Ana Sayfa Blog Sayfa 404

110 milyon dolar yatırım alan Linktree, 1.3 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Kullanıcıların birden fazla sosyal medya bağlantılarını tek bir bağlantıda paylaşmalarına olanak tanıyan Linktree, 110 milyon dolarlık bir finansman turunu tamamladığını duyurmanın heyecanını yaşıyor. Mevcut finansman turunun ardından şirketin değerlemesi 1,3 milyar dolara ulaştı. Index Ventures ve Coatue Management liderliğindeki yatırım turu, AirTree Ventures, Insight Partners ve Greenoaks‘ın katılımıyla gerçekleşti.

Avustralya merkezli şirket, 2016 yılında Alex Zaccaria ve Anthony Zaccaria ile Nick Humphreys tarafından kuruldu. O zamandan beri özellikle müzisyenler ve sanatçıların sosyal medya platformlarını tek bir bağlantıda paylaşabilmelerine yardımcı oluyor. “Link in bio,” özellikle Instagram gibi platformlarda sıklıkla gördüğümüz bir ifade. Fakat Instagram, TikTok ve Twitter, biyografinize yalnızca tek bir bağlantı ekleyebilmenize izin veriyor. Linktree ise, birden fazla hesapla ilişkili bağlantıları tek bir link içerisinde toplayarak biyografinize eklemenizi sağlıyor.

Linktree, Selena Gomez gibi ünlü isimlerin yanı sıra TikTok gibi şirketler ve Los Angeles Clippers, Chicago Cubs ve Major League Baseball‘un yer aldığı çok sayıda spor takımı tarafından kullanılıyor. Ayrıca, çok sayıda içerik üreticisi, e-ticaret işletmecisi tarafından tercih edilen Linktree, sıradan sosyal medya kullanıcılarına da hitap ediyor.

Platform, şu anda 40 bine yakın kayıtla 24 milyondan fazla kullanıcıya sahip. Şirket, 230’dan fazla kişiden oluşan bir ekip ile çalışıyor. Linktree, ücretsiz ve premium olmak üzere iki farklı abonelik sunuyor. Geçtiğimiz yıl Shopify ile entegre olan platform, ücretli seçenekleriyle daha çok içerik üreticiler ve e-ticaret işletmelerine hitap ediyor.

Uzaktan çalışma sürecini yöneten Multiplier, 400 milyon dolar değerleme üzerinden 60 milyon dolar yatırım aldı

Şirketlerin uzaktan çalışma iş modelini sürdürmelerini kolaylaştıran Multiplier, çarşamba günü yaptığı açıklamada, 400 milyon dolarlık bir değerlemeyle B Serisi finansman turunda 60 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Tur, Tiger Global ve Sequoia Capital India tarafından ortaklaşa yönetildi. Şirketin toplam sermayesi, mevcut finansmanın ardından 77.2 milyon dolar seviyesine yükseldi.

Covid-19 pandemisi öncesinde uzaktan çalışmak birçok insanın pek de aşina olmadığı bir durumdu. Salgın ve kısıtlamalar, birçok şirketin uzaktan veya hibrit çalışma modelini benimsemesine zemin hazırladı. Şu anda birçok şirket, uzaktan çalışmanın avantajları sebebiyle fiziksel ofislere dönmek yerine bu modeli sürdürmek konusunda kararlı gözüküyor. Fakat uzaktan çalışmak yasal durumlar devreye girdiğinde ilerlemesi zor bir süreç olabiliyor.

Multiplier, şirketlerin yerel yasalara uyularak uzaktan çalışanları işe almalarını ve ödeme yapmalarını sağlayan bir girişimdir. Multiplier platformu, işverenlerin çoğu ülke için birkaç dakika içinde birçok dilde iş sözleşmeleri oluşturmasına olanak tanıyor. Şirket ayrıca, işletmelerin serbest çalışanlarına kripto para birimleri ile ödeme yapabilmeleri için kripto bordro özelliklerini kullanıma sunmaya çalışıyor. Multiplier, çoğu sosyal yardım paketinin olmazsa olmazı sağlık sigortasını uygun fiyatlarla müşterilerine sunduğunu belirtiyor. Şirketin hizmetleri, çalışan başına aylık 300 dolardan veya serbest çalışan başına aylık 40 dolardan başlıyor.

Şirket, yeni sermayeyi platformuna daha fazla özellik eklemek ve ekibini genişletmek için kullanmayı planlıyor. Ürün geliştirmeye ve uluslararası genişlemeye odaklanacağını söyleyen girişim, stratejik ortaklık kurmak konusunda iddialı olduğunu belirtiyor. Multiplier, yaptığı açıklamada, bu yatırım turunun A Serisi finansman turundan kısa bir süre sonra gelmesi sebebiyle oldukça önemli olduğunu vurguladı. Multiplier platformunu kullanan şirketler arasında Amazon, ServiceNow ve Graphisoft yer alıyor.

Google, Dokümanlar üzerinden e-posta taslağı oluşturabileceğiniz yeni özelliği tanıttı

Google, geçen Çarşamba yaptığı açıklamada, Google Dokümanlar’da e-posta taslakları üzerinde ortak çalışma sağlamayı amaçlayan yeni bir özelliği duyurdu. Yeni Google Dokümanlar e-posta taslağı şablonu, kullanıcıların e-postalar hazırlamasına ve ardından bunları Gmail’e aktarmasına olanak tanıyor. Özellik şu an için Google Workspace, G Suite Basic ve Business kullanıcıları için aktif durumda.

Bu özellik, Google’ın “@ menüsünden” yararlanan ve kullanıcıların işlemleri hızlı bir şekilde gerçekleştirmesini sağlayan Smart Canvas’ın bir parçası. E-posta taslağı şablonuna, bir Google Dokümanına “@email” girilerek erişilebiliyor. Bunu yaparak e-postayı kime göndereceğiniz, e-posta konusu, Cc ve Bcc alanlarını içeren bir şablona erişebiliyorsunuz. E-postayı göndermeye hazır olduğunuzda, taslağınızı e-posta hizmetine aktarmak için Gmail simgesine tıklayabilirsiniz. Bu sayede mail oluşturma penceresi açılır ve tüm e-posta alanları, Google Dokümanındaki e-posta taslağına girdiğiniz bilgilerle otomatik olarak doldurulur.

Google, yeni özellik hakkında bir blog gönderisinde, “Yeni e-posta taslağı şablonu sayesinde Dokümanlar’da ortak bir e-posta taslağı üzerinde çalışmayı kolaylaştırıyoruz” dedi. “E-posta adreslerini hatırlamak zorunda kalmadan @ menüsünü kullanarak alıcı alanlarındaki kişilerden bahsedebilir, yorum ve önerileri kullanarak mesaj içeriği üzerinde ortak çalışmalar yapabilirsiniz.” Yeni e-posta taslağı şablonu, ekiplerin bir e-posta üzerinde birlikte çalışması gereken durumlar için faydalı bir özellik.

Bu özellik ilk olarak Şubat ayında tanıtılmıştı. Şu anda ise tüm Google Workspace müşterilerinin yanı sıra G Suite Basic ve Business müşterilerinin kullanımına da sunulmaya başlandı. Google, kişisel kullanım hakkında bir şey söylemedi. Ancak Google, Gmail özelliklerini tüm kullanıcılar için kullanıma sunmadan önce genellikle G Suite müşterilerine sunuyor. Örneğin, kurumsal müşteriler Gmail’in Chat, Meet ve Rooms gibi özelliklerine diğer kullanıcılardan önce erişebilmişti. Yani bu özelliğin kişisel kullanımlar için de geleceği söylenebilir.

Snapchat’in yeni özelliği kullanıcılarına artırılmış gerçeklik içerikleri üretmelerine olanak tanıyor

Snapchat, geçen Çarşamba günü yaptığı açıklamada, içerik üreticilerinin istedikleri yerler için benzersiz artırılmış gerçeklik içerikleri oluşturmalarına olanak tanıyan “Custom Landmarkers” adlı yeni bir özelliğini piyasaya sunduğunu duyurdu. Şirket, Lens Studio’da erişilebilen özelliğin, yaratıcıların yerel topluluklarında heykeller ve vitrinler gibi şeyler için işaretler oluşturmak için kullanılabileceğini söylüyor.

Yeni özellik, Aralık ayında Snap’in Lens Fest etkinliğinde ilk kez tanıtılmıştı. Özellik tanıtımın ardından geçen gün kullanıma sunuldu. Yeni “Custom Landmarkers” Lens üreticilerinin profilinde veya Snapcode’lar aracılığıyla erişilebilir.

Snapchat, özelliğin, artırılmış gerçeklik platformunu sürekli olarak geliştirme ve 250.000 Lens yaratıcısından oluşan topluluğun, kullanıcıların öğrenme ve keşfetme şeklini geliştiren yeni deneyimler oluşturmasını sağlama çabalarının bir parçası olduğunu söylüyor. Şirket yaptığı açıklamada “2019’da, içerik oluşturucularının Landmarkers adı verilen, dünya çapında sevilen 30 sitenin şablonlarıyla başladık” dedi. “Ancak artırılmış gerçeklik yaratıcı topluluğumuzun konum tabanlı Lensler oluşturabileceği sonsuz sayıda yer var. Bugün, Lens Studio’da, içerik oluşturucuların artırılmış gerçeklik aracılığıyla toplulukları hakkında daha zengin hikayeler anlatabilmeleri için ilgilendikleri yerlere Lensler yerleştirmelerine olanak sağlayan Custom Landmarkers özelliğini kullanıma sunuyoruz.”

Şirket, artırılmış gerçeklik platformunu geliştirmeye devam ederken, içerik oluşturucular tarafından oluşturulan deneyimlerin kullanıcıların güvenliğini desteklediğinden emin olmak istediğini söylüyor. Bunu yapmak için Snapchat, platformunda artırılmış gerçeklik içeriklerini denetleyecek. Ayrıca denetleme ekiplerinin, Lensleri, herkese açık hale gelmeden önce denetlediği belirtiliyor.

Lens Fest etkinliğinde şirket, 200’den fazla ülkeden 250.000 lens yaratıcısının 2,5 milyon Lens ürettiğini ve bunların 3,5 trilyondan fazla kez görüntülendiğini duyurdu.

Yapay zeka altyapısına odaklanan Run:ai, 75 milyon dolar yatırım aldı

Yapay zeka altyapı düzenlemesinin yönetimini basitleştiren Tel Aviv merkezli şirket Run:ai, C Serisi finansman turunda 75 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Bir önceki B Serisi turuna liderlik eden Tiger Global Management bu turda da lider konumunda. Mevcut yatırımcılar TLV Partners ve S Capital VC, Seri C tura katılım sağlayan diğer isimler arasında yer alıyor. Mevcut yatırımın ardından girişimin bugüne kadar aldığı finansman 118 milyon dolara yükseldi.

Run:ai Atlas platformu, kuruluşların AI kaynaklarını geliştirmelerinin tüm aşamalarını destekleyen birleşik bir platform kullanmalarına olanak tanıyor. Run:ai platformunda Jupyter Notebook ve PyCharm gibi araçlar için yerleşik entegrasyonlar kullanarak araştırmacılara platformla etkileşim kurmaları için basit yollar sunuluyor. Geliştiriciler, Jupyter Notebook gibi standart araçlar aracılığıyla kaynaklarla etkileşimde bulunmaya devam ederken, BT ekipleri bu kaynakların nasıl kullanıldığına dair daha iyi veriler elde edebilir.

Run:ai müşterileri arasında Fortune 500 şirketlerinin yanı sıra, finans, otomotiv, sağlık ve oyun gibi çeşitli sektörlerden son teknoloji yapay zeka girişimleri ve önde gelen akademik yapay zeka araştırma merkezleri yer alıyor.

Run:ai, geçtiğimiz yıl yıllık gelirinde 9 kart artışla platformunu büyütürken, personel sayısı da aynı dönemde üç kattan fazla artış gösterdi. Yapılan açıklamaya göre mevcut finansman şirketin uluslararası ekibini büyütmesi ve Atlas yazılım platformunu geliştirmesi için kullanılacak. Bununla birlikte Run:ai, stratejik satın almaları göz önünde bulunduracağına dikkat çekiyor.

Zomato, 10 dakikada yemek teslimatı yapmaya hazırlanıyor

Geçmişte 10 dakika içinde market siparişlerini müşterilerine ulaştırmayı deneyen ve bunda başarı sağlayamayan Zomato aynı denemeyi yemek siparişleri için yapmaya hazırlanıyor. Şirket, önümüzdeki aydan itibaren, dünya çapında herhangi bir gıda dağıtım firması tarafından daha önce denenmemiş bu hizmete başlayacak. Şirket bu hizmeti Gurugram şehrinde başlatacak ve hizmetin adı Zomato Instant olacak.

Zomato, 10 dakika içinde teslimatı sağlamak için teslimat çalışanlarına baskı yapmayacaklarını veya ceza uygulamayacaklarını belirtiyor. Aslında şirket, teslimat çalışanlarının bu teslimatların 10 dakika içinde gönderilmesi gerektiğini bilmeyeceklerini söylüyor. Zomato’nun CEO’su Deepinder Goyal bir blog yazısında, “Zaman optimizasyonu yolda yapılmaz ve herhangi bir hayatı riske atmaz” dedi. “Hızlı teslimat sözümüzün yerine getirilmesi, yoğun talep gören müşteri bölgelerine yakın bir yerde bulunan yoğun ‘ikmal istasyonu ağına’ dayanıyor. Geleceğe hazır istasyon içi robotlar, teslimat çalışanı tarafından alınana dek yemeğinizin steril, taze ve sıcak olmasını sağlamak için kullanılıyor”

Duyuru, Zomato’nun Blinkit’i satın almak için bir anlaşmaya varmasından günler sonra geldi. Blinkit, geçtiğimiz sene hızlı market teslimatı yaparken zarara geçmiş bir firmaydı.

Bernstein analistleri ve birçok yatırımcı, 10 dakikada yemek teslimatının mantıklı ve sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorlar. Geçtiğimiz ay talepleri karşılayamadığı için hızlı teslimat girişimi Fridge No More girişimini durdurmak zorunda kalmıştı.

Dünyanın öbür ucundaysa, daha önce hızlı teslimatla ilgili New York Belediye Meclisi bir karar almıştı. Bu tip hızlı teslimat şirketlerinin reklamlarında “15 dakikada teslimat” ibaresini kullanması kuryelerin ve toplumun sağlığını riske attığı için yasaklanmıştı.

Eski Opsgenie mühendislerinin kurduğu Ankara merkezli Resmo, 1.3 milyon dolar tohum öncesi yatırım aldı

Eski Opsgenie mühendislerinin kurduğu Resmo, tohum öncesi turda ScaleX Ventures ve Fatih Arslan‘dan 1.3 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Serhat Can ve Mustafa Akın tarafından geçtiğimiz yıl içerisinde kurulan Resmo, çalışmalarını Ankara’da sürdürüyor ve yaklaşık 10 kişilik bir ekibi var. Geçtiğimiz ay ofislerini ziyaret edip, güzel bir video içerik ürettik, bu postun aşağı kısmından ulaşabilirsiniz.

Bulut ortamlarının günden güne büyümesi ve SaaS ürünlerinin operasyonda önemli yer tutması ile modern geliştirme ortamlarında oluşturulan kaynakların takibi, görünürlüğü ve güvenliğini sağlamak oldukça zor.

Bu noktadaki zorluklara çözüm olarak kurulan Resmo, tüm bulut (cloud) ve SaaS kaynakları anlık olarak takip edip, güvenlik ve uyumluluk açığı varsa tespit edip, güvenlik takımlarının modern ortamlarda görünürlük almasını sağlıyor. Topladığı tüm veriyi SQL ile sorgulanabilir hale de getiren Resmo, devops ve security takımlarının önemli değişiklerden haberdar olup, hızlı bir şekilde aksiyon alabilmesine olanak sağlıyore

Kuruculardan Serhat Can, “Bu yatırımla birlikte ekibimizi büyütmek istiyoruz. Ayrıca ürünü geliştirmek ve globalde ilk müşterilerimizi edinmek de bu turla ilk hedeflerimiz arasında.”

Resmo’nun hikayesi

Girişim, 2018 yılında Atlassian tarafından satın alınan Opsgenie’nin ilk iki mühendisi Serhat Can ve Mustafa Akın tarafından kuruldu. Kurucular, Cloud yazılımının oluşturulması ve çalıştırılması için yıllar harcadı. Bulut sağlayıcılarının sunduğu mevcut güvenlik araçlarından ve hantal uyumluluk süreçlerinden memnun değillerdi. Resmo, Bulut ve SaaS kullanıcıları için kapsamlı bir varlık görünürlüğü ve güvenlik çözümü sunarak güvenlik ekibinin hayatını çok daha kolaylaştırmayı hedefliyor.

Mustafa Akın “Resmo’yu başlattık çünkü aylar olmasa da haftalar harcıyorduk, gerekli tüm bilgileri manuel olarak topladık ve uyumluluk için ekran görüntüleri aldık. Hiçkimsenin altyapıyı ve çevresindeki araçları tam olarak göremediğini fark ettik. Veriler hep oradaydı. Sadece DevOps’ta öğrendiklerimizi alıp, yeni nesil modern güvenlik ekiplerine özel bir çözüm geliştirmemiz gerekiyordu ve Resmo ile bunu yaptık.” dedi.

Şirketler, tüm operasyonlarını Bulut sağlayıcıları üzerinde inşa ediyor ve birçok SaaS aracı kullanıyor. Bu süreçler hızla karmaşıklaşıyor ve kalabalıklaşıyor. Her kullanıcı, her depolama, dijitaldeki her varlık bir güvenlik açığı kaynağı haline geliyor. Bu karmaşık ortamlarda güvenlik ekipleri basit bir çözüme ihtiyaç duyuyor. Resmo, gerekli yapılandırma verilerini gerçek zamanlı olarak topluyor ve tüm modern varlıklarınız için merkezi bir havuz oluşturuyor. SQL kullanarak tüm verilerinizi sorgulayabileceğiniz ve uyumluluk ve güvenlik konusunda kullanıma hazır bilgiler alabileceğiniz tek yerdir.

Ford, 2024 yılında Avrupa’da 7 yeni elektrikli araç tanıtacak

Ford, 2024 yılına kadar Avrupa’da yedi yeni elektrikli araç tanıtmayı planlıyor. Seri, kompakt Puma’nın elektrikli versiyonunun yanı sıra beş kişilik “orta boy” ve “spor” modeller de dahil olmak üzere crossover modellerine odaklanacak. Ayrıca, daha küçük Courier kaplamaları ve özel modeller dahil olmak üzere Transit ve Tourneo minibüslerinin yeni sürümleri de beklenebilir.

Orta boy crossover, Ford’un yeni Köln tesisinden seri olarak üretilen ilk elektrikli otomobili olacak. Araç tek şarjda 500 kilometre gidebilecek ve 5 koltuğa sahip olacak. Ford, aracı bu yıl içinde resmen tanıtacak ve 2023’te üretime başlayacak.

Transit Custom ve Tourneo Custom’ın da 2023’te Puma, spor crossover, Transit Courier ve Tourneo Courier’in ise 2024’te piyasaya çıkması planlanıyor. Mustang Mach-E ve E-Transit şimdiden Ford’un Avrupa serisinin bir parçası. Ford, 2030 yılına kadar Avrupa’da tamamen elektrikli araç yelpazesine geçmeyi ve 2035 yılına kadar benzin ve dizeli tamamen envanterinden çıkarmayı umuyor.

Ford’un iddialı araç elektrifikasyon planlarını desteklemek için Ford, SK On Co. ve Koç Holding ile Türkiye’de sektör lideri yeni bir ortak girişim işi için Mutabakat Zaptı imzaladı. Nihai bir anlaşmanın imzalanmasına bağlı olarak, üç ortak Avrupa’nın geniş bölgesindeki en büyük elektrikli araç pil tesislerinden birini kurmayı planlıyor.

Ortak girişim Ankara yakınlarında kurulacak ve pil dizi modüllerine montaj için yüksek Nikel NMC hücreleri üretecek. Türk Hükümeti’nin desteğiyle beraber üç ortağın batarya ortak girişimine yapmayı planladığı yatırım Avrupa’daki büyük ve küçük ticari araç operatörlerine doğrudan fayda sağlayacak, enerji ve işletme maliyetlerini azaltacak ve CO2 azaltımına önemli bir katkı sağlayacak.

Google, Google Play’deki oyun geliştiricilerini ilgilendiren yeni bir program başlattı

Google, geçen gün Oyun Geliştirici Zirvesi‘nde Play Store ile ilgili birkaç duyuru yaptı. İlk olarak Google, Google Play’deki en büyük geliştiricilerden ve stüdyolardan bazılarına ek araçlar sağlamak için yeni bir “Google Play Games İş Ortağı Programı” başlattı. Program, “oyunlarda tüketici harcamalarında yılda 5 milyon dolardan fazla” olan geliştirmeleri hedefliyor.

Programın faydaları arasında, Google Play’den gelişmiş iş desteği ve öncelikli yayınlama sırasına sahip daha hızlı sürümler yer alıyor. Ayrıca ön kayıt testleri, erişim kodları ve ön kayıt kampanyaları için mağazada yer alma testleri gibi lansman öncesi araçları içeriyor. Program ayrıca Play Integrity API kullanımı için otomatik onay dahil olmak üzere ek güvenlik korumasıyla birlikte geliyor. Ayrıca erken erişim programlarına davetiyeler ve birçok yeni özelliği içeriyor. Şirket, hangi Google Play oyun geliştiricilerinin yeni programa erişebileceği konusunda kesin bir bilgi vermedi.

Google ayrıca Play Store’un “indirirken oyna” özelliğinin yakında tüm Android 12 kullanıcılarına geleceğini duyurdu. İndirirken oyna, kullanıcıların küçük boyutta bir indirme yapması sonrasında, kalan oyun verileri arka planda işlenirken, hızla oyuna girebilmelerine olanak tanıyor.

Şirket ayrıca, Ocak ayında belirli pazarlarda Bilgisayarlar için Google Play Games Beta‘yı sunmaya başladığını da açıkladı. Google, bağımsız Windows PC uygulamasının, kullanıcıların Google Play oyunlarının “yüksek kaliteli bir kataloğunu” oynamasını izin verdiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, “Google for Games Geliştirici Zirvemizde, Google genelinde ekiplerin nasıl yüksek kaliteli deneyimler, ihtiyaçlarınıza göre uyarlanmış daha fazla program ve daha fazla eğitim kaynağı oluşturup bunlardan para kazanmanıza yardımcı olacak yeni nesil hizmetler, araçlar ve özellikler oluşturmaya devam ettiğini paylaştık” dedi. “Yüksek kaliteli oyunlar geliştirmeyi ve bu harika deneyimleri büyüyen kitlelere ve cihazlara sunmayı kolaylaştırarak oyun geliştirme döngüsü boyunca size yardımcı olmak istiyoruz”

Yazılımcılarla şirketleri eşleştiren TalentGrid, tohum öncesi turda 400 bin dolar yatırım aldı

Yazılımcılarla teknoloji şirketlerini, eforsuz ve hızlı bir şekilde eşleştiren İngiltere merkezli platform TalentGrid, yerli ve yabancı melek yatırımcıların katıldığı tohum öncesi yatırım turunda 400 bin dolar yatırım aldı.

Yatırım turuna; Nevzat Aydın, Orkhan Abdullayev, Kıvanç Semen, Thomas Regier, Ference Brose, Mehmet Yılmaz, Joshua Cornelius, Tolga Önal, Kıvanç Müçek ve Selçuk Gerger katıldı.

2019 yılında Ecem Korkmaz Gelal, Bahar Güneş Scigaj ve Erdem Gelal tarafından kurulan TalentGrid, çoğunluğu Türkiye’de öncelikli olmak üzere, Doğu ve Orta Avrupa’da da genişleyen bir yazılımcı ağına sahip.

2021 yılında remote çalışmanın hayatımıza girmesi ve globalde teknik yeteneklere olan talebin artmasıyla beraber müşteri portföyünü İngiltere, Almanya, Amerika, Fransa, Hollanda, Danimarka, Portekiz gibi ülkelere genişleten ekip, sahip olduğu yazılımcı ağını remote çalışma ve relokasyon opsiyonlarıyla bu ülkelerdeki onlarca şirket ile eşleştiriyor.

Müşteri portföyünün globalleşmesiyle beraber merkezini İngiltere’ye taşıyan TalentGrid, yatırımı da İngiltere şirketi üzerinden tamamladı.

Yatırım öncesi bootstrap ederek büyüyen 21 kişilik ekibin, yatırımla beraber ilk hedefi, yazılımcı ağını Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Polonya gibi ülkelerdeki yazılımcıları hedefleyerek Doğu ve Orta Avrupa’da genişletmek. Bununla beraber ürün geliştirmesini hızlandırarak eşleşme sürecini, hem şirket hem de yazılımcı deneyimi açısından çok daha pürüzsüz ve hızlı bir hale getirmek.

TalentGrid kurucu ortağı ve CEO’su Ecem Korkmaz Gelal, globalleşmeyle beraber 2021 yılında gelirlerini 3 kat büyüttüklerini belirtirken, Q1’22’de bu gelirlerin %80’inden fazlasının ise döviz kaynaklı olduğunu da ekledi. Şu an platform üzerinde yapılan her 10 eşleşmeden 7’si ise Türkiye dışından şirketlerle yapılıyor.