Ana Sayfa Blog Sayfa 131

Yenilenmiş telefon ve akıllı telefon kiralama pazarının yeni oyuncusu: MediaMarkt

Geniş ürün yelpazesiyle teknoloji severlere alışveriş deneyimi sunan elektronik perakendecisi MediaMarkt’ın yenilenmiş telefon ve akıllı telefon kiralama hizmeti, kullanıcıların ihtiyaç duyduğu akıllı telefonları kiralamalarını veya sahip olmalarını olanak sağlıyor.

Yenilenmiş telefon hizmeti, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen “Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesi”ne sahip ve Türkiye Cumhuriyeti Ticaret İşlemi Bakanlığı tarafından “Yenileme Merkezi” olarak yetkilendirilen firmalar tarafından sunularak, hem kalite hem de güvenceyi bir araya getiriyor. Bu ürünler, tüm kontrollerin titizlikle yapıldığı, gerekli bakım, onarım ve test süreçlerinden geçirilen, tüm fonksiyonları %100 çalışan ve G1 ile G2 kozmetik durumlarına göre ayrılan sertifikalandırılmış cihazlardan oluşuyor. İç aksam, tuşlar ve fonksiyonlar, aynı kondisyonda olup %100 işlevselliği garanti altına alıyor. Yenilenmiş ürünler, Yenileme Merkezleri tarafından sunulan 12 aylık garanti ile destekleniyor.

MediaMarkt Türkiye CEO’su Faruk Kocabaş, konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Yenilenmiş cihazlara olan talep her geçen gün artıyor. Biz de MediaMarkt olarak yenilenmiş cihazları, 35 mağazamızda bulunan deneyim alanlarında ve mediamarkt.com.tr’de tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Bu yılın sonunda deneyim odaklı yaklaşımımız ile yenilenmiş cihaz sunduğumuz mağaza sayısını 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yılda ise tüm mağazalarımızda yenilenmiş cihazları tüketicilerimize sunmayı amaçlıyoruz.”

Kiralanan akıllı telefonlar ise, sıfır ve üretici garantili olarak sunuluyor. İlk kez kiralandığında ürün kutusu açılıyor ve tüm kontroller yapılıyor. Kiralama süresi boyunca, kullanıcıların olası arıza veya hasar durumlarında Smart Kirala Asistan Hizmeti’nden destek almaları mümkün. Garanti içi veya dışı arızalarda, tüm servis süreçleri Smart Kirala tarafından takip edilerek müşteriye hızlı ve güvenilir bir hizmet sunuluyor.

Kiralama süreci, 24 aya kadar uzayan taksit seçenekleri ile sunuluyor. Kiralama süresi sona erince kişiye özel indirimli fiyatlar ve taksit seçenekleriyle yenilenmiş cihazlardan biri satın alınabiliyor. Ayrıca kiralanan akıllı telefonun sorunsuz teslim edilmesi durumunda nakit bonus seçeneği sunuluyor. Kiralama süresi boyunca, cihazın satış fiyatının %70’ine kadar olan hasarlar ve üretici garantisi dışında kalan onarımlar, hizmet paketi kapsamında yer alıyor. Bu sayede kullanıcılar, ek bir ücret ödemeden cihazlarını güvende tutma imkanına sahip oluyorlar. Cihaz onarım sürecinde kullanıcının işlerine devam edebilmesi için eşdeğer bir ikame cihaz temin ediliyor. Kiralanan akıllı telefonlara ekran koruma uygulaması yapılıyor ve koruyucu kılıf veriliyor.

Ayrıca, cihazın yıpranmış veya kullanıma uygun olmayan ekran korumaları, MediaMarkt mağazalarında ücretsiz olarak değiştiriliyor. Sürdürülebilir bir geleceğe odaklanan MediaMarkt, çevre duyarlılığına yönelik stratejiler geliştirerek topluma fayda sağlama hedefini koruyor.

Girişimcilere sunulan 450 bin TL’lik BiGG destek programı limiti 900 bin TL’ye çıkarıldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından yürütülen destek programları üst limitlerinin artırıldığını açıkladı.

Bakan Kacır, TÜBİTAK TEYDEB kapsamında destek limitlerinin artırılmasının önemine işaret ederek,

“Teknoloji tabanlı girişimlerin Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında, Türkiye Yüzyılını inşa etmede lokomotif görevi göreceğinin, yeniliğe ve dönüşüme özgün ve yenilikçi ürünlerin üretilmesine liderlik edeceğinin bilincinde olarak desteklerimizi artırıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak girişimcilik ekosisteminin önünü açmaya devam edeceğiz.” dedi.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise konuyla ilgili verdiği demeçte;

“TÜBİTAK olarak teknoloji tabanlı girişimcilerimizin, KOBİ’lerimizin, sanayicilerimizin ve firmalarımızın yanında olmayı sürdürüyor, Ar-Ge projelerini yenilikçi yaklaşımlarla destekliyoruz.”

BİGG Programı Destek Limiti

Gençlerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini katma değerli girişimlere dönüştürebilmeleri için Hibe destek şeklinde başlatılan BİGG Programında bu yıl içerisinde yapısal bir değişikliğe gidilmiş ve yatırım tabanlı bir desteğe dönüştürülmüştü. BİGG Programı destek üst limiti 450 bin TL’den 900 bin TL’ye çıktı.

Destek Programı Limiti

TÜBİTAK Küçük ve Orta Büyüklükteki işletmeleri de unutmadı. KOBİ’lerin TÜBİTAK Ar-Ge desteği süreçlerine girişte yoğun olarak kullandıkları KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı Proje Bütçesi üst limiti 1 milyon 200 bin TL’den 2 milyon 400 TL’ye çıktı.

Üniversite-Sanayi İş Birliği Programı LimitiTÜBİTAK’ın özellikle üniversitelerdeki bilgi birikiminin sanayiye aktarılarak ticari hayata kazandırılması kapsamında büyük önem taşıyan Üniversite-Sanayi İş Birliği Destek Programı Destek Üst Limiti de 1 milyon TL’den 1 buçuk milyon TL’ye yükseldi.

Program yeni üst limitleri henüz başvuru veya değerlendirme süreci devam eden projelere için de geçerli olacak.

TÜBİTAK desteklerinden yararlanarak Ar-Ge projesi gerçekleştiren kuruluşların finansmana erişimini önemli ölçüde kolaylaştıran Senetle Transfer (ön ödeme) Limitinde 3 katın üzerinde bir artış yapıldı. 1501, 1507, 1509 ve 1511 destek programları ile Yenilik Destek Programı Uygulama Esasları Yönergesi kapsamında senetle transfer ödemesi (ön ödeme) üst limiti 300 bin TL’den 1 milyon TL’ye çıkarıldı. Proje destek süresi devam eden, 1 Temmuz 2023 tarihinden sonra dönem raporu sunulmuş veya sunulacak projelere uygulanacak.

Mükellef, tüm finansal süreçlerin yönetimini mobil uygulamasına taşıdı

Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri olan Estonya, Hollanda, Almanya gibi geniş bir coğrafyaya ticaretini taşımak isteyen küçük ve orta büyüklükteki işletmelere, şirket kuruluşundan vergilendirmeye kadar olan süreçte ürün ve hizmetler sunan Mükellef, geliştirdiği mobil uygulamaya eklediği yeni hizmetlerle kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor.

Mobil uygulamada kullanıma sunulan WorkhyBooks ile ön muhasebe, gelir/gider takibi, tahsilat, vergi beyannamesi görüntüleme, fatura düzenleme, raporlama, cari hesap ve banka hesap hareketleri kontrolü gibi işlemler yapılabiliyorken, WorkhyFinance hizmetiyle de finansal hesap yönetimi, Mükellef Kart ile Mükellef kullanıcıları arasında para transferi, fatura finansmanı gibi finansal süreçler yönetilebiliyor. Bunlara ek olarak, WorkhyFinance hizmetine yakın zamanda QR ile ödeme alma, fatura ödeme, sigorta-kasko hizmetleri, kredi karşılaştırma ve kredi başvuru özellikleri eklenecek. 2021 yılında kullanıma açılan ve on binlerce kişi tarafından indirilen mobil uygulama, şirket kuruluşundan yönetimine, ödeme takibinden sanal kart oluşturmaya, marka tescilden, sanal ofise kadar pek çok sürecin cep telefonundan yönetimine imkân sunuyor.

“Şirket yönetiminde sınırları ortadan kaldırıyoruz”

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Mükellef Kurucu Ortağı ve CEO’su Kenan Açıkelli verdiği demeçte;

“Yola çıktığımız günden bu yana kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını gözeterek şirket kurma ve yönetme süreçleri için inovatif çözümler sunuyoruz. Mühendislerimizin geliştirdiği mobil uygulamamız, eklediğimiz yeni hizmetlerle kullanıcılarımızın şirket yönetimlerini cep telefonlarından kolay ve pratik bir şekilde yapmalarına olanak tanıyor. Birçok girişimcinin ticarete atılmadan önce gözünde büyüttüğü şirket kurmayı parmaklarının ucuna taşıyarak telefonla yapabilecekleri kadar kolay bir hale getirdik. Mobil uygulamamıza entegre ettiğimiz yeni hizmetlerle şirket yönetiminde sınırları ortadan kaldırıyoruz. Uygulamaya eklediğimiz WorkhyBooks ve WorkhyFinance hizmetlerimiz sayesinde kullanıcılarımız, cep telefonlarından kolayca, ön muhasebe, gelir/gider takibi, farklı bankalardaki hesap hareketlerini tek yerden takip ederek fiş/fatura eşleştirme, tahsilat ve vergi beyanname görüntüleme, sanal kart oluşturma, Mükellef Kart ile Mükellef kullanıcıları arasında para transferi, yüzlerce üye işyerinde avantajlı alışveriş gibi pek çok işlemi hali hazırda gerçekleştirebiliyor. Ayrıca, kullanıcılarımız yeni iş birliklerimiz sayesinde fatura finansmanından da yararlanabiliyor. Yakın zamanda QR ile ödeme alma, fatura ödeme, sigorta-kasko hizmetleri, kredi karşılaştırma ve kredi başvuru işlemleri de yapılabilecek. Mükellef olarak işletmelerin işlerini her an ve her yerden kolayca yapabilecekleri hizmetleri geliştirmeye devam edeceğiz.”

Papara, güncel kurlar üzerinden altın alım-satım hizmeti vermeye başladı

2016’dan bu yana geleneksel finansal hizmetlerin yetersiz kaldığı durumlara finansal teknolojinin gücünü kullanarak çözümler geliştiren yerli finansal teknoloji şirketi Papara, kullanıcıların birkaç adımda kıymetli maden alım satımı yapabileceği yeni bir dönem başlattı.

Papara, kullanıcılarına 7/24 güncel ve hesaplı fiyatlarla altın alım satımı yapma olanağı sunmaya başladı.

7 gün 24 saat altın alım satımı yapılabiliyor

Papara kullanıcıları, altın alım satımı yapabilecekleri Kıymetli Maden Hesaplarını saniyeler içinde açabiliyor. Haftanın her günü, günün her saati altın alım satımını dilerlerse tutar girerek, dilerlerse de gram belirterek gerçekleştirebilen kullanıcılar, gram altın fiyat değişim grafiğini de uygulamadan takip edebiliyor. 0,01 gram altınla dahi yatırımlarına başlayabilen Papara kullanıcıları, piyasa kapalı olsa da düşük makas aralığıyla, düşük alış/satış fiyat farkıyla işlem yapabiliyor.

Goldtag altyapısını kullanıyor

Papara’nın kullanıcıları kuyumcuya gitmekten veya banka uygulamalarının karmaşık yapılarından kurtaran bir deneyim sunan altın al/sat özelliği, Hacettepe Teknokent’te faaliyet gösteren Fintag Yazılım Danışmanlık A.Ş. tarafından, MASAK, BDDK ve TCMB gibi kurumlardan görüş alınarak geliştirilen Goldtag’ın altyapısını kullanıyor. Papara’da Kıymetli Maden Hesabı açan kullanıcılar adına otomatik olarak Goldtag’de de bir hesap açılıyor.

Yakında gümüş ve platin alım satımı da yapılabilecek

Altın al/sat özelliği, Papara’da kıymetli maden alım satımı döneminin ilk ürünü olarak konumlanıyor. İlerleyen süreçte Papara kullanıcılarının altından sonra en kıymetli madenlerden sayılan gümüş ve elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla talebi artan platinin alım satımını da yapabileceği belirtiliyor.

Trugo, 81 ilde yüksek hızlı şarj hizmeti vermeye başladı

Tüm Türkiye’de uçtan uça kesintisiz ve yüksek performanslı şarj ağı kurmak hedefiyle yola çıkan Trugo, 81 ilin tamamında elektrikli araç kullanıcılarıyla buluşmaya başladı. Haziran 2023’te paylaştığımız haberde ise 63 ile ulaştığını sizlere aktarmıştık.

Trugo, 81 ilde tamamı 180 kW’nin üzerindeki 272 yüksek hızlı şarj cihazı ve 544 soket ile kullanıcılara kesintisiz ve konforlu bir şarj deneyimi hizmeti sunuyor. Trugo, Türkiye’de kurduğu şarj altyapısı sonucu, 180 kW’nin üzerindeki yüksek hızlı şarj istasyonlarıyla elektrikli araç kullanıcılarına 81 ilde hizmet veren ilk ve tek şarj ağı şirketi oldu. Trugo’nun şarj cihazlarıyla bir bataryanın doluluk oranı 30 dakikadan daha kısa sürede yüzde 20’den yüzde 80’e ulaşıyor. Yüksek hızlı cihazlarda sertifikalı yüzde 100 yenilenebilir kaynaklarından elde edilmiş enerji kullanılıyor.

Trugo şarj ağı mobil uygulamada

Kullanıcılar Türkiye genelindeki şarj ağını Trugo mobil uygulaması ve web sitesi üzerinden takip edebiliyor. App Store ve Google Play üzerinden kullanıcıların hizmetine sunulan uygulama ile en uygun istasyonu bulmak, şarj sürecini takip etmek, şarjın tamamlandığını görmek, geçmiş şarj işlemlerine erişmek ve ödemesini yapmak mümkün oluyor.

Kullanıcılar Trugo istasyonunu ararken, eczane, kafe, oyun parkı, AVM, restoran gibi ihtiyaçlarına göre de filtreleme yapabiliyor. Şarj deneyimi sırasında herhangi bir sorunla karşılaşan kullanıcılar ise 7/24 hizmet veren Trugo User Care / Kullanıcı İlgi Merkezi’nden destek alıyor.

Sporcunun medyaya erişimini kolaylaştıran Reeplayer, 10 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

23 milyon takımın ve 560 milyon sporcunun medyaya erişimini kolaylaştırmayı hedefleyen Reeplayer, Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcılarından 10 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Dünya genelinde, tüm takım spor performanslarının yalnızca %2’si kayıt altına alınıyor, bu da genç ve amatör sporcuların yeteneklerini dünya medyasına sunmalarını engelliyor. Bu soruna özel olarak geliştirdiği kamera ve yapay zeka teknolojisi ile yenilikçi bir çözüm getiren Reeplayer, Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcılarından 10 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

40 bin takımı barındıran üç binin üzerinde kulüp bulunuyor

Gelecek nesil sporcuların yaratıcı ekonomisinde yer almasına olanak sağlıyor
Reeplayer Kurucusu Orhan Başak Ajredinovski, 3 yıllık bir çalışma sonucu Reeplayer’ı kurduklarını belirterek;

“Bugün dijital ortamda video çok önemli rol oynuyor, video sayesinde 12 yaşındaki Arda Güler kendisinin önemli anlarını sosyal medyada paylaşıp bir kitle kurabilir, markalar ile iş birliği yapma şansı bulabilir ve Real Madrid gibi büyük kulüpler sporcuların önemli anlarını video ve sporcu veri bilgilerine erişerek geleceğin yeteneklerini keşfedebilirler. Özetle, Reeplayer spor kaydını, izlemeyi, gelir elde etmeyi ve keşfetmeyi kolaylaştırarak gelecek nesil sporcuların yaratıcı ekonomisinde yer almasına olanak tanıyor. Yakın zamanda canlı yayın, otomatikleştirilmiş analitikler, farklı sporlar ve bireysel planlar da hizmetlerimizin arasına girecek.

 

Lansman öncesi ABD’de yüzün üstünde takımla çalışıyor ve onlara kaliteli maç görüntüleri sağlıyoruz. Piyasaya girmeden tüketici ve işletmelerden senelik 59 milyon dolarlık talep aldık. Aralarında MLS, Stuttgart alt yapısı, GG8 Sports ve DarkHorse gibi teknoloji firmaları ve 40 bin takımı barındıran üç binin üzerinde kulüp bulunuyor. Reeplayer’in kameralarını üretecek olan Pittsburgh şehrindeki üretim tesisi ve deneyimli Carnegie Robotics çıkışlı uzmanları, aynı zamanda ABD Savunma Bakanlığı için de kamera üretiyorlar.

 

Bu şirket hem iş birliği hem de Reeplayer’a yatırım yaparak, kameraların AR-GE ve baştan sona üretimini sağlıyor. Şimdiye kadar aldığımız 1.3 milyon dolarlık yatırım ile büyüyen Reeplayer takımı, 2’den 8 çalışana yükseldi. Medya tarafında ise, 12 binin üzerinde takipçi sayımızla birlikte erken aşamada güçlü bir online topluluk oluşturduk. Farklı spor dallarına yayıldıkça, platformumuzu geliştiriyor ve yeni gelir kaynakları yaratmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlerleyen dönemde, oyuncuların videolar aracılığıyla markalar veya takımlarla yaptıkları iş birliklerinden, geleneksel ücretlere kıyasla daha düşük bir oran alarak, yeni bir gelir kapısı oluşturmayı planlıyoruz. Yerel işletmelerle takımların reklam anlaşmaları yapmalarına aracılık etmeyi ve bu anlaşmalardan elde edilen gelirlerden de bir pay almayı hedefliyoruz.”

Yerli girişim Clotie, yapay zeka destekli styling asistanını duyurdu

Kurulduğu günden beri kullanıcılarına kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi yaşatan yerli girişim Clotie, 2018’den beri elde ettiği kullanıcı verisi ve geliştirdiği AI destekli teknolojisi ile müşterileri ve markaları kusursuz bir şekilde buluşturuyor. Modaya yenilikçi bir yaklaşım getiren Clotie, insanların alışveriş yapma ve sevdiği markalarla etkileşim kurma şeklini değiştirmeye hazır.

Müşteri tercihleri ve markaların ürünleri arasındaki boşluğu dolduracak

Kurulduğu günden beri AI ile fark oluşturmayı planlayan ve bunun için doğru zamanı bekleyen Clotie, bize doğrudan verilere göre teknolojilerini markaların kullanımına sunmuş.

Clotie’nin yapay zekası, moda trendlerini ve tüketici davranışlarını sürekli olarak izleyerek önerilerini gelişen moda ortamını yansıtacak şekilde uyarlıyor. AI teknolojisinin alışveriş yolculuğuna sorunsuz entegrasyonu, süreci kolaylaştırarak müşterilerin yeni stilleri zahmetsizce keşfetmesini ve bunlarla etkileşim kurmasını sağlıyor.

Clotie tarafından geliştirilen Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli styling asistanının sağladığı özellikler arasında; müşterinin bilgilerini analiz ederek kişiye uygun ürün bedenini bulmak, satın alınan ürünün yanında tamamlayıcı, kombin yapılabilecek ürünleri göstermek, müşterilerin bilgilerini ve satın alma davranışlarını analiz ederek kişiye uygun ürünleri listelemek ve en önemlisi kişiye özel bütün bir kombin hazırlamak bulunuyor.

Clotie’nin kurucu ortağı Engin Can Kurt geliştirdikleri yeni teknolojiler hakkında verdiği demeçte;

“2018 yılında Clotie’yi kurarken en büyük fırsatın geliştirebileceğimiz teknolojiler olduğunun farkındaydık. Bugün, kazandığımız bilgi birikimi, 1 milyona yaklaşan stil formu datası, Ceylan’ın styling tecrübesi ile sağlam temeller üzerine geliştirdiğimiz yapay zeka destekli styling asistanımızın heyecanını paylaşıyoruz. Kullanıcıları çok iyi tanıyan bu alışveriş partneri, 25 kişilik ekibimizin uzmanlığını yansıtan bir başarı öyküsü. Markalar müşterilerinin benzersiz zevk ve tercihlerini bu teknolojiyle deşifre edecek.”

Aynı zamanda sayısı 100’ü geçen bünyesindeki lokal markalara destek olmak için bir süre boyunca ücretsiz olarak bu teknolojileri paylaşacaklarını duyurdu.

Clotie’nin Chief Style Officer’ı, moda direktörü ve stil danışmanı Ceylan Atınç ise

“Modanın zerafetini teknoloji ve yapay zekanın yaratıcılığıyla harmanlayarak, yeni bir stil çağını şekillendiriyoruz. Deneyimimi dünya çapında sayısız kişinin stil kararlarını etkileyecek bir teknolojiye aktarmaktan heyecan duyuyorum.”

Sadece Clotie’de değil, tüm e-ticaret sitelerinde kişisel bir deneyim yaratacak

Clotie’nin yeni geliştirdiği teknolojiler; markaların bilinirliğini arttırmaları, müşterileri ile özel bir bağ kurmaları, onları en iyi şekilde tanıyarak eşsiz bir müşteri deneyimi yaratmaları noktasında fayda sağlıyor. Bu faydalar markalara ek gelir kaynakları yaratmaları, giderlerini büyük bir ölçüde azaltmaları için fırsatlar yaratıyor. Yakın zamanda bu teknolojileri ilk kullanacak şirket Türkiye’nin en büyük tekstil firmalarından biri olacak. Ek olarak neredeyse Türkiye’nin büyük tekstil markalarının hepsi ile bu teknolojileri kullanmaları için görüşmeler sürüyor.

2018 yılında kurulan İstanbul merkezli Clotie, hem yerleşik hem de gelişmekte olan bir dizi moda markasıyla birlikte çalışarak teknoloji ve stilin kesişimini yeniden tanımlayan rolüyle üç yatırım turunda toplam 1 milyon doları üzerinde yatırım aldı. Clotie’nin stil formunu dolduran üye sayısı 1 milyona yaklaştı ve bugüne kadar 81 farklı şehirde yüz binlerce kutuyu kullanıcılarının evine ulaştırdı. Şirket, Ekim 2022’de aldığı son yatırımla birlikte küresel bir büyümeye de işaret ederek Hollanda’ya açıldı. Hollanda’da da kullanıcılarının her ay evlerine giriyor. Yakın dönemde Avrupa’nın farklı ülkelerine de açılarak, dünya çapındaki moda teknolojisi girişimleri arasındaki konumu güçlendirmeye hazırlanıyor.

Mucit girişimci hızlandırma programı Inventrepreneur sahnesinde sunum yapan 6 girişim

İstanbul Kalkınma Ajansı’nıın desteği ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin liderliğinde yürütülen Inventrepreneur: Mucit Girişimci Hızlandırma Programı’nın ikinci dönemi Mucit Girişimci Sahnesi isimli çevrim içi etkinlikle tamamlandı.

Programdan bugüne kadar 120 mucit faydalandı

İki yıldır düzenlenen Inventrepreneur: Mucit Girişimci Hızlandırma Programı, icadı olan veya icadıyla ilgili süreçleri sürdüren girişimcilere destek vermek amacıyla hayata geçirildi. Programdan ilk dönem 50, ikinci dönem 70 olmak üzere toplam 120 girişimci faydalandı. Girişimciler program kapsamında temel girişimcilik eğitimlerinden sanal prototipleme ve test faaliyetlerine, mentor ve yatırımcı eşleştirmelerden patent ve faydalı model danışmanlığına uzanan birçok imkandan faydalandı. Her dönemi 6 ay süren programın paydaşları arasında İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstinye Üniversitesi, Teknopark İstanbul ile TÜMMİAD yer aldı.

Etkinlikte sunum yapan 6 girişim

  • Sunflower: Kurulum maliyeti olmayan, su buharlaşmasını engelleyen ve elektrik üreten yeni nesil güneş enerji sistemlerine yönelik bir girişimdir.
  • Prosthetic Worlds: Cerrahi operasyonlara yönelik tecrübenin kısa sürede ve düşük maliyetle elde edilmesini sağlayan hisse dayalı sanal gerçeklik eğitim sistemidir.
  • Agon: Her yıl 1 milyondan fazla insanın hayatını kaybetmesine yol açan ve sağlık sektöründe milyonlarca dolar ek maliyet yaratan Staphylococcus aureus isimli bakterinin yüksek hassasiyetle otonom olarak tespit edilmesini sağlayan erken uyarıya yönelik biyosensör uygulamasıdır.
  • Hatcherlabs: Girişim tarafından icat edilen masaüstü filament ekstruder makinesi 3D baskı atıklarını yeniden kullanılabilir filamentlere dönüştürerek ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlamaktadır.
  • Tent Bant: Acil müdahale gerektirmeyen yaralanmalara yönelik pratik çözüm sunarak enfeksiyon risklerini minimize eden yenilikçi bir yara bandı ürünüdür.
  • Traick: Tiroid nodüllerinin ayırıcı tanısı için geliştirilmiş, erken teşhise olanak sağlayan AI tabanlı bir klinik karar destek uygulamasıdır.

Yapay zeka destekli oda servisi hizmeti veren Papyon Solutions, İngiltere’ye açıldı

Otel misafirlerinin günlük ihtiyaçlarını güvenilir, pratik ve hızlı şekilde karşılayan yerli girişim Papyon Solutions, 2021 yılından beri faaliyet gösterdiği Türkiye pazarında 50.000’in üzerinde oda servisi hizmeti sundu.

Otellere özelleştirilmiş QR menülerini otel odalarına yerleştiren Papyon Solutions, dijital ara yüzünde 500 çeşitten fazla ürünü odalarda konaklayan misafirlere sunuyor. Misafirlerinden gelen satın alma, kiralama gibi tüm talepleri kendi oluşturduğu kurye ağı ile ortalama 32 dakikada odaya ulaştırarak adeta oda servisi anlayışında yeni bir dönem başlatıyor.

İstanbul ve Kapadokya’da faaliyet gösteren Papyon Solutions teknolojik alt yapısı ile sunduğu oda servisi hizmeti ile otellerin misafir deneyimini arttırıyor. Şu anda 600’den fazla otel ve 17.000’den fazla odaya aktif şekilde oda servisi hizmeti sağlamakta olup yerel pazarda ve global pazarda yakaladığı büyüme ivmesini sürdürmeyi hedefliyor.

Papyon Solutions Kurucu Ortağı ve CEO’su Akif Çildan, verdiği demeçte;

“Dünyanın en çok turist ağırlayan şehri Londra’da ülkemizi temsil etmenin gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Çok yakın zamanda bir başarı hikayesi yazacağız ve farklı coğrafyalarda hizmet verme hedeflerimiz doğrultusunda yeni yatırım turuna hazırlanıyoruz.

 

Bu başarı, takımımın olağanüstü azmi ve özverisi sayesinde gerçekleşti. Onlarla bir arada çalışma fırsatı yakaladığım için kendimi şanslı hissediyorum.”

Param, Avrupa’nın önde gelen fintech şirketlerinden Twisto’yu satın aldı

Son dönemde yatırım ve satın almalarıyla dikkat çeken Türkiye’nin önde gelen fintech şirketlerinden Param, Avrupa’nın en hızlı büyüyen yine aynı alanda olan Çekya merkezli fintech Twisto‘yu bünyesine kattı.

Twisto, 2021 yılında Zip tarafından 89 milyon dolara satın alınmıştı. Bugün ise Param, Twisto’yu Zip’ten satın aldı. Satın almayla ilgili finansal bir bilgi paylaşılmadı. Bizim edindiğimiz bilgiye göre Twisto hızlı bir büyüme sağladıysa, bu satın almanın en az 89 milyon dolardan fazla olduğunu tahmin ediyoruz.

Tüm AB üye devletlerinde ödeme hizmetlerinin yapılmasını sağlayan Avrupa Ödeme Kurumu lisansına sahip olan Twisto’nun satın alınmasıyla 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesine erişecek olan Param, yıllık 1,1 trilyon dolarlık hacimle dünyanın en büyük ikinci e-ticaret pazarı olan Avrupa’da önemli bir oyuncu haline geliyor.

“Şimdi Al, Sonra Öde” dijital kredi modeli

Avrupa’nın lider “Şimdi Al Sonra Öde” platformlarından biri olan Twisto, 2013 yılında kuruldu. “Şimdi Al, Sonra Öde” dijital kredi modelini Çekya’da ilk başlatan fintech olan Twisto, 2018’den bu yana Polonya pazarında da hizmet veriyor.

Ödemeler ve alışveriş için akıllı çözümler sunan Twisto; sanal kartlarla ve cüzdanla ödeme yapma, şirketler için akıllı telefonlarla ödeme alma, taksitli ödeme, fatura ödeme gibi özellikleriyle kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Twisto’nun sanal kartları, kısa ve uzun vadeli taksit seçenekleri, hesap tabanlı kredi limiti, Apple Pay ve Google Pay entegrasyonlarına sahip.

Fintech alanında yenilikçi ürünler geliştirerek büyüme yolunda çok hızlı adımlar atan marka, 2021 yılında Avustralya merkezli Zip tarafından 89 milyon dolara satın alınmıştı. Param, Twisto’yu Zip’ten satın almaya karar vererek 2023 yılının dikkat çeken yatırımlarından birine imza attı.

Twisto, 1 milyondan fazla müşteri, toplamda 845 milyon avro işlem hacmi ve 9 binin üzerinde iş ortağıyla güçlü büyüme performansı sergiliyor. Answear, Allegro, KFC ve Pizza Hut gibi Avrupa’daki önemli markalar platformda işlem yapıyor.

Twisto, güvenlik teknolojileriyle de fark yaratıyor. “Nikita” olarak adlandırılan şirket içi kredi ve fraud puanlama motoru, milisaniyeler içinde 500’den fazla faktörü analiz edebiliyor.

“Twisto, yeni pazarlardaki rekabette bize güç katacak”

Param’ın kurucusu ve CEO’su Emin Can Yılmaz, Twisto’ya yapılan yatırımla ilgili verdiği demeçte:

“Twisto’yu satın alma kararımız, Avrupa’da büyüme stratejimize verdiğimiz önemin ve önceliğin en önemli göstergelerinden birini oluşturuyor. Satın alma stratejimiz, hızlı büyüme hedeflerimizin önemli bir parçası olmakla birlikte; seçici davranıyor, aynı vizyonla hareket edebileceğimiz şirketlere yatırım yapıyoruz. Avrupa’nın lider fintekleri arasında bulunan Twisto da Param’ın yan yana yürüyebileceği güçlü bir yol arkadaşı. Başarılarından, ürünlerinden, uzman insan kaynaklarından ve potansiyelinden etkilendiğimiz Twisto’nun yeni pazarlarda ve rekabette bize güç katacağına inanıyoruz. En önemlisi de Twisto sayesinde Avrupa’da da milyonlarca yeni müşteriye ve on binlerce iş ortağına dokunabilir konuma geliyoruz. Köklü deneyimlerimiz ve geliştirdiğimiz üstün finansal teknolojilerle herkes için her yerde fark yaratmaya hazırız. Önümüzdeki dönemde de heyecan yaratacak gelişmeler paylaşmaya devam edeceğiz.”