Ana Sayfa Blog Sayfa 76

Kidolog’un geliştirdiği ReadKi, açık test süreçlerini tamamlayarak milyonlarca çocuğun kullanımına açıldı

Ebeveyn platformu Kidolog tarafından geliştirilen ReadKi uygulaması, app marketlerdeki yerini aldı. Pegagog onaylı sesli hikayeleri, eğlenceli ve öğretici oyunları, meditasyon pratikleriyle çocuklar için güvenli bir dijital dünya sunan ReadKi, bünyesinde yüzlerce içerik barındırıyor.

Kidolog’un Bütün Tecrübesi ReadKi’de Hayat Buluyor

ReadKi, 15 Şubat’ta üçüncü yılını tamamlayan Kidolog ekibi tarafından geliştirildi. Türkiye’nin Sağlık Bakanlığı onaylı ilk ebeveyn platformu olan Kidolog, ReadKi uygulamasını geliştirirken tüm tecrübesini aktarmış.

Üçüncü yaşını, “Üçüncü yılında üç muhteşem uygulama” mottosuyla kutlayan Kidolog, aynı zamanda 15-22 Şubat tarihini de ‘Ebeveynlik Haftası’ olarak ilan etti. Kidolog, ebeveyn platformu olarak sunduğu başat uygulamanın yanı sıra, çocuklar için geliştirdiği ReadKi ve evcil hayvanlar için geliştirdiği, dünyanın ilk pet Süper-App’i olan PatiWe’yi de tanıttı.
Ebeveynlik alanında bütünleşik bir hizmet sunmayı amaçlayan bu güçlü markanın varlığı ReadKi’nin nitelik olarak üst seviyelere taşınmasını sağlıyor.

ReadKi Kurucu Ortağı Burak Candan: “ReadKi içerisinde yer alan içeriklerin çocuklarımızın geleceğini şekillendirebileceğini biliyoruz. Bu nedenle Kidolog’un bütün tecrübesini uygulamanın özelliklerini geliştirmek için seferber ettik.”

Çocuklar için güvenli dijital dünya

ReadKi’yi rakiplerinden ayıran ve öne çıkmasını sağlayan en önemli özelliklerden biri de güvenli bir dijital dünya vaat etmesi. ReadKi uygulamasında yer alan sesli hikayelerin tamamı Kidolog pedagogları ve çocuk psikologları tarafından onaylanıyor. Bu sayede çocuklar zararlı olabilecek içeriklerden uzak tutuluyor.

“Hikayelerimiz uzman yazarlar tarafından hazırlandıktan sonra bir kez de editör kadromuz tarafından kontrol ediliyor. Ardından Kidolog pedagogları ve psikologları tüm içeriklerimizi denetliyor. Bu sayede içeriklerde çocuklarımıza zarar verebilecek en ufak hatalı yaklaşımı dahi fark edebiliyoruz.”

İçerik açısından güvenli dijital dünyanın kapılarını aralayan ReadKi, aynı zamanda ekran süresi konusunda da aynı hassasiyete sahip. Ebeveynler, çocuklarının ReadKi’de hangi aşamaya geldiğini kontrol edebiliyor. Ayrıca, belirli bir ekran süresi tanımlanabiliyor. Ebeveyn kilidi sayesinde, çocuklar ayarlara ulaşamıyor ve bunları değiştiremiyor. Dolayısıyla çocuğun dijital dünyada geçirdiği ve neleri incelediği daima kontrol altına alınabiliyor.

ReadKi’yi öne çıkaran özelliklerden bir diğeri de içerik konusunda geniş bir yelpazeye sahip olması. Uygulama içerisinde hayal gücü, yaratıcılık, merak gibi duyguları teşvik eden sesli hikayeler yer alıyor. Çocukları bilime ve sanata yönlendiren bu hikayeler, ilerleyen yaşlarda akademik başarılarına da katkı sağlıyor.

Sesli hikayelerin yanı sıra, ReadKi içerisinde birçok eğlenceli oyun bulmak da mümkün. Burada da hikayelerdeki hassasiyet aynı şekilde güdülmüş. Çocukların oyun oynarken aynı zamanda öğrenmesi ve becerilerini geliştirmesi hedeflenmiş.

Çocukların bulabileceği bir diğer içerik ise hayli ilginç: meditasyon. Dünyada son yıllarda bilimsel olarak faydaları kanıtlanmış olan meditasyon pratikleri, çocuklar için de yaygınlaşmaya başladı. Türkiye’de bu işe öncülük eden platformlardan biri de ReadKi. ReadKi içerisinde çocukların anlayabileceği düzeyde, basit meditasyon pratikleri var.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin yatırım diplomasisi turlarının yeni durağı Londra oldu

Geçtiğimiz yıl düzenlenen Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları serisinin ilkini Londra’da gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, yatırım diplomasisi faaliyetleri kapsamında bir kez daha Londra’da bir etkinlik gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu İngiltere, İsviçre, Yeni Zelanda başta olmak üzere dünya çapında 100’den fazla ülkeden üst düzey katılımcıların yer aldığı ve dünyanın önde gelen uluslararası marka etkinlikleri arasında yer alan Brand Finance Global Soft Power Summit 2024’e katılarak bir sunum gerçekleştirdi.

Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine ve dayanıklı yapısına vurgu yaparak sunumuna başlayan A. Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin son 20 yılda bölgesinde en yüksek yoğunlukta uluslararası yatırım çeken ülke olduğuna vurgu yaptı. Sağlıklı ve güçlü bir ekonomik sistem için uluslararası doğrudan yatırımların taşıdığı öneme işaret eden Dağlıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin tarihi, kuruluş aşamaları, uluslararası yatırımcıların Türkiye’de çalışmasını kolaylaştıran yapısal reformların 20 yıllık geçmişi hakkında da detaylar paylaştı.

Yürütülen marka ve kampanya çalışmaları hakkında bilgi veren A. Burak Dağlıoğlu, bir uluslararası yatırımın ön araştırma aşamasından proje sonlandırma aşamasına kadarki tüm süreçleri ile ilgili yürütülen operasyonlarla ilgili detaylı bilgiler sundu. Dağlıoğlu son dönemde ivme kazanan iletişim çalışmalarına da değinirken uluslararası medya, sosyal medya, konvansiyonel ve dijital mecralarda gerçekleştirilen yenilikçi çalışmalar ile ilgili de bilgi verdi.

Konu ile ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu verdiği demeçte;

“Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak istikrarlı ekonomisi, nitelikli iş gücü sunan genç nüfusu, sermaye erişimi kolaylığı, küresel tedarik zincirlerine entegrasyonda avantajlı konumu gibi konular başta olmak üzere ülkemiz ile ilgili tüm fırsat ve potansiyelleri dünyanın dört bir yanındaki uluslararası yatırımcılara; mecra çeşitliliği ve hedefe özel çoklu kanal stratejileriyle İngilizce, Almanca, Fransızca, Çince başta olmak üzere çok dilli olarak anlatıyoruz. Yatırım diplomasisi yaklaşımıyla yürüttüğümüz bu çalışmalar kapsamında bugün de Londra’da seçkin bir topluluğa yine mesajlarımızı iletme fırsatı bulduk.

Türkiye’deki Teknopark ve Ar-Ge merkezlerinde 700’den fazla uluslararası şirket faaliyet gösteriyor, 80 binden fazla uluslararası şirket çeşitli sektörlerde hizmet veriyor. Sadece son 20 yılda ülkemize gelen toplam uluslararası yatırımların tutarı 260 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Ortada ölçümlenebilir bir başarı var. Bu başarıya bizi ulaştıran iletişim çalışmalarının detayları ile ilgili örnekler verdik.

2020 yılında gerçekleştirdiğimiz yeniden yapılanma süreci sonrasında 2021-23 dönemlerini kapsayan ilk strateji belgemizi yayınlamıştık. Çok yakında açıklamayı planladığımız “Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Stratejisi: 2024-2028” dokümanının çizeceği ana rotada da ivmemizi artırarak kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Stratejimiz içinde iletişim ve tanıtma da müstakil bir politika alanı olarak yer alıyor. Şu anda Türkiye’nin küresel uluslararası doğrudan yatırımlar pazarında aldığı pay yüzde 1 civarında. Çağın gerektirdiği tüm iletişim mecraları ve araçlarından istifade ederek mümkün olan en kısa sürede bu oranı yüzde 1,5’a taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

Dijital iş hizmetleri şirketi Teleperformance, Lüksemburg merkezli Majorel’i satın aldı

Dijital iş hizmetleri şirketi Teleperformance, sektördeki liderliğini pekiştirmek ve küresel varlığını genişletmek amacıyla gerçekleştirdiği Majorel satın alma sürecinin tamamlandığını duyurdu. Bu yeni yapı, müşteri hizmetleri ve dijital iş hizmetleri sektörlerinde daha büyük ölçek ve dikey sektörlerde daha derin uzmanlık yaratarak Teleperformance’ın küresel ölçekte liderliğini pekiştirdi.

Teleperformance ve Majorel’in güçlerini birleştirmesi sonrasında şirket, 500 bine yakın çalışan, 300’den fazla dil ve lehçe ile 95’ten fazla ülkede hizmet vermeye başladı. Analitik ve dijital ürünlerde 3 binden fazla uzman ve müşterilere dijital hizmetlerinde yardımcı olan 23 bin konuşlandırılmış botla hizmet veren yeni yapı, bugüne kadar 10 binden fazla dönüşüm projesi tamamladı. Bu satın alma sonucunda Teleperformance, yıllık 10 milyar euro üzerinde ciroya sahip bir dijital iş hizmetleri şirketi oldu.

Daha güçlü ekiplerle dikey sektörlerde derin uzmanlık

Birleşme sonrasında yaklaşık 82 bin çalışandan oluşan Majorel iş gücü de Teleperformance çatısı altında şirketin varlığına katkıda bulunuyor. Daha güçlü bir global üst yönetim ekibi ile derin bir uzmanlaşma fırsatı yakalanırken bu durum iki şirketin müşteri odaklı hizmet kültürüne de katkı sağlıyor.

Her iki şirketin sinerjisi, Amerika, Avrupa, Hindistan, Asya-Pasifik, Orta Doğu ve Afrika pazarları başta olmak üzere Teleperformance’ın dünya çapında kilit pazarlardaki rolünü güçlendirirken Asya ve Afrika gibi gelecek vadeden coğraflardaki ölçeğini de büyütmüş oldu.

Teleperformance Türkiye CEO’su Tülay Doğrular satın alma ile ilgili verdiği demeçte;

Teleperformance’ın, Türkiye de dahil olmak üzere dünya genelindeki hizmet gücünü Majorel’in güçlü konumuyla birleştiren ve sektördeki deneyimimizi dikey alanda derinleştirecek bu gelişme ile müşterilerimize daha geniş bir çerçevede hizmet vereceğiz. Teleperformance’ın “Küp Stratejisi” adını verdiği, bitişik iş kollarında derin uzmanlık oluşturma hedefinin bir parçası olarak gerçekleşen bu satın alma ile Türkiye pazarında herhangi bir gruba bağlı olmayan dış kaynak hizmet sağlayıcı şirketler arasında, çalışan sayısı ve gelir açısından en büyük şirket olduk. Teknoloji, bankacılık ve finansal hizmetler, sigorta, seyahat, enerji, perakende, e-ticaret, kamu hizmetleri ve otomotiv gibi farklı sektörlerdeki 160’tan fazla markaya 10 bin’i aşkın çalışanımızla verdiğimiz bütünleşik çok kanallı müşteri deneyimi, danışmanlık, teknoloji hizmetlerini çok dilli çözümlerimizle pekiştiriyoruz. Oluşan bu sinerjinin, global arenada ülkemizin müşteri deneyimi alanındaki hakim rolünü de güçlendirerek hizmet ihracatındaki liderliğimizi daha da ileriye taşıyacağına inanıyoruz.

Binance ve Wtech iş birliğiyle gerçekleştirilen Binance Teknolojide Kadın Akademisi ilk mezunlarını verdi

Türkiye’nin önde gelen kripto varlık platformlarından Binance ve Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) iş birliğiyle hayata geçirilen Binance Teknolojide Kadın Akademisi ilk mezunlarını verdi. Düzenlenen mezuniyet töreninde, 6 haftalık eğitim programını başarıyla tamamlayan 50 öğrenciye sertifikaları verildi.

Binance Teknolojide Kadın Akademisi, Türkiye’de kripto, blok zincir ve Web 3.0 alanlarındaki cinsiyet dengesizliğini gidermeyi ve kadınların finansal okuryazarlığını geliştirmeyi amaçlıyor. Program kapsamında, üniversite 4. sınıfta okuyan veya yeni mezun 50 kadın öğrenciye finans, teknoloji, kripto, NFT’ler, bulut bilişim ve dijital cüzdan gibi modern finansal teknolojiler hakkında online eğitimler verildi.

Kasım 2023’te duyurulan ve 6 hafta süren program, yoğun ilgi gördü. Başlangıçta 25 öğrenciyle pilot uygulama olarak planlanan program, 50 katılımcıya çıkarıldı. Eğitimler, alanında uzman akademisyenler ve sektör liderleri tarafından verildi.

Eğitimlerini tamamlayan öğrenciler bir Ideathon sürecine dahil oldular. Bu süreçte öğrencilerden Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği teması altında Web3, blok zincir ve kripto gibi konuları da ele alarak bir proje geliştirmeleri istendi. Proje fikirlerini fasilitatörlerin yardımıyla geliştirdikten sonra öğrenciler jüri karşısında sunumlarını gerçekleştirdiler.

Törende, Binance Türkiye Pazarlama Direktörü Harika Eldoğan ve Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney’in yanı sıra kripto dünyasının önde gelen kadın isimleri ilham verici konuşmalar yaptılar.

Hedef 5 yılda 5 bin kadına eğitim vermek

Mezuniyet töreninde sözlerine 8 Mart öncesinde Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başlayan Binance Türkiye pazarlama direktörü Harika Eldoğan verdiği demeçte:

“5 yılda 5 bin kadına eğitim vermeyi ve onları finansal teknolojiler alanında güçlendirmeyi hedefliyoruz. Binance Teknolojide Kadın Akademisi’nin sadece bir eğitim programı olmadığını, aynı zamanda bir topluluk oluşturma girişimi olduğunu da vurgulamak istiyorum. Bu program sayesinde, farklı alanlarda çalışan kadınlar bir araya gelerek birbirleriyle bağlantı kurabilir, bilgi ve deneyimlerini paylaşabilirler.”

Teknolojide Kadın Derneği kurucu yönetim kurulu başkanı Zehra Öney ise verdiği demeçte:

“Hali hazırda finansa erişim ve finansal teknolojiler alanlarında zorluklar yaşayan kadınların şu anda yapmış oldukları pek çok iş yakın zamanda yapay zeka tarafından yapılmaya başlanacak. Ve bu durum da kadınların işsizlik oranlarını artıracak. 2023’te yayınlanan Mesleklerin Geleceği Raporu’nda 2030 yılında dünya nüfusunun %8’i, yani 340 milyon kadın ve kız çocuğunun aşırı yoksulluk içinde yaşayacağı belirtiliyor. Sizlerin Binance Teknolojide Kadın Akademisi’nde öğrendiğiniz finansal teknolojiler, Web 3’ün merkeziyetsiz yapısından dolayı kadınlara büyük fırsatlar sunuyor. Burada almış olduğunuz eğitim sadece finansal teknolojileri değil aynı zamanda kripto, NFT, bulut bilişim ve dijital cüzdan gibi konuları da kapsıyor. Dolayısıyla bugünü sizin için sadece bir mezuniyet töreni değil aynı zamanda yeni bir dönemin başlangıcı olarak da değerlendiriyorum. Akademi kapsamında yaptığımız ilk eğitimde 50 kişilik bir sınıfta yer aldınız ve 6 hafta boyunca finansal teknolojileri detaylıca öğrendiniz. Bu eğitimin sonlanmasını bir dönemin kapanışı değil, sizin için yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüyorum.”

İşletmelerin satamadığı ürünleri tüketiciyle indirimli buluşturan Yenir, Founder One’dan yatırım aldı

İşletmelerin istenilen zamanda satamadığı ürünlerini liste fiyatlarına oranla yüzde 50 veya daha fazla indirimle tüketicilerle buluşturarak israfın önüne geçmeyi amaçlayan Yenir, Türkiye’nin etki yatırım fonu olan Founder One’dan yatırım aldı.

Yerli girişim Yenir, restoranların, marketlerin, perakendecilerin ve üreticilerin istenilen zamanda satamadığı ürünlerini liste fiyatlarına oranla yüzde 50 veya daha fazla indirimle tüketicilerle buluşturuyor. Bu sayede Yenir, gıda israfının önüne geçerken; aynı zamanda işletmeler için ek gelir yaratıyor. Tüketicilerin ise daha hesaplı alışveriş yapmasına olanak sağlıyor.

Founder One olarak hem israfın önüne geçmeyi amaçlayan hem de tüketicilerin uygun fiyatlı ürünlere erişmesini sağlayan Yenir’e yatırım yapmaktan mutluluk duyduklarını belirten Founder One Yatırım Komitesi üyesi ve genel müdürü Ali Şahin yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Gıda israfı, hem ekonomik hem de çevresel açıdan büyük bir sorun teşkil ediyor. Yenir bu soruna yenilikçi bir çözüm getirmenin yanı sıra, yerel işletmelerin gelirlerini artırma ve tüketicilere daha uygun fiyatlı seçenekler sunma noktasında da katkı sağlıyor. Bu yatırım, sadece ekonomik getiri sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal bir fayda yaratma misyonumuzu da destekliyor. Yenir’in, gıda israfını azaltma konusunda önemli bir etki yaratacağına ve sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarını teşvik edeceğine inanıyoruz.”

Gıda, temizlik, kozmetik ve elektronik de dahil olmak üzere çeşitli kategorilerdeki ürünleri döngüsel ekonomiye kazandıran Yenir, israf savaşçıları sloganıyla İstanbul Sancaktepe’de açtığı ilk fiziksel mağazasıyla da hizmet vermektedir.

2023 yılında 7 yeni yatırım yapan twozero Ventures’ın portföyündeki girişim sayısı 19’a yükseldi

Medya, spor ve eğlence sektörlerinde gerçekleştirdiği yatırımlarla dikkat çeken twozero Ventures, 2023 yılındaki faaliyetlerine ilişkin verileri paylaştı. Toplam 7 girişime yatırım gerçekleştiren fon 3 girişime de devam yatırımı yaptı. Bu hamleyle portföyündeki girişim sayısını toplam 19’a çıkaran twozero Ventures, 2024 yılında da yatırımlarına kaldığı yerden devam edecek.

twozero Ventures’ın yatırım yaptığı girişimler 1500’den fazla kişiye istihdam sağlarken, girişimlerin toplam cirolarının yüzde 94’ü ise global pazardan geliyor. Fonun portföyündeki girişimler şimdiye 260 milyon dolar yatırım alırken, fon bu girişimlere toplam 10 milyon doların üzerinde yaptı. Maçkolik’in halka arz olmasıyla ilk exit’ine imza atan şirket, Warner-Bros Discovery’nin BluTV’yi satın almasıyla birlikte ikinci exit’ini de gerçekleştirdi. 2021 yılında BluTV’yesermaye artırımı yoluyla 35 oranında ortak olan Warner Bros Discovery, Rekabet Kurumu onayıyla beraber platformun hisselerinin tamamını satın aldı. Dört yıldan kısa bir sürede yaptığı yatırımın karşılığını alan twozero Ventures, BluTV exit’iyle önemli bir başarı elde etti.

Girişimlere sağladığı finansmanın yanında stratejik destek de sunan twozero Ventures; strateji, iş geliştirme, uluslararası bağlantılar,finansal yönetim ve finansmana erişim alanlarında da portföyündeki girişimlere destek sağlıyor. Yatırım kararlarında ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) kriterlerini dikkate alan yatırım fon, yaptığı yatırımlardan sonra etki hedeflerinin izlenmesi tarafında da çalışmalar yapıyor. Portföyündeki şirketlere etki skorlaması entegre ederek sürdürülebilirlik odağını geliştiren twozero Ventures’ın yaptığı yatırımların yüzde 35’ini 2X kriterlerine uygun ve cinsiyet dengesini ön planda tutan yatırımlar oluşturuyor. Veri odaklı risk sermayesi anlayışını benimseyen yatırım fonu, büyük veri setlerini özel olarak geliştirdiği platform aracılığıyla işleyerek potansiyeli yüksek girişimci ekiplere en erken aşamalarda yatırım yapabilme imkanını elde edebiliyor.

“2023 yılı Twozero Ventures için son derece başarılı bir yıl oldu”

2023 yılında yaptıkları yatırımları değerlendiren twozero Ventures yönetici ortağı Yiğit Arslan verdiği demeçte;

“2023 yılı, twozero Ventures olarak gerçekleştirdiğimiz yatırımlar ve exit’ler için son derece başarılı bir yıl oldu. Exit’ler de en az yatırımlar kadar yaptığımız işin bir parçası. 2023 yılında başarıyla gerçekleştirdiğimiz BluTV exit’iyle toplam iki exit’e imza atmış olduk. Öte yandan spor, medya ve eğlence sektörlerindeki çeşitli girişimlere yönelik yatırımlarımız, sektörel değişimlere ayak uydurabilen ve inovasyona odaklanan bir portföy oluşturmamıza katkı sağladı. Medyanın dijitalleşmesi, içerik üretimine verilen değerin artması, spor yatırımlarının verimlilik ve teknoloji odaklı dönüşmesi twozero Ventures olarak takip ettiğimiz ana trendler arasında yer alıyor. Fon stratejimiz tohum öncesi, tohum ve erken aşama girişimlere yatırımlar yapmak ve ardından girişimlere en yüksek faydayı yaratarak onları desteklemek. Spor, medya ve eğlence sektörlerinde sermayenin verimsiz kullanılmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu nedenle hızlı değişimlere ayak uydurarak teknolojinin desteğiyle ezberleri bozmaya odaklanan girişimlerin başarıya ulaşacağına inanıyoruz.”

twozero Ventures, 2023 yılında portföy şirketlerinin başarısına yönelik finansal destek sağlamanın yanında stratejik rehberlik sağlama taahhüdünü de sürdürdü. Girişim sermayesi firması, etki alanını genişletmeye ve desteklediği girişim sayısını artırmaya odaklanmaya devam ediyor.

Infografik

Rekabetçi oyun platformu Gamer Arena, 6 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Hayata geçirdiği GAU ekosistemi ile kullanıcılarına e-spor turnuvaları, rekabetçi mobil oyunlar ve yapay zeka ürünleri sunan yerli girişim Gamer Arena, 6 milyon dolar değerleme üzerinden DOMiNO Ventures‘tan yatırım aldı.

Türkiye’nin en büyük rekabetçi oyun platformu Gamer Arena, DOMiNO Ventures’tan aldığı yatırımla, Blockchain tabanlı GAU Token ekosistemi çerçevesinde kullanıcılarına yenilikçi yapay zeka destekli ürünler sunarak token kullanımının kapsamını genişletmeyi amaçlıyor.

Platform, dünya çapında popüler olan FIFA, Clash Royale, PUBG gibi 30’dan fazla oyun için turnuvalar düzenliyor ve kendi geliştirdiği oyunlar aracılığıyla kullanıcılara birebir rekabet imkanı sunuyor. Hem web hem de mobil platformlar üzerinden erişilebilen oyunlar, tamamen GAU Token altyapısı ile işliyor; böylece kullanıcılar, oyun oynayarak GAU Token kazanabiliyorlar. Gamer Arena, 700’den fazla turnuva ve 500 binden fazla üyesi ile bölgenin en büyük rekabetçi platformu konumunda bulunuyor.

Gamer Arena, bir teknoloji şirketi olarak, rekabetçi oyun platformunun ötesinde yapay zeka ve Web3 gibi alanlarda yenilikçi ürünler geliştirmeye odaklanıyor. GAU Token altyapısını kullanarak bu yeni ürünleri hayata geçiren şirket, böylece GAU Token’ın kullanım kapsamını ve değerini genişletmeyi amaçlıyor. Gamer Arena’nın bu stratejik adımları, rekabetçi oyun alanındaki mevcut başarısını daha da yükseklere taşımayı hedefliyor.

Yerli yetenek eşleştirme platformu Workflex, Vanora Ventures ile teknolojik ortaklık anlaşması yaptı

Global ölçekte yaşanan yetenek sıkıntısına, mevcut pazar yeri çözümlerinin ötesinde çözüm sunmak amacıyla 2021’de yetenek eşleştirme platformu olarak faaliyete geçen ve 2023’te İngiltere pazarına giren Workflex, Vanora Ventures ile yaptığı teknolojik ortaklık ile mevcut teknolojisini ve yapay zeka tabanlı eşleştirme algoritmasını en üst seviyeye taşıyarak global yolculuğunu hızlandırmayı hedefliyor.

Worklex’in teknoloji ortağı olan Vanora Ventures, Türkiye’nin Venture Studio modeliyle girişimlere yatırım yapan girişim sermayesi yatırım şirketidir. Workflex ve Vanora Ventures’ın ortaklığı, iki şirketin de kendi alanlarındaki “yıkıcı yenilik” stratejisini ve teknoloji odaklı çözümler üzerine kurulu misyonlarını birleştiren önemli bir hamle olarak öne çıkıyor.

Workflex kurucu ortağı ve CEO’su Zeynep Bilgiç verdiği demeçte;

“Küresel ölçekte yetenek sıkıntısı yüzde 75 ile tarihi bir yüksekliğe ulaştı. Workflex, şirketler ve yetenekler arasında hızlı ve doğru eşleştirmeler yaparak çalışma hayatının geleceğini şekillendirmeye ve iş yapma biçimini dönüştürmeye hizmet ediyor. Herkesin talepleri artarken ve her şey hızlanırken daha yüksek hızda inovasyonlar ortaya koymamız için Vanora Ventures’ın teknoloji konusundaki derin uzmanlığı, bizim gücümüze güç katacak.”

“Teknoloji girişimlerine, teknoloji partneri olarak yatırım yapıyoruz”

Global Startup Studio Network (GSSN) tarafından dünya genelinde önde gelen 23 venture stüdyo ile yapılan araştırma; bu stüdyolar tarafından kurulan 415 şirketten yalnızca yüzde 9’unun başarısız olduğunu, yüzde 3’ünün başarılı bir şekilde exit (çıkış) yaptığını ve geri kalan yüzde 88’inin hala aktif olduğunu ve yıllık ortalama 1 milyon dolardan fazla gelir elde ettiğini ortaya koyuyor. Aynı araştırmaya göre, bir venture stüdyosundan çıkan startup’ların başarı oranı, geleneksel startup’lara göre yüzde 30 daha yüksek.

Vanora Ventures kurucu ortağı Abdurrahman Beşinci ise verdiği demeçte;

“Workflex ile yaptığımız bu iş birliğinin, geleceğin iş dünyasında dijitalleşme ve esnek çalışma modellerinin önemli birer parçası olacağını düşünüyoruz. Workflex’in insan kaynakları alanındaki deneyimi ve kurucu ortaklarının kendi alanlarındaki uzmanlığı Vanora için çok değerli bir ortaklık oluşturdu. İki şirketin deneyimli ekibi, iş dünyasının dönüşümünde liderlik etme konusundaki kararlılığını ve başarılı geçmişini bu iş birliğiyle bir kez daha ortaya koyacaktır.”

Adgager, araştırma odaklı yeni dijital para birimi GAG Token’ı duyurdu

Araştırma dünyasında yeni çözümler sunan yerli girişim Adgager, şimdi yepyeni bir ürünle karşımıza çıkıyor.

Topluluğu arasında yıllardır kullanılan resmi para birimi GAG’ı, kripto paraya dönüştürüyor. Bitexen kripto para borsasında 29 Şubat 2024, saat 13:00’te ön satışa çıkacak olan GAG Token, araştırma sektöründe kullanılan bir kripto para birimi olacak.

Adgager, uzun yıllardır araştırma sektöründe güvenilen resmi para birimi GAG‘ı, kripto para dünyasına GAG Token olarak dönüştürmeye hazırlanıyor. Bu adımla girişim, araştırma dünyasını tamamen değiştirmeyi hedeflerken, yatırımcılarına yeni bir fırsat sunduğunu dile getiriyor.

Adgager kurucusu Umut Vural, şirketin kurumsal yapısı ve çevikliğini, GAG Token’ın potansiyelini her zamankinden daha cazip hale getirdiğini syölüyor. GAG Token, Adgager ekosisteminin merkezinde yer alarak, araştırma projeleri, reklam performansı ölçümleri ve pazar analizleri gibi birçok alanda yeni çözümlerin önemli bir parçası olacak.

Umut Vural verdiği demeçte; “Bu yeni kripto para birimi, Adgager’ın sıradışı başarısını ve sürekli gelişen yapısını yansıtarak, yatırımcıların portföylerini çeşitlendirme ve uzun vadeli kazanç elde etme şansını artırıyor. Adgager ekibinin GAG Token’ın piyasaya sürülmesiyle, araştırma sektöründe dijital dönüşümün hız kazanacağına ve yeni fırsatlarla dolu bir geleceğin kapılarının aralanacağına inancım tam.

Araştırmanın yeni boyutu: Adgager

Yerli girişim Adgager, araştırma dünyasına benzersiz çözümler sunarak geleneksel sınırları aşan bir yenilikçi bir girişimdir. Adgager, işletmelerin pazar araştırma maliyetlerini azaltmak, araştırma süreçlerini hızlandırmak ve daha değerli içgörüler elde etmelerini sağlamak için tasarlanmıştır. Platform, müşterilerinin ihtiyaçlarına özel olarak araştırma projelerini Adgager ile yönetiyor. Yeni ürünleri AdQ ile beraber reklam filmlerinin performansını ve etkisini ölçerken, AdTeams ile markaların hedef kitlesiyle anında etkileşim kurmasını ve nitelikli içgörüler elde etmesini sağlar. Bu yenilikçi yaklaşımıyla Adgager, araştırma sektöründe bir devrim başlatırken, işletmelere rekabet avantajı kazandırıyor.

Dünya çapında alışveriş yapma imkanı sağlayan Shippn, 547 bin dolar yatırım aldı

200’den fazla ülkedeki müşterilerine 35 ülkeden alışveriş yapma imkanı sağlayan Shippn, köprü yatırım turunu tamamladı.

Seyfettin Ersen Erol, Levent İlhaner, Enes Güren ve Duhan İçöz tarafından kurulan Shippn, KT Portföy liderliğinde gerçekleşen seri A öncesi köprü yatırım turunda 547 bin dolar yatırım aldı.

İlk tura dahil olan APY Ventures, Mindvest GSYF ve Lima Next Ventures bu turda da takip yatırımı yaparken; KT Portföy, Kültepe Yatırım, Faik Ulutaş ve Cem Bahar da tura katılım sağladı.

Cirosunu dolar bazında üçe katladı

İlk yatırım turundan bu yana cirosunu dolar bazında üçe katlayan Shippn, kullanıcılarının 35 ülkeden alışveriş yapabilmesini sağlayan, sınır ötesi alanında faaliyet gösteren bir girişimdir. Shippn’de oluşturulmuş global toplulukta lokal adreslerini kullandırmak üzere sisteme kaydolmuş̧ olan Host olarak adlandırılan kullanıcıların sistemden kazanç̧ elde etmelerine imkân tanınıyor. Shippn müşterilerinin bu adresleri kullanarak dünyanın her yerinden kendi ev adreslerine sipariş̧ verir gibi alışveriş̧ yapabilmesini ve 1-5 iş günü içerisinde satın aldıkları ürünlerin kapılarına kadar ulaştırılmasını sağlıyor.

Şirket CEO’su Duhan İçöz yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“2 yıl gibi bir sürede %1500 üzerinde bir büyüme ile oluşturduğumuz bu komüniteyi zenginleştiriyoruz. Şu anda Birleşmiş Milletlere üye olan ülke sayısından daha fazla ülkeden sistemimize kaydolmuş kullanıcımız var. 35 ülkede bulunan iştirak depomuz diye tanımlayabileceğim Host’larımız aracılığı ile sınırların olmadığı bir alışveriş deneyimini gün geçtikçe yaygınlaştırıyoruz. Her gelen siparişi sorunsuz şekilde teslim etmek üzere aynı heyecanla çalışıyoruz. Bu iş modelinde dünyadaki öncü şirketlerdeniz. Topluluk pazar yeri modeli ile lojistik gibi dijitalleşme sürecinde geride kalmış bir sektörde ölçeklenebilir bir dönüşüm yaratılabileceğini ortaya koyuyoruz. Yakın zamanda ürünümüze katacağımız B2B özellikleri ile son kullanıcılar dışında ihracatçı firmaların 35 ülkedeki iade süreçlerini de yönetebileceği bir servis ile hacmimizi büyük ölçüde büyütmeyi hedefliyoruz. Bu yatırım turunun bize hedeflerimizi başarabilme anlamında çok büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Özellikle mevcut hacmimizin yüksek olduğu Amerika bölgesinde ve gelişim potansiyelimiz bulunan EMEA bölgesinde ciddi bir yayılım hedefimiz mevcut. Artık seri A yatırım turuna kadar planımız; hali hazırda teknik ve operasyonel olarak optimize ettiğimiz servisimizle tamamen büyümeye bütçe ayırarak şirket değerlememizi en üst seviyeye çıkartmak.”