Ana Sayfa Blog Sayfa 2

Selin Kocalar’ın kurucularından olduğu Delve, Seri A turda 32 milyon dolar yatırım aldı

Yapay zeka destekli uyumluluk (compliance) girişimi Delve, Insight Partners liderliğinde gerçekleşen Seri A turda 32 milyon dolar yatırım aldı. Ocak ayında duyurulan 3 milyon dolarlık tohum yatırımının ardından gelen bu yeni yatırım, şirketin değerlemesini yaklaşık 10 kat artırarak 300 milyon dolara çıkardı. Tura; Fortune 500 şirketlerinin CISO’ları da katıldı.

Delve, regülasyon uyumluluğunu otomatikleştiren yapay zeka ajanları geliştiriyor. Ocak ayında 100 olan müşteri sayısı, kısa sürede 500’ün üzerine çıktı. Bu müşteriler arasında hızla büyüyen AI girişimleri Lovable, Bland ve Wispr Flow da yer alıyor.

MIT’de tanışan kurucular Karun Kaushik ve Selin Kocalar, ilk olarak sağlık sektörüne yönelik bir yapay zeka ürünü geliştirirken HIPAA uyumluluğu gereksinimleriyle karşılaştı. Bu deneyim, onları HIPAA ve diğer regülasyonlara daha hızlı ve uygun maliyetle uyum sağlamayı kolaylaştıran Delve platformunu kurmaya yöneltti. 2023 yılında Y Combinator’a kabul edilen Delve, tohum yatırımını General Catalyst, FundersClub ve Soma Capital gibi yatırımcılardan aldı.

Delve’in yapay zeka ajanları, şirket içi araçlara entegre olarak manuel uyumluluk süreçlerini otomatikleştiriyor. Bu ajanlar; kanıt toplama, rapor yazma, denetim kayıtlarını güncelleme ve sistem yapılandırmalarını izleme gibi işlemleri gerçek zamanlı olarak yürütüyor.

COO Selin Kocalar, şirketin uzun vadede yalnızca uyumluluğu değil, siber güvenlik, risk yönetimi ve iç denetim gibi arka ofis operasyonlarını da otomatikleştirmeyi hedeflediğini belirtti. CEO Karun Kaushik, “Uyumluluk çerçeveleri standart, ancak şirketler benzersizdir. Delve, bu farkı yapay zeka ile kapatıyor,” dedi.

Insight Partners Genel Müdürü Praveen Akkiraju, “Delve’in yaklaşımı, sadece uyumluluğu değil, tüm işletme işleyişini modernleştirme potansiyeline sahip,” ifadelerini kullandı.

Startups.watch, Inveo Ventures’tan yatırım aldı

Inveo Yatırım Holding ve Gedik Yatırım çatısı altında teknoloji girişimciliği yolculuğuna 2014 yılında başlayan grup, bu vizyonu 2022 yılında kurulan Inveo Ventures ile kurumsal bir yapıya taşıdı. Erken ve büyüme aşamasındaki teknoloji girişimlerine yatırım yapan Inveo Ventures, sermayenin ötesinde sağladığı katkılarla girişimcilik ekosistemini desteklemeye devam ediyor.

Bu strateji doğrultusunda Inveo Ventures, Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminde veri sağlayıcılığı anlamında en önemli kaynak olarak kabul görmüş olan Startups.watch’a ortak oldu.

Türkiye’de gerçekleşen yatırım işlemlerini veri temelli şekilde takip eden ve kamuoyuyla paylaşan Startups.watch, uzun süredir ekosistem için şeffaflık ve ölçülebilirlik sağlayan bir referans platformu olarak konumlanıyor.

Yapılan bu yatırım ile, girişimcilik faaliyetlerinin daha görünür hale gelmesi, veri temelli karar alma süreçlerinin desteklenmesi ve ekosistem oyuncuları arasındaki bilgi akışının güçlendirilmesi hedefleniyor.

Inveo Ventures Genel Müdürü Haluk Nişli, süreciyle ilgili verdiği demeçte;

“Startups.watch, Türkiye girişimcilik ekosisteminin veri temelli gelişimi açısından kritik bir rol üstleniyor. Gerçekleştirilen bu iş birliğini, yalnızca bir yatırım değil; ekosistem paydaşlarının birlikte büyümesi için gerekli altyapının güçlendirilmesine yönelik uzun vadeli bir yatırım olarak değerlendiriyoruz. Ekosistemin sürdürülebilirliği için Startups.watch gibi yapıların desteklenmesini önceliklendiriyoruz.”

Startups.watch Kurucusu Serkan Ünsal da demecinde;

“Startups.watch olarak 10 yıldır Türkiye girişim ekosisteminin büyümesi için veriler ve analizler paylaşıyoruz. 10. yılımızda Türkiye’nin en köklü şirketlerinden birinin aramıza katılması bizim için çok değerli. Inveo Ventures’ın da gücü ve desteğiyle önümüzdeki dönemde girişim ekosisteminin büyümesi için daha da çok çalışacağız.”

2023 ve 2024 yıllarında en aktif CVC (kurumsal girişim sermayesi) olma başarısını gösteren Inveo Ventures, bu ortaklık ile girişimcilik ekosistemi paydaşları arasında bir değer köprüsü olma stratejisini de destekliyor. Bu ortaklık ve iş birliği, teknoloji girişimciliği alanında daha şeffaf, ölçülebilir ve sürdürülebilir bir ekosistem inşa etme yolunda atılan önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Daha fazla bilgi için:
🔗 inveoventures.com
🔗 startups.watch

Enerji verimliliğine odaklanan Remus Enerji, 6 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Amerika merkezli enerji verimliliği girişimi Lumian, yeni marka adı Remus Enerji ile Türkiye elektrik tedarik pazarına giriş yaptı.

Girişim, DOMiNO Ventures ve Cleantech Ventures’ın katılımıyla 6 milyon dolar değerleme üzerinden köprü yatırım turunu başarıyla tamamladı.

Yeni yapılanma ile Remus Enerji, elektrik tedarik lisansını aldı ve faaliyetlerine başladı
Enerji verimliliği odaklı yazılım çözümleri geliştiren Lumian, Türkiye operasyonlarını yeniden yapılandırarak Remus Enerji markasıyla elektrik tedarik lisansını aldı ve faaliyetlerine başladı. Bu yapılanmayla şirket, pazara yenilikçi ve teknoloji odaklı bir oyuncu olarak giriş yaptı.

Dijital altyapı ile yeni nesil tedarik

Remus Enerji, tamamen dijital altyapıya sahip operasyon modeliyle elektrik tedarik süreçlerini esnek, şeffaf ve yüksek kontrol kabiliyetine sahip bir yapıya dönüştürüyor. Düşük operasyonel maliyetlerle milyonlarca aboneyi dijital olarak yönetebilecek kapasitede olan sistem, enerji tedarik süreçlerini verimli ve sürdürülebilir hale getiriyor.

Tedarikten fazlası

Remus Enerji, yalnızca elektrik tedariki sağlamıyor; müşterilerine enerji tüketimini anlık izleme, tasarruf potansiyellerini analiz etme ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma gibi konularda dijital destek sağlıyor. Böylece enerji yönetimi veriye dayalı ve stratejik hale geliyor.

Kanıtlanmış performans, büyüyen hedefler

Lumian, son iki yılda 75 kurumsal müşteriye ait 2.000’e yakın tesiste enerji yönetimi sundu. Remus Enerji olarak yoluna devam eden şirket, 2025 sonuna kadar 50.000 MWh yeşil enerji tedarik etmeyi hedefliyor.

Alınan yatırım, Remus Enerji’nin Türkiye’deki büyümesini hızlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik dijital çözümlerin geliştirilmesi ve bölgesel enerji piyasalarında aktif rol alınması hedeflerine de katkı sağlayacak.
Remus Enerji Kurucu Ortağı Levent Şahiner, yatırım süreci ve vizyonlarına ilişkin verdiği demeçte;

“Enerji tedarikini sadece erişilebilir değil, aynı zamanda verimli, sürdürülebilir ve izlenebilir hale getirmek istiyoruz. Yazılım tabanlı altyapımız sayesinde müşterilerimize operasyonel esneklik, düşük maliyet ve yüksek kontrol sağlıyoruz. Yeni yatırım turuyla birlikte büyümemizi hızlandırmayı hedefliyoruz.”

Boyner, Tres Enerji iş birliğiyle Kırıkkale’de kurulacak GES ile enerjisini güneşten alacak

Boyner, sürdürülebilirlik odaklı büyüme vizyonu doğrultusunda yenilenebilir enerji dönüşümüne hız veriyor. Tres Enerji iş birliğiyle Kırıkkale’de 3 hektarlık alanda kurulacak olan 3.066 kWp kapasiteli güneş enerji santrali (GES), merkez ofis ve seçili mağazaların yıllık enerji ihtiyacının yüzde 85’i karşılayacak. Proje ile yıllık yaklaşık 3 milyon TL’lik enerji tasarrufu sağlanması ve 2.995 ton CO₂ eşdeğeri sera gazı emisyonunun önlenmesi hedefleniyor.

Boyner Büyük Mağazacılık, uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda stratejik bir adım daha atıyor. Güneş enerjisi yatırımıyla merkez ofis, stüdyo ve seçili mağazalarının enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefleyen Boyner, karbon ayak izini azaltmayı ve çevresel etkisini en aza indirmeyi amaçlıyor.

Proje “Enerji Performans” modeliyle hayata geçiyor

Boyner’in yenilenebilir enerji dönüşümüne katkı sağlayacak güneş enerji santrali (GES), Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde, yüksek güneşlenme potansiyeline sahip tarım dışı bir arazide hayata geçirilecek. 3.066 kWp kurulu güce sahip santralde, 5.574 adet güneş paneli ile yıllık 4.783.000 kWh elektrik üretilmesi hedefleniyor.

Yatırımı ve belirli bir süreyle işletmesi TRES Enerji tarafından gerçekleştirilecek olan santralden üretilen elektrik, Boyner’in merkez ofis ve stüdyosunun yanı sıra İstanbul, İzmir, Bursa ve Manisa’daki seçili mağazalarının enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayacak.

2025 yılının ikinci yarısı içerisinde inşaat süreci tamamlanacak santralin, yılda 2.995 ton CO₂ eşdeğeri sera gazı emisyonunu önleyerek çevresel sürdürülebilirliğe önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Bu miktar, 1.594 hanenin yıllık enerji tüketiminden kaynaklanan karbon salımına ve 5.716 ağacın bir yılda doğadan yok edebileceği karbon miktarına eşdeğer.

Yıllık yaklaşık 3 milyon TL’lik enerji tasarrufu sağlanacak

Bugünün elektrik tarifeleri üzerinden, dağıtım bedelleri hariç yapılan hesaplamaya göre, Boyner’in bu projeyle yıllık yaklaşık 3 milyon TL tutarında enerji tasarrufu elde etmesi hedefleniyor. Bu tutar, projenin çevresel kazanımlarının yanı sıra döngüsel ekonomi açısından da önemli bir değer yarattığını ortaya koyuyor.

“İnsan, toplum ve çevre için pozitif etki yaratmaya devam ediyoruz”

Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan, projeye dair verdiği demeçte;

“Boyner’de attığımız her adımda insan, toplum ve çevre için pozitif bir etki yaratmanın sorumluluğunu taşıyoruz. İklim dostu dönüşüm hedeflerimiz doğrultusunda Tres Enerji iş birliğiyle Kırıkkale’de hayata geçirdiğimiz güneş enerjisi santrali, merkez ofis, stüdyo ve seçili mağazalarımızın enerji tüketiminden kaynaklanan karbon ayak izini azaltmamızda önemli bir rol üstlenecek. Sektörümüzde, mağaza operasyonlarında kendi enerjisini üreten ilk markalardan biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Kaynak verimliliği, yenilenebilir enerji ve yeni nesil mağazacılık adımlarımızla doğaya duyarlı, ölçülebilir ve kapsayıcı bir etki yaratmak üzere önümüzdeki dönemde de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

1 milyon dolar daha yatırım alan Milvus Robotics’in Seri A turu 5.5 milyon dolara yükseldi

Milvus Robotics geçtiğimiz ay duyurduğu 4.5 milyon dolarlık Seri A yatırım turu, Türkiye’nin lider portföy yönetim şirketlerinden Ak Portföy’ün de katılımı ile birlikte 5.5 milyon dolara ulaştı.

TT Ventures GSYF liderliğinde gerçekleşen yatırım turunda APY Ventures, Türkiye Kalkınma Fonu tarafından yönetilen Bölgesel Kalkınma Fonu, Maxis Ventures ve Inveo Ventures yer almıştı. Ak Portföy’ün de tura katılımı ile birlikte, Milvus Robotics’in uluslararası pazarlardaki büyüme stratejisine yönelik yatırımcı güveni daha da pekişmiş oldu.

Milvus Robotics, Türkiye’de ürettiği SEIT serisi otonom yük taşıma robotlarının %75’ten fazlasını başta ABD, Kanada, Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere olmak üzere dünya genelinde 20’den fazla ülkeye ihraç etmekte olup, bu yüksek teknoloji ürünleriyle çok uluslu şirketlerin üretim ve lojistik operasyonlarında aktif olarak yer almaktadır. Bu güçlü mühendislik ve teknoloji odaklı ürün portföyü, Milvus Robotics’in küresel pazarlarda güçlü bir konum elde etmesini sağlamaktadır.

Yatırım turuna gösterilen ilgi, Milvus Robotics’in özellikle Amerika, Avrupa, İngiltere ve Orta Doğu pazarlarında büyüme stratejisine ve ileri otonomi kabiliyetlerine sahip yeni ürün yol haritasına olan inancı yansıtıyor.

Milvus Robotics’in inovasyon ve ihracat odaklı büyüme vizyonu, 2024 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından da ödüllendirilmişti. Şirket, KOBİ İnovasyon Sonuçları kategorisinde Türkiye birincisi seçilerek ödülünü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın elinden aldı. Bu başarı, Milvus Robotics’in teknoloji üretimindeki yetkinliğini ve global etki gücünü net bir şekilde gösterdi.

2011 yılında kurulan Milvus Robotics, geliştirdiği otonom mobil robot (AMR) çözümleri ile dünya genelinde üretim ve depo içi süreçleri otonom hale getiriyor. Şirket, Ankara ve Atlanta’daki ofisleri üzerinden faaliyet göstermekte olup, 100 kişiyi aşan uzman kadrosuyla teknolojiyi sahada dönüştürmeye devam ediyor.

Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF, 22-27 Temmuz tarihlerinde 17. kez kapılarını açıyor

Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen savunma sanayii firmalarını bir araya getiren uluslararası savunma sanayii fuarı IDEF, bu yıl 22-27 Temmuz 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde 17. kez düzenleniyor.

T.C. Millİ Savunma Bakanlığı himayesinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) sorumluluğunda gerçekleştiriliyor.

96 ülkeden katılım, on binlerce ziyaretçi

IDEF 2025, bir kez daha uluslararası ölçekte büyük ilgi görüyor. Geçtiğimiz fuarda 96 ülkeden firma, 187 resmî heyet ve yaklaşık 140.000 ziyaretçi ağırlanmıştı. Bu yıl da katılımın benzer seviyelerde, hatta daha yüksek olması bekleniyor.

Fuarda, kara, deniz, hava ve siber savunma alanlarında faaliyet gösteren yerli ve yabancı şirketler en son teknoloji ürünlerini tanıtacak.

Türk savunma sanayii gövde gösterisi yapacak

IDEF 2025’e bu yıl Türkiye’nin önde gelen savunma şirketleri – ASELSAN, ROKETSAN, FNSS, HAVELSAN gibi firmalar – yüzlerce yerli ve milli ürünle katılacak. Ziyaretçiler, elektronik harp sistemlerinden insansız hava araçlarına, zırhlı araçlardan iletişim çözümlerine kadar geniş bir yelpazede ürünleri deneyimleme fırsatı bulacak.

Yeni teknolojiler ilk kez tanıtılacak

Fuarda dikkat çeken yeniliklerden biri, Bay Galata Savunma tarafından geliştirilen Tuwek anti-drone sistemi olacak. Çok namlulu ve lazer içermeyen bu “hard-kill” sistem, sürü drone’lara karşı etkin koruma sunuyor ve 300 metreyi aşan menziliyle öne çıkıyor.

Yeni Konsept: Havalimanı apronunda askeri geçit ve İHA gösterileri

Bu yıl fuara farklı bir boyut kazandırmak adına Atatürk Havalimanı ve Ataköy Marina alanları da programa dahil edildi. Açık alanda düzenlenecek araç geçit törenleri, hava araçları gösterileri ve canlı demo alanları ile IDEF 2025, savunma sanayii alanında interaktif bir vitrine dönüşecek.

Ekonomik ve stratejik katkı

IDEF 2025 yalnızca teknoloji vitrini olmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayi ihracatına önemli katkılar sağlıyor. 2025 yılı itibarıyla sektör ihracatı 4 milyar dolar seviyelerine ulaşırken, yılın ilk 7 ayında 6 milyar doları aşkın sözleşmeye imza atıldı. Türkiye, bu alanda dünyanın en büyük 11. ihracatçısı konumuna geldi.

Haluk Bayraktar, ADQ, Trendyol Grubu ve Ant International, Türkiye pazarına yönelik yeni fintech kuruyor

Dünyanın en büyük insansız hava aracı üreticisi Baykar’ın CEO’su Haluk Bayraktar, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli yatırım fonu ADQ, Trendyol Grubu ve dünyanın lider dijital ödeme sistemleri ve finansal teknoloji sağlayıcılarından Ant International, Türkiye pazarına yönelik yeni nesil bir finansal teknoloji platformu kurmak amacıyla niyet mektubu (MoU) imzaladılar.

İmza törenine Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, Trendyol Grubu CEO’su Erdem İnan, Baykar CEO’su Haluk Bayraktar, Alibaba Grubu Başkanı Michael Evans, ADQ Grup İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Mansour AlMulla ve Ant International CFO’su Yi Zhou katıldı.

Yapılan stratejik iş birliği ile; e-ticaret, finansal teknolojiler, geleneksel ve dijital bankacılık, siber güvenlik ve yapay zekâ gibi alanlardaki farklı uzmanlıkların bir araya gelmesiyle, perakende ve KOBİ finansmanından mevduat ve yatırım ürünlerine, dijital ödeme sistemlerinden sigorta işlemlerine kadar geniş bir yelpazede entegre finansal hizmetler sunacak bir platform geliştirilecek.

Türkiye’de geliştirilecek olan yapay zeka ve finansal teknolojilerin entegre edilmesiyle kurulacak bu yeni girişim ile bireylerin ve küçük işletmelerin finansmana erişim süreçleri kolaylaştırılacak. Platformun, resmi kurumların onaylarının ardından önümüzdeki aylarda hayata geçmesi planlanıyor.

Haluk Bayraktar: “Risk yönetimi ve güvenlik konularında yüksek standartları esas alarak, tamamen yerli bir finansal teknoloji altyapısı oluşturacağız”

“Yapay zeka artık sektörler arasında köprü görevi görüyor ve farklı alanları ortak bir zeminde buluşturuyor. Bu ortaklıkla, Baykar’ın yapay zeka çözümleri ve güçlü altyapısını, Trendyol’un geniş kullanıcı tabanı ve finansal teknolojilerdeki deneyimiyle birleştiriyoruz. Amacımız, daha hızlı, daha güvenilir ve herkes için daha erişilebilir çözümler geliştirmek. Risk yönetimi ve güvenlik konularında yüksek standartları esas alarak, tamamen yerli bir finansal teknoloji altyapısı oluşturacağız. Bu önemli adımın Milli Teknoloji Hamlesi’ne güç katmasını diliyorum. Katkı sunan tüm ekiplerimize teşekkür ediyorum.”

Michael Evans: “Türkiye’ye çok değerli bir yatırım kazandırılacak”

Alibaba Grubu Başkanı Michael Evans:

“Türkiye’ye duyduğumuz güvenin ispatı olan bu stratejik iş birliği ile Türkiye’ye çok değerli bir yatırım ve yenilikçi bir finansal teknoloji platformu kazandırılacak. Türkiye’deki bireysel ve kurumsal müşterilerin erişeceği yenilikçi, güvenilir ve erişilebilir dijital finansal hizmetlerin, yalnızca kullanıcıların günlük hayatına değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine ve finansal ekosistemin gelişimine önemli ölçüde değer katacağına inanıyoruz.”

Çağlayan Çetin: “Bu işbirliği örnek bir model olacak”

Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin;

“Bu iş birliğinin, Türkiye ekonomisinin dijital dönüşümünü hızlandıracağına, teknoloji tabanlı finansal çözümler alanında örnek bir model oluşturacağına inanıyoruz. Böylece, güçlü data analizi yetkinliklerimizle başta 250.000 satıcımız olmak üzere şirketlerin; e-ticaret ve e-ihracat potansiyellerini güçlendirmek için finansal hizmetleri daha erişilebilir hale getirmeyi, ülke ekonomisine sürdürülebilir ve kalıcı katkılar sağlamayı amaçlıyoruz.”

Mansour AlMulla: “Finansal teknoloji alanında bölgenin en önemli yatırımlarından birine imza attığımıza inanıyorum”

ADQ Grup İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Mansour AlMulla:

“Türkiye’nin dinamik ekonomisi ve büyüyen dijital ortamı, tüm sektörler için önemli fırsatlar sunmaya devam ediyor. Bu iş birliği, birbirini tamamlayan yetkinliklere sahip güçlü ortakları bir araya getirerek Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlayacak yenilikçi finansal çözümleri geliştirme yönündeki ortak amacı yansıtıyor.”

Yi Zhou: “Türkiye küresel dijital ekosistemimiz içinde çok değerli bir yere sahip”

Ant International CFO’su Yi Zhou:

“Türkiye, genç ve dijitalleşme odaklı nüfusu, gelişmiş e-ticaret sektörü ile küresel dijital ekosistemimiz içinde çok değerli bir yere sahip. Benzer bakış açısına sahip ortaklarla birlikte, yapay zeka ve blockchain başta olmak üzere en son teknolojilerimizle bu dinamik dijital ekonomiye yönelik kapsayıcı dijital finansal çözümler geliştireceğimiz için heyecan duyuyoruz.”

Voodoo’ya exit eden girişimci Gökçe Oğuz’dan yeni yapay zeka girişimi: Boby AI

Üretken yapay zeka üzerine kurulu, küresel ölçeklenebilirlikte ve son kullanıcıya yönelik mobil uygulamalar geliştiren yerli girişim Boby.ai kurucu ortağı Gökçe Oğuz, egirişim videocast serimizin konuğu oldu. Yıllar önce konuk olduğunda Playable Factory girişimini anlatmıştı. Şimdi Boby.ai ile karşımızda!

Vestel Mobilite, Avrupa’daki hizmetlerini büyütmek için Diebold Nixdorf’la iş birliği yaptı

Avrupa’nın elektrikli araç şarj istasyonu ağında önemli yere sahip olan Türk şirketlerinden Vestel Mobilite, imzaladığı yeni iş birliği anlaşmasıyla servis ve bakım alanındaki güvenilirliğini daha da artırıyor.

Vestel Mobilite, sektörün önde gelen şirketlerinden Diebold Nixdorf ile başlattığı iş birliği kapsamında, İtalya’da kurulu olan şarj çözümlerinin erişilebilirliğini sağlayarak müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkaracak.

Vestel Mobilite Genel Müdürü Ender Yüksel konuya ilişkin verdiği demeçte;

“Elektrikli araç ekosisteminin geleceğinde, yalnızca üstün teknolojiye sahip şarj istasyonları geliştirmek değil, aynı zamanda bu istasyonların sürekliliğini sağlamakta da önemli rol oynuyoruz. Bu kapsamda Diebold Nixdorf ile kurduğumuz ortaklık, İtalya’daki mevcut şarj altyapımızın etkinliğini ve verimliliğini maksimize ederken, elektrikli araç sürücülerine her zaman en iyi deneyimi sunmamıza olanak tanıyacak. Bu iş birliğini, gelecekte daha geniş bir hizmet ağına yaymayı planlıyoruz.”

Diebold Nixdorf EVC Global Başkanı Kenneth Sverker Nilsson ise konuyla ilgili demecinde;

“Vestel Mobilite ile iş birliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu ortaklıkla, Avrupa’daki elektrikli araç şarj altyapısı alanındaki yetkinliğini daha da güçlendirmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Dünya genelinde binlerce servis teknisyenimiz, 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren sahalarımız ve beş binin üzerindeki depo lokasyonumuz sayesinde, müşterilerimizin en zorlu hizmet seviyesi anlaşmalarını karşılayabiliyor ve en güncel endüstri standartlarını karşılayan güvenilir şarj altyapısına katkı sunabiliyoruz.”

Diebold Nixdorf, ABD, Birleşik Krallık ve Avrupa genelinde hizmet veriyor. Şirket, imzalanan anlaşma kapsamında Vestel Mobilite’nin İtalya’da kurulu olan 120 adet EVC-DC şarj istasyonunun servis ve bakımı konusunda sektördeki en iyi uygulamaları hayata geçirecek. Ortaklık, elektrikli araç şarj istasyonlarının sürekliliğini ve verimliliğini artırırken, geleceğe yönelik sürdürülebilir mobilite hedeflerine de katkı sağlayacak.

Vestel Mobilite yakın dönemde, Zorlu Enerji’nin ortak olduğu Electrip şirketi ile iş birliği kapsamında İtalya’da yeni nesil şarj merkezi uygulamasını hayata geçirmişti. İtalya’da hizmete giren, 180kW ve 400kW güç çıkışına sahip istasyonlar, bireysel ve ticari kullanıcıların ihtiyaçlarına göre optimize edildi. Vestel Mobilite’nin yeni nesil istasyonları, Avrupa genelinde kullanılan en verimli şarj çözümlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Doğal koruma çözümleri geliştiren yerli girişim Nanomik, 1 milyon euro yatırım aldı

Doğal koruma çözümleri geliştiren Nanomik, liderliğini Arya VC‘nin yaptığı turda; APY Ventures yönetiminde bulunan 13 GSYF, Türkiye Kalkınma Fonu tarafından yönetilen Teknoloji ve İnovasyon Fonu, Derin Teknoloji GSYF ile mevcut stratejik ortağı İTÜ ARI Teknokent‘in katılımıyla Seri A öncesi köprü turu başarıyla tamamlayarak 1 milyon euro yatırım aldı.

Yeni yatırım, şirketin ABD, Türkiye ve EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) pazarlarında aktif büyümesini hızlandırmak, küresel satış kanallarını kurmak ve Ar-Ge kapasitelerini genişletme amacıyla kullanılacak. Nanomik, tarım sektöründe kimyasal pestisitlere biyolojik alternatifler; yapı sektöründe sentetik biyositlerin yerine geçebilecek doğal antimikrobiyaller; gıda sektöründe ise raf ömrünü uzatan doğal koruyucular sunuyor.

“Microencapsulation As A Service” modelinin devreye girmesiyle beraber stratejik partnerlikler ile Dünya pazarında biyolojik çözümlerin artması için teknoloji sağlayıcısı olmayı hedefleyen Nanomik, patentli Mikroenkapsülasyon teknolojisi, doğal aktif maddelerin stabilitesini ve etkinliğini endüstriyel ölçekte güvence altına alıyor. Geçtiğimiz iki yılda 8 farklı ülkede gerçekleştirilen saha denemeleri, Nanomik çözümlerinin ABD ve Avrupa’daki biyosit regülasyonlarına uyumlu yapısını ve yüksek performansını kanıtladı.

Yeni fonla birlikte, sınırlı ölçekli pilot projelerden tam ticarileştirmeye geçiş hedefleniyor.

Nanomik kurucu ortağı ve CEO’su Buse Berber Örçen verdiği demeçte;

“Bu köprü tur yatırımı, küresel büyüme stratejimizde dönüm noktası oldu. Önümüzdeki dönemde ABD ve EMEA’da güçlü dağıtım partnerlikleri kurarak, doğal ve kalıntısız koruma çözümlerimizi daha geniş pazarlara taşıyacağız.”

Nanomik kurucu ortağı ve CTO’su Arda Örçen ise demecinde; “MaaS modelimiz, yalnızca Nanomik’in ürün portföyünü değil; doğal formülasyon geliştiren tüm iş ortaklarımızın stabilite ve etkinlik ihtiyaçlarını da karşılıyor. Böylece biyolojik aktif maddeler, endüstriyel uygulamalarda rekabetçi performans sunuyor. Yeni hayata geçirdiğimiz bu model ile sürdürülebilir ürünlere çağ atlatmayı hedefliyoruz.”