Ana Sayfa Blog Sayfa 44

Tether, Sorted Wallet’a 1.5 milyon dolar yatırım yaptığını duyurdu

Dijital varlık sektörünün önde gelen şirketlerinden Tether, gelişmekte olan pazarlardaki kullanıcıların kripto paralara erişimini kolaylaştırmak amacıyla Sorted Wallet‘a 1,5 milyon dolarlık yatırım gerçekleştiriyor.

Afrika ve Güney Asya’da finansal katılımı artırmayı amaçlayan bu yatırım, bankacılık hizmetlerine erişimi olmayan bireyler için güvenli kripto işlemleri sunmayı hedefliyor. Özellikle düşük güçlü akıllı telefonlar için tasarlanan Sorted Wallet, Tether’in bankacılık altyapısının yetersiz olduğu bölgelerde finansal erişimi artırma vizyonunu destekliyor.

“Amacımız, kripto paraların herkes tarafından güvenli bir şekilde kullanılabilmesini sağlamak”

Yapılan stratejik yatırım hakkında açıklamalarda bulunan Tether CEO’su Paolo Ardoino verdiği demeçte;

“Bu yatırım, Tether’in yetersiz hizmet alan bölgelerde finansal katılımı ve ekonomik güçlendirmeyi ilerletme isteğini gösteriyor. Sorted Wallet’ı destekleyerek, temel cep telefonlarına sahip bireylerin finansal sisteme katılmaları için yeni fırsatlar yaratıyoruz. Amacımız, konum veya telefon türünden bağımsız olarak herkesin kripto paraları güvenli bir şekilde kullanabilmesini sağlayarak daha güvenli bir finansal gelecek inşa edilmesine destek olmak.” dedi.

Sorted Wallet CEO’su Stephen Browne ise aldıkları bu yatırımla ilgili demecinde;

“Sorted Wallet, finansal güçlenmenin en son akıllı telefona sahip olmaya bağlı olmaması gerektiği inancından doğdu. Tether’in yatırımıyla, bu inancı Afrika ve Güney Asya’daki milyonlarca kişi için gerçeğe dönüştürüyoruz. Bu yatırımın aynı zamanda, Sorted Wallet’ın erişilebilir dijital finans yoluyla yarattığı insan hayatını dönüştürebilmeme potansiyelinin bir kanıtıdır diyebiliriz.” dedi.

Xpoda, No Code hazır yazılım uygulama mağazası Xpodium’u duyurdu

Bundan 8 yıl önce şirketlerin dijital dönüşümünde yazılım süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla, 2 yıl süren Ar-Ge çalışmalarının ardından Xpoda’yı lanse eden markanın kurucusu ve CEO’su Şenol Balo, yeni platformu Xpodium‘u duyurdu.

Hiç kod yazmadan veya daha az kodla yazılım geliştirme imkânı sağlayarak yazılım geliştirme süreçlerini kısaltan, klasik kodlama ile çok uzun sürecek projelerin 20 kata kadar daha hızla geliştirilmesini mümkün kılan Xpoda, “Hazır No Code Uygulamaları” mağazası Xpodium’u iş dünyasının kullanıma sunmaya hazırlanıyor.

Bir ilk olduğu kurucusu tarafından dile getirilen Xpodium’da, iş ortakları tarafından geliştirilen kurumsal iş uygulamaları, bir havuzda toplanacak, bir paket yazılım gibi satışa sunulacak, uygulamalar iş ortakları tarafından şirketlerin taleplerine göre özelleştirilecek.
Özel yazılımların çok uzun geliştirme süreleri ve bu nedenle yüksek maliyetli oluşları, paket yazılımların ise sadece yüzde 60 verimlilik sunması ile dünyanın her gün daha fazla yüzünü no code teknolojisine döndüğü günümüzde, Xpoda attığı bu yeni adımla, şirketlere özel yazılımı daha da ulaşılır kılarken, iş ortaklarına daha hızlı ürün gelişme fırsatının yanı sıra pazarın kapılarını ardına kadar aralamış olacak.

“Xpodium, Türkiye’nin yazılım fabrikası olması için gerekli bir adımdı”

Xpoda CEO’su Şenol Balo yeni platformlarıyla ilgili verdiği demeçte;

“Xpoda olarak 8 yıldır “Az Kod, Çok İş” söylemimizle; uzun, zorlu ve karmaşık yazılım süreçlerini kolaylaştırıyor, şirketlere esnek, hızlı ve düşük maliyetli çözümler üretiyoruz. 60 iş ortağımız ile 20.000 kullanıcılık bir müşteri kitlesine hizmet veriyoruz. Şirketler Xpoda iş ortakları ile ihtiyaç duydukları yazılımlara hızlı ve maliyet etkin ulaşabilirken, isterlerse Xpoda ile kendi yazılımlarını çok kolay şekilde kendileri de geliştirebiliyor. Şimdi Xpodium ile hem iş ortaklarımıza sunduğumuz katma değeri hem de şirketlerin dijital dönüşümlerine kattığımız faydayı bir adım daha ötesine taşımaya hazırlanıyoruz. 2024 yılının son çeyreği itibarıyla birçok hazır no code uygulamasını özelleştirilebilir şekilde Xpodium ile iş dünyasına sunacağız.”

Beefull ve WAT Mobilite, dolaşım altyapısını geliştirmek için iş birliği yaptı

Beefull ve WAT Mobilite elektrikli araç kullanıcılarının müşteri deneyimini bir adım öteye taşıma hedefiyle kullanıcıların sürdürülebilir e-mobilite çözümlerinin erişilebilirliğini artıracak bir teknoloji altyapısını kurmak için anlaştı.

Bu iş birliğiyle, her iki operatörün şarj istasyonları, kullanıcıların tercih ettikleri mobil uygulama üzerinden paylaşılacak ve daha geniş bir şarj ağına erişim sağlanacak. Kullanıcılar, şarj istasyonlarını seçtikleri uygulama üzerinden görüntüleyebilecek, istasyonlara daha kolay erişebilecek ve ödemelerini alışkın oldukları platformda gerçekleştirebilecek. Bu anlaşma, elektrikli araç kullanımını daha pratik hale getirerek şarj süreçlerini kolaylaştırmayı hedefliyor.

Beefull ve WAT şarj istasyonlarının 2025’in ilk çeyreğinde yayına alınması planlanıyor

Elektrikli araç dönüşümünü desteklemek ve sektördeki ihtiyaçlara kapsamlı çözümler sağlamak amacıyla WAT Mobilite ve Beefull Teknoloji dolaşım (roaming) altyapısını geliştirmek için iş birliği anlaşması yaptı. Bu ortaklık, Beefull ve WAT’ın şarj istasyonlarının paylaşılmasını sağlayarak, kullanıcıların tercih ettikleri mobil uygulama üzerinden daha geniş bir şarj ağına erişimini mümkün kılacak.

Kullanıcılar, mobil uygulamalar aracılığıyla Beefull Teknoloji ve WAT Mobilite şarj istasyonlarını görüntüleyebilecek ve şarj işlemlerini daha pratik bir şekilde gerçekleştirebilecek. Bu dolaşım (roaming) altyapısı sayesinde, şarj istasyonlarının durumu ve erişilebilirliği hakkında anlık bilgiler sunulacak. Ayrıca, kullanıcılar her iki operatörün şarj istasyonlarında da alışkın oldukları ödeme yöntemlerini kullanarak işlemlerini kolayca gerçekleştirebilecekler. Bu uygulamanın, 2025’in ilk çeyreğinde her iki platformda erişime sunulması hedefleniyor.

Sürdürülebilir ulaşımı destekleyecek

WAT Mobilite ve Beefull Teknoloji’nin iş birliği, kullanıcıların tercih ettikleri mobil platform üzerinden her iki şirketin şarj istasyonlarına kolayca erişimini sağlayacak. Bu sistem, en yakın şarj istasyonlarını bulmayı, yol tariflerini almayı ve şarj süreçlerini yönetmeyi kolaylaştıracak. Ayrıca, şarj istasyonlarının durumu ve erişilebilirliği hakkında anlık bilgiler sunulacak ve şarj istasyonlarının durumlarını canlı takibe olanak tanıyacak bir sistem geliştirilecek. Kullanıcılar, alışkın oldukları ortamda her iki operatörden de ödeme yapabilecek ve işlemlerini tek bir platform üzerinden gerçekleştirebilecek. Bu anlaşma, elektrikli araç kullanımını daha pratik hale getirerek sürdürülebilir ulaşımı destekleyecek ve çevre dostu teknolojilerin yaygınlaşmasına katkıda bulunacak.

WAT Mobilite, Koç Holding bünyesinde geniş bir şarj ağı ve yenilenebilir enerji çözümleri sunarken, Beefull Teknoloji de yeşil enerji alanındaki sürdürülebilirlik deneyimini, e-mobilite teknolojisiyle birleştirerek hızlı ve erişilebilir şarj çözümleri sunuyor.

Xometry, satın alma ve tedarik zinciri süreçlerindeki yönetimi kolaylaştıracak yeni dijital araçlarını duyurdu

2023’te Türkiye’de kullanıma sunduğu Anlık Fiyat Motoru sayesinde Xometry, firmaların üretim parçalarını anında ve doğru bir şekilde fiyatlandırabilmesini mümkün kılmıştı. Şimdi ise, bir adım daha ileri giderek, arayüzüne hedef fiyat siparişi (TPO) ve yüksek hacimli üretim taleplerinin yönetimi için de yeni araçlar ekledi.

Xometry, hedef fiyat siparişi (TPO) sayesinde, mühendislerin ve satın alma uzmanlarının projeleri için belirledikleri hedef fiyatlarlar konusunda üretim çözümü sunacak. Ayrıca satın alma profesyonelleri, yeni eklenen araçlar sayesinde yüksek hacimli üretim taleplerinin yönetiminde Xometry’nin uzman mühendis ekibinden destek alabilecekler.

Yüksek hacimli üretim talepleri için Xometry çözümü

Montaj ve kaynak gibi prosesler gerektiren kompleks projeler için özel olarak geliştirilmiş olan bu seçenek, sevkiyat tarihleri önceden planlanmış projeler için de çerçeve anlaşması (Framework) imkanı tanıyor. Bu sayede, müşteriler yıl boyunca verecekleri siparişleri tek bir siparişte toplayarak, ekstra çaba sarf etmeden parçalarını zamanında teslim alabiliyorlar. Xometry Türkiye, bu yeni opsiyonla özellikle makina imalat, otomotiv ve savunma sanayi gibi yüksek üretim hacmine sahip sektörlerin operasyonlarını daha verimli yönetmelerine katkıda bulunuyor.

Maliyet Optimizasyonun En Hızlı Yolu: Hedef Fiyat Siparişi (TPO)

Müşterilerin bütçelerine en uygun üretim çözümlerini bulmalarını sağlamak amacıyla geliştirilen Hedef Fiyat Siparişi seçeneği, kurumsal müşterilere projeleri için kendi belirledikleri hedef fiyatlar üzerinden sipariş verebilme esnekliği sunan bir satın alma çözümü avantajı sağlıyor. Xometry Türkiye, belirlenen hedef fiyat doğrultusunda projeni süreçlerini, alanında uzman üretim partneriyle eşleştirerek, kurumsal alıcılara maliyet optimizasyonu konusunda önemli avantajlar sağlıyor. Bu çözüm, özellikle maliyet optimizasyonu hedefleyen satın alma profesyonelleri ve tedarik zinciri yöneticileri için güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.

Xometry Teknolojisiyle Güçlenen İmalat Çözümleri

Xometry Türkiye’nin sunduğu yeni hizmetler, Anlık Fiyat Motoru’nun sağladığı avantajları bir adım öteye taşıyor. Yüksek hacimli üretim ve hedef fiyat siparişi seçenekleriyle Xometry, Türkiye’deki kurumsal müşterilerine hızlı, esnek ve maliyet avantajlı üretim çözümleri sunmaya devam edecek.

Yapay zeka destekli platformu ve güçlü teknolojik altyapısıyla Xometry Türkiye, müşterilerine tedarik zinciri yönetiminde maksimum esneklik, hız ve maliyet etkinliği sağlayarak, operasyonel süreçlerini optimize etmelerine yardımcı oluyor. Bu çözümler, tedarik zinciri yönetiminde önemli bir yaklaşım sunuyor.

Boyner’den çalışanlarına özel üretken yapay zeka platformu: Boyner AI

Son iki yılda yapay zeka tabanlı birçok projeyi hayata geçiren perakende markası Boyner, şimdi de Boyner Veri Bilimi ekibi tarafından geliştirilen yapay zeka platformu Boyner AI’yı çalışanlarının kullanımına sundu.

Boyner Veri Bilimi tarafından geliştirilen Boyner AI geliştiricilere kod yazma desteği verirken, aynı zamanda görsel üretebiliyor, pdf özeti çıkarabiliyor ve verilen brief doğrultusunda istenilen metinleri hazırlayabiliyor. Üç farklı platformun özelliklerini merkezi tek bir yapıda sunan Boyner AI çalışanlara güvenilir bir asistan olarak destek oluyor.

Boyner’in “Veri Bilimi” ile dijital dönüşümü

Boyner’in bu platformu tamamen kendi bünyesinde geliştirmiş olması, şirketin teknoloji alanındaki güçlü vizyonunu ortaya koyuyor. Müşteriye değer katan ve şirketin her alanında verimliliği artırmayı hedefleyen projeler üzerinde çalışan Veri Bilimi departmanı, perakende süreçlerinde yapay zeka kullanımını genişleterek Boyner’in sektördeki liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Boyner Büyük Mağazacılık Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Boyner Cihan Yıldız yapay zeka alanındaki gelişmeleriyle ilgili verdiği demeçte:

“Yapay zeka konusu inanılmaz bir hızla gelişiyor, her sektörde etkisi gün geçtikçe daha çok hissediliyor. Şirket bünyemizde de yapay zeka 2 yıldan fazla bir süredir gündemimizde. Tüm departmanların ihtiyacını değerlendirerek projelendirme yapan bir Yapay Zeka komitemiz, Veri Bilimi ekibimiz liderliğinde hayata geçirdiğimiz yapay zeka tabanlı birçok farklı projemiz var. Bu alandaki çalışmalarımız Microsoft’un da dikkatini çekti ve “Microsoft EMEA AI Global Black Belt” ekibi ile birlikte Azure OpenAI servislerine entegre uygulamalar geliştirmek üzere çalışmalara başladık. Yapay zeka teknolojilerini kullanarak geliştirdiğimiz “Akıllı ürün sıralama”, “Akıllı Yorum Özetleri”, “Ürün İçerik Oluşturucu” gibi uygulamalarla fark yaratmaya odaklanıyoruz. Çok yakında Microsoft’un güçlü altyapısı ve Microsoft Azure Open AI servislerinden yararlanarak geliştirdiğimiz “hediye asistanı” projesini hayata geçireceğiz. En son uygulamaya aldığımız projelerimizden biri ise üretken yapay zeka web platformumuz Boyner AI. Bu platform, metin oluşturma, kod oluşturma, görsel oluşturma gibi çeşitli işlevleri tek bir adreste toplayarak bizlere büyük kolaylık sunuyor. “People Chat” ise gene üretken yapay zeka teknolojisi ile Veri Bilimi ekibimiz tarafından geliştirilen, insan kaynakları süreçleri hakkında çalışanlarımızın merak ettikleriyle ilgili bilgi veren sohbet robotumuz. Yapay zeka ile iş süreçlerimizi şekillendiren adımlarımız şu anda, şirketimizin inovasyon ve büyüme stratejilerinin merkezinde yer alıyor. Gelecekte, bu teknolojik altyapıyı daha da geliştirerek perakende sektöründe şaşırtıcı uygulamaları hayata geçirmeye hazırlandığımız bir dönemdeyiz. Dijital dönüşümde yapay zeka ile sınırları zorluyoruz.” dedi.

Novakid, İngiltere merkezli EFL uygulaması Lingumi’yi satın aldı

4-12 yaş arası çocuklar için Avrupa standartlarında online İngilizce eğitimi veren Novakid, İngiltere merkezli EFL uygulaması Lingumi‘yi satın aldı.

Bu ortaklık Novakid’e yüz binlerce kullanıcı kazandıracak ve yüksek kaliteli İngilizce eğitimini genç öğrenciler için erişilebilir hale getirme misyonunu büyütecek. Pahalı özel derslere uygun fiyatlı bir alternatif sunan uygulama, her yaştan öğrenciye, gelir durumu fark etmeksizin İngilizceyi öğrenmelerine olanak tanıyan etkileşimli ve akıllı bir platform sağlıyor.

2017 yılında kurulduğundan bu yana Novakid, 25 dakikalık öğrenme blokları ve deneyimli eğitmenlerle yenilikçi bir müfredat kullanarak çocuklar için çevrimiçi İngilizce dersleri sunmaktadır. Şirketin hızlı büyümesi, aralarında Owl Ventures ve Goodwater Capital’in de bulunduğu prestijli firmalardan 35 milyon dolarlık B Serisi yarırım almasına yol açtı ve şirket 2023’te kâr hedeflerine ulaştı. Novakid bugün 50’den fazla ülkede 70.000’den fazla aktif kullanıcıya sahip. 2016’da kurulan ve Entrepreneur First ve LocalGlobe gibi üst düzey Avrupalı yatırımcılar tarafından desteklenen Lingumi, 2-6 yaş arası öğrenciler için yapay zeka destekli, etkileşimli dersler oluşturuyor. Lingumi, İngilizce konuşma ve ses bilgisi kursları için 2 milyondan fazla kullanıcısı ve ödeme yapan müşterilerinin %70’inin 12 ay sonra hala ders alıyor olmasıyla Asya’da sessizce en popüler İngilizce öğrenme uygulamalarından biri haline geldi.

Lingumi satın alımı, Novakid platformundaki öğrencilere yeni kapılar açıyor

Novakid CEO’su ve kurucu ortağı Max Azarov konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Lingumi’nin satın alınması, Novakid platformundaki öğrenciler için yeni kapılar açıyor. Öğrenciler yapay zeka odaklı araçlar ve ana dili İngilizce olan öğretmenlerle canlı, çevrimiçi pratiği bir araya getiren bir öğrenme ekosistemini keşfedebilecekler. Bu ortam, yaşlarına uygun oyun özellikleriyle zenginleştirilerek sorunsuz ve ilgi çekici bir deneyim sağlıyor. Öğrenicilere iki yaşından itibaren ücretsiz ve kaliteli İngilizce eğitime erişim sağlamak, dünya genelinde çok daha fazla çocuğa ulaşmamızı mümkün kılıyor.” dedi.

Lingumi ekibi, Novakid’e katılacak

Lingumi’nin CEO’su ve Kurucu Ortağı Toby Mather ile birlikte sekiz kişilik bir ekip, Novakid Junior adlı yeni bir bölümü yönetmek üzere anlaşmanın bir parçası olarak Novakid’e katılacak. Mevcut Lingumi müşterilerine yönelik hizmetler devam edecek ve Novakid müşterileri 2025’in başlarında Lingumi’nin teknoloji platformu kullanılarak oluşturulan yeni bir kendi kendine öğrenme ürünü almayı bekleyebilirler.

Özellikle bu satın alma, birebir özel dersler için aylık 100 dolardan fazla ödeme yapmak zorunda kalan aileler için evrensel anlamda uygun fiyatlı bir alternatif sunarak, her gelir seviyesinden insanların İngilizceyi ikinci dil olarak öğrenmesini sağlayacak. Novakid Kurucu Ortağı ve COO’su Dmitry Malin, “Yapay zekâ teknolojileri kullanarak kendi kendine öğrenme, giderek daha normal hale geliyor. İnsan eğitmenlerle geçirilen zamanın sağladığı sosyal faydalar eklendiğinde, bu gerçekten dönüştürücü bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlaşma, kendi kendine öğrenme ürünlerimizin gelişimini hızlandırarak müşteriler için daha fazla zaman ve maliyet açısından verimli öğrenme yolları açıyor.” dedi.

Öğrenciler için erişilebilir ve sonuç odaklı eğitim sunmaya odaklanılacak

Lingumi’nin teknolojisi Novakid’e, kendi kendine hizmet veren bir öğrenme oyunu platformu, İngilizce’de yapay zeka destekli ‘akıllı konuşmalar’ ve CEFR standartlarıyla uyumlu yüzlerce interaktif ders de dahil olmak üzere birçok yeni özellik getirecek. Ekip ayrıca daha genç öğrenciler için yeni bir freemium uygulaması geliştirecek.

Lingumi CEO’su Toby Mather, “Her zaman genç öğrencilerin kurslarımız aracılığıyla anlamlı bir İngilizce seviyesine ulaşmalarına yardımcı olmaya odaklandık. Onların ‘mezun olmaları’ için hiçbir zaman canlı bir öğretim platformumuz olmadı. Bu ortaklıkla birlikte, artık her yaştan, her beceriden ve ebeveynler için farklı fiyat noktalarından çocuklar için eksiksiz bir müfredat ve çeşitli ürünler sunuyoruz.” dedi.

Bu hamle Avrupa eğitim teknolojisi ekosistemi için çok önemli bir ana işaret ediyor. Pandeminin ardından birleşme ve satın almalar açısından sessiz geçen bir dönemin ardından Novakid’in Lingumi’yi satın alması, dünyanın dört bir yanındaki öğrenciler için erişilebilir, sonuç odaklı eğitim sunmaya yeniden odaklanılmasını sağladı.

TIBAS Ventures, Harmonic’in 75 milyon dolar Seri A yatırım turuna katıldı

Türkiye İş Bankası’nın global yatırım şirketi TIBAS Ventures, yeni yatırımını Palo Alto merkezi Harmonic‘e yaptı.

Vlad Tenev ve Tudor Achim tarafından kurulan Harmonic, Karmaşık problemleri çözmek ve doğruluğu sağlamak amacıyla gelişmiş matematiksel akıl yürütmeyi kullanarak, geleneksel yapay zeka modellerindeki yaygın hata ve yanlış veri sorunlarından kaçınan bir yapay zeka sistemi olarak Matematiksel Süper Zeka (MSI) geliştiriliyor.

Sequoia Capital liderliğinde gerçekleşen 75 milyon dolarlık Seri A yatırım turuna ayrıca; Index Ventures, Jasper L.’s Era Funds, Hypernova Capital, GreatPoint Ventures, Blossom Capital, DST Global Partners ve Elefund‘i da katıldı.

Türkiye’nin yeni paya dayalı kitle fonlama platformu: StartupCentrum

Müge Bezgin ve Nizamettin Sami Harputlu tarafından kurulan StartupCentrum, veri odaklı dijital bir platform olarak startupları, yatırımcıları, hızlandırıcı programları ve yetenekleri bir araya getiriyor. Yatırımcılara ve kurumlara özelleştirilmiş hizmetler sunan teknoloji şirketi, ekosistemin büyümesine katkı sağlıyor.

Geçtiğimiz Kasım ayında Türkiye’nin önde gelen portföy yönetim şirketlerinden ARZ Portföy ile iş birliği yaparak StartupCentrum Alpha Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu kuran StartupCentrum, veriye ve geliştirdiği teknolojiye dayalı çözümleriyle yatırımlarda fark yaratmayı hedefliyor. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından akredite edilen StartupCentrum Melek Yatırım Ağı aracılığıyla bireysel yatırımcıları yüksek potansiyele sahip teknoloji şirketleri ile buluşturarak ekosisteme destek oluyor.

Konu hakkında açıklama yapan StartupCentrum Kurucu Ortağı Müge Bezgin verdiği demeçte;

“SPK’dan aldığımız faaliyet izni, sadece StartupCentrum için değil, ekosistemimizin tamamı için büyük bir fırsat yaratacak. Girişimcilerin işlerini daha geniş kitlelere sunması ve yatırımcıların erken aşama şirketlere kolayca erişim sağlaması artık mümkün olacak. Türkiye’de girişimcilik kültürünü güçlendirme hedefimize bir adım daha yaklaştık.”

StartupCentrum Kurucu Ortağı Nizamettin Sami Harputlu ise demecinde;

“SPK onayı ile kitle fonlama platformumuzu hayata geçirirken, birçok kişiyi teknoloji yatırımcısı yapma hedefindeyiz. Bu platform, girişimciler için stratejik bir destek kaynağı olacak ve global arenaya hazırlayacak.”

Bu gelişmeyle birlikte StartupCentrum, girişimcilerin yatırım alabileceği ve yatırımcıların ise erken aşama projelere doğrudan yatırım yapabileceği yeni bir ekosistem oluşturmayı hedefliyor. Platform, Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminde önemli bir boşluğu dolduracak ve girişimlerin ihtiyaç duyduğu yatırıma erişimini hızlandıracak.

Boyner Grup ile KAGİDER’in yürüttüğü program İyi İşler, kadın girişimcilerin başvurularını bekliyor

Boyner Grup ve KAGİDER iş birliği ile sürdürülen İyi İşler: Gıda ve Elektronik Dışı Perakendede Kadın Girişimcileri Güçlendirme Programı 10. yılında da Türkiye’nin dört bir yanından kadın girişimcileri bekliyor.

Her yıl 20 kadın girişimcinin başvurusu hedeflenen İyi İşler projesinin 10. dönem başvuruları ise 4 Eylül’de başlıyor.

2015 yılında hayata geçirilen ve dünya çapında takdir toplayan İyi İşler projesi, kadın girişimcilere sağladığı ekonomik ve sosyal faydalarıyla dikkat çekiyor. Proje, 2016 yılında New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi Prensipleri Toplantısı’nda örnek program olarak anlatılmış ve Dünya Bankası’nın küresel “SheWorks” raporunda da iyi bir örnek olarak sunulmuştu. 2015 yılından bu yana sürdürülebilir bir şekilde devam eden İyi İşler projesinin 10. yılında da hedef, daha fazla kadın girişimciyi destekleyerek istihdam ve ekonomiye katkı sağlamak.

Tekstil, hazır giyim, ayakkabı, çanta ve aksesuar sektörlerinde faaliyet gösteren kadın girişimciler ve tedarikçilere sürdürülebilir iş modelleri ile işletme kapasitelerini artırmak için yol gösteren İyi İşler projesi aynı zamanda iletişim, stratejik planlama, büyüme ve yeni yatırımlar için finans kaynakları, sözleşme ve iş hukuku, borçlar ve vergi hukuku gibi 21 farklı konuda da 9 haftalık kapsamlı bir eğitim veriyor. Bugüne kadar 100 eğitmenle 500 saate yakın eğitimlerin verildiği projeyi başarıyla tamamlayarak “İyi İşler” sertifikalarını almaya hak kazanan kadın girişimciler, Grup’un online kanallarından da faydalanıyor. İyi İşler girişimcileri, Boyner Grup’un milyonlarca müşterisine ulaşıp pazara erişim ve tanıtım faaliyetlerinden yararlanabiliyor.

“Kadınlarla birlikte ‘İyi İşler’ yapıyoruz”

Boyner Grup İcra Kurulu Üyesi, Strateji ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Elif Ateşok Şatıroğlu verdiği demeçte;

“Boyner Grup olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini her alanda sağlamak çalışma ilkelerimizin odağında yer alıyor. Türkiye’de kadın çalışan oranı yüzde 47, icra kurulundaki kadın oranı yüzde 50 olan tek şirket olarak ‘İyi İşler’le de kadın girişimcileri ve çalışanları desteklemeyi bir proje olarak değil, sorumluluk olarak görüyoruz. 2015 yılında başlattığımız İyi İşler projesinde şimdiye kadar 160’tan fazla kadın girişimciyi mezun ettik. Projeye katılan her kadın girişimci kendi çevresinde bir istihdam ekosistemi yaratıyor. Mezun olan kadın girişimcinin yarattığı istihdam sayısı da 1800 kişiden fazla. 10 yıldır Türkiye’nin farklı bölgelerinden kadınlarla yürüdüğümüz bu yolculukta elde edilen başarı bizler için de gurur verici. İyi İşler’le kadınlara yalnız yürümek zorunda olmadıklarını göstererek onların da çevresindeki kadınlara da cesaret vermesini istiyoruz. 2015’ten beri oluşturduğumuz bu kız kardeşlik bağının her sene daha da güçlenerek başka kadınların hayatına da iyi gelmesini hedefliyoruz. Bu yüzden Boyner Grup olarak hayatın her alanında iş hayatına katılmak isteyen kadınların yanında olmaya devam edeceğiz.”

KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu ise verdiği demecinde;

“KAGİDER olarak, Boyner Grup ile iş birliği içinde yürütülen ‘İyi İşler’ projesinin 10. yılında yer almaktan büyük bir gurur duyuyoruz. 2015 yılında başladığımız bu projede, kadın girişimcilerin iş dünyasında daha güçlü bir şekilde yer alması, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları ve fırsat eşitliğini desteklemeleri için önemli adımlar atıyoruz. ‘İyi İşler’ projesi, yalnızca kadın girişimcilerin kişisel ve profesyonel gelişimini desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına da katkıda bulunuyor. Proje, kadınların iş dünyasında daha etkin ve söz sahibi olmalarını sağlayarak, onların kendi girişimlerini kurmaları ve büyütmeleri için gereken bilgi ve desteği sunuyor. Bu süreçte, kadın girişimcilerimizin yaratmış olduğu istihdam ve ekonomik katkılar, bizler için büyük bir başarı ve ilham kaynağıdır. ‘İyi İşler’ projesi ile kadınların sadece kendi hayatlarını değil, çevresini de olumlu bir şekilde etkilemeye devam edeceklerine inanıyoruz. Bu projeyi, kadın girişimcilerin başarılı hikayeleri ve yaratıcı çözümleriyle daha da ileriye taşıyacağız.” dedi.

Finansal teknoloji şirketi PayBull ve ödeme çözümleri sağlayıcısı Bakiyem, iş birliğini duyurdu

Finansal teknoloji şirketi PayBull ve ödeme çözümleri sağlayıcısı Bakiyem, iş ortaklarının finansal işlemlerini optimize etmelerine, nakit akışlarını daha etkin bir şekilde yönetmelerine ve bayi ağlarıyla olan ilişkilerini güçlendirmelerine olanak tanıyacak bir projeye imza attı.

İş birliği kapsamında sunulacak çözümle birlikte bayiler tek bir platform üzerinden Doğrudan Borçlandırma Sistemi (DBS), kartlı ödeme ve hesaben ödeme gibi çeşitli ödeme seçeneklerini yönetebilecek. Bu sayede hem mükerrer ödemelerin önüne geçilecek hem de ödemelerin doğrudan ERP sistemleriyle entegre edilmesi sağlanacak. Böylece süreçler daha düzenli ve verimli hale gelecek.

Bakiyem’in yenilikçi “Saha Bakiyem” ürünü ile PayBull’un gelişmiş ödeme sistemleri çözümlerini tercih eden müşteriler, iş süreçlerini optimize etme ve bayi ilişkilerini güçlendirme konusunda önemli avantajlar elde edecekler.

Muhasebe yazılımlarıyla sorunsuz entegrasyon

B2B alanında faaliyet gösteren firmaların karşılaştığı en kritik zorluklardan birinin bayi ilişkilerini ve ilgili süreçlerini tek bir entegre platform üzerinden yönetme konusundaki yetersizlik olduğunu söyleyen PayBull CEO’su Selim Güsar verdiği demeçte;

“Bu sorun, operasyonel verimliliği düşürüyor ve potansiyel iş fırsatlarının kaçırılmasına neden olabiliyor. Sunduğumuz çözüm, yaygın olarak kullanılan muhasebe yazılımlarıyla sorunsuz entegrasyon sağlıyor. Bu yazılımlar arasında SAP, Logo, Mikro, Canias, Netsis, Nebim, Microsoft Dynamics, MEGA ve daha birçok popüler program yer alıyor. Bu geniş entegrasyon yelpazesi, firmaların mevcut sistemlerini korurken yeni çözümü sorunsuz bir şekilde benimsemelerini sağlıyor. Kullanıcılar alt bayilerin açık cari hesaplarının gerçek zamanlı görüntüleyebilecek, Sanal POS entegrasyonu ile güvenli ve hızlı online ödeme alabilecek, gelişmiş stok takibi özellikleri ile envanter yönetimini kolaylaştırıp, tedarik zinciri verimliliğini artırabilecek ve kapsamlı ve kullanıcı dostu yönetim panelleri ile tüm süreçlerini tek bir platformdan kontrol ederek detaylı raporlamalarla verimli analizler yapabilecekler.” dedi.

“İş birliğimiz bizi B2B online tahsilat sektöründe liderliğe taşıyacak”

Bakiyem Ödeme Çözümleri CEO’su Umut Yalçın ise ortaklıkla ilgili demecinde;

“Bakiyem olarak en önemli hedefimiz bizim gibi yenilikçi ve müşteri odaklı çözüm ortaklarıyla Türkiye’deki KOBİ’lerin ve büyük ölçekli şirketlerin herhangi bir yatırım gereksinimi duymadan satış ve finans birimlerinin dijitalleşmesini sağlayarak masraflarını kısmak ve gelirlerini artırmak. PayBull ile olan iş birlikteliğimiz özellikle Selim Güsar gibi bir duayen ismin yönlendirmeleriyle bizi B2B online tahsilat sektöründe liderliğe taşıyacak. Uzun yıllardır olan dostluğumuz ve birbirimize olan inancımız sayesinde hedeflerimize bir bir emin adımlarla ulaşacağımızdan hiç şüphem yok.” dedi.