Ana Sayfa Blog Sayfa 379

Beyaz Saray, yarı iletken eksikliği sebebiyle ortaya çıkabilecek güvenlik açıklarıyla ilgili uyarılarda bulundu

Beyaz Saray geçen Çarşamba günü, bazı ABD milletvekilleriyle, Kongre’yi yarı iletken üretimine ödenek sağlamak için 52 milyar dolarlık finansman paketini onaylamaya zorlarken, yarı iletken tedarik zinciri sorunlarının Amerikan ekonomisine verebileceği zararların konuşulduğu bir toplantı gerçekleşti.

Beyaz Saray Ulusal Ekonomik Konseyi Direktörü Brian Deese gazetecilere verdiği demeçte, “En iyi tahminler, mevcut yarı iletken eksikliğinin muhtemelen 2021’de GSYİH’den tam bir yüzde puanı eksilttiği yönünde” dedi.

Toplantıda Ticaret Bakanı Gina Raimondo, Savunma Bakanı Yardımcısı Kathleen Hicks, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan yer aldı. Toplantıda, “Amerika’da yarı iletken yatırımın acil bir ihtiyaç haline gelmesi ve ayrıca ekonomik ve ulusal güvenliği koruyacak araştırmalarla ilgili tartışmalar” üzerine konuşuldu.

Endüstri çapında kalıcı bir çip sıkıntısı, otomotiv ve elektronik endüstrilerinde üretimi kesintiye uğrattı ve bazı firmaları üretimi küçültmeye zorladı. Ülkede yarı iletkenler için diğer ülkelere olan bağımlılığı azaltmak için çağrılar yapılıyor.

Beyaz Saray, “Yarı iletken tedarikimizde önemli bir kesinti, ABD ekonomisine tarihi hasara neden olabilir. Şu anda Amerikan otomobil endüstrisi üzerindeki çip kıtlığının etkisinden çok daha büyük bir hasar oluşabilir. Bu durum, teknolojik rekabet gücümüzü ve küresel olarak rakiplere karşı askeri avantajlarımızı zayıflatabilir” açıklamasında bulundu.

Beyaz Saray, aylarca süren tartışmaların ardından Kongre’yi yarı iletken çip üretimine yönelik ABD ödenekleri onaylaması için zorluyor.

Brain Deese, çip sıkıntısı sebebiyle Çin’de ortaya çıkan sorunlara atıfta bulunarak ABD ekonomisinin ciddi bir çip kıtlığı durumunda büyük sıkıntılar yaşayacağını dile getirdi. Deese, “ABD’de çip üretimi için sadece özel sektör yatırımı yeterli değildir ve mevcut ABD tedarik zinciri güvenlik açıklarıyla ilişkili riskleri azaltmak için yeterli olmayacaktır” sözlerini kullandı.

Japon otomobil üreticisi Nissan, elektrikli piller için NASA’yla birlikte çalışıyor

Nissan geçen Cuma günü yaptığı açıklamada, şirketin daha hızlı şarj edilebilen, daha hafif olan ve daha güvenli olmayı vaat eden elektrikli araçlar için yeni bir pil türü üzerinde NASA ile birlikte çalıştığını duyurdu.

Nissan’a göre 2024’te bir pilot tesis açılışı yapılacak. Katı hal pili ise, 2028’deki lansmanından sonra şu anda kullanımda olan lityum iyon pilin yerini alacak.

Katı hal pillerinin, kalp pillerinde kullanılabilecek kadar stabil olduğunu söyleniyor. Proje tamamlandığında, mevcut pilin yaklaşık yarısı büyüklüğünde olacak ve birkaç saat yerine 15 dakikada tamamen şarj olacak.

Kurumsal Başkan Yardımcısı Kazuhiro Doi gazetecilere verdiği demeçte, ABD uzay programı ve California San Diego Üniversitesi ile işbirliği içinde olduklarını söyledi. Kurumlarla beraber bazı malzemelerin testleri yapılıyor. Doi, “Hem NASA hem de Nissan’ın aynı tür pile ihtiyacı var” dedi.

Doi, Nissan ve NASA’nın yüz binlerce malzeme arasında en iyi sonucu vereni görmek için çeşitli kombinasyonları test etmek için bilgisayarlı bir veri tabanı olan “orijinal malzeme bilişim platformu” (original material informatics platform) olarak adlandırılan platformu kullandığını söyledi.

İşbirliğindeki amaç, lityum iyon piller için gerekli olan nadir metaller gibi pahalı malzemelerin kullanılmasından kaçınmak. Doi ve diğer şirket yetkilileri, Nissan 2010 yılında piyasaya ilk kez sürülen Leaf elektrikli aracıyla yaşadığı tarihsel deneyime güveniyor. Leaf’in pil teknolojisi diğer elektrikli araçlardan farklıydı ancak dünya çapında yarım milyondan fazla satmıştı.

Şu sıralar, Japon otomobil üreticisi Toyota Motor, Alman üretici Volkswagen ve ABD’li otomobil üreticileri Ford Motor ve General Motors da dahil olmak üzere birçok otomobil üreticisi katı hal piller üzerinde çalışıyor.

QNBEYOND Hızlandırma Programı’nın dördüncü dönemine seçilen 8 girişim belli oldu

QNB Finansbank bünyesindeki QNBEYOND Hızlandırma Programı’nın dördüncü dönemine kabul edilen 8 girişim açıklandı. Altı ay süreyle güçlü bir mentor ağı, onlarca iş ortağı, QNB Finansbank’ın c-level bir yöneticisiyle beraber çalışma ve hibe desteği gibi çok sayıda olanaktan yararlanacak girişimler, Ekim ayındaki Demo Day ile programdan mezun olacaklar.

QNBEYOND Hızlandırma Programı’nın dördüncü dönem girişimleri arasında fintech/insurtech, proptech, blokzincir, sosyal, B2B SaaS gibi alanlara odaklanan girişimler yer alıyor.

QNBEYOND dördüncü dönem girişimlerinde; global odaklı SaaS iş modelleri, yapay zeka teknolojisini kullanan veya kullanımını kolaylaştıran ürünler, profesyonel sosyalleşme uygulamaları, emlak ve perakende çözümleri, fintech’ler, sigorta teknolojileri ve blokzincir teknolojisinin gizlilik ve güvenlik yönüyle kullanıldığı araçlar göze çarpıyor.

2021’de tamamlanan üçüncü dönemde 8 girişim QNBEYOND mezunu olurken; bu girişimlerden ikisi, Magnetiq ve Ango AI, QNBEYOND Ventures’dan yatırım aldı. Ayrıca sekiz girişim QNB Finansbank ve iştirakleriyle 9 farklı projede büyük çaplı işbirliğine gitti.
QNBEYOND’un sahip olduğu güçlü mentor ağı, iş ortakları ve c-level yönetici desteği
Sektör profesyonelleri ve QNB Finansbank çalışanlarından oluşan 130 kişiyi aşkın ve güçlü bir mentor ağına sahip olan QNBEYOND, girişimcilerin ihtiyaç duyabileceği neredeyse tüm konular için alanında uzman bir mentora sahip.

Ayrıca hızlandırma programına katılan girişimlere; Amazon Web Services, Google Cloud, Microsoft Azure ve Digital Ocean gibi servis sağlayıcılar, Hubspot, Notion, Docsend, Lokalise, Miro, Remote, Asana gibi yabancı servisler ve Fol, iyzico ve TalentGrid gibi şirketlerden on binlerce dolar değerinde indirim fırsatı da sunuluyor.

Diğer yandan QNB Finansbank c-level yöneticilerinden biriyle eşleşen QNBEYOND girişimleri, düzenli olarak görüşme ve beraber iş geliştirme şansına erişiyor.

QNBEYOND Hızlandırma Programı 4. dönem girişimleri:

TransferChain, blokzincir, kriptografi ve bulut teknolojilerini birleştirerek kullanıcıların; gizli ve güvenli veri transferi, depolama, yedekleme yapmasını ve mesajlaşmasını sağlar.

Tamamliyo, sigorta şirketleri ile dijital işletmeleri uçtan uca entegre eden embedded sigorta girişimi.

Emlaksat.com, evini satmak isteyenlere dijital platformu üzerinden uçtan uca premium hizmetler sunan, Türkiye’nin sabit hizmet bedeli ile çalışan ilk ve tek online gayrimenkul teknolojisi şirketidir.

VenueX, perakendecilerin ürün, stok, adres ve iç mekan haritalarını Google, Apple ve Yandex gibi online arama & harita motorlarına gerçek zamanlı entegre ederek, online arama yapan tüketicilerin kendilerine yakın mağaza sonuçlarına erişmesini sağlar.

Hockeystack, SaaS şirketlerin pazarlama, satış, ürün etkileşimi ve abonelik geliri verilerini tek platformda kod kullanmadan toplayan ve birleştiren analitik aracı.

Radius, etkileşime geçilmek istenilen hedef kitlenin sosyal ve dijital DNA’sini yapay zeka teknolojileri ile analiz ederek, büyüme ve etkileşim stratejileri oluşturur.

FirstBatch; kullanıcıların sosyal medya verilerini NFT’ler ile web3.0’da monitize edebildikleri merkesiyetsiz bir protokoldür.

Ekos.ai, profesyonellere ve şirket çalışanlarına gerçek zamanlı networking deneyimi sağlayan yapay zeka destekli bir sanal etkinlik platformudur.

Sabancı Ventures, iki yerli girişim Zack.ai ve Bulutistan’a yatırım yaptı

Sabancı Topluluğu, ‘yeni ekonomi’ odaklı uzun vadeli büyüme stratejisi kapsamında, Sabancı Holding Kurumsal Girişim Sermayesi Fonu, Sabancı Ventures aracılığıyla iki yeni yatırımı daha tamamladı.

Bu kapsamda Sabancı Ventures, yerli bulut sistem entegratörü olarak müşterilerine veri depolama ve bulut yönetimi gibi hibrit bulut çözümleri sunan Bulutistan ile yapay zekâ odaklı akıllı asistan hizmetleri konusunda uzmanlaşmış Zack.ai’ın hissedarı oldu. Bu yatırımlarla birlikte 2020 yılında kurulan Sabancı Ventures’ın portföyündeki toplam girişim sayısı 4’e yükseldi.

Sunduğu ana çözümler arasında sanal sunucu, güvenlik duvarı, veritabanı ve teknik desteğin yer aldığı Bulutistan, Deloitte Technology Fast 50 Türkiye 2019 Programı tarafından Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketi seçilmişti. Şirket 2020 yılında ise teknoloji ve inovasyon kategorisinde IBM Beacon ödülünü aldı.

Zack.ai ise çağrı merkezlerinin yerini alabileceği düşüncesi ile geliştirdiği Natural Language Processing katmanı ve %90-95 seviyesinde anlama oranı ile sesli akıllı asistan ve bot ürünleri geliştiriyor. Girişimin bot ürünleri müşteri tutumunun olumlu, olumsuz veya tarafsız olup olmadığını belirlemek için bir metin parçasında ifade edilen görüşleri algoritmalarla sınıflandıran “duygu durumu analizi” özelliğine sahip.

Toplam 13 ülkede 7 farklı iş ortaklığıyla faaliyet gösteren ve çok uluslu şirketlerle uzun soluklu ortaklık tecrübesine sahip olan Sabancı’nın, yatırımcı olarak bu şirketlerde yer alması, girişimlerin uluslararası büyüme yolculuklarına da önemli katkı sunacak.

“Yeni Ekonomi, büyüme stratejimizin en önemli unsuru olacak”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanı Gökhan Eyigün, “Kendini sürekli yenileyen, gelişen, güçlenen ve değişen dünya ekonomisine hızlı adapte olan bir Sabancı Topluluğu yaratma vizyonumuz kapsamında, stratejimizin önemli parçalarından biri de geleceğin şirketlerine yatırım yapmak. Bu kapsamda Sabancı Topluluğu ekosistemini girişimlerin kullanımına açmamızın yanı sıra onların aynı zamanda global pazarlara açılabilmesi için Sabancı networkünü de kullanabilmeleri sağlıyoruz. Global ayak izi olan bir grup olmamız nedeniyle erişimimiz olan coğrafyalara etkileşimde olduğumuz girişimleri götürmek, globalleşme anlamında ekosisteme yaptığımız en önemli katkıların başında geliyor” dedi.

Yapay zeka destekli çeviri yazılımı sunan Lilt, 55 milyon dolar yatırım aldı

Yapay zeka destekli çeviri yazılımı sunan Kaliforniya merkezli Lilt, C Serisi finansman turunda 55 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Four Rivers liderliğindeki yatırım turu, yeni yatırımcılar Sorenson Capital, CLEAR Ventures ve Wipro Ventures‘ın yanı sıra, mevcut yatırımcılar Sequoia Capital, Intel Capital, Redpoint Ventures ve XSeed Capital‘ın katılımıyla gerçekleşti.

San Francisco, Kaliforniya merkezli Lilt, 2015 yılında Spence Green ve John DeNero tarafından ortaklaşa kuruldu. Şirket, pazarlama, destek ve e-ticaret belgelerinin ve web sitelerinin çevirisi için hem yapay zeka çeviri motoru hem de gerçek tercümanlar aracılığıyla bir teklif sunar. Yaklaşık 40 dili destekleyen Lilt platformu, çevirmenlere belirli bir kelime için çeşitli olası çevirileri gösteren özel terimler ve sözlükler sunar. Çevirmenlerden gelen geri bildirimlere de bağlı olarak yapay zeka çeviri motoru, önerilerde bulunmak için çeviri verilerini analiz eder. Ancak, son söz yine çevirmendedir.

2015 yılında bilgiyi dünyada herkesin kullanımına sunmak için adım attıklarını söyleyen Green ve DeNero, internetin tüm insanlara erişilebilir olmasının karşılıklı anlayışı ve fırsatlara erişimi artırabileceğine inandıklarını belirtiyor. Lilt’in ürünü e-ticaretten ulusal güvenliğe kadar geniş bir uygulama yelpazesinde kullanılıyor. Şirketin müşteri tabanında teknoloji şirketi Intel ve ayakkabı markası ASICS dahil olmak üzere çok sayıda büyük çaplı şirket yer alıyor.

Yeni yatırım ile araştırma ve mühendislik alanına yatırım yapacağını söyleyen Lilt, Contentful, Figma ve Github gibi kurumsal sistemler için portföyünü genişletmeyi planlıyor. Yakın zamanda Tayvan, Arjantin ve Romanya’da üretim merkezleri kuran şirket, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da müşterilerine yönelik ekiplerini genişletmeyi hedefliyor.

Microsoft, yapay zeka destekli not alma uygulaması Microsoft Journal’ı duyurdu

Piyasaya sürülmesinden bir yıldan biraz fazla bir süre sonra, Journal adlı bir dijital not alma uygulaması bir Microsoft Windows uygulaması haline geliyor. Şirket bu hafta, kullanıcıların Windows tabletlerde ve diğer kalem özellikli cihazlarda dijital kalemlerini kullanarak notlar alabilmelerine ve çizimler oluşturmalarına olanak tanıyan yeni not alma uygulamasının artık “Microsoft Journal” olarak kullanıma sunulacağını duyurdu.

Ekip, uygulamanın yapay zekasını, başlıklar, yıldızlı öğeler, anahtar kelimeler ve hatta çizimler dahil olmak üzere kullanıcıların yazdıklarını otomatik olarak tanıması ve sınıflandırması için eğitti. Uygulama, kullanıcıların içeriği seçmek için dokunabilecekleri ve ardından “taşımak” veya “kopyalamak” gibi diğer eylemleri gerçekleştirebilecekleri araçlar içeriyor.

Yapay zeka ayrıca uygulamanın arama yeteneklerini geliştirmeye yardımcı oldu, böylece eski notlarınızı, listelerinizi, eskizlerinizi ve daha fazlasını, uygulamaya aktarabileceksiniz. Ayrıca yapay zeka, karalama gibi yeni hareketleri geliştirmeye yarayacak. Bu araçlar mod değiştirmeden daha pratik bir kullanım sağlayacak.

Uygulamanın lansmanı hakkında konuşan Microsoft Uygulamalı Bilimler Teknik Sorumlusu ve Lideri Stevie Bathiche, “Yapay zekanın insanların yaptığı görevleri hızlandırdığı ve hepimizi daha üretken kıldığı bilgisayar destekli bir akıl yürütme çağına giriyoruz” dedi. “Journal, yazılım hareketlerinizi öngördüğünde bir deneyimin ne kadar güçlü olabileceğini göreceksiniz. Bu yalnızca başlangıç.”

Uygulamanın resmi lansmanı ile Journal, yeni renkler ve malzemelerle Windows 11 görünümünü güncellendi. Ekip, yakın vadede odak noktasının artık kullanıcı geri bildirimlerini ve birikmiş yeni özellikleri ele almak olduğunu söylüyor. Uygulama, 5 Nisan – 8 Nisan tarihleri ​​arasında kullanıcılara sunulacak ve doğrudan Microsoft Store’dan indirilebilecek. Uygulama hem Windows 10 hem de 11 cihazlarda çalışacak.

Niantic, artırılmış gerçeklik stüdyosu NZXR’ı satın aldı

Artırılmış gerçeklik platformu Niantic, salı günü yaptığı açıklamada, Yeni Zelanda merkezli artırılmış gerçeklik teknolojisi geliştiren NZXR‘ı satın aldığını duyurdu. Niantic’in WebAR geliştirme platformu 8. Wall‘u son satın almasından sadece bir ay sonra gelen bu satın alma işleminin finansal detaylarına dair bir açıklama yapılmadı.

Kasım 2021’de 300 milyon dolar yatırım aldığını paylaştığımız Niantic, 9 milyar dolar değerlemeye ulaşmıştı. Meta’dan farklı olarak insanları dış dünyaya yaklaştıran teknolojiler geliştirmek isteyen Niantic, mevcut finansmanı Real-World Metaverse adını verdiği vizyonunu oluşturmak için kullanmayı planladığını açıklamıştı. Niantic, dünyanın ilk ve tek gezegen ölçekli artırılmış gerçeklik platformunun geliştiricisi olduğunu iddia ediyor.

NZXR, yıllardır şirketlerin ve markaların cep telefonları ve AR kulaklıkları için ilgi çekici ve etkileşimli AR uygulamaları ve prototipleri geliştirmelerine yardımcı oluyor. Satın alma işleminin ardından Niantic’e katılan NZXR ekibi, Niantic’e özgü “Gerçek Dünya Metaverse” deneyimlerinin tasarım ve geliştirmesinin bir parçası olacak. Niantic, geçtiğimiz kasım ayının başında geliştiricilerin artırılmış gerçeklik ve “Gerçek Dünya Metaverse” vizyonlarını gerçekleştirmelerini sağlayan Lightship platformunu başlatmıştı. Niantic, yaptığı açıklamada “NZXR, teknolojinin fiziksel dünyadaki yaşamlarımızı nasıl olumlu yönde etkileyebileceği konusundaki bu vizyonu paylaşıyor” sözlerine yer verdi.

NZXR, etkileşimli tiyatro oyunlarından AR kaykayına kadar çok sayıda deneyim ve proje geliştirdi. Wellington merkezli ekip, Qualcomm ve Magic Leap gibi şirketlerin artırılmış gerçeklik kulaklıklarını yeni deneyimlerle harmanladı. NZXR’nin kendi blog gönderisine göre şirket, kalıcı bir ortaklık teklifini kabul etmeden önce Niantic ile işbirliği yaptı ve Pokémon Go gibi oyunların arkasındaki şirketin bir parçası oldu.

Teknolojik ürünlerin abonelik yoluyla kiralanmasını sağlayan Grover, 330 milyon dolar yatırım aldı

Teknoloji ürünlerinin abonelik yoluyla kiralanmasına olanak tanıyan Grover, C Serisi finansman turunda 330 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. 220 milyon doları borç finansmanı olan yatırımın, 110 milyon doları öz sermaye olarak elde edildi.

Energy Impact Partners liderliğindeki Seri C finansman turu, Co-Investor Partners, Korelya Capital, Viola Fintech ve Assurant katılımıyla gerçekleşti. Mevcut finansman, girişimin değerlendirmesini 1 milyar dolar seviyesine çıkardı.

ABD’de kurulan Almanya doğumlu girişim, pazarda bir ilk olarak hızlı büyümesini sürdürüyor. Şirket, sunduğu teklifin teknolojiyi kullanmanın ekonomik ve sürdürülebilir yollarına yönelik artan tüketici talebinden kaynaklandığını belirtiyor. “Ortak hedefimiz tüketici teknolojisine erişimi basitleştirmek ve dünyanın her yerindeki insanlar için teknoloji açığını kapatmaktır” diyen Grover kurucu ortağı ve CEO’su Michael Cassau, Grover’in teknolojiyi sunma şeklinin dünya çapında büyük bir değişim yaratacağına dikkat çekti.

Grover aracılığıyla sunulan ürünler, kullanım ömürlerinin sonuna gelene kadar iade edilir, yenilenir ve yeniden döngüye katılır. Ortalama bir ürün, birkaç yıl içinde en az dört farklı kullanıcıya ulaştırılıyor. Şirket, şu anda 500.000’den fazla ürüne ev sahipliği yapıyor.

Son yatırım, Grover’in tüketici teknolojisine erişimi kolaylaştırmasına ve döngüsel ekonomiyi yeni ülkelere yayma planını hızlandırmasına yardımcı olacak. Almanya, Avusturya, İspanya, Hollanda ve ABD’de faaliyet gösteren Grover, yeni pazarlara giriş yaparak abone sayısını artırmayı planlıyor. 2021’de Miami’de bir üs açan şirket, önümüzdeki günlerde öncelikli olarak ekibine 100 kişi daha eklemeyi hedefliyor. Şu anda 450 kişilik bir ekiple hizmet veren girişim, aktif 250.000 kullanıcıya ulaşıyor.

Mercedes-Benz Türk, mobilite girişimlerini desteklemek için Mercedes-Benz Türk Ventures’ı kurdu

Mercedes-Benz Türk, 2017 yılında StartUP programı ile başlattığı Türkiye’nin yenilikçi kalkınmasına verdiği desteği 2022’de yeni fonu Mercedes-Benz Türk Ventures ile daha odaklı ve uzun soluklu bir yatırım programına dönüştürüyor.

Fon, Türkiye’deki girişim ekosistemine yatırım yaparken, Mercedes-Benz Türk’ün gücünü ve olanaklarını mobilite dünyasını değiştirecek girişimlere açıyor. Kurulan fon ile bu yıl Mercedes-Benz Türk’ün AR-GE harcamalarının yüzde 2’si yenilikçi girişimlere aktarılacak.

Mercedes-Benz Türk Ventures, “AR-GE/Tasarım Merkezi Sahibi İşletmelerin Girişimci Firmalara veya Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına Yatırım Yapma Şartı” ile ilgili yeni yasal düzenlemeye uygun olarak kuruldu. Türkiye’nin geleceği için yenilikçi ve sürdürülebilir kalkınma modelindeki fırsatlara işaret eden düzenleme, Mercedes-Benz Türk’ün Türkiye’deki yenilikçi girişimlere 2017 yılından beri kesintisiz sürdürdüğü katkısını çoğaltma imkânı tanıyor.

Değişim yaratacak girişimler aranıyor

Mercedes-Benz Türk Ventures; gerçek bir değişim yaratacak ve mobilite dünyasını geliştirecek girişimleri arıyor. Türkiye’de kurulu pazara çıkmış veya çıkma aşamasındaki girişimler ile teknoloji geliştirme bölgelerinde kurulu teknopark firmaları ve THS 6 seviyesindeki girişimlere “Mobilite dünyasını değiştirecek eksik parça sen misin?” sorusunu soran Mercedes-Benz Türk Ventures, 2022 yılında Mercedes-Benz Türk’ün toplam AR-GE harcamalarının yüzde 2’sini girişimlere yatıracak. Mercedes-Benz Türk Ventures fonu ile girişim ekosistemine aktarılacak tutar, şirketin o yıl gerçekleştirdiği AR-GE harcamalarına bağlı olarak değişebilecek.

Elon Musk, Cybertruck’ın 2023’de satışa sunulacağını duyurdu

Elon Musk, şirketin Giga Texas fabrikasının açılış partisinde Tesla’nın nihayet gelecek yıl Cybertruck‘ı satmaya başlayacağını duyurdu. Sahnede Cybertruck aracı sergilendi ve araç, kapılarının artık kulpları olmaması dışında hala önceki versiyonlara benziyor. Araba sürücünün kapının yakınında olduğunu anlayabilecek ve kapıları açması gerektiğini bilip kapıyı açacak. Musk ayrıca, ilk olarak 2019’da duyurulan Cybertruck’ın piyasaya sürülmesindeki gecikme için de özür diledi. Tesla’nın ilk hedef çıkış tarihi 2021’di, ancak şimdi 2023’e ertelendi.

Otomobil üreticisi, Cybertruck’ı Amerika’daki “en yüksek hacimli” otomobil fabrikası olmasını umduğu Texas Gigafactory’de üretecek. Musk, dünyadaki diğer planlanan Gigafactory’lere de değindi ve araçların üretiminin daha çevre dostu olacağından söz etti. Musk’a göre şirket bu yıl “insanlık tarihinde hiçbir şirketin ulaşamadığı derecede” üretimi artırmakla ilgilenirken, gelecek yıl tamamen “büyük bir yeni ürün dalgası” üretmekle ilgilenecek.

Şirket, Cybertruck’a ek olarak, gelecek yıl Tesla Semi elektrikli aracını ve henüz açıklamadığı diğer ürünleri de piyasaya sürmeyi planlıyor. Uzun mesafeler arasında kargo taşımak için tasarlanan elektrikli taşıma aracının 2019’da piyasaya sürülmesi gerekiyordu, ancak piyasaya sürülmesi de birkaç kez ertelendi.

Musk, Tesla’nın Optimus insansı robotunun da 2023’te üretime başlayacağını ve insanların yapmak istemediği herhangi bir görevi yerine getirmek için tasarlanacağını söyledi.

Musk’ın bahsettiği bir başka Tesla ürünü ise oldukça fütüristik görünecek şekilde tasarlanacak özel bir robotaksi. Ancak tüm bunlardan önce Tesla, bu yıl Kuzey Amerika’da Tam Otonom Teknolojisinin geniş bir beta sürümünü piyasaya sürecek.

Buradan Giga Texas fabrikasının açılışının tamamını izleyebilirsiniz.