Ana Sayfa Blog Sayfa 403

Avustralya, sosyal medyadaki yanlış bilgi paylaşımını önlemeye yönelik yasa hazırlıyor

Avustralya’nın medya düzenleyicisi artık yeni yasalar kapsamında, Facebook, Twitter gibi büyük internet şirketlerini yanlış ve yalan bilgi paylaşımlarını nasıl ele aldıklarına dair verileri paylaşmaya zorlayabilecek. Hükümet geçen Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Avustralya İletişim ve Medya Kurumu’nun (ACMA) işbirliğini reddeden platformlarda bir internet kanunu da uygulayabileceğini söyledi.

Hükümet verilerine göre Avustralya halkının beşte dördü COVID-19 hakkında yanlış bilgiye maruz kalıyor ve %76’sı da sosyal medya platformlarında paylaşılan yanlış içerikler hakkında daha fazla önlem alınması gerektiğini düşünüyor. Planlanan yasalar bu durumu düzeltmek için hazırlanıyor. Bu yasalar, Avrupa Birliğinde 2022’nin sonunda yürürlüğe girmesi planlanan zararlı çevrim içi içerikleri engelleme planlarıyla da büyük ölçüde benzerlik gösteriyor.

İletişim Başkanı Paul Fletcher yaptığı açıklamada, “Dijital platformlar, sitelerinde bulunan içeriklerin sorumluluğunu almalı ve zararlı, yanıltıcı içerikler ortaya çıktığında harekete geçmelidir” dedi. ACMA, Avustralyalıların Facebook ve Twitter gibi daha büyük sosyal medya platformlarında yanlış bilgiye maruz kalma olasılığının daha yüksek olduğunu söyledi. ACMA’ya göre bu tip paylaşımlar küçük komplo teorisi gruplarında ilgi çekici paylaşımlar olarak ortaya çıkıp sonrasında ünü sahip kişiler tarafından popüler hale getirilip herkese duyuruluyor. Yetkili ayrıca, siyaseti etkilemek veya anlaşmazlık çıkarmak için kasıtlı olarak yanlış bilgi yaymayı hedefleyen paylaşımların Avustralyalıları hedef almaya devam ettiğini kaydetti.

Avustralya’da Facebook, Google, Twitter ve TikTok’u temsil eden bir endüstri kuruluşu olan DIGI, tavsiyeleri desteklediğini ve yanlış bilgi yayılımıyla ilgili şikayetleri işlemek için bir sistem kurduklarını belirtti.

Otonom teslimat araçları üreten Whale Dynamic, 2,5 milyon dolar tohum yatırım aldı

David Chang tarafından kurulan Shenzhen merkezli bir otonom teslimat girişimi olan Whale Dynamic, yaklaşık 2,5 milyon dolarlık tohum yatırım aldığını duyurdu. Tur, Çin’in önde gelen finans kuruluşlarından biri tarafından yönetilen Pekin merkezli bir yatırım şirketi Qianchuang Capital tarafından yönetildi. Tura gayrimenkul geliştiricileri tarafından desteklenen bir Çin yatırım fonu olan Shangbang Huizhong da katılım gösterdi.

Bu yatırımla beraber Whale Dynamic, mevcut 30 çalışandan oluşan ekibini genişletmek ve Çin, ABD gibi pazarlarda araştırma yapmak için kullanacak. Huawei eski çalışanı Qi Wei tarafından yönetilen şirket, Mayıs ayında bazı Çin şehirlerinde ilk prototip otomobil testini gerçekleştirmeyi hedefliyor.

2018 yılında kurulan Whale Dynamic, direksiyon simidi ve sürücü koltuğundan kurtularak Nuro benzeri sürücüsüz teslimat kamyonları geliştiriyor. Girişim henüz adı açıklanmayan bir Çinli üreticiyle araçların üretimi için anlaşma aşamasında.

Baidu‘nun akıllı sürüş grubunda ürün müdürü olarak çalışan Chang, Whale Dynamic’in, otonom teslimat araçları üreten Nuro’ya göre maliyet açısından daha avantajlı olduğunu düşünüyor. Nuro, parçaları ABD’de monte ederken, Whale Dynamic’in araçlarının üretiminden montaja kadar tüm aşamaları Çin’de gerçekleşiyor. Bu sayede Whale Dynamic, Amerikalı rakiplerine göre fiyat avantajına sahip oluyor. Araçların her birinin fiyatı yaklaşık 20.000 dolar.

Whale Dynamic ayrıca, Çin’de Meituan ve JD.com gibi kendi otonom teslimat araçlarını test etmeye başlayan şirketlerle rekabet halinde. Chang, daha yavaş ve daha maliyetli binek otomobiller üzerinde test yapmayı tercih ediyor. Bu sayede şirketin teknolojisinin uzun vadede daha verimli olacağına inanıyor.

Chang, nihayetinde firmasını ABD’de kurmak ve orada ekspres teslimat hizmetlerini ve süpermarketleri hedef almak istiyor. Chang, Çin’de işe başlama nedenini “Çin’de çok daha düşük maliyetlerle çok daha hızlı testler yapabilirsiniz” şeklinde açıklıyor.

Blok zinciri, techfin ve fintech gibi teknolojileri kullanan Togg, mobilite ekosistemini güçlendirmeyi sürdürüyor

Türkiye’nin mobilite alanındaki küresel teknoloji markası Togg’un CEO’su M. Gürcan Karakaş, Togg’un davetli olduğu, Barselona’da düzenlenen ve uluslararası blok zinciri marka ve uzmanlarının katıldığı Avalanche Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, mobilite ekosistemlerinin merkezinde blok zinciri ve yapay zekânın yer aldığını belirterek, “Blok zinciri teknolojisi ile geliştireceğimiz akıllı kontratlar sayesinde entegre mobilite servisleri ve kesintisiz kullanıcı deneyimi sağlayacağız” dedi.

Blok zinciri teknolojileri konusundaki adımlarını Avalanche blok zinciri platformunu geliştiren Ava Labs iş birliğiyle hızlandıran Togg, blok zinciri, techfin ve fintech gibi yeni nesil teknolojilerle mobilite ekosistemini güçlendirmeyi sürdürüyor.

Barselona’da düzenlenen Avalanche Zirvesi’ne konuşan Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, otomobili yeni nesil akıllı bir mobilite cihazına dönüştürdüklerini belirtti.

Akıllı cihazımız ve akıllı kontratlar ile mobilite ekosistemini kurguluyoruz

“Akıllı cihazımızı tasarlarken, ihtiyaç duyacağı iş modelleriyle beraber o ekosistemi kurmak için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyen Karakaş, mobilite çözümleri, büyük veri, siber güvenlik, fintech, blok zinciri, oyunlaştırma, akıllı şebekeler ve mobilite servisleri gibi stratejik alanlar üzerine yoğunlaştıklarını ve oyunlaştırma, sadakat ve akıllı mobilite yaklaşımlarıyla dijital ekonomi eksenli bir ekosistem inşa ettiklerini söyledi.

Akıllı kontratlar ile kesintisiz mobilite deneyimi

Karakaş, “Akıllı cihazımız, blok zinciri platformumuz Toggen, startup iş birliklerimiz ve çevik çalışma şeklini benimseyen ekibimiz ile dekarbonizasyon, akıllı yaşam, e-cüzdan, akıllı lokasyon, uzaktan güncelleme, akıllı bağlantı hizmetleri sayesinde kullanıcılara kesintisiz bir mobilite deneyimi sunacağız. Blok zinciri; hızlı, güvenli ve çevre dostu mobilite hizmetleri ve akıllı cihaz güvenliğinde kullanılacak bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Dijitalize edilmiş veri ve diğer varlıklar blok zinciri aracılığıyla güvenli biçimde saklanıp, transfer edilebilecek. Bu nedenle blok zinciri ve yapay zekâ ekosistemlerin merkezinde yer alacak.” dedi.

USE-CASE Mobility® yaklaşımı ile mobiliteyi bir adım öteye taşıyarak otomobilden fazlasını üretmek üzere yola çıktıklarını vurgulayan Karakaş, “Yasal düzenlemeler çerçevesinde blok zinciri, techfin ve fintech gibi yeni nesil teknolojilerle kullanıcılarımıza güvenli, hızlı ve çevre dostu hizmetler sunmanın yöntemlerini geliştiriyoruz” diye konuştu.

Yeni nesil bankacılık platformu ClearBank, 175 milyon sterlin yatırım aldı

Birleşik Krallık merkezli yeni nesil bankacılık platformu ClearBank, 175 milyon sterlin (230 milyon dolar) yatırım aldığını duyurdu. Apax’ın büyüme sermayesi kolu Apax Digital liderliğindeki finansman turu, mevcut yatırımcılar CFFI UK Ventures Ltd ve PPF Financial Holdings BV tarafından katılım gördü.

Bankalara ve diğer müşterilere ödeme işlemleri ve diğer finansal hizmetler konusunda bankacılık altyapısı sunan ClearBank, 2015 yılında kuruldu ve 2017 yılında piyasaya sürüldü. Şirket, Birleşik Krallık’taki tüm bankacılık ödeme planlarına doğrudan erişimi olan tek yeni nesil ödeme sağlayıcısı olduğunu iddia ediyor. Bankacılık altyapısında gerekli olan tüm işlemleri yöneten ClearBank, önde gelen finansal markaların müşterilerine 13 milyonun üzerinde hesap sağlıyor. Eski sistem kullanıcılarının aksine ClearBank’in finansal hizmetlerine daha fazla hız, verimlilik ve kullanım kolaylığı sağlayan tek bir API üzerinden erişiliyor. Ayrıca, müşteriler arasında ödemelerin anında yapılması, anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması ve maliyetin düşürülmesi dahil olmak üzere çok sayıda durum göz önünde bulunduruluyor.

ClearBank, yeni sermayeyi öncelikle Avrupa’da olmak üzere küresel tekliflerini geliştirmek için kullanmayı planlıyor. Şirket, uzun vadede Kuzey Amerika ve Asya Pasifik’te faaliyetlerine başlamayı hedefliyor. 2021 yılında başarılı bir şekilde büyüyen şirket, “Deloitte 2021 UK Technology Fast 50” ve “2021 Card & Payments Award for Best Service” ödüllerinde 1 numaralı en hızlı büyüyen teknoloji şirketi olarak ödüllendirildi.

ClearBank müşteri tabanında Tide, Coinbase, Chip ve Oaknorth Bank dahil olmak üzere 200’den fazla finans kurumu ve fintech girişimi yer alıyor.

General Motors, sürücüsüz araç şirketi Cruise’un hisselerini SoftBank’tan satın alıyor

Otomobil üreticisi General Motors, cuma günü yaptığı açıklamada, SoftBank Vision Fund 1‘in sürücüsüz otomobil teknolojisi geliştiren Cruise‘daki hisselerini 2,1 milyar dolara satın aldığını duyurdu. GM ayrıca, SoftBank tarafından 2018’de verilen bir taahhüdün yerini alarak Cruise’a 1.35 milyar dolar yatırım yapacağını ekledi.

Şubat ayının başlarında sürücüsüz otomobil teknolojisi geliştiren Cruise’un SoftBank Vision Fund’dan 1,35 milyar dolar yatırım aldığı haberini sizlerle paylaşmıştık. Bu yatırım haberi ile ticarileşme adımlarını hızlandıran şirket, ABD’nin San Francisco eyaletinde sürücüsüz otomobil hizmetini halka açtığını açıklamıştı. Bu gelişmeye ek olarak Kaliforniya Kamu Hizmetleri Komisyonu (CPUC), bu ayın başında, Cruise ve Waymo otonom araçlarının trafikte faaliyet göstermesine izin verdi. Cuma günü yapılan açıklama ise, GM ve Cruise yetkilileriyle birlikte duyuruldu.

2013 yılında kurulan Cruise, 2016 yılında 1 milyar dolara General Motors tarafından satın alındı. O zamandan beri şirket, sürücüsüz arabaları gerçeğe dönüştürerek hem GM hem de Cruise hissedarları için önemli bir değer yaratıyor. Cruise Origin, sıfır emisyonlu ve paylaşımlı elektrikli bir araçtır. Cruise, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak ve otonom teknoloji ve yapay zeka geliştirme ve üretmede ABD liderliğini sağlamak amacıyla faaliyet gösterir.

GM, Origin’i Michigan eyaletindeki ZERO fabrikasında üretiyor. Bu fabrika, Amerikan vatandaşları için istihdamı desteklemekle kalmıyor; aynı zamanda ekonomik büyümeyi destekliyor ve Amerikan otomotiv endüstrisinin uzun vadeli başarısını ilerletiyor. Softbank’ın hisselerini neden şimdi satmaya karar verdiği henüz açık değil.

Porsche, kendi küresel elektrikli araç şarj istasyonu ağını kurmaya hazırlanıyor

Porsche, gelecek yıl kendi küresel şarj istasyonu ağını oluşturmaya başlayacağını söyledi. Daha öncesinde şirket, bu konuda küresel ortaklarından yararlanıyordu, ancak bu durum değişmek üzere.

Şirketin yıllık toplantısında açıklanan plan, Porsche’nin 2025 yılına kadar elektrikli araç filosunu Taycan modelinin ötesinde iki farklı modeli çıkarmaya hazırlanırken duyuruldu. Bu modeller Macan ve 718 modelleri.

Şirket yöneticileri, Porsche markalı ilk şarj noktalarının önümüzdeki yıldan itibaren Almanya, İsviçre ve Avusturya’da yüksek talep görme potansiyeli olan bölgelerde kurulacağını söyledi.

Bununla birlikte, bir basın açıklamasında ayrıntılardan bahseden şirket CEO’su Oliver Blume ve yönetim kurulu başkan yardımcısı Lutz Meschke‘ye göre, Porsche’nin vizyonu yalnızca şarj istasyonlarıyla sınırlı değil. Planların arasında, şarj istasyonlarının yanı sıra, müşterilerinin araçları şarj olurken kahvelerini yudumlayıp kişisel çalışmalarını yapabilecekleri bir dinlenme salonu inşa etmek.

Meschke, “Bütün bunlar yalnızca şarj etmekle ilgili değil, aynı zamanda müşterilerimize daha fazla kolaylık sağlamakla ilgili” dedi. “Bu bizim için sadece otomobillerimizin elektrifikasyonuna değil, aynı zamanda müşterilerimizin yolculuk deneyimlerine odaklanmamız için çok önemli.”

Blume, Porsche’nin Avrupa pazarına odaklanacağını ve özel bir hizmet sunabilecekleri ve kamu şarj alt yapısını destekleyebilecekleri yerler olan Çin ve ABD’ye genişlemeyi düşüneceğini söyledi. Blume ayrıca, “Önümüzdeki yıllarda elektrikli araç pazarı için üretimi artırmak çok önemli, bu yüzden Porsche büyük yatırımlar yapıyor” diye ekledi.

Porsche, Avrupa’nın en büyük hızlı şarj ağını destekleyen otomobil üreticisi Ionity ile ortaklığını da sürdürecek. Ionity, 2025 yılına kadar hali hazırdaki 400 istasyon sayısını 1.000 istasyona çıkarmayı planlıyor.

Porsche aynı zamanda, 2030 itibariyle araçlarının yüzde 80’inin elektrikli olacağını duyurdu.

Google, işletmelerin teslimatlarını optimize etmesine yardımcı olacak iki yeni araç tanıttı

Google geçen gün, kapsamlı teslimat filoları işleten işletmeler için  adlı iki aracını duyurdu. Google Haritalar platformunun bir parçası olan yeni Last Mile Fleet Solution, siparişten teslimata kadar tüm teslimat sürecinin her adımını optimize etmeyi amaçlıyor. Öte yandan adından da anlaşılacağı gibi Google Cloud’ın bir parçası olan yeni Routing API ise teslimat araçları filoları arasındaki rota planlamasına odaklanıyor.

Last Mile Filo Solution şu an için “public preview” aşamasında. Cloud Fleet Routing API, yılın ikinci çeyreğinde kullanıma sunulacak. Her ikisi de kurumsal hizmetler olduğu için, herkese açık bir fiyatlandırma bilgisi verilmedi. Ürünlerin kullanımı için Google’ın satış ekibiyle iletişime geçilmesi gerekiyor.

Covid-19 pandemisi, hem e-ticareti hem de zaten artan teslimat sayısını hızlandırmış durumda. Google Cloud’ın Küresel Tedarik Zinciri ve Lojistik genel müdürü Hans Thalbauer “Teslimat ağlarındaki artan baskının yanı sıra sürücü eksiklikleri, yetersiz adres verileri, fabrika kapanışları ve yakıt fiyatlarında artış gibi diğer birçok faktör teslimat süresini ve verimliliğini etkiledi” dedi. “Google Haritalar Platformu’nun Last Mile Fleet Solution ve Cloud Fleet Routing API’ı ile teslimat filosu operatörlerinin bu sorunları çözmesini ve tüketiciler, sürücüler ve filo yöneticileri için sorunsuz deneyimler oluşturmasını kolaylaştırıyoruz.”

Google Haritalar Platformu, işletmelerin isteğe bağlı sürücüleri göndermesine yardımcı olan On-demand Rides & Delivery solution özelliğini hali hazırda içeriyor. Şirket, yeni Last Mile Fleet Solution’ın bu hizmetle birlikte çalıştığını belirtti.

Fleet Routing API işletmelere rota planlamalarında yardımcı olan tamamen yeni bir Google Cloud hizmeti. Kullanıcılar, dahili filo yönetim sistemlerine araçlar oluşturmak için bunu kullanabilecek. Sistemin zaman aralığı, paket ağırlığı ve araç kapasitesi gibi belirli kısıtlamalarına göre teslimat rotalarını optimize etmesini sağlanabilecek. Şirketler artı olarak, bu süreçte sürdürülebilirlik hedeflerini karşılamak için rotalarını da optimize edebilecekler.

Şirketler için gider yönetimi çözümleri sunan Jeeves, 180 milyon dolar yatırım aldı

New York merkezli fintech girişimi Jeeves, 2,1 milyar dolarlık bir değerlemeyle C Serisi finansman turunda 180 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Eylül 2021‘de B Serisi finansman turunda 57 milyon dolar yatırım alan Jeeves, o dönemde 500 milyon dolar değerindeydi. Bu, altı aydan kısa bir sürede hızlı büyüyen fintech girişiminin değerinin dört katına çıktığı anlamına geliyor. Jeeves’in kısa süredeki büyük başarısı, Covid-19 sonrası dönemde kurumsal harcama yönetiminin ne kadar talep gören bir alan olduğunu kanıtlar nitelikte.

2019 yılında Dileep Thazhmon ve Sherwin Gandhi tarafından kurulan Jeeves, global şirketler için “hepsi bir arada kurumsal kart ve gider yönetimi” platformu olarak hizmet veriyor. Jeeves’in 2021 yılının Mart ayında halka açık olarak piyasaya sürüldüğünü de hatırlatmak gerek. Şirket, küresel ekipler arasında ödeme gerçekleştirilmesine ve yerel para birimlerinde ödeme yapılmasına olanak tanıyor. Böylece Jeeves, her ülkede finans işlevini yerine getirmek için birden fazla satıcıya ihtiyaç duyma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.

Jeeves, eylül ayından bu yana gelirinin %900 arttığını ve müşteri tabanını ikiye katlayarak şu anda 3.000’den fazla şirkete hizmet verdiğini belirtiyor. Şirket, 2022’nin yalnızca ilk iki ayında 2021 yılının toplamından daha fazla gelir elde etti. Kuzey Amerika, Latin Amerika, Birleşik Krallık ve Avrupa’da faaliyet gösteren Jeeves, şu anda 24 ülke ve 3 kıtada şirketlere hizmet vermekte. Bu müşteriler arasında Bitso, Kavak, Belvo, Runa, Merama, Moons, Convictional, Muncher, Platzi, Worky, Beek ve daha fazlasını içeren girişimler yer alıyor. Jeeves ekibi şu anda 10 ülkede 150’den fazla kişiden oluşuyor.

Google, büyük ekranlı cihaz kullanan kullanıcıları için yeni bir güncelleme getiriyor

Google, büyük ekran cihazları olan kullanıcıların ekran alanından yararlanacak uygulamalara erişmesini kolaylaştırmak için Play Store’da bazı değişiklikler yapıyor. Google’ın geliştirici blogunda yayınlanan yazıya göre, şirket, uygulamaların nasıl sıralandığını, tanıtıldığını, incelemelerin nasıl görüntülendiğini içeren değişiklikler yapmayı planlıyor. 

Yazıda Google, farklı cihaz yönelimlerinin desteği, klavye desteği ve daha fazlası gibi faktörleri dikkate alarak, Play Store’un büyük ekranlı cihazlarda uygulamaları nasıl sıraladığını ve içerdiğini güncelleyeceğini söylüyor. Şirket, önümüzdeki aylarda gerçekleşecek olan değişikliğin “yüksek kaliteli uygulamalara ve oyunlara öncelik vereceğinden bahsediyor. Ayrıca, kullanıcıların Google Play’de karşılarına çıkan ilk uygulamaların ihtiyaç duydukları uygulamalar olmasını sağlamaya çalıştıklarını söylüyor.

Google’ın gönderisi ayrıca, Play Store’un aynı kategorideki cihazlardan gelen yorumları ve puanları göstermeye başlayacağından bahsediyor. Örneğin, telefon kullanıcıları diğer telefon kullanıcıları tarafından bırakılan yorumları görecek, tablet kullanıcıları tablet kullanıcıları tarafından bırakılan yorumları görecek. Bu şekilde kullanıcılar, uygulamanın kendi cihazlarında ne kadar iyi çalışacağına dair daha iyi bir fikir edinebilecekler. Şirket, bu değişikliğin geçen yaz geleceğini duyurmuştu, ancak yazıya göre hala üzerinde çalışılıyor. Artık Google geliştiricileri, kullanıcıların hangi yorumları gördüklerini de bilebilecekler.

Son olarak Google, büyük ekranlı cihaz kullanıcılarının bir şeyi yükledikten sonra nasıl çalışacağını bilmelerini sağlamak için uyumluluk gereksinimlerini karşılamayan uygulamalar için uyarıları değiştireceğini söylüyor. Yazıda, bu konu yeterince açıklanmamış ancak Google ileride bu değişiklik hakkında ek bilgi verileceğini belirtiyor.

Google, son zamanlarda tabletlere ve büyük ekranlı telefonlara çok önem veriyor. Android 12L güncellemesi, bildirim ve Hızlı Ayarlar alanlarında yapılan değişikliklerle ve bir görev çubuğunun eklenmesiyle büyük ekran deneyimini geliştirmeye odaklanmış halde. 

Onur Güven, kripto varlık platformu Crypto.com’un Türkiye genel müdürü oldu

Geçtiğimiz 12 ayda önemli oranda büyüme kaydederek, dünya çapında 4 binin üzerinde çalışan sayısına ulaşan Crypto.com’un yerel hizmetlerini hızlandıracak Türkiye Genel Müdürü Onur Güven görevine başladı.

Yeni pozisyonuyla ilgili yaptığı açıklamada Güven, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusuyla yenilikçi teknolojilerin odağı olma potansiyeli barındırdığını belirtti ve ekledi:

“Türkiye dijital kullanımda dünya genelinde ilk sıralarda, bu dijital yatkınlık Türkiye’yi aynı zamanda en yüksek kripto varlık adaptasyonu oranına sahip ülkelerden biri yapmakla birlikte, ülkemiz için birçok potansiyeli de beraberinde getiriyor. Crypto.com’un zengin ürün ve hizmet portföyünü, üst düzey hizmet kalitesini ve güvenlik düzeyini, regülatif gereksinim ve uygulamalar çerçevesinde eksiksiz olarak Türkiye’deki kullanıcılarla buluşturmak için sabırsızlanıyorum. Nefes kesici hızda büyüyen bu sektörün daha iyi anlaşılmasını sağlamak, sürdürülebilir ve güvenli bir alanda gelişmesine katkıda bulunmak için sektör liderleri ve düzenleyici kurumlarla yakın temas halinde çalışacağız.” dedi.

Crypto.com CEO’su Kris Marszalek, Güven’in yeni rolüne atanmasına yönelik “Onur’un deneyimi ve yenilikçi fintek perspektifi çok değerli. Kurumumuz için büyük önem ve potansiyele sahip Türkiye pazarına ve ekibimize olağanüstü bir lider kazandık. Crypto.com Türkiye pazarının Onur’un öncülüğünde neler getireceğini görmek için heyecanlıyız.” açıklamasında bulundu.

Bu pozisyona atanmadan önce, Onur Güven, Türkiye’nin önde gelen fintek kuruluşlarından Paycell’de CEO görevini yürütmekteydi. Hızlı bir büyüme göstererek bölgenin en değerli fintek şirketlerinden birine dönüşen Paycell, hizmetlerini 10 milyon müşteriye ve 20 bin iş yerine ulaştırmakta.