Ana Sayfa Blog Sayfa 764

Yıldız Holding Hızlandırma Programı’na seçilip yatırım alacak üç girişim belli oldu

Yıldız Holding’in girişimleri desteklemek amacıyla başlattığı hızlandırma programı, girişimlere yatırıma başladı.

Yıldız Holding Hızlandırma Programı’na seçilen girişimler; VibeVision, TradeMonday ve DeepNeed şirketleri oldu. İkinci döneminin Haziran 2020’de başlaması planlanan program gıda hammaddeleri, yeni ürünler ve ambalaj alanlarına odaklanacak. Sente Foundry iş birliğiyle yürütülen ve Corona Virüs salgınına yönelik önlemler nedeniyle online tamamlanan programın ikinci dönemi haziran ayında başlayacak.

Program kapsamında 500 başvuru arasından detaylı bir çalışmayla ön eleme sürecini tamamladıklarını anlatan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Ülker, “Dünyanın dört bir yanından yeni girişimcileri büyük şirketlerle buluşturan iş ortağımız Sente Foundry ile şubat ayında başlayan altı haftalık verimli bir çalışma gerçekleştirdik. Bu süreçte belli süreçleri başarıyla geçerek seçilen yedi girişimi sadece dinlemekle kalmadık, onlara Yıldız Holding ve şirketlerinin deneyimini de aktararak mentorluk yaptık. Aralarından seçtiğimiz üç girişime de program kapsamında yatırım yapacağız. Gelecek dönemde Yıldız Holding olarak start up’lara verdiğimiz desteği sürdürmek, inovatif proje ve fikirlerle Yıldız Holding şirketlerine destek sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

Sahibinden, COVID-19’la mücadele için Devlet Üniversitesi Hastanelerine 2 milyon TL bağış yaptı

sahibinden tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan Koronavirüs (COVID-19) salgınına karşı topyekûn yürütülen mücadeleye katkı sağlamak amacıyla 2 milyon TL tutarında destek sağladı.

sahibinden.com, salgına karşı canla başla mücadele eden sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Sağlık Bakanlığına 1 milyon TL bağışta bulunurken, ek olarak Devlet Üniversitesi Hastanelerinin acil ihtiyaç duyduğu teçhizat ve tıbbi malzemelerinin tedariki için de 1 Milyon TL’lik fon ayırdı.

Yapılan destekle ilgili görüş bildiren sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, “Sağlık ve ekonomi alanlarında etkilerini yaşadığımız Koronavirüs salgınına karşı tam bir seferberlik içindeyiz. Bu süreçte gerek bireyler gerekse kurumlar olarak hepimiz, Devletimizin öncülüğünde tam bir dayanışma içinde, alınan önlemlere uyarak bunun da üstesinden hep beraber geleceğiz. Yurdumuzun her köşesinde büyük bir özveri ile hizmet veren doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza minnettarız. Biz de bu zor süreçte, acil ihtiyaçların karşılanması amacıyla Sağlık Bakanlığımıza desteğimizi sunmak istedik. Dileğimiz, en kısa sürede sağlıklı günlere kavuşmak” dedi.

Yemeksepeti, yeni EmekSepeti kampanyasıyla restoranlara destek veriyor

Yemeksepeti, Türkiye’nin topyekün bir mücadele içinde olduğu bugünlerde üye restoranları ile 69 ilde hizmet vermeye devam ediyor. Yemeksepeti, online yemek siparişi sisteminin devamlılığının restoranların finansal olarak ayakta kalmaları için de hayati önem taşıdığının farkındalığıyla onlara birçok destek sunmaya devam ediyor.

Yemeksepeti, “Emeksepeti” adıyla bir reklam filmi hazırladı. Restoranların ve çalışanlarının ortaya koyduğu emeği vurgulayan filmde, şu dönemde ziyarete kapalı olan restoranların bu zorlu zamanlarda ayakta kalmak için mutfaklarını paket servise açmaya devam ettikleri vurgulanıyor. Yemeksepeti bu kampanya ile tüm Türkiye’ye “Biz onların hep yemeklerini konuştuk. Şimdi de gelin emeklerini konuşalım. Hepsinin emeklerine sağlık. Dışarıda tekrar buluşana kadar, burası artık Emek Sepeti.” diye sesleniyor ve restoranlara teşekkür ediyor.

Yemeksepeti, restoranlara verdiği destekleri kapsamında; tek şubeli restoranları için mart faturasını bir ay ötelerken 1 Nisan’da tüm online kredi kartı ödemelerini, mahsuplaşma olmaksızın restoranların hesaplara yatıracak. Ayrıca, yeni bir duyuruya kadar mart dahil olmak üzere hiçbir restorandan listeleme ücreti almayacak.

Kullanıcılarının istedikleri gıdaya ulaşabilmeleri için restoran iş ortaklarıyla tüm siparişleri en hızlı, doğru ve güvenli bir şekilde ulaştıran Yemeksepeti, bu dönemde hizmet veremeyen iş ortağı restoranların yerine her gün ortalama 200 restoran ekleyerek 7/24 hizmet vermeye devam ediyor.

Eticaret şirketlerine ödeme çözümü sunan iPara’nın genel müdürü Tarık Onat oldu

Türkiye’deki tüm kredi ve banka kartlarından sanal ortamda taksitli ve tek çekim ödeme imkanı sağlayan iPara yönetiminde üst düzey atama yapıldı. iPara’da Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten sektörün deneyimli ismi Tarık Onat, Genel Müdürlük görevine getirildi.

Onat, şirketin vizyonu doğrultusunda hedeflerin hayata geçirilmesi için tüm operasyonlara liderlik edecek.

1976 yılında doğan Onat, eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Yüksek Endüstri Mühendisi olarak tamamladı. İş hayatına Garanti Bankası’nda başlayan Onat, Garanti Ödeme Sistemleri, TEB, Aktifbank, Asseco, MasterCard gibi ulusal ve uluslararası şirketlerde üst düzey yöneticilik yaptı. Onat, 2019 yılı Ağustos ayından bu yana iPara’da Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu. 22 yıllık sektör tecrübesi ile önemli projelerde yer alan Onat özellikle POS ve ön ödemeli kart dünyasındaki çalışmalarıyla Paybefore, Efma gibi platformlarda Türkiye’yi temsil ederek bağlı bulunduğu kurumlara çeşitli ödüller kazandırdı.

BiSU: Corona Virüs nedeniyle evde su tüketimi 1.6 katına çıktı

Dünya genelinde COVID-19 vaka sayısının artışını engellemek için tüketiciler zorunlu olmadıkça dışarı çıkmıyor, ev ihtiyaçlarını hızlı ve kolay karşılayabilmek için online sipariş platformlarını tercih ediyor. Türkiye’nin en büyük online su marketi BiSU pazardaki salgın etkisini paylaştığı verilerle açıkladı.

Online su sipariş talebi bir haftada yüzde 60 arttı

Kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmak ve su sipariş etme deneyimini iyileştirmek için 2015 yılında kurulan ve yaklaşık 200 bin haneye, 30’dan fazla su markasının sipariş iletimine aracılık eden BiSU’nun açıkladığı verilere göre Coronavirüs salgını gündemiyle 16-23 Mart tarihleri arasındaki haftada damacana su siparişi talebi yüzde 60 arttı. Bu sürede, bir hane ortalama 7 günde 1 sipariş verirken, son bir haftada 5 günde 1 sipariş vermeye başladı. Cam damacana kullanıcıları, polikarbon damacana kullanıcılarına oranla son bir haftada daha çok sipariş verdiler.

Pet su siparişlerine talep 5 kat arttı

Tüketicilerin market alışverişini de dışarı çıkmadan hızlı ve kolay karşılama tercihi son bir haftada tek kullanımlık pet suya olan sipariş talebini de 5 kat artırdı. BiSU’nun hizmet verdiği 38 ilde de benzer oranda bir değişim söz konusu.

Nakit ödeme yapan kullanıcıların yarısı kredi kartıyla online ödeme yapmayı tercih etti.
Hem nakit hem de kredi kartıyla ödeme seçenekleri sunan BiSU Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında kullanıcılarına temassız güvenli teslimat özelliğini duyurdu. Daha önce nakit ödeme yapan kullanıcıların yarısı son bir haftada kredi kartıyla online ödeme yaparak toplum sağlığına destek oldu.

Yaşlılar ve Sağlık çalışanları da unutulmadı

BiSU kısa süre önce hizmete açtığı online market servisi Bi’market’le de İstanbul, Ankara ve İzmit’te kullanıcılarının yoğun sipariş taleplerini karşılıyor. Market ürünlerine olan talebin arttığı bu günlerde Bi’market’e olan sipariş talebinin de yaklaşık 4 kat arttığı öğrenildi. Paylaşılan bilgilere göre en çok talep edilen market ürünler arasında; patates, soğan, süt ve makarna bulunuyor. Talebin olağanüstü seviyeye ulaştığı bu günlerde BiSU toplum sağlığı için risk grubundaki kullanıcılarının ve onların ihtiyaçlarını düşünen diğer tüm kullanıcılarının sağlığı için Mart ayı sonuna kadar Bi’market siparişlerinden teslimat ücreti alınmayacağını açıkladı.

Tüm dünyada sağlık çalışanlarına destek için saat 21:00’de yapılan alkışlama hareketine bir destek de BiSU’dan geldi. BiSU ikonikleşmiş tek tuşlu ana ekranı logosunu sağlık çalışanlarına destek için “ Bu alkış sağlık çalışanlarımız için. İyi ki varsınız “ mesajıyla alkış ikonuna dönüştürdü.

Yerli girişim iyzico’dan esnafı destekleyen kampanya: #KüçükEsnafınYanındayız

Corona Virüs salgının dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına aldığı bugünlerde, finans teknolojileri alanında kullanıcı odaklı çözümler üreten yerli fintech girişimi iyzico, #KüçükEsnafınYanındayız çağrısıyla başlattığı kampanya ve hayata geçirdiği düzenlemelerle üye işyerlerine destek oluyor.

Tüketicilerin daha çok internet üzerinden alışveriş yaptığı bu dönemde, özellikle gündelik ihtiyaçların yerel ürünler satan e-ticaret sitelerinden karşılanması için çağrıda bulunan iyzico, aynı zamanda üye iş yerlerinin blokaj süresini de düşürerek bu olağanüstü dönemde de tüm teknolojik alt yapısı ve desteğiyle küçük esnafın yanında olduğunu gösteriyor.

Esnafın finansal sürecini yürütmesine destek

iyzico’nun başlattığı #KüçükEsnafınYanındayız kampanyası sayesinde ihtiyaçlarını online olarak karşılamayı tercih edenler, farklı avantajlar sunan iyzico üye işyerlerine kolaylıkla ulaşabiliyor. Kitap, kahve, sağlıklı beslenme, organik ürün ve evcil hayvan ürünleri gibi birçok farklı kategoride online satış yapan küçük esnafın bu kampanyayla birlikte, evde kalınan bu dönemde daha fazla tüketiciye ulaşması hedefleniyor.

E-ticaret hacminin arttığı bu dönemde online alışverişe duyulan endişelere karşı iyzico, tüketicileri Korumalı Alışveriş hizmetiyle koruyor. “Ödemem güvende mi, ya satıcıya ulaşamazsam” gibi endişelere karşı güvenli alışveriş deneyimini artıran iyzico Korumalı Alışveriş özelliği sayesinde online satıcıların yeni müşteriler kazanması ve sadık müşteri kitlesini artırması da mümkün oluyor. Ödeme anından teslimata kadar tüm aşamalarda tüketicilere sunulan destekle online satıcıların operasyonel yükü de azalmış oluyor.

iyzico ayrıca herkesin evine olduğu bu zor izole günlerde, üye iş yerlerinin finansal süreçlerini daha emin yürütebilmesi için ödeme süresini 21 günden 2 güne düşürdü. Bu değişiklik sayesinde, tüm haftalık satışların ödemeleri, takip eden çarşamba günü esnafın hesabında oluyor. Bu değişiklikle pazartesiden pazara aldığı tüm ödemeleri çarşamba günü hesabında görebilecek olan küçük esnafın, koronavirüs salgınının yarattığı finansal olumsuzluklardan daha az etkilenmesi hedefleniyor.

Özbugutu “Bu zor dönemde esnafa can suyu olmak bizim için onur”

Ülke ekonomisinin bu zor günleri en az hasarla atlatmasını umduklarını söyleyen iyzico PayU Türkiye CEO’su Barbaros Özbugutu, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “iyzico olarak, içinde bulunduğumuz bu zor koşullarda müşterisini zor durumda bırakmamak için çalışan esnafımızı desteklemeyi görevimiz kabul ediyoruz. Bunun için esnafa can suyu olmak istedik ve ödeme blokaj süresini 2 güne düşürdük. Esnafa katkıda bulunurken, evlerine kapanmak zorunda kalan tüketicinin de, temel ihtiyaçlar noktasında çözüm sunan küçük esnafa daha rahat ulaşabilmesini çok önemli. Bunun için de sosyal medya başlattığımız #KüçükEsnafınYayındayız kampanyası ile beraber, alışverişlerini internetten yapan tüketicilerin yerel satıcılara kolaylıkla ulaşmasını hedefliyoruz. Bu zor günlerin en az hasarla atlatılabilmesini ve ekonominin denge kaybetmemesi için üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız.”

COVID-19 sorunlarının çözümünde ürün geliştiren girişimlerde bugün EvdekiBakıcım’ı inceliyoruz

Türkiye girişim ekosisteminde yer alan girişimlerin, son yaşanan COVID-19 karşı yeni ürünler ve hizmetler geliştirdiğini duyurmaya başladık. Bunun bir örneğini geçtiğimiz günlerde özel bir haber ile marketlerde Corona Virüs tehlikesine karşı Udentify‘ın yeni sunduğu çözüm ile gördük.

Girişimlerle ilgili yeni bu tür içeriklere yer vermeye devam edeceğiz. Şimdi ise EvdekiBakıcım‘ın evlere sunduğu hizmet Nano Dezenfeksiyon‘u inceleyelim.

Corona Virüs (COVID-19) tehlikesi her geçen gün büyürken evleri ve işyerlerini korumaya almanın en etkili yollarından biri nano dezenfeksiyon işlemi olarak göze çarpıyor.

Peki nano dezenfeksiyon nedir?

Nano dezenfeksiyon işlemi bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemek üzerine koruyucu önlem sınıfında bir işlemdir. Amaç, ortamda biriken virüs,bakteri ve mantarların yok edilmesi ve ilerleyen dönemde yüzeye tutunmalarını engellemektir; bununla beraber belli aralıklarla yapılan dezenfeksiyon işlemleri virüslerin ortamda tutunmasına ve yaşamasına izin vermiyor.

EvdekiBakıcım Nano Dezenfeksiyon hizmetine nasıl başladı?

Hikayesini paylaştığımız EvdekiBakıcım CEO’su Miraç Bal, EvdekiBakıcım’ın yeni hizmetine ilişkin “Ailelerimizin değişen ihtiyaçlarına çok hızlı bir şekilde cevap vererek nano dezenfeksiyon hizmetimizi açtık. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da geçtiğimiz hafta 60.000m2’lik alan için dezenfeksiyon hizmeti verdik. 24 saat içinde talepleri karşılayabiliyoruz. Ailelerimizden aldığımız geri dönüşler bizi oldukça memnun ediyor, bu zor dönemde hizmetlerin ailelerin bütçesine uygun olması da önemli önceliklerimiz arasında.” dedi.

Ev ve iş yerleri nasıl sağlıklı dezenfekte ediliyor?

Yapılacak dezenfeksiyon işlemi süresi kullanılan dezenfektan çeşidine göre değişmekte. EvdekiBakıcım’ın kullandığı Huwa-San TR50 adlı dezenfektan, gümüş ile stabilize edilmiş hidrojen peroksit içeriyor. Bu ürün, ortamda bulunan hemen hemen tüm virüs, bakteri ve mantarları yok eder nitelikte ve tamamen biyolojik olarak yıkıldığı için ortama ve sağlığa zararı bulunmuyor. Hatta, bu ürün çok düşük konsantrasyonlarda gıda dezenfeksiyonu için kullanılmakta; diğer kullanılan dezenfektan çeşitlerine göre etki süresi ve etki spektrumu çok daha geniş ve 20-30 gün süre boyunca ortamda virüs tutunumunu engelliyor.

Nano dezenfeksiyon nasıl gerçekleşiyor?

Nano dezenfeksiyon işlemi temel olarak ULV (soğuk sisleme) veya sırt pulvizatörü kullanılarak yapılır. Ortamdaki tüm yüzeylere, kapı kolları, ışık anahtarları ve insanların ellerinin temas ettiği her bölgeye uygulanır, özetle tüm yüzey alanını kapsayacak şekilde dezenfeksiyon işlemi yapılır. Dezenfeksiyon sırasında ortam terki uygun olmakla beraber, ev ya da iş yeri 10-15 dakika havalandırıldıktan sonra rahatlıkla tekrar kullanılabilinmekte. Bunlarla beraber dezenfeksiyon sonrası her hangi bir temizliğe gerek olmaması hizmeti çekici kılan unsurlardan.

COVID-19’a karşı Türkiye girişim ekosisteminden ortak hareket: Survivalpath

Tüm dünya ve insanlık zorlu bir süreçten geçerken olan biteni sakin bir kafayla takip etmeye ve adapte olmaya çalışıyoruz. Ortaya çıktığı günden bu yana hızla yayılan COVID-19, kısa zaman içerisinde yaşamlarımızda, günlük rutinlerimizde, ilişkilerimizde ve iş hayatımızda köklü değişikliklerin de kapısını araladı. Çin’de hayat bugünlerde normale dönüyor haberlerinin yanında, Avrupa başta olmak üzere birçok bölgede hastalık yayılmaya ve can almaya maalesef devam ediyor.

Kriz devam ederken sektörler ve iş modelleri de kökten değişimlere başladı. Birçok sektör dar boğaza düşerken şirketlerin mevcut iş modelleri ve iş yapma biçimleri ile büyüyemeyecekleri hatta büyük bir oranda hayatta kalamayacakları da görülüyor.

Bu süreçte girişimcilere ışık tutmak adına Mentor Effect liderliğinde Türkiye girişim ekosisteminin birçok paydaşı ile Survivalpath hayata geçiriliyor.

SurvivalPath’in amacı; kriz yönetimi, tahsilat riski, yaşam sürecini uzatacak harcamaların kısılması ve optimizasyonu, özel durumdan doğan fırsatların değerlendirilmesi ve bu durumun getirdiği risklerin çok yönlü analiz edilerek aksiyona dönüşecek planlamalar yapılması konusunda girişimlere ışık tutmak.

Destekçileri arasında bulunduğumuz SurvivalPath girişimcilik ekosisteminin tümüne ait bir oluşum. Endeavor, 500, Boğaziçi Ventures, Galata Business Angels, Angel Effect, Revo Capital, ScaleX, Mentor Effect, egirişim, Quick Execution, Startup Market, Mentoro Platform ve Viveka bu hareketin ilk mevcut paydaşları. Yeni paydaşlarını bekliyor.

30 Mart Pazartesi itibariyle hafta içi her gün 17:30 – 18:00 saatleri arasında canlı yayınlar ile farklı bakış açılarını ve deneyimleri aktarılacak.

İlk haftanın yayın programı ve tüm canlı yayınlar için: Survivalpath Canlı Yayınları

Facebook, Koronavirüs (COVID-19) Bilgi Merkezi’ni Türkçe olarak hayata geçirdi

Facebook, T.C. Sağlık Bakanlığı da dahil olmak üzere birçok yerel ve küresel sağlık kuruluşunun COVID-19 ile ilgili paylaştığı en güncel bilgilerin ve kaynakların yer aldığı “Koronavirüs (COVID-19) Bilgi Merkezi”ni Türkçe olarak hayata geçirdiğini duyurdu.

Merkez, aynı zamanda bireylerin sağlıklı kalmaları ve ailelerini ve topluluklarını desteklemeleri için alabilecekleri önlemleri de paylaşıyor.

Takibe başlanabilmesi için Türkiye’deki Facebook kullanıcılarının haber kaynaklarının en üstünde belirecek olan Koronavirüs (COVID-19) Bilgi Merkezi, Sağlık Bakanlığı’nın yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi küresel sağlık kuruluşları tarafından paylaşılan gerçek zamanlı güncellemelere ve sosyal mesafe ve COVID-19’un yayılmasını önleme ile ilgili yardımcı makalelere, videolara ve gönderilere yer verecek.

Merkezin en üstünde yer alan ana istatistikler ve hem küresel, hem de bölgesel haber başlıkları günlük olarak güncellenecek. Kullanıcılar, sağlık kuruluşlarının paylaştıkları son güncellemelerle ilgili bildirim almak ve bunları haber kaynaklarında görebilmek için merkezi takip edebilecek.

İnsanları korumak ve bilgilendirmek adına COVID-19 ile ilgili güvenilir bilgileri desteklemeyi en büyük öncelikleri haline getirdiklerini dile getiren Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş, şöyle konuştu: “COVID-19 salgınının dünyanın dört bir yanındaki etkilerini görmeye devam ettiğimiz bu dönemde, insanların güvenilir sağlık kuruluşlarının paylaştığı doğru ve resmi bilgilere erişmelerini sağlamayı en önemli önceliğimiz ve odağımız haline getirdik. Bu doğrultuda, aralarında T.C. Sağlık Bakanlığı da olmak üzere birçok yerel ve küresel sağlık kuruluşu ile işbirliği yaparak Türkiye’deki kullanıcılarımızın haber kaynaklarında görebilecekleri ve Türkçe olarak erişebilecekleri Koronavirüs Bilgi Merkezi’ni hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde de, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü gibi önemli sağlık kuruluşlarından gelen güvenilir bilgilere ülkemizde servislerimizi kullanan herkesin en hızlı şekilde erişebilmesi adına gerekli çalışmaları yapmaya devam edeceğiz.”

Facebook, geçtiğimiz hafta Türkiye’deki Facebook kullanıcılarını platform üzerinden Sağlık Bakanlığı’nın resmi internet sitesine yönlendiren “Koronavirüsün Yayılmasını Önlemeye Yardımcı Ol” başlıklı açılır iletiyi hayata geçirdiğini duyurmuştu. Şirket, aynı zamanda platformlarında koronavirüs ile ilgili yanlış ve zararlı bilgilerin yayılmasını engellemek adına Sağlık Bakanlığı’na finansal ve teknik destek de sunuyor.

Evden çalışma modeline geçilmesi ile internet trafiği üç kat arttı

COVID-19 salgınına karşı tüm dünyada önlemler alınmaya devam ediyor. Toplu organizasyonların iptal edilmesi ve okulların tatil edilmesinin yanı sıra şirketler çalışanlarınının sağlığı için evden çalışma modeline geçiş yapıyor.

Bu geçiş sonrası bazı telekom operatörlerinin internet kullanımındaki artışın %50’leri bulduğunu duyurdu. Ülkemizde oldukça popüler olan Netflix gibi internet tabanlı video yayıncıların yoğun kullanımdan kaynaklı bant sıkışmalarını önlemek için yayın kalitelerini %25 düşürdüklerini açıkladı. Yeni dönemde internetin artık günlük hayatın çok daha büyük bir parçası olduğunun açık göstergesi niteliğinde.

Sunucuların yükü arttı

Spor salonları, sinemalar ve benzer toplu etkinlik alanlarının da tedbir amaçlı kapatılması ile lokasyon bağımsız verilebilecek servislerin dijitale taşınmasının hız kazandığı gözlemleniyor. İzmir merkezli İnternet çözümleri üreten NiobeWeb tarafından yapılan bir araştırmada henüz evden çalışma sürecine geçişlerini tamamlamamış şirketlerde dahi iş toplantılarının tamamının internet ortamına taşındığı belirtiliyor. Danışmanlık ve özel eğitmenlik gibi branşlarda ise bu hizmetlerin uzaktan verilmeye devam edilebilmesi için gerekli internet altyapılarına talebin 3 kat arttığını belirten NiobeWeb’in kurucusu Cüneyt Yağız, “20 bini aşkın web sitesi barındıran altyapımızda Mart ayının ikinci haftasından itibaren internet trafiğinin %70 yükselirken, barındırma çözümleri üzerindeki medya dosyalarındaki artışın %20 düzeyinde olduğunu görüyoruz. Şirketlerin ilerleyen süreçte internet görünürlüğünü daha da ciddiye alacağına inanıyoruz.” dedi.

İşletmeler dijital dönüşümlerini hızlandırıyor

Sürecin dijital dönüşümde adeta katalizör etkisi yarattığına vurgu yapan bir diğer web çözümleri hizmet sağlayıcısı hosting.com.tr CTO’su Fatih Gülsuyu ise kendileri ile temas kuran firmaların, uzaktan çalışma süreci için özellikle verimlilik endişesi taşıdığını ancak uçtan uca iletişim ve koordinasyonu sağlayan dijital çözümlerle şirketlerin endişelerini rahatlıkla giderdiklerini aktardı. İnternet servislerine talepteki artışın %40’ı bulduğunu ve bu oranın giderek yükseleceğini söyleyen Fatih Gülsuyu, “Dijital dönüşümün Türkiye’de tam anlamıyla bu dönemde hissedildiğini görüyoruz. KOBİ ve girişimlerin yanı sıra büyük şirketler de operasyonlarını dijital ortamdan sürdürebilme yeteneğine ulaşmak istiyor. Bu krizin işletmelerimiz için ders niteliğinde olduğunu ve koronavirüs salgını sonrasında da bu dönemde kazanılan dijital alışkanlıkların sürdürülmesiyle daha verimli olunabileceğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.