Ana Sayfa Blog Sayfa 557

İki yatırımı turunu kapatan yerli girişim Bakiyem’in işlem hacmi 220 milyon TL’ye ulaştı

Pandeminin etkileri, günlük rutinlerimizi dijital platformlara taşırken, online ödeme sistemleri sektörünün de hızla büyümesine sebep oldu. Kayda değer bir büyüme gösteren e-ticaret sektörü, ödeme alışkanlıklarında da bu değişimi beraberinde getirdi. Temel bankacılık işlemlerinden kredi süreçlerine kadar birçok finansal işlem neredeyse banka şubesine hiç uğramadan gerçekleştiriliyor. İşletmeler, güvenilir ve kullanışlı kanallar aracılığıyla bağlantı kurabilecekleri finans kurumlarıyla çalışıyor ve işlemlerini tek bir platform üzerinden gerçekleştirebilecekleri kolay çözümler arıyor.

Bakiyem.com, kurulduğu 2017 yılından bu yana herhangi bir teknik bilgiye gerek olmadan dakikalar içerisinde kurulabilen, kolay kullanıma sahip ödeme çözümleri ve bu çözümlere yönelik entegre modüllerle platformlar geliştiren bir finansal teknoloji şirketi. “Ödeme almanın en kolay yolu” mottosuyla çalışmalarını sürdüren Bakiyem.com, kolay, hızlı ve düşük maliyetlerle ödeme almak isteyen farklı büyüklüklerdeki firmalar için online ödeme çözümleri üretiyor. Geçen yılki işlem hacmine göre 3 kat büyüyen Bakiyem.com, 220 Milyon TL’lik işlem hacmiyle farklı sektörlerden 3500’i aşkın firmanın altyapısını güçlendiriyor ve satışlarını artıran çözümleriyle dikkat çekiyor.

Odak noktası, siber güvenlik!

Hızlı büyüyen e-ticaret sektörünün pandemi sonrasında da bu büyüme ivmesinin devam edeceğini söyleyen Bakiyem.com Kurucu Ortağı Umut Yalçın, “Pandemiyle birlikte insanların alışveriş alışkanlıkları değişti. Pandemiden sonra hem e-ticaret hem de online ödeme sektörünün hızlı bir şekilde büyümeye devam etmesini bekliyoruz. Çünkü bu süreçte insanlar mutlaka bir kere bile olsa e-ticaretin ve online ödemenin kolaylıklarını yaşadı” diyor.

Bakiyem.com’un en önemli odak noktasının siber güvenlik olduğuna dikkat çeken Umut Yalçın, siber güvenlik konusunda sağladıkları tam güvenlikle ilgili şu bilgileri veriyor: “Regülasyon koyucu kurumlar bizim gibi online ödeme sistemlerinde Türkiye’de hizmet veren veya aracı olan şirketleri belli standartlara göre denetliyor. Bu standartlara sahip olmak için PSI-DSS, ISO 27001 gibi güvenlik sertifikalarına sahibiz. Aynı zamanda Felaket Kurtarma Senaryoları (Disaster Recovery Plan) sayesinde online ödeme sektörünün önde gelen şirketlerinden birisi olduğumuzu düşünüyoruz.”

Tüm finansal işlemler tek panelde dijitalleşiyor

Pandemi sürecinde sahada satış yapan firmaların da e-ticarete yöneldiğini aktaran Umut Yalçın, temassız, link ve QR kod aracılığıyla ödeme yöntemlerinin yaygınlaştığının altını çiziyor. Umut Yalçın, sundukları hizmetlerle ilgili şu bilgileri paylaşıyor: “Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özellik, sektör bazlı çözümleri ve kolay ara yüzleri ile firmalara pratik ve düşük maliyetli kullanım sağlıyor olmamız. Kullanıcılar tek bir panel üzerinden ihtiyaç duyulan tüm ödeme çözümlerine ulaşabiliyor. Tüm bu avantajlara ek olarak daha fazla ürün özelliği sunmamız rekabet avantajı oluşturuyor. Mobil POS uygulamamız firmaların bir fiziki POS cihazına ihtiyaç duymadan, zaman ve yer fark etmeden kolaylıkla ödeme almalarını sağlıyor. Pazar Bakiyem çözümü firmaların bir web sitesi olmadan da online olarak ürünlerini satışa sunmalarını ve kredi kartıyla ödeme almalarını sağlıyor. B2B şirketlerin hem saha personelini hem bayi organizasyonunu dijitalleştiriyoruz. Saha Bakiyem çözümü bir şirketin sipariş-ödeme alma süreçlerini iyileştirmek ve iş akışlarını otomatikleştirmek için şirketin muhasebe ve CRM sistemleriyle sorunsuz bir şekilde bütünleşen yazılım hizmeti olarak öne çıkıyor. Link ve QR kodla ödeme, kart saklama sık kullanılan özellikler olarak öne çıkıyor. Banka Bakiyem, kullanıcıların tüm banka hesap hareketlerini tek sayfadan takip etme olanağı sağlayan bir teknoloji sunuyor. Kullanıcılar cep telefonlarını POS cihazı gibi kullanabiliyor. Ödeme ve tahsilat süreçlerini kolaylaştıran bu ekran sayesinde kullanıcılar nakit akışlarını anlık kontrol edebiliyor. Shopalm platformu ise, kullanıcılara ödeme altyapısından sipariş takibine kadar bir online mağazada bulunan tüm özelliklerin yer aldığı bir e-ticaret sitesi sunuyor. Özetle Bakiyem.com’un ayrıcalığı, firmaları ya da çalışanları ayrı ayrı panellerde bir manuel işlem sürecinden kurtararak, tek bir panelde tüm iş süreçlerini ve işlemlerini dijitalleştirmesi…”

“2021 sonuna kadar öncelikli hedefimiz, Shopalm’i yurt dışı pazara açmak”

Özellikle bireysel satıcıların sosyal medya üzerinden satış yaparken yaşadığı sıkıntıları ortadan kaldırmak hedefiyle Shopalm girişimini hayata geçirdiklerini belirten Umut Yalçın, “Pandemi süreciyle birlikte KOBİ’lerin ve bireysel satıcıların sayısında ve online alışverişe olan talep artışını hepimiz gördük. Artık insanlar kendi evlerinde ürettikleri ürünlerini sosyal medya üzerinden satışa çıkartıyor. Sosyal medya üzerinde yapılan satış süreçlerinin uzunluğu ve iş yükünün fazlalığı dikkatimizi çeken en önemli noktalardı. C2C alanında insanları doğrudan satış yapabilecekleri bir platform olmadığını gördük. Biz de hem bireysel satıcıların hem de firmaların satış süreçlerine destek olmak ve ihtiyaçlarına cevap vermek için yeni ürünümüz Shopalm’i geliştirdik. Dijitalleşme sürecinde güvenlik kaygısını ve maliyetleri ortadan kaldırarak kullanıcılarımızın kolay ve hızlı satış yapmalarını sağlıyoruz. Shopalm kısa süre içerisinde bireysel satıcılar tarafından büyük ilgi gördü. Kullanıcılarımız, ücretsiz olarak sunduğumuz online mağazadan sosyal medya hesaplarında satış yapabilirken tüm satış süreçlerini Shopalm paneli üzerinden takip edebiliyorlar. Şu andaki ana hedefimiz, Shopalm’in marka değerini yükseltmek. 2021 sonuna kadar öncelikli hedefimiz Shopalm’i yurt dışına açmak. BAE bölgesinde ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Shopalm’i tanıtarak faaliyetlerimize hem yurt içi hem de yurt dışında devam etmeyi hedefliyoruz” diyor.

Brisa’nın Yolculuğun Öncüleri 2021 yılı programını Bren, jüri özel ödülünü ise Speedy Market kazandı

Türkiye lastik pazarı lideri Brisa, bu sene iş ortağı Viveka ile birlikte gerçekleştirdiği açık inovasyon programı Yolculuğun Öncüleri programının 2021 yılı final gününü gerçekleştirdi. Toplam 87 başvuru arasında finale kalan Arvia, Bren, FactoryX, Geodo, Hergele Electric Scooters, HumaTR, OptiWisdom ve Speedy.market girişimleri, final gününde sunumlarını yaparak jüriden puanları topladı. En yüksek puanı alan Bren, programın birincisi olarak büyük ödülünün sahibi oldu. Jüri özel ödülünü ise Speedy Market kazandı.

Etkinlikte Yolculuğun Öncüleri programının Brisa için önemini vurgulayan Brisa CIO’su Tekin Gülşen “Brisa’da girişimcilik alanında mobilite, akıllı üretim teknolojileri ve müşterilere değer yaratacak inovatif çözümler olmak üzere 3 odak konumuz var. Bu odaklarımız çerçevesinde hem Roket adını verdiğimiz kurum içi girişimcilik programımız bulunuyor hem de açık inovasyon kapsamında start-uplarla, üniversitelerle, teknoloji transfer ofisleriyle ortak çalışmalarımız devam ediyor. Şu an aktif olarak devam eden 30 projemiz var. Yolculuğun Öncüleri de girişimcilik çalışmalarımız kapsamında önemli bir kilometre taşı. Buradaki hedefimiz ilk olarak bu ekosisteme destek olabilmek, bu desteği hem maddi olarak hem de uzmanlarımızın, yöneticilerimizin, mühendislerimizin sağladığı mentorluk şeklinde açıklayabiliriz. Ayrıca iş birliği fırsatları sunarak onların gelişimine destek olmayı amaçlıyoruz. Bir diğer hedefimiz de Brisa içinde değer yaratacak çözümler oluşturmak. Bu nedenlerle Yolculuğun Öncüleri bizim için çok kıymetli bir konu. Çağrımıza yanıt veren, değerli projelerini bizimle paylaşan tüm start-uplara teşekkür ediyorum. Kazanan ekipleri kutluyorum” dedi.

Endüstrideki kritik ekipmanları akıllandırarak yapay zekâ tabanlı kendi enerjisini üreten akıllı sensör teknolojisi ile firmalara aylık %15’e kadar enerji, bakım ve zaman tasarrufu sağlayan Bren, girişimini büyütebilmek için 50 bin TL destek alacak. Ödül için teşekkürlerini ileten Bren CEO’su Çınar Laloğlu, “Firma olarak büyümeye çalışan iyi bir ekibiz ama bu ekibin her zaman öncüleri oluyor, bizim de Yolculuğun Öncüleri’nde Brisa ile beraber yürümemiz bize ciddi katkı sağlayacak” diyerek sözlerini noktaladı.

Programda jüri özel ödülü ise konut, hastane gibi yoğun halka açık yerler ve endüstri alanlarında kullanılan otonom teslimat çözümü sunan Speedy Market girişimine verildi. Speedy Market Kurucu Ortağı Murat Ayrancı, “Herkesin çok kıymetli yorumları oldu, teşekkür ederiz. Burada ödül değil birlikte çalışma imkânı bulmak bizim için çok değerliydi. Amacımız her zaman oluşturduğumuz değerleri pazara, piyasaya, dünyaya kazandırarak ekonomiye katkı sağlamak. Tekrar tüm katılımcılar adına teşekkür ediyorum” dedi.

Finalistleri değerlendiren jüri üyeleri arasında iş ve girişimcilik dünyasından önemli isimler yer aldı. Sabancı Holding Genel Müdürümüz Cenk Alper, Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Sayın Cevdet Alemdar, Sabancı Holding Strateji Ve İş Geliştirme Başkanı Gökhan Eyigün, Brisa CEO’su Haluk Kürkçü Kordsa CEO’su Ali Çalışkan, Brisa CIO’su Tekin Gülşen, Brisa Girişimcilik Müdürü Yeliz Erinçkan, Keiretsu Forum Türkiye Genel Müdürü Duygu Eren, Viveka Kurucu Partneri Barış Okur, Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen, SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan tüm girişimlerin sunumlarını dinleyerek sorularının cevaplarını aldı, bu doğrultuda puanlama yaptı.

Cube Incubation, mentorluk programını global ölçeğe taşıdığını egirişim ile paylaştı

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation; 2021’de Türkiye’de başlattığı ve bugün 160 mentor ile 100 girişimcinin yer aldığı mentorluk programını global ölçeğe taşıyor. 2021 hedefleri arasında olan ve global arenaya açılma stratejisi kapsamında uygulanmaya başlanacak Global Startup Mentorship programı Cube Incubation’ı global arenadaki girişimciler için de bir merkez olma hedefine bir adım daha yaklaştırıyor. Program kapsamında dünyanın farklı ülkelerindeki girişim ekosisteminden deneyimli yöneticiler mentor olarak programa dahil edilecek ve bu mentorlar yine dünyanın farklı ülkelerindeki girişimcilere mentorluk desteği sunacak.

Projenin ana amacını ise girişimcilerden önce girişimcilere destek veren ekosistem aktörleri olarak mentorları globale açma stratejisi oluşturuyor. Bir girişimcinin farklı ülke pazarlarına erişebilmesi için öncelikle onlara destek veren ekosistem aktörlerinin global ilişkilere sahip olması gerekliliğinden hareket eden Cube Incubation’ın yeni programına seçilecek mentorlar 12 kişiden oluşan “Early Adopters” kurulu danışmanlığında belirlenecek.

Global Startup Mentorship Programında ilk etapta mentorlara yönelik ekosistem paylaşım etkinlikleri düzenlenmesi planlanıyor. Bu etkinlikleri kapsamında farklı ülkelerin girişim ekosisteminde yer alan mentorlar kendi ülkelerindeki ekosistemleri ve gelişmeleri diğer mentorlarla paylaşacak. Her etkinlikte 3 farklı ülkeden mentorun paylaşım yapması hedefleniyor. Böylece programa katılan mentorlar farklı ülkelerdeki ekosistemlerden doğrudan kontaklar bularak iş ağlarını genişletebilecekler. Ve o ülkelerdeki girişimcilik ekosistemi fırsatlarından hem kişisel olarak hem de kurumları adına yararlanma şansına da ulaşabilecekler. Özellikle de kişisel olarak farklı ülkelerin girişimcilik ekosistemlerindeki inovasyon yöneticiliği, hızlandırma programı yöneticiliği, melek yatırımcılık, girişimcilik gibi birçok kariyer fırsatına doğrudan erişebilecekler.

Programın ikinci ayağında ise programda yer alan mentorlar, dünyanın farklı ülkelerindeki girişimcilerle bir araya getirilecek. Böylelikle startuplar farklı ülkelerdeki mentorlarla temas kurarak hem hedefledikleri ülke pazarları hakkında bilgi sahibi olmuş olacaklar hem de ulaşmak istedikleri müşterilere, firmalara, yatırım fonlarına, hızlandırma programlarına ulaşmak için doğrudan kontaklar bulmuş olacaklar. Mentorlar da yeni teknolojileri, startupları, iş modellerini, yatırım fırsatlarını kolayca öğrenebilecekler.

Cube Incubation global girişim ekosisteminin kalbinde yer almaya hazırlanıyor

Cube Incubation’ın Global Startup Mentorluk programıyla dünya genelinde girişim ekosisteminin kalbinde yer almaya hazırlandığını vurgulayan Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu: “2021 yılı kuluçka merkezimiz için global arenada varlık gösterme hedefinin yoğunlaştığı bir yıldı. Bu yıl Türkiye özelinde uygulamaya aldığımız mentorluk programımızda birbirinden değerli, araştırmalarıyla, görüşleriyle ekosisteme yön veren 160 mentora ulaşarak bu programı globale taşımak da bu hedefimize bir adım daha yaklaştırdı bizi. Türkiye’de toplamda 100 girişimcimiz mentorlar desteğiyle işlerini nasıl geliştirebileceklerini ve sürdürülebilir hale getirebileceklerini öğrendiler. Şimdi bu programı global girişimcilik ekosisteminin gelişmesi için de uygulamaya başlayacağız. Özellikle derin teknoloji girişimcilerimin dünya genelinde artan mentor ihtiyaçlarını bu program kapsamında gidermeyi hedefliyoruz. Ülkemiz açısından da son derece kritik olan bu programın daha da geliştirilmesi için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz.” diyor.

Avrupa pazarına kısa sürede hızlı giriş yapan Getir, Berlin ve Paris’te de hizmet vermeye başladı

Dünyada bir ilki 2015 yılında Türkiye’de başlatarak, ortalama 10 dakikada market ürünlerini kullanıcılarla buluşturan Getir, Londra ve Amsterdam’ın ardından Avrupa’nın iki önemli şehrinde daha hizmete başladı.

Getir, 16 Haziran’da Almanya’nın başkenti Berlin’de ve 21 Haziran’da Fransa’nın başkenti Paris’te faaliyete başlayarak hizmet verdiği ülke sayısını 5’e çıkardı. Yaklaşık 1500 ürünü, dakikalar içinde kullanıcılarına teslim eden Getir, Almanya ve Fransa’da da büyümeye devam ederek yeni şehirlere açılmayı hedefliyor.

İlk günden itibaren hedeflerinin yurt dışında Getir adıyla faaliyet göstermek olduğunu ifade eden Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek; “6 ay gibi kısa sürede 4 önemli Avrupa ülkesinde faaliyete başladık. Giriş yaptığımız ülkelerde, sahip olduğumuz bilgi birikimi ve teknolojik alt yapımızla operasyonumuzu hızla büyütebilme kabiliyetine sahibiz. Çok kısa zamanda Berlinlileri ve Parislileri Getir rahatlığı ile tanıştıracağımıza ve sokakları Getir moru ile renklendireceğimize inanıyoruz” dedi.

Yerli girişim Workindo, üye sayısını 45 günde yüzde 50 artırarak hızlı ve istikrarlı büyümesini sürdürüyor

Türkiye’de ve Rusça konuşulan ülkelerdeki inşaat sektörlerinde firmalar ve personeller için eleman tedarikinden hizmet alım-satımına online çözümler sunan Workindo, üye sayısını artırmaya devam ediyor. Sektörün birçok ihtiyacına cevap veren Workindo’nun aktif üye sayısı 150.000’i geçerken, sitede 4000’den fazla inşaat sektöründen iş ilanı bulunuyor.

Belirledikleri strateji ile yıllık büyüme hedeflerini şimdiden büyük ölçüde tutturduklarına değinen Workindo Pazarlama Direktörü Volkan Kırtok, “Workindo’nun çok kısa bir zamanda bu denli büyümesi bizi ve yatırımcılarımızı gururlandırırken, hedeflerimizi daha yukarılara koymak için tüm ekip olarak yoğun ve titiz bir çalışma içerisindeyiz. Yaptığımız yatırımlar, alanında uzman ekip arkadaşlarımızla ve hizmet aldığımız ajanslarla her geçen gün daha da güçlenerek büyüyoruz.

Online kariyer platformu olarak çıktığımız yolda, 2 yıl içerisinde sektörün önde gelen pazaryeri konumuna geldik. Artık iş bulma, projelere teklif verme gibi hizmetlerin yanı sıra malzeme tedariki ve hizmet alım-satımı gibi işlemleri de Workindo’dan kolayca yapabiliyorsunuz. Teknolojik trendleri takip ederek, doğru pazarlama stratejileriyle hem Türkiye hem de globalde atacağımız daha çok adım var.” dedi.

Yurt dışı ofisler açılacak

Volkan Kırtok

Workindo.com’un şuan üç farklı dilde ara yüzünün olduğuna değinen Volkan Kırtok, “Türkiye’nin haricinde Rusça konuşulan ülkelerde yoğun faaliyetlerimiz devam ediyor. Örneğin; Ukrayna’daki bir projeye direkt yapıldığı bölgeden Ukraynalı personel sağlama gücümüz var. Ülkemizden bir firma buradaki projelere teklif de verebiliyor. Ayrıca Rusya, Ukrayna ve Özbekistan’da ofis açmak için kolları sıvadık ve ilk işe alımları yapmaya başlıyoruz. Bu ülkelerde tecrübeli satış direktörlerinin işe alınmasına yönelik görüşmelere başladık. Adayların işe alımıyla birlikte ofislerimiz de faal olarak açılacaktır. Sonrasında da Asya ve Afrika gibi pazarlarda yeni yatırımlar için girişimlerimiz tüm hızıyla devam edecek.” dedi.

Yerli girişim Yolcu360’ın global operasyon direktörlüğüne Ferhat Uyanık getirildi

Misafirleri için olduğu kadar tüm paydaşları ve çalışanları için de bir mutluluk kaynağı olmak için çalışan araç kiralama platformu Yolcu360, seyahat sektörünün deneyimli ismi Ferhat Uyanık‘ı Global Operasyon Direktörü olarak atadı.

Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım’a bağlı olarak görev yapacak ve Yürütme Kurulu’nda yer alacak olan Ferhat Uyanık, şirketin Nisan ayı sonunda aldığı ve büyük bir bölümünü global operasyonlara ayırdığı 6 Milyon Dolar’lık Seri A Yatırımı sonrasında gerçekleşecek faaliyetleri yönetecek. Globalde yeni pazarlar oluşturma ve büyütmeden sorumlu olacak olan Ferhat Uyanık, seyahat teknolojileri sektöründe başarılı bir kariyere sahip.

Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi, Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden 2012 yılında mezun olan Uyanık, turizm sektöründeki deneyimlerinin büyük bir bölümünü iş geliştirme ve yeni sözleşmeler yaparak pazar büyütme konularında çalışarak geçirdi. Kariyerinin son 6 yılında Metglobal / Hotelspro’da farklı görev tanımları ile ilerleme gösteren Uyanık, son olarak Tüm Bölge ve Pazarlardan Sorumlu Global Kontratlar ve Tedarik Yönetimi Direktörü olarak görev yapıyordu.

Çalıştığı pazarlarda; misafirler, paydaşlar, tedarikçiler ve çalışanlar arasındaki anlaşma ve kontratların yönetimini gerçekleştiren Ferhat Uyanık yeni görevinde global trendleri takip ederek Yolcu360’ın Türkiye’deki başarılı operasyonunu yurt dışına taşıyacak. Uyanık, sahip olduğu iş tecrübesiyle Yolcu360’ın global pazarlarda büyümesi ve etkinleşmesi için işbirlikleri geliştirilmesinden, mevcut operasyon ve süreçlerin sürdürülebilirliğinden ve hizmet kalitesinin gelişiminden sorumlu olacak. Uyanık’ın bir başka sorumluluk alanı da Yolcu360’ın misafir mutluluğu odaklı kurum kültürünün yurt dışına da taşınması olacak.

Microsoft, Highway to 100 Unicorns konferansıyla Türkiye girişim ekosistemini güçlendirmeyi hedefliyor

Microsoft, Abu Dhabi Yatırım Ofisi (ADIO) ile iş birliği içinde Türkiye’deki startup’ların alanlarındaki en yetkin isimlerden rehberlik alarak kendilerini geliştirmelerine ve büyümelerine katkı sağlamak amacıyla Highway to 100 Unicorns adlı bir çevrimiçi konferans düzenleyeceğini duyurdu.

Microsoft’un ADIO ile imzaladığı 5 senelik stratejik ortaklık kapsamında düzenlenecek konferans 21 Haziran’da başlayacak ve Türkiye’deki startup ekosisteminin yükselişine hız kazandıracak çevrimiçi etkinliklere sahne olacak.

Microsoft ve ADIO’nun yanı sıra 100’den fazla yerel ve küresel konuşmacı tarafından modere edilecek “Highway to 100 Unicorns” konferansında yer verilecek açılış konuşmaları, paneller ve atölye çalışmaları ile startup’ların, yatırımcıların ve diğer hisse sahibi girişimcilerin karşılaştığı başlıca sorunlar masaya yatırılacak. Startup’lara başarılı olmaları için ihtiyaç duydukları kaynakları sunmak amacıyla uzun süredir çalışmalarını sürdüren Abu Dhabi Yatırım Ofisi, bu konferans sayesinde hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor.

Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Microsoft MEA Bölgesi Startup’lardan Sorumlu Direktör Roberto Croci, “ADIO ile birlikte, bölgesel girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye odaklanmış durumdayız. Highway to 100 Unicorns, bölgedeki startup’ların ve inovatörlerin birbirleriyle bağlantı kurmasını, öğrenmesini ve büyümesini mümkün kılıyor” dedi. Croci sözlerine şöyle devam etti: “Startup’lar attıkları her adımda mentorluğa ihtiyaç duyuyor; “Highway to 100 Unicorns” programıyla tam olarak bu ihtiyacı karşılıyoruz. Girişimciler, sektör tecrübesine sahip liderlerden yükselen trendlerle, en iyi uygulamalarla ve öngörülerle ilgili bilgi alabildiği gibi aynı zamanda yerel girişimcilerin başarı hikayelerini de dinleyebiliyorlar. Böylece kendi endüstrilerinde büyüme yolunda daha güçlü adımlar atabiliyorlar”.

Microsoft Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı da “Özellikle faaliyetlerini Türkiye ile sınırlamak istemeyen; Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nde de varlık göstermek isteyen startup’larımızın bu etkinlik sayesinde kendilerini her anlamda geliştireceklerine ve girişimlerine değer katacak yeni iş birliklerine adım atacaklarına inanıyorum” dedi.

Startup’ların büyümesine destek olan geniş kapsamlı içerik

“Highway to 100 Unicorns” konferansının 3 haftaya yayılan bir seri şeklinde gerçekleştirilmesi planlanıyor, konuşmacılar ise şöyle sıralanıyor: ADIO Genel Direktörü Dr. Tariq Bin Hendi, Microsoft UAE Genel Müdürü Sayed Hashish, Microsoft MEA Bölgesi Startup’lardan Sorumlu Direktör Roberto Croci yanı sıra Microsoft for Start Ups’dan üst düzey yöneticilerin yanı sıra 500 Startups COO’su Maria Paula Oliveira, Ernst & Young MENA Bölgesi CIO’su Asad ur Rehman, Unilever MENA Bölgesi Medya ve Dijital Dönüşüm Direktörü Kai Ling Ting, ve Etihad Grup İnovasyon Yöneticisi Iba Masood etkinliğe katılacak.

Etkinlik öncesinde startup ekosistemiyle ilgili görüşlerini paylaşan bir diğer isim ADIO Genel Direktörü Dr. Tariq Bin Hendi ise, “Birleşik Arap Emirlikleri, startup’ların güvenle büyümesi için gerekli şartları sunan başkenti Abu Dhabi ile bölgede iş yapmak için en doğru yerlerden biri. Biz de ADIO olarak inovatif fikirlere değer verilmesi için çalışıyoruz. Microsoft ile girişimcilere odaklandığımız iş birliğimiz, Abu Dhabi’nin yetenek havuzunu geliştirmeye ne derece önem verdiğimizi de kanıtlıyor. Startup’lara işin başında geniş bir yelpazede destek sunmak ve kolayca dönüşebilecek işletmeler haline gelmelerine katkı sağlamak için çalışıyoruz” dedi.

“Highway to 100 Unicorns” aynı zamanda yüksek potansiyele sahip startup’ların, bölgedeki B2B teknoloji startup’ları ve kurumsal şirketler arasında köprü kurmaya yarayan GrowthX Accelerator gibi diğer Microsoft – ADIO ortaklıklarına dahil olmalarına da zemin hazırlayacak. “Highway to 100 Unicorns” konferansına katılmak veya daha fazla bilgi edinmek için Microsoft | startups – H100 Web Series linkine tıklayabilirsiniz.

SuperApp olma yolunda önemli bir adım atan Migros, dört uygulamasını tek bir yerde topladı

İyi bir alışveriş deneyimi yaşatma noktasında çözümlerini duyurmaya devam eden Migros, müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak dünyadaki trend uygulamalar doğrultusunda önemli bir çalışmaya imza atarak dört uygulaması; Migros Sanal Market, Migros Hemen, Migros Ekstra ve MoneyPay‘i SuperApp olma yolujnda Migros uygulaması içerisinde bir araya getirdi.

Uzun yıllardır dijitalleşme alanında birçok ilki gerçekleştiren Migros, müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak, dünya trendi bir uygulamayı hayata geçirerek Türkiye’de öncü olacak bir çalışmaya imza attı. Migros, mobil hizmet uygulamalarını tek bir yerde toplayarak, zengin ürün çeşidini ve ödeme çözümlerini Migros kalitesi ile müşterilerinin erişimine açtı.

Migros’un tüm hizmetlerini bir ekranda toplayan ve kullanıcı dostu tasarımıyla dikkat çeken uygulamada, ürün görsellerin boyutu büyütüldü, arama ve geçişler kolay hale getirildi. İnovatif ve sürdürülebilir çalışmalarıyla geleceğin perakendesine bugünden hazır olan Migros’un SuperApp’i uluslararası platformda bu alandaki en iyi örneklerden biri olmaya aday.

Migros Ticaret A.Ş. E-Ticaret İş Birimi Direktörü Orçun Onat: “Migros Ticaret A.Ş. E-Ticaret İş Birimi Direktörü Orçun Onat, “Migros olarak, perakendede dijital dönüşümün Türkiye’deki öncüsü konumundayız. Yenilikçi vizyonumuzla ileri teknolojiyi, verimliliğimizi artırmak ve müşterilerimize mükemmel alışveriş deneyimi yaşatmak amacıyla kullanıyor ve geliştiriyoruz. Bu doğrultuda çok uzun yıllardır yatırım yaptığımız dijital altyapı gücümüzü dünyadaki güncel trendlere entegre ediyoruz. Tüm dünyada e-ticaret ve perakende markalarının ana hedefi olan online ve offline ürün gamını genişletmek ve dijital kanallar aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşma noktasında önemli bir adım daha atarak, dünyada trend olan bir uygulamanın Türkiye’deki öncüsü olduk.

Türkiye’nin lider gıda platformu Migros Sanal Market, online siparişleri dakikalar içerisinde teslim eden hızlı teslimat modelimiz Migros Hemen’in yanı sıra elektronikten sağlık ürünlerine kadar geniş bir ürün yelpazesi sunan Migros Ekstra ile müşterilerimize ‘şimdi al sonra öde’ ayrıcalığını sunan ödeme, para transferi gibi finansal işlemlerin hızlı, kolay ve güvenli şekilde gerçekleştirilmesini sağlayan MoneyPay’in mobil uygulamalarını bir araya getirdik. Müşterilerimizin dilediği hizmeti tek bir uygulama üzerinden kolaylıkla alabilmesini sağlayarak hem hayatlarını kolaylaştırdık, hem de zamandan tasarruf etmelerini sağladık. Global arenada alanının en iyi örneklerinden biri olmaya aday olan uygulamamız, kullanışlı arayüzü, büyük görsel boyutları, kolay geçişleriyle müşterilerimize kullanım rahatlığı sağlıyor. Migros olarak, önümüzdeki dönemde müşterilerimizin dijital dünyadaki hız ve fayda odaklı beklentilerini karşılayacak yenilikleri dijital altyapımıza entegre ederek sektörümüzdeki teknolojik ve inovatif liderliğimizi sürdüreceğiz.” dedi.

Yakında yeni yatırımını duyurmaya hazırlanan yerli girişim Servislet, Tirelet ismi ile global pazara açıldı

egirişim olarak 30 Aralık 2020 tarihinde Keiretsu Forum Türkiye’den yatırım aldığını duyurduğumuz yerli girişim Servislet, ilk yılında global pazara açıldı. Doğrudan edindiğimiz bilgiye göre Servislet, yakında da yeni yatırımını duyurmaya hazırlanıyor.

Yunanistan’da online lastik ve bağlı hizmetlerin satışına başlayan Servislet, sadece lastik hizmeti sunduğu pazarlar bütününde Tirelet ismi ile yer alacak.

Servislet Yunanistan’da İlk etapta Michelin ve ViaLider markaları ile satışlarına başlayacak. Araç sahipleri Yunanistan’da ilk defa online lastik alımlarında kargo derdi ile uğraşmadan, montaj randevulu bir şekilde lastiklerini satın alabilecekler. Aynı şekilde, Yunanistan’da ilk kez Tirelet, internet satışlarında mobil montaj hizmeti faaliyetlerine de başlayacak.

Servislet’in kurucu ortağı ve CEO’su Gökmen Bolayır: “Yunanistan, e-ticaret adaptasyonu konusunda Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde en az yüzdeye sahip. Ancak pandemi dönemi ile birlikte çok hızlı bir e-ticaret penetrasyonu gözlemliyoruz. 2019 -2020 yılları arasında %47’lik bir büyüme kaydettiler. Lastik anlamında da nüfusuna göre yüksek bir tüketim hacmine sahipler. Önümüzdeki 10 yıl boyunca, AB ülkeleri içerisinde en hızlı büyüme rakamlarını Yunanistan pazarında bekliyoruz. Bu anlamda çok heyecanlı bir başlangıç oldu bizim için. Henüz 11 aydır aktif fatura kesen bir girişim olarak ilk yılımızda Türk şirketi olarak global pazara açılmış olmak bizim için gurur verici. 10 kişilik bir ekip ile bu denli hızlı bir büyüme kaydettiğimiz için de ayrıca tüm ekibi kutlamak istiyorum.” dedi.

2021 yılı bitmeden en az 2 farklı ülkede daha ofis açmayı planlayan girişim, bu anlamda önceliğini MENA ülkelerine vermiş durumda. MENA bölgesinde kripto para ile de ödeme kabulüne başlamayı planlıyor.

Bolayır: “Servislet olarak birincil amacımız “on demand economy” bünyesinde, aracınıza dair tüm hizmetleri çok hızlı müşterilerimize sunabilmek. Otomotiv ve satış sonrası hizmetler sektörü bu noktada henüz yeni yeni potansiyeli görmeye başladı. Sunmuş olduğumuz teknolojik derinlik ve operasyonel know-how ile sektörde yer alan bir markayı anında bayi ağı üzerinden dijitalleştirebiliyor ve yeni müşteriler kazandırıyoruz. Şu anda globalde bile Servislet kadar dikey entegre çözümler üretebilen bir girişim bulunmuyor.

Ürünlerimizi yurtdışına daha hızlı sunabilmek adına yeni bir yatırım turuna çıkıyoruz. Turda yer almak isteyen yabancı ekipler ile de görüşüyoruz. Umuyoruz ki, beklediğimiz bir şekilde turu kapatıp, önümüzdeki 1 yıl içerisinde en az 6 ülkede daha aktif olarak global markaların resmi Pazaryeri ve e-ticaret altyapı sunucusu olarak faaliyete başlayacağız.”

Girişimle ilgili yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Tarımda yatırım ihtiyacını teknoloji ile çözem yerli fintech girişim: Tarfin

Dünya Bankası verilerine göre 2050 yılına kadar global gıda talebi yüzde 70 artacak. Bu talebin karşılanması en az 80 milyar dolarlık bir yıllık yatırım gerektiriyor. Bu nedenle tüm dünyada tarım sektörü bu yatırımın gerçekleşmesine destek olacak dijital teknoloji ve iş modellerine odaklanıyor. Bu noktada da tarımsal fintek girişimlerine önemli bir rol düşüyor.

Bir tarım ülkesi olan Türkiye’de tarımsal fintech girişim olarak yola çıkan Tarfin, bu amaca hizmet ediyor.

Çiftçilerin gübre, tohum ve yem gibi tarım girdilerine uygun fiyat ve hasatta ödeme fırsatlarıyla ulaşmasını sağlayan Tarfin, geliştirdiği makine öğrenmesine dayalı tarımsal risk skorlama modelini kullanıyor. Tarfin’in özel mobil uygulaması, çiftçilerin bulunduğu bölgelerdeki en güncel gübre, yem ve diğer tarım girdilerindeki fiyatları karşılaştırmalı olarak sunuyor. Böylelikle çiftçiler en uygun fiyatları bulabilecekleri farklı alternatifleri karşılaştırabiliyor…

“Alacakları yatırım aracına dönüştürüyor.”

Tarfin, tarım alacaklarını yapılandırılmış bir yatırım aracına dönüştürerek Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) ihracı gerçekleştiriyor. Bu kapsamda Tarfin’in tarımsal risk skorlama modeli tarafından onaylanmış çiftçi alacakları, bireysel ve kurumsal yatırımcılara güvenli bir yatırım aracı olarak sunuluyor. Buradan sağlanan fonlamayla çiftçilere daha uygun fiyatlarla tarım girdilerine ulaşma şansı yaratılıyor. Şirket son olarak Pasha Bank ve OMG Capital Advisors ile birlikte nitelikli yatırımcılara sunulmak üzere 11 Haziran 2021 günü ortalama 135 gün vadeli 50 milyon TL tutarında Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) ihracı gerçekleştirdi. İhraç, Türkiye’nin önde gelen yatırım fonlarının yüksek talepleri ile başarıyla tamamlandı. JCR Eurasia tarafından “Yüksek Düzeyde Yatırım Yapılabilir” kategorisinde değerlendirildi ve “AA-” kredi notu aldı. İhraç ile Türkiye’nin 60 farklı ilinde üretim yapan yaklaşık 6.000 çiftçinin tarımsal girdileri fonlandı. Bu ihraçla birlikte Tarfin, toplam 192 milyon TL’lik VDMK ihraç etmiş oldu.

2017 yılında kurulan Tarfin, bugün 60’tan fazla şehirdeki 500’ü aşkın yetkili Tarfin satış noktasıyla çiftçilere ulaşıyor. Tarfin’den tarım ihtiyaçlarını vadeli ya da peşin olarak satın almak isteyen çiftçiler, bulundukları ildeki satış noktalarını ziyaret ederek işlemlerini 4 dakika içinde tamamlayabiliyor ve ürünlerini anında teslim alabiliyor. Çiftçiler, Tarfin’de ihtiyaçlarına uygun fiyat seçenekleriyle satın alım gerçekleştirirken kefil, ipotek gibi ek yükümlülükler altına da girmiyor, ürünlerine, bölgelerine özel hasat tarihine göre ödeme gününü belirliyorlar.

Üç yatırım turunu kapattı

Tarfin, güçlü sermaye yapısıyla da dikkat çekiyor. 2017 yılının nisan ayında BIC Angels melek yatırımıyla ilk sermaye yatırımını alan şirket, 2018 yılı Eylül ayında da Collective Spark, Wamda gibi yerel ve uluslararası fonların katılımıyla ikinci sermaye yatırım sürecini tamamladı. 2020 Eylül’de ise global yatırım fonu Quona Capital’ın liderliğini üstlendiği yatırım turunda Raiffeisen Bankası’nın girişim sermayesi fonu Elevator Ventures, dünyanın lider tarım girdileri üreticilerinden Syngenta Group’un girişim sermayesi fonu Syngenta Group Ventures ve Tarfin’in mevcut yatırımcıları Collective Spark Fund ve Wamda’nın desteğiyle 5 milyon dolar sermaye yatırımı aldı. Tarfin, aldığı yatırımların yanı sıra güçlü yönetim yapısı ve ilgili otoritelerin desteğiyle de sektörde öne çıkıyor. 2018 yılı itibarıyla KPMG tarafından yıllık bağımsız denetimden geçen şirket, 2019 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) “Yatırım Öncesi Hazırlık Programı” kapsamında finansal raporlama ve bağımsız denetim konularında teknik destek aldı. 2020 yılında da Avrupa Komisyonu’nun İstihdam ve Sosyal İnovasyon Programı (The Employment and Social Innovation – EaSI) altında sosyal kalkınmaya destek veren şirketlere sunduğu teknik destek yardımı almaya devam ediyor.

Teknoloji tabanlı çözüm

Tarfin Tarım A.Ş. olarak üreticilerin Türkiye’nin geleceğindeki en büyük pay sahibi olduğuna inandıklarını ve kuruluşlarından itibaren Türk çiftçisine her daim destek olmak için faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Tarfin Tarım A.Ş. CFO’su Kerimcan Aycibin, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye’de tarımda yatırım yetersizliğinden ve teknoloji ve inovasyon konusunda farkındalık eksikliğinden dolayı sektör beklenen atılımı yaşayamıyor. Tarım sektörünün potansiyelini ortaya koyması için öncelikle çiftçinin finansmana erişimi gerekiyor. Tarımda nakit akışı tamamen hasada veya kesime bağlı. Çiftçi ürünü yetiştirmek için yaptığı masrafı ancak 6-7 ay sonra ürünü alıp satabildiği zaman karşılayabiliyor. İşletme finansmanını bankalar, kredi kooperatifleri ve birlikler yapıyor ama en büyük yük tarım bayilerinin üzerinde. Bayiler de ürünleri çiftçilere hasat ya da kesim vadeli satıyor.

Çiftçi de ya bu ürünleri yüksek fiyattan alıyor ya da hiç alamıyor. Biz bu soruna teknoloji tabanlı bir çözüm sunuyoruz. Çiftçiye, mobil uygulamamız ve geniş satış noktası ağımız ile gübre, tohum, yem satışını, talep edilen vadeye uygun şekilde gerçekleştiriyoruz. Geliştirdiğimiz makine öğrenmesine dayalı tarımsal risk skorlamamız ile çiftçilerimizin anında onaylanabilecek şekilde ihtiyacı olan ürünün satışını hasat vadeli olarak yapabiliyoruz. Örneğin bir çiftçi, bugünden hasat vadeli olacak şekilde ihtiyaç duyduğu girdiyi alabiliyor. Çiftçinin vadeli almak istediği ürünü çok daha rekabetçi fiyatlarla sunarak çiftçilerin tarımsal girdi maliyetlerini düşürüyor ve tarımsal üretimi destekliyoruz. Her geçen gün bu desteği daha da artırmaya odaklanıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz VDMK ihraçları ile veri bilimine, mobil teknolojilere daha fazla yatırım yaparak daha çok çiftçiye destek sağlamayı ve Türkiye’de tarımı güçlendirmeyi hedefliyoruz.” dedi.