Ana Sayfa Blog Sayfa 28

Yerli neobank girişimi MARS, ikinci yatırım turunu 2.65 milyon euro ile tamamladı

Türkiye’de neobankacılığın (yeni nesil bankacılık) öncüsü olmak için yola çıkan MARS, ikinci tur yatırımını başarıyla tamamladı. Finansal hizmetleri ve ürünleri tek bir uygulama ve kartla birleştirerek müşteri odaklı avantajlar sunan MARS, 2.65 milyon euro yatırım aldı.

Finans dünyasını yeniden tanımlayarak, yenilikçi uygulamalarla neobankacılığı premium bir seviyeye taşımayı hedefleyen MARS, büyümesini kararlılıkla sürdürüyor. Yatırımcıları arasında Sina Afra‘nın da yer aldığı MARS bu yatırım turunda, İCU Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı, Kultura ve Startupfon’dan yatırım aldı. Aldığı bu yeni kaynakla 2025 yılına daha güçlü bir başlangıç yapmayı ve 2024’ten daha iddialı bir yıl geçirmeyi hedefliyor.

Yeni yatırımla büyümeyi hızlandırdıklarını vurgulayan MARS Kurucu Ortağı Emrah Kaya verdiği demeçte;

“Hedefimiz, kullanıcıların birden fazla bankadaki ürün ve hizmetlerini MARS ekosistemi içinde toplayarak kendi finansal dünyalarını oluşturabilecekleri bir ‘Premium Neobankacılık’ anlayışı geliştirmek. Bu doğrultuda, benzersiz finansal deneyimleri genişletmek için 40 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Türkiye’de kısa sürede yarım milyon kullanıcıya ulaştık ve birkaç ay içinde bu sayıyı 1 milyonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.

Kullanıcı tabanımızı genişletirken, ‘insan odaklı’ bir yaklaşımla Avrupa’daki neobankaları da dikkatle izliyoruz. Geleneksel bir bankanın sunduğu tüm ürün ve hizmetleri, MARS uygulaması üzerinden eşsiz bir finansal deneyimle sunmayı amaçlıyoruz. Türkiye’de rekabetten ziyade tamamen yeni bir model oluşturarak derinleşirken, uluslararası açılım ve teknoloji geliştirme hızımızı üç kat artırmayı planlıyoruz. Yakında, iyi analiz edilmiş yeni pazarlarda da MARS’ın adını duyurmayı hedefliyoruz.”

2020 yılında kurulan MARS, neobankacılığın öncüsü olmayı hedeflemektedir. MARS, yenilikçi bankacılık çözümleri ve ayrıcalıkları ile, kullanıcılarına tek mobil uygulama ve tek kartla bankalardaki tüm işlemleri yönetilebilmelerine imkân sağlıyor. Üyelik sistemiyle çalışan MARS’ta Prime, Platinium ve Titanium Metal olmak üzere üç tip kart bulunuyor. E-para lisansı kapsamında üretilen tüm kartları birleştirme teknolojisine sahip Türkiye’nin ilk Mastercard Silver logolu kartlarına sahiptir.

Akıllı satış noktaları girişimi Szone, 35 milyon TL değerleme üzerinden 3.5 milyon TL yatırım aldı

Akıllı satış noktaları girişimi Szone, Asya Ventures liderliğinde gerçekleşen yatırım turunda 35 milyon TL değerleme üzerinden 3.5 milyon TL yatırım aldı.

Bu önemli yatırımda, Asya Ventures’ın yatırım ağı içinde yer alan ve otomat sektöründe 25+ yıl tecrübe sahibi önde gelen bir yönetici de yer aldı. Bu yatırım, yalnızca finansal bir destek sağlanmasıyla kalmayıp, aynı zamanda pazar dinamiklerini daha iyi çözebilmek adına güçlü bir network desteği sunulmasını da olanak sağlayarak “smart Money” özelliği de taşıyor.

Szone, aldığı bu yatırımı özellikle Türkiye içindeki büyüme hedefleri doğrultusunda kullanmayı planlıyor. Girişimin hedefleri arasında, akıllı satış noktalarının sayısını artırarak hem kullanıcı deneyimini geliştirmek hem de pazar payını büyütmek bulunuyor.

Szone: Otomatik perakende satış ve mobil alışveriş platformu

Szone, konumlandırıldığı noktalarda müşterilere kolay, hızlı ve avantajlı mobil alışveriş deneyimi sunan yenilikçi bir otomatik perakende satış teknolojisi ve mobil alışveriş platformu olarak öne çıkıyor. Mobil uygulaması sayesinde kullanıcılar, yalnızca birkaç dokunuşla istedikleri ürüne erişebiliyor.

2021 yılının Kasım ayında TÜBİTAK BİGG Girişimcilik Desteği ile kurulan Szone, 2024 yılı Nisan ayında MVP (Minimum Viable Product) ürün geliştirme sürecini başarıyla tamamladı. Aynı yılın Nisan ayında, iki noktada ticari faaliyetlerine başladı. PoC (Proof of Concept) sürecinde, platform 500’ün üzerinde kredi kartı kayıtlı kullanıcı kazandı ve 7500’ün üzerinde başarılı işlem gerçekleştirildi. Lokasyon sayısını artırmaya yönelik çalışmalar ve yatırımcı görüşmeleri ise tüm hızıyla devam ediyor.

Szone bir Tech İstanbul girişimi olarak Beltur’la PoC görüşmelerine başladı. Szone, aynı zamanda 2024 yılında Başakşehir Living Lab kuluçka merkezi tarafından düzenlenen yatırım odaklı hızlandırma programını başarıyla tamamladı. Ve Başakşehir Belediyesiyle PoC işbirliği için sözleşme imzaladı.

Hızlı büyüme potansiyeli

Bu yatırım, Szone’un Türkiye’deki akıllı satış noktalarını artırarak, mobil alışveriş platformunu daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştırmasını sağlayacak. Szone, aldığı bu destekle hem yurt içinde hem de yurt dışında güçlü bir oyuncu olmayı hedefliyor.

Szone’un Kurucu Ortağı Çağlar Büyüktopçu yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Bu yatırımla birlikte rakiplerimizle teknoloji farkını bir hayli açacağız. Dünyada bu konuda emsal gösterilecek bir iş yapacağımızdan şüphemiz yok. Özellikle yakında haberini duyuracağımız iş birlikleri ses getirecek! Türkiye’deki büyümemizin ciddi bir ivme kazanacağını düşünüyoruz.”

Asya Ventures Yönetici Ortağı Şerafettin Özsoy ise Szone’a yapılan yatırımla ilgili demecinde;

“Otomat sektörü, yeni teknolojilerle her geçen gün gelişiyor. Bu sektörde yenilikçi oyuncular hem pazar paylarını artırabiliyor hem de yeni pazarlar yaratmak mümkün hale geliyor. Szone, güçlü teknolojisi, yetenekli ve inançlı ekibiyle bu alanda dünyada öncü olmaya aday.”

DSG Investments, ilk yatırımını sürüş teknikleri eğitimi girişimi Autodrom’a yaptı

2024’ün ikinci yarısından itibaren tüm dünyada sıkı parasal koşulların gevşeyeceğine dair beklentiler, özel sermaye piyasasını canlandırdı. Türkiye’de de özel sermaye sektöründeki değişen dinamikleri yakalamayı hedefleyen üç tanınmış isim, potansiyeli yüksek yerli şirketlere yatırım ve danışmanlık yapmak amacıyla DSG Investments‘ı hayata geçirdi.

Üç deneyimli isimden ortaklık

Şirketin kurucuları arasında uzun yıllar Doğan TV Holding bünyesinde Hukuk Müşavirliği, İcra Kurulu Üyelikleri ve D-Smart CEO’luğu yapmış Oktay Demir; Vestel, Doğan Online, Fujitsu Siemens ve Koç Grubu girişim sermayesi fonu Inventram şirketlerinde CEO’luk görevlerinde bulunmuş Cem Soysal ile IBM, Logo Yazılım, D-Smart ve Value Partners-İtalya’da Türkiye, Fransa ve BAE’de CEO’luk yapmış Ali Güven bulunuyor.

DSG Investments Kurucu Ortağı Cem Soysal konuyla ilgili verdiği demecinde;

“DSG, özellikle teknoloji temelli işletmelerin alım-satım işlemlerinin yanı sıra yeniden yapılandırılması gibi konularda danışmanlık veren, talep edilen hedefleri gerçekleştirmeye odaklanan ve nihayetinde bir teknoloji fonu haline gelmeyi hedefleyen yatırım ve danışmanlık şirketi olarak kuruldu.”

İlk yatırım: Autodrom

Birleşme ve satın alma (M&A), yönetim danışmanlığı, regülasyon, teknoloji ve medya gibi alanlarda uzmanlaşan DSG Investments, sermaye yönetimi konusundaki deneyimiyle temmuz ayında ilk yatırımını gerçekleştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı onaylı ilk ve tek sürüş teknikleri eğitim kompleksi olan ve 2003 yılında İstanbul’da kurulan Autodrom’a yatırım yapan şirket, yeniden yapılandırma süreciyle Autodrom’u günümüz şartlarına uygun hale getirdi ve satış sürecini başarıyla tamamladı.

Soysal; “DSG, şirketlerin daha verimli büyümesi, yatırım ortamına hazırlanması ve sürdürülebilir kârlılığa ulaşması için çalışıyor. Risklerin çeşitlendiği bu dönemde, DSG gibi şirketler tüm paydaşlara katma değer sağlayan stratejik ortaklara dönüşüyor.”

Hedef: Teknoloji Fonu

DSG Investments’in deneyimli ekibi, stratejik yatırımlar ve sonuç odaklı portföy yönetimiyle alanında benzersiz bir uzmanlık kazandı.

Cem Soysal, “Şirketlerin performanslarını artırmak, potansiyellerini güçlendirmek ve büyüme kültürünü teşvik etmek için çalışıyoruz. 2024 boyunca yürüttüğümüz Autodrom yatırımı ve yeniden yapılandırma süreciyle ilk sınavımızı başarıyla verdik. Teknoloji kökenli üç ortakla yola çıkan DSG Investments, bir teknoloji fonu haline gelmek ve entegre teknoloji şirketlerinden oluşan bir portföy oluşturmak hedefiyle faaliyetlerini dünya standartlarında sürdürecek.”

Şirketlerin verilerini yapay zeka ile analiz eden yerli girişim Datapad, 500 bin dolar yatırım aldı

İstanbul merkezli Datapad, proaktif ve sürekli KPI izleme ile geleneksel veri analitiği gösterge tablolarının yerini almak üzere tasarlanmış son teknoloji yapay zeka analist yazılımını geliştiren bir girişimdir.

500 bin dolarlık yatırım turunna liderlik eden Belçika merkezli önde gelen girişim sermayesi şirketi Pitchdrive‘ın yanı sıra e2vc, Startupist Ventures gibi önde gelen yatırımcılar ve çok sayıda melek yatırımcı katıldı.

Cem Ruso (Blutv’den Time Warner’a geçen) ve Orkun Soylu (eski Insider) tarafından kurulan Datapad, mevcut karmaşık analitik çözümlerini kullanarak KPI görünürlüğü ve gerçek anlamda veri odaklı bir kültür yaratmanın ne kadar zor olduğunu önceki şirketlerinde gördüler.

Ruso, “Verilerin boyutu ve karmaşıklığı hızla artıyor, bu da ortalama bir işletmenin İş Analitiği yetenekleri oluşturmasını inanılmaz derecede zor, pahalı ve zaman alıcı hale getiriyor. Geliştirdiğimiz otonom yapay zeka ajanlarımızla bu sürecin büyük bir kısmını kolaylaştırabileceğimize ve otomatikleştirebileceğimize inanıyoruz. Temel olarak verilerinizi okuyup inceleyip size neyin işe yarayıp neyin yaramadığını söylemek istiyoruz.”

Datapad insan veri analistlerini ve karar vericileri güçlendiren bir yazılımdır. Şirketleri insandan uzaklaştırmanın yanı sıra onları yani uzmanları daha da güçlendiriyor. Bir startup’ın CEO’su olduğunuzu düşünün: geçici sorular sorabilecek, aynı zamanda asistana belirli konular için planlanmış periyodik analizler hazırlama görevi verebileceksiniz. Asistan, tüm şirket geçmişine dair insanüstü bir hafızaya sahip olacak ve yerel tatiller, rakip etkinlikleri ve sektör kıyaslamaları gibi harici gerçek zamanlı bağlamı hesaba katacak.

Soylu, “Yeni tür üretkenlik yazılımları giderek daha konuşkan hale geliyor. Bu nedenle, bir ‘brief’ alabilecek ve periyodik olarak buna göre hareket edebilecek asistanlar oluşturmaya odaklanıyoruz. Bir CEO, temsilciye bir ‘görev’ verebilecek ve bir dakika sonra gelen kutusuna gönderilen derinlemesine bir analiz alabilecek.”

Datapad kullanıcıları sadece bir sohbet ile etkileşime girse de, arka planda mümkün olan en iyi analizleri oluşturmak için birlikte çalışan pazarlama, SEO, dönüşüm oranı optimizasyonu ve iş stratejisi uzman temsilcilerinden oluşan büyük bir yapay zeka ekibi var. Esasen, temel değer veri analizini aşıyor ve stratejik öneriler alanına giriyor.

Datapad, dünyanın dört bir yanından 100’den fazla müşteri veritabanını büyütürken bu yeni aldığı VC seviyesindeki yatırım turuyla global hedeflerini daha da büyütecek.

Burak Aydın, Zorlu Holding’in Teknoloji ve Dijital İş Geliştirme Grubu Başkanı oldu

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarımızda Amazon AWS ülke müdürlüğü görevinden ayrıldığını duyurduğumuz Burak Aydın, yeni sürecine Zorlu Holding’in Teknoloji ve Dijital İş Geliştirme Grubu Başkanı olarak devam edecek.

Burak Aydın’ın açıklaması:

“Büyük bir heyecanla kariyerimde yeni bir sayfa açtığımı paylaşmak istiyorum!

Bu hafta itibarıyla Zorlu Holding bünyesinde Teknoloji ve Dijital İş Geliştirme Grubu Başkanı olarak çalışmaya başladım.

Zorlu Holding’in güçlü vizyonu ve teknolojiye olan yatırımlarıyla, yeni nesil dijital iş modelleri ve iş birliktelikleri geliştirme, yenilikçi projelere imza atma hedefleriyle yola çıkmış olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Bu süreçte bana duyduğu güven için Zorlu Holding CEO’su Sayın Bekir Cem Köksal’a teşekkür ederim.

Yeni yolculukta, güçlü bir ekip ruhuyla büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.”

Hamdi Ulukaya Girişimi 5. dönem startup’ları Silikon Vadisi’nde global yatırımcılarla buluştu

Geçtiğimiz haftalarda Fortune dergisinin yayımladığı “Dünyanın En Güçlü 100 İş İnsanı” listesinde yer alan Hamdi Ulukaya’nın 2017 yılında kurduğu Hamdi Ulukaya Girişimi (HUG), 16-24 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlediği Startup Destek Programı kapsamında Türkiye’den seçilen 5 startup’ı Silikon Vadisi’ne taşıdı.

Program süresince, katılımcılar uluslararası yatırımcılarla buluşarak girişimlerini tanıtma ve küresel bağlantılar kurma şansı yakaladı. Hamdi Ulukaya Girişimi, Anadolu’nun girişimcilik ekosistemini güçlendirme ve Türkiye’den yeni dünya markaları çıkarma hedefiyle gerçekleştirdiği bu programı başarıyla tamamlayarak önemli bir başarıya imza attı.

Hamdi Ulukaya Girişimi, girişimcilerin uluslararası arenada seslerini duyurabilmesi ve küresel iş bağlantıları kurabilmesi için önemli kaynaklar ayırdı. San Francisco’da gerçekleşen program, Türkiye’den yaklaşık 4.000 başvuru arasından seçilen startupların projelerini uluslararası yatırımcılara tanıtması ve global iş dünyasıyla buluşması için tasarlandı. Bu kapsamda, girişimcilere Silikon Vadisi’nde sağlanan imkanlar, Hamdi Ulukaya Girişimi’nin Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine duyduğu güveni bir kez daha ortaya koydu.

Global Girişimcilik Zirvesi ve Stanford Üniversitesi’nde yoğun bir hafta

Program boyunca çeşitli görüşmelere ve buluşmalara katılan girişimciler, Silikon Vadisi’nde Global Girişimcilik Zirvesi kapsamında 3 bin kişilik uluslararası yatırımcı grubuna sunum yaparak projelerini global arenada tanıtma fırsatı buldu. Program süresince birebir yatırımcı görüşmeleri de gerçekleştiren startuplar, yatırımcı bulma ve yatırım alma üzerine olumlu sonuçlar aldıkları bir süreç geçirdiler. Ek olarak Stanford Üniversitesi’nde düzenlenen oturumlara katılan girişimciler üniversite bünyesindeki eğitmenler ve bilim insanlarıyla bir araya gelerek akademik perspektif kazanımları elde ettiler.

Programın kapanışında Hamdi Ulukaya Girişimi tarafından düzenlenen etkinlikte Silikon Vadisi’nde bulunan yatırımcı ve girişimcilik ekosistemi bir araya geldi. Hamdi Ulukaya Girişimi’nin bu yılki katılımcılarının da tanıtıldığı etkinlikte Türkiye’den ayrılıp Silikon Vadisi’nde başarılı olmuş girişimci, akademisyen ve uzmanlar da ağırlandı. Etkinlik San Francisco’daki girişimcilik ekosisteminin yanında Türkiye’nin Silikon Vadisi’ndeki genç beyinlerini de bir araya getirdi.

Hamdi Ulukaya Girişimi 2024 Startup Destek Programı katılımcıları

Bu yıl programa seçilen girişimler arasında, doğada bulunan molekülleri mikrokapsül teknolojisiyle tarım, gıda ve kimya sektörlerine yönelik biyolojik koruyuculara dönüştüren Nanomik Biyoteknoloji; teknoloji tabanlı atık yönetimi çözümleriyle döngüsel ekonomiye katkı sağlayan ve atık oluşumunu kaynağında önleyen Fazla; gıda artıkları ve yan ürünlerinden sağlıklı atıştırmalıklar üreten yenilikçi gıda teknolojisi girişimi Malty; 130’dan fazla ülkeye kargo teklifleri sunan ve depolama ile ikmal operasyonlarını optimize eden lojistik platformu Navlungo; ve üst düzey müşteri deneyimi için teslimat operasyonlarını dijitalleştirerek optimize eden akıllı teslimat platformu QDelivery bulunuyor.

Yatırım ve bağlantılarla güçlenen gelecek

Silikon Vadisi deneyimi, startupların projelerini geliştirme, küresel bağlantılar kurma ve inovatif çözümlerine yatırım alma fırsatlarıyla doluydu. Program süresince edinilen bilgi ve deneyimler, girişimcilerin hem yerel hem de uluslararası başarı yolculuklarını hızlandıracak bir temel oluşturdu.

Silikon Vadisi deneyimine katılan startuplardan QDelivery’nin CEO ve kurucu ortağı Jankat Mesut Sarı program ile ilgili olarak “Hamdi Ulukaya Girişimi’nin bizim gibi Anadolu’nun çocuklarının buralarda vitrinde yer almasını sağlaması inanılmaz derecede katkı sağlıyor. Çok değerli, çok yüksek bir öneme sahip. Bence yakın gelecekte bu tarz programların katkısının bizim girişimcilik ekosistemimizde çığır açacağını ve onlara aslında bir karı kürüyerek o yoldan geçmeden imkan ve fırsatlar sunacağına inanıyorum” dedi.

Böyle bir program olmadığında Amerika’ya gelerek, bunu deneyimlemenin çok riskli olduğunu veya o adımın atılamadığı bir noktada kalabileceğini belirten Fazla Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı ise “Buraya gelip büyümek, buradan öğrenmek ve oradaki etkiyi burada ölçeklemek aslında tekrar Türkiye’ye Anadolu’ya yatırım yapma konusunda tabii ki çok büyük faydalar sağlayacaktır. Biz günün sonunda bir değer yarattık ve bu değeri dünyaya ölçeklediğiniz zaman gerek alacağımız finansal katkılarla gerek diğer geri beslemeler ile ülkemize daha fazla fayda sağlayabiliriz.” şeklinde konuştu.

Hamdi Ulukaya Girişimi ile sınırları aşan girişimcilik

2017 yılından bu yana Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini güçlendirme misyonuyla hareket eden Hamdi Ulukaya Girişimi, bu programla bir kez daha Türkiye’den dünyaya açılmak isteyen girişimcilere güçlü bir destek verdi. 25 Kasım’da Türkiye’ye dönen katılımcılar, bir dünya markası olma yolunda sağlam adımlar attı.

Programın tamamlanmasının ardından değerlendirmelerde bulunan Hamdi Ulukaya ise, “Ben Amerika’ya ilk geldiğimde elimde tek bir çanta ve hayallerim vardı. Bugün geldiğimiz noktada Hamdi Ulukaya Girişimi olarak Türkiye’nin girişimci ruhunu dünyaya taşımanın gururunu yaşıyoruz. Ben yeni girişimcilerin işi daha kolay olsun istiyorum. Anadolu’nun girişimcilik potansiyeline güveniyorum. Dünya markaları yaratma yolunda bu gençlerin liderlik edeceğini görmek, büyük mutluluk. Bu, yalnızca bir başlangıç ve önümüzdeki yıllarda çok daha büyük başarılara tanıklık edeceğimize eminim.” dedi.

LC Waikiki’den moda ve teknoloji dünyasını bir araya getirdiği yeni şirket: LCW Digital

Türkiye’nin moda perakendeciliğinde öncü şirketlerinden LC Waikiki, dijital dönüşüm yolculuğunda yeni bir adım atarak teknoloji odaklı bir şirket kuruyor: LC Waikiki’nin %100 iştiraki olarak hayata geçen LCW Digital, moda ve teknoloji dünyasını bir araya getirerek sektörde fark yaratmayı hedefliyor.

800 kişilik güçlü bir BT ekibi bulunan LC Waikiki, 5 kıtada, 60 ülkede bulunan 1300’den fazla mağazası ve 25 lojistik merkezinin tüm BT altyapısını kendi ekipleriyle sürdürüyor. Bununla birlikte yapay zeka, üretken yapay zeka, iş zekası, bulut bilişim ve e-ticaret gibi alanlarda yenilikçi projelere imza atan LC Waikiki, e-ticaret, lojistik, mağazacılık, tedarik zinciri, ERP ve planlama gibi geniş bir yelpazede teknoloji çözümleri sunuyor. Bu çözümleri Türkiye’de yerleşik 2 veri merkezi ve bunun yanı sırsa iki büyük bulut hizmet sağlayıcı üzerinden sunuyor. LCW Digital’i kurarak dijitalleşme odaklı çalışmalarını ve stratejisini yeni bir seviyeye taşıyan LC Waikiki, teknoloji dünyasında da öncü bir oyuncu olma hedefiyle inovasyon, Ar-Ge ve iş birliği çalışmalarını güçlendirmeyi amaçlıyor.

Teknoloji ve tekstil sektörüne yeni değerler kazandırılacak

LCW Digital, yalnızca LC Waikiki’ye hizmet sunmakla kalmayıp, Türkiye’nin teknoloji ekosisteminde daha etkin bir rol üstlenmeyi planlıyor. Şirket, üniversitelerle sanayi iş birliklerini güçlendirmeyi, inovasyon kültürünü desteklemeyi ve Ar-Ge projeleriyle sektöre yeni değerler kazandırmayı amaçlıyor. Ayrıca, teknoloji odaklı bu girişimle LC Waikiki’nin sektördeki algısının güçlenmesi hedeflenirken yenilikçi yaklaşımlarla geliştirilecek ürün ve hizmetler, ulusal ve uluslararası pazarda şirketi daha ileri bir konuma taşıyacak. LCW Digital, yapay zeka ve üretken yapay zeka ekseninde veri odaklı, karar alma ve operasyonel süreçleri optimize eden uygulamalar, e-ticaret ekosistemine yenilikçi çözümler sunan projeler, mağazacılık ve müşteri deneyimi üst seviyeye çıkaran çalışmalara imza atacak.

“Ülkemizin teknoloji geliştirme kapasitesine katkı sağlayacağız”

LC Waikiki Dijital Dönüşüm ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Şerafettin Özer yeni şirketle ilgili verdiği demeçte;

“LC Waikiki olarak perakende sektöründe ve moda dünyasında öncü bir marka olarak konumlanıyoruz. Şimdi LCW Digital ile bu liderliği teknoloji alanına da taşıyoruz. Halihazırda güçlü teknoloji ekibimizle pek çok yenilikçi projeye imza attık. Ancak artık bunu bir adım ileriye taşıyarak, dijitalleşme ve Ar-Ge odaklı bir yapıya kavuşuyoruz. LCW Digital ile sadece kendi iş süreçlerimizi daha da güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda ülkemizin teknoloji geliştirme kapasitesine katkı sağlayacağız. Bu hamle, moda ve teknolojinin kesişim noktasında nasıl bir fark yaratabileceğimizi gösteren güçlü bir örnek olacak.”

Girişimcilik ve iş dünyası yedinci kez Giveback Gala’da bir araya geldi

Giveback felsefesinin ilham verici gücüyle farklı hedef kitlelere yönelik etkinlikler organize ederek “geri verme” kültürünü yaygınlaştıran Girişimcilik Vakfı, Giveback Gala’nın yedincisini xx desteğiyle 28 Kasım’da Raffles Otel İstanbul’da gerçekleştirdi. Galanın bu yılki konuşmacısı, sanat dünyasındaki yaratıcı ve inovatif girişimleriyle çevresine ilham veren Refik Anadol oldu.

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Google Türkiye Kamu İlişkileri Direktörü Tolga Sobacı, sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, Türkiye Girişimcilik Vakfı Genel Müdürü Mehru Aygül ve Türkiye Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra konuşma yaptılar.

Can Dörtkardeşler Genç Girişimci Ödülleri sahiplerini buldu

Etkinlik kapsamında Can Dörtkardeşler Genç Girişimci Ödülleri sahiplerini buldu. Wastespresso Kurucusu Cavid Bayramlı ödülünü Ödeal CEO Fevzi Güngör’den alırken; Varsapp Kurucusu Zeynep Eliçin ise ödülünü Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro’dan aldı.

Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra verdiği demeçte;

“Bundan tam on yıl önce, girişimcilik kültürünü Türkiye’de yaygınlaştırma hayaliyle bu yolculuğa çıktık. O dönemde girişimcilik kelimesi bile pek yaygın değilken bugün burada, bu kavramın gençlerimiz arasında bir umut ve ilham kaynağı haline geldiğini görmek, o hayalin gerçek olduğunu bize gösteriyor. Bu yolculuğun başından bu yana bizi farklı kılan, odağımızın hep gençler olmasıydı. On yıl önce ilk fellowlarımızla çıktığımız bu yolda, bu sene tam 154 bin aday başvurusu arasından seçilen gençlerimizle ilerlemeye devam ediyoruz. Bu sayı, gençlerin girişimciliği artık bir kariyer seçeneği olarak değil, bir yaşam biçimi olarak gördüğünün göstergesidir.”

Giveback felsefesi nedir?

Türkiye Girişimcilik Vakfı; girişimcilik kültürünü tüm dünyada yaygınlaştırmak, üniversite gençlerine ilham vermek ve gençlerin kendi yollarından giderek iz bırakmalarını sağlamak amacıyla Türkiye’nin önde gelen girişimcileri ve iş dünyası liderleri tarafından kuruldu. Vakfın yaratmak istediği kültürün en temel öğelerinden biri, giveback (geri verme) bakış açısını gençlerin hayatına ve girişimcilik ekosistemine yerleştirmek. Fellow Programı kapsamında, “giveback” öğesi, rol modeller ve yapılan projeler üzerinden destekleniyor. Fellow Programı’na seçilen öğrenciler, ilham veren rol modellerle tanışıyor, girişim elçileri olarak başkalarının hayatlarına dokunuyor ve “giveback” felsefesi doğrultusunda toplumdan aldıkları, kazandıkları başarıyı yine toplumla paylaşarak toplumsal başarının katsayısını artırmayı hedefliyorlar.

Allianz Türkiye, 400 bin TL PoC desteği verdiği HackZone programı için girişimcilerin başvurularını bekliyor

Yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi en gelişmiş teknolojilerle sigorta sektöründe inovasyonu desteklemeyi hedefleyen Allianz Türkiye, beş yıldır devam eden HackZone Programı‘nın yeni döneminde, startup’larla yeni iş birlikleri kurmaya hazırlanıyor.

Hangi girişimler başvurabilir?

Sigortacılık sektöründeki herhangi bir sorunu çözen “tüm sektörlerdeki girişimciler” bu programa başvurabilir.

Son Başvuru: 12 Aralık 2024

Sigorta sektöründe inovatif gelişmelere öncülük etmek isteyen startup’lar, programa başvurularını: tenity.com/programs/hackzone adresinden yapabilir.

Her yıl, HackZone Open Insurance ve Hackzone Scale Up Accelerator isimli açık inovasyon programlarını geliştirmeye devam eden Allianz Türkiye, bu yıl itibarıyla iki programını birleştirerek, HackZone markası altında altı aylık hızlandırma program formatıyla yoluna devam edecek. Program ortağı Tenity ile birlikte düzenlenen ve startup’larla birlikte sigorta sektöründe yenilikçi iş modelleri geliştirerek, onların girişimlerini hızlandırmaya odaklanan programın yeni dönemi için başvurular başladı.

Başvurular hangi kategorilere yapılabilecek?

HackZone Programı’nın beşinci döneminde yerini almak isteyen startup’lar, Üretken Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi, Dijital Sağlık Çözümleri, Finansal Danışmanlık ve Küresel İklim Kriziyle Mücadele kategorilerinde başvuru yapabilecek.

Programa katılacak startup’lar, bu alanlarda sigorta çözümleri geliştirerek, sektöre yenilikçi ürün ve hizmetler kazandırmayı hedefleyecekler.

Allianz Türkiye Pazarlama ve Dijital Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Onur Kırcı, HackZone programının önemiyle ilgili verdiği demeçte;

“Sigorta sektörünün geleceğini şekillendirecek projeler üzerinde startup’larla birlikte çalıştığımız açık inovasyon programımızın beşinci yılına başladığımız için heyecanlıyız. 2020’den bu yana Tenity ile iş birliği ile 450’den fazla startup’ı değerlendirdik. 35’ten fazla girişimle iş birliği yaparak girişimlerinin hızlanmasına katkıda bulunduk. Programda yer alan startup’ların ekosistemden şimdiye kadar aldığı yatırım tutarı ise 12 milyon doları geçti. Startup’ların kurumsal iş birlikleri gerçekleştirerek büyümelerini hedefleyen Hackzone programımızla dört yılda 34 farklı PoC çalışmasına imza attık. Programımıza olan ilginin her geçen yıl artarak devam ettiğini görmekten ve sigorta sektörüne odaklanan startup sayısının artmasından memnuniyet duyuyoruz.”

212 NexT, malzeme teknolojileri girişimi FibreCoat’a yatırım yaptı

2011 yılından beri büyüme aşamasındaki teknoloji şirketlerine yatırım yaparak Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine liderlik eden 212’nin ileri malzeme teknolojilerine yatırım yapmak üzere hayata geçirdiği 212 NexT, ikinci yatırımını Almanya merkezli FibreCoat’a yaptı.

Önemli bir maliyet avantajı ve gelişmiş teknik özellikler sunan, elyaf malzemeleri alüminyum kaplama teknolojisinde önemli bir oyuncu olan FibreCoat, 212 NexT’in de katıldığı Seri B yatırım turunda yaklaşık 20 milyon Euro yatırım aldı. Yatırım turuna 212 NexT’in yanı sıra NewSpace Capital, Goose Capital, Saint-Gobain’in kurumsal yatırım kolu Nova, Otto Krahn New Business, Convergent Ventures ve TiE Angels katıldı. FibreCoat aldığı yatırımla, üretim kapasitesini artırmayı, uzay ve savunma gibi yüksek talep gören sektörlerde müşteri kitlesini genişletmeyi ve teknolojisini yeni uygulama alanlarına entegre ederek ürün geliştirme süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor.

Yenilikçi teknolojilere yatırımı sürecek

212 NexT Yönetici Ortağı Gizem Yağız konuyla ilgili verdiği demecinde;

“212 NexT olarak ilk yatırımımız olan ExoMatter’ın ardından kısa bir sürede alanında lider konumda bulunan FibreCoat’a yatırım yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Yatırım yaptığımız şirketlerin finansal, endüstriyel ve sürdürülebilirlik açısından değer yaratma potansiyeline önem veriyoruz. Bu noktada yeni yatırımımız olan FibreCoat, patentli kaplama teknolojisiyle sektördeki mevcut çözümlerden çok daha fazla maliyet avantajı ve teknik üstünlükler sunuyor. FibreCoat’un yenilikçi teknolojisi hem sürdürülebilirlik hem de maliyet avantajı sağlayarak sektörlerinde fark yaratıyor. Ayrıca, Saint-Gobain gibi küresel bir liderle iş birliği yapması, şirketin teknolojik olgunluğunu ve pazardaki stratejik önemini açıkça ortaya koyuyor. 212 NexT olarak bu tür yenilikçi yatırımlara ve sektörleri dönüştüren girişimlere destek vermeye devam edeceğiz.”

Sektör standartlarını değiştirecek teknolojiler geliştiriyor

FibreCoat CEO’su Dr. Robert Brüll ise demecinde;

“Öncelikle tüm yatırımcılarımıza destekleri için minnettarız. FibreCoat olarak savunma, otomotiv, havacılık, uzay, inşaat ve iletişim gibi sektörlerde faaliyet gösteriyoruz ve özellikle elektromanyetik kalkanlama, termal ve elektrik iletkenliği gibi alanlarda sektör standartlarında devrim yaratmayı hedefliyoruz. Yenilik yapmaya, üretim kapasitemizi artırmaya ve savunma, uzay, otomotiv gibi sektörlerdeki talebi karşılamaya kararlı bir ekibiz. Sektöre baktığımızda elektrikli araçlar için uygun fiyatlı ve dayanıklı malzemeler; savunma için ise sensörler, devreler ve koruma malzemelerine ciddi bir talep var. Öte yandan uzay sektörü hızla büyüyor ve zorlu koşullara dayanabilen kaplanmış elyaflara olan ihtiyaç artıyor. Bu noktada aldığımız yatırım desteğiyle bu alanlardaki ihtiyaca yönelik fark yaratan çözümler üretmeye devam edeceğiz.”