Ana Sayfa Blog Sayfa 23

ScaleX Ventures ve e2vc’nin exit ettiği yerli girişim Kondukto, Invicti tarafından satın alındı

Kapsamlı ve ölçeklenebilir uygulama güvenliği çözümleri sunan küresel bir lider olan Invicti, uygulama güvenliği duruş yönetimi (ASPM) platformu olan ve Cenk Kalpakoğlu ve Can Taylan Bilgin tarafından kurulan yerli girişim Kondukto‘yu satın aldığını duyurdu.

Bu satın almanın sonucunda iki yerli fon e2vc ve ScaleX Ventures exit etti.

Bu stratejik satın alma ile Invicti, uzun zamandır güvenlik ekiplerinin talepleri arasında yer alan şeye yanıt veriyor: Gerçek zamanlı (runtime) doğrulanmış DAST sonuçlarının geniş ASPM verileriyle ilişkilendirilmesi — böylece kesin, ölçeklenebilir ve uygulanabilir AppSec programları oluşturmak mümkün hale geliyor.

Uygulama güvenlik açıklarının tespiti ve yönetiminde önemli bir oyuncu olan Invicti, Kondukto’nun gelişmiş ASPM (Application Security Posture Management) platformunu kendi kanıta dayalı tarama teknolojisiyle birleştirerek bir çözüm sunacak. Bu entegrasyon, güvenlik ekiplerinin tüm yazılım geliştirme yaşam döngüsü (SDLC) boyunca güvenlik açıklarını daha hızlı belirlemesine, önceliklendirmesine ve gidermesine olanak tanıyacak.

Invicti CEO’su Neil Roseman verdiği demeçte; “Kondukto’yu Invicti ailesine katmaktan dolayı heyecanlıyız. Bu birleşme, şirketlerin güvenlik programlarını yönetme biçiminde devrim yaratacak. Geliştirme ekiplerinin hızını yavaşlatmadan güvenlik açıklarını etkin bir şekilde yönetmelerini sağlayan, kanıta dayalı bir ASPM çözümü sunacağız.”

Kondukto CEO’su Cenk Kalpakoğlu ise demecinde: “Invicti ile bir araya gelmek, Kondukto’nun misyonunu hızlandıracak harika bir fırsat. Invicti’nin güçlü tarama yetenekleriyle entegre olduğumuzda, müşterilerimize uygulama güvenliği programlarını daha kolay ve daha verimli yönetmeleri için eşsiz bir platform sunabileceğiz.”

Decacorn Angels’tan kurumlara özel program: Startup for Corporate

Decacorn Angels’ın geliştirdiği Startup for Corporate programı, şirketlerin ihtiyaçlarına göre özel olarak tasarlanmış bir inovasyon ve iş birliği platformu olarak öne çıkıyor.

Program; yerel ve global ölçekte taranan girişimlerin, kurumların hedefleri ve stratejileriyle eşleşmesini sağlıyor.

Kurumsal üyeler, her üç ayda bir düzenlenen Demo Day etkinliklerinde potansiyel iş ortaklarıyla tanışıyor, girişimciler ise kurumlarla iş birliği yapabilecekleri stratejik öneriler sunarak inovasyon sinerjisi yaratıyor. Ayrıca Decacorn Angels, kurum içi girişimcilik ve inovasyon danışmanlığı, hackathon ve ideathon organizasyonları, hızlandırma programı desteği gibi hizmetlerle şirketlerin yenilikçi düşünme kültürünü güçlendiriyor.

Startup for Corporate programı, her kurumun kendi ihtiyaçlarına uygun şekilde tasarlanmış özel bir inovasyon ve iş geliştirme modeli sunuyor. Program kapsamında farklı sektörlerde faaliyet gösteren girişimler titizlikle seçiliyor, kurumların hedefleri ve stratejileriyle eşleştiriliyor. Bu eşleşmelerin en önemli buluşma noktası ise her üç ayda bir düzenlenen Demo Day etkinlikleri oluyor. Burada girişimler, kurumlara sundukları stratejik çözümleri paylaşarak, inovasyon ve büyüme odaklı sinerjiler yaratıyor.

Decacorn Angels, kurumsal üyelerine sunduğu kapsamlı hizmetlerle bu iş birliklerini kalıcı hale getirmeyi hedefliyor. Ayda iki kez gerçekleştirilen Startup Investment Meeting toplantıları sayesinde üyeler, yüksek potansiyelli girişimlerle doğrudan temas kurma fırsatı buluyor. Yatırım yapılması planlanan girişimlerin derinlemesine incelendiği özel görüşmelerle karar süreçleri daha sağlam temellere oturuyor. Ayrıca, Decacorn Angels Dataroom üzerinden erişilebilen girişim veritabanı, yerel ve global ölçekteki en yenilikçi fikirleri kurumların erişimine açıyor. Kurum içindeki çalışanlara melek yatırımcı lisansı alma desteği, özel eğitimler, etkinlikler ve güçlü networking ağları da bu sürecin önemli parçaları arasında yer alıyor.

Program, yalnızca dış kaynaklı girişimlerle değil, kurum içindeki inovasyon potansiyelini artırmaya yönelik çalışmalarla da dikkat çekiyor. Hackathon ve ideathon organizasyonları, hızlandırma programları ve kurum içi inovasyon danışmanlığı sayesinde şirketler, yenilikçi düşünme kültürünü çalışanlarına da aşılayabiliyor.

Decacorn Angels, sunduğu stratejik program ve hizmetlerle, kurumsal dünyayı girişimcilik ekosisteminin merkezine taşıyor. Startup for Corporate programı, kurumlar için inovasyonu erişilebilir, uygulanabilir ve ölçülebilir kılan güçlü bir platform olarak konumlanıyor.
Decacorn Angels Hakkında: Decacorn Angels, decacorn olma yolunda yenilikçi ürünler ve çözümler geliştiren erken aşamadaki girişimleri desteklemeyi amaçlıyor. Yatırım yapmanın hem sanat hem de bilim olduğuna ve güçlü bir topluluğun girişimleri desteklemek için doğru altyapının oluşturulmasına yardımcı olabileceği amacıyla yoluna devam ediyor. Ayda iki kez düzenlenen yatırım toplantılarımızla geleceğin Decacorn’ları olma potansiyeline sahip girişimcileri bir araya getiren Decacorn Angels, melek yatırım alanında her biri kendi uzmanlık alanında uzmanlaşmış deneyimli yatırımcılardan oluşan bir ağ. Decacorn Angels, sadece finansman değil, girişimlerin toplum ve dünya üzerindeki olumlu etkilerini de ön planda tutuyor. Bu nedenle sadece yatırım yapmakla kalmıyor, aynı zamanda girişimcilere danışmanlık ve yardım sağlayarak destek olmayı ve büyümelerini hızlandırmayı amaçlıyor.

HUBrica Hızlandırma Programı’nın ikinci dönemine seçilen 10 girişim

Finansman sağlamanın ötesine geçerek girişimcilik ekosisteminin gelişimine ve büyümesine katkıda bulunan Halkbank ile teknoloji girişimlerine sağladığı uzmanlık, mentörlük ve geniş iş ağı desteğiyle ekosistemin önemli aktörlerinden biri olan İTÜ ARI Teknokent’in güçlerini birleştirdiği HUBrica Hızlandırma Programı‘nın ikinci dönemi seçilen 10 girişim ile başladı.

Fintek, yapay zekâ ve sürdürülebilirlik alanlarında faaliyet gösteren girişimlerin büyümesini desteklemeyi amaçlayan programın açılış etkinliği, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Kuleleri’nde gerçekleştirildi. Toplantıya; Halkbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Murat Yıldırım, İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş, programın eğitmen ve mentörleri ile programa kabul edilen 10 girişimci katıldı. Etkinlikte, programın kapsamına ilişkin bilgiler paylaşıldı ve seçilen girişimler tanıtıldı.

Fintek, yapay zekâ ve sürdürülebilirlik odağında hızlanma

HUBrica Hızlandırma Programı, finansal teknolojilerden yapay zekâ tabanlı çözümlere ve sürdürülebilirlik odaklı girişimlere kadar geniş bir alanda faaliyet gösteren girişimcileri; iş geliştirme, satış stratejileri, yatırım süreçleri ve uluslararası pazarlara açılım gibi kritik aşamalarda kapsamlı bir destekle güçlendirmeyi hedefliyor.

Eğitimden mentörlere: Öğretici bir maraton

Kick-Off etkinliğinin ardından başlayacak yoğun eğitim modülleri kapsamında girişimler, İTÜ Çekirdek’in sunduğu bulut kredileri, muhasebe çözümleri gibi 45’ten fazla avantaj paketinden faydalanabilecek. Program süresince katılımcılar, mentörlerle bire bir görüşmeler gerçekleştirme fırsatı bulacak; ayrıca Halkbank yöneticileriyle düzenlenecek strateji buluşmalarında olası iş birliği kanallarını değerlendirme imkânı yakalayacak.

Büyük finale doğru

HUBrica Hızlandırma Programı, Ekim 2025’te düzenlenecek Demo Day etkinliğinde girişimcilerin yatırımcılarla bir araya gelmesiyle tamamlanacak. Programı başarıyla tamamlayan girişimciler, 25-26 Kasım tarihlerinde Uniq İstanbul’da gerçekleşecek olan Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliği Big Bang Startup Challenge’a katılma hakkı kazanacak.

HUBrica Hızlandırma Programı’na kabul edilen girişimler:

Dring AI: Ses ve yazı tabanlı yapay zekâ çözümleriyle, kurumlar adına telefon görüşmeleri yapabilen, yazışabilen ve raporlayabilen entegre sanal müşteri temsilcileri üretmektedir.

Alse Data: Teknik ekibe ihtiyaç duymadan veriyi analiz eden ve pazarlama-satış ekiplerine anlamlı öngörüler sunan yeni nesil veri analiz platformudur.

Corpowid: İnternet sitelerini engelli bireyler ve özel ihtiyaç sahibi kullanıcılar için erişilebilir hale getiren yapay zekâ destekli çözümler sunmaktadır.

Exar: AR/VR/XR teknolojileriyle sanal turlar, uzaktan operasyonlar, CAD senkron ürün deneyimi ve 3D konfigüratör gibi çözümler sunarak dijital dönüşüm sağlamaktadır.

Kobi Pratik: KOBİ’lerin finansal başvuru sürecini kısaltan, kredi evraklarını dijital cüzdanda güvenle saklamalarını sağlayan bir platformdur.

Harcy: Tekstil ve pet atıklarından ürettikleri çevre dostu yalıtım malzemesiyle, inşaat sektörüne düşük karbon ayak izli, sağlıklı ve geri dönüştürülebilir bir alternatif sunmaktadır.

ICARBON: Patentli “Hidrotermal Depolimerizasyon” teknolojisini kullanarak, polimer endüstrisi atıklarını %90’a varan oranda ileri dönüştürmekte ve üretim süreçlerine yeniden dahil etmektedir.

Carbon Smart: Bankaların ve müşterilerinin karbon emisyonlarını yapay zekâ ile analiz eden, sürdürülebilirlik odaklı, PCAF ve kapsam standartlarına uyumlu dijital karbon ayak izi yönetim platformudur.

Synaps AI: İşe alım, çalışan deneyimi ve işten çıkış süreçlerini entegre bir şekilde yönetmeyi amaçlayan yapay zekâ temelli insan kaynakları platformudur.

Billy: İşletmelerin kâğıt kullanımını ortadan kaldırarak maliyetleri azaltmayı, çevresel sürdürülebilirliği artırmayı, müşteri deneyimini dijitalleştirmeyi amaçlar.

Sağlık teknolojileri girişimi Mamosis, kitle fonlama turunda 4.8 milyon TL yatırım aldı

5 saniyede kanser teşhisi sunma hedefiyle yola çıkan yerli girişim Mamosis, Türkiye’deki bir kitle fonlama platformu üzerinden çıktığı turda, 40 milyon TL değerleme üzerinden 4.8 milyon TL yatırım aldı.

Normalde bu turda; 7.2 milyon TL‘lik bir yatırım talebi oldu, ancak, hedef 4 milyon TL, ek fonlama oranı olan yüzde 20 ile nihai olarak 4.8 milyon TL‘yi kasasına alabilir. Geri kalan 2.5 milyon TL’lik tutar, tüm yatırımcılara oransal olarak geri iade edilecek.

Bu tura Albaraka Katılım Bankası GSYF de dahil olmak üzere toplamda 350 yatırımcı katıldı.

Türkiye merkezli sağlık teknolojisi girişimi Mamosis, yapay zeka destekli mamografi analizi ve kanser riski değerlendirmesi sağlayan sistemini ölçeklemek amacıyla çıktığı yatırım turunu olağanüstü kısa sürede tamamladı. Kampanya başlangıcından sonraki ilk 15 dakika içinde hedef fon tutarını yüzde 180 talep fazlasıyla kapattı.

Yatırımın Odakları: Ürün genişlemesi ve küresel ticari yayılım

Yatırım turundan elde edilen fonun önemli bölümü Ar-Ge’ye ayrılacak. Bugün meme kanserine odaklı olan sistem, cilt, akciğer ve prostat kanserlerini kapsayacak şekilde genişleyecek. Ticari tarafta ise Türkiye’de daha fazla kuruma erişim ve uluslararası satış-pazarlama faaliyetlerinin hızlanması planlanıyor. Girişim, 8 klinikte süren çalışmalarla teknik doğruluğunu akademik yayınlarla da desteklemeyi hedefliyor.

Mamosis, sektördeki benzer yapay zeka tabanlı kanser teşhis çözümlerine kıyasla birkaç önemli noktada ayrışıyor. Mamografi görüntülerini sadece 5 saniyede analiz edebilmesi ve yüzde 90’ın üzerinde doğruluk oranı sunması, onu hız ve güvenilirlik açısından öne çıkarıyor. Mevcut sağlık sistemlerine ek donanım veya altyapı gerektirmeden entegre olabilmesi, kullanıcı dostu bir deneyim sağlıyor. Ayrıca yapay zeka modeli sürekli öğrenerek zaman içinde performansını artırıyor. Akademik temelli bir projeden ticari bir ürüne dönüşen Mamosis, yerli Ar-Ge ile geliştirilmiş olmasının yanında uluslararası pazarlara açılma vizyonuyla da rakiplerinden farklılaşıyor.

Mamosis mevcut hastane altyapılarına ek donanım gerektirmeden entegre olabiliyor; PACS uyumu ve web/mobil erişim sayesinde hekimlere 5 saniyede analiz ve yüzde 90’ın üzerinde doğruluk düzeyinde karar desteği sağlıyor. Ürün, halihazırda birçok özel hastanede test edilirken; Ar-Ge’si Türkiye’de yürütülüyor, İngiltere ve Dubai ofisleri ise global açılımın zeminini oluşturuyor.

Kripto varlık alım satım platformu Kuantist, 35 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Kripto varlık alım satım platformu Kuantist, 35 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı. Yatırım tutarının paylaşılmadığı tura Letonya merkezli algoritmik işlemler piyasa yapıcısı Gravity Team; Borsa İstanbul Eski Genel Müdürü, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Eski Başkan Yardımcısı ve G20 Official Sector Steering Committee (IBOR Transition) Eski Üyesi Murat Çetinkaya ile Borsa İstanbul Eski Genel Müdür Yardımcısı Alpogan Sabri Erdoğan katıldı.

Kuantist’in Kurucusu ve CEO’su Serhat Yıldız, yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Bütün motivasyonumuz ülkemizde kripto varlık ekosisteminin sağlıklı gelişimine katkı sağlamaktır. Bu amaçla Kuantist olarak ülkemizin en seçkin yazılımcıları, finans profesyonelleri ile ekibimizi büyütmeye devam ediyoruz. Yatırım turumuz ile beraber yeni ürünler geliştirmek ve ülkemizdeki kripto varlık ekosisteminin gelişimine liderlik etmek amacıyla çalışmalarımıza durmadan, duraksamadan devam edeceğiz. Yeni sermaye yapımız ve yönetim kurulumuz, yatırımcılarımızın bize, bizim de ülkemiz ve sektörümüze olan inancımızın göstergesidir.”

“Kuantist olarak kullanıcılarımızla güzel gelişmeler paylaşmaya devam ediyoruz”

Kuantist CEO’su Serhat Yıldız; “Stratejik öneme sahip yatırım turumuz kapsamında, dünyanın önde gelen likidite sağlayıcılarından Gravity Team ile başta Türk Lirası işlem çiftleri olmak üzere yüksek likidite sunmak amacıyla işbirliği yaptığımızı duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. Kuantist’in varoluş amacı; kullanıcılarımızın günlük hayatlarını kolaylaştıran ürünler sunarak en iyi fiyatlar ile masrafsız işlem yapabilmelerini sağlamaktır. Ülkemizde yakın zamanda yayımlanan tebliğlerle birlikte, kripto varlık hizmet sağlayıcılar artık birer finansal kuruluş statüsüne kavuştu. Güçlenen yönetim kurulumuz ile birlikte Kuantist, kullanıcılarına daha şeffaf, güvenli ve regülasyonlara uyumlu bir deneyim sunmak için iş ortaklıklarını büyütmeye; kriptoyu günlük yaşamın sade, erişilebilir ve güvenilir parçası hâline getirmek için aralıksız çalışmaya devam etmektedir.”

1995 yılında kurulan BYD, 13 milyonuncu yeni enerji aracını banttan indirdi

Dünyanın önde gelen yeni enerji aracı (NEV) üreticisi BYD, 13 milyonuncu yeni enerji aracının (%100 elektrikli ve şarj edilebilir hibrit) üretimini tamamlayarak dünya çapında bir ilki gerçekleştirdi.

Üretim hattından çıkan YANGWANG U7 ile gerçekleşen bu gelişme, yalnızca BYD için değil, küresel yeni enerji araç endüstrisi için de önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

BYD’nin model stratejisini tamamen elektrikli güç aktarma sistemlerine dönüştürme yönündeki kararlı yaklaşımı, dünya genelinde çevreci teknolojilere yönelen ve giderek artan müşteri sayısıyla güçlü bir karşılık buluyor. Bu dönüşümün etkisiyle, ilk 1 milyon yeni enerji aracını 13 yılda üreten BYD, yalnızca sekiz ay gibi kısa bir sürede 10 milyonuncu araçtan 13 milyonuncu araca ulaşarak dikkat çekici bir ivme yakaladı.

BYD, dünya genelinde yeni enerji araç liderliğini sürdürüyor

2025 yılının ilk yarısında BYD, dünya çapında toplam 2 milyon 145 bin 954 adet yeni enerji binek araç satışı gerçekleştirerek dünyanın en çok satan yeni enerji araç markası unvanını devam ettirdi. Bu satışların 470 bin 86 adedi binek araç ve pick-up modelleri olmak üzere yurtdışı pazarlarda gerçekleşti. Yurtdışı satışlarda kaydedilen yüzde 128,5’lik yıllık artış, BYD’nin uluslararası pazardaki yükselişini net biçimde ortaya koydu.

Türkiye’de 2025’in en hızlı büyüyen otomobil markası

Türkiye’de ise “ulaşılabilir premium” anlayışıyla yüksek kalite ve ileri teknolojiyi rekabetçi fiyatlarla buluşturan BYD Türkiye, kısa sürede dikkat çekici bir başarıya imza attı. Ocak – Temmuz 2025 döneminde gerçekleştirdiği toplam 29.284 adet otomobil satışıyla BYD, Türkiye’nin 2025 yılı içinde en hızlı büyüyen otomobil markası oldu. Küresel çapta elde ettiği başarıyı Türkiye pazarına da yansıtan BYD, aynı zamanda yeni enerjili araç segmentinde Türkiye liderliğine ulaştı.

1995 yılında kurulan BYD; güç sistemleri, batarya, otomotiv yarı iletkenleri, elektrikli motorlar ve motor kontrol sistemlerini kendi bünyesinde geliştiren dünyadaki tek yeni enerji araç üreticisi konumunda. 13 milyonuncu NEV üretim adedine ulaşarak dünya otomotiv endüstrisinde bir ilke imza atan BYD, sürdürülebilir kalkınma hedefi doğrultusunda istikrarlı bir şekilde ilerliyor. Bugün 120 binden fazla mühendis ve teknisyeni bünyesinde barındıran BYD, her iş günü 40’tan fazla yeni patent başvurusu gerçekleştirerek teknoloji geliştirmede öncü rol üstleniyor.

Yandex Maps’te artık toplu taşıma ücretleri anlık görebileceksiniz

Dijital hizmetler ekosistemine sahip teknoloji şirketi Yandex Türkiye, İstanbul’da toplu taşımayı daha öngörülebilir ve uygun fiyatlı hale getirerek toplu taşıma ve ulaşım deneyimini desteklemeye devam ediyor.

Yapılan son güncellemelerle birlikte, Yandex Maps ve Navigasyon artık yolculuklarda toplu taşıma ücretlerini de göstererek kullanıcıların şehirdeki yolculuklarını daha iyi planlamalarına yardımcı oluyor. Öte yandan, İDO ile hayata geçirilen yeni stratejik iş birliği sayesinde, Yandex’i varsayılan arama motoru olarak belirleyen kullanıcılara ekonomik avantajlar sağlıyor. Ayrıca, İstanbulkart ile yürütülen iş birliği sayesinde, İstanbul’un toplu taşıma ağı ve şehir genelindeki 100.000 noktaya erişim önemli ölçüde kolaylaşıyor.

Kullanıcılar artık metro hatları, otobüsler veya diğer standart toplu taşıma seçeneklerini kullanarak bir rota planladıklarında, Yandex Maps ve Navigasyon yolculuğun uygulamaları artık yolculuğun toplam maliyetini ve her bir ulaşım adımının ayrı ayrı ücret bilgisini görüntülüyor. Ücret bilgileri, İETT, İstanbulkart, Marmaray ve Şehir Hatları dahil olmak üzere İstanbul’un toplu taşıma yetkilileri ve operatörlerinin resmi verilerine dayanıyor.

Örneğin, İstanbul Havalimanı’ndan Beykoz Kasrı’na bir rota oluştururken, uygulama rota kartının üstünde toplam ücreti gösteriyor. Kullanıcılar ‘Ayrıntılar’ düğmesine dokunarak, M11 metro hattı ve 122C ve 15TY hatları gibi otobüs aktarmaları da dahil olmak üzere her bir bacağın tam maliyetini de görüntüleyebiliyor. Yeni ücret görüntüleme güncellemesi hem iOS hem de Android için Yandex Maps ve Navigasyon’ın en son sürümlerinden ulaşılabiliyor.

Hollanda merkezli sağlık teknolojileri girişimi Wupdoc, 250 bin euro yatırım aldı

Hollanda menşeli sağlık teknolojisi girişimi Wupdoc, sağlık turizmini daha kolay ve şeffaf hale getirmeyi hedefliyor. Kullanıcı dostu listeleme ve pazaryeri platformuyla dünya genelinde 70 farklı ülkeden kayıtlı 7.000’e yakın doktor ve kliniği ziyaretçilerle buluşturuyor. 20’den fazla tıbbi kategoride 400’ün üzerinde tedavi hizmeti seçeneği sunan Wupdoc, hastaların ihtiyaçlarına en uygun sağlık hizmetini en doğru bilgiler ve en iyi fiyatlarla bulmalarını sağlıyor.

Büyümesini süratle sürdüren Wupdoc, Seri A öncesi köprü yatırım turunda Sharks & Partners Deal Club yatırımcı üyelerinden ve bazı melek yatırımcılardan 250 bin euro yatırım aldı.

Wupdoc, kullanıcılarına farklı kliniklerden ücretsiz teklif alma, hasta yorumlarını inceleme ve tedavi öncesi-sonrası fotoğrafları görme imkânı sunarak bilinçli kararlar almalarını destekliyor. Bu sayede, kullanıcılar sağlık yolculuklarını daha güvenli ve öngörülebilir bir şekilde planlayabiliyor.

İlk yurtdışı temsilciliğini Türkiye’ye açan Wupdoc’un Türkiye Genel Müdürü Umutcan Karaok yatırım ile ilgili verdiği demeçte;

“Wupdoc olarak yaklaşık 7.000 doğrulanmış hastayı klinik ve doktorlar ile buluşturduk, müşterilerimizin 48%’ini eşit dağılım ile Birleşik Krallık, İspanya ve İtalya oluşturuyor. Bu ülkeleri Almanya ve Fransa takip ediyor. Bizim için gurur verici bir noktadayız, yatırımı altyapı geliştirmelerine harcayıp global oyuncu olmaya hazırlanmak için kullanacağız.”

Sharks & Partners Kurucu Ortağı Mehmet Çelikol ise demecinde;

“Fark ettik ki medikal turizm oldukça karmaşık bir konu. Farklı ülkelerdeki müşteriler ile farklı ülkelerdeki hizmet sağlayıcı alternatiflerinin kombinasyonundan oluşan oldukça karmaşık bir karar süreci içeriyor. Küresel vizyona sahip girişimin hem stratejik hem teknolojik dijital dönüşüm yolculuğunda kendilerine eşlik etmek istedik.”

Wupdoc’un sağlık teknolojilerinde yarattığı bu dönüşümün önümüzdeki yıllarda global ölçekte daha da derinleşmesi bekleniyor.

İş Bankası, girişimler ve finansal kuruluşları için API Portal’ını yeniledi

Türkiye İş Bankası’nın, girişimler ve finansal kuruluşların ihtiyaç duydukları finansal yetenekleri keşfedebildikleri, kendi yetkinlikleri ile finansal fonksiyonları birleştirerek yenilikçi ürünler tasarlayabilecekleri bir ortam sunduğu API Portal güncellendi.

Yenilenen portal, kullanıcı dostu bir arayüz, genişletilmiş dokümantasyon ve videolu anlatım desteği ile API kullanım deneyimini daha da kolaylaştırıyor.

Önyüz tasarımı tamamen yenilenen API Portal üzerinde kullanıcıların, ihtiyaçlarına en uygun API’yi kolaylıkla seçebilmesi için API’ler kullanım alanlarına göre “krediler”, “para aktarma”, “veri paylaşımı”, “ödemeler” ve “kartlar” gibi kategorilere ayrıldı. Ayrıca, API’lerin özellikleri detaylandırılarak kullanıcıların her API’nin sunduğu yetkinlikler hakkında daha fazla bilgiye erişebilmesi sağlandı. Farklı API’lerin birleşimi ile oluşturulan API ürünlerine ilişkin örnek kullanım senaryoları ve entegrasyon süreçlerine ilişkin kullanıcıların ihtiyaç duyabileceği alanlar için rehber video anlatımları eklendi.

İş Bankası API Portal, mevcut durumda sunduğu 160 API ve Servis Modeli Bankacılığı altyapısı üzerinden erişilen 260 API ile girişim ve kuruluşların kendi uygulama ve websiteleri üzerinden finansal hizmetler sunmasını mümkün hale getiriyor.

“Dijital iş ortaklıkları ile yenilikçi ürün ve hizmetlerin hayata geçirilmesine destek veriyoruz”

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Lüle, Banka’nın “Her yerde bankacılık” vizyonu doğrultusunda hizmetlerini bankacılık kanalları dışından sunma çalışmalarının sürdüğüne işaret ederek, şu bilgileri verdi:

“2018 yılından bu yana API Portal üzerinden girişim ve diğer tüm kuruluşların finansal ihtiyaçlarına yönelik çözümler üreterek kurduğumuz dijital iş ortaklıkları ile yenilikçi ürün ve hizmetlerin hayata geçirilmesine destek veriyoruz. API’ler aracılığıyla kurduğumuz 460’tan fazla dijital iş ortaklığının sayısını daha da artırmak amacıyla bu alanı yenileyerek daha kapsamlı, kullanıcı dostu ve iş birliklerini kolaylaştıran bir platform haline getiriyoruz.”

Bupa Türkiye, Platform Sağlık Hizmetleri’nin çoğunluk hissesini satın alıyor

WellPoint Grup şirketlerinden biri olan; iş yeri ve evde sağlık hizmetleri sunan Platform Sağlık Hizmetleri‘nin çoğunluk hissesinin Bupa Türkiye tarafından satın alımı konusunda anlaşmaya varıldı.

Yapılan ortak açıklamada, Rekabet Kurumu’nca gerekli onayın verilmesi halinde bahsi geçen hisse devrinin yapılarak satın alma işleminin tamamlanacağı bilgisi paylaşıldı.

Bupa Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Gökhan Gürcan konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Bu son derece heyecan verici gelişme, bireysel ve kurumsal tüm üyelerimize hem evde hem iş yerinde hem de online olarak istedikleri yerden erişebilecekleri entegre ve kesintisiz bir sağlık deneyimi sunma ve Türkiye sağlık ekosistemine katkı sağlama vizyonumuzun çok kıymetli bir adımıdır. Bu stratejik satın alımın Rekabet Kurumunca onaylanarak gerçekleşmesi halinde, fiziksel ve dijital sağlık hizmetlerini bir araya getiren ‘fijital’ olarak adlandırdığımız sağlık modelini benimseyerek, kullanıcılarımızın ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine istedikleri zaman ve diledikleri yerden ulaşabilmelerini mümkün kılacağız. Türkiye genelindeki 3 iş yeri sağlığı kliniği, 14 ofisi ve 68 ilimizdeki iş sağlığı ve uzaktan sağlık hizmeti sağlayabilecek geniş faaliyet alanı, teknolojik altyapısı ve alanlarında uzman hekim kadrosu ile, dünyada entegre sağlık hizmetleri alanındaki uzmanlığımızı Türkiye ile buluşturmak üzere çıktığımız stratejik yolculuğumuzda bize büyük bir güç ve ivme kazandıracak.”

Platform Sağlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özgür Turgay ise demecinde;

“360 derece iş sağlığı ve güvenliği, uzaktan sağlık, evde bakım ve laboratuvar hizmetlerini bir arada sunan Türkiye’nin alanında uzman şirketi olarak, sağlık alanında uluslararası çapta kendini kanıtlamış bir entegre sağlık hizmetleri devi Bupa Grubu ile ortak bir vizyonda bir araya gelecek olmak bizim için çok gurur ve heyecan verici bir gelişmedir. Birlikte iş yeri klinik hizmetleri, dijital sağlık hizmetleri, mobil sağlık çözümleri, evde bakım gibi çeşitli alanlarda yer alan sağlık platformlarını tek bir yapı altında birleştirerek, Türkiye’de sağlık hizmetlerinin geleceğini şekillendirmeyi hedeflemekteyiz.”