Ana Sayfa Blog Sayfa 19

MobileAction, stratejik yatırımla Skai’ın Apple Arama Ağı Reklamları kanalını satın aldı

Aykut Karaalioğlu ve Yekta Özcömert tarafından San Francisco’da kurduğu MobileAction, Apple Arama Ağı Reklamları ekosistemindeki bağlılığını daha da genişlettiğini duyurdu.

Skai (önceki adıyla Kenshoo), Apple Arama Ağı Reklamları işini MobileAction’ın platformuna entegre etme fırsatını sundu.

Bu birleşim, MobileAction’ın yetkinliklerini önemli ölçüde artırarak, uygulama geliştiricilere ve pazarlamacılara Apple Arama Ağı Reklamları kanalında kullanıcı edinme ve büyüme süreçlerinin her aşamasında destek sunmasını sağlıyor. MobileAction, bu birleşimle müşterilerine daha fazla değer, derinlemesine analizler ve benzersiz bir müşteri desteği sunmayı hedefliyor.

MobileAction Kurucusu ve CEO’su Aykut Karaalioğlu verdiği demeçte;

“Skai’nin Apple Arama Ağı Reklamları müşteri portföyünü ve müşteri başarı ekibini MobileAction ailesine katmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Uygulama geliştiricilerine ve pazarlamacılara, hangi aşamada olurlarsa olsunlar hedeflerine ulaşmaları için kapsamlı bir çözüm sunuyoruz. Bu stratejik iş birliği, Apple Arama Ağı Reklamları alanındaki liderliğimizi pekiştiriyor ve müşterilerimize yenilikçi çözümlerle somut büyüme sağlama fırsatı sunuyor.”

MobileAction, Skai’nin global Apple Arama Ağı Reklamları müşteri tabanıyla etkileşime geçerek onları deneyimli uygulama pazarlama uzmanlarından oluşan ekibine dahil etmeyi planlıyor. Genişleyen ekip, gelişmiş araçlar, zengin analizler ve üst düzey destekle müşterilerin reklam performanslarını optimize etmelerine ve ölçeklendirmelerine yardımcı olacak.

MobileAction Kurucu Ortağı ve COO’su Yekta Özcomert ise demecinde;

“Bu satın almanın temel amacı, Apple Arama Ağı Reklamlarının potansiyelini tam anlamıyla değerlendirmek isteyen uygulama geliştiricilere ve pazarlamacılara daha fazla değer sunmaktır,” dedi. “7/24 destek, sorunsuz müşteri kazanımı ve sürekli yenilik sağlama konusunda kararlıyız. Birleşen uzmanlıklarımız, genişleyen müşteri tabanımız için etkileyici sonuçlar ortaya çıkaracak ve uygulama pazarlama dünyasında daha hızlı ve verimli başarılar elde edilmesini sağlayacak.”

MobileAction, Skai’nin Apple Arama Ağı Reklamları iş birimi ve müşteri başarı ekibini entegre ederken, müşterilerine en iyi sonuçları sunma ve sektörde yeni standartlar belirleme hedefini sürdürüyor.

Yerli yapay zeka girişimi Novus, bu yıl içinde Paris’te ofis açıp Ar-Ge merkezi kuracak

Forbes Türkiye’nin unicorn olma yolundaki 10 Türk yapay zeka şirketi arasında gösterdiği yerli yapay zeka girişimi Novus, yeni ürünü DOT ile birlikte 2025 yılında küresel arenada büyümeyi hedefliyor.

Finans, sigorta, sağlık, üretim ve medya sektörlerine kapsamlı yapay zeka desteği sağlayan girişim, 2024 yılında Vestel Ventures ve Tacirler Portföy Yönetimi ortaklığında yönetilen Gelecek Etki Fonu liderliğinde, Sabancı Ventures, Inveo Ventures, DeBa ve uluslararası fonların katılımıyla gerçekleştirilen tohum yatırım turunda değerlemesini 14 milyon dolara çıkarmıştı.

“Avrupa’da güvenilir müşterilere sahip olmayı amaçlıyoruz”

2025 yılı için önemli stratejik hedefe odaklanacaklarını belirten Novus kurucusu ve CEO’su Rıza Egehan Asad verdiği demeçte;

“Öncelikle, DOT ürünümüzü global pazarlardaki AI Agent platformları arasında öncü bir yazılım programı haline getirmek için çalışacağız. Buna paralel olarak, Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da güvenilir müşterilere sahip olmayı amaçlıyoruz. Fransa, İtalya ve Almanya’da etkinliklerimizi genişletmeyi planlıyoruz. Öte yandan, ABD’nin East Coast bölgesinde de faaliyetlerimizi yoğunlaştıracağız. Şirketimizin genel hedefleri doğrultusunda, inovasyona yatırım yapmak da ana önceliklerimiz arasında yer alıyor. Yıl sonunda başlatılması planlanan yeni bir yatırım turu ile finansal desteğimizi ve ortaklıklarımızı da güçlendirmeyi hedefliyoruz.”

“Fransa’da Ar-Ge merkezi oluşturacağız”

Büyüme stratejileri kapsamında yapacakları yeni yatırımlara değinen Novus kurucusu ve CRO’su Vorga Can, şunları söyledi: ‘’2025 yılında Paris’te bir ofis açmayı planlıyoruz. Saclay bölgesinde yer alacak bu ofiste, makine öğrenimi mühendislerini istihdam ederek bir AR-GE merkezi de oluşturacağız. Bu sayede Fransa pazarına güçlü bir giriş yapabileceğimizi düşünüyoruz. Bunun yanı sıra, Almanya pazarında başlatmış olduğumuz satışlarımızın kapasitesini de genişletmeyi hedefliyoruz. Esasen gelecek dönemde yatırımlarımızı, yeni pazarlara açılma ve büyüme odaklı stratejiler doğrultusunda yönlendireceğiz.’’

“İstihdamımız yüzde 70 oranında artacak”

Büyüme adımları doğrultusunda istihdam kapasitelerinin de artacağını belirten Asad;

“Hem Paris ofisimizin açılışı hem de devam eden işe alım süreçlerimizle birlikte, 2025 yılı sonunda toplam istihdamımızın yüzde 70’in üzerinde bir oranda artacağını öngörüyoruz. İş gücümüzdeki artışın temelinde ise, makine öğrenimi ve yapay zeka alanlarında uzman profesyoneller yer alacak. Ayrıca, sadece nicel büyümeyi değil çalışanlarımız ve şirketimiz arasında uzun vadeli bir bağlılık oluşturmayı da hedefliyoruz. Bunun için çalışanlarımıza, kariyer gelişimlerini destekleyecek kapsamlı eğitim programları ve mentorluk olanakları sunacağız. Küreselleşmeyi hedefleyen bir şirket olarak, çeşitliliğe de oldukça önem veriyoruz. Farklı kültürler ve uzmanlık alanlarından yetenekleri bir araya getirerek uluslararası bir ekip yapısı oluşturmayı planlıyoruz.”

Yatırım ve varlık yönetimi çözümleri sunan Magnus’un devam eden yatırım turuna Decacorn Angels katıldı

Yapay zeka tabanlı yatırım ve varlık yönetimi çözümleri sunan Magnus‘un devam eden yatırım turuna; Decacorn Angels‘ın çatısı altındaki yatırımcılarından Techventure ve henüz adı açıklanmayan bir yatırımcı, Decacorn Angels kimliğiyle katıldı. Bu iki yatırımcının haricinde diğer yatırımcılar da çok yakın zamanda açıklanacak.

Magnus, hisse senetleri, ETF’ler, yatırım fonları, tahviller, emtialar ve döviz gibi varlık sınıflarında özelleştirilmiş portföyler oluşturulmasına olanak sağlıyor.

2022 yılında yapay zeka destekli hisse senedi ve fon sepeti fonu yönetimi çözümleri ile sektöre adım atan Magnus, Türkiye’nin önde gelen finansal kurumlarıyla gerçekleştirdiği stratejik iş birlikleri sayesinde geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmayı başardı. Bu süre zarfında, algoritmalarını ve ürünlerini sürekli olarak geliştirip, iyileştiren Magnus, yapay zeka tabanlı yatırım ve varlık yönetimi çözümleri sunuyor.

Geliştirdiği kendisine özgü AI destekli algoritmaları, dinamik varlık tahsisi ve özelleştirilmiş yatırım stratejileri ile rakiplerinden ayrılan Magnus, profesyoneller ve dijital varlık yönetimi projeleri için özel algoritma ve stratejiler, çoklu varlık sınıfı desteği ile daha kapsamlı bir çözüm sağlıyor. Magnus, Decacorn Angels yatırımcılarından Techventure VC’nin de aralarında yer aldığı yatırımla çalışmalarına devam edecek. Magnus, çeşitli varlık sınıfı ve çoklu para birimi desteği ile global portföy yönetimi, yapay zeka tabanlı stratejiler ve portföy dengeleme, backtesting ve strateji optimizasyonu araçları ve kişiye özel yatırım tavsiyesi ve risk yönetimi çözümleri sağlıyor.

Magnus Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Esra Ulaşan yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Magnus olarak, B2B ve B2B2C iş modellerine odaklanarak finansal kuruluşlara ve yatırımcılara yapay zeka destekli fon yönetimi, dijital varlık yönetimi ve portföy optimizasyonu hizmetleri sunuyoruz. Decacorn Angels yatırımcılarından aldığımız yatırımla hedefimiz; finansal kurumlar ve bireysel yatırımcılar için daha özelleştirilmiş, risk odaklı yatırım çözümleri sunarak pazar lideri konumuna gelmek. Kısa vadeli planlarımız arasında ise platformumuzu daha fazla kurumsal kullanıcıya tanıtmak ve yeni işlevler eklemek var. Magnus’un ana misyonu, yatırım yönetimi yaklaşımını yapay zeka ile dönüştürmek, sürdürülebilir getiri sağlamak ve profesyonel yatırım yönetimine erişimi yaygınlaştırarak finansal özgürlük sağlamaktır.”

Bosch, yapay zekaya odaklandığı yeni teknolojilerini CES 2025’te tanıttı

Yazılım ve yapay zeka şimdiden günümüzü şekillendirmeye başladı. Ancak gelecekte, kritik öneme sahip olacaklar. Akıllı yazılım ve servislerin sunduğu fırsatların farkına varmakta gecikmeyen şirketlerden Bosch, erken aşamada bunlara odaklandı.

Yapay zeka artık teknoloji şirketinin her bir ürününde ya da bu ürünlerin üretiminde yer alıyor. Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Tanja Rueckert, CES 2025 fuarında; “Akıllı yazılım ve dijital servisler ana işimizin temel taşları haline geldi.” diyor. Yapay zeka ve yazılım işi de hız kazanmaya devam ediyor: Bosch, 2030’un başında 6 milyar Euro’nun üzerinde yazılım ve dijital servis satışı gerçekleştirmeyi bekliyor. Mobilite faaliyet alanı bu satış gelirinin yaklaşık üçte ikisini oluşturacak.

Bosch çatısı altında bulunan yaklaşık 5.000 yapay zeka uzmanı şu anda akıllı çözümler üzerinde çalışıyor. Bosch, tüm iş gücünün yapay zeka alanındaki eğitimini sürekli olarak ileriye taşımak için çalışanlarına özel kurslar da sunuyor. Şirketin kendi Yapay Zeka Akademisi bugüne kadar 65.000’den fazla çalışanı eğitti. Bu aynı zamanda, insanların yeni teknolojilerden beklentilerine ilişkin yıllık bir anket olan en son Bosch Tech Compass’ın sonuçlarıyla da örtüşüyor. Ankete göre, dünya genelinde ankete katılanların beşte dördü bu yıl yapay zeka ile ilgili daha fazla eğitim almayı planlıyor. Üçte ikisi ise okullarda yapay zekanın bağımsız bir ders olarak okutulması gerektiğine inanıyor. Mesaj çok açık: yapay zeka becerileri, çalışma ortamının geleceği için temel önem taşıyor.

Bosch, Las Vegas’taki CES 2025’te, yazılım ve yapay zeka sayesinde insanların hayatlarını daha güvenli, daha verimli ve daha kullanışlı hale getiren ürün ve çözümlerini sunuyor. Ya da başka bir şekilde ifade etmek gerekirse Bosch, yazılım ve yapay zeka ile hayatın her kesiminden insanların günlük yaşamlarını iyileştiriyor.

Mobilite, ev, sağlık – hayatın her alanında Bosch yazılımları

Örneğin yolları ele alalım: Bosch uzun zamandır kendisini mobilite için yazılım sağlayan bir şirket olarak görüyor. Yakın zamanda araçlar için, otomobillerin sarsılmadan ve yumuşak bir şekilde fren yapmasını sağlayan yeni bir işlev programladı. Bu, yavaş akan trafikte sürücüler ve araç tutması yaşayan yolcular için büyük bir nimet. Bosch’un Kuzey Amerika Başkanı Paul Thomas, CES 2025’te “Hiç kimse otomotiv endüstrisinin gereksinimlerini ve ihtiyaçlarını Bosch kadar kapsamlı bir şekilde anlayamaz. Mobiliteye özel yazılım uzmanlığımızla, dünyanın önde gelen teknoloji oyuncuları için ideal ortağız.” dedi. Sonuçta, yazılım yalnızca otomobilleri nasıl kullandığımızı ve deneyimlediğimizi değil, aynı zamanda onları nasıl geliştirdiğimizi de değiştirecek. Yazılım tanımlı mobilite çağında Bosch programcıları otomobillere yazılım perspektifinden yaklaşıyor. Otomotiv elektroniği ve bulut arasındaki tüm etkileşimleri zahmetsizce yöneten yeni merkezi mimariler için teknolojiler ve çözümler geliştiriyorlar. Otomobillerin bilgilendirici eğlence veya sürücü asistanı gibi alanlara yönelik yeni işlevleri kablosuz olarak kolayca ve rahatça indirebilmesi için bu gelecekte çok önemli olacak.

Bosch’ta yapay zeka, destekli ve otonom sürüşte yıllardır önemli bir rol oynuyor. Örneğin, MPC3 çok işlevli kamera 2019’dan beri seri üretimde ve yeni standartlar belirliyor. Bu kamera, nesneleri ve insanları güvenilir bir şekilde tanımanın yanı sıra yol ile yolun kenarını ayırt edebiliyor ve böylece aracı güvenli bir şekilde şeridinde tutabiliyor. Kamera, ne kaydettiğini tam olarak anlamak için geleneksel görüntü işleme algoritmalarını yapay zeka yöntemleriyle birleştiriyor. Thomas, “Yapay zeka tabanlı çok işlevli kameramız yalnızca sürüşü daha rahat hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda yolları tüm kullanıcılar için daha güvenli hale getiriyor.” diyor. Bunu başarmak için Bosch, derin otomotiv mühendisliği bilgisini ve yapay zeka uzmanlığını geniş bir şirket içi sensör verisi havuzuyla birleştiriyor. Thomas, “Asistan sistemlerimizin verimliliğini artırmak için yapay zekayı kullanıyoruz.”

Dahası Bosch, otonom sürüş işlevlerini daha da iyileştirmek için üretken yapay zekanın nasıl kullanılabileceğini araştırıyor. Beklenti, araçların durumları değerlendirmesini ve buna göre tepki vermesini sağlamak ve bu şekilde yol kullanıcılarını daha da güvenli tutmak. Gelecekte, üretken yapay zeka, otonom sürüş işlevlerini daha hızlı bir şekilde eğitecek ve böylece bunları doğrulamak için gereken test mili sayısını azaltacak. Ve yola kar yağışı gibi koşulları ekleyerek üretken yapay zeka, kameralar veya radar sensörleri tarafından kaydedilen bir sürüş sekansının bağlamını hızla değiştirebilecek bir konumda olacak. Bir başka ifadeyle sistemler, kar yağana kadar beklemek zorunda kalmadan kar için eğitilebilir. Yapay zeka bunu kendisi yapacak.

Yapay zeka, menzil endişelerini gidermek ve e-Bisikletler için yeni hırsızlığa karşı koruma çözümleri sunmak için devrede

Yazılım, fiziksel ve dijital dünyaları birleştirerek e-Bisiklet deneyimini de geliştiriyor. Bosch, Las Vegas’ta yeni Battery Lock hırsızlık koruma sistemini tanıtıyor. Bu, e-Bisiklet bataryası için ek koruma sağlıyor. Sürücünün akıllı telefonunu bir anahtar olarak kullanarak e-Bisikleti dijital olarak kilitliyor. Yapay zeka aynı zamanda menzil konusundaki endişeleri gidermeye de yardımcı oluyor. Yapay zeka tabanlı Menzil Kontrolü özelliği ile bir yolculuğa çıkmak üzere olan e-Bisiklet sürücüleri, varış noktalarına ulaşmak istedikleri batarya şarj seviyesini belirleyebiliyor. Mutfakta da insanların kendi kişisel tercihleri var. Akıllı Bosch Series 8 fırın da CES 2025’te sergilenecek. Sensörler, kameralar ve yapay zeka ile donatıldı. Bunların yardımıyla fırın yaklaşık 80 yemeği tanıyabiliyor ve optimum pişirme yöntemini ve sıcaklığını otomatik olarak ayarlayabiliyor. Ve birçok yemek için kızarma derecesi bile ayrı ayrı seçilebiliyor.

Akıllı Bosch beşik – çocuk bakıcıları için bir yardım eli

Sensörler, kameralar ve yapay zeka da yeni doğan bebeklerin bakımında ebeveynlere yardım eli uzatabiliyor. Yeni, akıllı Bosch Revol beşik, bir bebeğin kalp atış hızı ve solunum hızı gibi hayati belirtilerini izleyebiliyor. Yazılım ayrıca yumuşak bir oyuncak veya battaniyenin çocuğun hava yolunu kapatması veya ağlamanın algılanması durumunda da zamanında sinyal veriyor. Bebeğin uykuya dalmakta zorluk çekmesi durumunda, beşik otomatik olarak hafif sallanma fonksiyonunu devreye sokuyor. Kullanıcılar, beşiğin kaydettiği verilerin sonuçta Bosch sunucularında şifreli biçimde mi saklanacağına yoksa kendi dört duvarı içinde çevrimdışı mı kalacağına kendileri karar verebiliyor. CES 2025 organizatörü CTA, akıllı Bosch beşiğini CES İnovasyon Ödülü Onur Sahibi olarak belirledi.

Akıllı Bosch sensörleri günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi

Yapay zeka tabanlı inovasyonların hızla ivme kazanmasının insanların yeni teknolojileri kullanma biçimini nasıl değiştirdiğinin bir başka örneği de akıllı sensörlerdir. Bu küçük bileşenlerin büyük bir etkisi var. Bosch yazılımı ve yapay zeka ile donatılmış mikroelektromekanik sensörler (MEMS) günlük hayatımızın her alanında bulunabilir: akıllı telefonlar, e-Bisikletler, fitness takip cihazları veya otomobiller. Ne işe yarıyorlar? Ekranları dikeyden yataya eğebilir, adımları sayabilir ve hava yastıklarını kontrol edebilirler. Hatta modern MEMS sensörleri entegre bir mikroişlemciye sahiptir ve bağımsız bir yazılımla çalışır.

Bu sensörler olmadan, bir akıllı telefon ekranını “uyandırmak” veya kablosuz kulaklıklarla bir sesli asistanı etkinleştirmek gibi hepimizin alıştığı günlük işlevler hiç mümkün olamazdı. Akıllı sensörler hızlanma, dönme ve sıcaklık gibi verileri kaydeder ve bunları doğrudan entegre mikroişlemcide işlemek için Bosch yazılımını kullanır. Bu, tüm işlevselliklerinin kompakt bir muhafaza içinde yer aldığı anlamına gelir. Bosch, yalnızca 0,8 x 1,2 milimetre boyutlarında olan ve bir kum tanesinden neredeyse daha büyük olan dünyanın en küçük sensörünü üretmektedir. Bir diğer avantajı ise entegre mikroişlemciye sahip sensörlerin akıllı telefon veya akıllı saatin bataryasından belirgin şekilde daha az güç çekmesidir. Örneğin “uyandırma” işlevi için sensör sisteminin yalnızca kendi mikroişlemcisine ihtiyacı vardır. Cihazın merkezi bilgisayarı olmadan çalışabildiğinden, bu durum bataryanın çalışma süresini uzatıyor.

Bosch sensör pazarında milyarlarca birim ile büyüyor

Yapay zeka, akıllı MEMS sensörlerini bir üst seviyeye taşıyor: Bosch, fitness takip cihazları gibi cihazlar için entegre kendi kendine öğrenen yapay zeka yazılımına sahip sensörler sunuyor. Yapay zeka, çeşitli farklı hareketleri tanır ve tekrarlanan her fitness aktivitesini öğrenir. Gerekirse, kullanıcılara egzersizlerini ne kadar iyi yaptıklarına dair niteliksel geri bildirim de sağlayabilir. Yapay zeka sensörün kendisinde çalışır, bir buluta veya akıllı cihaza bağlantı gerekmez. Tüm veriler gizli kalır ve aktiviteler internet bağlantısı olmadan sürekli olarak kaydedilip analiz edilebilir.

Pazar araştırma enstitüsü Yole Group’a* göre bu, Bosch’un MEMS sektöründe pazar lideri olduğu üst üste dördüncü yıl. Dünya genelinde her iki yeni akıllı telefondan birinden fazlası Bosch sensörleriyle donatılmıştır. Ve potansiyel hala çok büyük: Yole araştırmasına göre, sadece otomotiv ve tüketici elektroniği sektörlerinde MEMS için yıllık küresel talebin 2029 yılına kadar bugünkü 33 milyar adetten 40 milyar adedin üzerine çıkması bekleniyor. Bosch bu büyümeden pay almak istiyor ve 2030 yılı sonuna kadar tüketici elektroniği için entegre mikroişlemcilere ve bağımsız yazılımlara sahip on milyar akıllı MEMS sensörü üretmeyi planlıyor.

Stratejik öneme sahip ABD pazarına milyarlarca dolar yatırım

Las Vegas’taki CES 2025, Bosch için stratejik bir büyüme pazarında dünyanın en büyük elektronik fuarlarından biridir. Şirket, küresel varlığını daha da genişletmek için ABD’de hedefli yatırımlar yapıyor. Bosch kısa süre önce Johnson Controls’ün konut ve küçük ticari binalara yönelik küresel ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme çözümleri işini satın almayı planladığını duyurdu ve ülkedeki büyüme yörüngesini sürdürdü. Toplamda yaklaşık 8 milyar dolar (7,4 milyar Euro) değerindeki bu işlem, şirket tarihindeki en büyük işlem. Bosch şu anda Roseville, Kaliforniya’da bir yonga fabrikasını silisyum karbür yongalar üretmek için modern üretim tesisleriyle donatıyor ve böylece önemli bir satış pazarındaki üretim kapasitesini artırıyor. Bu özel yarı iletkenler, elektrikli mobilite için kilit bir bileşendir. Bosch, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Roseville’deki tesise 1,9 milyar dolardan (yaklaşık 1,8 milyar Euro) fazla yatırım yapmak ve 2026 yılında California’dan silisyum karbür yongaları teslim etmeye başlamak istiyor. Thomas, “Isıtma ve yonga işlerine yapılan muazzam yatırımlar, Bosch için ABD pazarının stratejik öneminin altını çiziyor.” diyor.kaynaktan alanlar arası çözümler sunmaktadır. Aynı zamanda bağlanabilirlik ve yapay zeka konusundaki uzmanlığını, kullanıcı dostu ve sürdürülebilir ürünler geliştirmek ve üretmek için de uygulamaktadır. “Yaşam için icat edilen” teknoloji sloganıyla Bosch, yaşam kalitesini artırmayı ve doğal kaynakları korumayı amaçlamaktadır.

Catering şirketlerini bir araya toplayan pazaryeri: Catering Türkiye

Catering sektörü, Türkiye’deki hızlı büyümesini sürdürürken, sektörde hizmet veren firmalar ile müşterileri bir araya getiren Catering Türkiye, 59 şehirde 822 catering şirketini tek bir platformda topladı.

Türkiye’nin en büyük catering dikeyinde online pazaryeri olarak kendini konumlandıran Catering Türkiye, catering hizmeti arayanlar için güvenilir bir rehber olmasının yanı sıra, sektörde faaliyet gösteren firmalar için bir görünürlük imkanı da sunuyor.

Catering Türkiye ile müşteri ve firmalar bir araya geliyor

Catering Türkiye, kurumsal etkinliklerden düğünlere, özel davetlerden fabrika yemeklerine kadar birçok farklı catering ihtiyacını karşılamak için kullanıcı dostu bir platform olarak konumlanıyor.

Kullanıcılar, platform üzerinden catering şirketlerini karşılaştırabiliyor, seçtikleri firmalarla kolayca iletişime geçebiliyor ve en uygun hizmeti alabiliyor.

Platformda kayıtlı 822 şirket

Catering Türkiye, sektörün lideri konumunda olmasının yanında, sürekli büyüyen bir ekosistem oluşturuyor. Platforma her ay yeni catering şirketleri dahil oluyor.

Catering Türkiye gibi sektörde birçok girişimi bünyesinde barındıran Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nin Genel Müdürü Okan Yüksel verdiği demeçte;

“Amacımız, catering hizmeti arayanların en iyi hizmeti veren şirketlere kolayca ulaşabilmesini sağlamak. Aynı zamanda catering şirketlerine işlerini büyütmeleri için dijital bir vitrin sunuyoruz. Türkiye’nin dört bir yanındaki catering firmaları ile potansiyel müşterilerini bir araya getirdiğimiz için mutluyuz.”

Yüksel, platforma üye olan şirketlerin Catering Türkiye üzerinden son 12 ayda 1.6 milyon görüntülenme elde ettiklerini belirtti. Catering Türkiye’den üye şirketlere yapılan müşteri yönlendirme sayısı ise bu dönemde 86.429 olarak gerçekleşti. (Son 12 ayda platformda elde edilen 1.6 milyon görüntülenmenin yaklaşık %5.4’ü, üye şirketlere müşteri yönlendirmesi olarak dönüştü.)

Hanzade Doğan, 1 Şubat itibarıyla Doğan Holding’in yeni yönetim kurulu başkanı oluyor

Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı, Ocak 2012’den bu yana 13 yıldır sürdürdüğü başkanlık görevini Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hanzade Doğan’a devredeceğini açıkladı.

Hanzade Doğan, bu görevi 1 Şubat 2025 tarihi itibarıyla üstlenecek; Begüm Doğan Faralyalı ise Yönetim Kurulu Üyesi olarak göreve devam edecek.

Bilindiği üzere, Begüm Doğan Faralyalı’nın liderliğinde 13 yılda Doğan Holding, yatırım portföyünü önemli ölçüde dönüştürdü. Medya başta olmak üzere birçok sektörden çıkış yaparak, yeni ve stratejik sektörlere giriş yaptı. Yenilenebilir enerji alanında GalataWind’i kurarak sektörde öncü adımlar attı, Doğan Yatırım Bankası ile finans dünyasında önemli bir yer edindi. Değer birliği yapacağı ortaklıklar kurarak bölgesel oyuncular yaratma stratejisi doğrultusunda, SESA ile esnek ambalaj sektörüne, KAREL ile iletişim ve elektronik sektörüne yatırım yaptı. Girişimci bir ekiple Hepiyi Sigorta’yı hayata geçirdi. Doğan Trend Otomotiv ile mobilite sahasındaki payını hem yeni markalar hem yeni alanlarla büyüttü. Kanal D Romanya, radyo, dijital varlıklar ve ikinci kanalı ile Romanya’nın en güçlü medya gruplarından biri haline geldi. Doğan Grubu son olarak Gümüştaş ve Esen Maden satın almalarıyla madencilik sektörüne güçlü bir giriş yaptı.

Begüm Doğan Faralyalı bu görev değişimiyle ilgili verdiği demeçte;

“Bundan tam 13 yıl önce, Ocak 2012’de Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmiştim. 1 Şubat itibarıyla bu görevi sevgili ablam Hanzade Doğan’a devrediyorum. Büyük zorluklarla karşı karşıya olduğumuz bir dönemde göreve başlarken önceliğim, her kademeden Doğanlıları, yani büyük Doğan Ailesi’ni ortak bir vizyonda buluşturmaktı. İdealim, ‘birlikte başarma kültürü’nü geliştirmek ve grubumuzu nesiller boyunca güvenle sürecek bir geleceğe taşımaktı. Geçen bu 13 seneye baktığımda omuz omuza çalışıp nice zorlukları geride bırakarak Grup’ta büyük dönüşümleri gerçekleştirdiğimizi görüyorum. Ve bundan dolayı çok mutluyum. Çevik, dinamik, değer odaklı bir yatırım holdingi olduk. Bu süreçte sadece iş sonuçlarına odaklanmadık; en büyük rekabetçi gücümüzün insan kaynağımız ve kültürümüz olduğuna inanarak birçok projeye imza attık. Son 8 senede kültür sağlık skorumuzu 28’den 58’e yükseltmeyi başardık. Ayrıca, en çok çalışılmak istenen kurumlar listesinde yükselmeye devam ettik. Önümüzde daha gidilecek çok yol, yapılacak çok iş var. Bu anlamda Doğan Grubu’nun kıymetli çalışanları, toplumsal saygınlığı ve finansal gücüyle başarı bayrağını bir sonraki liderimize, yeni Yönetim Kurulu Başkanımıza devretmek için fevkalade doğru bir konumda ve zamandayız. Bundan dolayı içim çok rahat.”

Hanzade Doğan ise konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Sevgili Kardeşim Begüm’e, sağduyulu ve başarılı liderliğinden dolayı ailemiz ve Doğan Grubu adına gönülden teşekkür ediyorum. Begüm, grubumuzun en zor dönemlerinde değer odaklı ve birleştirici liderliği ile Grup’ta çok önemli dönüşümlere öncülük etti. Bayrağı ondan devralmaktan onur duyuyorum. 65 yılı geride bırakan Grubumuzun daha ileriye gitmesi hepimizin ortak hedefidir, tüm paydaşlarımızla beraber bu hedef için el birliği ile çalışmaya devam edeceğiz.”

Dgpays ve Arcapita, NEOPAY’in çoğunluk hissesini 385 milyon dolara satın aldı

Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesinin lider finansal altyapı teknoloji sağlayıcı kuruluşlarından Dgpays, Birleşik Arap Emirlikleri’nin hızla büyüyen dijital ödeme lideri NEOPAY’in çoğunluk hissesinin satın alınması işleminin başarıyla tamamlandığını açıkladı.

Daha önce 13 Eylül 2024’te duyurulduğu üzere, Dgpays ve global yatırım şirketi Arcapita Group Holdings Limited, bu hisseleri Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinin önde gelen finans kuruluşlarından olan Mashreq’ten satın alma konusunda anlaşmıştı. Mashreq ise NEOPAY’in önemli bir azınlık hissesini elinde tutmaya devam edeceğini ve şirketin büyümesini destekleme taahhüdünü sürdüreceğini bildirmişti.

Bu stratejik ortaklık, NEOPAY’in faaliyetlerini ölçeklendirmesi, yeni pazarlara girmesi ve yenilikçi hizmet tekliflerini Orta Doğu genelinde yaygınlaştırması için bir dönüm noktası niteliğinde. Bu anlaşmanın tamamlanması, Dgpays, Arcapita ve Mashreq’in; NEOPAY’in mevcut ve yeni edineceği müşterilerine sunulmak üzere yeniliği teşvik etmesine, şirketin büyümesini desteklemesine ve bölgedeki dijital ödemelerin geleceğini şekillendirmesine aracılık edecek.

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri, yeni sürecine Sanipak adıyla devam edecek

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri, 6 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yoluna Sanipak adıyla devam edecek.

Sanipak, hijyen ve sağlık anlamındaki İngilizce ‘sanitary’ kelimesi ile Türkçe temiz anlamındaki ‘pak’ kelimesinin birleşiminden oluşuyor.

Türkiye’nin ilk temizlik kağıtları şirketinden kişisel hijyen alanında öncülüğe uzanan yolculuk

Sanipak’ın yolculuğu, 1969 yılında İpek Kağıt’ın kurulması ve Türkiye’nin ilk markalı temizlik kağıtları fabrikasının faaliyete geçmesiyle başladı. 1970 yılında ilk temizlik kağıtları üretimini yapan şirket, 1971’de Selpak ve 1978’de Solo markaları ile kategoriyi yarattı ve büyüttü. İlkleri ve enleri gerçekleştiren Sanipak, bugün markalı temizlik kağıtları kategorisinde lider şirket konumunda. Sanipak, Türkiye temizlik kağıtları pazar payını son iki yılda yüzde 22’den yüzde 27’ye çıkararak liderliğini pekiştirdi. Selin limon kolonyası ve Okey cinsel sağlık ürünleri ile pazar lideri olan Sanipak; Uni Baby, Detan, Defans gibi markaları ile bulunduğu kategorilerde ilk iki şirketten biri.

“Sanipak’ın hikayesi 55 yıl önce başladı.”

İsim değişikliğine dair görüşlerini paylaşan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı “Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri bundan 55 yıl önce temiz ve sağlıklı bir yaşam için yola çıktı. Selpak ile Türkiye’nin ilk markalı temizlik kağıdı üretimini yaptı. Yıllar içinde kişisel hijyen konusunda gerek kategori yaratarak gerekse bulunduğu kategorileri geliştirerek zengin bir marka ve ürün portföyü oluşturdu. Böyle güçlü ve yenilikçi bir portföye sahip şirketimizin adını, uluslararasılaşma yolculuğunu da destekleyen ve daha küresel bir isim olan Sanipak’a dönüştürdük. Değişen ve gelişen sürdürülebilirlik gündemine bütüncül bakış açımızı da yansıtan bu kararla, kuruluşumuzun adından ‘tüketim’ kelimesini çıkardık” dedi.

“Bölgenin lider temizlik kağıtları şirketi olma vizyonuyla çalışıyoruz.”

Sanipak CEO’su Bülent Kozlu da, temizlik kağıtlarında Türkiye’nin lider kuruluşu olduklarını vurgulayarak, “Kişisel hijyen denince ilk akla gelen Selpak, Solo, Uni Baby, Selin, Okey gibi markalarımız ile her 10 evden 8’inde hayatın her anına eşlik ediyoruz. Türkiye pazarındaki sürdürülebilir büyümemizi devam ettirirken, uluslararasılaşma stratejimiz kapsamında farklı coğrafyalarda marka yatırımları yapıyoruz. 6 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yolumuza yeni ismimiz olan Sanipak ile devam edeceğiz. Ürün yenilikçiliğini sürdürülebilirlikle harmanlamayı, Türkiye ve Fas’taki modern fabrikalarımızdaki üretim ve istihdamımızla değer yaratmayı sürdüreceğiz. Ürünlerimizi kullanan müşterilerimizin ihtiyaçlarını öngörerek yaşamlarına değer katmak yine önceliğimiz olacak” diye konuştu.

Sanipak 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve %40 pay ile Türkiye temizlik kağıtları ihracat lideri konumunda. Irak, Gürcistan ve Azerbaycan’da ilk üç oyuncu arasında yer alıyor. İhracat ile başlayan, fabrika yatırımı ve ardından pazar lideri olan Jeesr’i satın alma süreci ile Fas yatırımlarını büyüten şirket Fas’ta pazar liderliğini üstleniyor. Danimarka, İngiltere, Polonya, Yunanistan, Romanya gibi Avrupa ülkelerine de ihracat yapan Sanipak, cirosunun içinde üçte bir olan yurt dışı satışların payını Fas yatırımlarının da gücüyle %50’ye yükseltmeyi hedefliyor.

Yapay zeka tabanlı işe alım platformu Meetgate, 250 bin dolar yatırım aldı

İnsan kaynakları süreçlerini dijitalleştirerek işe alım süreçlerini hızlandırmayı hedefleyen Meetgate, melek yatırımcı ağı ŞirketOrtağım liderliğinde ve iş dünyasının önde gelen Melek Yatırımcılarından 250 bin dolar yatırım aldı.

KWORKS’23 Hızlandırma Programı mezunlarından olan ve faaliyetlerine YTÜ Yıldız Teknopark bünyesinde devam eden Meetgate, yapay zeka tabanlı sanal karakterler ile aday mülakatlarını otomatikleştiren bir platform olarak öne çıkıyor. Adayların ses, video ve metin analizleri üzerinden değerlendirilmesini sağlayan Meetgate, işe alım süresini %50’ye kadar kısaltarak şirketlere zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Sistem, adayları objektif kriterlere göre değerlendirip en uygun adayların hızlıca seçilmesine olanak tanıyor.

Girişimin kurucu ortakları Anıl Ergin ve Mert Yıldız verdiği demeçte;

“Bu yatırımla birlikte global bir aday değerlendirme platformu olma vizyonumuzda bir adım daha yaklaştık. Meetgate ile şirketlerin işe alım süreçlerini verimleştiriyoruz, adaylar için de stresten uzak ve erişilebilir bir mülakat deneyimi sunuyoruz.”

Girişimin Lider Yatırımcılık görevini yürüten ŞirketOrtağım Melek Yatırımcı Ağı Direktörü Sadık Köseoğlu ise verdiği demeçte;

“İnsan kaynakları teknolojilerinde önemli bir boşluğu dolduran Meetgate, hızla büyüyen ve global potansiyele sahip inovatif bir girişim. Ağ olarak yatırım kararımızda girişimin bu alandaki inovasyon kabiliyeti ve pazardaki hızlı adaptasyon süreci etkili oldu.”

Yatırımcılar arasında yer alan Assessment Systems CEO’su Levent Sevinç ise;

“İşe alım süreçlerinde yapay zeka tabanlı teknolojilerin rolü her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Meetgate sadece maliyetten tasarruf sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda veri temelli kararlarla doğru aday seçiminde fark yaratıyor. Bu nedenle bu vizyoner girişime destek vermekten mutluluk duyuyorum.”

Bu yatırımın ardından Meetgate, insan kaynakları dikeyinde yapay zeka modüllerini geliştirmek ve bireylerin kendilerini test edebileceği ve geliştirebileceği bir platform üzerinde çalışmalarını hızlandırmayı hedefliyor.

n11, kullanıcılarının 2024’teki alışveriş alışkanlıklarını paylaştı

Türkiye’nin öncü e-ticaret platformu n11, 2024 yılı boyunca kullanıcılarının alışveriş alışkanlıklarını analiz ederek dikkat çekici veriler paylaştı. Bu yıl en çok satılan ürünlerde ilk üç sırayı bulaşık deterjanı, cep telefonu ve saç şekillendirici aldı.

Alışveriş hacmi 2,5 kat arttı

E-ticarete olan talep artışıyla birlikte 2024 yılında n11’den yapılan alışverişlerin hacmi bir önceki yıla kıyasla 2,5 kat büyüme gösterdi. Her iki alışverişten biri platformun sunduğu kuponlarla yapılırken kullanıcılar taksitle ödemeyi tercih etti. Toplam taksitli yapılan alışverişlerin hacmi de bir önceki yıla göre %150 arttı.

Bulaşık deterjanları ilk sırayı aldı

2024’te internetten satışta en çok tercih edilen ürün bulaşık deterjanı oldu. Cep telefonu ve saç şekillendiriciler listenin üst sıralarında yer aldı. Kedi maması ve termos ise en çok tercih edilen diğer ürünler arasında. En çok favori listesine eklenen ürün ise el yüz havlu seti oldu. Kadın kullanıcılar ağırlıklı olarak mutfak gereçleri, kozmetik ürünleri ve ev tekstilini tercih ederken erkeklerin ilgisi otomotiv- yapı market, elektronik ve giyim kategorilerinde yoğunlaştı.

Büyük şehirlerin yanı sıra Bursa, Antalya ve Kocaeli öne çıktı

n11’in alışveriş verilerine göre İstanbul, Ankara ve İzmir ilk üç sırada yer aldı. Bu şehirleri ise Bursa, Antalya ve Kocaeli takip etti.

Alışverişin altın saati: 20.00-21.00

2024 yılı boyunca n11 kullanıcıları en çok 20.00-21.00 saatleri arasında alışveriş yaptı. Yılın alışveriş rekoru ise bir kullanıcının verdiği 1.814 siparişle kırıldı. Bir başka kullanıcı, tek bir seferde platformda geçirdiği yaklaşık 2 saat ile 2024’ün birincisi oldu. 11 Kasım’daki 11.11 kampanyası dışında, en çok alışveriş yapılan gün 9 Ocak olarak kayıtlara geçti.