Ana Sayfa Blog Sayfa 704

Mobil seyahat uygulaması Piri’nin kurumsal abonelik paketlerinden 2500’den fazla çalışan faydalanıyor

Mobil seyahat uygulaması Piri, hayata geçirdiği kurumsal abonelik paketleri ile 2 bin 500 çalışanın dijital olarak dünyayı evlerinden keşfetmelerini sağladı. Çalışan sadakati ve motivasyonu artırmak isteyen firmalar Piri ile dijital ortamda gezme ve yeni deneyimler elde etme şansı buldu.

Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi döneminde çalışanların şirketlere bağlılığı ve motivasyonları önemli bir gündem olarak belirdi. Yapılan araştırmalar da bu gündemi doğrular nitelikte veriler ortaya koydu. Mart ve Nisan 2020’de Qualtrics ve SAP tarafından gerçekleştirilen ve 10’dan fazla sektörde 2 bin 700’den fazla çalışanı kapsayan küresel bir araştırmaya göre; salgının patlak vermesinden bu yana, insanların yüzde 75’i sosyal olarak daha çok izole olduklarını yüzde 67’si daha yüksek stres yaşadığını, yüzde 57’si daha fazla endişe duyduğunu ve yüzde 53’ü duygusal olarak daha yorgun düştüğünü belirtti.

Çalışan sadakati ve motivasyonu artırmak adına şirketler kurum içi iletişimi artırmaktan online eğitimlere kadar birçok farklı metodu hayata geçirdi. Bu metotlar arasından uygulamalardan abonelik hediye etme oldukça öne çıktı. Koronavirüs süreciyle birlikte ortaya çıkan seyahat kısıtlamaları seyahat etmeyi, keşfetme duygusunun peşine düşmeyi sevenler için oldukça zorlayıcı oldu. Bu noktada Piri, çalışanlarının mutluluğuna yatırım yapmak ve onların keşif duygularını canlı tutmak isteyen birçok şirket ile iş birlikleri hayata geçirdi.

Hazırlanan kurumsal abonelik paketleri ile Enerjisa Üretim, Anadolu Sigorta, Borusan EnBW Enerji ve Globelink Ünimar’dan 2 bin 500 çalışan Piri ile keşfetmeye dijital olarak evlerinden devam etti. Piri’nin kurumsal abonelik paketi, 20 ülke, 30 şehir, 150 dijital tur, 3000’den fazla sesli içeriğe ücretsiz ve sınırsız erişimi kapsıyor.

TÜSİAD’ın yeni genel sekreteri Ebru Dicle oldu

TÜSİAD Genel Sekreter Vekili Ebru Dicle, TÜSİAD Genel Sekreteri görevine atandı.

Dicle, TÜSİAD’da 25 yıllık çalışma süresi içinde demokratikleşme, toplumsal kalkınma ve bilgi toplumuna dönüşüm alanlarında görev yaptı. Bu çerçevede AB uyum sürecinde siyasi reformlar, toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitim reformu, istihdam politikaları ve dijital dönüşüm başlıklarında, Genel Sekreter Yardımcısı olarak çok sayıda çalışma, araştırma ve etkinliğin sorumluluğunu üstlendi. Kadınların iş dünyasında konumunun güçlendirilmesi, dijital çağa uygun eğitim politikaları ve eğitim-işgücü ilişkisi üzerine TÜSİAD projelerini koordine etti.

Ebru Dicle, Şubat 2020’den bu yana TÜSİAD Genel Sekreter Vekili olarak görev yapmaktaydı. 1972 doğumlu Ebru Dicle Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü mezunudur.

WhatsApp, yanlış bilgiyle mücadele için mesajın yanında web’de arama özelliğini test ediyor

Dünyanın en popüler anlık mesajlaşma platformlarından biri WhatsApp, belirli pazarlarda, kullanıcıların uygulamada aldıkları mesajlarda yapılan iddiaların doğru olup olmadığını doğrulamasını kolaylaştıran Web’de Arama özelliğini belirli bölgelerde hayata geçirdi.

Brezilya, İtalya, İrlanda, Meksika, İspanya, İngiltere ve ABD’deki kullanıcılar, sık kullanılan iletilerin  yani en az beş kez yönlendirilen mesajların yanında büyüteç şeklinde bir simge çıkarıyor ve web’de aranmasını sağlıyor.

Çünkü kullanıcıların neredeyse tamamı, bu tarz gelen bilgileri doğrulamak için tarayıcıya girip oradan konuyla ilgili araştırma yapmıyor, yani üşeniyor. Dolayısıyla gelen bilgiye de inanıyor. WhatsApp, ‘Web’de arama‘ adı verilen yeni özelliğin, kullanıcıların tarayıcı aracılığıyla mesajı yüklemesine (metin veya resim olabilir) izin vererek çalıştığını söyledi.

WhatsApp’ın bu özelliği şu an belirli bölgelerde pilot aşamasında. WhatsApp’ın birkaç ay önce test etmeye başladığı bu özelliği ne kadar sürede dünya genelindeki kullanıcılara sunmayı planladığı ise belirsizliğini koruyor. Ancak, yeni özelliğin WhatsApp ve diğer mesajlaşma platformlarının daha önce hiç olmadığı kadar sık ​​kullanıldığı bir zamanda geldiği söylenebilir. Özellik Pandemi döneminde yanlış bilgilerin risk oluşturabileceğini düşünürsek, web’de arama uygulaması, birçok kullanıcının doğru bilgiye ulaşmasını sağlayacak.

Ayrıca teyit.org gibi doğrulama siteleri, bu çok paylaşılan verilere kolay bir şekilde ulaşırsa, kullanıcılar arama sonuçlarından teyit’in içeriğine ulaşarak konuyla ilgili doğru, detaylı ve araştırılmış bilgiye ulaşabilir. Tabi bu noktada teyit’in her içerikle ilgili bir analiz yayınlaması gerekiyor. En azından kritik bilgiler noktasında bul yapılabilir.

Son yıllarda platformunda yanlış bilgi sorunlarının yayılmasıyla yüzleşmek zorunda kalan WhatsApp, geçtiğimiz yıl akışı daha iyi kontrol etmek için çeşitli özellikler ve kısıtlamalar getirdi. Nisan ayında, bir iletinin platformunda ne sıklıkta paylaşılabileceği konusunda da ek kısıtlamalar getiren WhatsApp, beş veya daha fazla kez iletilen herhangi bir iletinin artık kullanıcının bir seferde birden fazla sohbete (kişiye) yönlendirmesini önleyecek yeni bir sınırla karşı karşıya kalacağını söyledi. Uygulamayı hayata geçirdikten birkaç hafta sonra, “çok yönlendirilen” mesajların hacminin dünya çapında yüzde 70 oranında düştüğünü paylaştı.

Her ne kadar WhatsApp son çeyreklerde zamanında harekete geçmek için acele etse de, yanlış bilgi uygulama içerisinde onbinlerce mesaj kutusunda dolaşıyor. Bakalım alınan bu yeni önlem sonuçları nasıl etkileyecek göreceğiz.

Paylaşımlı elektrikli scooter’lara plaka zorunluluğu gelebilir

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, elektrikli paylaşımlı scooter sektörünü düzenlemek amacıyla Elektrikli Kaykay (scooter) Yönetmeliği hazırlanmış, henüz kabul edilmemiş. Önümüzdeki süreçte bir düzenlemenin gelmesi artık gündemde diyebiliriz.

Bu yönetmelik UKOME toplantısında gündeme gelmiş. Alt komisyona gönderilen yönetmelik, bu alanda yaşanan çeşitli mağduriyetlerin giderilmesini amaçlıyor. Sektör temsilcileri ve akademisyenlerle yapılan üç aylık görüşmeler sonunda yönetmeliğin hazırlandığını söyleyen İBB Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan, “Yönetmelik, sektörel açıdan rekabetin ve fiyat politikalarının sağlıklı işlemesini amaçlarken hem de bu araçları tercih eden kullanıcıların güvenli sürüşünü önemseyen bir içeriğe sahip. Bu sistemde faaliyet göstermek isteyen firmalar yönetmelik gereğince hem kullanıcılarına mobil/web uygulama üzerinden eğitim vermek zorunda ve aynı zamanda yılda en az bir kez bilinçlendirici kitlesel kampanya yapmak zorunda olacak” demiş.

Eğer yönetmelik kabul edilirse;

Paylaşımlı scooter hizmeti verecek işletmelerin başvuru şartları arasında en az bin scootera ve altı adet kalite yönetim sistemi belgesine sahip olmak zorunluluğu varmış. Yönetmelik, paylaşım ücretlerinde taban ve tavan fiyatlarını belirlerken bu sınırları elektronik tam bilet ücretine göre düzenleyecek. Taban ve tavan fiyat kriterleri hem lisans sahibi olacak firmaları mağdur etmeyecek hem de küçük ölçekli firmaların rekabet ortamında ayakta kalabilecekleri piyasa koşullarını yaratmayı amaçlamakta. Buna göre yönetmelik gereği scooter açılış ücreti iki tam elektronik bilet fiyatını, dakika başı kullanım ise bir tam elektronik bilet ücretini aşamayacak. Aynı zamanda açılış ücreti yarım tam bilet, dakika başı kullanım ücreti üçte biri tam elektronik ücretinin altında olamayacak.

Yönetmelik reddedilmiş ancak sizlere geçtiğimiz günlerde twitter hesabımızdan, bisiklet yolu dışında martı kullananlara ceza kesildiğini söylemiştik. Bu cezalar devam ederse ve hem girişimler hem de kullanıcılar zor durumda kalırsa, yönetmelik ile orta bir nokta bulunacağını düşünüyoruz. Şunu da belirtmek gerekirse, İstanbul içerisinde elektrikli scooter’lar ile gidebileceğiniz neredeyse yok denecek kadar az bisiklet yolu var. Olanlar da belli başlı yerlerde bulunuyor.

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

Türkiye’deki yetişkinlerin yüzde 79’u mobil oyun oynuyor

Mobil oyun endüstrisi 2020’de daha da hızlanarak önlenemez bir şekilde büyümeye ve yükselmeye devam ediyor. Özellikle pandemi dönemiyle sosyalleşme denildiğinde akla ilk gelenlerden olan oyunlar sadece hızlı tüketim olmaktan çıkarak kitlesel çevrimiçi toplulukların buluşma ortamı olarak karşımıza çıkıyor. Oyunların ev, iş yeri veya dış mekanlar gibi sosyallşetiğimiz mekanlardan artık bir farkı kalmadığını söylemek kesinlikle yanlış olmaz.

AdColony özellikle bu alanda hem mobil oyuncuların kimler olduğunu hem de tercihlerini ve alışkanlıklarını daha iyi anlamak için bağımsız araştırma şirketi Global Web Index ile bir rapor yayınladı. Raporda Avrupa’dan Latin Amerika’ya, Afrika’dan Orta Doğu’ya 21 ülkede mobil oyuncuların demografik yapılarını, favori oyun türlerini, online aktivite tercihlerini, kişisel ilgi alanlarını, ikinci ekran tercihlerini ve farklı medya kanallarında günlük geçirdikleri süreler yer alıyor. Rapor aynı zamanda Türkiye’de ki mobil oyuncularla ilgili çarpıcı ve ilgi çekici dataları gözler önüne seriyor.

Türkiye’de mobil oyun oynayan yetişkinlerin yüzde 81,7’si kadın, yüzde 76,5 ‘i erkek

Sanıldığı gibi yalnızca gençler mobil oyun oynamıyor. Türkiye’deki yetişkinlerin yüzde 79’u mobil oynadığını belirtiyor. Bu yetişkinlerin yüzde 81,7’si kadın, yüzde 76,5 ‘i erkek. Güncel veriler aynı zamanda Türkiye’deki tüm internet kullanıcılarının yüzde 84’ünün en az bir cihaz ile mobil oyun oynadığını gösteriyor. Her alanda olduğu gibi mobil oyunların da türleri arasında tercihler değişiyor. Türkiye’deki mobil oyuncuların en sevdiği oyun türü %49,2 ile Aksiyon-Macera oyunları olurken, yüzde 46,2 ile Puzzle ve yüzde 45,7 ile Yarış oyunları takip ediyor.

Mobil oyuncuların kişisel ilgi alanlarına bakıldığında ise filmler ve müzik yüzde 81,7 ve yüzde 72,8 ile ön plana çıkıyor. Teknoloji ve yemek & içecek ise yüzde 70,5 ve %70,1 ile takip ediyor. Özellikle televizyonun artık ikinci ekran olarak adlandırıldığı bu günlerde mobil oyuncuların yüzde 60,6 sı televizyon izlerken mobil oyun oynuyor.

Window Swap ile dünyanın herhangi bir yerindeki eve canlı bağlanarak o mekandaymış gibi çalışın

Evden çalışmanın artık yeni bir düzen haline geldiği günümüzde, dünyanın birçok yerinden çalışma ortamlarını farklı hale getirecek ilginç şeyler karşımıza çıkıyor.

Diyelimki evinizden çalışıyorsunuz ancak manzarasından pek hoşnut değilsiniz. YouTube, Vimeo gibi video içerik siteleri üzerinden önceden kayıt edilmiş görüntüleri izlemek de pek çekici gelmiyor, işte tam bu noktada sorun tespit eden ve yaşamlarını Singapur’da yaşayan çift Sonali Ranjit ve Vaishnav Balasubramaniam, karantina projesi olarak adlandırdıkları Window Swap‘ı hayata geçirdi.

Window Swap size dünyanın herhangi bir yerindeki sisteme yayıncı olarak dahil olan kullanıcının evinin içinden, penceresinden dışarı, balkonundan sokağı gören vb. çeşitli görüntüleri canlı olarak sunuyor. Bu işin en can alıcı noktası, yukarıda da belirttiğimiz gibi görüntülerin canlı olması. Size o anda o mekanı yaşıyor hissini tattırmak istiyor. Farklı bir bakış açısıyla yorumlamak gerekirse, siz yayın yapan kişinin dünyasına dahil oluyor, bir nebze de olsa ne yaşadığını hissediyorsunuz. Manzarasından memnun olmayan veya empati ile başkalarının penceresinden bakmak için geliştirildi. Window Swap, dünyanın başka bir yerindeki bir pencereden canlı kaydedilen görüntülerin olduğu basit ve sade bir web sitesidir.

Bir ay önce, Ranjit’in BoredPanda’da yayınladığı 15 şehirden gelen görüntülerle başlayan siteye, 2000’den fazla kişi evinden yayın yapmak için başvurmuş.

Sisteme evinden yayın göndermek isteyen kişiler, [email protected] adresine; sitede görünmesini istediği alandan, 10 dakikalık yatay çekilmiş HD görüntüye sahip videoyu ve adını soyadını bulunduğu konumu göndererek başvuru yapabilir. Alternatif olarak da, ve kurucuların en çok tercih ettiği yöntem olarak videoyu vimeo.com adresine yükleyip bağlantı da gönderebilirseniz. Vimeo noktasında “bize BÜYÜK bir iyilik yapacaksınız.” açıklamasında da bulunmuşlar.

Sağlık hizmetlerini eve taşıyan platform Lemonaid Health, 33 milyon dolar Seri B yatırım aldı

Teletıp ilgisi artmaya devam ediyor ve Lemonaid Health, çevrimiçi sağlık hizmetlerini geliştirmek için 33 milyon dolarlık Seri B yatırım aldığını duyurdu.

Olive Tree Ventures‘ın liderlik ettiği yatırım turuna; Artis Ventures, Correlation Ventures, Hikma Ventures ve Sierra Ventures katıldı. 2017 yılında da 11 milyon dolar aldığı Seri A yatırım ile toplam yatırım miktarını 55 milyon dolara çıkardı.

San Francisco merkezli girişim Lemonaid Health CEO’su Paul Johnson, insanların sağlık hizmetleriyle etkileşimini arttırmak ve teknolojiye erişimini kolaylaştırmak için platformu 2013 yılında geliştirmeye başladı.

Girişim, uzaktan çözülebilecek sağlık sorunlarının çözümlerini insanlara doğrudan ulaştırmak, ayrıca; hastaların kendi imkanları ile test edip teşhis yapabileceği sağlık sorunlarının tespiti için yaptığı işbirlikleri ile kitleri insanların evlerine göndermek istiyor. İlk yatırımcılarından Quest Diagnostics ile ortaklık yoluyla laboratuvar testi imkanı da sunuyor. Evde idrar test kitleri için de Scanwell Health ile işbirliği yaptı.

Yeni fonlama ile Lemonaid Health, tıp uzmanları ekibini genişletmek ve astım, hipertansiyon, Tip 2 diyabet ve daha fazla zihinsel sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere hastalara sunulan hizmet sayısını artırmak istiyor.

Seri A yatırımla birlikte şirket 10 eyalette hizmet veriyordu. Johnson, erişiminin ülke çapında olduğunu söyledi. Teletıp düzenlemeleri eyaletten eyalete farklılık gösterdiğinden, bazı eyaletler video görüşmelerine ve / veya telefon görüşmelerine izin verirken, diğerleri sadece telefon görüşmelerine ve / veya güvenli mesajlaşmaya izin veriyormuş.

Johnson, “Seri B yatırımımız ile hizmetleri genişletmeye odaklanıyoruz. Şimdiye kadar 1 milyon hastaya yardım ettik ve önümüzdeki birkaç yıl içinde bu rakamı 10 milyona çıkarmak istiyoruz.”

Yatırım turuna liderlik eden Olive Tree Ventures’ın yönetici ortağı Alejandro Weinstein, yaptığı bir açıklamada, Lemonaid Health’in, yüz yüze bakıma bir alternatif sunarak sağlık sistemlerinin, özellikle de COVID-19’u yönetenlerin yükünün bir kısmını aldığını söyledi.

Lemonaid Health ekibinde; doktorlar, hemşireler, eczacılar da dahil olmak üzere 75 çalışanı bulunuyormuş. 2022 yılına kadar ekibini 250 kişiye ulaştırmayı hedefliyor.

Atlassian, İsveç merkezli girişim Mindville’yi satın aldığını resmi olarak duyurdu

Eylül 2018’de Türk girişimcinin de kurucuları arasında olduğu OpsGenie’yi satın almasıyla yakından tanıdığımız Sydney merkezli Atlassian, son resmi açıklamaya göre Mindville‘yi de satın aldığını duyurdu. Mindville ile toplam satın aldığı şirket sayısı 15’e yükselmiş.

Atlassian; ekip içi iletişim, iş geliştirme, süreçleri ve sorunları izleme çözümü sağlayan bir yazılımdır. Mindville ise şirketlerin varlık ve altyapıları hakkında bilgi depolaması ve ekipler arasında bilgi paylaşımını sağlayan bir çözümdür. Bu satın alma; Atlassian ile Mindville’nın tamamlayıcı bir ortak olduğu söyleniyor.

Atlassian’ın teknoloji ekipleri başkanı Noah Wasmer, satın almayı bir blog yazısında açıkladı. “Günümüzün dijital işletmelerinin izlemeleri ve yönetmeleri gereken on binlerce hatta yüz binlerce varlık ve hizmet var. Mindville Insight, işletmelere, mükemmel müşteri ve çalışan hizmeti deneyimleri sunmak için kritik öneme sahip, işletmelerin varlıklarına ve hizmetlerine tam bir erişim sağlayarak yönetimi kolaylaştırıyor.

COVID öncesi dönemde bile şirketler giderek dijital işletmeler haline geliyordu. Şimdi, bu dönüşüm hızlanıyor. İster uzak bir işgücünü destekliyor, ister dijital dünyaya doktor ziyaretleri getiriyor veya bakkal teslimatlarını kolaylaştırıyor olsun, BT organizasyonları hayati bir rol oynamaktadır. Değişime ayak uydurmak için giderek daha fazla şirketin, çevik ve DevOps uygulamalarını benimsediğini görüyoruz. Ancak yine de başarılı olmak için mücadele ediyorlar çünkü değişikliklere ve sorunlara yanıt vermeleri için gereken bilgiler farklı ekiplere ve sistemlere yayılıyor.” dedi.

Mindville’in Spotify, Samsung, NASA gibi kuruluşlar da dahil olmak üzere dünya çapında 1.700’den fazla müşterisi var. 2002 yılında kurulan Atlassian, Crunchbase’e göre şu anda en az 15 şirket satın aldı. Atlassian Mindville’den önce Mayıs ayında Halp’i satın almıştı.

Dikkatimizi çeken bir ayrıntı ise şirkette Hakan Bahadır isimli bir Türk yazılımcı da aktif olarak çalışıyor. Globalde Türklerin bu tür deneyimler yaşaması ve global oyuncularda aktif olarak yer alması, gelecekte Türkiye merkezli başarılı yazılım odaklı girişimlerin çıkmasını da sağlayacaktır.

KWORKS COVID-19 Ekspres Hızlandırma Programı’na seçilen 10 girişim

Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi KWORKS’ün İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle kurduğu KWORKS COVID-19 Ekspres Platformu çevrimiçi eşleştirme etkinliği gerçekleşti. Platformda, COVID-19 salgınının olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik hızlı uygulanabilecek çözümler geliştiren ileri aşama girişimler ile bu girişimlere finansal kaynakları dışındaki kaynaklarını dayanışma içinde açan şirketleri, kamu kurumlarını, STK’ları, odaları, birlikleri ve yatırımcılar bir araya geldi.

Dört gün süren eşleştirme etkinliğinde 41 girişim 38 şirket, kamu kurumu, STK, oda ve birlik ile 376 kaynak erişimi işbirliği kurdu. Eşleştirme etkinliğinin son gününde, Türkiye iş dünyasının önde gelen kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinin yer aldığı jüriye oluşturdukları iş birliklerini sunan 30 girişim arasından ilk 10 girişim belirlenerek KWORKS COVID-19 Ekspres Hızlandırma Programı’na girmeye hak kazandı.

Programda yer alarak oluşturdukları iş birliklerini 2 ay içerisinde sonuca ulaştıracak olan girişimler:

  1. Baktek Çevre Teknolojileri (BioGuy): Fabrika gibi büyük tesislere kurulabilen kompakt atık su arıtma çözümleri geliştirir.
  2. Bugbounter: Bağımsız güvenlik araştırmacıları sayesinde, kurumların ve şirketlerin siber güvenlik açıklarının bulunmasını, doğrulanmasını, raporlanmasını ve aksiyonların takibini sağlayacak kitle kaynağı ile hizmet veren bir platformdur.
  3. İltema: Isı yayan teknik tekstiller üzerine çalışan bir firmadır. AR-GE süreci tamamlanan ürünlerin ihracatını ve ticarileşme faaliyetlerini sürdürmektedir.
  4. Macerita: Türkiye’nin interaktif macera haritası ve doğa sporları platformudur.
  5. Mflow: Mflow, yönetim sistemi (ISO, BRC, FSSC, IFS vs.) uygulayan işletmelerin tüm kağıt işlerini dijitalleştirerek yönetimini kolaylaştıran ve sürdürülebilirliğini sağlayan, aylık abonelik yöntemi ile kullanılabilen bir bulut yazılımıdır.
  6. Ortus4C: İşletmelere müşteri katılımı ve şirket içi iş birliği için yenilikçi iletişim yazılımı çözümleri sunar.
  7. PulpoAR: Artırılmış gerçeklik ve yapay zeka teknolojilerini kullanarak e-ticaret platformları ve dijital tabelalar için sanal deneme çözümleri geliştiren bir teknoloji şirketidir.
  8. Servissoft: Uçtan uca teknik servis hizmetlerinin takip edilip, yönetilebildiği bulut tabanlı bir SaaS girişimidir.
  9. SmartOpt: Matematiksel ve istatistiksel modelleme, yapay zekâ ve optimizasyon teknolojilerini kullanarak tedarik zinciri ve lojistik operasyonlarında %30’a varan maliyet tasarrufu sağlayan çözümler sunan bir derin teknoloji girişimidir.
  10. Sterilbox: Restororan/Cafe veya çevrimiçi market siparişlerinin teslimat anında sterilizasyonunu gerçekleştiren ve güvenli bir şekilde ilk müşteri temasına olanak sağlayan bir çözüm sunmaktadır.

Seçilen girişimler, hızlandırma programında iş birliği kurdukları şirketler, kamu kurumları, STKlar, odalar ve birliklerin desteği ile salgınının olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik yeni çözümleri dayanışma içinde geliştirecekler. Program sonunda gerçekleştirilecek demo gününde ise iş birliği projeleri ve bu projeler kapsamında geliştirilen çözümler tanıtılacak.

Türkiye’de 2020 yılında ilk 6 ayda 59 girişim 81 milyon dolar yatırım aldı

Türkiye girişim ekosisteminde, girişimlere yapılan yatırımlar her çeyrekte olduğu gibi Startups.Watch tarafından açıklandı.

2020 ikinci çeyreği pandemiye rağmen hareketli geçti. İkinci çeyrekte 29 girişim 61 milyon dolar yatırım aldı. İlk çeyrekte ise 30 girişim 20 milyon dolar yatırım almıştı. Bu da miktar olarak yüzde 44’lük bir artış olduğu anlamına geliyor. 2020 yılında yapılan yatırımların %78’i 1 milyon dolar ve altında gerçekleşti. Dolayısıyla 2020 yılının ilk yarısında, yatırımlarını açıklayan girişimlerin verilerine göre 59 girişim 81 milyon dolar yatırım aldı.

Insider yatırımının imzası Haziran ayında atıldı. Startups.Watch ilk yarı verilerini paylaşırken, henüz resmi bir açıklama yapılmamıştı ve 32 milyon dolarlık Insider yatırımı, canlı yayında açıklanan verilere eklenmemişti. Sonuç olarak biz şimdi bu içeriği oluştururken, Insider verilerini de ekledik. Ancak yatırımlarını açıklamayan girişimlerin de olduğunu söyleyebiliriz.

En çok yatırım alan girişimler InsiderMeditopia, Pisano ve Scoutium oldu. Adet olarak en çok yatırım sağlık teknolojilerine gitti. Bunda pandeminin de pozitif etkisi oldu diye değerlendirebiliriz.

Her 10 yatırımın 4’ünde kurumlar var

Kurumların direkt olarak veya kurumsal girişim sermayesi kurarak yaptığı yatırımlar 2020 yılında da hız kesmedi. 2020 yılında yapılan 59 yatırımın 22’sine kurumlar da dahil oldu. Bu turlardaki yatırımların toplamı ise 11 milyon dolara ulaştı.

Yurt dışındaki 9 Türk girişimine 31 milyon dolar yatırım

2020 ikinci çeyreğinde Carbon Health, Lunaphore, CY Vision, NetOP, Goodsted, Cyber Struggle, Kunduz, GmPly ve Monday Hero yurt dışında merkezi olan ve yatırım alan Türk girişimleri oldular.

Pandemi, yatırımları çok etkilemedi

Avrupa’daki 18 ülkede yatırımlar pandemiye rağmen bir önceki çeyreğe göre artış gösterdi. 15 ülkede ise yatırımlar çok az da olsa düşüş gösterdi. Pandeminin Mart ve Nisan aylarında etkisinin en çok hissedildiği ülkelerden olan İtalya’da da yatırımlar ilk çeyreğe göre arttı.

Türkiye ilk resmi “unicorn”a kavuştu

Peak’in Zynga tarafından 1.8 milyar dolara satın alınması ile Türkiye ilk resmi “unicorn”a kavuşmuş oldu. Payguru, natro, Fango, Peoplise ve CepteTamir’in de satılması ile ikinci çeyrekte 6 girişim el değiştirmiş oldu. Kapak fotoğrafındaki Unicorn aslında bu satın almayı destekliyor.

2020’de kurulan fon sayısı 5 oldu!

TechOne adlı fonun da kurulması ile 2020 yılın da kurulan fon sayısı beşe çıktı. Revo Capital, ScaleX, Teknoloji Yatırım, TechOne ve two.zero Ventrures ile beraber girişimlere yatırım yapabilecek toplamda 134 milyon dolarlık fon devreye girmiş oldu.