Ana Sayfa Blog Sayfa 5

Tark Games, Ludus Ventures liderliğinde gerçekleşen turda 2.5 milyon dolar yatırım aldı

Bağımsız PC ve konsol oyun geliştiricilerine odaklanan yeni nesil yayıncı Tark Games, Ludus Ventures liderliğinde ve Maxis Ventures ve APY Ventures‘ın katılımıyla gerçekleşen turda 2.5 milyon dolar yatırım aldı.

Bu yatırımla birlikte, mevcut yayıncı-geliştirici ilişkisinin aksine, Türkiye’de ilk defa erken aşamadaki bağımsız ekiplere finansal destek de sunularak, küçük ama yetenekli ekiplerin geliştirdiği oyunların global ölçekte başarıya ulaşması hedefleniyor.

Kurucu ortaklar, sektörde uzun yıllara dayanan deneyimlerini bu misyona taşıyor: Peak Games’in ilk çalışanlarından biri olan, The First Men ve Overfall gibi bağımsız projelere imza atmış İbrahim Yıldırım ile, Zula’nın geliştiricisi InGame Group’ta CEO olarak görev yapmış İlker Ergen, Tark Games’in arkasındaki isimler.

PC ve konsol oyunları alanında ürün geliştirme, pazarlama ve yayıncılık konularında bilgi birikimine ve güçlü bir geçmişe sahip olan bu ekip, daha önce global ölçekte başarı kazanmış projelerde liderlik yaparak, hem kreatif hem de ticari süreçlerde aktif rol aldı.

İlker Ergen, Tark Games’in yaklaşımını şöyle özetliyor:

“Türkiye’de geliştiriciler büyük potansiyele sahip; ancak doğru yönlendirme ve sürdürülebilir destek eksikliği, bu potansiyelin ortaya çıkmasını yavaşlatabiliyor. Biz Tark’ı, bu potansiyelin doğru şekilde açığa çıkmasını sağlayacak bir yapı olarak kurguladık.”

Tark’ı geleneksel yayıncılardan ayıran en önemli fark; yalnızca yayın sürecinin sonunda değil, ürün stratejisinden geliştirmeye, kullanıcı geri bildirimlerinden platform iş birliklerine kadar tüm üretim döngüsüne aktif ve finansal olarak katkı sağlaması olacak.

İbrahim Yıldırım ise şu sözlerle ekliyor:

“Küçük ama vizyon sahibi ekipler, oyun endüstrisinin en heyecan verici projelerini geliştiriyor. Ne yapmak istediğini bilen, sabır ve özenle iz bırakacak projelere odaklanan geliştiricilere; oyunlarını hayal ettikleri şekilde gerçekleştirebilmeleri için erken finansman, yaratıcı özgürlük ve sürecin her aşamasında doğrudan destek sunan bir yaklaşım benimsedik.”

Ludus Ventures Genel Ortağı İsmet Gökşen yatırımla ilgili şöyle yorum yapıyor:
“Tark, Türkiye’nin PC ve Konsol oyun ekosisteminde eksik olan yayıncı profilini tamamlıyor. Sadece oyunları piyasaya sürmekle kalmayıp, geliştiricilere stratejik rehberlik, üretim desteği, finansal destek ve küresel görünürlük sağlıyor. Ekip olarak, mobil alandaki yayıncılık tecrübemizle bu vizyonun parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Maxis Ventures’dan Koordinatör Selami Düz, yatırım hakkında şu değerlendirmede bulundu:

“Tark Games’in, bağımsız geliştiricilere odaklanan yaklaşımı ve derin sektörel deneyime sahip kurucu ekibiyle Türkiye oyun sektöründe önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz. Maxis olarak bu vizyoner yolculuğu desteklemekten büyük heyecan duyuyoruz.”

Yıldız Ventures’ın global odaklı pladis Hızlandırma Programı’na seçilen 12 girişim

Gıda sektöründeki faaliyetlerine değer katma amacıyla Yıldız Holding’in global atıştırmalık şirketi pladis, Yıldız Ventures iş birliğiyle bu yıl ilk kez pladis Hızlandırma Programı’nı hayata geçirdi.

Küresel çağrıya 300’ün üzerinde girişim başvurdu. Cesur fikirleri ve bilimsel yaklaşımlarıyla dikkat çeken 12 yenilikçi girişim programa katılmaya hak kazandı.

Katılımcılar, 1 Temmuz – 30 Ağustos 2025 tarihleri arasında düzenlenen sekiz haftalık program boyunca, sağlık, sürdürülebilirlik ve içerik inovasyonu alanlarında geliştirdikleri çözümleri ölçeklendirme fırsatı bulacak. Seçilen girişimler ayrıca Eylül ayında gerçekleşecek “pladis Innovation Day” etkinliğinde sahne alarak, projelerini pladis’in global marka ve bölgeleriyle paylaşacak.

Program kapsamında ele alınan temalar üç ana başlıkta toplanıyor:

  • Fonksiyonel gıdaların geliştirilmesi: Güzellik, sağlıklı yaşam ve genel sağlık alanlarına yönelik fonksiyonel atıştırmalıklar, nutrasötikler ve yapay zekâ destekli ürün geliştirme çözümleri.
  • Kişiselleştirilmiş beslenme: Çocukların gelişimini ve 50 yaş üstü bireylerin uzun vadeli sağlığını destekleyen fonksiyonel ve takviye edilmiş atıştırmalıklar.
  • Geleceğin bileşenleri: Hassas fermantasyon, geri dönüştürülmüş içerikler ve bitki bazlı ürünlerle sürdürülebilir ve besleyici atıştırmalık deneyimleri sunan yenilikçi yaklaşımlar.

Girişimler, pladis’in küresel ağından Ar-Ge, mevzuat ve uyumluluk, tedarik zinciri, pazarlama, satış, tüketici trendleri ve ESG alanlarında uzmanlaşmış 30’dan fazla mentordan destek alacak. Bu bire bir mentorluk süreci, girişimlerin büyümesini hızlandırmak ve ticari başarıya ulaşmalarını sağlamak amacıyla tasarlandı.

Yıldız Ventures Yönetim Kurulu Üyesi ve Yıldız Holding Strateji, İş Geliştirme ve M&A Başkanı Fezal Okur Eskil verdiği demeçte;

“Hızlandırma programına dahil olan girişimler, yalnızca yenilikçi fikirleriyle değil, aynı zamanda bilime dayalı yaklaşımları ve sürdürülebilir etki yaratma potansiyelleriyle de öne çıkıyor. Yıldız Ventures olarak, bu girişimlerin sektörümüze yön vereceğine inanıyor, sadece global ölçekte desteklemekle kalmıyor, stratejik önceliğimiz haline getiriyoruz. Bu programla birlikte seçilen girişimlere global bir ağ, rehberlik ve büyüme fırsatları sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz.”

pladis Ar-Ge Başkanı Jennifer Moss da demecinde;

“Bu grupta inanılmaz bir yaratıcılık var. Ancak en çok dikkat çeken şey, düşüncelerinin ne kadar uygulanabilir olduğu. Bu ekip, büyük fikirlere sahip ama bu fikirler sağlam bir bilimsel temele dayanıyor ve gerçek dünyada test edilmeye hazır.”

2025 pladis Hızlandırma Programı’na seçilen girişimler:

  • Nuritas: Yapay zekâ, derin öğrenme ve genomik kullanarak bitkilerden doğal peptitleri ortaya çıkaran, doğadan gelen hücre sinyalleme peptit içerikleriyle yepyeni bir kategori yaratarak milyarlarca insanın yaşamını iyileştirmeyi hedefliyor.
  • BIOVIT: Gıda şirketlerine en etkili ve sürdürülebilir vitamin ve mineralleri sağlıyor.
  • PulseON Foods: Baklagil bazlı, patentli bir içerikle, sindirim sağlığı, tokluk ve kilo yönetimi gibi konularda doğal çözümler sunuyor.
  • Zya: Enzimlerin gücünü kullanarak vücudun gıdayı kullanım şeklini değiştiriyor. İlk içerikleri “Convero” adlı enzim, yendikten sonra şekerin %30’unu lif haline dönüştürüyor.
  • Kyomei: Tarımsal atık olan yeşil yaprakları sağlıklı ve sürdürülebilir gıda bileşenlerine dönüştürüyor.
  • Supernatural Foods: Sebzeleri besin değerini koruyarak cips benzeri atıştırmalıklara dönüştüren özel bir işlemle, sağlıklı atıştırmalık dünyasını devrimleştiriyor.
  • Just Nosh: Patates cipsi gibi çıtır, patlamış mısır gibi hafif Water Lily Pops (nilüfer tohumu patlağı) adlı ürünle daha iyi bir alternatif sunuyor.
  • Fermtech: Gıda endüstrisinin yan akışlarını kullanarak çiftliksiz gıda üretimi yapıyor. Örneğin “Koji Cocoa” adlı ürünü, kakao tozunun %75’ine kadar bire bir oranla kullanılabiliyor ve karbon ayak izini %98 azaltıyor.
  • MicroLub: Bitki bazlı gıdalarda yağ ikameleri için doku devrimi yapan yeni nesil protein teknolojileri geliştiriyor.
  • Pack2Earth: Her ortamda oda sıcaklığında kompost olabilen, aynı zamanda kuru ve sıvı ürünlerin paketlenmesine uygun, toksin ve mikroplastik içermeyen ambalaj malzemeleri geliştiriyor.
  • Shiru: Yapay zekâ destekli keşif süreciyle doğal, ölçeklenebilir ve yüksek performanslı içeriklerle ürün inovasyonunu dönüştürüyor.
  • Sun Bear Biofuture: Mikroorganizmalar ve hassas fermantasyon yoluyla içeriklerin geleceğini biyomühendislikle şekillendiriyor.

Yerli bulut hizmet sağlayıcısı DT Cloud, Yenilikçi ve İleri Teknolojiler GSYF’den yatırım aldı

Yerli bulut hizmet sağlayıcısı DT Cloud, 20 Haziran 2025 tarihinde imzalanan anlaşma ile Türkiye Kalkınma Fonu tarafından yönetilen Yenilikçi ve İleri Teknolojiler GSYF’den yatırım aldı. Şirket bu yatırımla, yerli ve egemen bulut altyapısını güçlendirme yolunda önemli bir adım attı.

Türkiye Kalkınma Fonu’nun yönettiği fonlar aracılığıyla, kalkınmada öncelikli stratejik sektörlerde faaliyet gösteren bölgesel ve küresel ölçekte güçlü şirketler oluşturma, yüksek teknoloji üreten girişimleri destekleme misyonu ve Yenilikçi ve İleri Teknolojiler GSYF’nin savunma sanayii odaklı ileri teknoloji vizyonu ile DT Cloud’un “Bulut Vatan” yaklaşımı, savunma, kamu ve endüstriyel alanlarda geliştirilen yerli bulut teknolojileriyle güçlü bir sinerji oluşturuyor.

Dijital Türkiye’nin Yerli Bulutu DT Cloud, bu stratejik vizyonu yalnızca savunma alanıyla sınırlamadan; endüstriyel dijital dönüşümün yanı sıra kritik alanlarda dijital altyapı arzını önceleyen sektörlere de taşıyor.

Yenilikçi ve İleri Teknolojiler GSYF’nin stratejik yatırımcılarının katkısıyla; siber uzayda dijital egemenlik hedefi ile yerli ve milli teknolojilerin yaygınlaşmasında önemli bir potansiyel güç birliği hedefleniyor.

DT Cloud Kurucusu ve CEO’su Tolga Dinçer tarafından verilen demeçte;

“Bu yatırım, yalnızca DT Cloud’un değil, Türkiye’nin dijital bağımsızlık vizyonunun hem stratejik bir yansıması hem de somut bir göstergesidir. DT Cloud olarak ülkemizin tüm kritik sektörlerinde ihtiyaç duyulan dijital altyapıyı, uçtan uca yerli ve milli şekilde üretme kararlılığındayız. Türkiye Kalkınma Fonu’nun bu sürece stratejik ortak olarak katılması, ülkemizin dijital bağımsızlığı için sahiplendiğimiz Bulut Vatan vizyonumuzu daha da hızlandıracak.”

DT Cloud, güçlü ve milli sermaye yapısıyla Türkiye’nin ilk yerli ve regülasyon uyumlu güvenli bulut altyapısını sunarak; savunma, kamu ve stratejik endüstrilerin dijital dönüşümüne öncülük ediyor. DT Cloud Platform; air-gapped ve yapay zekâ destekli Defense Cloud, sektöre özel Industry Cloud ve TCMB tarafından yetkilendirilen Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları için geliştirilen Fintech Cloud topluluk bulutu çözümleriyle; enerji, kamu, savunma ve finans gibi kritik altyapı verisi barındıran yüksek regülasyonlu sektörlerin ihtiyaçlarına, Türkiye’de konumlanan yüksek güvenlikli veri merkezleri üzerinden yanıt veriyor. Bu yapısıyla DT Cloud, yerli bulut altyapısının güçlendirilmesi, dijital egemenliğe dayalı dönüşümün hızlandırılması ve Türkiye’nin teknoloji odaklı kalkınma hedeflerine katkı sunmak üzere stratejik bir rol üstleniyor. Yapay zekâya yönelik küresel talebin hızla artmasıyla birlikte, özellikle kamu ve üretim gibi alanlarda yerel ve güvenli dijital altyapılara duyulan ihtiyaç daha da belirginleşirken; DT Cloud yalnızca Türkiye’de değil, dijital altyapı ihtiyacı olan ülkelere de bulut teknolojileri ihracatı vizyonunu küresel ölçekte gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Ortaklık kapsamında; DT Cloud’un altyapı yatırımlarının hızlandırılması, bulut tabanlı yapay zekâ ve büyük veri destekli ürünlerin geliştirilmesi, off-grid mikro yapay zekâ veri merkezleri ile edge bulut çözümlerinin tasarlanıp üretilmesi gibi birçok stratejik adımın gerçekleşmesini hızlandırılması hedefleniyor. Bu adımlar, DT Cloud’un bölgesel ölçekte teknoloji ihraç eden bir bulut liderine dönüşme vizyonunu destekliyor ve küresel rekabet gücünü artırıyor.

Abdi İbrahim’in sağlıkta sosyal inovasyon programı Doz’un kazanan projeleri

Türk ilaç sektörünün önde gelen şirketlerinden Abdi İbrahim, yenilikçi vizyonu ve toplumsal fayda odaklı yaklaşımıyla, sağlıkta sosyal inovasyonu teşvik eden Doz ile sektöre değer katmaya devam ediyor.

Abdi İbrahim’in Impact Hub İstanbul iş birliğinde hayata geçirdiği Sağlıkta Sosyal İnovasyon Programı Doz’un kuluçka finali gerçekleşti.

Kazanan girişim: RareSum

Odak alanları “Biyoteknoloji ve İlaç”, “Önleyici Tıp ve Wellbeing”, “Sürdürülebilirlik” ve “Alternatif Ambalajlar” olan programın bu döneminde, jüri tarafından seçilen 6 girişim 4 aylık bir kuluçka döneminden geçerek final gününe hazırlandı.

Finalde birbirinden değerli girişimciler yarıştı. İşletmelere sıfır yatırım ve operasyonel maliyetle emisyonlarını doğrudan azaltma fırsatı sunan; otonom çalışan, esnek ve entegre bir karbon yakalama ve raporlama sistemi olan AeroCura, nanopartiküllerle çevre dostu çözümleri tarım gibi sektörlerde yaygınlaştırmak adına sürdürülebilir nanopartikül üretim cihazı geliştiren derin teknoloji girişimi Nanowiss, nadir hastalıkların teşhisini hızlandırmak için geliştirdiği yapay zeka tabanlı teknolojisiyle; doktorlar için karmaşık vakalarda karar desteği, klinik araştırmalar için tarama ve analiz çözümleri sunan sağlık teknolojisi girişimi RareSum, regl deneyimi yaşayan genç kızlar için koruyucu-önleyici sağlık hizmeti sunarak cinsel ve üreme sağlığı alanında doğru bilgiye erişimi güçlendiren, dijital bir kız kardeş olarak konumlanan Regl Çemberi, üretral kateter kullanan bireylerin sondalarını otomatize şekilde dezenfekte ederek tekrar kullanmalarını sağlayan kişisel dezenfeksiyon cihazı Recather, nanohibrit teknolojisiyle hızlı, yerli ve non-invaziv RSV tanı kitinin geliştirilmesi üzerine çalışan RSV Dedect büyük bir tutkuyla hayata geçirdikleri çözümlerin hikayesini ve vizyonlarını jüri üyeleriyle paylaştılar.

Jüri üyeleri tarafından titizlikle değerlendirilen projeler arasından, Tohum Destek Birincilik Ödülü’nü RareSum girişimi kazandı. Recather, Tohum Destek İkincilik Ödülü, Regl Çemberi ise Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Yenilikçi yaklaşımı, uygulanabilirliği ve toplumsal fayda potansiyeliyle öne çıkan girişim, sağlık alanında pozitif etki yaratma hedefiyle desteklenmeye hak kazandı.

“İyileştirme tutkumuzu, girişimcilik ekosistemine sunduğumuz destekle daha da ileriye taşıyoruz”

Final etkinliğinde konuşan Abdi İbrahim İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül verdiği demeçte;

“113 yıllık iyileştirme yolculuğumuzda, yalnızca ilaç üretmekle kalmıyor; toplumsal fayda yaratan, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümleri desteklemeyi de temel sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Doz programı, bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri. İyileştirme tutkumuzu, sağlıkta girişimcilik ekosistemine sunduğumuz destekle daha da ileriye taşımak bizim için büyük bir gurur. Bu yıl da birbirinden etkileyici çözümler geliştiren girişimlerle buluşmaktan büyük bir heyecan ve mutluluk duyduk. Başta ödül kazanan RareSum, Recahter ve Regl Çemberi girişimleri olmak üzere, tüm finalistlerimizin sağlık alanında kalıcı ve olumlu etkiler yaratacağına yürekten inanıyorum.”

Tarım ve teknoloji girişimi Agrotech’ten çiftçilere özel geliştirilen yapay zeka: AgroTech AI

Tarım ve teknoloji şirketi Agrotech, tarımda en kritik durumlarda bilgiye anında erişimi sağlayacak yapay zekâ uygulaması AgroTech AI’yı geliştirdi.

Çalışma, Ar-Ge süreçleri devam eden yapay zekâ destekli tarım çözümlerinin ilk versiyonu olma özelliğini taşıyor. AgroTech AI’ın ilk versiyonu kullanıcı deneyimleri sonrası sürekli geliştirilecek ve bu yenilikler kamuoyu ile paylaşılacak.

Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım A.Ş.’den yapılan açıklamada, iklim değişikliği ve doğal kaynakların azaldığına, gıda talebinin hızla arttığına dikkat çekilerek tarımsal üretimin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, “Geliştirdiğimiz AgroTech AI, tarım sektörünün dijitalleşmesine katkı sunmayı amaçlayan stratejik bir adım olarak hayata geçirilmiştir. İlerleyen dönemde, elde edilecek kullanıcı geri bildirimleri ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda, AgroTech AI’ın yeteneklerinin sürekli geliştirilmesi ve yeni versiyonlarının kamuoyu ile düzenli olarak paylaşılması planlanmaktadır. Şirketimizin stratejik hedefleri doğrultusunda; tarım sektöründe dijitalleşmeyi hızlandırmak, verimliliği artırmak ve sürdürülebilir üretim süreçlerini desteklemek amacıyla yapay zekâ ve veri teknolojilerine yönelik Ar-Ge yatırımlarımız devam edecektir” denildi.

Uygulama üzerinden soru sorulabiliyor

Şirketten yapılan açıklamada, kullanıcıların, bitki, toprak ve ürün fotoğraflarını 0212 357 07 00 numaralı AgroTech AI’a iletip WhatsApp uygulaması üzerinden doğrudan soru yönelterek bilimsel, güncel ve güvenilir tarımsal bilgiye saniyeler içinde erişebileceği ifade edildi.

Açıklamada uygulamanın detaylarıyla ilgili şu bilgiler yer aldı:

“Yapay zekâ ve veri teknolojilerinin güçlü bir entegrasyonuyla tasarlanan AgroTech AI’da çoklu LLM (Büyük Dil Modelleri) orkestrasyonu ile tarımsal her konuda en yetkin modelin bilgi üretmesi sağlandı. Agentic Yapı sayesinde AgroTech AI, otonom karar verme yetkinliğine sahip olarak en doğru ve güncel veri kaynaklarını kullanmaktadır. Gelişmiş RAG (Retrieval-Augmented Generation) mimarisi ile terabaytlarca büyüklükteki özel tarımsal veri havuzundan doğrudan bilgi çekerek yanıt üretmektedir. Görsel Analiz ve Doğal Dil İşleme Teknolojileri ile fotoğraflı içerikler ve doğal dilde iletilen sorular yüksek doğrulukla analiz edilmektedir. Agentic mimarisi sayesinde konum bilgisine göre anlık iklim verileri, hava koşulları ve şiddetli hava uyarılarının takip edilmesi sağlanmıştır. Proaktif olarak çiftçilere hatırlatmalar ve uyarılar iletilmektedir.”

Teknolojinin gücünü tarımla harmanlıyor

Tarım ve teknoloji şirketi Agrotech, sürdürülebilir tarım ve gıda arz güvenliği üzerine kurguladığı iş modelinde, çiftçilere istikrarlı gelir ve pazar garantisi sağlayarak tarımsal üretimi destekliyor. 3 bin dönümü kendisine ait, 23 bin dönümlük alanda sözleşmeli tarım yaparak arazi ve ürünü kurguladıktan sonra teknolojideki gücünü devreye sokuyor.

Siber güvenlik girişimi OctoXLabs, Yapı Kredi FRWRD GSYF liderliğinde yatırım aldı

2021 yılında İsmail Velioğlu, Ahmet Kotan ve Cem Kotanoğlu tarafından kurulan Türkiye merkezli siber güvenlik girişimi OctoXLabs, yatırım turunu; Yapı Kredi FRWRD GSYF, Gelecek Etki GSYF, Türkiye Kalkınma Fonu tarafından yönetilen Teknoloji ve İnovasyon Fonu, TT Ventures GSYF, Finberg ve Maxis Ventures‘tan aldığı yatırımlarla tamamladı.

  • Yapı Kredi FRWRD GSYF, siber güvenlik girişimi OctoXLabs’e yaptığı yatırımla bu turun lider yatırımcısı oldu.

Dijital dönüşümle birlikte kurumların en büyük sınavlarından biri, dijital sınırların ortadan kalkması oldu. Bulut altyapıları, uzaktan çalışma ve yapay zekanın yaygınlaşması; çalışanları, verileri ve sistemleri fiziksel sınırların ötesine taşıyarak daha geniş ve karmaşık bir saldırı yüzeyi oluşturdu. Bu durum, tehditlerin daha görünmez hale gelmesine ve yönetiminin zorlaşmasına yol açtı.

Bu yeni dijital düzende “önleyici siber savunma” (preemptive cyber defense) stratejilerinin önemi hızla artarken, bu yaklaşımın temel bileşenlerinden biri olan CAASM (Cyber Asset Attack Surface Management) platformları öne çıkıyor.

OctoXLabs, geliştirdiği gelişmiş CAASM platformuyla kurumların tüm dijital varlıklarını anlık ve bütünsel olarak görünür kılıyor. Platform, doğru verileri ilişkilendirip önceliklendirerek, kurumların risklere hızlı ve etkili şekilde müdahale etmelerine olanak sağlıyor. Böylece kurumlar, dağıtık altyapılarındaki kontrolü yeniden ele alırken; proaktif ve sürdürülebilir bir güvenlik duruşu kazanıyor.

OctoXLabs CEO’su İsmail Velioğlu verdiği demeçte;

“Kurumların siber güvenlikte yaşadığı zorlukları birinci elden tecrübe eden kişiler olarak yola çıktık. Gerçek problemi anlayıp, günlük operasyonları aksatmadan çözüm sunacak bir platform geliştirdik. Hedefimiz, kurumların görünürlüklerini artırarak, sorun yaşanmadan önce risklere karşı önlem almalarını sağlamak ve güvenlik olgunluklarını ileriye taşımak. Aldığımız bu yatırımla birlikte, ürünümüzde yapay zeka kullanımını artırarak güncel ve gelişmiş siber saldırılara karşı daha hızlı ve etkili aksiyon almayı hedefliyoruz. Aynı zamanda küresel pazardaki güçlü konumumuzu daha da pekiştirerek, liderlik yolunda istikrarlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyoruz. Bu vizyona inanan ve destek olan herkese gönülden teşekkürler.”

  • Bu yatırım turunda, şirketin yatırım danışmanlığını Core Finance üstlenmiştir.

Baktek, Haluk Bayraktar’ın da katıldığı turda yatırım aldı

Avrupa Komisyonu’ndan üç kez “Mükemmeliyet Mührü” kazanmış patentli BioGuy II cihazıyla dünya genelinde sürdürülebilir çevre teknolojileri üreten Baktek, Pragma Capital Partners‘ın (PCP) Teknoloji Fırsatları Fonu’ndan ikinci kez yatırım aldı.

Yeni tura PCP Danışma Kurulu Üyesi ve VANSAN eski CEO’su Murat Can Ertöz ile milli havacılık ve savunma sanayi teknolojisinin öncü kuruluşu Baykar’ın Genel Müdürü Haluk Bayraktar da katıldı.

Yatırıma ilişkin değerlendirmede bulunan Bak-Tek CEO’su Alp Taşan verdiği demeçte;

“Çevre teknolojileri alanında sürdürülebilir çözümler sunan lider ürünümüz BioGuy II’den sonra, yeni yatırımla birlikte big datayı kullanarak izlenebilir veriler sunan yeni çözümlere odaklanacağız. Öte yandan yeni pazarlardaki büyümemizi hızlandıracak yüksek etkili ürünlerimizin daha geniş coğrafyalarda operasyonel büyümesine katkıda da bulunacak.”

“Bu güçlü ekiple işbirliğimizi derinleştirmekten mutluyuz”

PCP Yönetici Ortağı Özlü Yalaza, yeni yatırım hakkında şunları söyledi: “Bak-Tek’in geliştirdiği teknoloji çözümleri, yalnızca Türkiye’de değil küresel pazarda da büyük ilgi görüyor. Yeni ürünlerin Ar-Ge süreçlerini hızlandırmak ve uluslararası büyümeyi desteklemek adına Alp Taşan liderliğindeki bu güçlü ekiple işbirliğimizi derinleştirmekten memnuniyet duyuyoruz.”

BioGuy II ile yıllık “142 ton” karbon ayak izi sıfırlandı

Bak-Tek, atık suyun yeniden kullanımı, karbon ayak izinin azaltılması ve minimum enerji ile maksimum verim hedefleri doğrultusunda yürüttüğü inovatif çalışmalarıyla yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. 2023’te PCP’den yatırım alan şirket, bu başarının ardından PCP Teknoloji Fırsatları Fonu ile Murat Can Ertöz ve Haluk Bayraktar’ın katılımıyla yeni bir yatırım turunu daha tamamladı.

Bak-Tek, ticarileştirdiği BioGuy II teknolojisi geleneksel atık su arıtma sistemlerindeki yüksek enerji tüketiminin önüne geçiyor, fabrikalarda yıllık yaklaşık 142 tondan fazla karbon salımının önüne geçerek sürdürülebilirlik anlamında önemli bir çevresel etki yarattı. Otelcilik sektöründe ise atık bertaraf maliyetlerini optimize ediyor, atık suyun dönüştürülerek bahçe sulamada yeniden kullanımına olanak sağlıyor. Bu teknoloji, yakın gelecekte yaşanması öngörülen su kıtlığına karşı da alternatif bir çözüm olarak öne çıkıyor.

Şirketin ana ürünlerinden BioGuy II otellerden fabrikalara, AVM’lerden evsel atık arıtma sistemlerine kadar farklı sektördeki alanlarda atık suyu arıtmak için kullanılıyor. Zoi Environmental Technologies iştirakiyle birlikte Bak-Tek çözümlerini, şu anda Türkiye, Slovenya, Mısır, Avrupa Birliği ülkeleri ve Körfez bölgesindeki pazarlarda başarıyla müşterileriyle buluşturuyor. Suyun ortak değer olarak önem kazandığı ve kaynakların hızla azaldığı günümüzde, pazardan aldığı talepler de her geçen gün artıyor.

Yandex Ads Space’ten yeni reklam modeli: Etkileşim Kampanyaları

Yandex Ads Türkiye, gelenekselleşen CMO Etkinliğinde yeni ürünü Etkileşim Kampanyaları‘nı tanıttı.

Türkiye’nin önde gelen dijital ajans temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, dijital reklam teknolojisindeki son gelişmeler ve yeni stratejiler masaya yatırıldı. Etkinlikte konuşan Yandex Ads Büyüyen Pazarlar Bölge Başkanı Veronika Zueva, “Yeni kampanyamızı başlatmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Etkileşim Kampanyaları, yüksek kaliteli trafik ve kullanıcı etkileşimi sağlamak üzere tasarlandı. Amacımız, işletmelerin pazarlama hunisinin her aşamasında büyüme hedeflerine ulaşmalarına katkı sunmak” dedi.

Dijital işletmelere tam destek

Yandex Ads Büyüyen Pazarlar Bölge Başkanı Veronika Zueva, Yandex Ads Space’in “sonuç başına ödeme” reklam modelinin özellikle e-ticaret alanında başarıyla uygulandığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Yandex Ads Space Performans Kampanyaları, e-ticaretin büyümesi için sonuç başına ödeme reklam modeli son derece etkili olduğunu kanıtladı ve pazarlama hunisinin alt kademelerinde dahi işletmelerin ihtiyaçlarını başarıyla karşıladı. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmek adına İşletmelerle yakın işbirliği içinde çalışıyoruz. Bu yaklaşım Etkileşim Kampanyalar gibi yenilikçi bir çözüm geliştirmemizi sağladı. Artık, internetteki tüm işletmelerin büyümesini pazarlama hunisinin her aşamasında destekleyebiliyoruz. Bu çözümümüzü e-ticaretin ötesine genişleterek seyahat, otomotiv ve daha birçok sektöre sunmaktan heyecan duyuyoruz.”

Görünürlük garantisi ve yüksek etkileşim

Etkileşim, kullanıcıların sitede geçirdiği süre ve sayfa derinliği gibi kriterlere dayanıyor. Yandex Ads Space Etkileşim Kampanyaları, gerçekten içerikle ilgilenen ve etkileşimde bulunan kullanıcıları hedefliyor. Öne çıkan avantajlardan biri de görünürlük garantisi. Banner’lar yalnızca en az yüzde 50’si 1 saniye boyunca görünür olduğunda ücretlendiriliyor. Bu eşiğin altında kalan gösterimler Yandex Ads Space tarafından karşılanıyor.

Platform ayrıca, işletmelere kampanya yönetiminde zaman ve kaynak tasarrufu sağlayan yönetimli hizmetler sunuyor ve yüksek performans için benzersiz bir veri kümesi ve makine öğrenimi algoritması kullanıyor.

Beymen Dijital Pazarlama Direktörü Murat Dağlı verdiği demeçte;

“Yandex Ads etkinliğinde en son güncellemeler ve gelecek planları hakkında bilgi almaktan büyük memnuniyet duyduk. Görünürlük ve kaliteli trafiği önceliklendiren Etkileşim Kampanyaları bizim için çok önemli. Beymen her zaman yeni fikirlere ve girişimlere açık bir şirkettir.”

3GEN Dijital Ajans CEO’su Ali Emre Bekereci, CMO Etkinliğine katılmaktan memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Yeni Etkileşim kampanyası, müşterilerimizin hedef kitleleriyle daha anlamlı bir şekilde etkileşim kurmalarına yardımcı olacak. Sunulan reklam formatları ve veri odaklı yaklaşım kampanya performansımızı iyileştirmek için umut vaad ediyor.”

Geniş reklam formatı yelpazesi

Yandex Ads Space Etkileşim Kampanyaları, üç farklı reklam formatıyla sunuluyor:

Dinamik banner’lar: Feed’e dayalı bu format, istediğiniz kadar görsel yüklemenize olanak tanıyor. ML modeli, en iyi performans gösteren kreatifleri otomatik olarak seçiyor.
Statik görsel: Çeşitli reklam senaryolarında etkili bir şekilde kullanılabilen klasik formattır.
Uyumlu (adaptive) display banner’lar: Görsel, başlık, açıklama, fiyat, CTA, dil, bağlantı vb. alanlarda özelleştirilebilen, tamamen duyarlı bir formattır.

Boby.ai, Revo Capital’in de tura katılmasıyla toplamda 1.5 milyon dolardan fazla yatırım aldı

Revo Capital, üretken yapay zekâ üzerine kurulu, küresel ölçeklenebilirlikte ve son kullanıcıya yönelik mobil uygulamalar geliştiren Boby.ai’ye yatırım yaptığını duyurdu.

Geçtiğimiz Nisan ayında girişim, 1.25 milyon dolar yatırım almıştı. Bu yatırımla birlikte tohum öncesi turun 1.5 milyon doları aştığı ifade ediliyor. Tahminimizce Revo Capital, 300-350 bin dolar arası bir yatırım yaptı.

Bu yatırım, Revo Capital’in Mart 2025’te ilk kapanışını 86 milyon dolarla gerçekleştirdiği ve 2026 itibarıyla 100 milyon dolar hedeflediği üçüncü fonundan yapılan ikinci tohum yatırımı oldu. Yeni fon, kökleri Türkiye’ye dayanan — kurucu ekip veya yerel Ar-Ge varlığı ile — ve küresel kategorilerde lider olma potansiyeline sahip 25’ten fazla girişime yatırım yapmayı hedefliyor.

Bu yatırım ile Boby.ai, ilk uygulaması Mozart AI ile yakaladığı başarının üzerine koyarak yeni ürün lansmanlarını hızlandıracak. Mozart AI, kullanıcıların kişiselleştirilmiş şarkıları anında oluşturmasını sağlayan yapay zekâ destekli bir müzik uygulaması olarak Kasım 2024’te piyasaya sürüldü; yalnızca beş ay içinde aylık brüt gelirini 10 katın üzerinde artırarak olağanüstü bir büyüme gösterdi ve 2,5 milyondan fazla indirildi.

Gökçe Oğuz, Onur Olgun ve Berat Oğuz tarafından kurulan Boby.ai, Türkiye’nin yeni nesil yapay zekâ odaklı tüketici teknolojileri dalgasının öncülerinden biri konumunda.

Revo Capital Kurucu Ortağı ve Yönetici Direktörü Cenk Bayrakdar, yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Boby.ai’nin Türkiye’den dünyaya kategori tanımlayan yapay zekâ uygulamaları inşa etme yolculuğuna destek vermekten büyük heyecan duyuyoruz. Kurucu ekibin mobil oyun sektöründeki geçmişi, hızlı iterasyon ve pazara giriş becerileriyle birleşince, bu yeni mobil AI çağında küresel ölçekte ölçeklenme konusunda ideal bir konumda olduklarına inanıyoruz.”

Boby.ai’den önce Gökçe Oğuz, Türkiye’nin mobil oyun alanındaki en önemli exitlerinden biri olan Fabrika Games’in kurucu ortağıydı; şirket Voodoo tarafından satın alınmıştı. Gökçe Oğuz, birlikte Boby.ai’yi kurduğu Berat Oğuz ile birlikte ayrıca lider playable ad teknolojisi stüdyosu Playable Factory’yi de hayata geçirmişti.

Boby.ai Kurucu Ortağı ve CEO’su Gökçe Oğuz ise demecinde;

“Yeni nesil tüketici odaklı yapay zekâ uygulamalarının, kullanıcı davranışını derinlemesine anlayan, hızlı test edip ürünlerini büyütebilen ekipler tarafından şekilleneceğine inanıyoruz. Hem yerel ekosistemi hem de küresel B2C ürün yaratma sürecini anlayan bir yatırımcı olan Revo Capital ile iş birliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz.”

Küresel ölçekte oyun dışı uygulama içi satın alım (IAP) pazarı 2024 yılında 69 milyar dolara ulaşması beklenirken, yapay zekâ tabanlı uygulamaların yıllık 3 kat büyüme ile 1,3 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Bu halen toplam pazarın %2’sine denk gelse de hızlı bir şekilde büyüyor. Türkiye, bu alanda öne çıkan bir pazar olarak dikkat çekiyor; dünya standartlarında mühendislik yeteneği, mobil odaklı ürün refleksi ve uluslararası pazarlama harcamalarının %60’ını karşılayan devlet teşvikleri sayesinde, küresel AI uygulama gelirlerinin neredeyse üçte birini oluşturuyor.

Ürün odaklı DNA’sı, yüksek gelir potansiyeli sunan bir pazar segmenti ve güçlü yapay zekâ destekli tüketici ürünleri portföyüyle Boby.ai, Türkiye’nin bir sonraki küresel AI şampiyonu olmaya aday.

Easyapp, Seri A öncesi turda Aykut Karaalioğlu’ndan yatırım aldı

Yapay zeka destekli teknolojisi ile saniyeler içerisinde mobil uygulama geliştirmeyi mümkün kılan Easyapp, Seri A yatırım turu öncesinde Aykut Karaalioğlu‘ndan aldığı yatırım ile kurduğu stratejik ortaklık ile gücünü artırıyor.

Bu turun, Aykut Karaalioğlu’nun en yüksek tutarlı yatırımı olduğu söyleniyor.

Yapılan anlaşma kapsamında Karaalioğlu, yalnızca bir yatırımcı olarak değil; küresel pazarlardaki tecrübesini de Easyapp’in vizyonuna destek vermek için kullanacak.

Geçmişin İlhamı, Bugünün Ortaklığı

Easyapp ve Aykut Karaalioğlu arasındaki stratejik iş ortaklığı, uzun bir dostluğa dayanıyor. Easyapp kurucusu Enes Zahid Urhan, 2015’ten bu yana yurt dışında başarı elde etmiş Türk girişimcileri yakından takip ediyordu.

Easyapp'in ekran görüntüsü
Easyapp’in ekran görüntüsü

Bu dönemde Aykut Karaalioğlu ile tanışarak vizyonundan ilham alan Urhan, 2020 yılında kendi girişimi Taptoweb’in hikayesini anlatan bir mesaj ile gelecekte büyük öneme sahip olacak bir bağın ilk adımını attı.

Haziran 2024’te Karaalioğlu ve Urhan, Karaalioğlu’nun ev sahipliğinde New York’ta düzenlenen Turks in Tech topluluğunun etkinliğinde bir araya geldi. Karaalioğlu’na Easyapp’i tanıtan Urhan, yalnızca bir gün içerisinde Turks in Tech için bir mobil uygulama geliştirdi.

Aylar sonra San Francisco’da bulunan Blue Bottle’da tekrardan bir araya gelen Urhan ve Karaalioğlu, Easyapp’in son aylarda elde ettiği başarılar ve atılan yeni adımlar üzerine bir toplantı gerçekleştirdi.

Easyapp ekibine Co-CEO olarak dahil olan Av. İbrahim Aslan’ın da dahil olduğu toplantıda Karaalioğlu’nun vizyonu ile birlikte Easyapp ekibi, “3 günlük uygulama geliştirme süresini 30 saniyeye indirmek” hedefi ile çalışmalarına devam etti.

Mayıs 2025’te 3 günlük süreyi 5 dakika gibi kısa bir süreye düşüren Easyapp ekibi, bir ay sonrasında kullanıcıların yalnızca 1 dakikada kendi istekleri ile birebir uyumlu bir şekilde uygulama geliştirebilecekleri güncellemelerini yayına aldı.

Enes Zahid Urhan ve Aykut Karaalioğlu'nun İstanbul'da birlikte pozu
Enes Zahid Urhan ve Aykut Karaalioğlu‘nun İstanbul’da birlikte pozu

İstanbul’da Enes Zahid Urhan ile bir araya gelen Aykut Karaalioğlu, Easyapp’e stratejik olarak katılarak kurucu hisselerden pay aldı. Böylelikle Karaalioğlu, Easyapp’in çatı şirketi Taptoweb’in ortakları arasına dahil oldu.

Easyapp kurucusu Enes Zahid Urhan, Karaalioğlu ile gerçekleştirdikleri ortaklığın kendisi için önemiyle ilgili demecinde;

“Aykut Karaalioğlu’nu 2015’ten beri takip ediyordum. 10 yıl boyunca kendisini yalnızca bir girişimci olarak değil, bir yol gösterici olarak da gördüm ve vizyonundan ilham aldım. Karaalioğlu’nun melek yatırımcı geçmişindeki en büyük yatırımlarından biriyle Easyapp’e ortak olması bu ilişkiyi stratejik bir birlikteliğe dönüştürdü. Bugün kendisi yalnızca bir yatırımcımız değil; başından beri vizyonumuza ortak olan deneyimli bir isim.”

Aykut Karaalioğlu ise Urhan’ın sözlerine katıldığını belirterek ortaklık kararını ve beklentilerini şu şekilde açıkladı:

“Easyapp, mobil uygulama geliştirme alanında sadece yeni bir çözüm değil, mobil dünyayla ilgili paradigmaları değiştirecek bir çözüm. Teknik bariyerleri ortadan kaldırması ve dijital dönüşümü herkes için erişilebilir kılması beni etkiledi. Bu vizyona inandığım için Easyapp’e ortak oldum. Edindiğim küresel tecrübeyi ekiple paylaşarak Easyapp’i dünya çapında bir başarıya dönüştürmek için katkı sağlamayı hedefliyorum.”

Global Vizyonun Yeni Dönemi

Easyapp, yalnızca kullanıcı dostu bir ürün olmanın ötesinde teknik bariyerleri ortadan kaldırarak dijitalleşmeyi herkes için mümkün kılan, küresel ölçekli bir teknoloji altyapısı konumunda. Karaalioğlu’nun Easyapp’e katılımı da sadece finansal bir yatırım olmanın ötesinde deneyim, vizyon ve stratejik yol arkadaşlığının bir buluşması.

İş birliği ile birlikte Easyapp, küresel büyüme yolculuğuna yeni bir ivme kazandıracak.

Easyapp, bireysel ve kurumsal markaların dijital dünyaya adım atmalarını ve büyümesini sağlayan yapay zeka destekli bir platform sunuyor. Teknik bilgi gerektirmemesi ile ön plana çıkan platform; tüm teknik, tasarım ve içerik kararlarını alarak dakikalar içerisinde mobil uygulama, web sitesi ve mikro e-ticaret platformları oluşturabiliyor.