Ana Sayfa Blog Sayfa 314

Madrid merkezli sağlık girişimi ifeel, 10 milyon euro yatırım aldı

Şirketlerin çalışanlarına daha iyi ruh sağlığı ve daha iyi hizmetler sunmalarını sağlamak için yapay zeka destekli bir sistem geliştiren ifeel, 10 milyon euro yatırım aldı. UNIQA Ventures liderliğinde düzenlenen tura Nauta Capital katıldı. 

2017 yılında Madrid’de kurulan girişim, dijitalde akıl sağlığı alanına öncülük ediyor. ifeel, yapay zeka tabanlı yaklaşımını yeni noktalara taşıyor ve iş yerindeki kişilerin zihinsel sağlığına önem veriyor. Şirketler, çalışanlarına dijital kanallar aracılığıyla gelişmiş ruh sağlığı bakımı sağlama yeteneği veriyor. Kişisel bakımdan terapi seanslarına kadar, çalışanlara duygusal sağlıklarını yönetmenin yeni bir yolunu sağlamak için veri analitiğini ve psikologların klinik araştırmalarını kendi platformunda birleştiriyor.

10 milyondan fazla veri noktasından yararlanan platform, çeşitli kullanıcıların profillerini verimli bir şekilde tarayarak öncelik sırasına koyabiliyor. Diğer yandan yüzlerce klinik araç ve yapay zeka ile geliştirilen kişiselleştirilmiş karışımla kullanıcı deneyimlerini özelleştirebiliyor.

Kullanıcılar, platformu kullanarak ihtiyaçlarına ve ilgi alanlarına göre farklı kaynaklara erişebiliyor. Sağlıkla ilgili konularda makaleler, duygu günlüğü, sesli rehberler ve rahatlamayı veya meditasyonu kolaylaştıracak araçlar bulunuyor. Ayrıca doğrudan profesyonel psikologlarla konuşulabiliyor veya hizmet aracılığıyla çevrimiçi bir terapi seansı başlatabiliyorlar. 

ifeel CEO’su Amir Kaplan, “Sağlık, işte ve iş dışında olan şeyler arasında bir denge gerektirir. Bizim için profesyonel ve özel yaşam arasında kesin bir ayrım yoktur; her şey kişiseldir. Çalışmanın, sağlığımızla ilgilenmeyi kesintiye uğratmak için bir neden olmaması gerektiğine kesinlikle inanıyoruz. İyi olduğumuz ve farklı seviyelerde gelişebileceğimiz bir alan olmalı. Şirketlerin bu zihniyeti kurum kültürlerine entegre etmelerine yardımcı olmayı hedefliyoruz.” dedi.

ifeel, faaliyet gösterdiği 23 ülkede 600’den fazla psikolog terapi hizmeti veriyor. 21 dilde sunulan hizmet şimdiden dünya çapında 800.000’den fazla çalışan tarafından kullanılıyor. Geçen yıl, ifeel %200 oranında bir büyüme oranı kaydettiğini açıkladı. 

Yatırım sonrasında girişim, geliştirdiği platformu yeni pazarlara genişletmek, yeni ürünler sunmak ve satış kapasitelerini artırmak için kullanmayı planlıyor. Ayrıca ifeel, İspanya milli takımı ve Barcelona’da oynayan yıldız futbolcu Andres Iniesta tarafından destekleniyor.

3D robotik tedarik zinciri girişimi Attabotics, 71.7 milyon dolar yatırım aldı

Dünyanın ilk 3D robotik tedarik zinciri sistemini oluşturan Attabotics, Seri C yatırım turunda 71.7 milyon dolar yatırım aldı. Tur, Export Development Canada liderliğinde ve Ontario Teachers Pension Plan Board’un katılımıyla gerçekleşti. Girişim bugüne dek toplamda 165.1 milyon dolar yatırım aldı.

2015 yılında kurulan Attabotics, modern ticaret için dünyanın ilk tedarik zinciri çözümünü sunuyor. Girişimin all-in-one otomatik sipariş karşılama sistemi, tek bir dikey depolama yapısı oluşturarak tipik bir depoyu yoğunlaştırıyor. Yapının içinde, Attabots olarak bilinen robotik cihazlar, dış çevredeki iş istasyonunda işçilere sunulan ürünleri almak için üç boyutlu olarak hareket ediyor.

Attabotics’in benzersiz mimarisi, bir perakendecinin gerekli depo ihtiyaçlarını %85’e kadar azaltıyor ve depo süreçlerinin esnekliğini ve hızını en üst düzeye çıkarıyor. Alanın bu şekilde küçültülmesi, Attabotics müşterilerinin daha hızlı teslimat süreleri için depoları şehirlerin yakınına yerleştirmesine olanak tanıyor. Tüketici beklentileri artmaya devam ettikçe Attabotics, müşterilerin bu artışa uyum sağlamasına yardımcı olurken aynı zamanda devam eden depo işçiliği sıkıntısına bir çözüm sunuyor.

Attabotics kurucusu ve CEO’su Scott Gravelle, “İlk günden itibaren perakendecilere müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı, sürdürülebilir ve ultra modern bir model sunarak mevcut tedarik zinciri sisteminde devrim yaratmayı hedefliyoruz. Küresel tedarik zinciri sorununu çözmek için gereken yazılım ve donanımı oluşturmak çok büyük bir girişim. Bu yeni yatırım, yatırımcılarımızın ve ekibimizin desteğiyle birlikte teknolojimizi ölçeklendirmemize ve en iyiyi uygulama taahhüdümüzü ikiye katlamamıza olanak tanıyacak.” dedi.

Yatırımla beraber girişim, çalışan sayısını artırarak çalışmalarını genişletmeyi planlıyor.

F1 2022 sezonu şampiyonu Red Bull Racing, elektrikli scooter modelini duyurdu

Formula 1 2022 sezonunun hem takımlar hem de pilotlar şampiyonasını dominant bir şekilde rekorlarla kazanan Red Bull Racing, RBS#01 adındaki elektrikli scooter modelini duyurdu. F1 takımının aracı, hem menzil hem de hız konusunda beklentileri karşılıyor.

Red Bull RBS#01, Red Bull’un geleneksel kırmızı ve siyah dış tasarımını en iyi şekilde yansıtıyor. Yarış pistindeki araçların bazı çılgın özellikleriyle birlikte geliyor. RBS#01, kullanıcıların kısa sürede sorunsuz durmasını sağlayan delikli frenlerle donatılıyor. Saatte 28 mil (45 km/s) azami hız sağlayan 750W‘lık bir elektrikli motorla çalışıyor. 760Wh pil ünitesi, elektrikli aracın tek bir şarjla 37 mil (60km) gitmesini sağlıyor.

Red Bull Racing’in elektrikli scooter’ı, büyük tekerlekleri ve büyük lastikleri, zorlu arazilerde bile dengeli sürüş imkanı sunuyor. Karbon fiber tasarım, 23 kg ağırlığındaki RBS#01’e sağlam bir yapı kazandırıyor. Çukur olan arazilerde gezinirken bile elektrikli scooter dengeli bir sürüş garanti ediyor. 

Scooter’da bulunan LCD ekran sayesinde şarj ve hız durumuna kolayca erişilebiliyor. Ayrıca cihaza entegre edilen LED far ile beraber gece sürüşünde kolaylık sunuluyor. Karbon fiber kaplamayla beraber RBS#01, oldukça şık görünüyor.

Red Bull Racing e-scooter’ın fiyatı 6.000 dolar olarak açıklandı. Müşteriler 600 dolar ödemeyle ön siparişe açılıyor. Yeni Red Bull e-scooter için ödeme, faizsiz ödeme sistemiyle aylık olarak yapılabiliyor. RBS#01’in ilk teslimatlarının ne zaman yapılacağı ve kaç tane üretileceği hakkında herhangi bir bilgi bulunmuyor. 

Spotify, Android kullanıcıları için yeni bir faturalandırma seçeneği ekliyor

Gerek ülkemizde gerekse dünyada en çok tercih edilen müzik platformları arasında bulunan Spotify, Android işletim sistemli cihazlar için yeni bir faturalandırma seçeneği ekliyor. Google Play faturalandırmasının yerine platformlar ister kendi faturalandırma hizmetini isterse de üçüncü taraf faturalandırma şirketlerini kullanarak müşterilerine ödeme sonrası hizmet sunabiliyorlar.

Bu yılın başlarında Google, şirketlerin Google Play faturalandırma sistemini atlayabilecekleri ve kendi veya üçüncü taraf ödeme sistemlerini kullanabilecekleri bir pilot proje duyurdu. User Choice Billing adlı pilot proje şu anda belirli uygulamalarla sınırlı ve Spotify da bunlar arasında yer alıyor.

Spotify ve Google, User Choice Billing belirli pazarlarda müzik akışı platformunun kullanıcıları tarafından kullanılabileceğini ve daha sonra diğer bölgelere genişletilebileceğini duyurdu. Şirket, Google Play faturalandırma seçeneğini eklemeye devam edecek.

Google, şirketin kendi Google Play faturalandırması yerine kullanıcıların seçtiği faturalandırma sistemi aracılığıyla gerçekleştirilen tüm işlemlerden pay almaya devam edecek. Şirket, ödeme komisyonunu %4 oranında azaltıyor. Bu azaltım sonucunda üçüncü taraf ödeme sistemini kullanan geliştiricilerin Google’a %11 veya %26’lık bir kesinti ödemesi gerekiyor.

Google, üçüncü taraf ödeme sistemi için bir komisyon alsa da Spotify, sistemin “platform adaleti ve genişletilmiş ödeme seçenekleri” yönünde ilerlemeyi temsil ettiğini söylüyor. Şirket, anlaşmayı adil olarak nitelendirdiriyor ancak Google’ın Spotify’a özel bir anlaşma sunup sunmadığı henüz bilinmiyor.

Google’ın User Choice Billing pilot projesi 35 ülkede yürütülüyor. Proje, Spotify dışında flört uygulaması Bumble da dahil olmak üzere diğer bazı uygulamalarda da kullanılıyor. Yalnızca uygulamalar için bu yöntemin yer aldığı ve oyunlar için tamamen uygun olmadığı da belirtildi.

Gayrimenkul kiralama girişimi Silkhaus, 7.75 milyon dolar yatırım aldı

Kısa vadeli gayrimenkul kiralama çözümleri geliştiren Silkhaus, 7.75 milyon dolar yatırım aldı. Tura, Nuwa Capital, Nordstar, Global Founders Capital, Yuj Ventures, Whiteboard Capital ve VentureSouq katıldı.

Pandeminin etkisiyle beraber seyahat alışkanlıkları değişikliğe uğruyor. Tatil ve iş amaçlı seyahatlerin sıklığı azalırken, bu seyahatlerin ortalama süresi ise uzadı. Airbnb gibi platformlar, ABD ve Avrupa’daki arzı karşılamak için çalışmalar yapsa da gelişmekte olan pazarlarda bu olay daha farklı görünüyor. Silkhaus da tam olarak burada devreye giriyor. Mülklerinden para kazanmak ve mülklerini yönetmek isteyenler için gerekli araçları içeren bir platform sağlayarak, büyük ve küçük mülk sahipleri için kısa vadeli kiralama işlemlerini dijitalleştiriyor.

Girişimin kurucu ortakları Aahan Bhojani ve Ashmin Varma, başta MENA, Güney Asya ve Güneydoğu Asya olmak üzere gelişmekte olan pazarlardaki ev sahipleri için 13 milyar dolar değerindeki bir pazarı belirledikten sonra geçen yıl Silkhaus’u kurdular. 

Silkhaus CEO’su ve kurucusu Aahan Bhojani, “Açıkçası bu gibi pazarlarda kısa süreli iyi bir kiralama hizmeti bulmak, samanlıktan iğne aramaya benziyor. Biz de bu sorunu çözüyoruz. En başarılı kısa süreli kiralama operatörlerinden bazılarını bir araya getiriyoruz ve Airbnb’nin de aralarında bulunduğu ortaklarımız için bu envanterin en kaliteli tedarikçisini oluşturuyoruz. Kaliteyi, kontrolü ve teknolojiyi üst düzeye taşımak itiyoruz. Daha fazla insanın yüksek kaliteli kısa süreli kiralama deneyimi yaşamasını sağlamak için varız.” dedi.

Silkhaus, ev sahiplerinin (şu anda Dubai’de) kiralık mülklerini alıyor. Dağıtım, fiyatlandırma, gelir yönetimi ve tam kapsamı dijital bir bakış açısıyla yönetiyor. Girişim, üçüncü taraf satıcıların bu kiralamalara erişmesi ve operasyonları yönetmesi için bir pazar yeri de dahil olmak üzere araçlar oluşturuyor.

Bhojani, Silkhaus’un şu anda yönetilen birimler açısından şehirdeki en iyi %3’lük operatörler arasında yer aldığını iddia ediyor. Silkhaus, pazar fırsatının önümüzdeki dört yıl içinde 18 milyar dolar‘a çıkabileceğini tahmin ediyor. Son 12 ayda gelirini 10 kattan fazla artıran proptech girişiminin, platformundaki mülk arzını artırarak önümüzdeki iki ay içinde ilk %1’e girmeyi planladığını söyledi. 

Toplantı donanımları geliştiren Owl Labs, 25 milyon dolar yatırım aldı

Yapay zeka destekli toplantı donanımları üzerinde çalışmalar yapan Owl Labs, Seri C turunda 25 milyon dolar yatırım aldı. HP Tech Ventures liderliğinde düzenlenen tura Sourcenext, Matrix Partners, Spark Capital ve Playground katıldı. Owl Labs CEO’su Frank Weishaupt, turun tamamlanmasının ardından HP ile stratejik bir ortaklığın başladığını açıkladı.

2014 yılında Mark Schnittman ve Max Makeev tarafından kurulan girişim, kameraların başarabileceğinden daha iyi bir video konferans deneyimi geliştirmeyi amaçlıyor. iRobot’taki çalışmalarından yararlanan Schnittman ve Makeev, Owl Labs’ın ilk ürünü olan Meeting Owl Pro’yu tanıttı. Bugün Owl Labs, özel bir beyaz tahta kamerası, toplantı odası kontrol konsolu ve yeni nesil toplantı kamerası Meeting Owl 3 dahil olmak üzere çeşitli ürünler satıyor. Meeting Owl 3, 360 derecelik bir kamerada mikrofon ve hoparlör desteği sunuyor.

HP, yakın zamanda, sanal konferans için bir dizi video ve ses aygıtı ve yazılımı geliştiren Poly’yi satın aldı. Weishaupt, Poly’nin ürünlerinin Owl Labs’ın ürünlerini tamamlayıcı nitelikte olduğunu ve “HP’nin işyerini hibrit bir modele dönüştürme taahhüdünü” gösterdiğini öne sürerek herhangi bir çelişki görmüyor.

Microsoft ve Google gibi devler dahil olmak üzere piyasada sayısız akıllı toplantı kamerası geliştiren şirket yer alıyor. Weishaupt, Owl Labs’ın yazılımının fark yarattığını öne sürüyor. Owl Intelligence System olarak adlandırılan bu sistem, müşterilerin video ve ses aralığını genişletmek ve maskeli yüzler dahil olmak üzere yüz tanıma özelliği eklemek için cihazlara bağlanıp yeni çalışmalar yapmasını sağlıyor. 

Weishaupt, “Meeting Owl 3, daha geniş alanlarda erişimi genişletmek için diğer cihazlara bağlanabilen piyasadaki tek 360 derecelik video konferans cihazı oluyor. Owl Labs’ın teknolojisi, daha sorunsuz bir deneyim yaratmak için alanı öğreniyor ve zamanla daha akıllı hale geliyor.” dedi. 

Girişim, Fortune 100’de yer alan 84 şirket dahil olmak üzere 130.000’den fazla kuruluşun Owl Labs ürünlerini kullandığını açıkladı. HP ile yapılan stratejik ortaklıkla beraber girişimin işlerini daha da büyütmesi bekleniyor.

Nike, web3 tabanlı .SWOOSH platformunu duyurdu

50. yıl kutlamalarıyla adından söz ettiren Nike, web3 tabanlı .SWOOSH platformunun da duyurusunu gerçekleştirdi. Platform, Nike topluluğunu ve içerik üreticilerini kapsayarak dijitalleşen dünyaya uyum sağlıyor.

Nike’ın Aralık 2021’de sektörün önde gelen moda ve spor ayakkabı NFT markası olan RTFKT‘yi satın almasıyla beraber gelişen olaylar, şirketin dijital alanda daha fazla faaliyet göstermesini sağlıyor. Yapılan çalışmayla beraber Nike üyeleri, sanal kreasyonlar hakkında bilgi edinip bunları toplayarak sanal kreasyonları yaratmaya yardımcı olabiliyor. Bu dijital ürünlerin belirli video oyunlarında ve deneyim alanlarında spor yapma fırsatı sunan ayakkabı ve forma gibi ürünler olduğu söyleniyor. .SWOOSH, bu kreasyonlardan bazılarının fiziksel dünyaya da getirileceğini paylaştı.

.SWOOSH platformu, yalnızca toplama ve yaratma yeri olarak değil, aynı zamanda satın alma ve ticaret için de bir yer olarak hizmet ediyor. Topluluk meydan okumaları gibi etkinliklerin kazananları, sanal ortak yaratımları için telif ücreti bile kazanabiliyor.

2023’te Nike, platformun topluluğu tarafından şekillendirilen ilk dijital koleksiyon çıktıktan kısa bir süre sonra üyeler, Nike ile birlikte sanal ürün geliştirme fırsatını kazanmak için bir topluluk yarışmasına katılabilecek. Bu kazananlar, birlikte geliştirdikleri ve yardımcı oldukları sanal ürün üzerinde bir telif hakkı kazanabiliyorlar.

Nike Virtual Studios Genel Müdürü Ron Faris, bu yaklaşımın tüketicilerle spor yaptıkları ve alışveriş yaptıkları her yerde buluştuğunu ve yeni bir dijital arenaya açılan bir kapı sunduğunu söylüyor. Faris, “Web3 meraklıları için erişilebilir bir platformla geleceğin pazarını şekillendiriyoruz. Bu yeni alanda, .SWOOSH topluluğu ve Nike birlikte yaratabilir, paylaşabilir ve fayda sağlayabilir.” dedi.

.SWOOSH’a katılmak isteyenler için kayıt bu ay başlıyor. Bu yılın geri kalanında Nike, olabildiğince çeşitli ve eşitlikçi bir topluluğa davet ederek platformu büyütecek.

Kültür eti üzerinde çalışmalar yapan Vow, 49.2 milyon dolar yatırım aldı

Hücre tabanlı et geliştiren Vow, Seri A turunda 49.2 milyon dolar yatırım aldı. Blackbird ve Prosperity7 Ventures liderliğinde düzenlenen tura Toyota Ventures, Square Peg Capital, Grok Ventures, Cavallo Ventures, Peakbridge, Tenacious Ventures, HostPlus Super, NGS Super ve Pavilion Capital katıldı.

Avustralya’nın ilk hücre tabanlı et şirketi olan Vow, geliştirdiği ürünleri restoranların kullanmaya hazırlanıyor. Vow’un kültürlü et teknolojisinden yola çıkarak oluşturduğu ilk ürün markası Morsel, bu yılın sonunda Singapur restoranlarında yerini alacak.

Singapur, kültür eti ürünlerini satış için onaylayan ilk ülke oldu. Eat Just, laboratuvarda geliştirilen tavuğu Singapur’da satan ilk şirketlerden biri oluyor. Hücre tabanlı teknoloji, hayvanların kendileri yerine hayvanların hücrelerinden et oluşturan, giderek daha fazla kullanılan çözümler arasında yer alıyor. Bu sadece hayvanları kesimini değil aynı zamanda daha sürdürülebilir bir gıda üretim yöntemi sağlamak için kullanılıyor. 

Vow’un kurucu ortağı ve CEO’su George Peppou, “Yatırım turundan önce de geliştirdiğimiz temel bir ürün ve ürünümüzle ilgilenen müşterilerimiz vardı. Fabrikamızı inşa ederek Singapur, Avustralya ve ABD’deki düzenleyici sürece girmek için her şeyi hazır hale getirdik. Ancak arzdan çok daha fazla talep vardı. Seri A turla Morsel’i birden fazla pazara tanıtabilir ve yemeğin neye benzediğine dair büyük görüşü kanıtlayabiliriz.” dedi.

Peppou, Singapur ve Avustralya’nın şu anda kültürlü et ürünleri için bir onay sürecine ve bu onay için net bir düzenleyici çerçeveye sahip olduğunu söyledi. Morsel’i bir yıl içinde bu iki ülkede de piyasaya sürmeyi umuyor. ABD pazarında onay sürecinin üstü açık olduğu için ürünün ABD’de tanıtım tarihi netleştirilemedi. 

Yeni yatırımla beraber girişim, teknolojisini kullanarak bufalo, kanguru veya alpaka gibi daha egzotik etlere odaklanmayı planlıyor.

Kayra Metal, güneş paneline sahip garajı Solar Carport’u tanıttı

Alüminyum sektörünün önde gelen üreticilerinden Kayra Metal, 25-28 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen SAHA EXPO 2022 Savunma Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda Amanos markası altında ürettiği yenilikçi ürünü Solar Carport’u tanıttı.

2006 yılında küçük bir işletme ile kurulan Kayra Metal, birçok global şirketle çalışarak müşterilerine hizmetler sunmaya başladı. Hedefleri doğrultusunda şirket, markalaşmaya, teknolojiye verdiği önemle birlikte müşterileri, iş ortakları ve çalışanlarıyla birlikte büyük projelere imza atmayı planlıyor.

Amanos, sektörde çözüm odaklı üretim yapan ve farkındalık yaratan “Sistem Evi” olmak için yola çıktı. Amanos, “müşteri odaklı” anlayışıyla müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda kendini geliştirerek en hızlı, en ekonomik ve en kaliteli çözümü sunan proje ortağı olmayı hedefliyor.

Bu yıl üçüncüsü gerçekleşen ve Türkiye’nin yerli üretim potansiyelindeki artışın ve bağımsız  üretim gücünün sergilendiği uluslararası fuarda Kayra Metal’in standı büyük ilgi gördü. Yenilikçi teknolojilerle geliştirip ürettiği birçok ürün ile sektörün ihtiyaçlarına cevap veren Kayra Metal, fuarda Amanos Çatı Sistemleri’nin bir parçası olan Solar Carport’u ziyaretçilerle buluşturdu.

Özel konut ve ticari alanlar için çok yönlü ve ekonomik otopark çözümleri sunan; güneş enerjisi üretimiyle elektrikli araç şarjının mükemmel bir kombinasyonunu oluşturan Solar Carport, üstün teknik özelliklerinin yanı sıra karbon ayak izini azaltmaya yönelik sürdürülebilir ve çevre dostu enerji üretimi avantajı sağlıyor.

Apple’ın karma gerçeklik gözlüğü hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı

Apple, hem VR hem de AR teknolojilerini ortak olarak kullandığı karma gerçeklik gözlüğü üzerinde çalışmalar yaparak yeni bir pazara giriş yapmaya hazırlanıyor. Sızıntıların ötesine geçemeyen cihaz hakkında bu sefer ciddi bilgiler ortaya çıkıyor.

Haziran 2022’de düzenlenen WWDC etkinliğine kadar birçok analist ve sızıntı uzmanı, yeni karma gözlüğün geleceği iddiasında bulundu. WWDC etkinliğinde duyurulacağı düşünülen cihaz maalesef WWDC de de tanıtılmadı. Ortaya çıkan son bilgilere göre Apple, karma gerçeklikle ilgili çalışmalarını hızlandırarak ekibini genişletiyor.

Cihazın performansı Apple Mac’lerle aynı seviyede olacak gibi görünüyor. A serisi işlemcilere sahip olacağı tahmin edilen gözlüğün karmaşık görevleri yerine getirmesi ve sanal gerçeklik yeteneklerini ele almasına izin verecek iki çipe sahip olacak. Ayrıca bir iPhone veya Mac’ten bağımsız olarak çalışabilecek.

Tasarım açısından gözlük, Meta Oculus Quest gibi piyasadaki diğer kulaklıklara benzer bir yapıya sahip olacak. Rakiplerine oranla daha şık bir tasarıma ve hafif bir yapıya sahip olacağı söyleniyor. İnç başına 3.000 piksele kadar iki adet yüksek çözünürlüklü mikro OLED ekranın sürükleyici bir görüntüleme deneyimi sağlayacağı düşünülüyor. Ayrıca çevresel görüş için yan tarafta ekstra bir ekranın da olabileceği iddia ediliyor. 

Apple, göz izleme ile birlikte el hareketlerini ve jestleri izlemek için cihaza kamera düzeneği de yerleştirecek. Kullanıcının etrafındaki el hareketlerini ve nesneleri algılamak için birden fazla 3D algılama modülü eklenecek. Ses kontrolü, cilt algılama, mekansal algılama ve ifade algılamayı da destekleyecek. Sürükleyici bir video deneyiminin yanı sıra cihaz, sürükleyici ses için uzamsal ses teknolojisini de kullanacak.

Bloomberg muhabiri Mark Gurman, karma gerçeklik odaklı gözlüğün 2023 yılında geleceğini iddia etti. Apple analisti Ming-Chi Kuo da cihazın fiyatının 2.000 – 2.500 dolar bandında olacağını açıkladı.