Ana Sayfa Blog Sayfa 1086

Koala Akıllı Tasma, mobil network ile evcil dostlarınızın kaybolmasını engelliyor

Can dostunuz kaybolmasın sloganı ile hayata geçiriken Koala Akıllı Tasma, evcil hayvanlarınızın güvende olmasını sağlıyor. Koala, 1 lira boyutunda 15 gram ağırlığında Bluetooth takip cihazı ve akıllı telefon uygulamasından oluşuyor. Bu cihaz 100 metreye kadar evcil hayvanınızı takip etmenize olanak tanıyor. Eğerki dostunuz bu mesefa dışına çıkarsa hızlı aksiyon alabilmeniz için telefonunuza anında bildirim gönderiyor. Başka bir Koala kullanıcısının radarına girerse de bunu size bildiriyor.

Koala’nın kurucusu Furkan Baskak ile girişimiyle ilgili bir röportaj gerçekleştirdik.

Girişimcilik yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?

Girişimci olmak üniversite yıllarımdan itibaren aklımda olan bir kavram… Üniversite’de 3. sınıftayken kafamda bir sürü proje vardı ve bir kaçını hayata geçirmek için kağıda dökmeye başlayıp iş planları hazırlamaya başladım. Tabi bunların çoğu tamamen beyin fırtınası şeklindeydi. Diplomamı alır almaz Teknogirişim hibe desteğine başvurdum ve uzun bir süreçten sonra iş fikrim destek aldı ve böylece kurumsalda çalışma tercübem bile olmadan girişimcilik serüvenim başlamış oldu.

Koala Akıllı Tasma nasıl ortaya çıktı ve bu girişimden önceki deneyimlerinizden bahseder misiniz?

‘Koalasmart Akıllı Tasma’ fikri ev arkadaşımın köpeğini kaybetmesi ve devamında arama sürecindeki sıkıntılı döneme benimde şahit olmamla birlikte başladı. Evcil hayvanların kaybolması problemine akıllı, kolay ve ekonomik bir çözüm getirmem gerektiğini düşündüm ve bu projeyi hayata geçirdim. Akıllı tasma ürününden önce, prototipi tamamlanmış fakat çeşitli sebeplerden dolayı bir süreliğine askıya aldığımız sık seyahat eden kişiler için geliştirdiğimiz yeni nesil akıllı sırt çantası projemizi gerçekleştirmiştik. Bu proje ile de geçen sene İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’ne kabul edilmiştik.

Koala Akıllı Tasma’nın sağladığı en önemli değerler nelerdir?

Koala, elektronik bir tasma künyesidir. Evcil hayvanınızın tasmasına takıyorsunuz ve mobil uygulama ile cihazı eşleştiriyorsunuz. 15 gram ağırlığında ve madeni 1 lira boyutunda olan bu cihazı her türlü evcil hayvan rahatça takabiliyor.

Biz bu ürün ile Türkiye’de sık görülen evcil hayvanların kaybolması problemine alternatif bir çözüm sunuyoruz. Koala, Bluetooth Low Energy teknolojisi ile çalışıyor. Bu sayede pil ömrü bu aşamada 4 ay olarak sunuluyor. Sistem 2 aşamada çalışıyor.

İlk aşamada koala takılı evcil hayvan güvenli mesafenin dışına çıktığı zaman sahibinin akıllı telefonuna bir uyarı bildirimi gidiyor ve harita ekranında cihazdan en son sinyal alınan konumu ve zamanı gösteriyoruz. Daha sonra mesafe radarı ile kullanıcı evcil hayvanını arayabiliyor.

İkinci aşamada ise devreye diğer Koala kullanıcıları giriyor, kayıp sahibi tek tuşla uygulamada kayıp ilanı veriyor ve bir diğer Koala kullanıcısı kayıp evcil hayvanın sinyal ağına girdiği an bir uyarı bildirimi alıyor ve harita ekranında kayıp sahibii kayıp evcil hayvanın güncel GPS konumunu görüntüleyebiliyor. Bu şekilde topluluk yardımlaşmasıyla kayıp canlar yuvalarına geri dönebiliyor. Biz Koala ile Türkiye’ nin ilk teknoloji tabanlı kayıp evcil hayvan arama ağını oluşturmayı hedefliyoruz.

Bu girişimi hayata geçirirken karşılaştığınız engeller nelerdir?

Türkiye’de donanım startup’ı kurmak gerçekten zor. Donanım üzerine yazılım geliştirmek de zorlu bir süreç. Dediğimiz gibi bu süreç sandığımızdan zorlu ve uzun sürdü fakat biz çalışmalarımıza pes etmeden devam ettik ve ortaya bu ürünü çıkarttık. Koala ile kitlesel fonlama platformu Arıkovanı’nda bir kampanya başlatık ve kampanya tanıtım filmimiz Facebook hesabımızda inanılmaz ilgi gördü. 1 buçuk ayda 150 adet ön sipariş aldık Arıkovanı üzerinden fakat toplam fon hedefimize ulaşamayınca kampanya başarısız oldu. Bu başarısızlık tecrübesi bize de çok şey öğretti. Ürünü potansiyel müşterilerden gelen geribildirimlerle tekrardan geliştirme sürecesine aldık ve şu anda ilk ürün prototipimizden farklı bir tasarımla ürünü piysasa sunduk. Sonuç olarak; Koala,  Arıkovanı kampanyasında başarısız olsa bile Koala’nın tanıtımında, ürün-pazar uyumluluğu ve early adopter (1) testleri gibi süreçlerde bize çok katkısı oldu.

Güncel rakamlarınız ve büyüme eğriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Arıkovanı sürecinden sonra tekrar ürüne odaklandık ve mobil uygulama geliştirme süreçlerini finalize ettik. Bu yaklaşık olarak 3 ayımızı aldı. 2016 Eylül ayının başında ise kendi sitemizden ön sipariş almaya başladık. 1 ayda 400’den fazla sipariş geldi. Bu siparişlerde hiç bir pazarlama çalışması ve reklam harcaması yapmadık. Ekim ayının başında belirli adette seri üretime geçtik ve bu sıralar gönderimlere başladık. Hedeflerimiz arasında Koala kayıp bulma network’ünü genişletmek için mobil uygulamanın indirilme sayılarını arttırma üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Bunu gerçekleştirmek için çok farklı, ödül teşvik bazlı oyunlaştırma stratejilerini mobil uygulamada devreye almaya hazırlanıyoruz.

Koala Akıllı Tasma (Koalasmart) ekibi olarak Türkiye’de Giyilebilir Teknoloji girişimcisi olmanın zorlukları nelerdir? Sektörün geleceği hakkında neler söylemek istersiniz ?

Giyilebilir teknoloji çok hassas bir alan. Özellikle işe kullanıcı deneyimi ve ergonomi konularıdan başlamak gerekiyor. Biz de başlangıçta teknoloji tarafından başlamıştık fakat bu deneyimleyerek yaşadığımız bir yanlış oldu. Birim yatırım maliyetleri de biraz yüksek olduğu için biraz zorlu bir alan ve yatırımcıların ülkemizde ilgisini pek çekmiyor. Fakat giyilebilir teknoloji ürünleri insan hayatını daha güvenli ve kolay hale getirdiği için sektörün büyüme potansiyeli çok büyük ve araştırmalarda o yönde gösteriyor. Her şeyden önce bu alandaki girişimcilerin en büyük motivasyon kaynağı bu veri olmalı diye düşünüyorum.

Bir cümle ile Koalasmart’ın gelecekteki vizyonu nedir?

Koalasmart, teknoloji tabanlı ve dünyanın en geniş kayıp evcil hayvan arama platformunu oluşturarak her kayıp canın en hızlı şekilde yuvasına geri dönebilmesi vizyonuyla ürün geliştirmektedir.

Ürün Kimliği:

Özellikleri: Distance alerts, last seen location, recovers lost pets with crowd GPS

Güç Kaynağı: CR2032 pil

Bağlantı: Bluetooth 4.0

Sistem uyumluluğu: Android 4.3 ve üzeri – iOS 8.1 ve üzeri

Pazar durumu: Evcil hayvan ürünleri

(1) early adopter: bir ürün ya da yeni bir teknoloji pazara sunulduğunda, erkenden alıp ilk deneyen ve bu yenilikleri yakından takip eden müşteri kitlesine denir.

ŞirketOrtağım, abonelik işlemlerine çözüm getiren AboneSepeti’ne yatırım yaptı

Mobil-GSM, İnternet, Dijital TV platformları, Ev Telefonu ve hatta Dergi Aboneliği gibi hizmetlerle ilgili cazip fiyat avantajları sunan Abonesepeti,  ŞirketOrtağım‘dan yatırım aldı. Dokuz yatırımcıdan ilk etap yatırımını alan Abonesepeti’nin Yönetim Kurulu Başkanlığını Mehmet Buldurgan yapacaktır. Böylelikle ŞirketOrtağım, 2017 yılındaki ilk yatırım turunu tamamlamış oldu.

Abonesepeti, ilk hizmet başlangıcından abonelik iptaline kadarki bütün süreçlerde, tüketicilerin kurumlarla yaşadıkları sorunları en aza indirmeyi ve abonelere fiyat avantajlarıyla hızlı ve kolay çözümler sunmayı hedefliyor.

Abonesepeti, abonelik işlemleri sırasında kimi zaman yaşanan, bilgi güvenliği ve gizliliğin ihlali ile ilgili riskleri de ortadan kaldırıyor. Müşterilerine “Güvenli Abonelik” anlayışıyla hizmet sunan Abonesepeti, Türkiye’nin alanında ilk ve tek platformu olma özelliği ile öne çıkıyor.

Girişimci Deniz Okumuş liderliğinde; abonelik piyasasındaki süreçlere hakim ve tecrübeli bir ekip tarafından teknolojisi hazırlanan Abonesepeti, pazarın ihtiyaçları doğrultusunda sektöre yenilik getirdi. Türkiye’nin önde gelen hizmet sağlayıcıları; Digitürk, D-Smart, Superonline, TurkTelekom, Türksat ve Vodafone gibi 20’den fazla şirketin abonelikle ilgili işlemlerini gerçekleştirmeye başladı.

Abonesepeti, benzersiz iş modeliyle “start up” yatırım dünyasının önde gelen isimlerinin de dikkatini çekti.

CEO Deniz Okumuş “Abonesepeti’ni müşterilerin gözünde cazip kılacak en önemli etkenin, öncelikle avantajlı fiyat seçenekleri, güvenli, hızlı ve kolay ‘tek tuşla’ başvuru imkanlarının bir araya toplanması olduğunu vurguluyor.

Abonesepeti’nde, ihtiyaç duyulan hizmetler bayiye gitmeden karşılaştırmalı olarak listelenebilirken, Aboneye sadece kendisine uygun seçeneğe karar vermek kalıyor. Devamında ise bütün işlemler Abonesepeti ekibi tarafından tamamlanıp abonelik başlatılıyor.

Subliminal (Bilinçaltı) Pazarlama ile Marka Bilinirliliğinizi Bilinçaltına Gönderin

Özellikle daha öncesinde hiç incelemediğiniz bir ürünü veya markayı bir yerden hatırlıyorsanız Subliminal (Bilinçaltı) Pazarlama size karşı başarılı olup bilinçaltınıza yerleşmiş durumdadır. Ya da bir markete girdiğinizde reyonda daha önce görmediğiniz bir ürünü sanki yıllardır tanınan bir markaymış gibi bir hisse kapılıyorsanız, bu çalışma da daha öncesinde size gizli bir yerlerde markasını sunma konusunda başarılı olmuş demektir.

Subliminal Pazarlama diğer bir adıyla Bilinçaltı pazarlamadır. Bazı markalar yaptıkları PR çalışmalarından her zaman ilk aşama için gelir elde etmeyi beklemez. Televizyon reklamları, standlar, özel broşür tanıtımları vs. bunlar direkt pazarlamadır ve bize bir sunum yapıldığının da farkındayızdır. Subliminal Pazarlama’nın başarısı uzun vadede ortaya çıkar. Ayları, yılları alabilir. Onlar sizin bugününüzü değil, geleceğinize satın alır. Satın almaktan maksat, kendi markasını ya da ürünlerini gelecekte almanızı ister. Çünkü bu durumda sizin o markaya karşı olan sadıklığınız kalıcı olur.

Grocery Stores Using Subliminal Marketing Video

Mc Donalds’ın çocuklara hitap etmesi buna örnek olarak gösterebilir. Peki büyüdüğümüzde? O zaman büyükler için McWhopper menüsü var. Siz artık o markanın kontrolündesiniz.

Viral Pazarlama = Subliminal Pazarlama

Viral Pazarlama’nın da Subliminal Pazarlama ile bağlantılı olduğunu düşünüyoruz.

Dünya bu kadar uç noktaya doğru gidiyor. İstemediğimiz şeylerin 25. kare yöntemi ile de televizyonlarda bilinçaltımıza gönderildiği bir çağdayız. Web 3.0 ile her ne kadar bizden alınan bilgi ile doğru pazarlama yapılması hedefleniyorsa, bunun tam tersi olarak da bize istedikleri materyali aklımıza yerleştirecekler. Renkleri kullanarak pazarlama yapıldığını biliyor musunuz?

Uzaktan baktığınızda Garanti Bankası’nın bir şubesinin adını görmenize gerek var mı? Ya da Akbank‘ın? Renklerini size yeterince harcadıkları reklam bütçeleri ile sunmuşlar. Kulağımıza birileri gizliden birşeyler söylüyor ve bize farkettirmeden gizli gizli fotoğraflar gösteriyorlar. Görmek ile gerçekten görmek arasındaki farkı burada anlayın. Bu pazarlama yöntemi en çok dizi ve filmlerde kullanılıyor.

Subliminal Pazarlamayı kendi markanız için kullanmaya çalışın. Ürünlerinizi satmak istediğiniz hedef kitlenin zamanlarını harcadığı yerlerde çalışma yapın ve onlara markanızın adını, rengini, kokusunu, logosunu, tadını… neyini olursa olsun bilinçaltlarına yerleştirin.

İnsanların karar anlarında seçilmek istiyorsanız, onların algılarına gizlice markanızı sunun.

Emre’nin otomobil hobisi Driven uygulaması ile girişimi haline dönüştü

Hiç kuşkusuz ki otomobiller günü, hemen herkesin ilgi alanına giriyor. Bugün Dünya üzerinde 1 milyardan fazla otomobil bulunuyor ve yeni bir otomobil almak isteyen insanların %80’i araştırmasına mobil cihazlar üzerinden başlıyor. Bu gerçeği gören bir grup Türk girişimci Emre Aksoy, Driven isimli uygulama ile bu ihtiyaca cevap vermek için kolları sıvamış.

Aslında bu fikir Emre’nin çocukluğunda okul kitaplarının ve defterlerinin arasına otomobil dergileri koymakla başlamış. O günden beri hayali olan otomobillerle ilgili bir girişim hayata geçirmekmiş. Bugün ise bu hayalini Driven ile gerçekleştirdi.

Driven, eski ve yeni tüm otomobiller hakkında her şeyi takip edebileceğiniz ve benzer zevklere sahip insanlarla konuşabileceğiniz yeni bir araba topluluğu. Uygulamada şimdiden 150’den fazla araba markası ve 9000’e yakın model bulunmakta. İlgilendiğiniz arabaların yüksek çözünürlüklü resimlerini görüntüleyip, araç hakkında detaylı bilgi edinebildiğiniz gibi merak ettiklerinizi diğer insanlara danışıp aynı alanla ilgilenen İnsanlarla sosyal bir ortam oluşturabiliyorsunuz. Eğerki araba alma planınız henüz yok ise uygulama içerisinden istediğiniz arabalar ile bir rüya garajı oluşturmakta da mümkün oluyor.

Driven’ın kurucusu çocukluğundan beri arabalara çok meraklı olup uygulamayı aslında kendi ihtiyacını gidermek için geliştirmiş. Bugüne kadar yeni arabaları kolay takip edebileceği ve markaların tüm model gamını inceleyebileceği bir uygulamanın olmayışından yola çıkan Emre Aksoy’un çok doğru bir tespit yaptığı da görülüyor; zira uygulama piyasaya çıkmasının ertesi günü Apple App Store’da en beğenilen uygulamalar arasında yer almış.

Bu başarı ile birlikte kısa sürede 20.000 kullanıcıya ulaştığını belirten Emre, Driven’ı yeni özelliklerle güçlendirip büyüme grafiğini devam ettirmek istiyor. İTÜ Çekirdek 2017 programına kabul edilen Driven, erken aşama yatırımcı görüşmelerine başladı.

Şimdilik yalnızca iOS için geliştirilen uygulamanın kısa süre sonra Android versiyonu da piyasaya sürülecek. Eğer siz de otomobillere meraklıysanız uygulamayı şu linkten indirebilirsiniz: http://www.drivenapp.io

Butik Deneyimler, Startup Grind Global’e seçildi Silikon Vadisi’ne gidiyor

Üsküdar Fikir Sanat Merkezi ve İTÜ Çekirdek girişimlerinden olan Butik Deneyimler, Google’ın desteği ile düzenlenen ve Silikon Vadisinin en prestijli girişimcilik etkinliklerinden biri olarak kabul edilen StartupGrind Global etkinliğinde teknolojisini sunmak üzere 5 kıtada 200 şehirde yapılan on binlerce başvuru arasından seçilen 100 girişimden biri oldu.

Butik Deneyimler’in Paylaşım Ekonomisine Dayalı Pazar Yeri modeli ilgi çekiyor. Geleceğin paylaşım ekonomisi üzerine şekilleneceğini öngören ve “Uber, Airbnb gibi markaların başarısı tesadüf değil, bu artık yeni gerçeklik, yeni iş yapma modeli” mottosu ile yola çıktıklarını belirten Butik Deneyimler kurucusu Ersan Bilik“bizi gerçekten mutlu eden şeyler sahip olduklarımız değil, yaşadığımız güzel deneyimlerdir – örneğin uzun zamandır Likya yolunu yürümek istiyorsunuz ancak konu ile ilgili hiçbir fikriniz yok. Ya da hât sanatının inceliklerini bilmek istiyorsunuz ancak işin erbabını bulamıyorsunuz. Herhangi bir bölgeyi turist gibi değil de oradaki bir yerli gibi yaşamak, onların yaşadığı hayatı deneyimlemek istiyorsunuz. Ya da hiç fikriniz olmayan bir konu hakkında, mesela kuantum felsefesini öğrenmek ya da yönetim becerilerinizi geliştiren bir doğa yürüyüşü ve kampı.  İşte biz bu deneyimli uzmanlar ile bu deneyimi yaşamak isteyen romantik tüketicileri bir araya getiren sosyodijital platformuz.” dedi.

ButikDeneyimler StartupGrind Silikon Vadisi’ne bulut temelli, esnek ve ölçeklenebilir teknoloji altyapısı için seçildi.

Silikon Vadisi etkinliğine kabul sürecinin oldukça yorucu olduğunu belirten Rıfat Arıcanlı (CSA), “Biz daha önce Almanya’da, Portekiz’de ve Finlandiya’da da oldukça prestijli girişimcilik etkinliklerine kabul almış ve görünürlük sağlamıştık. Bu sayede StartupGrind ile tanışıp başvuru için davet aldık. Teknoloji, ekip, strateji ve finansal açılarından yapılan değerlendirmeleri başarıyla geçtikten sonra başvurumuz onaylandı. Binlerce başvuru arasından seçilerek iddialı teknoloji girişimleri arasında olduğumuz için gururluyuz” dedi.
Bulut tabanlı mobil pazaryeri altyapımız farklı iş alanlarında dijital dönüşüm için uyarlanabilir.
Butik Deneyimler teknoloji altyapısının bulut tabanlı mobil pazaryeri ve sosyal alışveriş çözümü olduğunu belirten Volkan Özçelik (CTO) “Elimizdeki esnek altyapı çözümünü farklı iş alanlarına da hızlıca uyarlanabiliyoruz, bu özelliğimiz Silikon Vadisindeki etkinliğe katılacak 100 girişimci arasına girmemizde etkili oldu” dedi.

ButikDeneyimler Atik (Agile) Yazılım Geliştirme Sürecini Amazon Bulut (AWS) ile Buluşturan bir Yazılım Fabrikası

Ericsson Orta Doğu ve Afrika İş Geliştirme Direktörü ve İTÜ Çekirdek Mentoru Hasan Basri Akırmak, “Türkiye’de çok az girişim bulut temelli platformu Silikon Vadisindeki beklentileri karşılayacak şekilde esnek, ölçeklenebilir olarak kurguluyor. Butik Deneyimler, bulut platform öncüsü Amazon Web Services (AWS) hizmetlerini ölçeklenebilir yük dağılımı (Load Balancing), gerçek zamanlı veri akışı işleme (Stream Processing) gibi amaçlarla kullanıyor. Yazılım geliştirme süreçleri de CI/CD (Continuous Integration / Continuous Delivery) yaklaşımı ile Türkiye ve ABD olmak üzere iki ülkedeki ekip ile yönetiliyor” dedi.

Sina Afra, yeni girişimi Evtiko’yla teknoloji dönüşümünü emlak sektörüne taşıyor

2016 Eylül ayında Sina Afra önderliğinde Can Günay ve Aziz İhsanoğlu tarafından, yerli ve yabancı yatırımcıların da katkılarının alınmasıyla kurulan Evtiko, Türkiye gayrimenkul sektörüne teknoloji altyapısını kullanarak yenilikçi bir bakış açısı getirmeyi amaçlıyor. Şu anda 50 milyon TL’lik bir değerlemeye sahip olan şirket, Rocket Internet ve kurucusu Oliver Samwer, Avi Alkaş, Esin Güral’ın da içinde olduğu bir yatırımcı grubu tarafından yatırım aldı. Evtiko, satmak isteyenlere 48 saatte değerleme ve minimum 72 saat içinde satış vaadinde bulunuyor.

Gayrimenkul’de 72 saatte satış

Gayrimenkul sektörüne yeni bir bakış açısı getirerek, yeni nesil gayrimenkul alım–satım çözümleri üretmeyi amaçlayan Evtiko, gayrimenkul satışlarına aracılık eden bir platform olarak pazardaki yerini aldı. Mülk sahiplerinin evlerini birkaç adımda, 72 saatten başlayan çok kısa bir süre içerisinde, kolayca satabilmesine olanak tanıyan Evtiko’nun sistemi şöyle işliyor: Satmak istenilen evle ilgili bilgiler internet sitesindeki form doldurularak veya çağrı merkezi üzerinden Evtiko’ya iletiliyor. Bu bilgiler, kullanılan güncel veri algoritmaları ve SPK lisanslı gayrimenkul uzmanlarının yerinde incelemesi sonucu 48 saat içinde bir teklif veriliyor. Satıcı kabul ederse, en erken 3 gün içinde olmak şartıyla, evin boşaltıldığı gün ödemesinin tamamını alıyor.

Evtiko gayrimenkul sektörüne değer katmayı hedefliyor

Evtiko gayrimenkul sektörüne yenilikçi bir bakış açısı kazandırmayı ve evini satmak isteyenlerin teklif almak için akıllarına gelecek ilk adres olmayı hedefliyor. Bunun için sektöre teknolojik dönüşümle birlikte hız ve güvenli bir çözüm sunuyor. Emlak sektöründeki diğer bileşenlerle de iş birliğine gidecek olan Evtiko emlak şirketleri, emlak ofisleri ve ilan siteleriyle ortak çalışarak sektörün ihtiyaç duyduğu hareketliliği ve hızı kazanmasına destek olacak. Böylece sektörde son zamanlarda görülen tıkanıklığı çözecek ve ekonomiye hareket getirecek. Evtiko İstanbul’dan sonra, yılsonunda Avrupa’ya; Barselona, Brüksel, Amsterdam veya Berlin gibi bir metropole açılmayı hedefliyor.

Gayrimenkul sahiplerini bekleyen avantajlar

Türkiye’de geleneksel yöntemlerle bir evin satılması ortalama 109 gün sürüyor. Evtiko ise ev sahiplerinin anlaşma sonrasında 30 gün içinde dilediği zaman evi boşaltabilmesine ve aynı gün ödemesini almasına olanak tanıyor. Evtiko’nun sunduğu diğer avantajlar şöyle:
Ev satarken karşılaşılan problemleri çözüyor: Doğru alıcıyı bulmak, sıkı pazarlık süreçlerine girmek, potansiyel alıcılara evi gezdirmek gibi sorunları ortadan kaldırıyor.
Ev sahiplerinin endişeye kapılmadan hayatına devam etmesini sağlıyor: Yaşam düzenini bozmamak için “önce satmalı sonra almalı” veya “önce almalı sonra satmalı” polemiğine son veriyor. Evin satılıp boşaltılacağı güne satıcı karar veriyor.

Adil ve gerçek teklif: SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanlarının değerleme çalışması ve data algoritmaları ile hazırlanan raporlar neticesinde en adil teklifi sunuluyor.

Visionteractive global büyümesini Kazakistan pazarı ile sürdürüyor

Birleşik Krallık, Körfez, Latin Amerika pazarında faaliyet gösteren Visionteractive, global pazarda büyümesini sürdürüyor. Visionteractive, Wired dergisine göre 2016’daki İstanbul’un en gözde 10 girişimi arasında gösterilmişti ve 2016 İhracat Zirvesi’nde yılın en genç ihracatçısı ödülünü almıştı.

Türkiye’nin önemli marka deneyimi ajansı The Others işbirliği ile Kazakistan pazarına açılan Visionteractive, burada edindiği deneyimi çevre bölge açılımlarıyla da sürdürmeyi hedefliyor.

DeFacto, Kazakistan pazarındaki ilk müşterilerinden oldu. İngiltere’de de Guinness markası ile anlaştı. Nisan ayında Amerika pazarına açılacak olan Visionteractive, global arenada önemli bir oyuncu olma hedefiyle emin adımlarla yoluna devam ediyor.

Paraşüt uygulaması ile artık cepten fatura kesebileceksiniz

En güncel Android ve iOS sürümü ile Paraşüt, Türkiye’nin cepten e-fatura oluşturup gönderebilen ilk mobil uygulaması oldu. 2016 Kasım’da 500 Startups ve Diffusion’dan yatırım almıştı ve geçtiğmiz günlerde Türkiye’nin en başarılı girişimlerinin yer aldığı Startup 100 Listesi‘ne girebilmeyi başardı. Gelen yatırımları çok iyi değerlendiren Paraşüt, yeni özellikleri üzerinde hız kesmeden çalışıyor.

Müşterinize gittiniz, satış yaptınız. Ve anında fatura kesmeniz lazım! Bunun için yanınızda koçan taşımak ya da ofise dönmek yerine, faturanızı mobil cihazınızdan hemen orada kesip faturayı anında müşterinize ulaştırabiliyorsunuz.

Paraşüt’le nerede olursanız olun, akıllı telefon veya tabletten e-faturanızı oluşturup anında müşterinize ulaştırabilirsiniz.Her yerden fatura kesip göndermek için siz de Paraşüt’le e-faturaya geçin.

Üstelik, Paraşüt’te e-fatura kullanıcısı olmak tamamen ücretsiz. Özel entegratörlerin aksine, Paraşüt’te herhangi bir başvuru, entegrasyon veya aktivasyon ücreti yoktur; program kurulum gerektirmiyor.

Mobilden e-fatura göndermek – kısa versiyon from Paraşüt on Vimeo.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TEKNOAĞ platformuyla girişimcileri topluyor

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye’de kamu hibesi almış teknoloji girişimcilerinin ve teknoparklarda yer alan firmaların kendilerini ve projelerini uluslararası platformda tanıtabileceği, ulusal ve uluslararası anlamda yatırımcı ve girişimcilerle buluşabilecekleri sanal bir ağ olan Teknoağ‘ı duyurdu.

Bu platform Ar-Ge Reform Paketi ile getirilen bir yenilik olan “Doğrudan Girişim Sermayesi” uygulamasının da etkinliğini artırılmasını amaçlıyor.

Teknoağ platformunda neler var?

– Firmalar için özelleşmiş bilgilere yer verilmesi (firma videoları, yeterlilikleri, anahtar kelimeleri ve detaylı tanıtımları)
– Firmaların/girişimcilerin Ar-Ge projelerine ilişkin özet bilgilerin görülebilmesi,
– Bu firmalara/girişimcilere yatırım yapılabilmesine ilişkin yol haritasının görülebilmesi,
– Türkiye’nin en büyük melek yatırımcı ve risk sermaye ağlarını bünyesinde bulundurması,
– Sürekli olarak güncellenen dinamik yapısıyla sempozyum, kongre, demo-day, konferans vb. etkinlik duyurularının yapılabilmesi,
– Uluslararası ulaşılabilirliği ve çok dilli sayfa yapısı ile kullanım kolaylığına sahip olması,
– Teknoloji firmalarının gerekli bilgilerinin sürekli güncel olarak olması,
– Firmaların bulunduğu konum, ait olduğu teknoparkı, sektörü, teknolojik alanı gibi özelliklerine filtreleme ya da arama seçeneklerinin bulunması,
– İsteyen her girişimcinin yatırımcı ya da aradığı işbirlikçisinin özelliklerini belirtebilmesi,
– Firmalar ve diğer ilgili paydaşların sistem içi etkileşim özelliklerini güncelleyebilmesi ve değiştirebilmesi gibi özellikleri bulunuyor.

Drone taksiler, 2017 yaz ile Dubai’de çalışmaya başlıyor

Dubai’de gerçekleştirilen World Government Summit konferansında Drone taksiler ile İnsan taşımacılığına Temmuz 2017’de başlanması bekleniyor.

Çin yapımı EHang 184 modeli Drone taksi, konferans süresince katılımcılara gösterildi ve yoğun ilgi gördü. Bu aracın 100 kg’a kadarlık bir taşıma kapasitesi var.

Konferansta konuşan Mattar al-Tayer, EHang 184’ü şu aşamada test ettiklerini dile getirdi. Drone’un bataryası dolu olduğunda 50 km yol gidebiliyor. Drone taksi, saatte 160 km hıza ulaşabiliyor. Bu araç EHang 184 komuta merkezinden kontrol edilecek ve ilk etapta bataryasının ömrünü de göz önünde bulundurduğumuza 50 km’ye kadar olan bir alan içerisinde kullanılacak.

Bizim bu noktadaki yorumumuz şu; Eğer hızlı şarj noktaları kurulursa veya bataryası kolay değiştirebilir noktalar oluşturulursa, 50 km’lik mesafesi 100-150 km’ye kadar da çıkarılabilir. Teknik olarak motorun ısınması, güvenlik tedbirlerini tam olarak nedir bilemiyoruz ancak düşünülebilir.

Drone taksi uygulaması başarılı olursa özellikle yoğun trafik olan şehir içi ulaşımda geleceğin önemli projeleri arasında olacak gibi duruyor. İsrail merkezli Urban Aeronautics firması, geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada askeri kullanım için tasarlanan ulaşım drone’larının da 2020 itibariyle kullanılmaya başlanacağını dile getirdi.