Ana Sayfa Blog Sayfa 402

Yenilenmiş elektronik ürün marketi EasyCep, 100 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

2018 yılında Mehmet Akif Özdemir ve İsmail Dinçer tarafından Türk tüketicisini yenilenmiş elektronik cihaz ile tanıştırma vizyonu ile kurulan ve yenilenmiş elektronik cihaz alım satımında yenilikçi çözümleriyle öne çıkan Easycep, Seri A yatırım turunda 100 milyon dolarlık değerleme üzerinden 11 milyon dolar yatırım aldı.

Re-Pie Portföy’ün, EasyCep için kurduğu GSYF (Girişim Sermayesi Yatırım Fonu) üzerinden 6 milyon dolar yatırım yaparak liderlik ettiği yatırım turunda Colendi ve PlatformXIT de yer aldı.

“Yurtdışındaki pazarlara adım atacağız”

Yatırım turuna ilişkin açıklamalarda bulunan EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir, şirketlerinin ulaştığı değerleme rakamı ve aldığı yatırım tutarının, yenilenmiş elektronik cihaz sektörünün Türkiye ve dünyadaki büyüme potansiyelini ortaya koyduğuna dikkati çekti. Özdemir, “Ülkemizde bir sektörün inşasına öncülük ettiğimiz için mutluyuz. Bu yeni kaynağı daha çok insanı yenilenmiş elektronik cihazla tanıştırmak ve iş modelimizi başka ülkelere taşımak için kullanacağız. Özellikle yeni tesisimizde istihdam edeceğimiz 350 teknisyen ile her ay 150 bin cihazı yenileme kapasitesine ulaşacağız. Yatırımcılarımızla birlikte yaratacağımız sinerji bizi yeni pazarlarla buluşturacak.’’ dedi.

“EasyCep’in iş modeline inanıyoruz”

 

Re-Pie Genel Müdürü Alim Telci ise, EasyCep’in iş modeli ve sağladığı katma değer ile her kesime hizmet ettiğinin altını çizdi. “EasyCep faaliyetleri ile cari açığı azaltırken, herkese güvenli ve ekonomik cihaz erişimi sağlıyor. Kullandığı teknoloji ile küresel olarak büyümesi ve ölçeklenmesi de gayet kolay. Yatırımcılarımıza böyle bir ürün sunabildiğimiz için mutluyuz.” dedi.

Yatırım turunda yer alan Colendi CEO’su Bülent Tekmen, “Yenilenmiş cihazlara verilen taksit imkânı, Colendi’nin kredi skorlama algoritması ve şimdi al sonra öde özelliği (buy now pay later) ile birlikte hayata geçireceğimiz platformumuzda birçok yeni özelliği de ilk kez kullanıcılarımıza sunacağız. Stratejik ortak olduğumuz EasyCep ile uluslararası pazarlarda birlikte hareket ederek büyüyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Yenilenen cihazlara 1 yıl garanti

EasyCep, Ticaret Bakanlığı’ndan 2021 yılında aldığı lisans ile akıllı telefonlar başta olmak üzere tüketici elektroniği yenileme ve satışı alanında faaliyet gösteriyor. Geliştirdiği algoritmik aplikasyon sayesinde her yerde cihaz fiyatlaması yapabilen EasyCep, web sitesi, mağazaları, mobil uygulaması, entegre olduğu perakende ve pazaryeri platformları üzerinden topladığı cihazları yenileyerek 1 yıl garanti ile yine aynı kanallardan satışa sunuyor.

Pazar 2026’da 1,5 milyar dolara ulaşacak

Türkiye’de Ekim 2021’de yürürlüğe giren düzenleme ile yenileme merkezleri tarafından satışa sunulan ikinci el cep telefonlarında KDV oranı yüzde 18’den yüzde 1’e düşürüldü, daha sonra gelen başka bir düzenleme ile de 12 aya kadar taksit imkânı getirildi. KDV indiriminin olumlu etkisi ile kayıt dışı olarak el değiştiren cep telefonlarının kayıt altına alınarak ekonomiye kazandırılması bekleniyor. Yenilenmiş elektronik cihaz pazarının 2026 yılına kadar 1,5 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Avrupa’daki yenilenmiş elektronik cihaz pazarı, yeni cihaz pazarının yüzde 18’ine denk geliyor.

EasyCep’in faaliyet gösterdiği yenilenmiş elektronik cihaz pazarındaki oyunculardan Fransa merkezli BackMarket 5,7 milyar dolar değere ulaşırken, sadece yenilenmiş iPhone satan Finlandiya merkezli Swappie Seri C turunda 108 milyon euro yatırım aldı.

Microsoft, yapay zeka çevirilerini önemli ölçüde geliştiren güncellemesini duyurdu

Microsoft geçen gün, yeni makine öğrenimi teknikleri sayesinde, çok sayıda dil çifti arasında önemli ölçüde geliştirilmiş çeviriler sağlayan çeviri hizmetlerinde bir güncelleme duyurdu. Bu güncellemeyle gelen modeller “Yedek Uzman Karışımı” (spare Mixture of Experts) yöntemini kullanan Project Z-Code‘a dayanıyor ve şirketin önceki modellerine göre kör değerlendirmeler sırasında %3 ila %15 arasında daha iyi puan alıyor. Z-Code, Microsoft’un daha güçlü ve faydalı yapay zeka sistemleri oluşturmak için birden çok dilde metin, görüntü ve ses modellerini birleştirmeye yarayan XYZ-Code girişiminin bir parçası.

“Uzman Karışımı” tamamen yeni bir teknik değil, ancak özellikle çeviri bağlamında oldukça faydalı. Esasen, sistem temel olarak görevleri birden çok alt göreve bölüyor ve ardından bunları “uzmanlar” adı verilen daha küçük, daha özel modellere devrediyor. Model daha sonra kendi tahminlerine dayanarak hangi görevin hangi uzmana devredileceğine karar veriyor. Bu işlem, büyük ölçüde basitleştirilmiş, yani birden fazla özel model içeren bir model olarak düşünülebilir.

Azura AI teknoloji baş sorumlusu Xuedong Huang “Z-Code ile gerçekten harika bir ilerleme kaydediyoruz çünkü son teknoloji bir dil modeli oluşturmak için hem tek dilli hem de çok dilli verilerden yararlanıyoruz. Bu sistem müşterilerimize sunabileceğimiz en iyi kalite performans ve verimlilik kombinasyonuna sahip” dedi.

Bu sistem sayesinde çoklu sistemlere gerek kalmadan 10 kadar dil arasında doğrudan çeviri yapılabilmesi mümkün oluyor. Microsoft ayrıca yakın zamanda varlık tanıma, metin özetleme, özel metin sınıflandırma ve anahtar sözcük çıkarma dahil olmak üzere yapay zeka sistemlerinin diğer özelliklerini geliştirmek için Z-Code modellerini kullanmaya başladı. Ancak bu modeli ilk defa bir çeviri hizmeti için kullanıyor.

Uzaktan çalışma sürecini yöneten Omnipresent, 120 milyon dolar yatırım aldı

Şirketlerin uzaktan çalışma iş modelini sürdürmelerini kolaylaştırmak için çözümler sunan Omnipresent, B Serisi finansman turunda 120 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Kinnevick ve küresel bir lider teknoloji şirketi olan Tencent liderliğindeki yatırım turu ayrıca Uncorrelated Ventures tarafından katılım gördü.

Londra merkezli Omnipresent, Matthew Wilson ve Micheal Smith tarafından 2019 yılında kuruldu. Şirketin kuruluşundan kısa bir süre sonra hayatımıza giren Covid-19 pandemisi iş dünyasında önemli değişimlere sebep oldu. Bu süreçte pek çok sektörden işletmeler uzaktan veya hibrit çalışma modelini benimseyerek küresel çalışmanın hız kazanmasına zemin hazırladı. Bu duruma en iyi örnek olarak, Omnipresent, 2021 yılında gelirini 25 kat arttırdı; ekibini ise 10 kat büyüttü.

Şirket, kuruluşların uluslararası istihdamın önündeki engelleri aşmalarına yardımcı oluyor. Omnipresent’ın dijital teklifi olan OmniPlatform, yöneticilerin tüm uzaktan çalışan kişilerin verilerini tek bir platformda görmelerini sağlayarak daha öncesinde manuel olarak yönetilen tüm süreçleri basitleştiriyor.

Uzaktan çalışma modelini benimseyen şirketler için çözümler sunan Omnipresent’ın çalışanları da bu model ile görevlerini sürdürüyor. Tamamen uzaktan çalışan şirketin açıkladığı verilere baktığımızda, 40’tan fazla ülkede 230’dan fazla çalışan ile birlikte hizmet verdiğini görüyoruz. Omnipresent Kurucu Ortağı ve Eş CEO’su Matthew Wilson, yaptığı açıklamada, Omnipresent’ın şu anda hiper büyüme aşamasında olduğunun altını çizdi.

Küresel bir işletme olan Omnipresent, dünya çapında 160’dan fazla ülke ve bölgede yer alan şirketlerin uluslararası ekiplerini kurmaları için uzmanlığını kullandığını belirtiyor. Şirket, 2022 yılında küresel istihdam platformuna yönelik talebi karşılamak için ekibini genişletmeyi planlıyor. Mevcut yatırım , Omnipresent’ın ürün teklifini geliştirmesine ve uluslararası genişlemesini sürdürmesine yardımcı olacak.

Yerli eğitim girişimi Düşyeri, 35 milyon dolar değerleme üzerinden 3.7 milyon dolar yatırım aldı

Dijital dünyanın ve eğitimin tüm kurallarını çocuklar için yeniden tasarlamak için kurulan Düşyeri, yakında globalde çıkacağı Seri A yatırımı öncesi Türkiye’de köprü yatırım turu yaparak 35 milyon dolar değerleme ile 3.7 milyon dolar yatırım aldı.

Ali Sabancı ve Öncü Girişim Sermayesi Yatırım ortaklığı liderliğinde gerçekleşen köprü tura; Ali Koç, APY Bilişim Vadisi GSYF, APY Start-up GSYF, Arda Kutsal, Ayşegül Akşak, Bergüzar Korel, Demir Karaaslan, Deniz Devrim Cengiz, Esat Göktekin Dinçerler, Feride Tansuğ, Finberg, Halit Ergenç, İrem Can, İTK Venture, Kaan Taşkın, Koray Bahar, Nevzat Aydın, Kenan Çolpan, Özge Doğan, Re-pie, Timuçin Öğün, Varol Civil ve Zeynep Dereli katıldı.

Dijitalde çocukların, yaşlarına uygun olmayan, şiddet, korku cinsellik içeren videolar ve oyunlarla vakit geçirmelerinin onların bilişsel gelişimine yarattığı olumsuz etkiler konusunda tüm dünya hemfikir. Pandemi ile çocukların dijitalde geçirdikleri süre 7 saate kadar çıkmış durumda. Bu saat aralığında dijitalde vakit geçirilmesinin çocuğun gelişimi için yarattığı hasarları bilen Düşyeri, ilk olarak dünya çocuklarını tüm dijital cihazlarda güvenli alanda tutacak “çocuk modu” yazılımını hayata geçirdi.

İçinde 60’dan fazla özel tasarlanmış oyun ve içerik applerinin olduğu Düşyeri, Aralık 2021’de kullanıma açtığı “Çocuk Modu” ile 350 binin üzerinde kullanıcıya ulaştı. Dijitalde çocuklar için devrim diye nitelendirilen ürün öncelikle dijitalden en olumsuz etkilenen ve gelişimsel olarak en kritik yaş olan 2-6 ve 6-10 yaşa odaklanmış olarak açıldı.

Arkasında çocuğu tanıyan bir yapay zekanın çalıştığı yazılım, çocuğun karşısına yaşına, ilgi alanlarına, öğrenme becerilerine uygun eğlenceli appleri ve içerikleri çıkarıyor. Düşyeri, akıllı algoritmelarla zaman içinde çocuğu tanıyarak onun gelişimini takip edip dijitalde geçirdiği eğlenceli süreyi gelişimine destek olacak şekilde tasarlıyor.

Düşyeri 2018 yılınd, 20 milyon dolar değerleme ile Ali Sabancı, Ali Koç, Nevzat Aydın, Begüm Doğan, Varol Civil, Göktekin Dinçerler, Kenan Çolpan, Timuçin Öğün ve Ayşegül Akşak’tan yatırım almıştı. 3,5 sene boyunca ürünün çocuklarla buluşabileceği teknolojisini yarattı. Bilişim Vadisi’ndeki yazılım ve oyun ekibi ile çocuklar için akıllı algoritma ve yapay zekaların kullanıldığı yazılımda bir çocuğun dijitalde ihtiyacı olan her ayrıntı düşünülmüş.

Dijital dünyanın tüm kurallarını çocuklar için yeniden ve onların ihtiyaçlarına uygun şekilde tasarladıklarını belirten Düşyeri’nin kurucusu Ayşe Şule Bilgiç; “Eğlencenin en yükseğini yüzde yüz güvenli ve çocukların gelişimlerine destek olacak hale getirdik. Bazıları yaptığımıza sihirbazlık diyor bense sadece teknolojinin gücü ile bilimin verilerini birleştirdiğimizi düşünüyorum. Dijital eğitim teknolojilerinde bir devrim başlatıyoruz.” diye ekliyor. Girişim ekosisteminin TEB Girişim Bankacılığı’nından tanıdığı ve 2018 yılında Düşyeri’ne ortak olarak geçen Düşyeri CEO’su İbrahim Coşkuner; “Herkesin muzdarip olduğu bir soruna çözüm üretmekten çok mutluyuz. Şu ana kadarki kullanıcı geri dönüşleri çok iyi ve ebeveynler çok mutlu. Çocukların güvenliği ve gelişimi için yakın zamanda tüm cihazlarda var olacağız ve tüm cihazların (Telefon, Bilgisayar, Televizyon) çocuk modu haline geleceğiz.” dedi.

Müşteri ilişkileri yönetimi çözümleri geliştiren Glia, 45 milyon dolar yatırım aldı

Müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) için yapay zeka tabanlı çözümler sağlayan Glia, 1 milyar doların üzerinde bir değerlemeyle D Serisi finansman turunda 45 milyon dolar yatırım aldığını açıkladı. Insight Partners liderliğindeki yatırım turu, Wildcat Capital Management ve yeni yatırımcı RingCentral‘ın da katılımıyla gerçekleşti.

New York ve Tallinn, Estonya’da ortak merkezleri bulunan şirket, Carlos Paniagua (CTO), Justin DiPietro (COO) ve Dan Michaeli (CEO) tarafından kuruldu. Şirket, kuruluşundan bu yana toplam 150 milyon dolardan fazla yatırım aldı. Glia, Ocak 2021’de C Serisi finansman turunda 78 milyon dolar yatırım almıştı.

Covid-19 pandemisi hayatımızın birçok alanında dijital bir devrime sebep oldu. Pek çok sektörde olduğu gibi dijital çözümler, müşteri hizmetleri alanının olmazsa olmazı olmayı başardı. Glia, 250’den fazla banka, sigorta şirketi ve diğer finansal hizmet işletmelerinin müşteri hizmetleri ekiplerinin destek sorularına yardımcı olmak için araçlarını kullandığını söylüyor. Şirket, bugüne kadar 10 milyardan fazla müşteri hizmetleri etkileşimi sağladığını belirtiyor.

Yaklaşık bir sene önceki finansman turunda olduğu gibi, 40 milyon dolarlık yatırımın büyük bir kısmı Ar-Ge için kullanılacak. Şirket, müşteri hizmetleri temsilcilerinin müşterilerle doğrudan iletişime geçmesini desteklemek için yapay zeka teknolojisinden yararlanan daha fazla araç geliştirmeyi planlıyor. Örneğin, temel destek sorunlarında bir sorunu çözmek için müşterilerle ekran paylaşımı yapmak Glia’nın bu alanda geliştirmek istediği araçlardan bir tanesi. Şirket ayrıca, mesajlaşma, ses ve video çözümlerine daha fazla yenilik getirmek için bu alana da yatırım yapacak. Son olarak, Glia, uluslararası alanda daha da genişlemek için işini geliştirmeye odaklanacak.

750 milyon dolar yatırım alan Ramp’ın değerlemesi 8.1 milyar dolara ulaştı

İşletmelerin daha az harcama yapmasına ve harcamalarını kolayca takip edebilmesine olanak tanıyan Ramp, hafta başında yaptığı açıklamada, 750 milyon dolarlık yeni finansman turunu duyurdu. Ramp tarafından aktarılan bilgiye göre finansmanın ardından şirketin değerlemesi 8,1 milyar dolara ulaştı.

Ramp, mevcut 750 milyon dolarlık yatırımın 550 milyon dolarını borç finansmanı olarak aldı. 200 milyon dolarlık finansman turu ise, Founders Fund liderliğinde ve D1 Capital Partners, Thrive Capital, Redpoint Ventures, Coatue Management, Iconiq, Altimeter, Stripe, Lux Capital, Vista Public Strategies, Spark Capital, ve Definition Capital katılımıyla gerçekleşti.

Mart 2019’da Eric GlymanGene Lee ve Karim Atiyeh tarafından New York’ta kurulan Ramp, kuruluşundan bu yana 1 milyar doların üzerinde finansman sağladı. Ramp müşterileri, harcamalarını tamamen otomatikleştirmek, seyahat yönetimi, fatura ödemeleri ve daha birçok finansal operasyonları için Ramp’ı kullanıyor. Ramp, hızlı büyüyen girişimlerden milyar dolarlık kurumsal şirketlere kadar çok çeşitli müşteri tabanının harcamalarını yönetmelerine olanak tanıyor. Şirket, yalnızca ödeme yönetimi platformu sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürdürülebilir işletmeler kurulmasının önünü açıyor.

Platformunda 5.000’den fazla işletmeye ev sahipliği yapan Ramp, 2021’de gelirinin yaklaşık 10 kat arttığını belirtiyor. Şirket ayrıca, yıllık 5 milyar doların üzerinde ödeme hacmine güç sağlıyor. Ramp, ayrıca bugüne kadarki en hızlı büyüyen çözümü olan B2B ödeme aracı Bill Pay ve Ramp for Travel lansmanı ile platformunu geliştirdi. Geçtiğimiz yıl çalışan sayısını 4 katına çıkaran şirket, bu yıl içinde gelişen teknoloji merkezi Miami’de yeni bir ofis açmayı planlıyor. Ayrıca, her iki şirketin harcama kontrolleri aracılığıyla ticari satın alma işlemlerini kolaylaştırmak için Amazon Business ile bir işbirliği yaptığını duyurdu.

Hyper-casual oyun hızlandırıcı merkezi CrazyHubs İstanbul’un üçüncü dönem başvuruları açıldı

CrazyLabs partnerliği eşliğinde hit oyun geliştirmeyi hedefleyen hyper-casual oyun stüdyolarına yönelik başlatılan CrazyHubs İstanbul programının 6 Haziran 2022’de başlayacak üçüncü dönemi için başvurular açıldı.

Başvurunuzu CrazyHubs İstanbul‘un kendi web sitesi üzerinden yapabilirsiniz.

Bugüne kadar 18 stüdyonun mezun olduğu CrazyHubs İstanbul’da hedef, CrazyLabs’in uzmanlığı ve partner stüdyoların oluşturacağı ortak bir ekosistem ile tüm stüdyoların hit oyunlar geliştirmeye başlaması ve bu oyunların CrazyLabs tarafından global ölçekte yayınlanması.

CrazyHubs İstanbul’un 4 aylık fiziksel programında, stüdyolara verilen eğitim ve mentorluk ile hyper-casual oyun alanında nasıl başarılı olunacağının sırları paylaşılıyor. CrazyHub’ın ilk iki ayı içerisinde stüdyoların CPI testlerinde potansiyel gösterecek prototipler geliştirmesi için gerekli ortam oluşturuluyor.

3. ve 4. ayda ise CrazyLabs uzmanlarının mentorluk desteğiyle bu prototipler milyonların oynamak isteceği oyunlara dönüştürülüyor ve başarılı oyunlar global olarak yayınlanıyor.

Bugüne kadar dünyanın farklı ülkelerinde açılan CrazyHubs hızlandırıcı merkezlerinde geliştirilen hyper-casual oyunlardan 5 tanesi CrazyLabs tarafından yayınlandı. Bunlardan Epic Hero Weapon Craft Masters, CrazyHubs İstanbul esnasında geliştirilen bir oyundu, geçtiğimiz ay Top Chart’lada üst sıralarda yer alan Frozen Honey ASMR iseCrazyHub Tel Aviv’e katılan bir stüdyo tarafından geliştirilmişti.

CrazyLabs, CrazyHubs İstanbul ‘a kabul edilen stüdyolara sunduğu kapsamlı eğitimin yanı sıra maddi anlamda da büyük destek sağlıyor.

CrazyHubs İstanbul’a seçilen stüdyolara 4 aylık program süresince ekip üyesi başına aylık $1.000 ödenek sunulmasının yanı sıra, programdan mezun olduktan sonra stüdyolara başarı seviyelerine göre yıllık 1.5 Milyon TL’ye varan kazanç elde etme imkanı verecek profesyonel yayıncılık sözleşmesi teklifi yapılacak.
Ayrıca katılımcı stüdyolara Kolektif House Levent’te bir ofis ortamı sunuluyor ve “Kolektif House” üyeliği de temin ediliyor.

CrazyHubs İstanbul’a nasıl başvurabilirsiniz?

18 yaş üstü ve eğitim hayatını tamamlamış adaylar (veya stüdyoların ekip üyelerinin) daha önce geliştirdikleri hyper-casual oyun portfolyolarını ve App Store/ Play Store hesap linklerini paylaşarak CrazyHub Istanbul’a başvurabilirler.

Stüdyo ekip üyelerinin 2 kişiyi geçmeyecek şekilde en az bir tane Unity Developer bulundurması şart olmakla birlikte yine en az bir kişinin konuşma düzeyinde İngilizce bilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, 4 ay sürecek olan CrazyHubs İstanbul programına fiziksel katılım zorunlu olup, gerekli şartlar karşılandığında stüdyoların isteğine göre program takvimi 1 ay daha uzayabilmektedir.

Bir stüdyoya dahil olmayan solo Unity Developer, 3D Artist veya Oyun Tasarımcıları için de programa başvuru imkanı sunulmaktadır. Adaylara seçildikleri takdirde diğer tekil adaylarla beraber yeni bir ekip kurma imkanı verilmektedir.

Tarım teknolojisi girişimi Apollo Agriculture, 40 milyon dolar yatırım aldı

Kenya merkezli agritech girişimi Apollo Agriculture, Softbank Vision Fund 2 liderliğindeki B Serisi finansman turunda 40 milyon dolar yatırım aldığını açıkladı. Girişim, hizmet verdiği çiftçi sayısını 2022 sonuna kadar ikiye katlayarak 200.000 çiftçiye çıkarmayı planlıyor.

2016 yılında kurulan Apollo Agriculture, tarlaların uygu görüntülerini yapay zeka ile işleyerek çiftçilere hizmet veriyor. Şirket, ilk olarak mısır çiftçileriyle çalışarak başlasa da, zamanla onların diğer yüksek verimli mahsulleri çeşitlendirmelerine yardımcı olmaya odaklandı. Apollo Agriculture, yeni finansmanı teknolojisini geliştirmek ve çiftçilere daha fazla ürün ve hizmet sunmak için kullanmayı planlıyor. Tarım teknolojisi girişimi, bu finansman ile birlikte Doğu ve Batı Afrika’daki büyüme fırsatlarını araştırdığını belirtiyor.

Apollo Agriculture’ı Benjamin Njenga ve Earl St Sauver ile birlikte kuran şirket CEO’su Eli Pollak, TechCrunch‘a verdiği bir demeçte, mısırın Doğu Afrika’daki hemen hemen her çiftçinin ekim yapmasını sağladığına dikkat çekiyor. Girişim, geçimlik tarımdan tarım işletmesine doğru giden yolda makine öğrenimini kullanarak çiftçilere hizmet veriyor. Çiftçilerle ortaklık kuran Apollo, daha yüksek kârlı ürünlere geçme olasılığı en yüksek olan çiftçileri belirlemek için yapay zekadan yararlanıyor.

Pollak, hızlı büyümeye yatırım yapmaya devam edeceklerini ekledi. Diğer bir deyişle şirket, daha fazla çiftçiye hizmet etmek, onların arazilerini büyütmelerine yardımcı olmak ve Kenya genelinde genişlemeye devam etmek için çalışacak. Ayrıca, Kenya dışında yeni pazarlara genişlemesini hızlandıracak. Geçen yılın sonunda Apollo, 100.000 çiftçiyle çalıştı. Şirket, 2020’deki 6 milyon dolarlık A serisinin ardından hızlanarak 10 kat büyüdü.

Paribu Ventures ilk yatırımlarını Float Capital ve Angelic’e yaptı

Blokzincir ekosisteminde geliştirilen ürün ve projeleri desteklemeyi sorumlulukları arasında gören Paribu, 30 milyon dolarlık yatırım bütçesine sahip yeni oluşumu Paribu Ventures ile yatırım yapacağı projeleri seçmeye başladı.

Blokzincir tabanlı altyapı, DeFi, Web 3.0, oyun ve NFT ekosistemlerinde inovasyon temelli, fark yaratan girişimlere destek vermek üzere oluşturulan Paribu Ventures, ilk yatırımlarını Float Capital ve Angelic’e yaptı.

Bu turda; Float Capital 5 milyon dolar yatırım alırken, Angelic ise 10 milyon dolar yatırım aldı.

Paribu Ventures Yöneticisi Utku Dördüncü, ilk yatırımlarla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Paribu Ventures çatısı altında bu iki projeyi desteklemekten dolayı heyecan duyuyoruz. Her iki şirketin de kullanıcılarına benzersiz bir deneyim sunacağından ve kendi alanlarında oyunun kurallarını değiştiren bir etkisi olacağından eminiz.”

İlk yatırımlar DeFi ve oyun dünyasından

Süresiz kaldıraçlı işlem yapmaya izin veren, uzun ve kısa pozisyonları “token”laştıran ve bu şekilde likidasyon riskini ortadan kaldıran inovatif bir DeFi protokolü olan Float Capital, yatırım turunda 5 milyon dolar topladı. Yatırım turuna Paribu Ventures’ın yanı sıra Alameda Research, Maven 11, MetaCartel Ventures, IDEO CoLab Ventures, Morning Star Ventures gibi VC firmaları, Aave kurucusu Stani Kulechov ile Dragonfly Capital‘dan Gengmo Qi de katıldı.

Web3 oyun dünyasında ihtiyaç duyulan bir açığı kapayacak, yüksek kaliteli bir deneyim sunmaya odaklanan, bilim kurgu temalı bir RPG oyunu olan Angelic ise yatırım turunda 10 milyon dolar topladı. Metaverse Game Studios’un ilk oyunu olma özelliği de taşıyan Angelic’in yatırım turuna Paribu Ventures’ın yanı sıra Animoca Brands, Pantera Capital ve Solana Ventures da katıldı.

Volkswagen, Kuzey Amerika’daki üretim kapasitesini artırmak için 7.1 milyar dolarlık yatırım yapacak

Volkswagen, geçen Pazartesi yaptığı açıklamada, şirketin Kuzey Amerika’daki elektrifikasyon girişimlerinin önümüzdeki beş yıl içinde 7.1 milyar dolarlık ek bir yatırım alacağını duyurdu.

VW, bu parayı 2030 yılına kadar ABD satışlarının yüzde 55’inin elektrikli araç olmasını sağlamaya yardımcı olacağını umarak, sürüm başına ürün portföyünü, bölgesel Ar-Ge ve üretim yeteneklerini artırmak için harcama planları yapıyor. Şirket, aynı zaman diliminde içten yanmalı üretim kapasitesini azaltmayı planlıyor. Bunu, 2022’de ID.4’ü, 2024’te ID.Buzz’ı ve 2026’dan itibaren henüz piyasaya sürülmemiş bir SUV’u üretmek için Amerikan montaj fabrikalarını değiştirerek yapacak.

Şirket, Kuzey Amerika’da satışını yaptığı araçların yüzde 90’ının montajının zaten Kuzey Amerika’da yapıldığını söylüyor. Şirket, Chattanooga, TN’deki üretim tesisleri, Meksika’daki Pueblo ve Silao’daki fabrikalarının açılmasıyla beraber elektrifikasyon sürecini başlatmıştı.

VW ayrıca, ID’4’ün lansmanından önce Kuzey Amerika tedarikçi ortaklarına 2,7 milyar dolardan fazla yatırım yaptığı için pillerine oldukça güveniyor. Şirket ek olarak, bu Mayıs ayında Chattanooga’da Pil Mühendisliği Laboratuvarını (BEL) resmi olarak açmayı planlıyor ve eyalette bir pil üretim tesisi inşa etmeyi düşünüyor. Ancak bu plan henüz ilk aşamalarında.

Pazartesi sabahı bir basın etkinliği sırasında, Volkswagen Amerika Grubu Başkanı ve CEO’su Scott Keogh, VW’nin OTA güncellemelerini ve “tak ve şarj et” gibi yeni yazılım özelliklerini getirmeyi planladığını belirti. Bu yeni yazılım sayesinde sürücüler halka açık bir şarj istasyonunda araçlarını şarj ederken, ödeme işlemi herhangi bir kart veya NFC okutması yapmadan otomatik olarak ödemeyi yapabilecekler.