“Spotify of eLearning” önermesi ile ortaya çıkan Omnicourse, üyelerinin belli bir abonelik ücreti ile tüm kataloğa erişebildiği, uzmanların ise platforma yükledikleri öğrenim içerikleri sayesinde dinleme dakikaları üzerinden gelir kazandığı çift taraflı bir platform.
Omnicourse, 6 hafta gibi bir sürede MVP’sini hazırlayarak 8 Eylül’de Product Hunt’ta görücüye çıkmış, gün birincisi ve hafta ikincisi olmuştu.
Orkun Işıtmak‘tan erken aşama tohum yatırım
Bu başlangıçla birçok yatırım ağının dikkatini çeken Omnicourse, Product Hunt lansmanının hemen ardından, Türkiye’nin en tanınmış ve sevilen YouTuber’larından biri olan ve kendisi de girişimci olan Orkun Işıtmak‘tan erken aşama tohum yatırımı almıştı.
Bu erken tohum yatırımının ardından ekip kurma sürecine giren Omnicourse, son aylarda yatırım gruplarının üzerine en fazla konuştuğu girişimlerden biri haline geldi. Yatırım arama sürecinde, girişim henüz fikir aşamasındayken ilgisini gösteren ve süreçte Omnicourse’a düzenli destek olan Angel Effect, Omnicourse’a 1 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım yaptı.
Angel Effect Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Akar, Omnicourse yatırımı ile ilgili süreci ve fikirlerini şu şekilde özetledi: “Mevcut klasik çevrimiçi eğitim platformları video içeriklere odaklanıyor. Bu içerikler faydalı olsa da tüketimi zor ve tamamlanma oranları çok düşük. Sesli içerikler bu probleme iyi bir çözüm oluşturuyor. Omnicourse ekibinde, piyasadaki ihtiyacı doğru analiz edip bu ihtiyacı karşılayacak ürünü hızla gerçekleştirebilen bir bakış açısı gördük. İngilizce içeriklerle başlayarak globali hedeflemeleri ve kendilerini kategoriler konusunda sınırlamamaları da kararımızı belirleyen faktörler oldu.”
Angel Effect Genel Koordinatörü Sibel Eroğlu: “Yeni dünya ile birlikte öğreten profesyonellerin de devamlılık için kesinlikle öğretme modellerini değiştirmeleri gerekiyor. Omnicourse’un öğretim stratejilerinin dijital devrime uyum sağlaması, ilgi çekici ve etkileşimli tutmak için içeriklerine verdikleri önem, en önemlisi nerede olursan ol zamanına değer katacak bir uygulama olması bizi etkiledi diyebilirim.”
Çevrimiçi eğitim ile sesi buluşturuyor
Omnicourse’un değer önermesi, son yıllarda hızla büyüyen ve önümüzdeki on yılın dinamosu olarak görülen iki pazarı bir fikirde birleştirmesine dayanıyor.
2019’da 144 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan eLearning pazarının 2026’ya kadar 374 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu pazardaki bütün büyük oyuncuların odağında video eğitimler var. Öte yandan, podcast ve sesli kitap pazarlarındaki hızlı büyümeyle birlikte audio alanı da hem yeni platformlara, hem de Spotify, Facebook, Twitter gibi dev oyuncuların yatırımlarına sahne oluyor. Solo format podcast yayınlarında kişisel gelişim içeriklerinin oranı gün geçtikçe artıyor.
Bu tablodan hareket eden Omnicourse, eLearning pazarındaki mevcut platformların aksine sadece sesli eğitim içeriklerine odaklanıyor.
Neden sesli eğitim?
Facebook uygulamasından sorumlu Fidji Simo, Mayıs ayında audio yatırımlarını açıklarken “Konuşma ve ses, çevremizle iletişimin temel yapı taşları” demişti. Omnicourse ekibinin yaklaşımı da bu yönde: Mevcut sesli mecralarda oldukça başarılı içerikler olmasına rağmen, kişisel gelişim için eğitim amaçlı üretilmiş içeriklere ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.
Omnicourse kurucularından Muhammed Furkan Yılmaz ve Ali Kemal Şerbet, birlikte kurdukları şirketle 5 yıldır global pazara yazılım ve mobil uygulama ürünleri ürettiklerini ve burada gördükleri kullanıcı deneyimlerinden etkilendiklerini söylüyorlar.
Ali Kemal Şerbet, sesli içeriklere odaklanmalarının sebebini şöyle açıklıyor: “Günümüzde kişilerin kendilerini sürekli geliştirmesi zorunluluk haline geldi; fakat günlük hayatlarımız yoğun bir koşuşturma ile geçiyor. Dolayısıyla zamanı verimli kullanmak; yani sporda, yolda yahut evde iş yaparken faydalı içerikler dinleyebilmek bizce kritik bir fayda sağlıyor. Omnicourse yarattığı bu fayda ile kullanıcılarının hayatlarına dokunmayı hedefliyor.”
Furkan Yılmaz da Omnicourse’un işleyişiyle bu yaklaşımı tamamlıyor:
“Önemli olan, kullanıcının günlük koşuşturma içinde ihtiyaç duyduğu ve ilgilendiği eğitimlere ve öğrenim içeriklerine kolay ulaşabileceği bir sistem kurmak. Bunu sağlamak için arka planda detaylı bir tavsiye motoru çalıştırıyoruz. İdealimiz, kullanıcının arama yapmaya bile gerek görmeden aradığı konuyu bulup her ortamda rahatça dinleyebilmesi.”
İçeriğe odaklanan yaklaşım
Omnicourse’un kurucu ortağı ve CEO’su İsmail Postalcıoğlu dijital pazarlama kökenli. 2010’dan bu yana ajanslarda yerli ve global markaların içerik stratejileri üzerine çalışan Postalcıoğlu, ekibin iki ana performans göstergesini uygulama kalitesi ve içerik kalitesi olarak tanımlıyor:
“Kullanıcılara ihtiyaç duydukları kalitede eğitim ve öğrenim içeriği sağlamak için bu iki alanı da doğru yönetmemiz gerek. Amacımız, kullanıcıların uygulamaya girdiklerinde zaman kaybetmeden doğru içeriğe ulaşmaları. Uygulamanın yazılım ve UX açısından bunu sağlaması, kullanıcının da bu akışla ulaştığı içerikten tatmin olması gerekiyor. İkisi ancak birlikte olursa fayda yaratabilir.”
İçerik kalitesini arttırmak isteyen ekibin temel hedefi, bir uzmanlığı olan herkesin içerik üretebilmesini ve bundan pasif gelir elde etmesini sağlamak. “Give knowledge a voice” (“Bilgiye ses ver”) sloganıyla tespitlerini şöyle özetliyorlar: “Her tarz içeriğin bolca paylaşılabildiği bu ortamda, uzmanlığı paylaşmak bu kadar zor olmamalı.”
Şirketin kurucular dışında ilk tam zamanlı işe alımını ‘Creator Relations Manager’ pozisyonunda yapması da bu konuya verdikleri önemi gösteriyor.
Nasıl işliyor?
Omnicourse sistemi içinde iki tür içerik var: Birden fazla bölümden oluşan 40 ila 240 dakikalık dersler ve 5-15 dakika arasında tek bölümden oluşan, “learnbite” adındaki, bir kahve molasında dinlenebilecek kısa öğrenim içerikleri.
Kullanıcılar 7 günlük deneme süresi sonrasında aylık veya yıllık üyelikle uygulamadaki tüm içeriklere ulaşabiliyorlar. Omnicourse, üyeliklerden elde ettiği gelirin %40’ını içerik üreticilerine dinleme dakikalarına oranlı olarak dağıtıyor. İçerikler ekibin kontrolünden geçtikten sonra yayınlanıyor.
Şimdiye kadar, büyük çoğunluğu yurt dışından olmak üzere 200’den fazla “creator” başvurusu alan platform, yakın zamanda İngilizce içeriklerle yayına çıkmaya hazırlanıyor. Orta vadeli planlarında Creator App ve Recorder App planları var. Böylece bir telefona sahip olan her uzman/yaratıcı, tüm içerik üretimini ve yönetimini Omnicourse uygulama ekosisteminden yapabilecek.