Ana Sayfa Blog Sayfa 93

Driventure ve Ford Otosan’dan mobilite ekosisteminin bir araya getiren etkinlik: Future of Mobility

Otomotiv endüstrisinin geleceğini şekillendirecek girişimleri desteklemek için kurulan kurumsal girişim sermaye şirketi Driventure ile Ford Otosan, organizasyonunu baştan sona üstlendikleri Future of Mobility etkinliğinde mobilite ekosistemindeki birçok farklı oyuncuyu bir araya getirdi.

22 Ocak’ta Rahmi Koç Müzesinde gerçekleşen ve mobilite alanında fark oluşturmayı amaçlayan önemli paydaşları bir araya getiren ‘Future of Mobility’ zirvesine köklü otomotiv firmaları, tedarikçiler, mobilite odaklı startup’lar ve girişimcilerin yanı sıra yatırım fonu temsilcileri ve yatırım şirketleri de katıldı. Gerek yerel gerekse Dünya Ekonomik Forumu (WEF) gibi global oyuncuları temsil eden katılımcılar; sektördeki güncel gelişmeleri takip etme, geleceğin hareketlilik vizyonunu oluşturma, yeni bağlantılar kurma ve iş birliği fırsatlarını değerlendirme imkânı buldu.

‘Future of Mobility’, sektördeki köklü deneyimleri yenilikçi fikirlerle buluşturarak, geleceğin mobilite alanındaki başarıyı şekillendirmeye yönelik heyecan verici bir platform oluşturdu.

Zirvede Türkiye’deki mobilite ekosisteminden oyunu değiştiren startup’lara, mobilitenin geleceğinde rol oynayacak teknolojilerden akıllı şehirlere dek pek çok farklı konuda paneller düzenlendi. Akıllı mobilite alanında çözümler geliştiren startup’lar fikirlerini sunma ve networklerini geliştirme fırsatını yakaladı. Driventure’ın Türkiye’de yatırım yaptığı girişimler Delivers.AI, Optiyol, Saha Robotics ile Ford Otosan bünyesinden doğan girişim Bluepath Robotics de geliştirdikleri mobilite çözümlerini tanıttı.

Güven Özyurt: “Ford Otosan hem oyunu kuruyor hem de oyunculara alan açıyor”

Ford Otosan lideri Güven Özyurt, etkinlikte yaptığı konuşmada;

“Akıllı mobilite, bağlanabilirlik gibi kavramların hayatımıza iyice girmesiyle otomotiv sektörünün cazibesinin giderek arttığını görüyoruz. Teknoloji şirketlerinin sektöre girmesi otomotiv dünyasını Ar-Ge faaliyetlerinin merkezi haline dönüştürüyor. Bugün geldiğimiz noktada, irili ufaklı yeni girişimlerin odağında da otomotiv var. Ford Otosan olarak, bu yeni mobilite ve akıllı üretim ortamında başarılı olmak için, şirketlerin benzeri görülmemiş bir hızda değişiklik yapmaları ve yeni iş modellerini, uygulamaları benimsemeleri gerektiğini görüyoruz. Biz de bu ekosistemde Ford Otosan olarak hem oyunu kuruyoruz hem de oyunculara alan açıyoruz. Girişimcilik ekosisteminde elbette önceliğimiz yenilikçi projeleri ve yetenekleri ekonomiye kazandırmak. Bu bakış açısıyla teknolojik ve inovatif çözümleri destekleyerek artı değer yaratmayı amaçlıyoruz.”

Driventure, mobilite dünyasını dönüştürecek girişimlere yatırım yapıyor

Ford Otosan, girişim ekosistemini hem Türkiye’de hem dünyada takip etmek, inovatif fikirleri ve yeni nesil teknolojileri izlemek, yeni iş modellerini ve olası iş birliklerini keşfetmek üzere 2019’da girişim sermayesi şirketi Driventure’ı kurdu.

Driventure; otonom araçlar, bağlı araçlar, otomotivde müşteri deneyimi, akıllı mobilite, endüstri 4.0, elektrikli araçlar ve sürdürülebilirlik odağındaki girişimlerle birlikte yeni fikir ve teknolojileri hayata geçiriyor. Startup havuzunu her geçen gün büyüten Driventure, 2022 yılında toplam 571 startup ile temas etti ve 16 startup ile iş birliği kurdu. 2023 yıl sonu itibarıyla ise 750’nin üzerinde startup ile temas ederek 30’un üzerinde iş birliği gerçekleştirildi.

Driventure Genel Müdürü İlknur İlkyaz Gül ise;

“Driventure, yenilikçi fikir ve teknolojilerden ilham alan girişimleri bulup büyütmeyi hedefleyen bir misyonla yola çıktı. Otonom ve bağlı araçlardan akıllı mobiliteye dek geniş bir yelpazede geliştirilen fikirleri desteklerken bir yandan geleceğin teknolojilerini keşfetmek adına sınırları zorluyoruz. Yenilikçi projelerin hayata geçirilmesini sağlayan Driventure, girişimcilik ekosistemine ve ülkemiz ekonomisine büyük değer katıyor. Hedefimiz, sürdürülebilir ve akıllı mobiliteye öncülük ederek, sektördeki dönüşümü güçlendirmek ve geleceği birlikte şekillendirmek.”

Teknoloji ve mobilite bazlı girişimler ekseninde dikkat çekici büyümesini sürdüren küresel otomotiv ekosisteminde Ford Otosan, Driventure aracılığıyla stratejik rekabet avantajı yaratmayı, pazardan bilgi ve içgörü kazanmayı amaçlıyor.

Araçlara akıllı kamera sistemleri geliştiren yerli girişim Büyütech, 100.000’inci kamerasını üretti

2 milyon euro’nun üzerinde sermaye ile Bilişim Vadisi’nde kurduğu üretim merkezinin açılışını Ekim ayında yapan Büyütech, bu merkezdeki 100.000‘inci kamerasını ürettiğini duyurdu.

Ömer Orkun Düztaş ve Alparslan Işıklı’n tarafından 2011 yılında ODTÜ’de kurulan girişim, içerisinde Togg da olmak üzere otomotiv sektörüne akıllı kamera sistemleri geliştiriyor. Bugün Büyütech’in 800 bin adet üretim kapasiteli fabrikasında 100 bin adet kamera üretimi yapıldığını görüyoruz. 2026 sonundaki hedefi olan 3 milyon adede doğru önemli bir adım attı diyebiliriz. Tabi yapılan yeni iş birlikleriyle bu süreç hızlanacak. Bugün bir Togg aracında Büyütech’in 5 kamerası var. Bu iş birliğinin devamı olduğu sürece yaklaşık 600 bin Togg aracı ile bu hedefe ulaşıyor. Girişim yeni markalarla anlaşma yaparsa, bu hedefin çok üzerine de çıkabilir.

Ayrıca Ford Otosan’la da bir iş birliği yapma aşamasındalar. Hatırlarsanız Büyütech, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında 4.23 milyon dolarlık bir yatırım turu tamamlamıştı.

Büyütech’in kurucu ortağı ve CEO’su Ömer Orkun Düztaş verdiği demeçte;

“Kamera tabanlı olarak geliştirdiğimiz yeni teknolojilerle uluslararası bir marka yaratmak için yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Hedef Sıfır yaklaşımı ile trafik kazasız bir dünya oluşturma vizyonumuz var. 2023 yılı Ekim ayında 4.23 milyon dolar yatırım aldık, 2024 yılında ise daha yüksek bir yatırım turu ile büyümemizi sürdüreceğiz ve üretim kapasitemizi artıracağız. Yıllık 800 bin üretim kapasitesine sahip olan Büyütech Kamera Teknolojileri Üretim Merkezi’nin 2026 yılı sonunda ise üretim kapasitelerini 3 milyona çıkarmayı hedefliyoruz.”

Büyütech kurucu ortağı ve COO’su Alparslan Işıklı ise 2024 yılındaki hedefleriyle ilgili şu demeci verdi:

“Hem üretimdeki kapasiteyi hem de kaliteyi arttırmak için yatırımlarımız bu yıl da devam etmekte. Farklı tasarım ve üretim teknikleri geliştirmekteyiz. Kameralı ADAS ürünlerinde bir dünya markası olma yolunda kararlılıkla ilerlememize devam ediyoruz.”

Türk Dünyası’nın finans uygulaması Turan, 35 milyon TL devam yatırımı aldı

Türk Devletleri arasında para transferi koridorları kurma hedefiyle çıktığı yolda, ilk açılımını Ocak ayında Azerbaycan ile gerçekleştiren yerli girişim Turan, Kasım ayından itibaren Kazakistan, KKTC, Kırgızistan ve Özbekistan’a saniyeler içinde para transferine başladı.

Turan, Türkiye’nin ilk e-para şirketlerinden United Payment’ın liderliğinde 35 milyon TL devam yatırımı aldığını duyurdu. Devam yatırım turuna United Payment ile birlikte Turan’ın mevcut yatırımcılardan APY Ventures da eşlik etti.

Her gün milyonlarca liralık para transferi hacmine ulaşan uygulama Türkiye’de ikamet eden Türk soydaşlar için birçok finansal işlemi kolaylaştırırken aynı zamanda Türkiye içinde de tüm kullanıcılarına %100 dijital ve uygun maliyetli finansal hizmetler vermeye devam ediyor.

Geçtiğimiz haftalarda mobil uygulama mağazalarında Türkiye’de finans kategorisinde birinci, genel sıralamada ise en çok indirilen ikinci uygulama olan Turan, Türkiye’deki birçok kullanıcının telefonuna girmeyi başardı. 300 binden fazla müşterisine erişebilir finansal hizmetler sunan uygulama, Azerbaycan ve Özbekistan yerel ofislerini de açtı.

”Turan’ın yolculuğunun henüz sadece yüzde 1’indeyiz.”

Turan’ın devam yatırımı ile ilgili konuşan Turan Kurucusu Özgür Bayraktar verdiği demeçte;

“Türkiye’de yaşayan soydaşlarımız için çözüm önerisi olarak çıktığımız yolda, geldiğimiz noktaya ve geleceğe baktığımızda bu yolculuğun henüz sadece yüzde 1’inde olduğumuzu değerlendiriyoruz. Türk Devletleri arasında dijital para transferi koridoru hedefimizde ilk olarak Azerbaycan’da faaliyetlerimizi hızlandırdık. Yakında kullanıcılarımız Azerbaycan’dan Türkiye’ye, Türkiye’den Azerbaycan’a cüzdandan cüzdana para transferi yapabilecek. Fakat asıl hedefimiz, tüm Türk Devletlerinde aynı modeli gerçekleştirip, devletler arasında tek bir cüzdan altyapısı ile dijital para transferini sağlayarak koridorlarımızı tamamlamak olacak. Turan Orta Asya’nın en büyük finans uygulaması olacak. Bu vizyon ve misyonumuzda bize ilk günden beri güvenmeye ve inanmaya devam eden, birlikte çıktığımız bu yolculukta tüm finansal altyapımızı sağlayan görünmez gücümüz United Payment’a teşekkür ediyoruz. Bu devam yatırımının stratejik iş birliğimizin derinleşmesi açısından önemli bir basamak olduğunu düşünüyoruz.”

”Yatırım yaptığımız girişimleri açıldığımız yurt dışı pazarlarda da destekliyoruz.”

United Payment CEO’su İlker Sözdinler de verdiği demeçte;

“United Payment olarak yatırım yaptığımız girişimleri açıldığımız yurt dışı pazarlarda da destekliyor, onların bizimle birlikte büyümesine büyük önem veriyoruz. Gelişmiş altyapı imkanlarımızın yanı sıra girişimlerin dinamik ve yenilikçi takımlarından yararlanarak birlikte bir ekosistem oluşturuyoruz. Kurulduğu günden beri yolculuğuna yatırımcı ve iş ortağı olarak eşlik ettiğimiz Turan da, sunduğu hizmetlerle bu ekosistemin önemli bir parçasını oluşturuyor. Turan, 180 milyondan fazla soydaşımızın yaşadığı Türk Coğrafyası’nda, bankaların ulaşamadığı kitlelerin finansal ihtiyaçlarını tamamen dijital ortamda, kısa sürede ve güvenle gerçekleştirmesini sağlıyor. Kurulalı 14 ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen 300 bini geçen müşteri sayısı, 500 milyona koşan işlem hacmi ve 70 binden fazla kart kullanıcısıyla Turan’ın, bu süreçteki gelişimi ve ulaştığı başarısından dolayı gurur duyuyoruz.”

Yatırımcıları arasında KT Portföy, Re-pie, Colendi, Tera Portföy, Neo Portföy ve Azerbaycan’ın ilk risk sermayesi fonu Caucasus Ventures da olan Turan bu devam yatırımı ile son 16 ayda toplamda 75 milyon TL’den fazla yatırım almış oldu.

Turan Teknoloji, 2022 yılının Mayıs ayında kurulmuş bir finansal teknolojiler şirketi olup, tüm Türk Devletlerinde yaşayan kullanıcıların yararlanmasını sağlayacak yeni nesil bir finans uygulaması olma hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir.

Turan ödeme ve elektronik para faaliyetlerini, lisanslı bir kuruluş olan ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (“TCMB”) ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK”) tarafından denetlenen Birleşik Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş’nin (“United Payment”) finansal hizmet sağlayıcılığı ile gerçekleştirmektedir.

E-para işlemleriniz 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşlar Hakkında Kanun çerçevesinde BDDK tarafından faaliyet izni verilen ve TCMB tarafından denetlenen Birleşik Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. tarafından gerçekleştirilmektedir. Turan Teknoloji A.Ş, Birleşik Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş.’nin 8253430111 koduyla temsilcisi statüsündedir.

Pegasus, CBOT iş birliğiyle “ChatGPT ile Seyahatini Planla” hizmetini kullanıcılarına sundu

Dijital dönüşümünü başlattığı 2018 yılından bu yana Türkiye’nin dijital havayolu mottosuyla çalışmalarını yürüten ve bütün süreçlerinde dijital teknolojiler kullanan yerli havayolu şirketi Pegasus, sektörde birçok öncü çalışma gerçekleştiriyor.

Üretken yapay zekayı da süreçlerinde konumlandıran Pegasus, yapay zeka şirketi CBOT iş birliğiyle ChatGPT teknolojisini seyahat asistanı FlyBot’a entegre ederek “ChatGPT ile Seyahatini Planla” desteğini hizmete açtı. Pegasus böylece, Türkiye’de havacılık sektöründe ChatGPT entegrasyonuyla misafirlerin taleplerine uygun rotalar önererek seyahat planlama hizmeti sunan ilk hava yolu şirketi oldu.

Pegasus’un seyahat asistanı Flybot, yapay zekanın daha insansı ve çok yönlü bir deneyim sunacağı yeni geliştirmesiyle, yeni dönemde seyahat severleri daha fazla memnun etmeye hazırlanıyor. Pegasus Hava Yolları ve CBOT’un bu iş birliği, yapay zekanın ve diyalogsal asistanların havacılık sektöründeki dönüştürücü rolünü pekiştiriyor ve seyahat severlere hayat kolaylaştıran bir deneyim sunuyor.

Seyahat Asistanı’nın en önemli özelliği; uçuşlar, yolculuk yapılacak yerin özellikleri gibi çok sık bilgiye ihtiyaç duyulabilen konularda, misafirlere çağrı merkezinde beklemeden, menüler arasında dolaşmadan, hızlı ve çok kolay bir şekilde bilgi sunması ve kullanıcıların hayatını kolaylaştırması olarak dikkat çekiyor. Pegasus web sayfası, mobil uygulaması ve WhatsApp hesabı üzerinden kullanıcılara hizmet veren FlyBot; uçuş durumu sorgulama, bilet bilgisi öğrenme, uçuş kapı numarası sorgulama, kayıp bagaj başvurusu sorgulama ve hasarlı bagaj başvurusu sorgulama gibi önemli konularda da misafirlere saniyeler içinde destek sunuyor. Gezilecek yerler ve rota önerilerini içeren bir seyahat planı yaparak seyahat severlere geniş kapsamlı bir hizmet de sunan FlyBot, böylece kullanıcıların seyahat deneyimini zenginleştirerek bir seyahat asistanından öte bir seyahat planlayıcısı gibi çalışıyor. Türkçe ve İngilizce olarak hizmet veren FlyBot, adeta iki gerçek kişinin yazışarak etkileşim kurmasında olduğu gibi; kullanıcının istediği gibi yazdığı metinleri anlıyor, diyaloğu tıpkı bir insan gibi takip ediyor, misafirlerin doğal ve akıcı ifadelerle basit ve kesintisiz bir deneyim yaşamalarını sağlıyor.

“Misafirlerimize teknolojik yenilikler sunmaya devam edeceğiz.”

Konuyla ilgili demeç veren Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk;

“Pegasus Hava Yolları olarak, dijital dönüşümümüzü başlattığımız 2018’den bu yana teknoloji alanında önemli yatırımlar yapıyoruz. Teknolojiyi en iyi kullanan hava yolları arasında olma hedefimiz doğrultusunda birçok proje geliştiriyor ve bu hedefi bir üst lige taşımak için ‘en iyinin de bir adım ötesinde’ mottosuyla N+1 inisiyatifleri hayata geçiriyoruz. Bunlardan biri de dünyada havacılık sektörünün ilk sanal asistanlarından biri olan FlyBot’un en güncel teknolojilerle geliştirilmesini kapsayan projemiz… CBOT ile birlikte Türkiye’de öncü sanal asistan projelerinden biri olarak hayat verdiğimiz FlyBot, kısa sürede dünya genelinde dikkat çeken havayolu sanal asistanlarından biri haline geldi. Sanal asistanımızı sadece tek seferlik bir proje olarak değil, adeta yaşayan bir deneyim olarak konumlandırıyoruz. Bu doğrultuda önemli bir geliştirmeye imza attık. FlyBot; artık ChatGPT entegrasyonuyla birlikte kullanıcılarımıza adeta arkadaşlarıyla konuşuyormuş gibi doğal bir diyalog deneyimi sunuyor. Bu nedenle, FlyBot’u daha geniş bir alanda ve daha fazla dilde destekleyerek geliştirmek için CBOT ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu proje, havacılık sektöründe çok değerli ve öncü bir çalışma oldu. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkürlerimi iletiyorum. ‘Türkiye’nin dijital havayolu’ olarak misafirlerimize teknolojik yenilikler sunmaya devam edeceğiz.”

CBOT’un CEO’su Mete Aktaş ise şunları söyledi:

“FlyBot projesi ilk günden beri adından çok söz ettirdi. Şimdi ise iki uzman şirket olarak, adeta dev bir uçağın motorunu büyük bir incelikle uçuş sırasında havada yeniledik. Özetle FlyBot ileri teknolojiyle yenilendi ve müşteri deneyimini iyileştirmedeki gücümüzü ve GPT teknolojisindeki liderliğimizi bir kez daha ortaya koyduk. Bu proje, diyalogsal yapay zeka ve GPT teknolojilerinin birleşiminden doğan alanında eşine az rastlanır, başarılı, örnek bir uygulama oldu. Diyalogsal yapay zeka ile üretici yapay zeka teknolojilerinin birlikte başarılı şekilde kullanılmaları ile müşteri deneyimi önümüzdeki dönemde önemli bir dönüşüm yaşayacak. Bu iki teknolojinin başarılı birlikteliği bize büyülü kapılar açacak. Biz de yapay zeka uzmanlığımız ve diyalogsal deneyim yaratma konusundaki liderliğimizi yeni projelerimiz ile göstermeye, bu alanın öncüsü olmaya devam edeceğiz.”

L’Oréal Grup, İsviçre merkezli çevresel su teknolojisi girişimi Gjosa’yı satın aldı

L’Oréal Grup, su fraksiyon teknolojisine öncülük eden İsviçre merkezli şirket Gjosa‘yı, satın almak için anlaşma imzaladığını duyurdu.

L’Oréal Grup, daha önce Gjosa ile kurduğu ortaklık ile 2021 yılında TIME Magazine tarafından Yılın En İyi İnovasyonu olarak adlandırılan L’Oréal Professionnel Water Saver profesyonel duş başlığını piyasaya sürmüştü.

Gjosa tarafından patentlenmiş ve L’Oréal Water Saver’da kullanılan su fraksiyon teknolojisi, kuaför salonlarının su tüketimini %69’a kadar azaltmasına ve müşterilerine keyifli ve etkili bir saç yıkama deneyimi sunmasına olanak tanıyor. Sürdürülebilir duş başlığı 2023 yılından bu yana, Avrupa ve Orta Doğu’da 10.000’den fazla profesyonel kuaför salonunda kullanılmaya başlandı ve 182 milyon litre bir başka deyişle 72 Olimpik yüzme havuzuna eşdeğer su tasarrufu sağladı. Önümüzdeki yıllarda bu inovasyon dünya çapında 200 binden fazla salonda sunulacak.

L’Oréal Grup, kendi girişim sermayesi fonu olan Business Opportunities for L’Oréal Development (BOLD) aracılığıyla ilk olarak 2021 yılında Gjosa’ya yatırım yapacağını duyurmuştu. Bu satın alma ile L’Oréal Grup, su yönetiminde kapsamlı ve bilime dayalı bir yaklaşım da dahil olmak üzere “Gelecek İçin L’Oréal” Sürdürülebilirlik Programı taahhütlerini daha da güçlendirdi ve L’Oréal Grup’un faaliyetlerinin gezegenimize saygılı olduğunu bilim dünyasına tekrar hatırlattı.

L’Oréal Grup CEO’su Nicolas Hieronimus, “Gjosa’yı satın almak, sürdürülebilirliği doğrudan ürün ve hizmetlerimize entegre etmemizi daha da güçlendirecek. Su tasarrufu sağlayan teknolojiyi, yeni formülasyonlara ve tekno-güzellik yeniliklerine sorunsuz bir şekilde entegre etmemize olanak tanıyacak. Birlikte; daha az kaynak kullanılan, yüksek performansa sahip ve sürdürülebilir güzellik çözümlerini hızla büyütecek ve bunları daha geniş güzellik ekosistemine sunacağız” dedi.

Gjosa’nın Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Amin Abdulla, “Ortaklığımız, başından beri son derece açık ve iş birliğine dayalıydı, dolayısıyla, L’Oréal Grup ailesinin ve kültürünün bir parçası olmak çok heyecan verici

Gjosa CEO’su Laurent Manca ise verdiği demeçte; “L’Oréal’in güzellik pazarındaki liderliğini Gjosa’nın su tasarrufu teknolojilerindeki temel uzmanlığıyla birleştirmek güzellik endüstrisinin sürdürülebilir teknolojide büyük ölçekte dönüştürülmesine katkı sağlayacak” dedi.

Vestel Ventures, otomotiv ve güç elektroniği çipleri geliştiren ABD merkezli Elevation’a yatırım yaptı

Türkiye’nin teknoloji devlerinden Vestel, ürün portföyünü geliştirecek ve gelecekte büyüme sağlayacak sektörlere yönelik girişimleri kapsamında yeni bir yatırımını daha duyurdu.

Vestel’in risk sermayesi şirketi Vestel Ventures, otomotiv ve güç elektroniği çipleri geliştiren ABD merkezli Elevation‘a ortak oldu. Yatırımın finansal detayları açıklanmadı. Vestel, yakın gelecekte Elevation’ın üreteceği yeni çipleri mobilite ürünlerinde kullanmayı ve ayrıca satışa sunmayı planlıyor.

Bugün yüksek voltajlı güç ve otomotiv elektroniği çiplerinden oluşan bir ürün portföyüne sahip olan Elevation, elektri̇kli̇ araçlar i̇çi̇n yeni̇ nesi̇l geni̇ş bant aralığı teknoloji̇si̇ni̇ kullanan sistem çözümleri̇ üretiyor. Şirket enerji verimliliği sağlayan çözümleriyle otomotiv sektörünün sürdürülebilir enerji alanında gelişmesine yardımcı oluyor.

Vestel Ventures Genel Müdürü Öner Tekin yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Vestel’in teknoloji şirketi vizyonu doğrultusunda uzun yıllardır start-up yatırımları, uluslararası iş birlikleri ve büyüme alanlarımıza yönelik yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Vestel’in otomotiv ekosistemi ve mobilite alanlarındaki gücünü artıracak bir hamlede daha bulunarak ABD merkezli Elevation’a yatırım yaptık.”

Türk mühendislik gücünden yararlanacak

Vestel Mobilite Genel Müdürü Hakan Kutlu da Vestel’in son yıllarda otomotiv elektroniği alanında önemli adımlar attığını ve pazarda önde gelen bir tedarikçilerden biri haline geldiğini dile getirerek;

“Uzun yıllardır Vestel olarak geleceğin sektörleri arasında gördüğümüz otomotiv elektroniği alanında yatırımlar yapıyoruz. Elevation yatırımı da bu vizyonun bir parçası. Önümüzdeki dönemde Vestel mühendislerinin Elevation’daki meslektaşlarıyla tasarlayacakları çipler, Vestel’in geliştireceği mobilite ürünlerinde kullanılacak.”

Elevation kurucusu David Nam ise Vestel yatırımına ilişkin olarak verdiği demeçte;

“Elevation bugün otomotiv kalifikasyonlarına sahip, yüksek performanslı analog ve güç mikroçipleri geliştiren bir firma. Bu noktada bizlere ve vizyonumuza olan güveni için Vestel’e teşekkür ediyorum. Vestel ile birlikte geleceğin otomobillerinde kullanılacak mikroçipleri geliştireceğimiz için büyük heyecan duyuyoruz.”

Boğaziçi Ventures, 2023 yılında 10 yerli girişime yatırım yaptı

Bünyesinde BV Global, BV Growth, Sinerji, Joygame Pre-IPO, Liquidity Trading Pre-IPO gibi birçok yatırım fonunu bulunduran ve 2024 yılında duyuracağı yeni girişim sermayesi fonlarının ön hazırlıklarını tamamlayan Boğaziçi Ventures, kurucularının teknoloji alanındaki derin deneyimleri ve sahip olduğu geniş uluslararası ağıyla, ülkemizdeki yenilikçi, küresel büyüme ve “disruptive” teknoloji odaklı girişimlere ve yatırımcılara çok yönlü destek sağlama ve değer katma vizyonunu 2023 yılında da sürdürdü.

Boğaziçi Ventures’ın aktif olan erken aşama yatırım fonu BV Growth, 2023 yılında 10 yeni girişime ve 8 portföy şirketine devam yatırımları dahil toplamda 150 Milyon TL’lik yatırım yaptı. Portföyü ağırlıklı oyun ve oyun teknolojileri girişimlerinden oluşan BV Growth fonu, fintek, perakende teknolojileri, SaaS teknolojileri, dijital sağlık, İK ve eğitim teknolojileri alanlarında da yatırımlarına devam etti. Bu dikeylerde yatırım ile ölçeklenebilir ve uluslararası pazarlarda hızla büyüme gösterebilecek girişimlere odaklanan Boğaziçi Ventures, ‘disruptive innovation’ temelli, geleceğin önde gelen oyuncuları olmaya aday, yapısal değişim vaat eden yenilikçi projelere yatırım yaparak portföyünü genişletiyor. BV Growth Fonu, 2023 yılında toplam portföy şirketi sayısını 31’e çıkardı, fon değeri de %110 arttı. Boğaziçi Ventures, 2024 yılında da BV Growth fonu ile yatırımlara hız kesmeden devam ediyor olacak. Boğaziçi Ventures 2024 yılında yapacağı yeni yatırımlar ile birlikte toplam portföy şirketi sayısını 50’nin üzerine çıkarmayı hedefliyor.

Boğaziçi Ventures, teknoloji girişimlerine yönelik birlikte ve ikincil yatırım fonu BV Sinerji ile Türkiye’nin yatırım ekosistemine yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor. Hisselerinin ufak bir bölümünü nakite çevirmek isteyen kurucular ve melek yatırımcılara çıkış imkanı verecek olan bu fonun 2024 yılında ana odağı ikincil yatırımlar olacak.

Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı ve CEO’su Barış Özistek verdiği özel demeçte;

“Küresel girişim yatırımları pazarına paralel şekilde 2023 yılı ülkemizde de yatırımların sayısında ve özellikle büyüklüğünde daralmanın yaşandığı bir yıl oldu. Yatırımcıların projeleri daha seçici değerlendirdiği bu yıl biz de Boğaziçi Ventures ekibi olarak çok detaylı incelediğimiz ve uzun değerlendirme süreçleri sonunda potansiyeline ikna olduğumuz yeni 10 teknoloji şirketine yatırım yaptık. Mevcut portföyümüzdeki girişimlerden de yatırım arayışı olanlara devam yatırımlarımızla destek verdik. Genel olarak yatırımlardaki hacimsel düşüş ve ekonomik belirsizlik ve zorlukların aslında beraberinde getirdiği fırsatlarda var. Girişimcilere bu sene hep bu tavsiyeyi verdik. Tekrar yinelemek istediğim, doğru ekiplerin doğru finansmanla kriz çıkışlarında avantajlı olabileceği ve bu dönemin bir “inşa etme” süreci olduğu. Boğaziçi Ventures olarak her zaman en büyük katma değerimizin maddi destekten bile öncelikli gördüğümüz deneyim aktarımı ve mentorluk. Bu yıl tüm ekibimiz en yüksek eforunu portföyümüzdeki girişimlere know-how desteği vermek için gösterdi. Yatırım yaptığımız girişimlerin büyüme sürecinde yanlarında olma ve onların potansiyelini en üst düzeye çıkarmalarına destek verme misyonumuz, teknolojiye ve ülkemizdeki teknoloji girişimcilerine olan inancımız ile başarılı kapattığımız 2023 yılının ardından bu sene de yatırımlarımıza ve misyonumuz doğrultusunda çalışmalarımıza devam edeceğiz. 2024 yılında tüm girişim sermayesi yatırım fonlarımız aracılığıyla toplam 20 milyon Amerika Doları üzerinde yatırım yapmayı planlıyoruz. Farklı stratejilere ve çıkış planlarına ait bu yatırım fonlarımız hem ekosisteme hem de yatırımcılarımıza katma değer üretmeye devam edecektir.”

Boğaziçi Ventures, çeşitli aşamalarda ve sektörlerde yatırım yapan girişim sermayesi fonları ile girişimciler ve yatırımcılar için değer yaratan bir yapı oluşturuyor ve bu amaç doğrultusunda çalışmaya devam ediyor. Küresel ve geniş bir yatırımcı ağına sahip olan Boğaziçi Ventures, kendi hedeflerine doğru başarılı adımlarla yürürken aynı zamanda portföyündeki şirketlerin büyüme süreçlerine de destek olmayı sürdürüyor. Ana odak noktası Türkiye’deki teknoloji girişimcilerine destek sağlamak ve doğru yatırımcılarla bu girişimleri buluşturmak olan Boğaziçi Ventures, yatırımlarına aynı bu sene olduğu gibi gelecek sene de kararlılıkla devam edeceğinin altını çiziyor.

Togg T10X için genel siparişler 20 Ocak’ta Trumore üzerinden başlıyor

Türkiye’nin 81 ilinde 19 bin 583 kullanıcısını 2023 yılı boyunca T10X akıllı cihazlarıyla buluşturan Togg, tüm kullanıcılar için sipariş dönemini 20 Ocak’ta başlatıyor.

2023 yılında yapılan çekilişte yedek listede yer alan kullanıcılar için 6-10 Ocak tarihleri arasında konfigürasyon güncelleme imkanı tanıyan, 2023 yılı nisan ayında yapılan çekilişe katılan ancak sipariş hakkı kazanamayan kullanıcılara da 15-19 Ocak tarihleri arasında sipariş önceliği yaratan Togg, 20 Ocak itibarıyla sipariş ekranlarını tüm kullanıcılara açıyor. T10X sahibi olmak isteyen tüm kullanıcılar, Togg’un mobil uygulaması Trumore üzerinden siparişlerini verebilecek. Sipariş vermek için App Store, Google Play ve App Gallery üzerinden kullanıma sunulan Trumore uygulamasını indirip kimlik (ID) oluşturmak gerekiyor.

2024 yılında çekiliş yok, yeni üretim yılı değişiklikleri var

T10X için bu yıl çekiliş yapılmayacak, teslimatlar sipariş sırası, konfigürasyon özellikleri ve bunlara bağlı üretim planlamasına göre gerçekleşecek. Togg, 2024 yılında kurumsal kullanıcılardan da sipariş toplayacak. Akıllı cihazda kullanılan güvenlik ve konfora yönelik yazılımları sürekli güncelleyerek cihazların yıllarca yeni kalmasını ve bu sayede yüksek bir ikinci el değerine sahip olmasını hedefleyen Togg, 2024 üretim yılı T10X’lerdeki donanım versiyonları ve içerikleri hakkında da şu bilgileri paylaştı:

Standart 18 inç jantlara sahip olan V1 donanım tipi, kablosuz şarj, anahtarsız giriş, akıllı telefonla akıllı erişim alt yapısı, karartmalı arka camlar ve otomatik kararan iç dikiz aynası özelliklerine sahip “teknoloji ve konfor” paketiyle sunuluyor. Kullanıcılar isterlerse arkadan itişli V1 donanım tipini uzun menzil seçeneğiyle de satın alabilecekler. Standart 19 inç jantlara sahip olan V2 donanım tipinde ise V1’de sunulan özelliklere ek olarak; elektrikli, ısıtmalı ve hafızalı ön koltuklar, elektrikli bagaj kapağı, çevre görüş park kamerası, otomatik park asistanı, suni deri koltuklar ile ön cam ve ısıtmalı arka koltuk özelliklerini içeren “kış paketi” ve acil durumlarda kendiliğinden devreye giren çocuk tespit sistemi standart olarak sunuluyor.

Kozmetik ürünleri şirketi The Purest Solutions, Plastic Move’a stratejik yatırım yaptı

The Purest Solutions, sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamalara olan bağlığını güçlendirmek amacıyla yerli girişim Plastic Move‘a stratejik bir yatırım yapma kararı aldı.

“Bu yatırım, çevre sorumluluğumuzu artırmak ve kozmetik endüstrisinde daha yeşil bir geleceğe katkıda bulunmak için atılmış önemli bir adımdır.”

Plastic Move, nişasta bazlı atıklardan çevre dostu ambalaj, otomotiv, beyaz eşya ve mobilya sektörlerine özel biyoplastik hammaddeler üreten bir biyoteknoloji şirketidir. Bu alanlarda geliştirdikleri çözümler, atık yönetimi ve geri dönüşüm konularında sektörde çığır açan inovasyonlara imkan tanımaktadır.

İş birliğin temel amacı, çevre dostu ürünlerin ve ambalajların kozmetik endüstrisinde daha geniş bir kullanımını teşvik etmek. The Purest Solutions, sürdürülebilirlik ve çevre bilincini iş stratejilerinin merkezine yerleştirmek istiyor.

“Plastic Move ile birlikte çalışarak, hem kozmetik sektöründe hem de çevre teknolojileri alanında sinerji yaratmayı ve inovasyonu desteklemeyi hedefliyoruz.”

Bu stratejik ortaklık, iki şirket arasında güçlü bir işbirliği ve bilgi paylaşımını mümkün kılacak. The Purest Solutions, bu işbirliğinin sürdürülebilirlik odaklı çözümlerle dolu bir geleceğin temelini attığına inanıyor. Plastic Move’un teknolojik uzmanlığı ile birleşerek, çevre dostu kozmetik ürünlerin geliştirilmesine önemli katkılarda bulunmayı amaçlıyor.

Kullanıcılarına, çevre bilinciyle üretilen ve sürdürülebilir hammaddeler kullanılarak paketlenen ürünler sunarak, çevresel etkilerini azaltmalarına yardımcı olmak istiyor.

İki şirket, bu iş birliğiyle, kozmetik endüstrisindeki diğer şirketlere de örnek olmayı amaçlıyor.

Fiyat karşılaştırma ve veri platformu Arabunu, 350 bin dolar yatırım aldı

On milyonlarca ürünü 2 dakikada inceleyerek fiyat analizi yapan ve karşılaştırma sonuçlarını kullanıcıları için en doğru şekilde listeleyen arabunu.com, 350 bin dolar yatırım aldı.

2023 yılı Eylül ayında kullanıcıyla buluşan ve ürünlerin farklı e-ticaret sitelerindeki fiyatlarını tek bir platformda karşılaştırma fırsatı veren arabunu.com’a Maxis Yenilikçi GSYF 250 bin dolar ile Serkan Koç ise 100 bin dolar ile tura katıldı.

Arabunu.com’a yatırım da yapan kuruculardan Serkan Koç yatırımla ilgi şu demeci verdi:

“arabunu.com; elektronik başta olmak üzere anne-bebek oyuncak, ev yaşam, ofis kırtasiye, süpermarket, moda, giyim, kozmetik ve kişisel bakım, bahçe-yapı market ve spor outdoor kategorileri ile hayata geçti. 3 yıllık hedefimiz; tüketicinin hayatına giren tüm alanlarda ürün ve hizmet karşılaştırması yapmaktır. arabunu.com, ziyaretçilerine ihtiyaç duydukları ürünlerde hem en uygun fiyatlı opsiyonu sunarken hem de ziyaretçiye en uygun ürün özelliklerini karşılaştırarak ziyaretçilerin doğru kararı vermesini sağlıyor. Ana hedeflerimizden birisi de e-ticaret firmalarına diğer tüm reklam kanallarından daha uygun maliyetle satış yaptırmaktır.”

Almanya ve İngiltere’ye açılma planı yapıyor

arabunu.com, yapay zeka destekli tavsiyelerle tüketicinin ihtiyaçlarına özel ürünlerin sunulmasına da imkan veriyor. arabunu.com, 3 yıl içerisinde Türkiye’nin en çok satıcı teklifi barındıran, en detaylı özellikleriyle ürünleri listeleyen alanında öncü karşılaştırma platformu olmayı hedefliyor. Data analizi ve yapay zeka teknolojilerini kullanarak müşterilerinin aradığı sonuçlara en hızlı şekilde ulaşmasını sağlamayı da öncelikli hedefleri arasında tutan arabunu.com, 2026 yılı başında da bu kapsamlı çözümleriyle Almanya ve İngiltere’ye açılmayı planlıyor.