Ana Sayfa Blog Sayfa 86

3 milyon dolar yatırımla kurulan Leke Games, 2024 yılında 10 milyon oyuncuya ulaşmayı hedefliyor

2022 yılında 3 milyon dolarlık tohum yatırımıyla kurulan yerli oyun girişimi Leke Games, oyun endüstrisine oldukça hızlı bir giriş yaptı.

Casual ve hybrid-casual mobil oyunlar geliştirirken farklı oyun stüdyolarına yayıncılık hizmeti de sunan Leke Games, sektördeki etki alanını daha da genişletmeyi hedefliyor. Leke Games Kurucu Ortağı Gökhan Çokkeçeci, “2024’te yeni versiyonunu geliştirdiğimiz mobil racing/yarış kategorisindeki oyunumuz TDZ ile 200 bin oyuncudan 10 milyona çıkacağız. Daha uzun vadede AAA oyunlar arasında imzamızın olmasını hedefliyoruz. Mobil oyun denince akla önce TDZ gelecek” diyor.

Leke Games, yarattığı casual ve hybrid-casual oyunlarla ortaya koyan ve racing/yarış kategorisindeki oyunu TDZ ile 200 bin oyuncuya ulaşan girişim, yeni versiyonunu geliştirmeye Şubat 2023’te başladığı TDZ’nin yeni versiyonunu lanse etmeye hazırlanıyor.

Oyunun yeni sürümü yakında

TDZ’nin yeni versiyonuyla birlikte hedeflerini de oldukça yukarı taşıdıklarını söyleyen Leke Games Kurucu Ortağı Gökhan Çokkeçeci verdiği demeçte;

“Oyunun yeni versiyonundaki ciddi değişimler hem oyuncularımızı hem tüm oyun dünyasını bekliyor. TDZ’de oyuncu sayımız şu anda 200 bin. Sadece 5 araç ve 2 sahneyle edindiğimiz bu başarının ardından yeni versiyonunu geliştirdiğimiz TDZ’de şu an 51 araç ve multiplayer/çoklu oyuncu dahil olmak üzere 6 farklı mod bulunuyor. Özetle oyunculara daha dolu, daha gerçekçi bir TDZ hazırladık. Proje şu an hedeflediğimiz soft launch tarihinin önünde ilerliyor. 2024’te oyuncularımızla buluşacağımız için çok heyecanlıyız.”

Hedef: 10 milyon oyuncu

Leke Games Kurucu Ortağı Gökhan Çokkeçeci, oyunlarıyla oyuncularına en gerçekçi deneyimi yaşatmayı en önemli amaçları olarak gördüklerini söylüyor. Çokkeçeci;

“Bu amacımıza ulaşabilmek çok uzun zamandır iki konuya odaklandık: Kaliteli görsellik ve gerçek hayattakine en yakın araç ve fizik dinamikler. TDZ oyunumuzun yeni versiyonuyla bu amacımıza çok yaklaştığımızı düşünüyoruz. 2024 yılı içerisinde 10 milyonluk kullanıcı sayısına ulaşacağımızı düşünüyoruz. İlerleyen dönemlerde bu hedefin de üzerine çıkmak için şimdiden oyunun bir sonraki sürümlerinde olacak yeniliklere çalışmaya başladık. Ana hedefimiz 2024 yılında mobil yarış oyun denildiğinde akıllara ilk TDZ’nin gelmesi.” diyor.

Visa Avrupa İnovasyon Programı 5. döneminden mezun olan 5 girişim

Visa ve Hackquarters iş birliğinde yürütülen Visa Avrupa İnovasyon Programı 2023 dönemi mezunlarını verdi. Visa’nın, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 6 Avrupa ülkesinde ödemeler ekosisteminde inovasyonu desteklemek ve hızlandırmak için hayata geçirdiği programın Türkiye’de tamamlanan 5. döneminde Abonesepeti, Agrio Finans, Craftgate, Enqura ve Recepta başarıyla mezun oldu.

Programın 2023 dönemine gelen 55 başvuru arasından seçilen 5 fintech dönem temaları olan akıllı ve sürdürülebilir gelecek, yeni nesil ödeme deneyimleri, KOBİ’lerin güçlendirilmesi, yeni ödeme akışları ve gömülü finans temaları ile ilgili çözümlerini daha da geliştirme fırsatı buldu. Programın 5. dönemi boyunca fintech’ler 32 saatten fazla mentorluk aldılar, yurt dışı pazarlara açılma konusunda uzman isim ve şirketlerle görüştüler, 13’ü uluslararası olmak üzere toplam 73 tanıştırma toplantısına katıldılar ve çözümlerini ticarileştirme yolunda 6 iş birliğine imza attılar.

Visa Avrupa İnovasyon Programı 2023 döneminde Programın Türkiye ayağından mezun olan fintech girişimler:

Abonesepeti: Abonesepeti tüm abonelikleri, tek bir uygulamada başlatma, yönetme, sonlandırma ve daha fazlasını yapmaya yardımcı olan bir abonelik yönetim platformudur. Böylelikle, ilk hizmet başlangıcından abonelik iptal sürecine kadar tüm abonelik sorunlarına çözüm üreterek tüketicinin zamandan ve paradan tasarruf etmelerini sağlar.

Agrio Finans: Agrio Tarım ve Gıda ekonomisini yeşil mutabakata hazırlayan etki odaklı bir finansal teknoloji çözümüdür. Çözüm, denetimli finansal otorizasyon yapısı ile tarım ve gıda tedarik zinciri için yeşil mutabakat uyumlu dijital varlık ihracını mümkün kılar.

Craftgate: “One-Stop” Shop Ödeme Orkestrasyonu. Craftgate, tek noktadan tüm banka sanal POS’larını, yurt içi ve yurt dışı ödeme kuruluşlarını ve alternatif ödeme yöntemlerini sisteminize entegre edebilmenizi ve hepsini tek panelden yönetebilmenizi sağlayan ödeme orkestrasyonu aracıdır.

Enqura: Yeni nesil uzaktan kimlik tespiti platformu. 2023 yılında uluslararası Stevie ödüllerinde finans endüstrisinde inovasyonda mükemmellik altın ödülü kazanmış, süper hızlı bir uzaktan müşteri, kimlik ve yüz doğrulama çözümüdür. Uçtan uca Enqura mühendisleri tarafından geliştirilmiş “mobil cihazda çalışan yapay zeka” teknolojisi ile yerel ve global rakiplerine karşı üstün özelliklere sahiptir.

Recepta: Recepta işletmelerin kasada e-posta veya telefon numarası gibi herhangi bir kişisel bilgi gerektirmeden müşterilerine özelleştirilmiş kağıt ve dijital makbuzlar sunmalarına yardımcı olan bir platformdur. Recepta ödeme kartı numarasını müşteriyi tanımlamak için kullanır ve müşterilerin spam e-postalardan, çağrılardan ve pazarlama mesajlarından korunmasını sağlar.

  • Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin programla ilgili verdiği demeçte;

“Visa Avrupa İnovasyon Programı’nda bu yıl 70’i aşkın tanıştırma toplantısı ile bankalarımızı, e-para kuruluşlarını, fintech ve kurumsal partnerimizi, hem Türkiye’deki hem de Programın diğer ülkelerdeki fintechleri ile bir araya getirdik. Dünya Bankası’nın 2023 fintech raporuna göre, fintech’ler finansın geleceğini yeniden şekillendiriyor. Bu dönüşümün bir parçası olarak fintech’leri desteklemekten ve getirdikleri yaratıcı çözümlerle ödemeler ekosistemini zenginleştirmekten mutluluk duyuyoruz.”

  • Visa Güney Avrupa İş Geliştirme Başkanı Jak Telyaz ise verdiği demeçte;

“2019 yılında Türkiye ve Yunanistan’da eş zamanlı başlayan Visa Avrupa İnovasyon Programı, Türkiye’den Visa ve Hackquarters ekiplerinin önderliğinde 2022 yılında İspanya’ya, 2023 yılında ise İtalya ve Portekiz’e açılarak gerçek anlamda Avrupa çapında bir programa dönüştü. Türkiye’den yurt dışına böylesi bir büyüme sağladığımız için son derece gururluyuz. Programın uluslararası bir platforma dönüşmesi, hem Türk fintechlerin yurt dışına açılması hem de Türkiye’deki bankalarımızın yurt dışındaki fintech çözüm ve yetkinliklerine erişimi açısından çifte avantaj sağlıyor. 5. dönemini geride bıraktığımız Programımızın 6. dönemini duyurma yolunda heyecanla gün sayıyoruz.”

Kolay İK, insan kaynakları verilerini tek bir yerde toplayan Softtech iştiraki Peopleoma’yı satın aldı

Türkiye’nin SaaS modelinde hizmet veren ilk ve en büyük insan kaynakları platformu Kolay İK, gerçekleştirdiği satın almalarla şirketi büyütmeye ve hizmet çeşitliliğini artırmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz Ağustos ayında işe alım ve aday takip sistemi Talentics’i satın alan Kolay İK, 2023’ün son günlerinde insan kaynakları analitiği çözümü Peopleoma’yı bünyesine kattı. Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Softtech Ventures Teknoloji A.Ş. bünyesinde Mustafa İçer tarafından 2021 yılında bir kurum içi girişimcilik projesi olarak hayata geçirilen Peopleoma, şirketlerin veri odaklı kararlar almasına yardımcı olmayı ve bu sürece rehberlik etmeyi hedefliyor.

Üç modülde şirketlerin bugünü ve geleceği analiz ediliyor

İK platformları ile entegre olarak tüm verilerin tek bir yerde toplanmasını sağlayan Peopleoma, üç ana modülden oluşuyor. Dashboard (Gösterge tablosu) modülü; çeşitlilik-kapsam, cinsiyet dağılımı, işten ayrılanlar, turnover (çalışan sirkülasyonu), tutundurma, fazla mesai, yıllık izin, devamsızlık ve organizasyon şemasını gerçek zamanlı olarak, dinamik ve kullanıma hazır tablolar halinde sunuyor.

Şirketlerin tüm İK verilerini tablolar halinde görmesini sağlayan Peopleoma, bu verileri Highlights (Önemli noktalar) modülünde analiz ederek, içgörüler oluşturuyor. Şirketlere taleplerine göre özelleştirilebilen bu bölümde bir şirketin beyaz yaka kadrosundaki aylık değişim, işten ayrılmaların hangi aylarda arttığı gibi veriler analiz ediliyor. Tahminler modülünde ise yapay zeka destekli analiz metoduyla gelecek aylar için en kritik konulara yönelik tahminler oluşturuluyor.

Grup şirketlerinin tabloları tek platformda toplanıyor

Peopleoma ayrıca Akıllı Organizasyon Şeması ile bir grup çatısı altında olan tüm şirketlerin veya bir şirketin farklı ülkelerde kurduğu yapılanmanın organizasyon şemasını tek ekranda görebilmeyi sağlıyor. Bu sayede bordro, tazminat, yıllık izinler, performans, fazla mesai, görev süresi gibi süreçler kolay ve pratik bir şekilde gözden geçirilip değerlendirilebiliyor.

Peopleoma’nın kurum içi girişimcisi Mustafa İçer, Softtech’te çalıştığı dönemde şirkete fayda sağlama amacıyla tasarladığı çözümünün şu anda Türkiye, ABD, Brezilya, Endonezya ve Tayland’da İK profesyonellerinin hayatını kolaylaştırdığını ve birleşmeyle birlikte çok daha büyük kitlelerin hayatını kolaylaştıracağına inandığını ifade etti.

Softtech Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Sezen de Peopleoma’nın devrinin, İK platformu olan Kolay İK’ya ve müşterilerine ilave bir çözüm olarak değer katacağına inandığını belirterek, Kolay İK ile birlikte çözümü geliştiren Mustafa İçer ve ekibine teşekkür etti.

Çağlar Yalı: “İK alanındaki kritik sorulara yanıt verip şirketlere rehberlik edeceğiz”

Ölçek bağımsız olarak tüm şirketlerin iş gücü performanslarını iyileştirmenin ve geliştirmenin yolunun insan kaynakları verilerinin analizinden geçtiğini söyleyen Kolay İK CEO’su Çağlar Yalı verdiği demeçte;

“İK analitiği olarak adlandırılan bu süreç, şirketlerin gelecek planlarını çok daha ayakları yere basan şekilde yapmalarını sağlıyor, verimliliği artırıyor, zaman ve tüm bunlara bağlı olarak görülmeyen maliyet kaybını önlüyor. Çünkü bir şirkette o zamana kadar kaç kişinin çalıştığı, işten neden ayrıldıkları, çalışanların performansı, hangi departmanların fazla mesai yaptığı gibi soruların cevabını akılda tutmak mümkün değil. Bunların sadece tablolara girilmesi de şirkete bir değer sağlamaz. Önemli olan bu verilerin anlamlandırılması yani analiz edilmesi yoluyla geleceğe dair tahminlemeler oluşturması. Bunu yapan şirketler geleceğe dair doğru kararlar alabilir, stratejilerini ona göre belirleyebilir. Peopleoma da tüm bu kritik sorulara yanıt verirken öngörüleri ve geleceğe yönelik tahminleriyle şirketlere rehberlik ediyor. Kolay İK olarak, bu stratejik hamleyle birlikte hizmet verdiğimiz şirketlere temel İK çözümlerinin yanında çok daha derinlemesine bir veri analizi sunacağız.”

Sağlık ve hijyen teknolojileri girişimi ERG Controls, 500 bin dolar tohum yatırım aldı

Hastanelerde ve gıda tesislerinde el hijyeni takibini dijitalize eden ERG Controls, tohum turda TechOne VC, 100. Yıl Girişim Sermayesi, Founder One, Startup Wise Guys, Galata Business Angels’tan Bülent Çelebi, TRAngels Melek Yatırım Ağı üyeleri ve Koray Kurhan‘dan toplamda 500 bin dolar yatırım aldı.

2020 yılında Batuhan Ergör ve Mehmet Ergör tarafından kurulan ERG Controls, yapay zeka destekli platformu YIKA ile çalışanların bütün el hijyeni aktivitelerini takip ederek enfeksiyonların ve diğer hastalıkların el yoluyla bulaşmasını önlemek üzere çalışıyor.

Bünyesinde 6 adet patent başvurusu barındıran YIKA, akıllı yaka kartları, sensörler, kamera modülleri ve web platformu ile el hijyeni takibini kesintisiz, müdahale edilebilir hale getiren bir yazılım hizmetidir. Hastanelerin yanı sıra gıda üretimi ve servisi yapılan tesislerde insan eliyle yapılan takibi zorunlu bu süreci dijital hale getiren YIKA, sadece maddi zararı değil insan sağlığını tehdit eden hastane enfeksiyonlarının ve salgınların yayılmasını ~%50 oranında azaltıyor.

Şu anda aktif olarak çalışmalarına İTÜ Arı Teknokent’te devam eden ERG Controls ekibi, YIKA platformu ile Türkiye, BAE ve Suudi Arabistan’da 600’den fazla sağlık ve gıda çalışanının el hijyeni aktivitelerini takip ediyor.

ERG Controls, bu yatırımla yurtdışı pazarındaki varlığını güçlendirmeyi ve 14 kişilik ekibini genişletmeyi hedefliyor.

ERG Controls kurucu ortağı Batuhan Ergör yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“YIKA’yı el hijyeni takibinde bir dünya standardı haline getirmek için çalışıyoruz. Türkiye’de birden fazla sektörde YIKA’nın kullanım alanını onayladık, alanında lider bir ürünümüz var. Artık global ölçekte hizmet verebilmeyi ve YIKA ile daha fazla insanın hayatına dokunabilmeyi hedefliyoruz. Bu yatırım turu ile yalnızca bu hedefi mümkün kılacak kaynağı değil, aynı zamanda bu vizyonu birlikte gerçekleştirebileceğimiz kıymetli ortakları aramıza katmış olmanın heyecanını taşıyoruz.”

TechOne Venture Capital Yönetici Ortağı Yiğit Arslan ise;

“El hijyeninin sağlık kuruluşları, gıda üreticileri ve gıda perakendesi alanında faaliyet gösteren şirketlerde geliştirdikleri üstün yazılım teknolojileriyle artırılmasını sağlayan ve el hijyeni kaynaklı hastalıkları önleyen ERG Controls ile ortak olduğumuz için mutluyuz. Türkiye, Estonya ve ABD’de değerli yatırımcıların katılımıyla tamamlanan yatırım turu sonrası TechOne VC olarak desteğimize devam edeceğiz.” dedi.

Togg, ikinci akıllı cihazı T10F’i CES 2024’te dünyaya duyurdu

ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlenen CES 2022’de dünya çapında ses getiren Konsept Akıllı Cihaz’la (Transition Consept Smart Device) dünya marka lansmanını yapan, CES 2023’te akıllı bir cihazdan fazlasını temsil eden Beyond X deneyimini ziyaretçilerle buluşturan Togg, CES 2024’te de sıradaki ikinci akıllı cihazı T10F’i dünya sahnesine çıkardı.

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, CES’teki Togg standında, uluslararası katılımcılar ve medya mensuplarının yer aldığı açılış sunumunda yaptığı konuşmada, C segmentindeki ilk akıllı cihazları T10X’in ardından yine aynı sınıfta ve sedan kullanıcılarının da beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlanan ikinci akıllı cihazları T10F’i dünya sahnesine çıkarmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, şunları söyledi:

“Üçüncü kez dünyanın en büyük teknoloji fuarı CES’e katılıyoruz. Katıldığımız ilk yıl yeni bir oyuncu olarak markamızı, kim olduğumuzu ve neyi başarmak istediğimizi anlattık. Aynı zamanda ön gösterimini 2019’da Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz ikinci akıllı cihazımızla ilgili vizyonumuzu ortaya koyan Konsept Akıllı Cihazımızı gösterdik. Geçen yıl akıllı bir cihazdan fazlasını temsil eden Beyond X deneyimini ve geliştirmekte olduğumuz dijital ekosistemimizi ziyaretçilerle paylaştık. Bu yıl ise bütün faaliyet alanlarımızda kullanıcılarımızla buluşturduğumuz ürün ve hizmetlerimizin bugünkü ve gelecek kabiliyetlerinin yanı sıra ikinci akıllı cihazımız T10F ile dünya kamuoyunun karşısındayız. Zamanın ruhunu yansıtan bir fastback olan T10F’i 2025 yılında Türkiye’den başlayarak kullanıcılarımızla buluşturacağız. T10F’in yanı sıra küresel pazarlara açılmaya hazır olan dijital deneyim platformumuzu ve temiz enerji çözümlerimizi de CES’te sergiliyoruz.”

600 kilometreye varan menzil seçeneği

Togg T10F, tıpkı T10X gibi kullanıcıyı merkeze koyan, akıllı yaşam çözümleriyle sürekli internetin içinde olan ve uzaktan güncellemelerle sürekli gelişen ve yeni kalan bir cihaz. 2025 yılı içerisinde önce Türkiye’de sonra Avrupa pazarında kullanıcılarla buluşacak olan T10F, RWD (standart menzil arkadan itiş), RWD (uzun menzil arkadan itiş) ve çift motorlu olmak üzere üç farklı teknik ve iki farklı donanım özelliğiyle pazara çıkacak. 160 kW / 218 Beygir güç ve 350 Nm tork üreten T10F RWD (arkadan itiş), iki farklı batarya seçeneğiyle 350+ ve 600 kilometreye varan menzillere sahip olacak. T10F’in 0-100 km/s hızlanması 4,6 saniye olan, 700 Nm tork üreten çift motorlu AWD (dört çeker) versiyonu ise 530 kilometreye varan bir menzil sunmayı hedefliyor. Standart menzilli model 52,4 kWh batarya kapasitesine sahipken, uzun menzilli modelde bu kapasite 88,5 kWh’e çıkacak.

Sadece bir cihaz değil aynı zamanda güç kaynağı

T10F, aynı zamanda harici bir güç kaynağı olarak kullanılmasına olanak tanıyan cihazdan elektrikli aletlere enerji aktarımı (V2L) teknolojisine sahip olacak. Bu teknoloji sayesinde Togg kullanıcıları akıllı cihazlarını tam anlamıyla üçüncü bir yaşam alanı olarak kullanabilecekler.

Uzaktan güncelleme ile sürekli güncel

T10F, uzaktan güncellemeler (OTA: over-the-air) ile sürekli kendini yenileyebilen sürücü destek sistemleri sayesinde sürüş güvenliği ve konforunu en üst seviyeye yükseltecek. Euro NCAP programının tüm testlerinden en yüksek seviye olan 5 yıldızı alacak şekilde tasarlanan T10F, yedi adet hava yastığı, dayanıklı ve sağlam altyapısı ile her türlü yol koşulunda güvenli bir sürüş sağlayacak. Trafik işareti algılama sistemiyle birlikte çalışan dur-kalk fonksiyonlu akıllı adaptif hız sabitleyici ve akıllı şerit takip sistemi & şeritten ayrılma ikazı gibi özellikler sunacak T10F, “yoğun trafik pilotu” asistan özelliğine de sahip olacak. Kullanıcılar bu özellikle 15km/saat hıza kadar olan yoğun trafikte ellerini direksiyondan ayırıp T10F’in kontrolünde ilerleyebilecek. Bu özellik V2 donanım seviyesine sahip olan akıllı cihazlarda aktif olacak. T10F, yine V2 donanım seviyesinde standart olarak bir çevre görüş kamerası, kör nokta asistanı, sürücü dikkat asistanı, gelişmiş elektronik denge kontrolü ve otomatik park asistanı özelliklerini de kullanıcılarla buluşturacak.

Dinamik, sportif ve modern

T10X gibi C platformunda tasarlanan T10F, Togg DNA’sında bulunan stilistik özelliklerin korunduğu bir görünüme sahip. Cihazın stil konseptinde, dinamik ve sportif bir çizgiyi modernlikle birleştiren hacimli arka tasarım dikkat çekiyor. Yan çizgilere dinamik bir şekilde bağlanan farlar da ön tarafa sportif bir görünüm kazandırıyor. T10F’in ön kısmında, sportif ön panele entegre edilmiş uzun, ince dönüş göstergeleri ile bir Togg imzası olan ‘bumerang’ şeklindeki gündüz farları yer alıyor. Ön kısımda bağımsız MacPherson ve arka kısımda tamamen bağımsız entegre çok bağlantılı süspansiyon, T10F’in sportif, dinamik bir tutuşla uyumlu zarif bir sürüş deneyimine imkân sağlıyor.

Trumore dünyasıyla bağlantılı bir deneyim

Kullanıcılar T10X’de olduğu gibi T10F cihazında da Togg’un mobilite deneyimini yeniden tanımladığı Trumore mobil uygulamasıyla bağlantılı bir deneyim yaşayacak. Kullanıcılar Trumore ile fintek, insurtek, blokzinciri, IoT, yapay zekâ gibi yeni nesil teknolojilerle kişiselleştirilmiş, kullanıcı odaklı, akıllı ve empatik bir deneyimin parçası olacak.

Boğaziçi Ventures, Zula Mobile ile tanınan oyun stüdyosu Lokum Games’e yatırım yaptı

Boğaziçi Ventures 2023 yılını birçok yerli oyun girişimine yaptığı yatırımlarla kapattı. Birbiri ardına tamamlanan yatırım süreçlerinin sonuncusu ise Zula Mobile ile tanınan oyun geliştirme şirketi Lokum Games oldu. Boğaziçi Ventures, Lokum Games’in global pazarda genişleme potansiyelini ve sağlam iş modelini destekleyerek, yetenekli ekibinin uluslararası başarısını hızlandırmayı hedefliyor.

Lokum Oyun ekibi, kurucu ortak ve CTO Özgür Soner önderliğinde 10 yılı aşkın süredir birlikte oyun geliştiren bir ekip olarak TR ve MENA bölgesinde çok başarılı bir şekilde yaratılan Zula markasını takiben “Shooter” segmentinde edindikleri tecrübe ile “Lokum Mobile Shooter Platformu”nu kullanarak yeni nesil bir Mobil Shooter Oyunu olan “Tactical Strike”ı geliştirmiştir.

Bu platform, 4 yıl süren çalışmalar ve 4 milyon dolar yatırım ile hayata geçirilmiştir. Tactical Strike, dünya çapında geniş bir kitleye hitap etmeyi hedefleyen, Batı ve Asya pazarlarına yönelik bir oyun olarak tasarlanmıştır ve “Lokum Mobile Shooter Platformu” üzerinde hayata geçirilecek ilk oyun projesidir. Oyun, kadın oyuncuları da hedef alacak şekilde tasarlanmıştır. Oyunun gelir modeli, uygulama içi satın alımlar (IAP) ve reklamlardan oluşuyor. Tactical Strike’da, gerçek parayla satın alınabilen Tactical Strike Credits gibi birden fazla para birimi bulunuyor. Oyunda 100’den fazla benzersiz silah, çeşitli silah yükseltmeleri, 20 farklı karakter ve 10.000’den fazla özelleştirme seçeneği mevcut. Karakterler ve silahlar için geniş özelleştirme imkanları sunuluyor. Ayrıca, görevler, sözleşmeler ve başarılar içeren bir Battle Pass sistemi bulunuyor. Oyuncular, video reklamları izleyerek bonuslar, zaman atlamaları, ücretsiz para birimleri ve gacha ödülleri kazanabiliyorlar. Tactical Strike, Asya ve Batı tarzlarını, giyim, saç ve aksesuar özelleştirmeleri üzerine yoğunlaşmış durumda. Oyunda klanlar, arkadaşlık/parti bonusları, hediye gönderme ve sosyal medya entegrasyonları gibi sosyal özellikler de bulunmakta.

Lokum Games yatırımı ile ilgili olarak Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı ve CEO’su Barış Özistek verdiği demeçte;

“Girişimcilere destek vermek ve özellikle maddi desteğin yanı sıra onlara büyüme yolculuklarında mentorluk yapabilmek hedefimiz doğrultusunda en iyi bildiğimiz alanlarda yatırım yapmaya devam ediyoruz. Oyun sektörü de bu alanlardan birisi. Lokum Games ekibi uzun zamandır başarılı çalışmalarını takip ettiğimiz bir ekip. Hem oyun geliştirme konusunda hem de kapsayıcılık konusundaki vizyonu bizimle örtüşen bu ekibin hem yeni geliştirdiği oyunu hem de uzun vadedeki oyun stüdyosu olma hedefini onlarla omuz omuza desteklemek bizim için heyecan verici bir yolculuk olacak. Tüm diğer oyun yatırımlarımızda olduğu gibi bu yatırımımızla da Boğaziçi Ventures olarak, Türk oyun endüstrisindeki dönüşüm ve büyüme sürecine öncülük etmeye devam ediyoruz.”

Pazarlama stratejisi, özellikle genç kitlelere ulaşmayı ve kadın oyuncuları da hedeflemeyi amaçlayan Lokum Games ekibinden Kurucu Ortak ve CEO Genco Alp yatırım hakkındaki düşüncelerini ”Lokum Games olarak uluslararası standartları yakalayacağını düşündüğümüz bir Mobile MMO FPS oyunu geliştirdik. Zula markası ile özelikle Türkiye ve MENA bölgesinde edinmiş olduğumuz tecrübeleri bu yeni oyunumuzda tüm global oyun severlerin beğenisine sunacağız. Boğaziçi Ventures ve APY tarafından lead edilen bu yatırım turu sayesinde güçlü bir lansman planı ile 2024 Q1 içerisinde Beta Launch sürecimizi başlatacağız. Umarım bu iş birliğimiz önümüzdeki dönemde gelişerek devam eder ve Lokum Games “Mobile Shooter” segmentinde global ölçekte hedeflediği game studio olma pozisyonunu alır.” olarak belirtti.

Lokum Games’in yatırımcılarından olan APY Ventures Fon Yöneticisi Mustafa Keçeli ise yatırımları hakkında; “Türkiye ve MENA bölgesinde elde ettikleri başarılarla kendini ispatlamış, global çapta da büyük başarılar elde edeceğine inandığımız çok güçlü bir ekibe yatırım yapmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Bilişim Vadisi fonumuz ile oyun dikeyinde de potansiyeli yüksek teknoloji firmalarına aktif olarak yatırım yapmaya devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu.

Amazon Web Services’ın hibrit bulut deneyimi AWS Outposts, Türkiye’de kullanıma sunuldu

Amazon Web Services (AWS), gerçek bir hibrit bulut deneyimi sağlayan AWS Outposts’un artık Türkiye’deki veri merkezlerine ve kurum içi ortamlara gönderilip kurulabileceğini duyurdu.

AWS Outposts, Türkiye’deki tüm AWS müşterilerine ve ortaklarına; AWS altyapısına, AWS servislerine, API’larına ve araçlarına neredeyse tüm veri merkezlerinde, ortak yerleşim alanlarında ve kurum içi tesislerde erişim olanağı sağlıyor ve böylece gerçek ve tutarlı bir hibrit bulut deneyimi yaşamalarına imkan tanıyor.

AWS, Türkiye’deki müşterilerinin en gelişmiş bulut teknolojilerini kullanmalarına ve en üst düzeyde güvenlik, kullanılabilirlik ve dayanıklılık elde etmelerine yardımcı oluyor. Bulut servisleri, esnek ve düşük maliyetli BT kaynaklarına hızlı erişim sağlıyor ve milyonlarca mobil kullanıcıyla fotoğraf paylaşan uygulamaları çalıştırmaktan şirketlerin kritik operasyonlarını desteklemeye kadar pek çok alanda kullanılabiliyor. Bulut bilişim sayesinde donanıma büyük ön yatırımlar yapılmasına ve bu donanımı yönetmek için çok fazla zaman harcanmasına gerek kalmıyor. Bunun yerine müşteriler, BT departmanlarının gerçekten ihtiyacı olan türde ve boyutta bilgi işlem kaynakları sağlayabiliyorlar. Bulut bilişim ortamında ihtiyaç duyulan yeni BT kaynakları müşterilerin sadece bir tık uzağında olduğundan müşteriler, bu kaynakları geliştiricilerine birkaç hafta değil sadece birkaç dakika içinde sunabiliyor. Dahası, şirketler uygulamalarını yalnızca birkaç tıklamayla dünyanın birden çok bölgesine kolayca dağıtabiliyor. Outposts’un Türkiye’de kullanıma sunulmasıyla müşteriler, AWS servislerini kullanarak iş yüklerini ve verilerini ülkedeki kurum içi tesislerinde çalıştırabilecek, ve yönetim ve operasyonlar için en yakın AWS Bölgesine bağlanabilecekler.

Outposts, kurum içi sistemlere düşük gecikmeli erişim gerektiren iş yükleri, yerel veri işleme ve yerel sistem bağımlılıkları olan uygulamaların taşınması için ideal bir çözüm. Bu uygulamaların, son kullanıcı uygulamalarına neredeyse gerçek zamanlı yanıtlar üretmesi, diğer kurum içi sistemlerle iletişim kurması veya tesis içi ekipmanları kontrol etmesi gerekebililiyor. Bunlar, üretim alanında gerçekleştirilen otomatik işlemler için fabrikalardaki iş yüklerini, gerçek zamanlı hasta teşhisini veya tıbbi görüntülemeyi ve içerik ve medya akışını içerebiliyor. Outposts, veri yerleşimi gereksinimlerinin karşılanmasına da yardımcı olabiliyor

AWS Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın konuyla ilgili verdiği demeçte şunları söyledi:

“AWS Outposts’u Türkiye’deki müşterilerimize sunmaktan heyecan duyuyoruz, bu sayede yerel müşterilerimiz müşteri deneyimlerini geliştiren ve iş performansını artıran teklifler geliştirmeye odaklanırken, altyapı yönetiminin ağır yükünü bize bırakabilecekler. AWS Outposts, müşterilerin verileri yerel olarak işlemesine olanak tanıyor ve yüksek kaliteli, çok oyunculu oyun deneyimleri, üretim yönetim sistemleri ve tıbbi teşhis gibi düşük gecikme süresi veya veri yerleşimi gerektiren uygulamaları destekleyerek çeşitli sektörlerde daha fazla inovasyonun ortaya çıkmasına yardımcı oluyor. Yerel işletmelerin büyümesine yardımcı olmak ve Türkiye’deki ekonomik üretkenliği artırmak için ülkedeki kuruluşlarla ve AWS Çözüm Ortaklarımızla birlikte çalışmaya kararlıyız.”

Türkiye’deki müşteriler ve çözüm ortakları bu gelişmeyle ilgili:

Arçelik Strateji ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Utku Barış Pazar,

“AWS ile iş birliğimizi sürdürmekten memnunuz ve AWS Outposts’un Türkiye’de kullanıma sunulmasından heyecan duyuyoruz. AWS Outposts, AWS teknolojilerinin Türkiye’deki kurum içi tesislerde kullanılmasını mümkün kılacak.”

Orman Genel Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Dairesi Başkan Yardımcısı İlhami Aydın;

“Günümüzde hibrit bulut dağıtımları, bulutun faydalarını anında sunmanın yanı sıra sistemlerin kurum içinde kalma ihtiyacının karşılanmasına da yardımcı olabiliyor. AWS Outposts, kurum içi sistemlere düşük gecikmeli erişim, yerel veri işleme, veri yerleşimi ve yerel sistemlerden uygulama geçişlerine yönelik tutarlı ve esnek bir hibrit bulut deneyimi için harika bir çözüm olacak. Outposts çözümleri, yerel AWS servislerinin kullanımını kendi veri merkezlerimizi kapsayacak şekilde genişletmemize imkan sağlayacak.”

Commencis Bulut Ticari Direktörü Sait Alp Pekin;

“Outposts servisinin Türkiye’de lansmanının başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş olmasından büyük heyecan duyuyoruz. Bu yeni çözüm, hibrit mimariler oluşturmamıza ve müşterilerimiz için çok çeşitli katma değerli hizmetlerden yararlanmamıza olanak tanıyor. Outposts, özellikle veri yerleşimi ve gecikme süresiyle ilgili endişelerin giderilmesinde faydalı olacak. Commencis olarak, Outposts’un en iyi uygulamalarını paydaşlarımızın yararına kullanmaktan heyecan duyuyoruz.

ParamTech Siber Güvenlik ve DevOps ve AWS Operasyonları Ekip Lideri Emre Hüseyinkahyaoğlu;

“ParamTech’te Amazon Outposts’u tercih etmemizin en önemli nedenlerinden biri, bulut teknolojisini yerel altyapımızla entegre edebilmesi, iş süreçlerimizi hızlandırması ve veri güvenliğini artırırken verimliliği en üst düzeye çıkarabilmesidir. AWS servislerinin esnekliğinden faydalanırken verilerin Türkiye’de tutulabiliyor olması bu hibrit yapıyı oldukça ilginç kılıyor.”

Mitsubishi Electric ve Visual Components’ten 3D simülatörler için ortak girişim: ME Industrial Simulation Software

Mitsubishi Electric, Finlandiya merkezli 3D yazılım şirketi Visual Components ile ortak bir girişime imza attı.

Yeni kurulan ME Industrial Simulation Software ile Mitsubishi Electric, dairesel dijital mühendislik iş çözümleri için dijital ikiz platformunu daha da geliştirmeyi hedefliyor. Visual Components yazılımı; yerleşim planlama, üretim simülasyonu, çevrimdışı programlama ve PLC doğrulama gibi uygulamalar için kullanılıyor. Yazılım, PLC’lerle ve robotlarla bağlantı kurmak için standart fonksiyonlar ve 3D simülatörlerin optimum verim sağlayan işlevselliği ile Mitsubishi Electric’in fabrika otomasyon (FA) ürünleriyle uyumlu çalışıyor. Yeni şirket, Mitsubishi Electric’in gelişmiş kontrol teknolojisini ve üretim uzmanlığını Visual Components’in teknolojisiyle birleştirerek kurumların işgücü sıkıntılarını aşmak, üretkenliğini artırmak ve üretimlerinin kalitesini daha da yukarı taşımak için kullandıkları Mitsubishi Electric “MELSOFT Gemini” 3D simülatörünün işlevselliğini ve hizmetlerini daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

Ortak girişim, Finlandiya’daki geliştirme merkezi sayesinde 3D simülatörler kullanarak cihaz kontrolünü doğrulamak, kontrol mantığı oluşturarak tasarım verimliliğini artırmak ve kapsamlı üretim verilerini kullanarak üretkenliği iyileştirmek için Visual Components’ın geliştirme uzmanlığını tam anlamıyla kullanabilecek. Visual Components satış mühendislerinin özelleştirilmiş çözüm yetenekleri de Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri’nin, pazardaki işletmelerin çeşitli üretim ihtiyaçlarını daha iyi karşılamasına olanak tanıyacak.

MELSOFT Gemini 3D simülatörü ile dijital üretime geçiş maliyetlerinin düşmesi amaçlanıyor

Günümüzde üreticiler, bir yandan belirli pazarlarda işgücü eksikliği gibi sıkıntılar yaşarken diğer yandan yüksek üretkenlik ve kalite gereksinimleri duyuyor. Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri, tam anlamıyla dijital üretime geçilebilmesi için yazılım yelpazesini ve desteğini güçlendiriyor. Geçen yıl pazara sunulan MELSOFT Gemini 3D simülatörü, dijital alanlarda sanal üretim hatları ve tesisler oluşturmak için 3D teknolojisini kullanan bir dijital ikiz platform sağlıyor. Böylece işletmelerin tasarım, ekipman ve hat kurulum yüklerinin azaltılmasına; mühendislik zincirlerinde toplam sahip olma maliyetinin düşmesi amaçlanıyor.

Ürün ve yaşam döngüsünü optimize etmeyi hedefleyen şirketler için 3D simülasyonun önemini belirten Visual Components CEO’su Mikko Urho verdiği demeçte;

“Visual Components’in 3D simülasyon yazılımını Mitsubishi Electric’in üretim uzmanlığıyla birleştiren bu ortak girişim ile sinerjiyi en üst seviyeye taşıyoruz. Bu sinerji sayesinde dijital üretimin gerçekleşmesini hızlandıracağız ve müşterilerimizin rekabet gücünü artırmaya katkıda bulunacağız.”

Mitsubishi Electric Otomasyon Sistemleri’nin iş dünyasının karşılaştığı çeşitli üretim zorluklarıyla başa çıkmasına yardımcı olmaya odaklandığını vurgulayan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Grubu Başkanı Toshie Takeuchi de verdiği demeçte;

“Fabrika otomasyon sistemlerimiz, müşterilerin mühendislik zincirleri için çözümler geliştirmek amacıyla üretim tesislerindeki cihazlardan ve ekipmanlardan veri biriktirme ve analizini destekliyor. Visual Components ile ortak girişimimiz, iki şirketin güçlerini birleştirerek üretim tesislerine büyük destek sağlayacak.” dedi.

Vegan tüketici ürünleri girişimi Plantero, 4.45 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Bitki bazlı protein ve süt ürünleriyle geleneksel kaynaklara alternatif ve sürdürülebilir üretime odaklanan Plantero, 4.45 milyon TL fon talebine karşılık şirket paylarının yüzde 10’u karşılığında fonbulucu’da kitle fonlama yatırım turuna çıktı.

Türkiye dışında ABD ve BAE pazarlarında da çalışmalarını sürdüren girişim, yıllık 10.8 milyon dolarlık potansiyel gelir hacmini 2027 yılında 40 milyon dolara taşımayı hedefliyor. 28 Şubat 2024’e kadar devam edeceği duyurulan yatırım turunda asgari yatırım tutarı 1000 TL olarak açıklandı.

2023 yılında alternatif protein üretimi için AR-GE ve ÜR-GE projelerini başlatan şirket, bu alanda Türkiye’nin ilk ve tek üretim tesisini kurmak için çalışmalarına devam ediyor. Bitki bazlı süt ve protein çeşitlerinden oluşan Plantero ürünleri, yüzde 90’a kadar daha düşük karbon emisyonu, karbon kutu ve cam ambalaj kullanımı gibi çevre dostu bir yaklaşımla sürdürülebilirliğe de odaklanmış durumda.

2024 yılında inovasyon yeteneklerini ve pazar liderliğini kanıtlamak için çalışacak

Türkiye’nin ilk bitkisel protein üretim tesisini kurma vizyonuyla yola çıkan Plantero, olgunluk seviyesi ve rekabeti düşük pazarlarda yer almanın getirdiği avantajları inovatif yaklaşımlarla destekleyerek karlı bir büyüme sürdürdüğünü dile getiriyor.

Yıllık 540 ton kg ve 10 milyon adet üretim kapasitesinin yanı sıra uluslararası belgelendirmelere sahip üretim tesisi bulunan ve kuruluşundan bu yana aylık yüzde 41 artan hacim yakalayan şirket, aylık yüzde 45 kar marjı ile sektör ortalamasının üzerinde bir grafik çiziyor. Türkiye dışında ABD ve BAE pazarlarında boy gösteren Plantero, bugüne kadar 6 bin 500’den fazla sipariş teslimatı gerçekleştirmiş, 14 binin üzerinde ürün satışı yapmış ve önde gelen pazaryerlerinde yaygın bir tüketici kitlesine ulaşmış durumda. Şirketin tamamladığı AR-GE süreçlerinden doğan Advance Commitment protein tozu ürün serisinin, 2024 yılı başında piyasaya sürülmesi planlanıyor. Plantero, bu yeni ürün serisiyle inovasyon yeteneklerini ve pazar liderliğini vurgulayarak portföyünü genişletmeyi amaçlıyor.

173,5 milyar dolarlık global pazarın yüzde 0,2’lik payına erişmeyi hedefliyor

Hedefleri hakkında konuşan Plantero Kurucusu ve Genel Müdürü Türker Yaşın verdiği demeçte;

“Alacağımız yatırım ile birincil hedef pazarımız ABD’de büyümemizi hızlandırmak için depo ve dağıtım ağı yapılanmamızı tamamlayacağız. Halihazırda var olduğumuz ABD’deki online pazaryerlerine ek olarak zincir market ve ev dışı tüketim kanalında pazar payımızı artıracağız. Global açılımımız dahilinde MENA bölgesinin en büyük fuarlarından olan Organic&Natural Expo 2023 fuarına katıldık, 2024 yılı içerisinde de Suudi Arabistan ve Birleşil Arap Emirliklerinde benzer etkinliklerde tekrar katılımcı olarak yer alarak pek çok yeni iş birliğinin temellerini atacağız. 2024 yılında ayrıca pek çok inovatif ürünün pazara ilk sunulduğu ABD’nin California Eyaletinde düzenlenecek olan Natural Products Expo West 2024 etkinliğine katılarak geliştirdiğimiz çözümleri potansiyel müşterilerimize tanıtacağız ve satış partnerlikleri kuracağız. AR-GE çalışmaları devam eden hammaddelerimizin de üretime alınması ile 2027 yılında 173,5 milyar dolarlık toplam pazar büyüklüğü içinde 0,2’lik pazar payını elde ederek 40 milyon dolar gelir hedeflemekteyiz.”

Türker Yaşın, Plantero’nun çatı şirket Bigetaş Biyoteknoloji A.Ş.’nin exit fırsatları açısından yatırımcısına birçok karlı senaryo sunduğunu ifade etti. Yaşın, potansiyel exit fırsatlarının yanında hem küresel bir tüketici markası hem de küresel bir hammadde tedarikçisi haline gelecek olan şirketin önümüzdeki yıllarda halka arza karar verilmesi durumunda yurt içi ve yurt dışında yüksek yatırımcı ilgisiyle karşılaşacağının da altını çizdi.

Armut, 2023 yılında 14 ülkede 3 markayla yüzde 35 büyüdü

Yerli girişim Armut, 2023 yılında hizmet çeşitliliği ve hizmet veren sayısını da artırdı. Armut platformuna 14 ülkenin toplamında 13 binin üzerinde yeni hizmet eklendi ve toplam 22 bin farklı hizmet rakamına ulaşıldı. Hizmet veren sayısı 1.6 milyona ulaşırken, sadece son bir yıl içerisinde 650 bine yakın yeni üye hizmet vermek üzere Armut’a katıldı.

Armut, global açılımını teknoloji yatırımıyla da destekledi. 2022 yılında gerçekleşen şirket birleşmesinin ardından, iki farklı ürünü tek bir teknolojik altyapıda birleştirmek üzere çalışmalara başlandı ve platform entegrasyon süreci, operasyonlarda hiçbir kesinti yaşanmadan başarıyla tamamlandı.

Süreçle ilgili bilgi veren Armut Kurucu Ortağı Erol Değim “2023, platform entegrasyon sürecinin başlaması ve tamamlanması açısından şirket için kritik öneme sahip bir yıldı. Ürün ekiplerimiz başta olmak üzere İstanbul ve Milano’daki tüm ekiplerin birlikte çalışması sayesinde iki ayrı platformu, bir yıl içerisinde tek bir platforma dönüştürmeyi başardık. Bu sayede teknolojimizi daha hızlı geliştirebilir hale geldik. Bundan sonrası için ise yeni özelliklerimizi ürünümüze daha verimli bir şekilde ekleyebileceğiz” dedi.

Armut’un 2024 yılındaki ana gündemi konusunda ise Armut’un Kurucu Ortağı Başak Taşpınar Değim bilgi verdi. “2023 yılını başarıyla kapatırken, 2024 yılında da hizmet verdiğimiz tüm ülkelerde müşteri deneyimimizi en iyi noktaya taşımak için ürün geliştirme yatırımlarına devam edeceğiz” diye konuştu.

İtalya özel şoför, İngiltere halı döşeme, Fransa dermatolog hizmeti arıyor

Armut, 14 ülkedeki büyüme ve farklı talepler konusundaki öne çıkan verileri de paylaştı. ProntoPro markası liderliğinde İtalya’da 2023 yılında platforma üye olan hizmet veren sayısı 2022 yılına göre 10 kata yakın arttı. İtalya’da en çok talep alan hizmetler arasında ise özel şoför ve psikolog yer alıyor.

Armut’un hizmet verdiği 14 ülke arasında İngiltere, yüzde 160 ciro büyümesiyle öne çıkarken platforma yeni eklenen hizmet sayısı da 2022 yılına göre yüzde 120 artış gösterdi. İngiltere’de platforma eklenen yeni hizmetler arasında ise DJ, evlilik danışmanı ve küf temizleme gibi hizmetler yer alıyor. İngiltere’de en çok talep alan hizmet ise halı döşeme.

Armut’un büyüyen ülkelerinin başında gelen İspanya’da 2023 yılında en çok talep alan hizmetler arasında ise psikolog, dövüş sanatları dersi ve moda ajansı yer alıyor. Suudi Arabistan’da en popüler hizmetler arasında su tesisatı döşeme ve su kaçağı tespiti bulunurken Fransa’da 2023 yılındaki en popüler hizmeti ise dermatolog oldu.

Türkiye’de 5 milyonun üzerinde talep aldı

Türkiye’nin en büyük hizmet platformu Armut.com, 2023’te 5 milyonun üzerinde talep aldı. 2023 yılında platforma 400 bine yakın hizmet veren eklendi ve Armut platformundaki hizmet veren sayısı 1 milyona yaklaştı.

Hizmet çeşitliliğinde artış da devam etti ve 2 bine yakın yeni hizmet Armut platformuna eklendi. 2023 yılı itibarıyla Armut’ta 8 binin üzerinde farklı hizmetten yararlanmak mümkün.

Türkiye’de 2023’e deprem testi damgayı vurdu

2023 yılında Armut’ta en çok talep alan hizmet ev temizliği oldu. Deprem testi, 2023 yılının en çok büyüyen hizmetleri arasında birinci sırada yer aldı. 2023 yılının en öne çıkan yeni hizmetleri ise Schengen vize danışmanlık, motor ehliyet kursu ve elektrikli araç şarj istasyonu kurulumu oldu.

2023 yılında bir önceki yıla göre en çok artış yaşayan online hizmetler arasında ise zumba ve bateri kursları öne çıktı.

Armut’ta en hızlı teklif, 6 saniyede tıkalı lavabo açma için verildi. En hızlı teklif seçimini yapan Armut müşterisi ise 14 saniyede cam temizliği hizmetini seçti.