Ana Sayfa Blog Sayfa 1010

Yapay zeka ile pazarlama verilerini analiz eden Amplero 17.5 milyon dolarlık Seri B yatırım aldı

Amerika’nın Seattle şehrinde ortaya çıkan, geniş kapsamlı pazarlama verilerini yapay zeka kullanarak analiz eden Amplero, 17.5 milyon dolarlık seri B yatırım aldı.

Yatırım turu, Greycroft Partners ve Ignition Partners önderliğinde; Wildcat Venture Partners, Seven Peaks Ventures ve Trilogy Equity Partners‘ın katılımlarıyla gerçekleşti.

Amplero, yapay zeka tabanlı pazarlama araçlarının diğer otomasyon programların ötesine geçtiğini  ve her müşteri etkileşimini optimize edebildiğini söylüyor. 40 kişilik şirket çalışmalarını tüketici yönelimli işletmeler üzerinde yoğunlaştırıyor ve bazı müşterileri arasında Sprint, Virgin Mobile, Microsoft, BECU, DoubleDown Interactive yer alıyor.

Şirket aldığı bu yatırımı, yapay zeka teknolojisinin küresel genişlemesini desteklemek için kullanmayı planlıyor.

Girişimle ilgili gelişmeleri ve dünyadan yatırımları sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

McAfee, okullarda siber güvenlik konusuna dikkat çekiyor

Yeni eğitim yılı yaklaşırken McAfee okullarda siber güvenlik konusuna dikkat çekmek üzere öğrencilerle yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Uluslararası çapta toplam 3900 lise öğrencisiyle yapılan araştırmanın sonuçlarına göre öğrencilerin %86’sı, okullarda derslerle ilgili çalışmalarda her gün en az bir saatlerini internete bağlı bir cihazın başında geçiriyorlar. Bu cihazların güvenli bir şekilde kullanılması içinse okul yönetimi ve ebeveynlere önemli bir sorumluluk düşüyor.

McAfee, okullarda internet ve cihaz kullanım alışkanlıklarını inceleyen bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya göre öğrencilerin %86’sı her gün en az bir saati, yarısından fazlası ise (%57) üç veya daha fazla saati okulda derslerle ilgili çalışmalar için internete bağlı bir cihaz kullanarak geçiriyorlar.

Öğrencilerin yarısı (%47) bu cihazların ve internetin iyi niyetli kullanımlar yanında, sınav, sözlü, proje veya diğer konularda kopya çekmek için de kullanıldığına tanık olduklarını belirtiyorlar. Bunun yanında öğrencilerin %24’ü de okullar tarafından yasaklanmış içeriklere ulaşabildiklerini itiraf ediyorlar. Araştırmada ortaya çıkan yüksek kötüye kullanım oranlarına rağmen öğrencilerin %80’i okullarının siber tehlikelere karşı gerekli güvenlik önlemlerini aldıklarına, %86’sı ise okulda güvenlik konusunda yeterince bilgilendirildiklerine inanıyorlar.

Güvenli internet kullanımı için okul yönetimi ve ebeveynlerin iş birliği gerekiyor

Okulda yeterli güvenlik önlemleri alındığına inanan öğrenciler için güvenlik açıklarının halen mevcut olmasının nedenini sorgulayan araştırma, konunun ebeveynlerle ilgili önemli bir kısmına da ışık tutuyor: 14 – 15 yaşlarındaki çocukların %50’si, 16 – 18 yaşlarındaki çocukların ise sadece %30’u ebeveynlerinin internet güvenliği üzerine düzenli konuşmalar yaptığını belirtiyor. 16 – 18 yaş grubundaki öğrencilerin %14’ü ise evde bu konuda hiç konuşulmadığını söylüyor.

McAfee’nin öğrencilerin sosyal medya ve internet üzerinde güvenli bir şekilde zaman geçirebilmeleri için önerileri ise şu şekilde:

  • Evde çocuklarla konuşmak, onlardan internette nasıl vakit geçirdiklerini dinlemek ve gerçek hayatta tanımadıkları kişilerle internet üzerinde iletişime geçmemeleri konusunda bilgilendirmek,
  • Öğrencilere kişisel bilgilerin paylaşılmaması, sosyal ağlarda güvenlik ve gizlilik seçeneklerinin daha güvenli bir hale getirilmesi, şifrelerin ebeveynler ve gözetmenler dışında kimse ile paylaşılmaması gibi temel konularda bilgi aktarmak,
  • Öğrencilerin kullandığı sosyal medya yazılımlarını kullanmak; böylelikle hem onları daha iyi anlamak, hem de uygulama konusunda edinilen bilgi sayesinde daha iyi bir iletişim sağlamak,
  • Okullarda akıllı cihaz – bilgisayar kullanma konusunda net kuralların konulması,
  • Okul yönetiminin ebeveynlere de güvenlik konusunda gerekli güncellemeleri ve bilgileri aktarması,
  • Tüm cihazları koruma altına almak. McAfee LiveSafe gibi programlar sayesinde evlerdeki tüm cihazlarda güvenlik ve gizliliğin sağlanması.

Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi sağlık alanındaki girişimcilerin başvurularını bekliyor

Türkiye’de girişimcileri desteklemek amaçlı yeni programlar açılmaya devam ediyor. Üniversitelerin ve şirketlerin girişimciliğe katkı sağlamak amacıyla kurduğu bu kuluçka ve hızlandırma programları pazarı her geçen gün büyüyor. Yeni fikirler ve yeni girişimler, bu alanlarda hayat buluyor, hızlanıyor, pazara hazır hale geliyor.

Son başvuru 15 Eylül 2017

Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi, “sağlık (healthcare)” kategorisindeki alanında fikir ve projesi olan girişimcilerin başvurularını bekliyor.

Girişimciler, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi akademisyenlerinden bilimsel danışmanlık almanın yanı sıra üniversitenin sektörel işbirlikleri sayesinde güçlü bir iş ağından da yararlanma fırsatına sahip olacaklar. Merkez, iş fikirlerinin projeye dönüşebilmesi için gerekli ortamı da biyoteknoloji ve bilişim altyapısı ile girişimciye sunacak.

Ne tür olanaklar sunuyor?

  • Ofis olanakları
  • Acıbadem Üniversitesi akademisyenlerinin bilimsel desteği
  • Biyoteknoloji altyapısına erişim
  • Prototipleme atölyesine erişim
  • İş modeli kanvası, FMSH ve şirket kurulumu ile ilgili eğitimler ve yüz yüze danışmanlık imkanı
  • Acıbadem Sağlık Grubu ve partner kuruluşlarından yönlendirme ve danışmanlık alma imkanı
  • Potansiyel yatırımcı, müşteri ve iş ortaklarına erişim
  • Başarılı girişimlere yatırım, altyapı, ayni katkı desteği

3 Programdan bir tanesine başvurabilirsiniz.

Ön Kuluçka Programı

Başta Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi öğrencileri olmak üzere girişimcilerin düşünce, fikir ve projelerini gerçeğe dönüştürebilmeleri için öğrenme, uygulama ve iş planlama süreçlerini destekler. Bu program kapsamında girişimcilere, yeni iş fikri sahiplerine temel eğitimler verilerek, fikirlerini olgunlaştırmalarına destek vermek, üniversite genelinde ve sağlık ekosisteminde girişimcilik kültürünün olgunlaştırılmasına katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Ön kuluçka programına alınan girişimcilerin eğitim ve seminerlere katılımı, kuluçka merkezi çalışmalarına katılımları zorunludur.

Kuluçka Programı

Program kapsamında fikirleri olgunlaşmış girişimcilere fikirlerini hayata geçirme sürecinde ihtiyaç duydukları noktalarda destek verilir. Programa Acıbadem Kuluçka Merkezinde Ön kuluçka aşamasını tamamlayan girişimciler, ya da kendileri bu aşamaya gelmiş girişimciler başvuru yapabilir. Program süresince kabul alan iş fikirlerine eğitim ve seminerler, ofis imkanları ve 1-1 özel koçluk ve danışmanlıklar sağlanır. Bu imkanların yanı sıra girişimciler Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi’nin özel sağlık altyapısına, araştırma laboratuvarlarına, akademisyenlerine erişim imkanı elde ederler.

Hızlandırma Programı

Programa fikirlerini hayata geçirmeye hazır hale getirmiş, ilk prototipini çıkarmış girişimciler başvurabilir. Acıbadem uzmanlarından ve Acıbadem grubunun benzersiz sağlık networkünden, ve imkanlarından yararlanma imkanı sunulur. Hızlandırıcı programına Kuluçka programından mezun olanların yanı sıra, dışarıdan başvuru yapmak da mümkündür. Hızlandırıcı programı sırasında girişimciler kuluçka programındaki tüm eğitim, seminer ve olanaklardan yararlanırlar.

Elektrikli uçan taksi Lilium, 90 milyon dolarlık Seri B yatırım aldı

Uzak olmayan bir gelecekte bir zaman hayal edin. Telefonunuzdan tek tuşla uçan bir taksi çağırıyorsunuz ve gideceğiniz yere hızlı ve kolayca bırakıyor. Yoldaki trafiğe aldırış etmeden hava yolunu kullanarak, bir ulaşım aracı görevini üstleniyor. Jetgiller çizgi filminin aslında bir hayal olmadığını, mini uçan ulaşım araçlarının günümüzde ulaştığı noktayı görünce daha iyi anlıyoruz.

Bu hayali gerçeğe dönüştüren şirket Lilium, 90 milyon dolarlık “Seri B” yatırım aldığını açıkladı. Yaklaşık bir yıl önce 10 milyon dolardan fazla bir rakamda Seri A yatırım almıştı. Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Daniel Wiegand “Şirketin kuruluş misyonu herkesin bu tür ulaşım sistemlerini günlük yaşamlarında kullanmalarını sağlamak” açıklamasında bulundu.

Lilium, İnsanların günlük ulaşımda bir noktadan diğer noktaya ulaşmasını 5 kat daha kısaltmak istiyor. Bu aracın ne bir uçak ne de bir helikopter olduğu söyleniyor. İnsansız hava aracı da diyemiyoruz, çünkü yolcu taşımacılığında kullanılacak. Araç bir drone gibi olduğu yerden dikey havalanabiliyor. Bu yüzde uzun bir piste ihtiyacı olmayacak.

Almanya’da geliştirilen bu aracı gelecekte neler bekliyor, tam faaliyetlerine başladığında nerelerde kullanılacak gibi soruların cevaplarını zamanla vereceğiz.

Şimdi bu videoyu izleyebilirsiniz.

Dünyadaki gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Bir Bilene Sor: Öğrencilerin sınava hazırlıkta birbirlerine soru sorabildiği mobil uygulama

Bir Bilene Sor, TEOG, YGS, LYS sınavları başta olmak üzere ulusal seviyede sınavlara hazırlanan öğrencilerin Matematik, Fizik, Kimya, Yabancı Dil gibi alanlarda test çözerken sorunun çözümünü bulamayanlara yardımcı olmak amacıyla, o soruları başkalarına sorabildiği mobil platformdur. Girişim Yıldız Kuluçka‘ya seçildi. Türkiye’nin en başarılı 100 Startup’ı arasında gösterildi.

Bir Bilene Sor, Nisan 2015’te özel üniversitelerde mobil uygulama ve kodlama dersleri veren öğretim görevlisi Gökhan Alpaslan tarafından kuruldu.

Bir Bilene Sor uygulamasını kullanan öğrenciler, çözemediği soruları mobil uygulama üzerinden fotoğraf veya yazılı şekilde paylaşabiliyor; uygulamayı kullanan diğer öğrenciler de cevapları fotoğraf veya yazılı şekilde paylaşarak, hem karşılık beklemeden birbirlerine yardım ediyor hem de beraber sınavlara hazırlanmış oluyorlar. Diğer bir deyişle; Türkiye’nin dört bir yanından öğrenciler birbirleriyle yardımlaşarak sınavlara hazırlanıyorlar.
Bunun yanı sıra uygulamayı kullanan öğrenciler hangi sınava hazırlandığını ve hangi okul/bölümü hedeflediği bilgisini girdikten sonra hedefine yönelik ders grupları ve konular otomatik şekilde belirleniyor. Bu şekilde uygulama üzerinden konu başlıkları halinde çalışmalarına da yardımcı oluyor.

Uygulama içerisinde 2.7 milyon soru soruldu

Bir Bilene Sor mobil uygulamasını kullanan öğrenci sayısı 350 bini geçmiş. Aktif sayıda aylık bazda 100 bine yakın kullanıcısı var. Uygulama içersinde şu ana kadar toplamda 2.7 milyon soru paylaşılmış. Uygulamayı kullanan öğrencilerden günde ortalama 50 bin cevap verme oranı varmış. Son zamanlarda uygulamayı kullanan kız öğrenci sayısı, erkek öğrenci sayısını geçmiş.

Gökhan Alpaslan, Kurucu

Girişimin kurucusu Gökhan Alpaslan, hedefleriyle ilgili şunları paylaşıyor: “Türkiye’de sınavlara hazırlanan öğrencilerin sınavlara hazırlık sürecinde tercih ettiği en önemli destekleyici uygulama olmak birinci önceliğimiz. Bu nedenle tatil veya haftasonu demeden öğrencilerimizden gelen yorum ve görüşler doğrultusunda yazılım ve yapay zeka teknolojimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Uygulamalarımızın desteğiyle öğrencilerimizin göstermiş olduğu gelişim ve elde ettikleri başarılar bizler için en önemli gurur kaynağıdır.

Diğer bir önceliğimiz yurtdışına açılmak. 2017 yılı sonunda ilk olarak Almanya ve İsviçre pazarına yönelik yazılımımızı hizmete açmayı planlıyoruz. Mobil uygulamamızın ismi ve içeriği o ülkenin eğitim kriterleri ve sınav sistemlerine uygun olacak şekilde çalışmalarımız devam etmektedir. Ekim 2017de yurtdışı uygulamamızı test etmeye başlayacağız. Almanya ve İsviçre’den sonra ulusal sınav sistemini kullanan diğer ülkelere uygulamamızı taşıyacağız.

Hem soru soran hem de soruları cevaplayan öğrenciler bu uygulamayı ücretsiz olarak kullanabiliyor. Gelir modeli olarak genç kitleye yönelik Türkiye’nin önde gelen firma ve markaların yanı sıra Lise/Üniversiteler ile işbirliği yapmak. Ayrıca buna ek olarak YGS ve LYS sınavlarına hazırlanan öğrenciler için geliştirdikleri “Kişiye Özel Akıllı Rehberlik” paketinin satışlarından gelir elde etmeyi planlıyorlar.

Evarkadasi.com: Ev arkadaşı ya da kalacak ev arayanların sorununu çözen girişim

2002 yılında Amerika’ya çalışmak amacıyla gittiğinde kalacak yer araştırmaya başlayan ancak kendisine uygun bir yer bulamayan, online platformlarda da düzgün hizmet veren yere rastlamayan bir girişimcinin hikayesi Mehmet Çelikden‘in kurucusu olduğu girişim Evarkadasi.com‘dan bahsedeceğiz.

Gittiği yıl bu açığı gören aynı zamanda da bir yazılımcı olan Mehmet, o yıl sadece “bu açıktan bir fikir doğar” mantığıyla domaini satın alıyor. Ancak domain Türkçe olduğu için bunu Türkiye’de yapmayı hedefliyor.

Yavaş yavaş çalışmalara koyulan girişimci ilk sürümünü 2006’da yayına alıyor. Sonrasında maddi yetersizlikten dolayı siteyi kapatmak zorunda kalıyor. 2016 yılında ise tekrardan tam odaklı bir şekilde platformu yayına alarak hizmete başlıyor.

Girişim tamamen özel yazılım olup, herhangi hazır bir alt yapı kullanılmamıştır. Sitenin Teknolojileri olarak .NET MVC, AngularJS ve MSSQL Server kullanılmıştır.

Platform şu an 4 alanda hizmet veriyor;

  • Kalacak yer araya üyeler,
  • Evi olup ev arkadaşı arayanlar,
  • Bekarlara kiralanabilen evleri olan kişilerin üyelikleri,
  • Kurumsal üyelik (emlakçı, pansiyon, yurt, apart sahipleri).

İçerisinde 20 bin üye olan platform 20 binden fazla da ilan barındırıyor. Evarkadasi.com’u günlük ortalama 2,5-3K arası kullanıcı ziyaret etmektedir. Sistemi en çok 24-35 arası yaşta olan üyeler kullanmaktadır. Yayınlanan ilanların %45’i kadınlara, %55’i ise erkeklere aittir.

Erasmus öğrencilerine de hizmet vereceğiz

Kurucu Mehmet Çelikden, Evarkadasi.com’un hedefleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı:

Sistemimiz ile Türkiye pazarında güvenilir bir ev arkadaşı platformu haline getirerek ev arkadaşı arayanların akıllarına gelen ilk sistem olmak istiyoruz. Hali hazırdaki sistemimiz çoklu dil desteklemektedir. Bu desteği kullanarak erasmus ve dil okulları için farklı ülkelere giden insanların güvenilir ev arkadaşı bulmalarını sağlamak istiyoruz.

Sistemimiz şuan birden fazla dil desteği sağlamaktadır. Metinlerin çevirisi tamamlandığında ingilizce olarak hizmet sağlayarak erasmus öğrencilerinin de barınma ihtiyaçlarını karşılamayı planlıyoruz.” dedi.

Evarkadasi.com’u kullanmak ücretsizdir. Mehmet bize yaptığı açıklamada her zaman ücretsiz olacağını da dile getirdi. Gelir modeli olarak ise ilanın ön plana çıkarılması konusunda ücret almayı planlıyorlar. Emlakçılarla da anlaşma yaparak, onların ellerindeki kiralık evleri öğrencilere kiralamayı sunmak istiyorlar.

Girişimi yakından takip ediyoruz. Gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

GameHub ile yüksek sistem gereksinimli oyunları indirmeden online oynayın

GameHub, yüksek sistem gereksinimi olan video oyuncularının bilgisayar oyunlarını cihazlarına indirmeden web tarayıcısı üzerinden oynamalarına olanak sağlayan bir bulut oyun platformudur. Bir KWORKS girişimidir.

Gün geçtikçe gelişen oyun dünyası beraberinde yüksek boyutlu, yüksek grafikli oyunları beraberinde getirdi. İnsanların bilgisayar oyunlarını oynamak için 30-40 GB gibi boyutlara ulaşmış oyunları indirmeleri gerekiyor. Bu boyutlara ulaşmış oyunlar kullanıcıların indirme sürecini giderek artırıyor. Bunun yanında, kullanıcıların oyunları oynamak için gün geçtikçe artan bilgisayar gereksinimlerini karşılayamıyorlar. Kullanıcılar her geçen gün artan gereksinimleri karşılayan bir başka bilgisayar alamıyorlar.

GameHub, sıkça oyun oynayan insanlara sunduğu yüksek performans oyun bilgisayarı ile kullanıcıların yüksek boyutlara ulaşmış oyunları indirmeden oynamalarını sağlayarak zamandan kazandıran bir web platformudur. “Game streaming” olarak adlandırılan sistem ile kullanıcılara “oyun yayını” yapan GameHub, bu sayede kullanıcıların kendi bilgisayar özelliklerinden bağımsız olarak oyunları oynayabilmesini sağlar. Bu sayede kullanıcılar artık 30-40 gb boyutlara ulaşmış video oyunlarını saatlerce indirmeyecek ve her iki senede bir oyun bilgisayarına binlerce para vermeyecek. Buna ek olarak oyunların bulutta olması bilgisayar hafızasını doldurmamasını sağlayacak. GameHub üzerinden oynanan oyunlar Youtube’dan izlenilen videolar kadar kota tüketmiş olacak.

KWORKS DemoDay 2017

Kasım 2016’da, fikir aşamasındayken Startup Weekend adlı yarışmada 2. oldu ve Koç Üniversitesi Kuluçka Merkezi olan KWORKS‘e kabul aldı. Şubat 2017’de, KWORKS Ön Hızlandırma süreciyle birçok konuda destek aldı. Kapalı beta için Mart 2017’de, Microsoft’un donanımsal desteğiyle ve geliştirdikleri yazılımla 20 indie oyun ve 200’den fazla üyeye erişti. GameHub olarak, GPU ile güçlendirilmiş sanallaştırma olarak adlandırılan sanal masaüstü bilgisayarlarıyla birlikte geliştirdikleri yazılımı kullanarak kullanıcılara game streaming yapıyor. Nvidia’nın geliştirmiş olduğu bir donanım üzerine kurulan GameHub, Netflix’in oyun versiyonu olarak da adlandırabileceğimiz bir platform olarak sunuluyor.

GameHub kurucu ortağı Hamdi Cem Karadaş, hedefleriyle ilgili şu cümleleri söylüyor.

“Türkiye’de 29 milyon video oyunu oyuncusu var. Video oyunu oyuncularına hitap ettiğimiz bu pazarın, Türkiye’de 2016 rakamlarına göre pazar büyüklüğü 450 Milyon dolar ve bu pazarda önümüzdeki sene yüzde 1 pay almak istiyoruz. Hedef kitlemiz 15-18 yaş aralığındaki sıkça oyun oynayan, daha çok lise dönemindeki kitle ve 18-22 yaş aralığındaki üniversitelerdeki oyuncular.”

GameHub’la ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Burger King Rusya’dan müşteri sadakati için yeni kripto para birimi: Whoppercoin

Dünya’nın en ünlü fastfood zincirlerinden biri olan Burger King, kendi kripto para birimi Whoppercoin oluştumaya karar verdi. İlk olarak Rusya’da atılacak olan bu adımın amacı müşteri sadakat sistemini geliştirmek. Haber ilk olarak Rusya yerel kaynaklarında çıktı.

Müşteriler satın aldıkları her whopper için bir Whoppercoin kazanacak. Henüz kazanılan paranın ne şekilde kullanılacağı net olarak belirtilmese de, bu paraların daha sonra Burger King şubelerinde ürün satın almak için bir ödeme aracı olarak kullanacağı düşünülüyor. Bir nebze puan sistemini kripto para birimine değiştiren sistem de diyebiliriz. Şu an whoppercoin’i herhangi bir yerde kullanamıyorsunuz.

İlerleyen dönemlerde net bir açıklama yapılması bekleniyor.

BKM Express mobil uygulamasına ‘Para İste’ özelliği geldi

Ülkemizde nakitsiz ödeme deyince akla gelen ilk hizmet olan BKM Express, mobil uygulamasını güncelledi. Güncellemeyle birlikte uygulamaya eklenen ‘Para İste’ özelliği sayesinde kullanıcılar birbirlerine kolayca para gönderebilecek.

Uygulamanın yeni sürümüyle birlikte para isteme ve gönderme işlemleri oldukça kolay bir hale geldi. Yeni özellik sayesinde kart bilgilerinizi paylaşmanıza gerek duymadan QR kodu ya da link ile para istemek mümkün. Yapmanız gereken uygulamadaki ‘Para Transferi’ sekmesinden ‘İste’ butonuna dokunmak. Daha sonra istediğiniz tutarı girebilir ya da tutarı karşı tarafın belirlemesini isteyebilirsiniz. Tutarı belirledikten sonra ise ister QR koduyla, isterse SMS, WhatsApp ya da e-posta aracılığıyla linklerinizi paylaşıp para isteme işleminizi tamamlayabiliyorsunuz. Bu özellik şimdilik sadece yurt içi kullanımına açık.

Uygulama içerisindeki diğer yenilikler

Yeni güncellemeyle birlikte para gönderme fonksiyonu da yenilendi. Artık ‘Gönder’ bölmesinde alıcının kart bilgilerini kaydedebiliyorsunuz. Böylelikle bir sonraki gönderimde tekrar kart bilgilerini girmek zorunda kalmıyorsunuz.

Uygulamaya eklenen önemli özelliklerden biri de kamera ile kart ekleme fonksiyonu. Bundan sonra kart eklerken ya da para gönderirken kart bilgilerinizi telefonunuza elle girmeye gerek duymadan telefonunuzun kamerası ile kart numaranızı okutabileceksiniz.

BKM Express kullanıcısıysanız uygulamanızı yeni sürüme güncellemeyi unutmayın.

YouTube logo ve tasarımında köklü değişikliğe gitti

Yeni YouTube‘a merhaba. YouTube uzun zamandır tasarımında ve logosunda değişiklik yapmıyordu. Yeni güncelleme ile köklü bir değişikliğe gitti.

Bildiğiniz gibi dünyanın büyük markalarının birçoğu logosunu doğrudan adının yazılı şekli ile kullanıyor. YouTube’un eski logosunda da “Tube” kelimesi kırmızı kutu içerisindeydi. Şirket bu kısmı özgür bırakarak bir yazı haline getirdi. Icon’unu da yazının soluna koydu.

YouTube yeni logosu

Bu değişikliğin ardından “değişmeyen tek şeyin değişim” olduğunu kanıtlayan dünyanın en değerli markalarından olan YouTube, yeni tasarım ile yeni jenerasyona ayak uydurmayı planlıyor. Sadeliğin ön planda olduğu bu tasarımda, basitliği ele almış.

Bakalım bu değişime başka hangi markalar ayak uyduracak.