Ana Sayfa Blog Sayfa 425

Yerli oyun girişimi NDG Studio, ilk turda Boğaziçi Ventures ve Mert Fırat’tan 3.1 milyon TL yatırım aldı

Oyun sektöründe hypercasual, simulasyon ve casual türlerinde geliştirdikleri oyunlarla deneyim kazanan NDG Studio, ilk turda Boğaziçi Ventures ve Mert Fırat’tan aldığı yatırımla odağını tamamen “casual” türüne ve NFT oyunlara çevirmeyi hedefliyor.

Yıllık 2 milyar USD üzerinde ihracat gelirine sahip olan Türkiye’deki oyun sektörü, NFT oyunlar ve metaverse gibi önemli gelişmelerin de etkisiyle her geçen gün büyümeye devam ediyor.

Oyun, Fintech, Perakende Teknolojileri ve Dijital Sağlık alanlarına yatırım yapan BV Growth fonu ile uluslararası pazarlarsa hızla ölçeklenebilen teknolojilere yatırım yaparak ekosistemin büyümesine katkı sağlayan Boğaziçi Ventures; Mert Fırat’ın da katılımı ile, hypercasual ve casual türlerinde çeşitli oyunlar geliştirip dünyanın önde gelen yayıncılarıyla çalışmış olan NDG Studio’ya toplam 3 milyon 125 bin TL milyon TL yatırım yaptı.

“Birlikte kurduğumuz hayallerin en kısa sürede hayata geçeceğine inancımız tam”

Boğaziçi Ventures ortaklarından ve Başarılı teknoloji girişimlerine sahip, seri yatırımcı ve oyun sektörü uzmanı Burak Balık, “Bizler Boğaziçi Ventures olarak yaptığımız her yatırıma ailemize yeni katılan kişiler olarak baktığımız için, başarıya giden yolda birlikte yürürken iyi anlaşabileceğimiz ve bizimle aynı hayalleri kuran ekipleri seçme konusunda oldukça titiz davranıyoruz. NDG yatırımı da bu anlamda bizleri son derece mutlu eden bir yatırım.” dedi. Balık, ekibe güvendiğini ve birlikte hayalini kurdukları planların en kısa sürede hayata geçeceğine inancının tam olduğunu da ekledi.

“BV yatırımı sonrasında kısa süre içinde NFT ve casual oyun türlerinde başarı yakalayacağımıza eminiz”

NDG Studio kurucu ortağı Ufuk Serdar Demir: Boğaziçi ile güçlerimizi birleştirmekten çok mutluluk duyuyoruz. Boğaziçi Ventures partnerlerinin sektördeki tecrübesi ve bilgisiyle birlikte çok kısa sürede büyüyeceğimize olan inancımız tamdır. Bu partnerlikten doğacak güç ile Casual ve NFT oyun alanlarında başarı yakalayacağımıza eminiz. Bu yatırım ve partnerliğin neticesi olarak, Amerika, Avrupa ve Asya pazarlarında Casual oyunlarımızla yüksek pazar payı elde edeceğimizi düşünüyoruz.” dedi

NDG Studio ekibi, henüz çok yeni olan NFT oyun alanında da Boğaziçi Ventures’ın sektör tecrübesi ve vizyonuyla çok kısa sürede başarıya ulaşacaklarına inandıklarını belirtti.

Paribu’nun blokzincir projesi Paribu Net’in coin’i 21 Şubat itibarıyla PRB ön satışa çıkıyor

Kripto para işlem platformu Paribu tarafından hayata geçirilen blokzincir projesi Paribu Net, 21 Şubat itibarıyla PRB ön satışı için talep toplamaya başlıyor. Paribu Net, merkeziyetsiz dünyada çözüm üreten veya talep eden herkesi destekleyen araçların yer aldığı; güçlü, dayanıklı, hızlı, ekonomik ve erişilebilir bir ekosistem yaratma amacıyla geliştirildi.

Bir teknoloji şirketi olarak konumlanan Paribu, 5 milyonu aşkın kullanıcısından güç alarak blokzincir ekosistemi geliştirdiğini geçtiğimiz ay duyurmuştu. Üzerinde akıllı kontratlar, merkeziyetsiz finans platformları, NFT marketler, merkeziyetsiz oyunlar ve daha pek çok dağıtık uygulamanın geliştirilebileceği Paribu Net’in native token’ı PRB’nin ön satış talepleri 21 Şubat itibarıyla Paribu üzerinden kabul edilmeye başlayacak.

Hızlı, güvenilir, dayanıklı ve ölçeklendirilebilir Paribu Net; Ethereum, Avalanche, Solana, Algorand, EOS gibi üzerinde uygulamalar geliştirilebilen bir blokzincir olarak hizmet verecek. Paribu Net, merkeziyetsiz dünyanın avantajlarını bireylerin hizmetine sunan ve bu araçları geliştiren paydaşlara gerekli desteği sağlamayı hedefliyor.

PRB ön satışa çıkıyor

Paribu Net ekosistemi, yerel coin (native token) PRB üzerinden işleyecek. Ağ ücretlerinin ödenmesinde ve stake işlemlerinde kullanılan coin PRB olacak. Maksimum arzı 600 milyon adet olan PRB’nin ön satışı 21 Şubat’ta başlayacak ve önümüzdeki aylarda staking süreçleri devreye girecek. Ağ kullanıcıları, önümüzdeki aylarda PRB stake ederekvalidator olabilecek ya da mevcut validatorlere stake ederek oylama gücü elde edebilecek. Kazanılan oylama gücüyle katkı sağladıkları işlem ücretlerinden pay alabilecek.

Intel, 5,4 milyar dolar ödeyerek Tower Semiconductor’u satın alıyor

Intel, hisse başına 53 dolar üzerinden İsrail merkezli Tower Semiconductor‘ı satın almak için bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Nakit olarak gerçekleştirilecek satın alma işlemi için Intel, toplamda 5,4 milyar dolar ödeyecek.

Tower Semiconductor, Intel’in endüstride oluşan küresel talebi karşılaması için üretim kapasitesini, küresel konumunu ve teknoloji portföyünü geliştirmesine yardımcı olacak. Bunun yanı sıra, bu satın alma Intel’in IDM 2.0 stratejisini önemli ölçüde ileriye taşıyacak.

Intel’in CEO’su Pat Gelsinger satın almayla ilgili şu sözleri söyledi: “Tower’ın özel teknoloji portföyü, coğrafi erişimi, derin müşteri ilişkileri, Intel’in hizmetlerini genişletmesine yardımcı olacak ve küresel olarak büyük bir sağlayıcı olma hedefimizi ilerletecek.

Intel Foundry Services, artan küresel talebi karşılamak amacıyla, ilk olarak Mart 2021’de Intel CEO’su Pat Gelsinger tarafından duyurulmuştu. Bu servis Intel’deki sorunları düzeltme ve şirketi yarı iletken üretiminde büyük bir güç olarak yeniden kurma girişimi olarak başlatıldı. IFS, kısa süre içinde birkaç büyük ortaklık haberi duyurdu. Intel yaklaşmakta olan 20A sürecini kullanarak Qualcomm için çipler oluşturmaya başlayacak.

Tower Semiconductor anlaşması, Intel’in IFS’nin tekliflerini yeni ve daha özel ürünlerle daha da genişletmesine olanak tanıyacak. Bu da nihayetinde bu iki şirketin, ilerideki şirketlere daha kapsamlı bir yarı iletken üretimi çözümü sunmasına olanak tanıyacak.

Tower, mobil, otomotiv ve enerji gibi yüksek büyüme gösteren pazarlara hizmet veriyor. Şirket, ABD ve Asya’daki tesisleriyle birlikte coğrafi olarak tamamlayıcı bir görev görmekte ve IDM’lerin yanı sıra önemli şirketlere hizmet vermekte.

Fazla Gıda’dan işletmelerin israfını önleyecek mobil uygulama: FAZLA

Dünyada üretilen her 3 gıdadan 1’i çöpe gidiyor. İsraf olan gıda bir taraftan toplam karbon emisyonunun %8’ine sebep olurken, diğer taraftan da bu israfın belli bir kısmının kurtarılması bile bugün dünyada açlık çeken 800 milyon insanın bu sorununu çözebilir durumda.

2017 yılından bu yana 30 bin ton gıdayı kurtaran, bu sayede 75 bin tondan fazla karbon salımını engellemiş olan ve kurtardığı gıdaların bir kısmını bağış operasyonları aracılığıyla aylık bazda düzenli olarak 1.100.000’in üzerinde ihtiyaç sahibine ulaştıran yerli girişim Fazla Gıda’nın HORECA işletmelerine ve perakendecilere hitap eden FAZLA uygulaması hem israfı önleyecek hem de ihtiyaç sahiplerine ulaşacak.

FAZLA uygulaması; restoran, kafe, mezeci, pastane ve market gibi işletmelerin gün içinde satışını gerçekleştirememe ihtimali olan, üretim fazlası veya çeşitli sebeplerle ertesi güne kalma riski taşıyan ürünlerini son tüketiciye ön satış yaparak gün sonunda indirimli fiyatlarla buluşturduğu bir uygulama. Bu şekilde gıda satış noktaları gün sonunda ellerinde kalan ürünleri ile gıda kurtarma hareketinde yer alırken yeni müşterilere de erişim imkanı buluyor. FAZLA uygulaması ayrıca fazla üretilen ürünler üzerinden işletmelerin finansal kazanç elde etmelerine ve atık oluşumuna bağlı karbon ayak izlerini en aza indirmelerine de olanak tanıyor.

Fazla Gıda Pazarlama Müdürü Koray Koçer, “Gıda üretimi ve satışı yapan işletmelerde gıdaların yüzde 10’u ila 20’si arası her gün israf oluyor. Fazla üretim ya da gün içerisindeki düşük talep nedeniyle satılamayan bu gıdalar hala tüketime uygun durumdayken çöpe gidiyor. FAZLA, bu taze gıdaların %50 indirimli şekilde tüketicilerle buluşmasını sağlıyor. İşletmeler, gün içerisinde satamama riski gördükleri ürünleri sürpriz kutular şeklinde uygulamada listeliyor. Tüketiciler uygulama üzerinden diledikleri işletmelerin sürpriz kutularını satın alarak belirlenen teslimat saatinde işletmeye giderek kutularını teslim alıyor. Gün içerisinde satılamayan taze ürünlerle dolu olan kutular tüketicilere her seferinde farklı ve sürpriz lezzetler sunuyor. Yani işletmelerin günlük olarak ürettiği ancak gün içerisinde satma şansı bulamadığı ürünler FAZLA uygulaması aracılığıyla tüketicilerle buluşuyor. Uygulamamız şimdilik sadece İstanbul’da binlerce tüketiciye ve yüzlerce işletmeye ulaştı. 2022 içerisinde tüm Türkiye’de yer almak için çalışmalarımız hızla sürüyor. FAZLA uygulamasında yer almak, işletmeler için tamamen ücretsiz. Hareketimize katılmak isteyen işletmeler FAZLA uygulaması içerisinden ya da www.fazla.com websitemizden bize ulaşabilirler.” dedi.

Tüp bebek tedavisi için finansal çözümler sunan Gaia, 20 milyon dolar yatırım aldı

Tüp bebek tedavisi için sigorta ve ödeme planları sunan Gaia, Atomico liderliğinde 20 milyon dolar yatırım aldı. Şirketin mevcut yatırımcıları, Kindred Capital, Seedcamp ve ABD merkezli Clocktower Technology Ventures tura katılım gösterdi. Yatırım turu sonrasında Atomico ortağı Sasha Astafyeva, Gaia yönetim kuruluna katılacak.

Gaia, Nader AlSalim ve eşinin tüp bebek tedavisine ihtiyaç duyması sonucu 2019 yılında Londra’da kuruldu. Tüp bebek tedavileri, düşük başarı ihtimali sebebiyle her zaman sonuç vermeyebiliyor. Bu nedenle, ebeveyn olmayı hayal eden birçok insan, tüp bebek tedavisine başvurmaktan vazgeçiyor. Bu zorluğun farkında olan Gaia, tüp bebek tedavilerini daha erişilebilir ve uygun maliyetli hale getirmeyi hedefliyor. Gaia, çocuk sahibi olmak isteyen herkesin tüp bebek tedavisine yönelmesini teşvik etmek için ebeveyn adaylarına finansal çözümler sunuyor.

Gaia CEO’su ve kurucusu Nader AlSalim yaptığı açıklamada, doğurganlık tedavilerine erişim isteyenler ile erişime gücü yetenler arasındaki boşluğun her zamankinden daha büyük olduğunu söylüyor. Gaia tarafından paylaşılan bilgiye göre, doğurganlık tedavisi arayan dört kişiden üçü, mali yükün büyüklüğü sebebiyle tedaviye başlamaktan vazgeçiyor. Birleşik Krallık ve ABD’de tüp bebek tedavisine ihtiyaç duyan yedi kişiden yalnızca biri tedavi sürecinde ilerleyebiliyor. AlSalim, tüp bebek tedavisinin fiziksel ve zihinsel zorluklarının yanı sıra, ekonomik olarak da zorlayıcı olduğunu belirtiyor.

Gaia, sigorta ve ödeme planlarının yanı sıra, teknolojisi sayesinde tedavi maliyetlerini sigortalar. Diğer bir deyişle, tüp bebek tedavisinin başarılı olmadığı durumlarda, doğum yapmayan kullanıcıların daha düşük maliyetler ödemesi sağlanır. Tedavisi başarılı olan kullanıcılar ise, toplam tedavi maliyetini aylık ödemelere yayarak ödeyebilir.

Teksas, Facebook’un yüz tanıma sistemi sebebiyle Meta’ya dava açtı

Meta’nın geçmişte yüz tanıma teknolojisini kullanması şirketi bir kez daha yasal sorunlarla karşı karşıya bıraktı. Teksas Başsavcısı Ken Paxton, milyonlarca Teksaslının biyometrik verilerini kullanıcılarının onayı olmadan topladığı gerekçesiyle şirkete dava açtı. Davanın merkezinde, Facebook’un artık yüz tanıma teknolojisini kullanımını rafa kaldırması bulunuyor. Platform daha öncelerde bu teknolojiyi, fotoğrafları taramak ve fotoğrafta yer alan kullanıcıları otomatik olarak etiketlemek için “etiket önerileri” özelliğinin bir parçası olarak kullanıyordu.

Geçtiğimiz Kasım ayında Meta, diğer nedenlerin yanı sıra teknolojinin gelecekte nasıl düzenleneceğine dair belirsizliğini gerekçe göstererek bu teknolojinin kullanımını durdurdu. Bir yıl önce şirket, kullanıcıların biyometrik verilerini toplamadan önce şirketlerin açık onay almasını gerektiren bir Illinois gizlilik yasasını ihlal ettiğini iddia eden bir davayı çözmek için 650 milyon dolar ödedi.

Başsavcı Paxton, “Facebook artık kullanıcıların güvenliği ve esenliği pahasına kâr elde etme niyetiyle insanlar ve çocuklardan yararlanamayacak” dedi. “Bu, Big Tech’in aldatıcı iş uygulamalarının bir başka örneği ve artık durması gerekiyor. Teksaslıların mahremiyeti ve güvenliği için savaşmaya devam edeceğim.”

Bu sözlere karşılık Meta’nın bir sözcüsü Engagdet’a verdiği demeçte, “Bu iddialar temelsizdir ve kendimizi şiddetle savunacağız” dedi.

Meta, Teksas ile mahkeme savaşında olan tek büyük teknoloji şirketi değil. 2020’de Paxton’ın ofisi, şirketin reklam işine odaklanan Google’a karşı bir çok eyaleti de içinde bulunduran bir dava açtı. Geçen ay Google, bir yargıçtan bu davayı reddetmesini istedi. Google’ın ekonomi politikası direktörü Adam Cohen Paxton’ın iddialarının gerçekçi olmadığını ve davanın görülmesi için yasal standartların sağlanmadığını düşündüğünü belirtti.

Akıllı telefonların kilit ekranları için alternatif sunan Glance, 200 milyon dolar yatırım aldı

Önde gelen bir yapay zeka destekli kilit ekranı platformu olan Glance, bugün D serisi finansman turunda Jio Platforms Limited’den 200 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

2019 yılında Naveen Tewari, Piyush Shah, Abhay Singhal, Mohit Saxena tarafından Singapur’da kurulan Glance, akıllı telefon kullanıcılarının kilit ekranlarından internete girebilmelerini olanak tanıyor. Bugün Glance’in kilit ekranı platformu, Asya’daki pazarlarda 400 milyondan fazla cihazda kullanılıyor. Glance, kullanıcıların arama yapmadan, herhangi bir uygulama indirmeden ve hatta telefonlarının kilidini dahi açmadan internette bulunan her şeyi deneyimleme olanağı tanıyor. Üstelik Glance cihazlarda yerleşik uygulama olarak yer aldığı için kullanıcıların ekstra indirme yapmasına gerek kalmıyor.

Jio tarafından yapılan yatırım, Glance’in ABD, Brezilya, Meksika ve Rusya gibi Asya bölgesinin dışında kalan birkaç önemli uluslararası pazarda piyasaya sürülmesini hızlandırmayı amaçlıyor. Akıllı telefonların kilit ekranlarında dünyanın en büyük canlı içerik ve ticaret ekosistemini oluşturmayı planlayan şirket, toplanan fonları küresel olarak genişlemek için kullanacak. Jio, son 5 yıldır Hindistan’daki dijital hizmetler ekosistemine öncülük ediyor. Jio, teknoloji dijital alanda inovasyonu, girişimi ve çözümleri desteklemeyi hedefliyor. Jio platformuna ek olarak Glance, teknoloji devi Google ve Silikon Vadisi merkezli girişim fonu Mithril Capital tarafından da destekleniyor.

Söz konusu yatırıma ek olarak Glance, Reliance Retail ile Glance kilit ekranlarının JioPhone Next akıllı telefonlarına entegre edilmesini sağlayan bir iş ortaklığı anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ayrıca Glance, Reliance Retail ve Jio arasında cihazlar, ticaret, içerik ve oyun ekosistemi genelinde daha fazla stratejik işbirliklerine yol açması bekleniyor.

 

Google for Startups’ın dünyada oyun alanındaki ilk partneri Game Factory oldu

Dünyanın dört bir tarafından çeşitli kategorilerdeki partnerleriyle, girişimini kurmak ve büyütmek isteyen kişilere destekler sağlayan Google for Startups; dünyada oyun alanındaki ilk partnerliğini Game Factory ile yaptı.

Şu anda Türkiye’de 70’ten fazla oyun stüdyosuna eğitim, mentorluk, ekip arkadaşı bulma, yatırımcı networkü sağlama, oyun yayınlama gibi destekler sağlayan Game Factory; global Google partnerliğiyle beraber artık oyun geliştiricilere daha fazla imkan sunacak.

“Türk oyun sektörünü Game Factory aracılığıyla destekleyeceğimiz için heyecanlıyız”

Google for Startups’ın Global Hızlandırıcı Operasyonları ve Partnerlikleri Başkanı Kevin O’Toole: “Google olarak Game Factory ile resmi olarak partnerliğimize başlamaktan mutluluk duyuyoruz. Türk startup ekosisteminin ve özellikle oyun sektörünün önemli ölçüde büyümesini göz önüne aldığımızda, Türkiye’deki etkinliğimizi artırmak bizim için önemli. Türkiye’deki girişimcileri Game Factory aracılığıyla desteklemeye devam edeceğimiz ve Game Factory’deki oyun stüdyolarına Google’ın en iyi ürünlerini, teknolojilerini ve uzmanlarını sağlayacağımız için heyecanlıyız.” dedi.

“Google for Startups’ın oyun alanındaki ilk partneri olduğumuz için gururluyuz”

Oyun geliştiricilere özel kuluçka merkezi Game Factory’nin CEO’su Efe Küçük ise: “Google ile partnerliğimizi bir üst seviyeye taşıdığımız için heyecanlıyız. Bu partnerliğin ciddi büyüme hızına ulaşan ve globalleşme yolunda olan Game Factory ve Türk oyun sektörü için büyük bir fayda sağlayacağına hiç şüphemiz yok. Google ile olan partnerliğimiz sayesinde ekosistemimize daha fazla destek sunabileceğimiz için çok mutluyuz. Ayrıca, Google for Startups’ın oyun alanındaki ilk partneri olduğumuz için oldukça heyecanlıyız. Oyun girişimciliği ve kuluçkası konusundaki uzmanlığımızı, Google’ın da networküyle bir araya getirerek Türk oyun ekosistemine daha fazla fayda sağlayıp hep birlikte büyüyeceğiz.” dedi.

Türk oyun stüdyoları globale açılacak

Google for Startups partnerliği kapsamında Game Factory, Türk oyun geliştiricileri global Google networküyle tanıştıracak. Bu network kapsamında Game Factory kuluçka merkezinde bulunan oyun geliştiricileri; Play Store, AdMob, Ads, YouTube gibi çeşitli Google ürünlerinde çalışan uzmanlardan mentorluk alabilecekler. Ayrıca Google ve Game Factory ev sahipliğinde gerçekleşecek olan yerel ve global etkinliklere de katılma fırsatına sahip olacaklar.

Google kredileri sayesinde giderler azalacak

Google for Startup’sın dünyadaki ilk oyun partneri Game Factory, oyun geliştiricilere Google Workspace, Firebase, Ads gibi ürünlerden krediler sağlayacak. Bu krediler sayesinde oyun geliştiriciler hem giderlerini azaltacaklar hem de Google uzmanlarından alacakları mentorluklarla bu ürünleri en verimli şekilde kullanmayı öğrenecekler.

Başvurular devam ediyor

Şu anda 70’ten fazla oyun stüdyosuna ve 4000’den fazla oyun geliştiricisine destek sağlayan Game Factory hem sıfırdan oyun sektörüne girmek isteyen herkese hem de halihazırda oyun geliştiren kişilere ve ekiplere kapısını açıyor. Google for Startup’sın dünyadaki ilk oyun partneri Game Factory kuluçka merkezinin başvuruları gamefactory.gs adresi üzerinden devam ediyor.

Boğaziçi Ventures’ın yeni yatırım alanı: NFT ve Dijital Sanat

Boğaziçi Ventures Dijital Varlık Yönetimi şirketi altında konumlandırılan BV NFT yatırım çalışmalarının ilk projesinde ödüllü sanatçı Özge Topçu’nun küp formuyla geliştirdiği HyperCube seçkisi 9 Şubat’tan itibaren online olarak sergilenmeye başlandı.

Hiperküplerin; kırmızı, gri, gecemavisi, yeşil ve sarı renk versiyonlarının her birinin 5 farklı açı ile 10’ar edisyon şeklinde yer aldığı seçkide; binlerce yıl öncesinden bu yana sanata ilham veren yıldız motiflerinin dört boyutlu küplere dönüşerek zamansal ve coğrafik büyülü yolculuk; müziklerini Omni Ferah Feza’nın yaptığı VR ortamında oluşturulan videolarla aktarılıyor.

“Türk sanatçıları destekleyeceğiz”

Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Agah Uğur, online olarak düzenlenen “HyperCube” NFT seçkisinin tanıtımında yaptığı konuşmada oyunlar ve dijital varlık yönetimi alanlarında sahip oldukları bilgi ve tecrübeyi, dijital sanat Türk sanatçılara ve onların girişimlerine aktardıklarını ve bu çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

Uğur, Boğaziçi Ventures olarak yatırımlarla Türkiye’nin sanat ekosistemi ve yatırımcıları için NFT pazarında sürdürülebilir ekonomik değer yaratmayı hedeflediklerini de kaydederek şunları söyledi;

“Geleneksel endüstrileri zorlayan ve evrimsel teknolojiler geliştirme yeteneğine sahip girişimlere yatırım yapmayı ve bölgemizdeki ekosistemin sağlam bir şekilde büyümesini sağlamak amacı ile yatırımcıları bu alanlara çekmeyi hedefliyoruz. Bünyesindeki 4 ayrı fon ve 3 ayrı şirket ile farklı teknoloji dikeylerine odaklanan Boğaziçi Ventures, fintech, sağlık teknolojileri, oyun ve dijital varlık ana yatırım alanlarına dijital sanat ile yeni bir başlık ekliyor. Hedefleri doğrultusunda dijital sanat alanını yatırım portföyüne katan şirketimiz, öncelikli olarak Türk sanatçıların Türk motiflerini ve kültürünü yansıtan hikayeler yaşatmayı amaçlayan projelerine destek verecek. Bu alanda çalışma yapan sanatçılarla birlikte özel seriler oluşturacağız. Aynı zamanda, sanatçıların teknolojik ihtiyaçları ve tanıtımlarına katkı sağlayacağız.” dedi.

“Zamansal ve coğrafi bir yolculuk”

Sanat yaşamını Lizbon, Londra ve İstanbul’da sürdüren Özge Topçu da lansmanda bir konuşma yaparak limitli bir seri olan “HyperCube” NFT projesinde Boğaziçi Ventures’ın temsil ettiği değerleri sembolize eden 5 ayrı tematik renkte çalışıldığını belirtti. Topçu, eski çağ kültürel mirasını bugünün teknolojisi ve gelecek için nasıl bir omurga görevi görebileceğini göstermeyi amaçlayan bir projeye imza atıldığını belirterek şunları söyledi;

“Üst düzey geometri, antik uygarlıkların bilim ve sanatının öncüsü olduysa günümüzün teknolojisinin de benzer şekilde bugünü biçimlendirdiğini görmek mümkün bu çalışmada mümkün. Küplerin formu, bundan yaklaşık 1000 yıl önce geliştirilen, mimaride ve süslemede kullanılan yıldız motifleri. Hybercupe NFT Serisi’nde uzayda hareket halinde, beş farklı renkte küpler var. Bu renklerin her biri Boğaziçi Ventures’ın değerlerini simgelemek için seçildi. Farklarını sadece renkler oluşturmuyor. Dönüşlerinin yarattığı yanılsamalar her birinde bir küpten çok daha fazlasını görmemizi sağlıyor ve ortaya birbirinden farklı, çok sayıda görüntü çıkıyor. Bilginin son birkaç bin yıllık zamansal ve coğrafik döngüsel yolculuğuna tanıklık eden bu motifler, 4 boyutlu analojiler ve gök cisimlerinin tasavvurlarıyla örtüşüyor. Böylelikle yapıtların içinde barındırdığı birbirinin üzerine binen perspektif ve imajlar, doğruların, gerçeklerin ve olguların önemini yitirdiği içinde bulunduğumuz dönemi ele alıyor” dedi.

Boğaziçi Ventures HyperCube NFT serisi 5 eserlik Rare koleksiyonu ile birlikte toplam 255 adet olarak hazırlandı. Bu seri şirketin yatırımcılarına özel 9 Şubat tarihinde açılıyor ve 16 Şubat’ta sadece 50 adet NFT satışa sunuluyor.

Snapchat, içerik üreticilerinin reklam geliri elde etmesinin önünü açtı

Snapchat, pazartesi günü yaptığı açıklamada, uygulamadaki içerik üreticilerinin, gelir elde edebilmeleri için yeni bir fırsat sunmaya hazırlandığını açıkladı. Açıklamaya göre Snapchat, Snap Star hikayelerinin ortasında gösterilecek reklamları test ediyor.

Snap, içerik üreticilerinin platformdan gelir elde etmesi için birçok yol sunması ile bilinen bir şirket. Kısa biçimli video platformlarının öncülerinden olan Snapchat, Aralık 2021’de Spotlight platformunu kullanan 12 bin içerik üreticisine bir yıl içinde 250 milyon dolar ödeme yaptığını açıklamıştı. Geçtiğimiz yıl Instagram ve TikTok ile rekabet etmek için Spotlight platformunu kullanıma sunan Snap, 2022 yılında da topluluğunu eğlendiren içerik üreticilerine birçok fırsat sunmaya devam edeceğini vurgulamıştı. Bugün, içerik üreticiler için yeni bir para kazanma yolu duyuruldu.

Şu anda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki sınırlı sayıdaki içerik üreticisi ile test aşamasında olan özellik, içerik üreticilerinin reklam gelirlerinden pay edinmesini mümkün kılıyor. Snapchat kullanıcılarına arkadaş hikayeleri ve Keşfet bölümünde zaten reklamlar gösteriliyordu. Ancak yeni özellik ile artık içerik üreticilerinin videolarındaki reklamlardan gelir elde etmesi mümkün olacak. Snapchat, özelliğin önümüzdeki aylarda daha geniş çaplı olarak kullanıma sunulacağını belirtti.

Hikayelerden elde edilen gelir, Snapchat ve içerik üreticileri arasında paylaşılacak. Şirket, gelir paylaşımının, gönderi sıklığı ve katılım gibi ölçütlerin dikkate alındığı bir formüle dayandığını söylüyor. Özelliğe şu anda yalnızca Snapchat’in doğrulanmış veya geniş takipçi kitlesine ulaşan içerik üreticileri tarafından erişim sağlanabiliyor.

Son yıllarda Snapchat, içerik üreticilerin uygulamadaki faaliyetlerinden gelir elde etmeleri için çeşitli yollar sunması ile sıklıkla gündeme geliyor. Snapchat’in açıklamasına göre önümüzdeki aylarda geniş çapta kullanıma sunulacak olan Snap Star hikayelerindeki reklam gösterimleri, bu yıl içinde kullanılabilir olacak.