Ana Sayfa Blog Sayfa 91

Emre Kurttepeli’den bayrağı devralan Varol Civil, Galata Business Angels’ın yeni başkanı oldu

Potansiyeli yüksek girişimcilerle en deneyimli yatırımcıları buluşturarak başarılı dijital girişimcilik hikayelerinin çıkmasını sağlayan Türkiye’nin ilk melek yatırım ağı Galata Business Angels, kâr amacı gütmeyen bir dernek olarak faaliyet gösteriyor. Kurulduğu günden beri başkanlık görevini yürüten Emre Kurttepeli’den bayrağı devralan Varol Civil, GBA’nın yeni başkanı olarak görev yapacak.

Bugüne kadar, Insider, Garaj sepeti, Fazla Gıda, Usersdot, Userguiding, Denebunu, Pubinno, Kiralarsın, Getmobil ve Juphy gibi başarılı girişimlere grup olarak toplam 13 milyon dolarlık yatırım yapmış GBA’nın kurucu başkanı Emre Kurttepeli, geride bıraktıkları on yılda ekosistemin gelişmesi için çok önemli aksiyonlar aldıklarını ve kararlılıkla yatırıma devam ettiklerinin altını çizerken, GBA’nın yeni yönetim kurulu ve başkanının GBA’yı ikinci on yılında hızlandırarak daha da ileriye getireceğine inandığını belirtti. Emre Kurttepeli, GBA üyelerinin arasında yapılan oylama sonucunda GBA’nın onursal başkanlığına layık görüldü.

Bayrağı Emre Kurttepeli’den devralan Varol Civil GBA’nın Türkiye’nin girişim ekosistemindeki en değerli yapılarından biri olduğunun altını çizerken, Birol Yücel, Görkem Güven, Uğur Şeker ve Umur Özal’dan oluşan yeni yönetim kurulu ile başta GBA ve tüm ekosistemdeki melek yatırımcılık faaliyetlerini yeniden canlandıracaklarının altını çizdi. Mevcut GBA portföyünün başarılarının devam edeceğini öngören Civil, Türk girişimlerine güvenlerinin tam olduğunu ilettikten sonra, yeni yatırımlarla da üyelerine kazanç sağlarken, ekosisteme de önemli faydalar sağlayacaklarının altını çizdi.

Varol Civil kimdir?

Varol Civil 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Finans ve Bankacılık alanında yaptı. 1992 ve 1993 yıllarında Marmara Üniversitesi Çağdaş İşletme Yönetimi “Contemporary Business Management” programına katıldı.

Varol Civil, çalışma hayatına 1983-1984 yılları arasında Türk Ekonomi Bankası’nda Kredi ve Sigorta departmanında uzman olarak başlamış, ardından 1985-1992 yılları arasında T.C. Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıplar Kurulu’nda Yeminli Murakıp olarak görev aldı. 1992-1995 yılları arasında Arap-Türk Bankası’nda Genel Müdür Yardımcılığı yapan Civil, 1995-1997 yıllarında da Kapital Bankası’nda Genel Müdürlük yaptı. Bu süre içerisinde de Marmara Üniversitesi Banka Hukuku alanında doktorasını tamamladı.

Varol Civil, 1998 yılında Türk Ekonomi Bankası’nda Genel Müdür Vekili ve Görevli Yönetim Kurulu Üyesi görevlerini üstlendi. Civil, 2003 yılından itibaren 10 yıldır TEB Genel Müdürü ve banka iştiraklerinde Yönetim Kurulu Başkanı görevlerini sürdürmekte olup, 2006’dan itibaren 7 yıl süreyle Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini devam ettiriyor.

Varol Civil, 2013 Eylül ayı itibariye TEB grubundaki ve TEB NV’deki görevine TEB Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam ediyor. “BKS Lisanslı” bir melek yatırımcı olan Civil, ayrıca Türkiye Endeavor Girişimci Destekleme Programı’nın Yönetim Kurulunda yer alıyor.

Kolektif House’a kurumsal taleplerin arttığını dile getiren Ahmet Onur, pazar payını yüzde 30’a taşımayı hedefliyor

Yeni nesil esnek çalışma alanlarıyla sektöre öncülük eden girişimlerden Kolektif House, lokasyon ağını genişletmeyi sürdürüyor. Hibrit çalışmanın iş hayatına geri dönüşü olmaz bir biçimde yerleşmesiyle esnek ofis alanlarına talebin ciddi ölçüde arttığına dikkat çeken Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, kurumsal şirketlerden yoğun talep aldıklarını belirterek, önümüzdeki birkaç yıl Türkiye genelinde hızlı bir büyüme trendinde olacaklarını söyledi.

Esnek ofis alanlarına talep artıyor

Yapılan son araştırmalara göre çalışanların yüzde 90’a yakınının iş ararken hibrit çalışma seçeneği vadeden markaları tercih ettiğine işaret eden Onur, Kolektif House olarak en hızlı büyüycekleri alanın da Enterprise çözümleri olacağını aktardı. Farklı disiplinlerden çalışanların bir arada olabildiği, birbiriyle fikir alışverişinde bulunabildiği, network ağlarını genişlettiği, yeni iş birliklerinin kapılarını araladıkları esnek çalışma alanlarının çalışan bağlılığı, memnuniyeti, verimliliği/üretkenliği, yaratıcılığı ve motivasyonunu artırdığına vurgu yapan Onur,

“Şirketler açısından bakıldığında ise yatırım maliyetine katlanmaksızın; internet, elektrik, su, doğal gaz gibi faturaların yanında günlük bakımdan resepsiyona pek çok hizmet kaleminin tek bir elden yönetildiği ve aylık ücrete indirgendiği bu modelde sözleşmeler, vadeler de daha esnek yapıya sahip. Esnek çalışma alanları şirketlere ayrıca büyüyen ya da küçülen ekipler için mevcut metrekarenin belirlenmesinde nihai çevikliği de sunuyor.”

“Ofisler artık dört duvardan ibaret değil”

“Ofisler artık, zeminde kabloların dolandığı, duvarların griye boyandığı, odaların yan yana dizildiği dört duvardan ibaret değil” diyen Ahmet Onur

“Günümüzde biyofilik tasarımla nefes alan, sanatın her köşeye taşındığı modern çalışma alanları, çalışanlar için bir sosyalleşme ve yaşam alanı niteliği taşıyor. Gelinen noktada küçük ya da büyük fark etmeksizin tüm şirketler artık ticari bir alan satın almak ya da uzun vadeli sözleşmelerle kiralamak yerine demirbaştan teknolojik altyapıya herhangi bir ön yatırım gerektirmeyen, resepsiyondan ikramlara birçok hizmeti bir arada sunan esnek ofis çözümlerini tercih ediyor. Esnek ofis alanı günümüzde 1 kişiden 1000 kişiye kadar çalışanın ofis ihtiyacını karşılıyor. Kolektif House olarak bizler de şirketlerin ofis çözümlerini belirlemeye stratejik perspektifle yaklaşıyoruz. Ortaya çıkan ihtiyaca göre şirkete ve çalışanlara en optimum faydayı sağlayacak ofis çözümünü planlıyoruz.”

Kısa sürede yüzde 30 pazar payına ulaşmayı hedefliyor

Araştırma şirketi CBRE’nin açıkladığı ‘Türkiye’de Hazır Ofis Sektörü’ raporuna göre kiralanabilir alan büyüklüğü açısından sektörde lider konumda olduklarını belirten Onur,

“Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da Ataşehir, Levent ve Moda’da, Ankara’da ise Çankaya’da yeni lokasyonlarımızı açtık. Kısa süre önce de Ankara’da Beştepe lokasyonumuz hizmete girdi. Şu anda 30 lokasyonda, yaklaşık 80 bin metrekarede, 10 bin üyeye hizmet veriyoruz. Büyükşehirlerde farklı semtlerde esnek ofis alanlarımızı genişletmek için projelerimiz devam ediyor. Kısa süre sonra İstanbul’da yeni lokasyonlarımızı hizmete alacağız. İzmir’de de imzalar atıldı. Türkiye genelinde de yaygınlaşacağız. Açacağımız yeni lokasyonlarla birlikte pazar payımızı kısa sürede yüzde 25’ten yüzde 30’a taşımayı hedefliyoruz” dedi.

Ürettiği çözüm ve teknolojilerle deprem bölgesine destek sağlayan girişimler

Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen 6 Şubat depreminin ardından başlattığı Afet Yardım Kampanyası ve bünyesindeki birçok firmayla bölgenin ihtiyaçlarını karşılayan İTÜ ARI Teknokent, teknoloji odaklı İTÜ Çekirdek girişimleriyle de desteklerine devam ediyor.

Depremin ilk gününden itibaren teknolojilerini deprem bölgelerine entegre eden ve yeni teknolojiler geliştiren toplam 26 teknolojik girişim sayesinde afetin ardından depremzedelerin ısınma, barınma, sağlık ve psikolojik destek ihtiyaçlarını karşılayan girişimler, online ve mobil olarak kullanılabilen uygulamalar ile toplumsal sorumluluklarını devam ettiriyor.

Deprem bölgesine destek sağlayan girişimler:

Assistbox: Müşteri ve teknik destek süreçleri için geliştirilmiş bir online iletişim ve uzaktan destek platformudur. Deprem sonrası, iletişim ve destek platformunu ücretsiz kullanıma açarak, hasar ihbarlarının minimum sürede incelenmesi ve sigorta hasar eksperlerinin güvenli şekilde ekspertiz yapabilmesini sağlamıştır.

Bimcrone: Deprem bölgelerinde yapılandırma ve kentin yeniden kurulma sürecine destek olmak üzere, ilgili kurumlarla görüşmeler ve yönlendirmeler gerçekleştirmiştir.

BlindLook: Geliştirdiği sesli simülasyon teknolojisi ile markaların görme engellilere kapsayıcı bir şekilde hizmet vermesini sağlamaktadır. Deprem sonrası, barınma ihtiyacı bulunan görme engellileri evlerinde misafir ederken, gönüllü olarak evlerinde misafir etmek isteyen kişileri de online platformlarında ihtiyaç sahipleri ile buluşturmaktadır.

Bugbounter: Kurum ve şirketlerin siber güvenlik açıklarının bulunmasını, doğrulanmasını, raporlanmasını ve aksiyonların takibini bağımsız güvenlik araştırmacıları sayesinde sağlayacak kitle kaynağı ile hizmet veren bir platformdur. Deprem sonrası, aktif çalışan tüm yardımlaşma ve destek platformlarının online güvenlik testlerini ücretsiz olarak gerçekleştirerek, depremzedelere yapılan yardımların engellenme ve sömürülmesine karşı çıkmıştır.

Bulut Klinik: Geliştirdikleri uygulama sayesinde kullanıcılarının sağlık alanındaki tüm ihtiyaçlarını tek bir platform üzerinden online veya yüz yüze gerçekleştirmelerini sağlamaktadır. Deprem sonrası, online sağlık hizmeti platformunu depremzedeler için ücretsiz hale getirerek 500’den fazla kişiye hizmet sağlamıştır.

Classest: Uzman öğretmenlerle özel derslerin verildiği ve öğrenciye uygun öğretmen eşleştirme olanağı sağlayan, 360 derece eğitim hizmeti verilen bir online eğitim platformudur. Deprem sonrası, Eğitim Seferberliği kampanyasına katılarak depremden etkilenen LGS ve YKS hazırlık dönemindeki 700 öğrenciye, başvuruları doğrultusunda ücretsiz eğitim desteği vermiştir.

Evbee: Şarj ihtiyacı duyan tüm kullanıcılar için yerinde hızlı şarj imkanı ile yenilikçi ve temiz çözümler sunan bir mobil şarj istasyonu ağıdır.Deprem sonrası, mobil şarj istasyonu araçlarını modifiye ederek afet bölgesinde elektrik sağlama ve mühendislik hizmetlerine destek vermesi amacıyla tahsis etmiştir.

Evimdeki Psikolog: Psikolojik destek almak isteyenler ile psikologları bir araya getiren online terapi platformudur. Depremden etkilenen kişiler için, online ücretsiz psikolojik destek sağlamaktadır. Deprem sonrası 2 bin 500 psikolojik destek başvurusu almıştır.

From Your Eyes: İnsan ve yapay zeka iş birliğiyle görme engellilere hem hızlı hem de nitelikli görsel açıklamalar sunan bir mobil uygulamadır. From your eyes uygulaması, toplanma noktaları, yardım noktaları ve bunun gibi birçok kritik konuda görme engelli depremzedelere katkı sundu. Deprem sonrası, görme engelli kullanıcılardan gelen 2400’den fazla görsel betimlendi. Yapay zekanın kullanıcılara dönüş üç dakikaya kadar sürebiliyordu bu hız standartların üzerine çıkması için özel olarak optimize edildi ve 50 saniyeye kadar düşürüldü.

Gonullupsikolog.org: Online ortamda gönüllü ruh sağlığı çalışanlarıyla psikolojik desteğe ulaşamayan dezavantajlı grupları bir araya getiren bir sosyal girişimdir.Girişim, afetten etkilenen kişiler için online ücretsiz psikososyal destek sağlarken, psikolojik destek çalışmalarına gönüllü olarak katılmak isteyen uzmanları da sürece dahil etmektedir. Deprem sonrası, değerlendirilen başvurular sonucunda afet ve travma alanında uzmanlaşmış 63 uzmanı depremzedelerle buluşturmuştur.

Hummingdrone: Endüstriyel ihtiyaçlar için otonom drone sistemleri geliştirmekte; enerji, şehir planlama ve kamu güvenliği sektörlerinde kullanılan havadan denetim ve analiz çözümleri sunmaktadır. Deprem sonrası, yoğun yıkımın yaşandığı Hatay bölgesinde çalışmalara dahil olan Hummingdrone ekibi, kamu ve özel kurumlar ile koordinasyonlu bir şekilde ihtiyaç analizi yaparak, izinli bir şekilde drone ile çekilen fotoğraflar ile kentin yüksek çözünürlüklü dijital ikizini oluşturmuştur. Ardından, dijital ikiz üzerinde geliştirdikleri YZ modellerini kullanarak hasarlı ve yıkılan binaları, hasarlı enerji dağıtım hatlarını ve aydınlatma direklerini tespit ederek kritik altyapı onarım süreçlerini hızlandırmıştır.

inSuppliers: İşveren ile iş yapan firmaların kendilerine en uygun iş ortaklarını doğrudan bulmalarını kolaylaştıracak paydaşlar arası networking imkânı sağlayan global bir dijital platformdur. Deprem sonrası, ihtiyaç sahiplerine geçici ve kalıcı barınma için tedarik zinciri çözümünde bulunmuştur. Kentin yeniden süreci yerel yönetim ve bakanlıklar ile birlikte çalışmalara dahil olmaktadır.

Kanka Host: Paylaşım ekonomisine hizmet eden insanların evlerini birbirleriyle paylaşarak gelir elde edebileceği ve barınma ihtiyacını daha uyguna karşılayabileceği bir platformdur. Deprem sonrası, kalacak yere ihtiyacı olan 1782 kişi ile evini paylaşmak isteyenleri uygulama üzerinden bir araya getirmiş, ulaşım ve barınma hizmetlerinin sağlanmasına destek olmuştur.

Kidolog: Gebelik öncesi ve sonrası dönemlerde ebeveynlere ve aynı zamanda yetişkin bireylere 10 farklı kategoride 7/24 uzman desteği sağlayan online danışmanlık platformudur. Deprem sonrası, psikolojik destek çalışmalarına gönüllü olarak katılmak isteyen uzmanlar ile birlikte uygulama ve WhatsApp üzerinden ücretsiz olarak 1000’den fazla depremzedeye psikolojik destek sağlanmıştır.

Microfon: Burs veren kurum ve kişilerin toplandığı online bir platformdur. Deprem sonrası, başlattıkları Eğitim Seferberliği kampanyası ile depremden etkilenen ve eğitim yardımına ihtiyacı olan öğrencileri, başvuruları doğrultusunda eğitim desteği veren kişi ve kurumların desteği ile buluşturmuştur.

Missafir: Kısa/orta vadeli ev kiralamalarında: 15+ platformda profil yönetimi, ilan optimizasyonu, dinamik fiyatlandırma ve teknoloji destekli operasyonel destek hizmeti sunan, ev sahipleri ve misafirler için süreci uçtan uca yöneten bir platformdur. Deprem sonrası geliştirdiği “Missafirimizsiniz” platformu sayesinde, ev sahipleri ile konaklama ihtiyacı olan depremzedeleri buluşturmuştur.

Musichool: Uzman müzisyen ve eğitimcilerin canlı ya da önceden kaydedilmiş eğitim programlarına bireysel veya grup olarak erişilebilen, dünyanın her yerinden müzikseverlerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaştıkları online müzik eğitimi platformudur. Deprem sonrası, öğrencilere, çocuklara ve yetişkin bireylere müzik eğitimi organize ederek müziğin birleştirici gücünden faydalanmalarını amaçlamaktadır.

Octo: Topluluklara özel olarak geliştirilmiş kişiselleştirebilir bir iletişim ve etkileşim platformudur. Deprem sonrası, depremden etkilenen kişiler ve yardıma giden kuruluşlar için iletişim platformları hizmete sunuldu. Platformda, depremden etkilenen öğretmenlerin ihtiyaçlarını paylaşabileceği, yardım etmek isteyen öğretmenlerin de bunları görüntüleyebileceği bir alan oluşturuldu.

Peace Therapist: Herkesin ana dilinde uzman psikologlar tarafından psikolojik terapi almasını sağlayabilmek için üç dilde hizmet veren ödüllü bir platform ve sosyal girişimdir. Deprem döneminde, depremden etkilenen 200’den fazla kişiye online ücretsiz psikolojik destek sağlamıştır.

RePG Energy: Konut ve endüstriyel uygulamalar için bilinen teknikte daha önce hiç kullanılmamış yılın büyük bir kısmı çalışabilen yenilenebilir enerji kaynağına dayalı elektrik üretimi, elektrikli ve hibrit araçlar için yenilenebilir enerji kaynağına dayalı menzil uzatıcı, konvansiyonel araçlar için yenilenebilir enerji kaynağına dayalı yakıt sistemleri, kara ve deniz taşıtları için tahrik sistemleri, konut ve taşıtlar için ısıtma – soğutma – HVAC ve iklimlendirme sistemleri, yenilenebilir enerji kaynağına dayalı tatlı su üretim sistemlerinin üretimi ve uygulamalarını gerçekleştirmektedir. Deprem sonrası, sahip olduğu patentli enerji ve su teknolojilerini şebeke bağımsız, akıllı ve kendine yeten konteynerler ile 250 kişilik saha çadırının ısınma ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra havadaki nemden içilebilir su üretme teknolojisi ile günlük 40 litre içme suyu sağlanmıştır.

RumiTech: 6 Şubat depreminin ardından ortaya çıkan girişim fikri RumiTech, güneşten ve rüzgardan hibrit bir şekilde ürettiği yeşil enerjiyi, sistem üzerindeki bataryalarda depolayan ve şebekeden bağımsız olarak çalışabilen, kendi kendine yetebilen akıllı direk çözümleri geliştirmiş ve bu sorunlara sürdürülebilir ve uygulanabilir bir çözüm üretmiştir.

Arvia: Firmalara görüntülü görüşme çözümleri sunan bir teknoloji firmasıdır. Deprem sonrası, Arvia’nın geliştirdiği Ses Ver.in platformu, deprem bölgesinde yardıma ihtiyacı olanlar ile yardım edebilecekleri buluşturdu. Oluşturulan online platform, otomatik konum paylaşma ve sesli görüşme özellikleri ile müdahale hızını arttırdı. Deprem arama-kurtarma çalışmaları süresince, SesVer.in uygulaması üzerinde toplamda 10 binden fazla sesli görüşme yapıldı.

Stemist Bo: 4-14 yaş çocuklara yönelik STEM ve Maker eğitim setleri üretirken, üretim kültürünün gelişmesine katkı sağlamaktadır. Deprem sonrası, başlattıkları Eğitici Oyuncak Yardımı kampanyası ile depremden etkilenen çocuklar için, her 1 oyuncak bağışı karşılığında bölgeye 4 oyuncak gönderimi yaparak 5 bin 860 çocuğa ulaşılmıştır. Bölgede eğitimciler ile birlikte fiziki olarak yer alarak çadırlarda eğitim ve öğrenci atölyeleri gerçekleştirmişlerdir.

Steto: Psikoloji uzmanları ile danışanların online olarak görüşmesini sağlayan bir platformdur. Deprem sonrası, depremden etkilenen 150’nin üzerinde kişiye online ücretsiz psikolojik destek sağlamıştır.

Terappin: İTÜ Çekirdek girişimi Terappin, uzman psikologlar ile danışanları bir araya getiren online psikoloji platformudur. Deprem sonrası, depremden etkilenen 2 bin kişi için ücretsiz psikolojik destek sağlarken, psikolojik destek çalışmalarına gönüllü olarak katılmak isteyen uzmanları da sürece dahil etmiştir.

Walkers: İTÜ Çekirdek girişimi Walkers, üye olduğunuz andan itibaren seçeceğiniz kategoride sizin adınıza bağış yapan, her adımınızın puana dönüştüğü, sınırsız fırsatlardan yararlandığınız bir sağlık ve gerçek zamanlı oyun uygulamasıdır.Deprem sonrası, Walkers uygulamasında, Eğitim Kutusu ile iş birliği yaparak 5 bin kullanıcıya ücretsiz online deprem eğitimi tanımlamıştır.

Meta’dan müstehcen görüntülerin istek dışı yayılmasıyla mücadele için yeni platform: Take It Down

Meta, Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi (NCMEC) ile işbirliği içinde geliştirilen ve reşit olmayan gençlerin müstehcen görüntülerinin internette istekleri dışında yayılmasını proaktif olarak önlemek üzere tasarlanmış acil durum platformu Take It Down‘ı tanıttı. İlk olarak Şubat 2023’te hayata geçirilen platformun yalnızca İngilizce ve İspanyolca ile sınırlı olan kaynaklarını yakın zamanda birden fazla dilde kullanıma sunan Meta, daha geniş bir erişilebilirlik sağlayarak dünyanın dört bir yanındaki gençlerin platformu etkin bir şekilde kullanmasını kolaylaştırıyor.

Meta, Take It Down ile gençlere görüntülerini korumak için araçlar sağlanmasını hedefliyor

Meta’nın Küresel Güvenlik Sorumlusu Antigone Davis konuyla ilgili olarak verdiği demeçte;

“NCMEC’nin, gençlerin müstehcen görüntülerinin internette istekleri dışında yayılmasını önlemelerine yardımcı olacak türünün ilk örneği olan Take It Down platformunu desteklemekten gurur duyuyoruz. Meta, bu platformu geliştirmek ve gençlerin bu korkutucu durumlarla karşılaştıklarında ihtiyaç duydukları kaynaklara ulaşmalarını sağlamak için NCMEC, uzmanlar ve mağdurlarla birlikte çalıştı. Diğer teknoloji şirketlerinin de bu çabaya ortak olmasını dört gözle bekliyoruz, böylece internet genelinde bu sorunla hep birlikte mücadele edebiliriz.”

Girişimin bir parçası olarak Meta, Thorn ile işbirliği içinde, ebeveynleri, eğitimcileri ve gençleri hem şantaja karşı korunmak hem de şantaj ile başa çıkma yolları konusunda bilgilendirmeyi amaçlayan yeni şantaj karşıtı projesini de açıkladı.

NCMEC’in liderlik ettiği Take It Down platformu, 18 yaşından küçük bireylerin, platformu bir genç adına kullanan ebeveynlerin veya güvenilir yetişkinlerin ve henüz reşit değilken çekilen görüntülerinden endişe duyan yetişkinlerin müstehcen görüntülerinin çevrimiçi olarak yayılmasını proaktif bir şekilde önlemesine olanak tanıyor. Gizlilik ve veri güvenliği teminatı veren platform, kullanıcıların müstehcen görüntülerini platforma yüklemek zorunda kalmadan, onlara “hash değeri” adı verilen dijital bir parmak izi atayarak doğrudan cihazlarından güvenli bir şekilde Take It Down’a göndermelerini sağlıyor. Daha sonra bu dijital parmak izlerini kullanan Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformları eşleşen içeriği tespit edip kaldırarak daha fazla yayılmasını önleyebiliyor.

Meta, Take It Down’ın geliştirilmesinde Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi’ne (NCMEC) verdiği finansal destek ve dünya çapında uzmanlar, akademisyenler, ebeveynler ve mağdur savunucuları ile gerçekleştirdiği iş birlikleriyle çevrimiçi güvenliğe olan sarsılmaz bağlılığının altını çiziyor. Meta’nın, SwGFL tarafından yürütülen ve yetişkinlere müstehcen görüntülerinin çevrimiçi ortamda yayılmasını engelleme konusunda yardımcı olmak üzere tasarlanan StopNCII platformunun başarısı üzerine inşa edilen bu platform, küresel olarak genç kullanıcılar için daha güvenli bir çevrimiçi dünya yaratmak konusunda önemli bir adım teşkil ediyor.

Bard, bugünden itibaren Google’ın en yetenekli yapay zeka modeli Gemini ismiyle kullanılacak

Kullanıcılar hali hazırda Pro 1.0 modeliyle Gemini’yi 40’tan fazla dilde ve 230’dan fazla ülke ve bölgede kullanılabiliyor. Şimdi de Google AI’ın en iyi özelliklerle kullanıcıları buluşturmak için Gemini Advanced kullanıma açılıyor.

Ultra 1.0 modeliyle Gemini Advanced; kodlama, mantıksal akıl yürütme, talimatları takip etme ve yaratıcı projelerde iş birliği yapma gibi son derece karmaşık görevlerde çok daha yetenekli. Gemini Advanced sadece daha uzun, daha detaylı konuşmalar yapılmasına izin vermekle kalmıyor, aynı zamanda önceki girişlerin bağlamını da daha iyi kavrıyor. Örneğin:

Gemini Advanced, kişisel bir öğretmen olabilir – kullanıcının öğrenme tarzına uygun adım adım talimatlar, örnek sınavlar veya geriye dönük tartışmalar oluşturabilir.
Gelişmiş kod senaryolarında kullanıcılara yardımcı olabilir, fikirler için bir tartışma platformu olarak hizmet edebilir ve farklı kodlama yaklaşımlarının değerlendirilmesine yardımcı olabilir.

Dijital içerik üreticilerin, yeni içerik oluşturarak, son trendleri analiz ederek ve izleyici kitlesini genişletmenin yollarını düşünerek fikir aşamasından yaratım aşamasına geçmelerine yardımcı olabilir.

Gemini Advanced’in bu ilk sürümü, Google’ın yapay zeka alanındaki mevcut ilerlemesini yansıtıyor ve gelişmeye devam edecek. Yeni özellikler eklendikçe, Gemini Advanced kullanıcıları genişletilmiş çok modlu yeteneklere, daha etkileşimli kodlama özelliklerine, derinlemesine veri analizi yeteneklerine ve daha fazlasına erişim sağlayacak. Gemini Advanced, bugün İngilizce olarak 150’den fazla ülkede ve bölgede kullanıma sunuldu ve zaman içinde daha fazla dilde etki alanını genişletecek.

Gemini ile yeni bir üyelik

Gemini Advanced, Google One AI Premium Planı’nın bir parçası olarak aylık 719.99 TL karşılığında, ilk iki ay ücretsiz deneme fırsatı ile kullanıma sunulacak. Bu plan, Google AI’nın en iyi ve en son yenilikleri ile birlikte 2TB depolama kapasitesine sahip. Ayrıca, AI Premium aboneleri yakında eskiden Duet AI olarak da bilinen Gmail, Docs, Slides, Sheets ve daha fazlası için Gemini’yi de kullanabilecekler. Google, Gemini Advanced’ı piyasaya sürmeden önce yapay zekanın cesur ve güvenli kullanımı yaklaşımıyla kapsamlı güvenlik kontrolleri yaptı. Geri bildirimlere dayalı olarak ve takviyeli öğrenmeyi de kullanarak temel model daha da geliştirildi. Daha fazla detay için güncellenmiş Gemini Teknik Raporu’na göz atabilirsiniz.

Gemini’yi artık İngilizce olarak telefonlarda da kullanmak mümkün olacak

Bugünden itibaren Android’de ve iOS sistemindeki Google uygulamasında Gemini ve Gemini Advanced için yeni bir mobil deneyimi kullanıcılara sunuluyor. Gerçek bir yapay zeka asistanı oluşturma konusunda önemli bir adım olan uygulama sayesinde kullanıcılar Gemini’yi cep telefonunda kullanarak pek çok alanda yardım alabilecek.

Kullanıcılar, Android cihazlarına Gemini uygulamasını indirerek veya Google Asistan üzerinden Gemini mobil deneyiminden yararlanabilecekler. Android uygulaması bugünden itibaren İngilizce olarak kullanılabilecek.

iOS’te ise Google uygulaması üzerinden Gemini mobil deneyimine doğrudan erişilebilecek. Kullanıcılar sadece Gemini ikonuna dokunarak Gemini ile sohbet edebilecek, yaratıcılığını güçlendirebilecek, özel resimler oluşturabilecek, sosyal medya gönderilerini yazma konusunda yardım alabilecek. iOS Gemini uygulaması, bugünden itibaren ABD’deki iOS telefonlarda İngilizce olarak kullanıma sunuluyor. Gelecek haftadan itibaren ise aralarında Türkiye’nin de bulunduğu pek çok ülkede İngilizce olarak kullanılmaya başlanacak.

Shedevrum uygulamasına eklenen YandexART’ın yeni özelliğiyle kullanıcılar kendi fotoğraflarını stilize edebilecek

Hem ticari hem de sanatsal projeleri destekleyen YandexART, halihazırda pek çok Yandex ürün ve hizmetinin bir parçası konumunda yer alıyor. Örnek olarak, Yandex Business üzerinde reklamların görselleştirilmesine yardımcı oluyor ve şu anda da Yandex Keyboard‘a entegre edilme aşaması devam ediyor.

YandexART ayrıca, oldukça az yer kaplayan bir üretken yapay zeka uygulaması olan ve bugüne kadar 10 milyona yakın indirme sayısıyla akıllı telefon kullanıcılarının favorisi Shedevrum’un da temelinde yer alıyor.

YandexART ekibi son olarak, daha fazla yaratıcılık ve eğlence için geliştirdikleri sekiz inovatif mod olan “filtrum”ları Shedevrum’a ekledi. Kullanıcılara kendi seçtikleri fotoğrafları dönüştürme imkanı veren bu yeni özellik, görselleri peluş veya örgü oyuncaklara, çizgi filmlere, yağlı boya tablolara, piksel art’a, neon ışıklara, çiçek desenlerine, hayvanlara, kar manzaralarına ve çok daha fazlasına orijinal benzerliği koruyacak şekilde stilize ediyor.

Bir görseli bu şekilde değiştirmek için kullanıcıların “filtrum”lardan birini seçmeleri ve cihazlarının galerisinden bir resim yüklemeleri yeterli oluyor. Oluşturulduktan sonra stilize edilmiş görseli uygulamanın akışında yayınlayabilir, cihazlarına indirip arkadaşlarına e-posta ile gönderebilir, mesajlaşma programları aracılığıyla paylaşabilir, “meme”ler ve çıkartmalar yapabilir veya sosyal medya profillerinde avatar olarak kullanabilirler.

“Noel oyuncağı” adlı ilk filtrum geçen yılın sonunda Shedevrum’da kullanıma sunuldu ve kullanıcıların Noel tatili boyunca 4,5 milyondan fazla Noel temalı görüntü oluşturmasına olanak tanıdı.

İleriye doğru baktığımızda Shedevrum, görselleri işlemek için daha yaratıcı modlar eklemeyi ve hatta kullanıcıların metin tabanlı talimatları kullanarak kendi “filtrum”larını oluşturmalarına olanak tanımayı planlıyor. Türkiye de dahil olmak üzere uygulama tüm dünyada İngilizce dilinde kullanılabiliyor.

Yandex AI Rendering Technology (YandexART), “cascade diffusion” metoduyla görsel ve animasyon üretiyor. Bunu, kullanıcılar tarafından sağlanan metin komutlarından yola çıkarak, görüntü çözünürlüğünü kademeli olarak iyileştirerek ve daha ince ayrıntılar ekleyerek yapıyor. Tanımlı 330 milyon resimden oluşan bir veritabanı ile eğitilen YandexART, kullanıcı sorgularını bağlam dışına çıkmadan ve kültürel uygunluk ile yorumlamak için benzersiz bir metin tanıma algoritması kullanıyor. Ağ, karmaşık desenler üretme ve fotogerçekçi portreler de dahil olmak üzere belirli görsel stilleri benimseme yeteneğine de sahip.

Shedevrum, YandexART tabanlı bir üretken yapay zeka uygulamasıdır. Shedevrum, Nisan 2023’te piyasaya sürülmesinden bu yana 230 milyondan fazla kez kullanılarak Rusya’daki App Store ve Google Play listelerinde zirveye yerleşmiştir. Uygulama, görüntü ve stop-motion animasyonlarının yanı sıra sosyal medya gönderileri de oluşturabiliyor.

Pionr, Norma satın almasıyla üç buçuk milyon mikro işletmenin finansal rehberi olmayı hedefliyor

Finansal teknoloji sektörünün önde gelen oyuncularından Pionr, KOBİ’lerin finansal ihtiyaçlarına farklı bir yaklaşım getiren ve yenilikçi çözümleriyle dikkat çeken Norma’yı satın aldığını duyurmuştu.

Pionr, Norma ile küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak adlandırılan mikro kuruluşların ticari hesap açılışı, kart ve para transferleri, fatura takibi gibi temel finansal işlemlerini tek bir platform üzerinden yönetmelerine olanak sağlamayı hedefliyor. Norma müşterileri, şirket kuruluşu ve sanal ofis kiralama gibi hizmetleri de uygulama üzerinden kolayca ve zahmetsizce gerçekleştirebiliyor. TR IBAN hesabı ve Norma Visa Card üzerinden 7/24 FAST ve EFT ile kolay ve ücretsiz para transferi yapmak da mümkün hale geliyor.

KOBİ’ler Norma ile ticari krediler, dijital sigorta, mobil POS ve ücretsiz sadakat programından da yararlanabiliyor. Tüm bu işlemler birbirine entegre bir şekilde çalışıyor ve işletmeler finansal durumlarını tek bir ekrandan kontrol altında tutabiliyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin temel sorunlarına çözüm getiren Norma, müşterilerin ihtiyaçlarını tek bir noktadan karşılama ve iş süreçlerini geliştirme fırsatı sunuyor, işletmelerin kendi potansiyellerine odaklanmalarını sağlayarak daha verimli bir geleceğe yol açıyor.

KOBİ’lerin benzersiz ihtiyaçlarını karşılamada öncü bir güç olan Norma’nın Pionr bünyesine katıldığını açıklamaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Pionr Kurucusu Yakup Sezer, “Pionr olarak mikro işletmelerin yeterince değer görmediklerine ve bu alanda ciddi bir boşluk olduğuna inanıyoruz. Biz kendi işini kuran bir mikro işletmenin kuruluşundan itibaren tüm ihtiyaçlarını tek bir yerden yönetebilmesini ve bu öngörülerle gelecekte de finansal bir otopilot gibi bazı servislerin otomatik olarak gerçekleştirilebilmesini istiyoruz. 2024 yılında 585.000, 2025 yılında 2,2 milyon, 2026 yılında 4,5 milyon ve 2027 yılında ise 12 milyon işlemle önemli bir kilometre taşına ulaşmayı hedefliyoruz.”, dedi.

“Küçük ve orta ölçekli işletmelere yeterince odaklanılmıyor”

Faaliyetlerine yeni başlayacak ya da halihazırda faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeleri için geleneksel bankacılık hizmetlerinin ötesine geçen kapsamlı bir finans ürünleri platformu sunduklarını belirten Pionr kurucusu Yakup Sezer verdiği demeçte;

“Norma olarak ticari bankacılığı bir adım öteye taşıyoruz ve kredi, mobil POS, açık bankacılık gibi çözümlerimizin yanı sıra hesap yönetimi, kart hizmetleri, para transferi, fatura düzenleme ve muhasebe gibi kapsamlı hizmetler sunarak iş dünyasının ihtiyaçlarını karşılama konusuna odaklanıyoruz. Yakın zamanda küresel pazarda faaliyet gösteren şirketlerin ve şahıs firmalarının da finansal ihtiyaçlarını karşılamak üzere direkt banka hesapları ve uluslararası para transferleri gibi hizmetler sunacağız. Amacımız, işletmelerin uluslararası düzeyde özel bankacılık çözümlerine ulaşmalarını sağlamak ve finansal gereksinimlerini en hızlı ve kolay şekilde karşılamak. Ülkemizdeki şahıs firmalarına, küçük ve orta ölçekli işletmelere değer katacak bu satın almayla finansal deneyimi daha da üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz.”

Norma’yı tercih eden işletmelerin sayısı her geçen gün artıyor

Norma’nın şu an 15 bin kullanıcısı bulunuyor ve temel bankacılık, ön muhasebe, finans danışmanlığı, açık bankacılık, e-dönüşüm çözümleri, şirket kaydı ve sanal ofis adresi gibi müşteri odaklı yeniliklerle bu sayı her geçen gün artıyor. Önümüzdeki aylarda mobil POS ile doğrudan bağlantılı ödemeler, e-fatura finansmanı, hızlı dijital sigorta, Norma Sadakat gibi çözümlerle verilen hizmetin kapsamı daha da genişletilecek. Şirket, uzun vadede işletmelerin finansal yönetimde başlıca yardımcıları olmayı hedefliyor.

MUBI, film dağıtım şirketi Cinéart’ın çoğunluk hissesini satın aldı

Global çevrimiçi film seçkisi, yapım şirketi ve film dağıtımcısı MUBI, lider film dağıtım şirketi Cinéart’ın çoğunluk hissesini satın aldığını duyurdu. MUBI ve Cinéart kısa süre önce Sofia Coppola’nın son filmi Priscilla’nın Benelüks bölgesinde gösterime girmesi için ortaklık kurdu ve bugüne kadar 1 milyon doların üzerinde gişe hasılatı elde etti.

1975 yılında Eliane Dubois tarafından kurulan, Amsterdam ve Brüksel’de ofisleri bulunan Cinéart, Slumdog Millionaire (Milyoner), The Artist (Artist), Amour (Aşk), I Daniel Blake (Ben, Daniel Blake), The Worst Person in the World (Dünyanın En Kötü İnsanı), The Whale (Balina), The Zone of Interest (İlgi Alanı) ve daha pek çok prestijli bağımsız filmin gösterimini yaptı. Satın alma sonrası Cinéart’ın, yönetim ekibinde bir değişiklik olmayacak, şirket mevcut operasyonlarını sürdürmeye devam edecek.

MUBI Kurucusu ve CEO’su Efe Çakarel konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Cinéart yöneticileri Marc ve Stephan’ı 15 yılı aşkın bir süredir tanıyor ve birlikte çalışıyorum. Cinéart’ta yaptıklarına hayranım. Onlar bu sektördeki en değerli ve vizyoner yöneticilerden. Cinéart ile ortaklık kurduğumuz için çok mutluyuz.”

MUBI Türkiye Direktörü Cem Altınsaray ise verdiği demeçte;

“Cinéart’ın çoğunluk hissesinin satın alınmasını heyecanla karşılıyoruz. Endüstrinin en değerli oyuncularından birinin daha yolculuğumuza ortak olması, üyelerimize daha iyi içerikler sunabilmek adına yepyeni kapılar açacak, sürpriz fırsatlar getirecek önümüze.”

MUBI, Ocak 2022’de ünlü dağıtım şirketi The Match Factory’yi ve yapım ayağı Match Factory Productions’ı satın almıştı.

Yemeksepeti, Yemeksepetipay markasıyla Elektronik Para Kuruluşu faaliyet iznini aldı

Türkiye’nin en eski İnternet girişimlerinden biri olan Yemeksepeti, bugün şirketin CEO’su Mert Baki’nin yaptığı paylaşımla, Yemeksepetipay markasıyla Elektronik Para Kuruluşu faaliyet iznini aldığını duyurdu.

Mert Baki‘nin açıklaması:

“Elektronik para ve ödeme hizmetleri alanında faaliyet gösterecek olan Yemeksepetipay‘in, Elektronik Para Kuruluşu faaliyet iznini aldığını paylaşmaktan mutluluk duyuyorum!

Yemekpay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile tüm paydaşlarımıza her türlü ödeme sürecinde fayda yaratmayı ve farklı finansal servisler sunmayı hedefliyoruz.

Her zaman kullanıcılarımızın hayatlarını kolaylaştırmak için en yenilikçi çözümleri bulmayı hedefleyen ekiplerimizi yürüttükleri başarılı süreç için tebrik ediyorum ve gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum.”

Logo Ventures, 2023 yılında 10 girişime yatırım yaptı

2023 yılında 10 girişime yatırım yapan Logo Ventures, 6 devam yatırımı gerçekleştirerek yatırım yaptığı toplam girişim sayısını 16’ya çıkardı.

Yatırım yaptığı şirketleri Figopara ve Kamion gibi yerleşik oldukları pazarlarda lider konuma gelebilecek veya Quin AI, Flowla ve CarbonCentrum gibi teknoloji ihracatı yapabilecek girişimler arasından seçen şirket, girişimlerin geleceğin sorunlarına çözüm üretmesini dikkate alıyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye, Orta ve Doğu Avrupa ile Baltık ülkelerindeki girişimlere yatırım yapan Logo Ventures, girişimleri daha iyi bir noktaya hızla ulaşmalarını sağlamak için iş ağını girişimlere açarak globalleşme yolculuklarına katkı sağlıyor.

Logo Ventures, 2023 yılında yatırım süreçlerinde yenilikçi bir bakış açısı getirerek veriye dayalı girişim değerlendirme yazılımını devreye aldı. Farklı kaynaklardan toplanan geniş veri setleri, fon için geliştirilmiş özel bir uygulama aracılığıyla anlamlandırılarak Logo Ventures’a yeni girişimleri hızlı ve önyargısız sistematik bir şekilde değerlendirme yeteneği kazandırdı. Fon, bu yöntemle yatırım süreçlerinde verimliliği ve başarıyı artırmayı hedefliyor.

Logo Ventures, sürdürülebilir ve sorumlu yatırım anlayışının bir yansıması olarak, 2023 yılında yarattığı pozitif etkiyi anlamak ve ölçmek için çalışmalara başladı. Yatırım süreçlerinde potansiyel yatırımların ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) parametreleri ile değerlendirme ve yatırım sonrasında da belirlenen etki hedeflerini takip edilme pratiğine geçildi. Alınan bu aksiyonların kurulan ortaklıklar üzerinden daha geniş bir gruba aktarılıp pozitif etkinin yayılması amaçlanıyor.

“2024’te yatırım yaptığımız girişim sayısını 25’e çıkarmayı planlıyoruz”

Logo Ventures Yönetici Ortağı Merve Zabcı, 2023 yılındaki yatırımlarıyla ilgili verdiği demeçte;

“Ürün ve teknolojileriyle geleceğe yön verebilecek girişimlere yatırım yapmaya devam ediyoruz. Yatırım sonrasında girişimlere yalnızca maddi destek sağlamakla kalmayıp, uluslararası mentör ve global yatırımcı ağımızı da açıyoruz. Amacımız bu coğrafyadan küresel rekabet yarışında başarılı girişimler çıkarabilmek. Bu kapsamda 2024 yılında öncelikli olarak yapay zekanın farklı sektör uygulamaları, siber güvenlik ve iklim teknolojileri sektörlerine odaklanmayı planlıyoruz.”