Ana Sayfa Blog Sayfa 375

Super App olma yolunda önemli adımlar atan Getir, GetirÇarşı içerisinde çiçekçi kategorisini duyurdu

Getir uygulaması içerisinde yer alan GetirÇarşı, verdiği hizmetler arasına yeni bir kategori daha ekledi. Kullanıcılar artık yaklaşık 12 bin ürünün yer aldığı yeni “çiçekçi” kategorisi üzerinden seçtikleri çiçekleri belirleyecekleri adreslere hızlı ve kolay bir şekilde gönderebilecekler.

Kısa sürede teslimat

Gülden papatyaya, laleden orkideye ve saksı çiçeklerinden aranjmanlara kadar farklı alternatiflerin yer aldığı çiçekler 30-45 dakika içerisinde ilgili adreslere ulaşıyor. Getir’in modelini düşünürsek bu siparişleri bölgenizdeki çiçekler üzerinden verebiliyorsunuz.

GetirÇarşı 34 ilde, 13 kategoriye ulaştı

İşletmelere dijital fırsat eşitliği sağlayan GetirÇarşı, Türkiye’de 34 ile ulaştı. Uygulama içerisinde yer alan işletme çeşidini çiçekçi kategorisi ile 13’e çıkaran GetirÇarşı, market, şarküteri, kasap, kuru yemişçi, pet shop, manav, aktar, balıkçı, yufkacı, turşucu, kırtasiye, kozmetik ve çiçekçi ürünlerini işletmelerin teslimat hizmetiyle ya da ‘Getir Getirsin’ seçeneği ile dakikalar içinde kullanıcılarına ulaştırıyor.

Doğayla iç içe ve sürdürülebilir konaklamaları kolaylaştıran girişim: Campspace

2017’deki bir geziden ilham alınarak kurulan Campspace, insanların doğayla iç içe ilişkiler kurmalarını sağlayan sürdürülebilir konaklamalar için bir rezervasyon platformudur.  Hollanda merkezli Campspace’in gezginler ve ev sahipleri topluluğu, her yıl %300 büyüyen kamp alanı rezervasyon platformunda hizmet veriyor.

Girişim, ister kişisel bir çadırda, ister karavanda, ister bir ağaç evde ya da bir kulübede olsun, her tür açık hava konaklamaları için hizmet veriyor. Onu rakiplerinden ayıran en önemli özelliği ise, yerel turizmi desteklemeye odaklanması ve konaklamayı sürdürülebilir bir yaşam tarzının önemli bir parçası haline getirme arzusudur.

Doğayla iç içe ve sürdürülebilirlik odaklı seyahatler ve konaklamalar, özellikle Covid-19 pandemisinden bu yana seyahat endüstrisinde oldukça popüler. Avrupa genelinde giderek daha fazla insan, şehir hayatının gürültüsünden uzaklaşmak için Campspace gibi girişimleri tercih ediyor. Booking.com tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, gezginlerin %81’inin önümüzdeki 12 ay içinde sürdürülebilir bir konaklama yerinde kalmak istediğini ortaya koydu. Bunun yanı sıra, gezginlerin %73’ü otantik deneyimler yaşamak istiyor. Slovenya, açık havada konaklamalarda %76 ile en yüksek artışı kaydetti. Slovenya’nın ardından ise Avusturya, Belçika ve Birleşik Krallık geliyor.

Sürdürülebilir konaklamalar sağlama konusunda uzmanlaşan Hollandalı girişim, geçtiğimiz günlerde 3 milyon euro yatırım aldığını duyurdu. Finansman, İsveçli yatırım şirketi VNV Global tarafından yönetildi. Campspace aynı zamanda Almanya merkezli rakibi Pop-Up Camps‘i satın aldı. Tekliflerini Almanya’da ve Avrupa’nın geri kalanında hızla genişletmek için yeni finansmanı kullanacak olan şirket, bu süreçte yüzlerce yeni kamp alanı ve ev sahibini bünyesine katmaya hazırlanıyor.

Kiralabunu, 200 milyon TL değerleme üzerinden 24 milyon TL yatırım aldı

Telefondan robot süpürgeye, birçok elektronik ürünü satın almak yerine kiralama imkanı tanıyarak, paylaşım ekonomisi temelli bir platformu tüketicilerle buluşturan Kiralabunu, 200 milyon TL değerleme üzerinden yüzde 12 hisse satışı ile ikinci yatırımını aldı.

Kiralabu’nun 1 yıl içerisindeki ikinci yatırımı, demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bir melek yatırımcıdan geldi. Geçtiğimiz yıl aralık ayında aldığı erken aşama yatırımla değeri 7,5 milyar dolara ulaşan girişim, 5 ay geçmeden değerlemesini ikiye katladı.

Kiralabunu Kurucu Ortağı Simon Sinan Ventura, “Aldığımız yatırımlar hızla ilerlememiz ve büyümemiz için oldukça önemli bir motivasyon” dedi. Şirket yeni yatırımlarla yeni ürün gamlarına girmeyi ve kurumsal kiralama ağını genişletmeyi hedefliyor. Ventura, “Yeni yatırımla birlikte hem yeni kategoriler açmayı hem de 2022 sonuna kadar 30.000 yeni kullanıcıya daha erişmeyi hedefliyoruz” diyerek, büyük şehirlerde kiralabunu.com servis yetkilileri konumlandırma planlarının da altını çizdi.

Ventura, “Kurumsal kiralama ağımızı güçlendirmeye odaklandığımız kadar, bireysel tarafta da yenilikçi hizmet ve ürünler sunmayı hedefliyoruz. Çok yakında kiralamini.com‘u da devreye alarak elektroniğin yanı sıra anne-bebek kategorisinde de derinleşeceğiz. Bunu farklı segmentler de takip edecek. Kuruluşumuzdan bu yana olduğu gibi, bundan sonra da yurt çapında büyümenin itici gücü olacak marka imajımızı destekleyeceğiz. Kiralabunu artık sadece online değil, offline mecralarda da karşınıza çıkacak” ifadelerine yer verdi.

Satın almak yerine kiralamayı bir alternatif olarak sunan kiralabunu, her yıl tüm sektörlerin üzerinde bir büyüme kaydeden tüketici elektroniği kiralama sektörünün Türkiye’deki önemli temsilcileri arasında yer alıyor. Yeni jenerasyonların tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve çevre bilincinin artması ile teknolojik ürünlerin hızla yenilenmesi kiralabunu.com için itici güçlerden bazılarını oluşturuyor.

Yenilenebilir enerji sektörüne yeni nesil teknolojiler geliştiren yerli girişim Kavaken, 500 bin dolar yatırım aldı

Yatırım fonu yönetim şirketi Re-Pie Portföy Yönetimi, teknoloji ve yenilikçilik odaklı iş modellerine yatırım yapmayı sürdürüyor. Şirket, son olarak yenilenebilir enerji sektörüne yapay zekâ ve makine öğrenmesi odağında çözümler geliştiren yeni nesil girişimlerden Kavaken’e yatırım yaptı.

Kavaken, Re-Pie Portföy ile birlikte Boğaziçi Ventures, Osman Arlı, Yağız Gökdemir, Muhammet Kaya, Olcayto Yiğit ve Yetik Kadri Mert gibi yatırımcılardan toplam 500 bin dolar yatırım aldı.

Ayrıca şu bilgiyi vermek gerekirse; Re-Pie Portföy Yönetimi, son yıllarda Getir, Turk.net, Colendi, BinBin, Easycep, Inofab, Musixen, Hasfin, Arvis Games, tiplay studio, Zebra Electronics, Tırport ve Düşyeri gibi yeni nesil girişimlere yatırım yaparak Türkiye start up ekosistemine önemli katkılar sağladı.

Önümüzdeki aylarda yeni girişimlerimiz olacak

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Re-Pie Portföy Kurucu Ortak ve Yönetimi Kurulu Başkanı Dr. M. Emre Çamlıbel, “Tarentum kurulduğu günden beri Türkiye’de farklı sektörlerdeki şirketlere makine öğrenmesi ve yapay zeka çözümleri sunuyor. Temiz enerji (clean-tech) alanındaki çözümü başarılı bir şekilde ilerleyip Kavaken olarak spin-off edilince ekibe ve büyüme potansiyeline inandığımız için yatırım yaptık. Ayrıca portföyümüzdeki mevcut sektörlerde büyümeye devam etmenin yanı sıra sağlık, e-ticaret ve teknoloji alanlarında da önümüzdeki aylar içinde çok önemli yatırımlarımız olacak. İnovatif ürün ve veya hizmetleri ile yurtdışına açılabilecek, ihracat yapabilecek ve mevcut portföy şirketlerimiz ile sinerji yaratabileceğimiz girişimleri tercih ediyoruz” dedi.

Yapay zeka ile sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlıyor

2017 yılında İTÜ Teknokent’te kurulan Tarentum’dan 2021 yılında spin-off olan Kavaken, yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri ile yenilenebilir enerji santrallerinden elde edilen değeri arttırıyor. Kavaken’in kurucuları arasında teknoloji alanında çok deneyimli ve uluslararası tecrübeye sahip isimler yer alıyor.

Meta, ilk fiziksel mağazası Meta Store’u 9 Mayıs’ta açıyor

Meta, pazartesi günü yaptığı açıklamada, önümüzdeki günlerde ilk fiziksel mağazasını açmaya hazırlandığını paylaştı. Meta Store, 9 Mayıs’ta Burlingame, California’da müşterileriyle buluşacak.

Son dönemde odağını metaverse’e çeviren ve ilk fiziksel mağazasını Burlingame, California’da, yani Meta’nın Reality Labs bölümünün genel merkezine yakın bir yerde açılacak. Müşteriler, mağazada Meta’nın VR kulaklıklarını, Quest 2 sanal gerçeklik gözlüklerini ve Ray-Ban Stories gözlüklerini deneyebilecek. Mağaza ayrıca, Meta’nın metaverse odağını daha fazla insana tanıtmak için önemli bir görev üstlenecek. Meta için, fiziksel mağazalar, yalnızca şirketin yalnızca daha fazla donanım satmasına değil, daha fazla insanı VR ve AR teknolojisiyle tanıştırmasına yardımcı olması anlamına geliyor.

Image of Portals on display in the Meta Store

Müşteriler, Meta Store içinde tüm donanım ürünler üzerinde uygulamalı deneyim elde edebilecek. Bununla birlikte Meta, meta.com’a bir mağaza sekmesi ekleyerek ürünlerin çevrim içi olarak tek bir yerden satın alınmasını kolaylaştırdığını açıkladı. Zuckerberg Pazartesi günü yayınladığı bir yazıda, yeni mağazanın insanların “metaverse inşa ederken neler olduğuna dair bir fikir edinmelerine” yardımcı olacağını söyledi. Meta’nın mevcut ürünlerine ek olarak, artırılmış gerçeklik gözlükleri, üst düzey bir VR başlığı ve muhtemelen bir akıllı saat üzerinde de çalıştığı söyleniyor.

Meta, paylaştığı blog gönderisinde, “Meta Store ile hedefimiz, geleceğe bir bakış açısı vermek ve bu süreçte bu kavramın gizemini biraz ortadan kaldırmaktır” açıklamasında bulundu.

Geçtiğimiz şubat ayında dördüncü çeyrek verilerini açıklayan Meta, hissedarlarını hayal kırıklığına uğratmıştı. Meta’nın dördüncü çeyrek kazanç raporunda dikkat çeken en önemli noktalardan biri şirketin Reality Labs bölümünün yaşadığı kayıp olmuştu. Reality Labs, geçtiğimiz çeyrekte 10.2 milyar dolarlık bir kayıp yaşamış ve 2.3 milyar dolar gelir bildirmişti.

Otto Holding, Pazardan’a 10 milyon TL değerleme üzerinden 1.35 milyon TL yatırım yapıyor

Başta medya, eğlence ve teknoloji olmak üzere farklı alanlarda büyümeyi hedefleyen Otto Holding, geleceğin iş modellerine yaptığı yatırımlarına hız verdi. Otto Holding’in son yatırımı alışverişi pazar tezgahından dijital ortama taşıyan Türkiye’nin ilk uygulaması Pazardan’ın oldu.

Tüketicilerin organik ve sağlıklı tarım ürünlerini pazardan sofraya sipariş edebildiği, çiftçi ve Pazar esnafına da ek gelir imkanı sağlayan Pazardan, 10 milyon lira değerlemeye sahip. Otto Holding, pazardan için ilk aşamada 700 bin ve yıl sonuna kadar 650 bin TL olmak üzere toplamda 1 milyon 350 bin TL yatırım yapacak.

Burak Sıraç, Okan Tübek ve Mustafa Bora Gündüz tarafından geliştirilen ve yazılım geliştirme çalışmaları 1 yıl kadar devam eden Pazardan, kısa sürede 400’ün üzerinde tezgahı sisteme dahil etti. Otto Holding’in yatırımıyla birlikte uygulamanın yıl sonuna kadar 400 pazarda 2.000 tezgahı kapsaması hedefleniyor. Pazardan’ın reklam yatırımlarıyla, daha geniş hizmet bölgesine ulaşmakla birlikte, üye sayısında ve sipariş sayısında da büyüme amaçlanıyor. Sene sonuna kadar, uygulama içerisinde yer alacak yeni iş modellerinin hayata geçirilmesi de gündemde.

Güçlü büyüme potansiyeli var

Pazardan uygulaması kullandığı yapay zeka yazılımıyla kullanıcılar kendilerine en uygun ürünleri hızlı ve güvenli bir şekilde akıllı fileye ekleyip alışverişi tamamlayabiliyor.

Otto Holding Yönetim Kurulu Başkanı Melih Dinçer, Pazardan’ı hedefledikleri alanlardaki önemli girişimlerden biri olarak gördüklerini, güçlü büyüme potansiyeli ve Türkiye’de daha önce uygulanmamış bir online alışveriş çözümü olduğunu belirterek, “Pazardan, pek çok insan için önemli bir ihtiyaç olan taze ve sağlıklı tarım ürünlerini doğrudan online sipariş etme imkanı sunuyor. Bir online alışveriş uygulaması olmasının ötesinde çok başarılı bir teknolojik altyapıya da sahip. Yatırımcı olarak bizim desteğimizle birlikte pazar ve tezgah sayısını hızlı bir şekilde artıracağına inanıyoruz” dedi.

Yeni nesil yatırım şirketi

Otto Holding olarak yeni nesil bir yatırım şirketi modellediklerini söyleyen Dinçer, “ Türkiye’de çok yaygın olmayan bir iş modelimiz var. Farklı alanlarda hedeflediğimiz çerçevede yatırımlar yapmayı ancak bunu daha sonuç odaklı ve entegre bir yaklaşımla, sürekli gelişerek gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. İnteraktif bir yapıda olmayı arzu ediyoruz. Hedeflediğimiz alanlarda başarılı olma potansiyeli yüksek yapılara yatırım yapmanın ötesinde dünyadaki gelişmeler doğrultusunda yeni alanlara açılmayı da gündemimizde tutuyoruz. Bu amaçla farklı sektörlerde çeşitli start up’larla sürekli görüşmeler yapıyor ve danışma kurulumuzda değerlendiriyoruz” diye konuştu.

Dinçer, Otto Holding’in yakın dönem yatırım hedefleriyle ilgili olarak, “Medya ve Reklam, Eğlence, Girişim ve Teknoloji öncelikli hedef alanlarımız. Gayrimenkul ve Turizm de gelecek planlarımızda yer alıyor. 1 yıl kadar önce satın aldığımız, şu anki yapımıza ve iş modelimize zemin oluşturan halka açık şirketimiz var. O dönem ana faaliyet alanı tarım olan bu şirketimizde tarım ve hayvancılık tarafında da geleceğe dönük planlarımız var. Pazardan yatırımımızla birlikte tarım ile girişim ve teknoloji vizyonumuzu aynı platformda birleştirmiş olduk” dedi.

Verimliliği takip eden dijital asistan Insumo, 3.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

İlk defa Eylül 2021’de kullanıcı karşısına çıkan Insumo, üretkenliğinizi artırmak için kişisel asistanınız olmak isteyen bir verimlilik aracıdır.

Kullanıcıların bireysel hayatlarına, hali hazırda bulunan takvim ve düzenlerine adapte oluyor ve insanların bu düzenleri maksimum verimlilik seviyesine taşımaları konusunda onlara destek oluyor. Kullanıcılarına oldukça geniş çaplı bir sağlıklı alışkanlık kütüphanesi sunan ve bu alışkanlıkları hayatlarına entegre etmeleri için yol gösteren, Temmuz ayında HiVC, Ayhan Kerem Ülgen, Hande Aykun, Ali Çebi‘den yatırım alan Insumo, bu yatırım turunda da HiVC, Sinan Güler, Techventure, Orhan Çetin, Mustafa Atilla, Yusuf Kohen, Ayhan Kerem Ülgen, Ata Akça ve Özge Demir isimli yatırımcılardan 3.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Uygulamalarını kullanıcılarla buluşturmak için bir seneyi aşkın bir süredir yoğun bir şekilde çalışan Insumo ekibinin liderliğinde risk sermayesi portföy yönetimi geçmişinden gelen Ceri Çukran ve Büşra Özgümüş ile birlikte önemli bir teknik donanıma ve girişimcilik deneyimine sahip Cefi Menda bulunuyor.

Ceri Çukran 7 seneyi aşkın bir süre boyunca StartersHub’da 68 startup’ın yatırım süreçlerini yönetti. Buşra Özgümüş 5 yıl boyunca KPMG’de danışmanlık yaptıktan sonra 2 sene boyunca StartersHub’ın yatırım süreçlerini yönetti. Cefi Menda, Duke ve Columbia Üniversitesi gibi seçkin okullarda aldığı eğitimin ardından 5 yıl süresince New York’ta 4 farklı yazılım ve teknoloji girişiminde kurucu üyelik, yoneticilik ve danışmanlık rollerinde bulundu.

Çok kısa süre içerisinde 30 bini aşkın defa indirilen Insumo’nun kullanıcılarının yaklaşık %20’si farklı platformlar ile uygulamayı entegre ederken, Insumo’yu indiren kişilerin neredeyse %50’ye yakını ise organik kullanıcı olarak dikkat çekiyor.

Insumo Kurucu ortaklarından Ceri Cukran, yakın zamanda Insumo’ya yapay zeka asistanı ekleneceğini belirterek, “Insumo, takvim ve görev yönetim uygulamalarıyla entegre olarak iş akışınızı takip ediyor. Uygulama, gönderdiği bildirimler ile verimliliğinizi artırmanız için hatırlatmalar yapıyor. Ölçümleme yaparak başarılarınızla motive olmanızı da sağlıyor. Aldığımız yatırımla beraber pazarlama aktivitelerimizi ciddi oranda arttırmayı planlıyoruz. Önümüzde daha uzun bir yol var. Hem uygulamamızı, hem de ekibimizi büyütmek ve geliştirmek için çok heyecanlıyız.” dedi.

Kullanıcılara tamamen kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak için bir yolculuğa çıktıklarını ve Uygulamanın bir çok özelliğinin ücretsiz kullanılabildiğini sözlerine ekleyen Cukran, Yakın zamanda Insumo’yu abonelik modeline geçirdik.

Alışkanlık kütüphanemizi her gün geliştirmenin yanı sıra, kullanıcılarımızın verilerini analiz ederek öğrenen ve onlara giderek daha özelleştirilmiş deneyimler sunan bir uygulama olmak için yapay zeka tarafında çalışmalar yapıyoruz. Yakın zamanda Amerika’da büyüyebilmek adına Amerika bazlı büyük bir yatırım turuna çıkacağız. Neredeyse her hafta uygulamamıza yeni bir güncelleme ile birbirinden değerli özellikler kazandırıyoruz. Bu özelliklerden en önemlisi üstüne çalıştığımız karmaşık yapay zeka algoritmamız. Bu algoritma ile yapay zeka asistanımız kullanıcıların günlük yaşantısını anlayıp herkese özelleştirilmiş bir verimlilik yolculuğu sunacak.” şeklinde konuştu.

Kurucu ortaklardan Cefi Menda da “İnsanların alışkanlık kazanma süreçlerini bilimsel araştırmalar ve en güncel teknolojileri harmanlayarak kolaylaştırıyoruz. Teknoloji ve davranış biliminin birleştiği bir noktada bugüne kadar hiç yapılmamış bir şeyleri başarmak için teknik ekibimizi ve yazılımsal alt yapımızı her gün geliştiriyoruz.” derken;

Kurucu ortaklardan Büşra Özgümüş ise şöyle konuştu: “Kişisel verimlilik pazarının özellikle son yıllarda hızla büyüdüğünü gözlemliyoruz. Verimlilik denilince akla gelen birçok araç içerisinde eksik olan bir alan yakaladık, “alışkanlıklar”. Bu alanın lideri olmak için büyük hedefler ile yola çıktık. Bu yolculukta bizimle birlikte bu hayale inanan harika takım arkadaşlarımız, kullanıcılarımız ile ürünü büyütüyoruz.” dedi.

Elon Musk, Twitter’ı 44 milyar dolara satın aldı

Geçtiğimiz günlerde Twitter’ı satın almak için 43.4 milyar dolarlık bir teklif yapan Tesla CEO’su Elon Musk, kısa bir süre sonra Twitter’ı satın almayı başardı. Daha önce Twitter’ın yüzde 9,2 hissesini satın alarak şirketin en büyük hissedarı olan Musk, bu kez Twitter’ın tamamının sahibi oldu.

Elon Musk, hisse başına 54.20 dolar teklifiyle toplam 44 milyar dolar ödeyerek Twitter’ı satın alma yolculuğunun sonuna geldi. Twitter yönetim kurulunun da şirketin Elon Musk’a satışına olumlu yaklaşmasıyla Twitter’ın Elon Musk’a satışı gerçekleşmiş oldu. 14 Nisan’da Twitter hesabı üzerinden paylaşımda bulunan Musk, tamamı nakit olacak şekilde  ve hisse başına 54.20 dolar ödemek kaydıyla Twitter’ı satın almak için 43.4 milyar dolarlık bir teklif sunduğunu açıklamıştı.

“İfade özgürlüğü, işleyen bir demokrasinin temel taşıdır”

Twitter satın alması kesinleşen Musk, kısa bir süre sonra Twitter hesabı üzerinden ilk resmi açıklamasını paylaştı. “İfade özgürlüğü, işleyen bir demokrasinin temel taşıdır,” diyen Twitter’ın yeni sahibi Musk, “Twitter, insanlığın geleceği için hayati önem taşıyan konuların tartışıldığı dijital bir meydan” sözlerine yer verdi. Elon Musk, Twitter’da güveni artırmak için algoritmaları açık kaynak yaparak, spam botlarını yenerek ve tüm insanların kimliğini doğrulayarak Twitter’ı daha iyi bir yer yapacağını ekledi.

Twitter’ı satın almak için 43.4 milyar dolar teklif veren Musk, “Twitter’ın dünya çapında özgür ifade platformu olma potansiyeline inandığım için yatırım yaptım ve ifade özgürlüğünün toplumsal bir gereklilik olduğuna inanıyorum” demişti. Ancak, yatırımını yaptığı andan itibaren Twitter’ın bu amaca hizmet etmekten uzak olduğunu anladığını ekleyen Musk’ın Twitter’ı satın alması ile birlikte gelen süreçte platforma neler katacağını yakından takip ediyor olacağız.

Dubai merkezli Swvl Holdings, yerli girişim Volt Lines’ı 40 milyon dolara satın alıyor

Dubai merkezli araç paylaşım şirketi Swvl Holdings, Türkiye’de taşıma ve servis hizmetleri veren ve Ali Halabi‘nin kurucusu olduğu Volt Lines‘ı 40 milyon dolara satın alıyor. Bu satışla beraber Swvl, Türkiye pazarına giriyor.

Bu Swvl’nin Ağustos ayından bu yana gerçekleştirdiği dördüncü satın alması olacak.

Edindiğimiz kaynaklara göre satın almanın bedeli 40 milyon dolar olacak ve buna ek olarak bölgede büyüme için 25 milyon dolarlık ek kaynak sağlanacak.

Bloomberg News’in haberine göre anlaşmanın bu çeyrek içinde sonuçlandırılması bekleniyor. Şirketin CFO’su Yusuf Salem daha önce planlarını hisselerin değerlerini artıracak stratejik girişimlerde bulunmak olarak tanımlamıştı.

Volt Lines, Ağustos 2018’de Hedef Filo ve Dubai merkezli MEVP’den 2 milyon TL yatırım almıştı. Aradan geçen 3 ayın ardından; 2018’de Dubai Angel Investors liderliğinde, MEVP ve Hedef Filo’dan 1.28 milyon dolarlık Ön Seri A yatırım aldı.

Volt Lines’ın satın alınmasının bu plan dahilinde yapıldığı belirtiliyor.

Instagram, Reels videolarını şablonlara dönüştüren “Templates” adlı bir özellik üzerinde çalışıyor

Geçtiğimiz günlerde ürün etiketleme özelliğini tüm kullanıcılarına erişilebilir hale getiren Instagram, bugün Templates adlı yeni bir özellik üzerinde çalışmasıyla gündemde. Templates özelliği, Reels videoları için kullanıcıların diğer Reels içeriklerinden video formatlarını kopyalayabilmemize olanak tanıyor. Özellik, şu anda yalnızca sınırlı sayıdaki kullanıcının erişimine sunuldu.

Halihazırda Templates özelliğine sahip olan TikTok’ta bu özellik inanılmaz derecede popüler. TikTok ile rekabeti sürdürmek konusunda kararlı olan Instagram, video alanındaki yeniliklerine bir yenisini getirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yaz aylarında Instagram, artık bir fotoğraf paylaşım uygulaması olmaktan çıkarak video alanına odaklanacağını açıklamıştı. Geçtiğimiz yılın son günlerinde bir açıklama yapan Instagram Başkanı Adam Mosseri ise, 2022 yılında video alanını ikiye katlayarak Reels’a daha çok odaklanacaklarını belirtmişti. Mosseri’nin açıklamalarını göz önünde bulundurduğumuzda, yeni Templates özelliğinin bu yıl sunulacak yeniliklerden yalnızca biri olduğunu söylemek mümkün.

Ekim 2021’de IGTV platformunu kaldıran Instagram, bu adımıyla video içeriklerini Reels ile birleştireceğinin sinyallerini vermişti. Bugüne kadar duyurulan yeni özellikler de şirketin Reels’a odaklandığını gösterir nitelikte. Templates özelliğinin haberini TechCrunch’a doğrulayan Meta, “Reels oluşturmayı daha basit hale getirmek için her zaman yeni yollar üzerinde çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

Instagram’ın Templates özelliği karşımıza ilk kez çıkan bir yenilik değil. Geçtiğimiz ocak ayında Templates, sosyal medya platformlarındaki yenilikleri ilk kez fark etmesiyle bilinen Alessandro Paluzzi tarafından fark edilmişti.

Paluzzi’nin ardından ise mart ayında influencer Josephine Hill, bu özellik hakkında bir tweet atmıştı. Hill’in gönderisinden de anlaşılabileceği gibi yeni özellik kullanıcılara herhangi bir Reels videosunda “Şablon olarak kullan” seçeneğini sunacak.