Ana Sayfa Blog Sayfa 88

Aydın Doğan Yalçındağ tarafından hayata geçirilen ortak, SPK’dan onay aldı

Blutv’nin kurucusu Aydın Doğan Yalçındağ tarafından hayata geçirilen ortak, Sermaye Piyasaları Kurulu’ndan aracı kurum iznini aldı. Böylece şu anda 160+ kripto paranın alınıp satılabildiği ortak markası altında yakın zamanda Borsa İstanbul ve yurtdışı borsalarda da işlem yapılabilecek.

Temmuz 2023’te hayata geçen; kullanım kolaylığı ve temiz arayüzü ile öne çıkan ortak’ta yatırımcılar işlemlerini hem kendileri yapabiliyor hem de portföyünü açan yatırımcıları anlık takip ederek onlara ortak olabiliyor.

20 bini aşkın kişinin üye olduğu bilgisini aldığımız ortak’ta yüzlerce ortağı ulaşmış yatırımcılar var. Bazı yatırımcıların yönettiği varlık 1 milyon lirayı aştıkları görülüyor.

İster BTC, ister THY: SPK izniyle ortak’ta hisse senetleri devri başlayacak

Dünyada copy-trading olarak bilinen akımı Türkiye’de sosyal yatırım olarak uygulayan ortak’ta şu an 160’tan fazla kriptoda Türk Lirası ve Tether ile işlem yapılabiliyor. Markanın, iştiraki Blupay Menkul Değerler AŞ ile geçtiğimiz günlerde Sermaye Piyasası Kurulu’ndan faaliyeti izni alması, kullanıcılarına Borsa İstanbul ve yabancı borsa hisse senetlerini sunmasının da yolunu açmış oldu.

Anıl Mertol: “Bireysel yatırımcıların yüzde 80’i para kaybediyor.”

ortak’ın misyonunu anlatan kurucu ortaklardan Anıl Mertol; günlük işlem yapan bireysel yatırımcıların %80’inin para kaybettiğinden bahsetmişti. Finansal piyasalardaki dalgalanmalar sebebiyle platformlar arasında gezinen kullanıcıların sürekliliğini sağlamanın yolunun, Z kuşağının alışkanlık ve tercihlerine uygun yatırım ürünleri tasarlamaktan geçtiğini belirtmişti.

Hisse senedi hizmetlerini de çatısı altına alarak ürün gamını genişleten ortak, kullanıcılarının tüm yatırım ihtiyaçlarını çözen ürün olma hedefine bir adım daha yaklaşırken; platformun sosyal özelliklerini Borsa Istanbul’a nasıl yansıtacağını önümüzdeki günler gösterecek.

ortak uygulamasını App Store‘dan veya Google Play Store’dan indirebilirsiniz.

Perakende sektörüne analiz ve raporlama hizmeti sunan Trendbox, 20 milyon TL tohum yatırım aldı

Perakende sektörünün alışveriş datasını gerçek zamanlı olarak analiz eden satış ve pazarlama stratejileri için raporlayan Trendbox, güçlü ortaklarla yoluna devam ederek etkili bir yatırım turuna imza attı.

Trendbox ile geleneksel ve organize perakendeden gerçek zamanlı satış verisi toplayarak üretimden dağıtıma, pazarlamadan satışa kadar her noktanın verimini arttıracak akıllı raporlar ve içgörüler sunmaktır.

Yatırım turunu 20 milyon TL tohum yatırım ile tamamlayan Trendbox, aldığı yatırım ile ilk 3 sene içerisinde 5 farklı ülkeye açılmayı ve stratejik iş birliklerini Avrupa ve Türki Cumhuriyetlere yaymayı hedefliyor. Trendbox yeni yatırım ile ayrıca, yapay zekâ temelli ürün ve proje geliştirmenin, ürün çeşitliliğini artırmanın yanında iş birliklerini ve perakende satış noktalarını da artıracak.

Tezer: “Perakende markaları Trendbox ile verinin gücünü keşfedecek”

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Trendbox Genel Müdürü Ozan Tezer, şunları söyledi:

“Perakende sektöründe rekabetin her geçen gün artarak devam ettiği günümüzde, pazarlama stratejileri ve karar verme aşamalarında verinin önemini bir kez daha anlıyoruz. Trendbox olarak, perakende devlerine bu rekabetçi piyasada çok önemli bir güç olan anlık veri ve veri analizi hizmeti sunarak, kullanıcılarımızın ciddi bir avantaj yakalamasını sağlıyoruz. Aldığımız yatırımla birlikte Türkiye’nin önde gelen perakende teknolojisi (Retail Tech) startup’ı olduğumuzu kanıtladık. ‘Perakendeden Fintek’e’ (Retail to Fintech) mottosuyla çalışmalarımıza hız katacak bu yatırımla, yeni ürünler ve araçlar geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin en büyük perakende markalarının Trendbox ile verinin gücünü keşfetmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Bu başarımız başta Yönetim Kurulu Başkanımız Ahmet Bilgen olmak üzere özverili bir ekip çalışmasının sonucudur. Trendbox olarak, yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz iş birliklerimizle hem şirketimize hem de iş ortaklarımıza güç katıyoruz. Başarıyla tamamladığımız yatırım turuyla beraber ekibimizi büyüterek yurt dışı açılımlarımızı hızlandıracağız. Türki Cumhuriyetler ve Avrupa’da ofis açılışlarımızı en kısa sürede gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”

Elgin: “Perakende teknolojisinde güçlü girişim çıkarma potansiyelimiz yüksek”

Finberg Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Elgin ise şu değerlendirmede bulundu:

“Perakende teknolojisi alanında Türkiye’nin güçlü girişimler çıkarma potansiyelinin çok yüksek olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle Finberg olarak bu alandaki yatırımlarımızı artırarak ilerliyoruz. Trendbox, perakende sektörüne yönelik büyük veri analizi ve anlık raporlama yetenekleriyle iddialı ve yenilikçi bir konuma sahip olmasıyla dikkatimizi çeken bir girişim oldu. Bu yatırımla birlikte, bölgesel bir oyuncu olmaya giden yolda hızlı adımlarla ilerlemeye başlayacaklarını düşünüyoruz.”

İstanbul merkezli yeni kurulan mobil oyun girişimi Pine Games, 2.25 milyon dolar tohum öncesi yatırım aldı

Mobil oyun dünyasında gelecek vadeden yeni girişimlerinden biri olan Pine Games, bugün resmi olarak kuruluşunu ve tohum öncesi yatırım turunu duyurdu.

500 Emerging Europe ve Laton Ventures’ın liderlik ettiği turda Pine Games 10 milyon dolar değerleme üzerinden 2.25 milyon dolar yatırım aldı.

Ayrıca Türk oyun sektörünün önde gelen isimlerinden ve Match 3D oyunun yaratıcısı Loop Games’in kurucusu Mert Gür de Pine Games’in yatırımcıları arasına katıldı. Oyun ekosisteminin global merkezlerinden İstanbul’da kurulan Pine Games, geniş bir kitleye hitap edecek yenilikçi ve IP tabanlı puzzle oyunları yaratarak casual oyun alanında önemli bir iz bırakmayı hedefliyor.

Özellikle yeni dijital dünyadaki gizlilik odaklı değişimleri iyi analiz eden Pine Games, oyunlarına tanınmış IP’leri entegre etmeyi hedefliyor. Bu strateji, sadece yaratıcı bir tercih olarak değil ayrıca kullanıcı edinimindeki artan zorlukların üstesinden gelmek için de akıllıca bir iş hamlesi olarak öne çıkıyor.

İlk adım: Yalın Puzzle Oyunları

IP tabanlı puzzle oyunları alanına derinlemesine giriş yapmadan, Pine Games ilk olarak bir dizi yalın tarzda ve mekanikte mobil puzzle oyunlar geliştirmeyi planlıyor. Bu ilk oyunlar, daha karmaşık projeler için başlangıç olarak şirketin kalite ve yeniliğe olan bağlılığını gösterecek.

Zamansız ve Daimi Oyun Vizyonu

Pine Games’in felsefesinin temelinde sadece popüler değil aynı zamanda zamansız oyunlar yaratma arzusu yer alıyor. Şirket, oyuncuların uzun yıllar boyunca keyif alacağı oyunlar geliştirmeye adanmış bir miras yaratmayı hedefliyor.

Kurucuların geçmişi

Pine Games, dikkat çekici geçmişlere sahip üç kurucu ortakla Türk unicornların farklı miraslarını birleştirmeyi hedefliyor:

  • Yankı Yağız Akpek (CEO) daha önce Zynga tarafından satın alınan Peak Games’te çalıştı ve Bigger Games’in kurucu ortağıydı. Toy Blast oyununun başarısında önemli bir rol oynadı ve Original Games tarafından satın alınan Mergedom oyununun geliştirilmesini yönetti.
  • Burak Sarp (CTO) Türkiye’nin en büyük e-ticaret decacornu Trendyol’da birçok takımı yönetti ve şirketin başarısında kilit bir rol oynadı. Buna ek olarak, Rovio’da Yazılım Mühendisi Teknik Lideri olarak görev aldı ve bu deneyim Pine’ın yolculuğuna yeni bir perspektif getirdi.
  • Yasin Yıldırım (Art Direktörü) Dream Games’te Royal Match’in erken dönemlerine katkıda bulundu. Ayrıca daha önce Yankı Yağız Akpek ile Bigger Games’te çalıştıktan sonra Peak Games’te de Kıdemli 3D Artist olarak görev aldı.

500 Emerging Europe Ortaklarından Enis Hulli yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Türk oyun ekosistemi, her yıl unicorn yaratmaya hazır bir durumda. Pine Games’in geçmişi ve farklılaşmış IP tabanlı oyun stratejisi, bu gelişen manzarada güçlü bir oyuncu olarak onları konumlandırıyor.”

Laton Ventures Kurucu Ortağı Görkem Türk ise;

“Yağız Akpek ile partner olarak çalıştığımız uzun sürede mobil oyun endüstrisindeki yeteneğine ve vizyoner yaklaşımına yakından şahit olma fırsatını yakaladım. Pine Games’in başarılı unicorn şirketlerin miraslarını tek bir ekip altında birleştirdiği vizyonu; olağanüstü potansiyeliyle heyecan veriyor. Laton olarak Pine Games gibi oyun sektörünün öncüsü olabilecek ekipleri desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

Zamansız ve güncelliği her daim devam eden oyun deneyimleri yaratma vizyonuyla Pine Games, tohum öncesi yatırım turuyla birlikte üst düzey oyunlar geliştirmeyi hedefliyor. Kurucular oyun ve teknoloji endüstrilerindeki geniş deneyimlerini Pine Games’in yolculuğuna sorunsuz bir şekilde entegre etmeyi amaçlıyorlar.

HP Türkiye’nin yeni genel müdürü Serdar Urçar, şirketin kişisel teknolojilerdeki yapay zeka vizyonunu anlattı

Son beş yılda sadece BT sektörü değişmekle kalmadı, tüm dünya işle ilgili farklı değerlere sahip yeni bir yer haline geldi. HP, ihtiyaçların her zamankinden daha hızlı değiştiği dünyada faaliyetlerini güçlü bir temel üzerine inşa ediyor.

Bugün düznlenen ve bizim de katıldığımız basın toplantısında HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar ile birlikte HP’nin Çalışmanın Yeni Çağı’na yön veren vizyonu paylaşılırken, yeni yıla dair beklentiler konuşuldu.

Müşteri beklentileri son birkaç yılda temelden değişti

HP, bu yeni çağı esneklik çağı olarak adlandırıyor. İnsanlar artık nerede olurlarsa olsunlar bağlanabilmeyi, yaratabilmeyi ve işbirliği yapabilmeyi bekliyorlar. Bunun en iyi örneği hibrit yani esnek çalışmanın yükselişi.

Son kullanıcıların üçte ikisi birden fazla konumdan çalışma esnekliği istediklerini belirtiyor. Yüzde yetmişi ise nerede olurlarsa olsunlar görülebilmelerini ve duyulabilmelerini sağlayan bir teknoloji istediklerini söylüyor. BT yöneticileri ise çalışanları faal, üretken ve güvende tutmak için mücadele ediyor. Kapsamlı donanım, çevre birimleri ve hizmetleriyle HP birleştirilmiş Kişisel Sistemler, Baskı ve Poly portföyüyle kapsamlı bir esnek çalışma çözümleri setine sahip. Şirket ayrıca HP Dijital Hizmetler Organizasyonu, ticari müşteriler için Kişisel Sistemler ve Baskı genelinde hizmet ve ürünlerini entegre etmeye odaklandı. Güvenliğin, farklılaşma ve büyümenin temel itici gücü olmaya devam edeceği vizyonuyla hareket eden HP, halihazırda dünyanın en güvenli bilgisayarlarını ve yazıcılarını sunuyor ve uç nokta güvenlik çözümlerini genişletiyor.

Kişisel sistemlerde pazarın istikrarını tekrar kazandığına değinen HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar,

“Kişisel bilgisayar endüstrisinin bilgi işlemde ve çevre birimleri ve hizmetler de dahil olmak üzere tüm Kişisel Sistem kategorilerinde büyümeye geri dönmesini bekliyoruz” diyerek şöyle ekledi: “Daha genel olarak, bu kategori olumlu yapısal pazar eğilimleri tarafından yönlendirilen uzun vadeli büyüme için hazır olduğunu görüyoruz. Esnek çalışma ve öğrenmenin yanı sıra yapay zeka, daha fazla bilgi işlem ve daha sürükleyici dijital deneyimlere olan ihtiyacı artırmaya devam edecek rüzgarlar esiyor. Bu da daha zengin konfigürasyonlara ve ek çevre birimleri ile hizmetlere olan talebi artıracak” diyor.

Her şeyi oynama, bağlanma ve yaratma Gücü: HP büyüyen oyun topluluğunu güçlendiriyor
Dünya genelinde bilgisayar oyuncularının sayısı 2022’de 1,1 milyara ulaştı ve bu kitle yaş ve cinsiyet açısından daha çeşitli ve dengeli hale geldi (Newzoo 2023). Son yedi yılda bir milyar yeni oyuncunun alana girmesi (Exploding Topics) ve bunların yüzde 84’ünün benzer ilgi alanlarına sahip diğer kişilerle bağlantı kurmak için oyunları kullanmasıyla, oyun cihazları sayısız oyuna ve ilgili topluluklara erişim sağlıyor.

İnsanlar her yerde oyun ve çalışmaya uyum sağlayabilen cihazlar arıyor. OMEN ve HP Victus cihazları, OMEN Monitörleri, OMEN Gaming Hub özellikleri ve HyperX aksesuarları, sıradan, hobi amaçlı, yaşam tarzı ve sıkı oyunculara her yerde oyun oynama, bağlantı kurma ve yaratma gücü ve esnekliği sunan bir ekosistem oluşturuyor. HP’nin Victus, OMEN ve HyperX gibi markaları içeren portföyü, hem oyun bilgisayarları ve çevre birimleri arasında entegre çözümler sunmasını hem de HyperX çevre birimlerini oyun bilgisayarı ve daha geniş konsol ekosisteminde çalışacak şekilde tasarlayarak daha geniş bir pazar fırsatının peşinden gitmemizi sağlayacağına inandıklarını belirten Serdar Urçar, “Burada performans ve sorunsuz bağlantı en kritik öneme sahip. Oyuncular için en iyi deneyimi sunmaya odaklanmış durumdayız” dedi.

2024 yapay zeka bilgisayarının yılı olacak

Yapay zeka çalışma, yaşama ve oyun oynama biçimlerimizi dönüştürecek. Yapay Zeka Çağında Güvenin önemini vurgulayan HP şirket çapında bir yapay zeka stratejisi ile dönüşüm getirecek bir çağa imza atıyor. HP, gelişmiş bilgi işlem çözümleri (Z by HP verileri) aracılığıyla HP yapay zeka çağını şimdiden mümkün kılıyor. Herkes yapay zekanın tüm potansiyelini yaşarken HP, kişisel bilgisayarı kişisel arkadaşa dönüştürüyor.

Daha genel olarak söylenecek olursa üretken yapay zekanın yerel olarak çalıştırma yeteneği, bir bilgisayarın ne olduğunu ve neler yapabileceğini değiştirecek. Yapay zekayı bir cihaz üzerinde çalıştırmanın çeşitli avantajları var:

İyileştirilmiş gecikme süresi (yerel işlemenin buluttan 5 kat daha hızlı olduğu gösterildi)
Daha iyi güvenlik ve gizlilik korumaları (özel ve kamusal veri setlerinden yararlanma)
Daha düşük maliyetler (bulut yatırımlarını büyük ölçekli yatırımlarla tamamlayan şirketler uç/yerel cihazlarda yapay zeka dağıtımları maliyeti %80’e kadar azaltabilir)
HP bunu sağlamak için silikon ve yazılım ortaklarıyla işbirliğini derinleştiriyor ve 2024’te ticarileştirmeye başlayacak. Şirketler, hibrit dünyada insanları faal, üretken ve güvende tutmak için mücadele ederken HP genel kişisel bilgisayar kategorisi büyüme oranının önümüzdeki 3 yıl içinde iki katına çıkabileceğine inanıyor.

HP halihazırda 200 milyondan fazla ticari cihazdan oluşan bir kurulu tabana sahip. Telemetri (kişisel bilgisayarlar, yazıcılar, çevre birimleri) ile daha iyi müşteri deneyimleri sunuyor. Bu verilerin üzerinde üretken yapay zekayı çalıştırmak HP’yi BT için vazgeçilmez bir ortak haline getirecek.

Yapay zekanın ortaya çıkaracağı tüm fırsatlar için, aynı zamanda yeni zorluklar ve riskler de yaratıyor, dolayısıyla dikkat ve eylem gerektiriyor. HP güvenli, emniyetli ve güvenilir yapay zeka yaratma konusunda son derece kararlı. HP bugün en güvenli bilgisayarları ve yazıcıları sunuyor ve liderliğini yapay zekalı bilgisayar kategorisine de taşımayı amaçlıyor.

Ayrıca, çalışanlarımızın aşağıdaki özelliklere sahip olmalarını sağlamak için yeni eğitim ve gelişim programlarına yatırım yapıyor. Bunların başında, geleceğin yapay zeka destekli işlerinde başarılı olmak için gereken becerilere sahip olmak yer alıyor. HP bu ortak çalışmaları ilerletmek için kamu ve özel sektör genelinde çalışmayı dört gözle beklediğini ifade ediyor. Yüksek erişilebilirlikteki bilgi işlem gücünün büyük miktarda veri ile birleşmesi ve derin öğrenme dönüşüm yaratan bir gelişme olacağına inanan HP şirket genelinde üç alana odaklanan bir yapay zeka stratejisi yürütüyor:

  • Ürün inovasyonu (yeni cihaz kategorileri)
  • Dijital hizmetler ve çözümler (yeni müşteri deneyimleri)
  • İç verimlilik (daha dijital şirketler)

İşyerinde üretkenliği önemli ölçüde artırmayı vaat eden büyük dil modellerine şimdiden tanık olunduğunu belirten Serdar Urçar,

“Bilgisayarlarımızdaki ses, video ve pil yeniliklerimizle halihazırda sektör lideri yapay zeka geliştirmeleri sunuyoruz. Ancak bu yalnızca başlangıç; uç noktanın YZ deneyimleri sunmada sağladığı benzersiz değer nedeniyle artan bir yenilik dalgası geliyor. Tıpkı internetin bilgisayarımızla yapabileceklerimizi temelden değiştirerek yeni bilgisayar yeteneklerine ve pazar büyümesine olan ihtiyacı artırması gibi, üretken yapay zeka da bir son bilgisayar cihazının yapabileceklerini önemli ölçüde değiştirecek. Bilgisayarlarımızda yeni yeteneklere olan ihtiyacı artıracak ve ek pazar büyümesine yol açacak. Bilgisayarda yerel çıkarım yapmanın gücü şurada: bu yapay zeka uygulamalarının daha hızlı yanıt vermesi, kişisel verileri gizli ve güvenli tutması ve aynı zamanda daha uygun maliyetli. Dahası, deneyimi size daha uygun hale getirerek bilgisayarın kullanımını kolaylaştıracak ve daha üretken olmanızı sağlıyor.”

Sedar Urçar, konuşmasını “Sektörde ‘ilk’ ve ‘en iyi’ deneyimlerle çıtayı yükseltmeye devam etmemizi bekleyebilirsiniz” diyerek bitirdi. Üretken yapay zekanın işimizi, sektörümüzü ve dünyamızı yeniden şekillendireceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Biyoteknoloji girişimi Onima, 12.1 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Organik ve organomineral gübre üreticisi Onima, paya dayalı kitle fonlama platformu fonbulucu’da yatırım turuna çıktı.

Yüzde 90 oranında proteinden oluşan koyun yününden bitkilerin kökleri ve yaprakları ile alabileceği formda amino asit üretimi yapan şirket, özkaynakları ile kurduğu tesisinde aylık 25 ton üretim kapasitesine sahip. Kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği AR-GE çalışmalarıyla sadece aminoasidin sentezlenmesi yöntemini değil, teknik donanım ve alt yapı bilgisini de üreten Onima’nın tescilli ürünlerini doğrudan çiftçilere, bayilere ve diğer gübre üretici firmalara gübre katkı maddesi olarak satışa sunulacak.

Kitle fonlama kampanyasında şirket paylarının yüzde 10’unun yatırımcılara arzıyla 12 milyon 100 bin TL fona ulaşmayı hedefleyen girişim, elde ettiği finansman ile üretim kapasitesinin artırarak ihracat odaklı bir yapıya geçmeyi planlıyor. Kampanyanın ön talep toplama sürecinde yatırımcılardan 15 milyon TL talep alarak erken aşamada hedefini tutturma eğilimi gösteren Onima, ön talep toplama aşaması devam ederken 100 tonluk satış sözleşmesi ve aynı şirket ile 451 bin dolarlık ihracat anlaşması gerçekleştirdi. Böylece bir yıl için hedeflediği yaklaşık 1,8 milyon dolarlık satış hedefinin 451 bin dolarına tek bir şirket ile yaptığı anlaşma ile ulaşan girişim şirketi, 2024 yılı itibariyle ilk beş yılda 485,2 milyon TL ciro ve 347,1 milyon TL brüt kar için kolları sıvadı.

Onima’dan gelen bilgiye göre, 16 Ocak Salı günü başlayan kampanyada ön yatırım talebi oluşturarak turun ilk beş gün içerisinde en az bildirdiği ön talep tutarı kadar yatırım yapan yatırımcılara ek olarak yüzde 20 bedelsiz pay dağıtımı yapılacak. Bireysel ve kurumsal tüm yatırımcıların minimum 100 TL ile yatırım yapabileceği turun 6 Mart 2024’e kadar devam etmesi planlanıyor.

Üretim kapasitesini günlük 75 tona çıkaracak

Yatırım turu hakkında konuşan Onima Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Sabri Öztürk;

“Hayvansal kaynaklı amino asit ve amino asit bazlı organomineral gübreleri yurt içi ve dışı pazarlarının istediği normlarda, daha büyük hacimlerde üretebilmek amacıyla yatırım turuna çıkmaya karar verdik. Şu ana kadar öz kaynaklarımız ile kurduğumuz üretim tesisinin kapasitesi aylık 25 ton. Özellikle yurt dışı satış potansiyelimizi artırmak için üretim kapasitemizi artırmamız gerekmekte. Başarılı fonlama sonrası ulaşmayı hedeflediğimiz finansal kaynak ile kapasitemizi günlük 75 tona çıkarmak için kazanlar, reaktör, parçalayıcılar, karıştırma ve depo kazanları, dozajlama ve paketleme üniteleri, kimyasal sarf malzeme yatırımı yapacağız. Ayrıca elde ettiğimiz finansmanı personel, operasyonel giderler, yurt dışı fuar ve diğer tanıtım giderleri için kullanacağız. Kurucu ortaklarımızın gübre ve bitki besleme sektöründeki tecrübeleri, bitkisel üretim birikimleri ve bu projenin çıktıları birleştiğinde büyük bir potansiyel ortaya çıktı. Sektörde mevcut oyuncuların üretim prosesleri ve maliyetleri dikkate alındığında inovatif üretim teknolojimiz ile rakiplerimizden ayrışıyoruz. Bu niteliklerimiz üretim, satış ve ihracat noktasındaki bize büyük bir avantaj yaratıyor. Söz konusu potansiyelimizle kısa sürede yüksek ciro üreten bir şirket haline dönüşeceğimize eminiz.” dedi.

Zephlex, 15 milyon dolar değerleme üzerinden 1.5 milyon dolar yatırım aldı

Finansal piyasalara yepyeni bir vizyon getirme hedefiyle yola çıkan Zephlex Bilgi Teknolojileri, Esi Venture’dan elde ettiği 1.5 milyon dolarlık yatırım ile güçleniyor. Yatırıma hazırlık hızlandırıcısını UptoRaise‘ı başarıyla tamamlayan Zephlex, bu yeni yatırım turuyla değerlemesini 15 milyon dolara çıkardı.

Sentiment Algo ile Yenilikçi Çözümler Sunuyor

Sentiment Algo markası altında Türkiye’nin önde gelen aracı kurumlarına ve portföy yönetim şirketlerine çözüm odaklı hizmetler sunan Zephlex Bilgi Teknolojileri, aynı zamanda geniş bir bireysel müşteri kitlesine web ve mobil tabanlı uygulamalar aracılığıyla hizmet veriyor. Şirket, davranışsal analiz üzerine kurulu yapay zeka destekli yüksek teknoloji ürünü algoritmaları ile finansal piyasaların önde gelen ve güvenilir markalarından biri olmayı başarmıştır.

Merkezi Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta bulunan şirket, TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından sağlanan önemli AR-GE teşvikleri ve projeleriyle de dikkat çekiyor.

Yatırımın Yöneldiği Alanlar ve Küresel Hedefler

Veri analizi, işlem robotları, fon yönetimi stratejileri, araştırma raporları, eğitim gibi geniş bir hizmet yelpazesi sunan Sentiment Algo markası, aldığı yeni yatırım ile yurtdışı ve kripto piyasaları gibi alanlarda da büyümeyi ve global piyasalara açılmayı hedefliyor. Şirket, bu doğrultuda yurtdışında kurulacak iştirak için çalışmalarını hızlandırmış durumda.

Zephlex Bilgi Teknolojileri, 2019 yılı sonunda kurucu ortakları R. Tümay Şahin ve Güray Nur tarafından hayata geçirildi.

2021 yılında ise İdeal Data Finansal Teknolojiler A.Ş tarafından şirkete %10 oranında yatırım yapıldı. Şu an itibariyle şirket, borsada aktif işlem hacmi olan aracı kurumların %25’ine doğrudan ya da dolaylı yoldan hizmet sunmaktadır.

Şirket Hakkında: Zephlex Bilgi Teknolojileri, Türkiye’nin finansal teknoloji sektöründe önemli bir oyuncusu olan Sentiment Algo markasıyla dikkat çeken bir teknoloji şirketidir. Yapay zeka destekli çözümleri ile finansal piyasalarda etkili ve güvenilir bir aktör olma misyonu taşımaktadır.

Sina Afra ile 12 exit, Markafoni, Girişimcilik Vakfı, Tiko, FounderOne ve dahası

Türkiye’nin en eski seri girişimci ve seri yatırımcılarından biri olan sevgili Sina Afra, egirişim’e konuk olarak tüm hayatını özetledi. 50’ye yakın girişime yatırım yapan Afra, ilk unicorn exit’inden Markafoni’ye, Girişimcilik Vakfı’ndan Tiko’ya kadar tüm sürecini hiç olmadığı kadar samimi bir dille anlattı.

iyzico’nun Kadın Girişimci Destek Programı kapsamında 500 girişimci kadın 80 milyon liralık iş hacmi oluşturdu

Türkiye’nin lider ödeme sistemleri şirketlerinden iyzico‘nun ‘Kadın Girişimci Destek Programı’nın 6’ncı başvuru dönemi başladı.

Kadınların ülkenin ekonomik kalkınmasında öneminin vurgulanması ve finansal olarak güçlenmelerine destek olmak amacıyla başlatılan ‘iyzico Kadın Girişimci Destek Program’a bugüne kadar 500’ün üzerinde kadın girişimci katıldı ve 80 milyon TL değerinde iş hacmi yaratıldı.

Türkiye’nin lider ödeme sistemleri şirketi iyzico’nun hayata geçirdiği ‘Kadın Girişimci Destek Programı’nın yeni dönem kayıtları başladı. 31 Ocak’a kadar başvuruların https://www.iyzico.com/isim-icin/kadin-girisimci adresinden devam ettiği programa kabul edilen kadın girişimciler, ilk dönemlerde olduğu gibi iyzico’nun sunduğu finanstan eğitime, pazarlama ve tanıtımdan özel indirimlere kadar birçok avantajdan yararlanabilecek.

Kadın Girişimci Destek Programı

#KadınGirişimcininYanındayız sloganıyla hayallerinin peşinden gitmek isteyen kadın girişimciler ayrıca iyzico’nun e-ticaret dünyasında fırsatlar sunan ‘iyzico ile Öde’ ürünüyle müşterilerine farklı ödeme alternatifleri sunabilecek. Program çerçevesinde kadınlar ilk 6 ay içerisinde 100 bin TL’ye kadar ulaşan işlem hacimlerinde sıfır komisyon desteğine sahip olurken tanıtım desteği, dijital pazarlama ve online satış alanlarında ücretsiz eğitimler de alabilecek.

Kadın Girişimci Destek Programı

iyzico, geliştirdiği güvenli, erişilebilir ve yenilikçi teknolojilerle internet alışveriş deneyimini hem kullanıcılar hem de üye iş yerleri için kolaylaştırıyor. Bu yıl sektörde 10. yılını kutlayan iyzico, kadınların iş dünyasında güçlendirilmesinde önemli bir role sahip kadın girişimcileri desteklemeyi sürdürüyor. Fintek sektöründe öncü bir marka olarak, finansal hizmetleri hem bireyler hem de şirketler için dönüştüren ve dijitalleşmelerinde onlara liderlik etmeyi amaçlayan iyzico, ‘Kadın Girişimci Destek Programı’ ile bugüne kadar 500’ün üzerinde kadın girişimciye ulaştı ve 80 milyon TL değerinde iş hacmi yaratıldı.

Şebnem Dağ Güven: “Kadın girişimcileri desteklemeye devam edeceğiz”

iyzico Genel Müdür Yardımcısı Şebnem Dağ Güven, girişimcilik ekosisteminde özellikle kadın girişimcilere büyük önem verdiklerini belirterek şu demeci verdi:

“iyzico olarak, kadınların önüne çıkan her türlü engel ve önyargıları aşmaları için fırsatlar sunmayı önemsiyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu projeyle girişimcilik ekosisteminde toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmayı hedefledik. iyzico etki raporlarına baktığımızda, kadın girişimcilerin büyüme hızı erkek girişimcilerin büyüme hızından iki kat daha fazla. Kadın girişimcilere yeni kaynaklar sağlamak ve yaratılan faydaların artarak büyümesine destek olmak amacıyla partnerlerimizle birlikte “iyzico Kadın Girişimci Destek Programı”nı başlattık. Önceki dönemlerde aldığımız olumlu geri bildirimlerin ardından altıncı dönem başvurularımız da hızla başladı.”

6 ayda bir olmak üzere yılda iki defa yeni kadın girişimcileri programa dahil ederek kadın girişimcilere olan kapsamlı desteğini sürdüren iyzico; Good4Trust, Paraşüt, Mükellef, Webtures, Geliver, Youthall, Magnetiq gibi pek çok iş ortağının sunduğu özel eğitimler ve indirim fırsatlarını, programa dahil olan kadın girişimcilere ulaştırmaya devam edecek.

Sabancı ARF programı kapsamında 6 girişim 40 milyon TL tohum yatırım aldı

Sabancı Topluluğu tarafından, girişimcilik ekosistemine ve açık inovasyona katkı sunma amacıyla hayata geçirilen girişim hızlandırma programın Sabancı ARF‘in ikinci dönemi tamamlandı.

Sabancı ARF’ten tohum yatırımı almaya hak kazanan girişimler, Sabancı Center’da düzenlenen Demo Day etkinliğinde açıklandı. Topluluk içinden 4, Topluluk dışından 9 ve global olarak 3 girişimin dahil olduğu program sonucunda, jüri değerlendirmesi olumlu sonuçlanan; Carbon Centrum, Inodash, Nanoterial, Rumitech ve Text2Test, UptechLabs toplam 39 milyon 650 bin TL’lik ek tohum yatırım aldı.

Böylece Sabancı Holding, söz konusu girişimlerde azınlık hissesine sahip olarak şirketlerin büyüme yolculuğunun bir parçası oldu.

İki dönemde toplam destek: 140 milyon TL

20 haftalık eğitim ve mentorluk sürecinde; ürün ya da hizmet prototipini geliştirmek, ilk müşteri bağlantısını yapmak veya kestiği fatura sayısını artırmak için girişimcilerin her birine sağlanan 30 bin dolarlık nakit destek imkânıyla birlikte, ikinci faaliyet dönemi kapsamında girişimlere verilen toplam ayni ve destek tutarı 78 milyon 385 bin TL oldu. İlk faaliyet döneminde yapılan 60 milyon TL’lik destekle birlikte, Sabancı ARF Almost Ready to Fly girişim hızlandırma programının start-up ekosistemine yönelik toplam desteği de 140 milyon TL’ye ulaştı.

DÜNYADAKİ DÖNÜŞÜM YENİ BİR İŞ BİRLİĞİ KÜLTÜRÜNÜ ZORUNLU KILIYOR

“Enerji ve İklim Teknolojileri”, “İleri Malzeme Teknolojileri”, “Dijital Teknolojiler” ve “Sağlık Teknolojileri” olmak üzere 4 ana başlıktaki iş fikirlerinin değerlendirme kapsamında alındığı ikinci dönem programına 500’ün üstünde girişimci başvuruda bulunmuştu. İlk değerlendirme sonucunda, toplam 13 girişim ikinci dönem programına alınırken, 10. haftada yapılan ara değerlendirme ‘Flight Check’te de 3 global girişim programa dahil edildi. Girişimler, 20 haftalık program boyunca, toplam 1124 saatlik eğitim ve mentor desteklerinden yararlandı.

Topluluk içinden programa dahil olan fakat Demo Day’de tohum yatırım alamayan girişimlerde görev alan 5 Sabancı Topluluğu çalışanı, şubat ayı itibarıyla özlük haklarında hiçbir kayıp yaşamadan, çalıştıkları göreve geri dönebilecek.

Mcdodo, çevre ülkeleri de yöneteceği Çin’den sonraki en büyük yönetim ofisini Türkiye’de açıyor

Dünyanın en büyük teknoloji ve tüketici elektroniği fuarı olan CES 2024’te yeni ürünlerinin lansmanını yapan Mcdodo, Türkiye için güzel bir haber vererek Çin’den sonraki en büyük yönetim ofisini, çevre ülkeleri de yönetmeyi planladığı Türkiye’de açıyor.

Las Vegas’ta düzenlenen, 4 binin üzerinde şirket ve 130 binin üzerinde ziyaretçinin katılması beklenen fuara, Mcdodo Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uçurum’la birlikte katılan Mcdodo Dünya Başkanı He Jinhong, basın mensuplarına yeni ürünleri anlatırken Türkiye planlarıyla ilgili de açıklamalarda bulundu.

Çevre ülkeler Türkiye’den yönetilecek

2023’te global Mcdodo pazarları arasında, en hızlı büyüyen ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Jinhong, “2024 yılında Çin’den sonra en büyük yönetim ofisini Türkiye’de açma planımız var. Özellikle yakın ülkeler için lojistik avantajı olduğu için stratejik üretim ve yatırım kararlarının alındığı bir bölge müdürlüğü kuracağız” dedi.

“Hedefimiz pazar liderliği”

Mcdodo Türkiye’nin 2023 yılında 4 kat büyüyerek yıllık 450 bin adetlik ürün satışı gerçekleştirecek hem sektörde hem de markanın tüm pazarları arasında ciddi bir avantaj yakaladığını belirten Mcdodo Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uçurum,

“İstikrarlı çalışmamız ve markanın gücü tabi ki sadece satış ve ciro olarak değil, başka alanlarda da bizi gelişime açık hale getiriyor. Mcdodo’nun Çin’den sonraki en büyük yönetim ofisi Türkiye’de açılacağı için kendim ve ekibim adına büyük gurur yaşıyorum. Bundan sonra da hedeflerimizi büyüterek; hem pazar lideri olmak, hem de çevre ülkelerdeki strateji ve yönetim süreçlerini layıkıyla yerine getirmek için çok çalışmaya devam edeceğiz.”

“Rakiplerimizden tasarım ve fonksiyonellik avantajıyla ayrılıyoruz”

Fuar standında yeni ürünleri anlatırken bilgiler veren He Jinhong, 2013 yılında Çin’de kurulan ve kısa sürede global başarılarıyla adından söz ettiren Mcdodo’nun hedeflerini şöyle anlattı:

“Bu kadar farklı marka ve ürünü aynı çatı altında görme imkanı bulduğumuz bu fuarda da net bir şekilde ortada olduğuna inanıyorum ki Mcdodo olarak rakiplerimizden tasarım, fonksiyonellik ve güvenilirlik ile ayrılıyoruz. Tüketiciler için heyecan verici ve kullanışlı ürünler geliştirmek özel alanımız. Teknoloji ve kaliteyi tasarımla birleştiriyor ve ‘ileri teknoloji, özgün tasarım’ sloganıyla yolumuza devam ediyoruz. Bu felsefe ışığında, yılda ortalama 50 milyon adet aksesuar üretimi yapıyoruz. Her yıl % 50 büyüme oranıyla bu sayıyı artırmayı planlıyoruz. 2024 yılında Orta Asya ve Avrupa pazarlarında daha da büyüme arzusundayız.”