Ana Sayfa Blog Sayfa 23

Hergele Mobility, 7.5 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Depo lojistiğindeki yenilikçi çözümleriyle dikkat çeken Hergele Mobility, elektrikli mikro mobilite teknolojisi tabanlı yeni nesil aracı Wamo ile sektörde fark yaratıyor. Yalın, çevik ve dayanıklı yapısıyla öne çıkan Wamo, depo içi operasyonlarda hem maliyetleri azaltıyor hem de iş süreçlerini optimize ediyor.

Hergele Mobility’in, kitlesel fonlama kampanyası 24 Aralık 2024 tarihinde başladı, 17 Şubat 2025 tarihinde sona erecek. Hedeflenen fon miktarı 7.500.000 TL olup, minimum yatırım tutarı 500 TL olarak belirlendi. Kampanyanın ilk 10 gününde yatırım yapanlara %12 bedelsiz pay avantajı sunulacak. Ayrıca, ilk iki gün içerisinde 250.000 TL ve üzeri yatırım yapanlara %17 oranında ek pay ödülü verilecek.

Wamo ile depo lojistiğinde dönüşüm

Wamo, depo içi sipariş toplama ve malzeme taşıma işlemlerini kolaylaştıran yenilikçi bir mikro mobilite aracıdır. 300 kg taşıma kapasitesi, çevik manevra yeteneği ve değiştirilebilir batarya sistemi sayesinde depo operasyonlarını daha hızlı, düşük maliyetli ve çevre dostu hale getirir. Geleneksel yöntemlere kıyasla sipariş toplama süresini %75 oranında azaltır ve çalışanların fiziksel yükünü hafifleterek iş gücü verimliliğini artırır.

Güvenilir ortaklar ve pazar başarısı

Hergele Mobility, Migros, Togg, Tüpraş ve Trendyol gibi önde gelen kurumsal müşterilerle birlikte çalışarak ürün-pazar uyumunu başarıyla gerçekleştirdi. Migros’un 12 dağıtım merkezinde iki yıl boyunca test edilen Wamo, kalite ve dayanıklılığını sahada kanıtladı. Ayrıca, Wamo’nun ABD pazarında patent başvurusu ön onayı almış ve uluslararası sertifikasyon süreçlerini tamamlamıştır.

“Yılın En İyi Teknoloji Uygulaması” ödülü

2024 yılında Wamo, Zincir Mağazalar Derneği’nin Perakende Teknolojileri Konferansı’nda “Yılın En İyi Teknoloji Uygulaması” ödülünü kazandı. Bu başarı, Hergele Mobility ve Migros arasındaki yenilikçi iş birliğinin sektöre kazandırdığı dönüşümü onurlandırdı.

Gelecek hedefleri

Hergele Mobility, 2026 yılı itibariyle ABD pazarına giriş yapmayı ve Avrupa pazarında yayılmayı hedefliyor. Wamo’nun IoT entegrasyonu ve depo yönetim sistemleriyle tam uyumlu hale gelmesi için çalışmalarını sürdürürken, global müşterilere yenilikçi çözümler sunmaya devam edecek.

Yatırım Yaparak Geleceğe Katkı Sağlayın

Hergele Mobility’nin inovatif yaklaşımları ve sektörün dönüşümüne öncülük eden çözümleri ile depo lojistiğinde yeni bir çağ başlatıyor.

Orbiba Robotics, CERN Venture Connect programına Türkiye’den seçilen ilk girişim oldu

Yapay zeka ve yenilenebilir enerjiyle çalışan robotik platformlar geliştirerek sürdürülebilir ve verimli tarım çözümleri sunan Orbiba Robotics, CERN Venture Connect (CVC) programına dünyada tarım teknolojileri alanında kabul edilen ilk girişim, Türkiye’de ise CERN Venture Connect’e seçilen yine ilk girişim oldu.

YTÜ Yıldız Teknopark bünyesinde yer alan YTU Innovation Hub’ta ürünlerini geliştiren girişim, CERN’ün ileri teknolojilerine ve uzmanlıklarına erişim sağlayacak. Özellikle, CERN’ün Yapılandırılmış Lazer Işını (Structured Laser Beam – SLB) teknolojisinin global lisansını alarak bu teknolojiyi tarım robotlarına entegre edecek olan Orbiba Robotics, robotların daha az enerji tüketerek daha yüksek doğrulukla çalışmasını sağlayarak çiftçilerin maliyetini düşürecek.

CERN’ün ileri teknolojilerine ve uzmanlıklarına erişim İmkanı

Orbiba Robotics kurucusu ve CEO’su İlker Bektaş bu programa seçilmesiyle ilgili verdiği demeçte;

“Başvuru sürecinde, tarım teknolojileri alanındaki projelerimizi ve CERN teknolojileriyle nasıl entegre edebileceğimizi detaylandırdık. Değerlendirme sürecinin ardından, programın bir parçası olmaya hak kazandık. Globalde kabul alan ilk tarım teknoloji girişimi olduk. CVC Programı sayesinde, CERN’ün ileri teknolojilerine ve uzmanlıklarına erişim imkanı elde ettik. Ayrıca, program kapsamında düzenlenen etkinliklerde projelerimizi tanıtma ve uluslararası yatırımcılarla bir araya gelme fırsatı bulduk. CERN ile iş birliğimiz, tarım teknolojileri alanında yenilikçi çözümler geliştirmeyi hedeflemektedir. Özellikle, CERN’ün Yapılandırılmış Lazer Işını (Structured Laser Beam – SLB) teknolojisinin global lisansını alarak, bu teknolojiyi tarım robotlarımıza entegre etme ayrıcalığını kazandık. Ayrıca, CERN teknolojilerinin ticarileştirilmesi sürecinde bize rehberlik etmekte ve CERN’ün yatırımcı ve teknoloji paydaş ağlarına erişimimizi sağlamaktadır.”

Çiftçiler için daha verimli teknolojiler geliyor

SLB teknolojisinin entegrasyonu hakkında da bilgi veren Bektaş demecinin devamında;

“Bu teknoloji tarım robotlarımızın hassasiyetini ve etkinliğini artıracaktır. Bu süreçte, CERN uzmanlarıyla birlikte çalışarak, lazer ışınının bitki tanıma, yabancı ot tespiti ve diğer tarımsal uygulamalarda optimal kullanımını sağlayacağız. Ayrıca, basit bir lazer kaynağı kullanarak, düşük enerji tüketimiyle yabancı ot gelişimini durdurma üzerine çalışmalar yürüteceğiz. SLB teknolojisi, tarım robotlarımızın daha az enerji tüketerek daha yüksek doğrulukla çalışmasını mümkün kılacak, böylece çiftçiler için maliyetleri düşürürken çevresel sürdürülebilirliği destekleyecektir. SLB teknolojisinin entegrasyonu, tarım robotlarımızın yeteneklerini önemli ölçüde artıracak ve çiftçilere daha verimli, sürdürülebilir çözümler sunmamızı sağlayacak. Gelecekte, bu tür ileri teknolojileri kullanarak, tarım sektöründe dijital dönüşüme öncülük etmeyi ve global ölçekte sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, farklı CERN teknolojilerini de ürünlerimize entegre ederek, inovasyon kapasitemizi sürekli geliştirmeyi planlıyoruz.”

Mastercard Lighthouse Türkiye Programı’na seçilen 6 yerli girişim ile özel röportaj

Global ödeme teknolojileri şirketi Mastercard’ın geçtiğimiz ay Türkiye ayağını başlattığı Lighthouse Türkiye Programı, fintech ekosistemine değer katmak amacıyla seçilen 6 girişimi “Lighthouse Welcome Day” etkinliğinde Mastercard’ın partnerleriyle buluşturdu.

Yandex Türkiye, daha hızlı ve verimli sonuçlar için yapay zeka destekli arama Yazeka’yı duyurdu

Türkiye pazarına yönelik tasarlanan Yazeka ile Yandex Search, artık Yandex Search uygulamasının bir parçası olarak kullanılabiliyor. Bu uygulama, Android ve masaüstü platformlarında Türkçe dilinde ilk kez sunuluyor ve iOS sürümü yakında kullanıcılarla buluşacak.

Yazeka ile Yandex Search, Türkiye’de internet aramasına yönelik geleneksel yaklaşımı değiştiriyor. Arama sonuçları, internetteki çok sayıda kaynakta bulunan verilerden derlenen yapay zeka tarafından oluşturulmuş özetler şeklinde geliyor. Yapay zeka tarafından üretilen tüm yanıtlar güvenilir alıntılarla destekleniyor ve kullanıcıların daha derine inme ihtiyacı hissettiklerinde referansları keşfetmelerini sağlıyor.

Yapay zeka destekli yanıtlar, özellikle yanıtı tek bir kaynakta bulunmayan karmaşık sorgularda büyük fayda sağlıyor ve kullanıcının zamandan tasarruf etmesine yardımcı oluyor. Yazeka ile Yandex Search, iletişimin doğal dilini anlayacak şekilde geliştirildi. Bir şey sormak için, sorgunuzu aklınıza geldiği şekilde yazabilirsiniz ve algoritmalar yardımıyla soru normal arama sorgusuna dönüştürülecek.

Bu çok yönlü teknoloji, okul çağındaki çocuklar için interaktif oyun tabanlı öğrenmede yardımcı olmaktan belirli bir bütçe dahilinde cihaz seçmeye kadar kullanıcılara çok çeşitli görevlerde yardımcı oluyor. Örneğin, “Amsterdam’da bir günlük gezi için rota” veya “Kızılcık Şerbeti’nin son bölümünde neler yaşandı” gibi. Ek olarak kullanıcıların ek ayrıntılar talep ettiği, konuyu daha fazla araştırdığı ve bulma motorunun verilen bağlamda yanıt verdiği bir diyalog modu da mevcut. Yandex Search, yardımcı olacağını düşündüğü yerlerde yapay zeka tarafından oluşturulan yanıtları da otomatik olarak görüntüleyebiliyor. Bununla birlikte kullanıcılar arama çubuğunun altındaki genişletilebilir sekmeye tıklayarak istedikleri sorgu için Yazeka moduna manuel olarak geçiş yapabiliyorlar.

Yandex Search Türkiye Genel Müdürü Alexander Popovskiy konuya ilişkin verdiği demeçte;

“Yeni bir arama çağına giriş yapıyoruz. Günümüzde arama, sadece bir bilgi alma aracı değil, karmaşık sorgulara yerel bağlam ve kültürü göz önünde bulundurarak yanıt veren bir bulma motorudur. Yazeka ile Yandex Search, yeni bilgileri keşfetmek ve araştırmak için gereken süreyi kısaltarak Türk kullanıcıların bilgiye erişim ve karar verme biçimlerini değiştiriyor.”

Yazeka ile Yandex Search, Yandex sinir ağlarını temel alıyor. Bu ağlar, hem Türkçe hem de İngilizce görevleri yerine getirmek üzere özel olarak önceden eğitilmesinin yanı sıra, Türkiye bağlamıyla da ilgili sonuçlar ortaya koyuyor. Hizmet, yerel yapay zeka uzmanları tarafından toplanan kapsamlı veri kümeleri kullanılarak geliştirildi ve yüksek derecede bağlamsal alaka düzeyi ve doğruluk sağladı.

Yazeka ile Yandex Search, yapay zeka destekli arama, hava durumu tahminleri, finans ve sesli arama dahil olmak üzere gerekli tüm araçları tek bir yerde toplayan yeni Yandex Search uygulamasında mevcut.

16 turda 13 girişime 11.2 milyon dolar yatırım yapan 212’den yatırımcılara 2024’te yüksek çarpan

2011 yılından bu yana Türkiye ve global çapta faaliyet gösteren teknoloji girişimlerine destek veren 212, 2024 yılının önemli verilerini paylaştı.

Bu yıl içinde Insider ile gerçekleştirdiği kısmi çıkışla birlikte ilk fonunda yatırımcılarına 4 katını aşan getiri sağlayan 212, kendi açıklamasına göre; Türkiye odaklı fonlar içinde en yüksek getiri sağlayan girişim sermayesi olmuş.

Bünyesinde bulunan tüm fonlarıyla toplam 16 işlemde 13 farklı şirkete 11,2 milyon dolar yatırım yapan 212, yönettiği toplam varlık miktarını 150 milyon euro’ya taşıdı. 212 ayrıca, 2024 yılında 15 farklı ülkede 70’ten fazla etkinliğe katılarak, 140 farklı ülkeden 4000’in üzerinde girişimle iletişime geçtiği de edindiğimiz bilgiler arasında.

Küresel VC arenasında zirvedekiler arasında yer alıyor

Konuyla ilgili 212 Kurucu Ortağı Numan Numan verdiği demeçte;

“212 olarak, girişimlere yatırımların baskılandığı mevcut konjonktürde yatırımlarımızı sürdürerek, 2024 yılında birçok ilke imza attık. Girişimlerin büyüme yolculuklarını desteklemenin yanı sıra, yatırımcılarımıza farklı finansman yöntemleriyle kaynak sağladık. Bu bağlamda, Türkiye’de bir ilk olan ikincil işlemi gerçekleştirerek yatırımcılarımıza likidite sunduk. Bu işlem sayesinde, ilgilenen yatırımcılarımıza başlangıç yatırımlarının 2 katını aşan nakit geri dönüşü sağladık. Ayrıca, dünya genelindeki fonlar arasında ödenmiş sermaye dağıtımı çarpanında en iyi performans gösteren yüzde 10’luk dilimde yer almaya başladık.

Yatırım yaptığımız şirketlerimizin yurt dışından devam yatırımları almasına öncülük ediyor, adeta bir köprü görevi görüyoruz. Bölgesel fonumuzdan yatırım yaptığımız şirketler, sonraki turlarını yabancı yatırımcıların liderlik ettiği işlemlerle gerçekleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda yurt dışındaki hızlı büyümelerine de devam ediyor. Örneğin; portföyümüzden Trio Mobil, ABD merkezli NewSpring Growth liderliğinde 26,5 milyon dolar yatırım alırken, değerlemesini 4 kat artırdı. SOCRadar ise PeakSpan liderliğinde 25,2 milyon dolar yatırım topladı ve uluslararası satışlarını yaklaşık 10 kat artırarak etkileyici bir büyüme sergiledi.

Portföyümüze 4 yıl önce dahil ettiğimiz 123FormBuilder, bu yıl Silikon Vadisi merkezli Kiteworks tarafından satın alındı. Bu yatırımımızdan 2,5 katın üzerinde bir getiri elde ettik. Öte yandan Türkiye girişimcilik ekosistemine damga vuran, bizim de ilk kurumsal yatırımcısı olduğumuz Insider, General Atlantic’in liderlik ettiği Seri E turunda 500 milyon dolar topladı. Biz bu yatırım turunda hisselerimizin bir kısmını exit ederek; bütün bir fonu ödeyecek kadar getiri elde ettik. Böylece Türkiye odaklı fonlar içinde en yüksek getiri sağlayan VC fonu olduk.”

Küresel girişimcilik ekosistemine katkı sağlıyor

2024’te yurt dışı girişim ekosistemleriyle ilişkilerini güçlendirmek için önemli adımlar attıklarını vurgulayan 212 Kurucu Ortağı Ali Karabey ise demecinde;

“Özellikle Orta Doğu’daki etkinlikler ve iş birlikleriyle görünürlüğümüzü artırırken, bölgedeki yatırımcılarla ilişkilerimizi pekiştirdik. Amerika’da düzenlediğimiz ‘Turks in Tech Startup Happy Hour’ ve Stanford Üniversitesi’ndeki oturum gibi etkinliklerle de küresel girişimcilik ekosistemine katkı sağlamaya devam ettik. Yatırımcılarımıza daha fazla likidite sağlamak amacıyla yenilikçi çözümler geliştirmeyi sürdürüyoruz. 212 olarak uzun vadeli stratejimiz, girişimlere erken aşamalardan itibaren destek olup, fonumuzdan daha fazla Iyzico ve Insider gibi fonun tamamını karşılayacak kazanç sağlayan ‘ejderhalar’ çıkarmayı sağlamak. Türkiye’nin ilk girişim sermayesi fonu olarak, 13 yıldır olduğu gibi tüm fonlarımızla güçlü bir değer zinciri oluşturmaya devam edeceğiz.” dedi.

Türk oyun geliştiricileri için yeni oluşum: Dijital Oyun Yapımcıları Meslek Birliği

Geliştiricileri ve yayıncıları kamu özel sektör iş birliklerini resmi bir altyapıyla bir araya getirecek olan Dijital Oyun Yapımcıları Meslek Birliği (DOYEB), sektörde yeni bir dönemi başlatmaya hazırlanırken yeni üyelerini de bekliyor.

Global arenada başarı hikayeleri yazmaya devam eden Türk oyun sektörü Dijital Oyun Yapımcıları Meslek Birliği ile yeniden şekillenmeye hazırlanıyor. Başarıların sürekliliğini hedefleyen ve oyun stüdyolarını yasal bir zeminde gücünü artırmayı amaçlayan DOYEB üye şirketleri bünyesinde toplamaya başladı. Türk oyun endüstrisinin ortak sesi olma vizyonuyla yola çıkan DOYEB profesyonellerin haklarını savunmayı ve sektörün ulusal ve uluslararası düzeyde daha güçlü bir yapıya kavuşturacak.

DOYEB yeni üyelerini bekliyor

Oyun sektörünün geleceğine yön vermek için bir dizi stratejik hedefin belirlendiği DOYEB’te öncelikle oyun sektörü için uygun yasal düzenlenmelerin desteklenerek oluşturulması ve geliştiriciler ile yayıncıların haklarını güvence altına alarak sektörde süreklilik sağlanması oluşturuyor.

Uluslararası standartlara uygun, kaliteli içerik üretimini teşvik ederek destekleyecek birlikte; kamu kurumları ve özel sektör arasında güçlü bağlar kurarak büyümeyi hızlandırmak, Türk oyun sektörünün global ölçekte daha iyi tanınması için etkin tanıtım faaliyetleri yürütmenin yanı sıra, eğitim, rehberlik ve bilgi paylaşımı programlarıyla sektör profesyonellerinin gelişimini desteklemek yer alıyor. Sadece bir meslek birliği olmanın ötesinde oyun sektörünün geleceğini şekillendirecek platform, yeni üyelerini bekliyor.

“Hedefimiz global bir kültürel miras yaratmak”

YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdür Yardımcısı İsa Turgut İnci, DOYEB’in sektör için çok kritik bir adım olduğunu vurladığın demecinde;

“DOYEB, sadece bir meslek birliği değil aynı zamanda Türk oyun sektörünü uluslararası başarılarla taçlandıracak bir vizyonun ifadesidir. Bugün, geliştiricilerimizin haklarını koruyarak ve yenilikçi standartlar oluşturarak sektörü ileri taşıyacak bir zemin hazırlıyoruz. YTÜ Yıldız Teknopark olarak, inovasyonun ve teknolojinin kesişim noktasında yer alıyoruz. Burada, oyun geliştiricilere yalnızca altyapı değil aynı zamanda global düşünme ve üretme kültürü sunuyoruz. DOYEB’in hedefleri, bizlerin yıllardır üzerinde çalıştığı misyonla örtüşüyor: Türkiye’yi bir oyun geliştirme merkezi haline getirmek. Bu nedenle DOYEB, sektör için bir köprü, bir güç ve en önemlisi bir rehberdir. Bizler, bu platformun her adımında elimizi taşın altına koymaya hazırız. Öyle ki, Türk oyun endüstrisi yalnızca ekonomik bir başarı hikayesi değil global bir kültürel miras yaratma potansiyeline sahip. DOYEB, bu mirası inşa etmek için kritik bir yapı taşı olacaktır.”

Sektörü bir araya getirecek etkinliklerin düzenlenmesi

80 milyondan fazla oyuncuya ulaşan DOYEB üyesi Tiplay Studio kurucularından Mehmet Umut Ermeç verdiği demeçte;

“Tiplay, Denizli’de kurulup dünyaya açılmış, mobilden araç içi eğlence sistemlerine kadar farklı alanlarda oyun üreten global bir oyun şirketidir. DOYEB’i ise Türkiye oyun sektörünü uluslararası arenada temsil edecek ve ekosistemin dinamosu olacak bir girişim olarak görüyorum. En büyük beklentim, sektörün sahip olduğu bilgi birikimi ve deneyimin tüm paydaşlarla paylaşılmasını sağlayacak ortamların hazırlanması. İlk önerim, oyun sektöründeki girişimcileri, yatırımcıları ve stratejik ortakları bir araya getiren, Türkiye’nin özgül ağırlığını vurgulayacak, B2B odaklı bir etkinliğin her yıl düzenlenmesi.”

Dijital oyun sektörü profesyonelleşiyor

Korku-macera türünde, aksiyondan yarışa uzanan geniş bir yelpazede PC oyunları geliştirerek dünya çapında yüz milyonlarca oyuncuya ulaşan birliğin üyelerden bir diğeri olan SuperGears Games Kurucu Ortağı ve CEO’su Yasin Demirden ise demecinde;

“DOYEB’in kurulması, Türkiye’de dijital oyun sektörünün profesyonelleşmesi ve büyümesi adına çok önemli bir adım. Bu tür bir meslek birliği, oyun yapımcılarının haklarını korumak, sektörün yasal ve ekonomik altyapısını güçlendirmek ve uluslararası arenada temsilini artırmak için gerekliydi. Öncelikle nitelikli iş gücü, standartlaşmış üretim süreçleri ve uluslararası rekabet gücümüzü artıracak destek mekanizmalarına ihtiyaç duyuyoruz. Bu doğrultuda, mesleki eğitim programlarıyla kalifiye insan kaynağı yetiştirilmesi, bilgi ve deneyim paylaşımının kolaylaştırılması gibi girişimleri çok kıymetli görüyoruz. Ayrıca sektörün küresel oyuncularla rekabet edebilmesi için uluslararası iş birliklerinin artırılması, pazara erişimin kolaylaştırılması ve stratejik pazarlama hamleleriyle markalaşmanın desteklenmesi de beklentilerimiz arasında. Bu adımlar, yerel stüdyoların dünya çapında ses getiren içerikler üretmesine ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına katkı sağlayacaktır.”

Entertech İstanbul Teknokent ve Yapı Kredi Portföy’den 10 milyon dolarlık yeni fon: Entertech GSYF

Türkiye’de iki Ar-Ge üniversitesinin paydaş olduğu tek teknokent olma özelliği taşıyan ve Entertech İstanbul Teknokent ile Yapı Kredi Portföy, Türkiye’deki genç ve dinamik girişimcilere destek olmak amacıyla 10 milyon dolar büyüklüğe ulaşması hedeflenen yeni girişim sermayesi fonunu hayata geçiriyor.

Bu fon ile oyun, sağlık teknolojileri, finansal teknolojiler, mavi-yeşil teknolojiler ve diğer gelecek vaat eden sektörlerde faaliyet gösteren girişimlere yatırım yapılması hedefleniyor.

Kurulacak fonun, finansal yatırımların yanı sıra girişimcilere mentorluk, networking ve iş geliştirme gibi konularda da destek sağlaması amaçlanıyor.

Kasapoğlu: “Girişimler için güvenilir bir yapı inşa ediyoruz”

Entertech GSYF ile yatırım ekosisteminin daha da çeşitleneceğini söyleyen Entertech Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu bu yeni GSYF’yle ilgili verdiği demeçte;

“Girişim sermayesi yatırım fonları, doğaları itibarıyla risk düzeyi yüksek yatırım araçlarıdır. Bununla beraber Entertech GSYF ile girişimlere olan desteğimizi sürdürerek, yatırımcıların yanında olacağız. Entertech GSYF sayesinde, yüksek değerlemeler ve büyük çarpanlardan ziyade, yatırımcılarımız ve girişimler için yatırım süresi – kazanç uyumu ile getiri sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca, tüm süreçlerde şeffaf ve ölçülebilir bir değerlendirme sistemi uygulayarak girişimler için de güvenilir bir yapı inşa ediyoruz. Böylece, yatırım vadesi ile getiri beklentisini karşılayan bir yatırım aracı olarak konumlanıyor ve ekosistemin büyük çarpanlı ancak henüz yatırım beklentisini karşılamayan yapısı içinde farklı bir bakış açısı getiriyoruz.”

GSYF’lere yatırım yapan kurumsal ve bireysel yatırımcılara sağlanan vergi avantajlarının, bu fonların cazibesini artırdığını belirten Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker ise demecinde;

“Kurumların, Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına olan ilgisinin artarak devam ettiğini gözlemliyoruz. Bu kapsamda Yapı Kredi Portföy olarak, GSYF’deki girişimcilik ekosistemine dair fırsatları önemsiyoruz. Entertech ile birlikte çalışarak, girişim ekosistemine olan inancımızı bir kez daha ortaya koyduk. Bu fon sayesinde, Türkiye’deki genç ve dinamik girişimcilerin global arenada daha güçlü bir konuma gelmelerine katkı sağlamayı hedefliyor ve girişimcilerin hayallerine giden yolda onlara destek olabilmeyi umut ediyoruz. Yapı Kredi Portföy olarak; girişimleri desteklemeyi ve stratejilerimizle onların yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Özetle fonun özellikleri

  • Hedeflenen Fon Büyüklüğü: 350-400 Milyon TL (10 milyon dolar)
  • Sektör Odakları: Oyun, sağlık teknolojileri, finansal teknolojiler, mavi – yeşil teknolojiler
  • Yatırım Kriterleri: Güçlü ekip ruhuna sahip girişimciler, çıkış (exit) planı olan girişimciler, ihracat hedefi olan girişimciler, yenilikçi, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir teknolojiler alanında faaliyet gösteren girişimciler
  • Yatırım Sonrası Destekler: Mentorluk, networking, iş geliştirme, globalleşme

Yerli fintech PayBull, 2025 yılında cirosunu dört katına çıkarmayı hedefliyor

2020 yılından itibaren lisanslı bir ödeme kuruluşu olarak hizmet vermeye ve 2023 yılı ekim ayı itibarıyla aldığı faaliyet genişleme izniyle elektronik para ihraç konularında da faaliyet göstermeye başlayan finansal teknoloji şirketi PayBull, 2024 yılında sektördeki büyümesini sürdürdü.

2024’ün PayBull için büyüme ve dönüşümle dolu bir yıl olduğunu söyleyen PayBull CEO’su Selim Güsar verdiği demeçte;

“Yönetim kademesinde yapılan atamalar, iş stratejilerimizi yeniden şekillendirmemiz ve alanında uzman çalışanlarımızın katılımlarıyla hızla büyüyen ekibimizin yönetimi öncelik verdiğimiz konular arasında yer aldı. 2024 yılında büyüme oranımız ve gelir artışımız açısından en büyük katkıyı özellikle B2B segmentindeki saha yayılımımız ve iş ortaklıklarımız sağladı. Finansal teknolojiler alanında sektörün önde gelen firmalarıyla güçlü iş birlikleri kurarak, birlikte daha geniş ve entegre hizmetler sağladığımız bir yılı geride bıraktık.”

“Altyapımızı güçlendirmek için yaklaşık 25 milyon TL yatırım yaptık”

2024 yılında hayata geçirdikleri bireysel cüzdan uygulaması PayPay’in BKM üyeliğini tamamladıklarını, ön ödemeli (prepaid) kart projesi için Troy, Visa ve Mastercard anlaşmalarını bitirdiklerini belirten Güsar;

“POS işlem hacmimizi yüzde 300, müşteri sayımızı ise yüzde 250 artırarak sektördeki güçlü büyümemizi sürdürdük. Yenilikçi çözümlerimiz ve müşteri odaklı yaklaşımımızla Türk fintek ekosistemindeki konumumuzu daha da sağlamlaştırdık. İşlem hacmindeki fraud oranımızı yüzde 0.06 seviyesinden yüzde 0.04’e indirerek güvenlik alanında önemli bir ilerleme sağladık. Bu süreçte yaklaşık 5 bin potansiyel fraud girişimini engelledik.”

Altyapımızı güçlendirmek için yaklaşık 25 milyon TL yatırım yaptıklarını söyleyen Selim Güsar, 2025 yılında hedeflerinin bu bütçeyi 50 milyon TL’ye çıkarmak olduğunu dile getirdi.

“PayBull’u ciro sıralamasında Türkiye’nin ilk 10 fintek şirketi arasına taşıyacağız”

Selim Güsar; “Fintek iş birlikleri ve stratejik ortaklıklarla fintek ekosisteminde güçlü bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Altyapımızda çeşitli iyileştirmeler yaparak müşterilerimize uçtan uca mükemmel bir deneyim yaşatmak için çalışıyoruz. 2025 yılı içinde hayata geçirmeyi hedeflediğimiz kurumsal cüzdan uygulamamız sayesinde bu hedefimize ulaşmakta önemli bir adım atmış olacağız. Diğer yandan, bireysel cüzdan uygulamamız olan PayPay’in sektörde bilinirliğini artırarak kullanıcı dostu yeni fonksiyonlar eklemeyi planlıyoruz. Ayrıca PayBull ön ödemeli kart süreçlerini tamamlamak da öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. 2025 yılının ilk altı ayında çalışan sayımızı 100’ün üzerine çıkarmayı, ciro ve müşteri ediniminde de dört katı büyümeye ulaşmayı hedefliyoruz. Altıncı yılımızı kutladığımız bu sene, en büyük hedefimiz 10’uncu yılımızda PayBull’u Türkiye’nin ciro sıralamasında ilk 10 fintek şirketi arasına taşıyarak, sektörde oyun kurucu bir konuma getirmek.”

İş Bankası, Alipay+ cüzdan uygulamasını POS’larında kabul etmeye başladı

Dünya genelinde 30’dan fazla ülkede kullanılan 16 farklı alternatif ödeme yöntemini POS’larında kabul eden Türkiye İş Bankası, üye işyerlerine sunduğu hizmetlerde çeşitliliği ve kapsayıcılığı artırmak, yabancı turistlere ülkelerinde kullandıkları yerel ödeme deneyimini ülkemizde de yaşatmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Sektörde bir ilki gerçekleştirerek Alipay cüzdan uygulamasını 2016’da sanal POS’larında, 2019’da fiziki POS’larında kullanıma sunan İş Bankası, Alipay ile olan iş birliğinin kapsamını genişletti.

Banka, böylelikle 10’dan fazla ülkede 2 milyar kullanıcının sahip olduğu Alipay+ (AlipayPlus) cüzdan uygulamasını da POS’larında kabul etmeye başladı.

Böylece İş Bankası üye işyerleri, Alipay ödeme yöntemine ek olarak, Güney Kore’den Naver Pay ve Toss Pay, Malezya’dan Touch’n Go ve MyPB, Tayland’tan TrueMoney, Moğolistan’dan HiPay, Filipinler’den GCash, Singapur’dan OCBC Digital ve Changi Pay ve İtalya’dan Tinaba gibi cüzdan uygulamalarıyla da ödeme alabilecek.

“Turizm gelirlerinin artmasına katkı sunuyor, ekonomiye değer katıyoruz”

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Lüle iş birliğine ilişkin verdiği demeçte;

“Gelişen teknolojiler ve değişen tüketici davranışları doğrultusunda odağımızı yaşam döngüsüne uygun, yenilikçi ve dijital çözümlere yönelttik. Alipay ödeme yöntemini, Alipay+ cüzdanı kapsayacak şekilde genişletmenin ve bu hizmeti ülkemizin geneline yaygın, farklı sektörlerde faaliyet gösteren 500 binin üzerindeki üye işyerimizin fiziki POS’larında sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Uluslararası ziyaretçilerin ülkelerindeki ödeme yöntemlerini ülkemizde de kullanabilmesini sağlayarak turizm gelirlerinin artmasına katkı sunuyor ve ülkemiz ekonomisine değer katıyoruz.”

Alipay+ EMEA’dan sorumlu Genel Müdürü Pietro Candela ise ortaklıkla ilgili verdiği demeçte;

“Türkiye İş Bankası ile mevcut ortaklığımızı genişletmekten heyecan duyuyoruz. Bu iş birliğimiz ile Alipay+ kullanıcıları Türkiye’yi ziyaret ettiklerinde sunulan birinci sınıf yemek, perakende ve benzersiz deneyimlerin keyfini çıkararak daha iyi bir seyahat deneyimi yaşayabilecekler. Türkiye’nin seyahat severler için bir destinasyon olarak itibarı, onu her ölçekteki işletmenin küresel turizmden faydalanması ve işlerini Alipay+ ile ölçeklendirmesi için ideal bir konum haline getiriyor.”

Girişimlere 30’ar bin dolar destek veren Sabancı ARF, 4. dönemi için başvuruları bekliyor

Sabancı Holding’in girişim ekosistemini desteklemek ve seçilen girişimlere yatırım yapmak amacıyla hayata geçirdiği hızlandırma programı Sabancı ARF, 4. dönemi için girişimcilerin başvurularını 30 Aralık 2024‘e kadar bekliyor.

Başvuru: sabanciarf.com

Sabancı ARF girişimlere neler sunuyor?

  • Seçilen tüm girişimlere 30 bin dolar nakit destek,
  • Program sonunda 250 bin dolara kadar yatırım imkanı,
  • 4. Levent’teki Sabancı Center’da ofis imkanı,
  • Sabancı Topluluk şirketleriyle PoC fırsatı,
  • 20 hafta boyunca birebir mentorluk,
  • Yurt dışı bağlantıları ile globale açılma.

Hangi alanlardaki girişimler başvurabilir?

  • Sürdürülebilirlik,
  • Sağlık,
  • Malzeme
  • Dijital Teknolojiler

alanlarında çözüm üreten tüm girişimler bu programa başvurabilir.

Kimler başvurabilir?

  • Topluluk çalışanları veya şirketleşmiş girişimciler başvurabilmektedir.
    • Topluluk içi girişimci olarak süreçte yer almak için Sabancı Holding veya ona bağlı kuruluşlardan* bir tanesinde çalışıyor olunması ve Sabancı ARF programı tarafından açılacak 3 çağrıdan en az birine cevap verilmesi gerekmektedir. Fikir Çağrısı, Takım Üyesi Çağrısı ve Girişimci Yerleştirme Çağrısı.
    • Akbank ve iştirakleri, Sabancı Vakfı ve SSM çalışanları hariç.
  • Erken aşama (MVP, pretotip, laboratuvar aşaması veya müşteri doğrulama aşamasında) veya ürünü olan şirketleşmiş girişimciler sürece dahil olabilirler. 

Sabancı ARF, erken aşama girişimcilerin, bulundukları aşamadan ticarileşmeye dek giden yolculuğunda destek vererek, girişimcileri kanatlandırmayı amaçlayan 20 haftalık bir hızlandırma programıdır. Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş.’in bir markası ve programıdır.