büyüyeceğini ön görüyoruz” diyerek bu doğrultuda ilk adımlarını Volvo Trucks ve Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. gibi güvenilir ve güçlü iş ortaklarıyla atmaya karar verdiklerini söyledi. Elektrikli Volvo çekicilerinin sektördeki dönüşümün sembolü olacağını ümit ettiğini belirten Bahattin Arıç tüm iş ortaklarına teşekkür ederek sözlerini tamamladı.

Teslimat kutusu teknolojileri geliştiren yerli girişim MOBIQU, 3.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Yeni nesil teslimat kutusu teknolojileri geliştiren girişim MOBIQU, Smart Box modeliyle teslimat hizmetlerini daha dijital ve akıllı bir hale getiriyor.

Çekirdek yatırım turunda 3.5 milyon dolarlık değerlemeyi başarıyla gerçekleştiren MOBIQU’in yatırımcıları arasında farklı ülkelerden melek yatırımcılar bulunuyor. Şu an için yatırımcıların isimleri gizli tutuluyor.

2021 yılında kurulan MOBIQU, Fark Labs Hızlandırma Programı’ndan mezun oldu ve TÜBİTAK 1512 programına katılma hakkı kazandı. Tohum öncesi yatırımını Fark Labs ve Mene Health Group gibi önemli yatırımcılardan alan şirket, 18 aylık süre zarfında iki farklı alanda ürün geliştirme sürecini başarıyla tamamladı.

MOBIQU’in kurucu ortağı Selçuk Koçhan, aldıkları yatırımı yurt dışına açılma ve ekip büyütme hedeflerine yönelik verdiği demeçte;

“Bu yatırımın gücüyle tamamen B2B çalışarak, hızlı bir şekilde büyüyerek pazardaki yerimizi sağlamlaştırmayı hedefliyoruz. Girişimimiz, tamamen B2B çalışma modeliyle, diğer firmalara teslimat süreçlerinde yardımcı olmayı, böylece kendi alanında büyümeyi ve sektöre yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.”

MOBIQU, IoT platformu ile desteklenen sıcaklık kontrollü paketleme sistemleri ve yeni nesil akıllı kutular üretiyor. Girişim, son KM lojistiğinde yaşanan verimsizlik, belirsizlik ve kalite problemlerini çözmeyi amaçlıyor. Uçtan uca gerçek zamanlı izlenebilirlik avantajı sayesinde, teslimatın her adımı daha net ve anlık olarak aktarılabiliyor.

MOBIQU, bugüne kadar iki farklı kutu sistemi geliştirdi. İlk ürün olan MOBIQU Cold, aşı, ilaç, biyoteknolojik ürün veya herhangi bir sıcaklık hassasiyetli ürünü hiçbir enerji gerektirmeden 7 güne kadar soğuk zincir kırılmadan muhafaza edebiliyor. İkinci ürün olan MOBIQU Smart Box ise yiyecek-içecek teslimatı için IoT tabanlı aktif sıcaklık kontrollü akıllı kutu sistemleridir. Son kullanıcılar ve işletmeler arasında köprü görevi gören MOBIQU, talep odaklı teslimat sektöründe faaliyet gösteren firmaların optimizasyon ve maliyet iyileştirmelerini sağlıyor. Bu sayede daha çok müşteri kazanmayı ve sektördeki rekabeti artırmayı hedefliyor.

MOBIQU, aldığı yatırımla birlikte daha geniş bir ekiple, daha büyük bir pazar payına sahip olmayı planlıyor. Yurt dışına açılma ve ekip büyütme planları, bu yatırımla birlikte daha da güçlü bir şekilde ilerliyor. Bu yatırımın, MOBIQU’in son kilometre teslimatında sunduğu yenilikçi çözümleri daha geniş kitlelere ulaştıracağı ve sektördeki rekabeti daha da kızıştıracağı öngörülüyor.

WhatsApp Beta, Windows kullanıcıları için ekran paylaşımı özelliğini kullanıma sundu

Popüler mesajlaşma platformu WhatsApp, kullanıcılarına işlevsel özellikler sunmaya devam ediyor. Windows işletim sistemli bilgisayar sahipleri, WhatsApp Beta ile ekran paylaşımı özelliğini aktif olarak kullanabilecek.

Bu özellik, beta test kullanıcılarının görüntülü arama kontrol panelinde belirtilen seçeneği belirleyerek görüntülü aramalar sırasında ekran içeriklerini paylaşmalarına olanak tanıyor. Kullanıcılar, belirli bir pencereyi veya tüm ekranlarını görüntülü görüşmedeki tüm katılımcılarla paylaşmayı seçebiliyor. Ayrıca mobil cihaz kullanan katılımcılar da paylaşılan ekran içeriğini görüntüleyebiliyor.

Şu anda ekran paylaşımı özelliği, Windows için en son WhatsApp beta güncellemesini Microsoft Store aracılığıyla yüklemiş olan sınırlı sayıda beta test kullanıcısı tarafından kullanılabiliyor. Yeni özellikleri sızdıran WABetaInfo‘ya göre, bazı normal kullanıcılar da ekran paylaşımı güncellemesini alıyor. Bu bilgi dahilinde uygulamayı yüklemekle ilgileniyorsanız, Microsoft Store’a göz atabilirsiniz.

Ekran paylaşımına ek olarak WhatsApp, Windows beta sürümüne başka güncellemeleri de kullanıcılara sunuyor. Yakın zamanda uygulama, içindeki düzenleyiciye bir kırpma aracı entegre etti. Bu araç, kullanıcıların harici düzenleme araçlarını kullanma ihtiyacını ortadan kaldırarak görüntüleri doğrudan WhatsApp arayüzünden kolayca kırpmasına olanak tanıyor.

Ayrıca WhatsApp, Android platformunda seçilen beta test kullanıcılarına yeniden tasarlanmış bir emoji klavyesi sunuyor. Yeni klavye, daha geniş görünürlük ile gelişmiş bir kullanıcı deneyimi sağlıyor. Kullanıcılar, klavyeyi yukarı kaydırarak daha geniş bir emoji görünümüne erişebiliyor.